Körfez Ülkeleri Türk Turizm Personelini Transfer Ediyor

Türkiye turizm sektörü, yetişmiş personel eksikliği ile karşı karşıya. Körfez ülkelerinin cazip teklifleri, turizm çalışanlarını yurt dışına çekiyor.

Haber Giriş Tarihi: 23.10.2024 11:28
Haber Güncellenme Tarihi: 23.10.2024 11:28

Türkiye Turizmi İnsan Kaynağı Kriziyle Karşı Karşıya

Türkiye'nin önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm sektörü, ciddi bir insan kaynağı kriziyle karşı karşıya. Körfez ülkelerinin turizme yaptığı büyük yatırımlar ve sunduğu cazip teklifler, Türk turizm çalışanlarını yurt dışına çekiyor. Dubai, Arap Yarımadası ve Mısır gibi körfez ülkeleri, turizm sektöründe hızlı bir büyüme gösterirken Türkiye'nin deneyimli turizm personelini kendi bünyelerine çekmeye başladı.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu durumun sektörün geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Narin, "Yetişmiş insan kaynağımızı Körfez'e kaptırıyoruz. Bu, çözmemiz gereken önemli bir sorun" diyor.

Çalışanlar Neden Ayrılıyor?

Turizm çalışanlarının yurt dışına gitmesinin başlıca nedenleri arasında;

İstikrarlı iş imkanı bulunmaması: Çoğu turizm işçisi, sezonluk çalıştırılıyor. Bu durum, çalışanların geleceğe yönelik plan yapmasını zorlaştırıyor.

Yüksek yaşam maliyetleri: Özellikle turizm bölgelerindeki yüksek emlak fiyatları, çalışanların barınma sorununu çözmesini engelliyor.

Cazip teklifler: Körfez ülkeleri, daha yüksek ücretler ve daha iyi çalışma koşulları sunarak Türk çalışanları cezbediyor.

Bu sorunlara çözüm bulmak için;

İstikrarlı istihdam: Çalışanlara 12 ay boyunca iş imkanı sunulmalı.

Barınma çözümleri: Belediyeler ve özel sektör işbirliğiyle çalışanlar için uygun fiyatlı konut projeleri geliştirilmeli.

Ulaşım kolaylıkları: Çalışanların iş yerlerine ulaşımını kolaylaştıracak toplu taşıma sistemleri oluşturulmalı.

Eğitim ve gelişim fırsatları: Çalışanların mesleki gelişimlerine destek olunmalı.

Sektörde istikrar: Ekonomik dalgalanmaların etkilerini azaltmak için sektöre yönelik destekleyici politikalar geliştirilmeli.

Giderlerde personel payı yüzde 40’ın üzerinde

Turizmde toplam giderlerin içinde personel payının, işveren hissesi dahil yüzde 40 olduğunu belirten Narin, “Ancak sektör şu anda bunun da üzerinde. Çünkü hiçbir işveren işçisi ile karşı karşıya kalacağı bir politika güdemez. Çalışan misafir ile yüz yüze ve orada düşük ücret politikası uygulanamaz. Ama ne kadar verirseniz verin, üç ay verirseniz çalışanı memnun edemezsiniz” dedi.

Turizm sektörünü zorlayan diğer bir konunun yüksek maliyetler olduğuna kaydeden Narin, bu yılın sektör açısından çok karlı olmadığını söyledi. Kur-enflasyon makasının getirdiği ters makas etkisi ve enflasyon muhasebesi nedeniyle sektörün baskı altında olduğunu belirten Narin “Yüksek faiz ortamında bankaların kredi arzı 14,5 milyar dolarlardan 12 milyar dolar seviyesine düştü. Turizmde krediler eskisi gibi rahat değil ve alan daralıyor. Bunun da önünü açılması lazım. Faiz politikaları değişince bunların da değişeceğini ümit ediyoruz” diye konuştu.

Turizm sektörünün sürdürülebilirliği için yetişmiş insan kaynağının korunması büyük önem taşıyor. Bu nedenle, hem devlet hem de özel sektör işbirliğiyle kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye turizmi ciddi bir personel eksikliğiyle karşı karşıya kalabilir.