Ihlamur, kış aylarında bağışıklık sistemini destekliyor, soğuk algınlığına iyi gelirken içeriğindeki rahatlatıcı bileşenlerle stresi azaltıyor.
KONYA (İHA) - Soğuk havaların kendini hissettirmesiyle bitki çaylarına olan ilgi hızla artıyor. Bu dönemde özellikle ıhlamur, doğal şifa kaynaklarının başında geliyor. Bağışıklık sistemini güçlendirme, gribal enfeksiyonları hafifletme ve stresi azaltma özellikleri sayesinde hem fiziksel hem de zihinsel sağlığa katkı sağlıyor. İçeriğindeki antioksidanlar ve rahatlatıcı bileşenlerle ıhlamur, soğuk algınlığına karşı koruma sağlarken, aynı zamanda toksinlerden arınmayı destekliyor.
"HERKES İÇİN UYGUN BİR BİTKİ"
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri Ayşen Çebiç, "Ihlamur, kış aylarında soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara çok iyi gelmektedir. Çocuk, yetişkin, yaşlı herkesin kullanımına uygun bir bitki olması, en fazla tercih edilmesinin sebeplerinden biridir. Ihlamur iki çeşide ayrılır: yaprak ıhlamur ve çiçek ıhlamur. Çiçek ıhlamurun içeriğinde daha fazla ekstraktlı yağlar olduğu için daha fazla tercih edilmesini öneriyoruz. Ihlamur içerken de günde 3 bardağın geçilmemesi özellikle önemlidir. 3 bardağı geçen ıhlamur, kişide su kaybına yol açarak ishale sebep olabilir" dedi.
Çebiç ayrıca hamileler ve yeni doğum yapmış kadınların ıhlamuru doktor kontrolünde tüketmesini önerdi.
DOĞRU TÜKETİM ÖNERİLERİ
Ihlamur çayının demlenmesi ve tüketimi konusunda doğru yöntemlerin önemine dikkat çeken Çebiç, şu bilgileri paylaşıyor:
Ihlamur, beş dakika kaynatılarak ya da kaynamış suya bir tutam atılarak 10 dakika demlenebilir. Sıcak tüketilmesi önerilir, çünkü sıcak içildiğinde toksinlerin ve ağır kimyasalların vücuttan atılmasına yardımcı olur. Tatlandırma için bal kullanılması faydalıdır. Bal, hem bitkinin özünü korur hem de mide hassasiyetine, reflüye ve insülin direncine iyi gelir. Şeker ise bitkinin faydalarını azaltır.Çebiç, bal tercih ederken doğal ürünlerin kullanılmasının önemini de ayrıca vurguladı.
"TEKRAR KAYNATMAYIN"
Ihlamurun doğru tüketilmediği durumlarda faydalarının kaybolabileceğini belirten Çebiç, defalarca kaynatılan ıhlamurun etkisiz hale geldiğini ifade ederek, aynı ıhlamurun tekrar tekrar kaynatılması yerine, her seferinde taze demleme yapılmasını önerdi. Bu yöntemle bitkinin içerdiği faydalı bileşenlerin korunmasının sağlanacağını ekledi. Defalarca kaynatmanın, ıhlamurun özünü yok ederek faydadan çok zarar vereceğini belirtti.