TCMB Eylül Raporu: Okula Dönüş ve Kira Artışlarının Enflasyona Etkisi

TCMB Para Politikası Kurulu Toplantısı'nda, Eylül ayında okula dönüş ve kira artışlarının etkisi vurgulanırken, Ekim ayında gıda fiyatlarının enflasyonu şekillendireceği belirtildi.

Haber Giriş Tarihi: 24.10.2024 22:12
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2024 22:12

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayında gerçekleşen enflasyon gelişmeleri üzerine kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Merkez Bankası, Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini yayımlayarak, hizmet sektöründeki enflasyon dinamiklerine ve kira maliyetlerinin enflasyona etkilerine dikkat çekti. Toplantı özetine göre, Eylül ayında hizmet aylık enflasyonu üzerinde belirgin bir "okula dönüş" etkisi görüldü. Bu durum, özellikle eğitim giderlerinin artışıyla ilişkilendirildi. Kira kaleminin de bu dönemde öne çıktığı vurgulandı.

Merkez Bankası’nın verileri, Ekim ayı enflasyonunun gıda fiyatlarının etkisiyle şekilleneceğine işaret ediyor. Öncü göstergeler, Ekim ayındaki enflasyon oranının artış gösterebileceğini, bu artışın da büyük ölçüde gıda fiyatlarındaki dalgalanmalara bağlı olabileceğini öngörüyor. Bu bilgiler, Eylül ayında gıda fiyatlarındaki değişikliklerin, Ekim ayında beklenen enflasyon üzerinde önemli bir rol oynayacağını ortaya koyuyor.

KÜRESEL EKONOMİDE DURUM

Küresel ekonomi, 2024 yılı itibarıyla sınırlı bir büyüme beklentisiyle dikkat çekmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde, işgücü piyasalarında arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi devam ederken, Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin %2,0 artacağı, 2023’teki %1,8’lik büyümenin üzerinde bir performans sergileyeceği tahmin edilmektedir. Ancak, küresel iktisadi faaliyetin genel olarak zayıf seyrini sürdürmesi beklenmektedir. Hizmet sektöründeki olumlu gelişmelere karşın, imalat sanayindeki zayıflık devam etmektedir. ABD ekonomisi, diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışırken, Çin’in teşvik adımları ve jeopolitik gelişmeler emtia fiyatlarında genel bir artışa yol açmıştır. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi amacıyla faiz indirim süreçlerinin temkinli bir şekilde ilerlemesi, jeopolitik belirsizlikler ise küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risk faktörleri arasında yer almaktadır.

Küresel enflasyondaki düşüş devam ederken, hizmet sektöründeki enflasyon katılığı da azalmaktadır. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke merkez bankalarının, enflasyon görünümündeki olumlu eğilimi koruyacak şekilde faiz indirimlerine temkinli yaklaşmaları beklenmektedir. Küresel belirsizliklerin etkisiyle risk iştahı ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) hisse senedi piyasalarına yönelik portföy akımları dalgalı bir seyir izlemektedir.

FAİZ DÜZENLEMELERİ

Son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, gecelik faiz oranlarının politika faizi etrafında oluşması ve zorunlu karşılık düzenlemelerindeki değişiklikler neticesinde, mevduat faizleri 20 Eylül’den bu yana 31 baz puan düşerek %55,9 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri %55,8’e yükselmiş, bireysel ihtiyaç kredisi faizleri %71,7’ye çıkarken, konut kredisi faizleri %41,6 seviyesine düşmüştür. Taşıt kredisi faizleri ise dalgalı bir seyir izleyerek %43,3 seviyesine ulaşmıştır. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranları, %3,3’ten %2,0’ye gerilerken, TL ticari kredilerde ise %2,3 olarak gerçekleşmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranı %1,5 seviyesine düşmüştür.

Makrofinansal istikrarı sağlamak amacıyla bazı makroihtiyati düzenlemeler yapılmıştır. 21 Eylül 2024 tarihli duyuruda, TL mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları vadesiz ve kısa vadeli mevduatta ’den ’e, daha uzun vadeli mevduatta ise %8’den ’a çıkarılmıştır. Yabancı para mevduat için gerekli zorunlu karşılık oranı ise %8’den %5’e indirilmiştir. Ayrıca, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranları da değişmiştir. İhracatın finansmanı için kullanılan reeskont kredilerinin günlük limiti 4 milyar TL’ye yükseltilmiştir. Yeni uygulama ile firmaların ihracatçı skorları, ihraç edilen ürünlerin teknolojik düzeyi ve firma ölçeği gibi kriterlere göre hesaplanacaktır.

TALEP, ÜRETİM VE İŞGÜCÜ KATILIMI

Ağustos ayında perakende ve ticaret satış hacim endeksleri aylık ve çeyreklik bazda artış göstermiştir. Hizmet üretiminin yanı sıra hizmet üretim endeksi, temmuzdan sonra ağustosta da sınırlı bir düşüş kaydetmiş ve çeyreklik bazda azalmayı sürdürmüştür. Eylül ayında kartla yapılan harcamaların artması, ekim ayının ilk haftasına ilişkin verilerin normalleşme sinyalleri vermesi, tüketim harcamalarının arttığını göstermektedir. Ancak, otomobil ve beyaz eşya satışları, üçüncü çeyrekte iç talepte kademeli bir yavaşlamaya işaret etmiştir. Sanayi üretim endeksi ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılarak %1,6 azalmıştır.

İstihdam durumu da dikkat çekici bir şekilde iyileşmiştir. Ağustos ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda %0,3 artarak 32,8 milyon kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı sınırlı bir artış göstermiş, işsizlik oranı ise %8,6’ya düşmüştür. Cari işlemler dengesi, ağustosta 4,3 milyar ABD doları fazla vermiştir. Yıllıklandırılmış cari açık ise 11,3 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Eylül ayında ise ihracatta sınırlı bir azalma, ithalatta ise ılımlı bir artış gözlemlenmiştir. Bu çerçevede, cari açıktaki düşük seviyenin seyahat gelirlerinin katkısıyla korunacağı öngörülmektedir.