Fransızların, Cezayir’i sömürgeleştirmeye başladığı 1830'dan iki yıl sonra Akdeniz sahilinde bitki bilimi için deney merkezi olarak kurdukları ve bu nedenle “Jardin D'essai” (Deney Bahçesi) adını verdikleri Hamma Botanik Bahçesi, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor.
Yaklaşık 200 yıl önce Akdeniz’den içeriye doğru uzanan 72 hektarlık alan üzerinde kurulan bu bahçe, zaman içerisinde geçirdiği çok sayıda restorasyon, çevresindeki yapılaşma ve bayındırlık çalışmalarıyla 32 hektara kadar düşmesine rağmen hala dünyanın en büyük kent parkları arasında yer alıyor.
Büyüleyici yeşilliğiyle, içinde geniş yürüyüş yolları ve dinlenme alanları bulunan parkın girişinde dev bir hayvanat bahçesi yer alırken, Akdeniz’den güneye doğru uzanan alanın sonunda şık mimarisiyle Afrika’nın da en büyük güzel sanatlar müzesi sayılan Cezayir Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi bulunuyor.
Başkentin Belvuzdad semtindeki kare yapısıyla Hamma Botanik Bahçesi, bir amfi tiyatro gibi boydan boya uzanan özel bitki koridorlarının yanı sıra etkileyici manzarasıyla Fransız ve İngiliz tipi iki ayrı bahçeye ev sahipliği yapıyor.
AA muhabiri, Cezayir’in en önemli turistik mekanlarından Hamma Botanik Bahçesi'nin tarihçesini ve özelliklerini derledi; bahçenin iletişim sorumlusu Sena Cibali ve parkı ziyaret eden turistlerle görüştü.
Fransız Bahçesi görenleri hayran bırakıyor
Güzel Sanatlar Müzesi’nden Akdeniz’e doğru uzanan, etrafı devasa palmiye ağaçlarıyla çevrili, yüzlerce çiçekle süslü Fransız Bahçesi, biri daire diğeri dikdörtgen şeklindeki iki büyük havuzla görenleri hayran bırakıyor.
Fransız Bahçesi'nin kalbinde yer alan ve görüntüsüyle ziyaretçileri etkileyen ve dev aynalar olarak isimlendirilen bu alan, parkın en çok ilgi çeken unsuru olarak öne çıkıyor.
Her mevsimde yenilenen havuzlu bahçenin bakımı özenle yapılıyor, çok sayıda turist bu alanda hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Hamma Botanik Bahçesi İletişim Sorumlusu Cibali, "Bu geniş alanın içinde Paris'teki Versailles Sarayı'ndaki kraliyet bahçelerini andıran klasik Fransız tarzında tasarlanmış bir bahçe var." dedi.
Cibali, alana yine ağaçlarla kaplı devasa koridorlardan ulaşıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bahçenin tasarımı Fransız peyzaj mimarları tarafından 1914’te yapıldı. Onlarca metreyi bulan palmiye ağaçlarıyla çevrili bu muhteşem peyzaj alanının ortasında iki büyük süs havuzu bulunuyor.
Bizim su aynaları olarak isimlendirdiğimiz bu havuzların bakımı her daim yapılıyor, böylece gökyüzü ve çevresindeki yüksek ağaçları olduğu gibi yansıtıyor."
İngiliz tarzı bahçe ziyaretçilerini keşfe davet ediyor
İngiliz Bahçesi’ne de aynı şekilde etrafı tropik ağaçlarla çevrili koridorlarla ulaşılırken, Fransız tarzı bahçenin aksine bu alan daha sık ve etkileyici yapısıyla ziyaretçilerini keşfe davet ediyor.
Fransız heykeltıraş Emile Gaudissard tarafından yapılan ve geleneksel Cezayirli kadınları temsil eden dört heykelin yanı sıra çok sayıda farklı bitki türüne de ev sahipliği yapan bahçe, ziyaretçilerine doğayla iç içe bir ortam sunuyor.
Cibali, bahçede, yüksekliği 30 metreyi bulan ve yaklaşık 100 yaşında olan gül ağacı, yüksekliği 40 metreye ulaşabilen palmetto, mürver gibi palmiye türlerinin yanı sıra pek çok bitki türünün yer aldığına dikkati çekerek, bahçedeki kafe ve restoranlarda vakit geçiren ailelerin çocuklarının yeşillik alanlarda eğlenme fırsatı bulduğunu kaydetti.
İngiliz Bahçesi'ne, okaliptüs, bambu, mabet ağacı olarak bilinen ginkgo, zekâ otu olarak adlandırılan kişniş ve ejder ağacı olarak da bilinen, yapraklı dallarının iç içe geçmesiyle gölgeli bir yol oluşturan tropik dracaena ve uzun çınar ağaçlarının oluşturduğu ayrı ayrı koridorlardan yürüyerek varıldığını anlatan Cibali, yine bahçede bulunan küçük göllerde onlarca çeşit süs balığının yetiştiğini ifade etti.
İlk Tarzan filmi de İngiliz Bahçesi’nde çekildi
Cibali, Cezayir’in başkentindeki bu doğa müzesinin, kültür ve sanat etkinliklerine de ev sahipliği yaptığını anlatarak 1932’de W. S. Van Dyke tarafından yönetilen ilk Tarzan sinema filminin de Hamma Botanik Bahçesi’nin İngiliz tarzıyla tasarlanan alanında çekildiğini hatırlattı.
Tarzan ağacı olarak ünlenen dev kauçuk (ficus) ağacının İngiliz Bahçesi'ne olan ilgiyi artırdığına işaret eden Cibali, ağacın ve çevresinde bulunan göllerdeki süs balıklarının bahçenin güzelliğine güzellik kattığını vurguladı.
Cibali, Cezayir kültür ve sanatına ilgi duyan Fransız heykeltıraş Gaudissard’ın özellikle Atlas Dağları çevresinde yaşayan Evlad Nail kabilesinin gelenek ve yaşam tarzlarına hayran kaldığını belirterek, Fransız heykeltıraşın bu kabilenin kadınlarını tasvir ettiği dört farklı heykeli de Hamma Botanik Bahçesi’ne hediye ettiğini dile getirdi.
Bahçenin kendine özgü bir iklimi var
Başkent Cezayir’in ortalama 6 ila 38 derece arasında değişen mevsim sıcaklıklarına rağmen Hamma Botanik Bahçesi’nin kendisine özgü bir iklim yapısı mevcut.
Bahçe, Cezayir'in başkentinden farklı, kışın 15 dereceden az olmayan ve yazın 25 dereceden fazla olmayan bir sıcaklığa sahip olmasıyla benzersiz bir iklime sahipken, başkentte iklim ortalaması 6 derece ile 38 derece arasında değişiyor.
Dünyanın dört bir tarafından getirilen onlarca tür ağaç ile 600 çeşidi aşkın bitkiye de ev sahipliği yapan bu alan, biyolojik çeşitlilik ve bitki zenginliği açısından dünyadaki ender doğal alanlardan sayılıyor.
Cezayir Valiliği ve Başkent Parkları Vakfı tarafından restorasyon için yıllarca kapatılan bahçe, Şehit Makamı’na uzanan teleferik ile şehir merkezine ulaşan metro istasyonu, yemek ve hediyelik eşya gibi hizmetler sunan çeşitli tesis ve mağazaların eklenmesiyle daha sonra tekrar ziyaretçilere açılmış.
Alman filozof Karl Marx, Fransız ressam Auguste Renoir, Fransız yazar Albert Camus gibi pek çok uluslararası düşünür, sanatçı ve yazarın uğrak noktası haline gelen bahçeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da 2020’de ziyaret etmişti.
Her yıl Cezayir'in çeşitli kentlerinden on binlerce ziyaretçi çeken bahçeye, hafta sonları ve tatillerde talep artıyor.
Hamma Botanik Bahçesi idaresinden yakın zamanda yapılan yazılı açıklamaya göre bahçe, yılbaşından bu yana 1 milyon 600 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı.
Cezayir’in Blida kentinden gelen Nadiya Mahazniya, AA muhabirine, Hamma Botanik Bahçesi’ni ilk defa ziyaret ettiğini ve bahçeye hayran kaldığını söyledi.
Mahazniya, yaklaşık 200 yıl önce kurulan bahçedeki havuzların, heykellerin ilgisini çektiğini ifade ederek, bu doğa harikasında bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Cezayirli hukuk fakültesi öğrencisi Yusuf Zavatin ise öğrenciliği boyunca buraya gelerek ders çalıştığını, odaklanma için iyi bir ortam olduğunu ve doğayla iç içe ders çalışmaktan memnuniyet duyduğunu aktardı.
Zavatin, başkentin batısındaki Mustağanım kentinden geldiğini ifade ederek, "Ne zaman başkente uğrasam buraya mutlaka gelirim. Bugün de hakimlik sınavına gireceğim ve burada ders çalışmaya geldim." dedi.