Dünyanın en ünlü turizm destinasyonları arasında yer alan Fethiye'de Ekim ayında neler yapılır? Fethiye'de gezilecek yerler nereler? Ekim ayında Fethiye'de tatil yapılır mı?
Türkiye’nin turizm için cennet bölgelerini barındıran Muğla’nın en büyük ilçelerinden biri Fethiye. Nefes kesici doğası, hareketli gece hayatı, ekstrem spor imkanları ve ilgi çekici tarihi alanlarıyla bir kere gideni kendine aşık ediyor. Fethiye’nin en turistik lokasyonları ise Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi ve Kabak. Turistik olması sebebiyle kolayca ulaşım sağlayabileceğiniz ilçe 12 ay ziyaret edilebilir. Huzur verici coğrafyası ve eğlenceli aktivite imkanlarıyla Fethiye, misafirlerini bekliyor!
Ölüdeniz: Hem yerli hem yabancı turistlerin gözdesi olan Ölüdeniz, ölmeden önce görülmesi gereken yerler listelerinde bulunuyor. Ödüllü denizinin en önemli özelliği tamamen dalgasız bir koya sahip olması. Babadağ eteklerinde bulunan beldede çeşitli ekstrem sporlar da yapılıyor.
Amintas Kaya Mezarları: Likya Uygarlığı döneminden kalma lahit kaya mezarları bölgenin görülmeye değer tarihi yerlerinden biri. M. Ö. 4. Yüzyıldan kalma bu eserleri ziyaret ettikten sonra Amintas’a çıkan merdivenleri kullanarak enfes Fethiye manzarasını görebilirsiniz.
Kabak Koyu: Fethiye’de bulunan sayısız enfes koyun arasında en bilinenlerden biri Kabak. Faralya Köyü’nde bulunan bu koy, çok uzun süre bakir kalmış yerlerden. Gidiş yolunun engebeli arazi olması sebebiyle ya tabelaları takip edip yürüyecek ya da köy halkının traktör servisine ücret ödeyeceksiniz. 200 metre uzunluğundaki plajda kamp atabilir veya bungalov evlerde konaklayabilirsiniz.
Kelebekler Vadisi: Yalnızca Ölüdeniz’den kalkan teknelerle ulaşabileceğiniz Kelebekler Vadisi, büyüleyici bir doğal güzelliğe sahip. Trekking ve tırmanış için uygun kayalık alanları, incecik kumlu masmavi denizi ve vadinin iç kısımlarında görebileceğiniz renkli kelebekleri bölgeyi ilgi çekici kılan detaylardan.
Likya Yolu: Likya ülkesinin gizemini, Akdeniz’in sonsuz maviliğini, Tahtalı Dağı’nın zirvesini, dağların kekik toplayıcı Yörüklerini, keçiboynuzunun kekremsi tadını, yalnızlığı, doğayı, dinginliği hissedebilmek için zamanın ve mekanın içindeki Likya Yolu serüvenini yaşamak gerekiyor.