Ticaret Bakanlığı, ilan sitelerinde açık kimliğin gizlenerek ilan verilmesini engellemek amacıyla kişinin kendisine, eşine, birinci ve ikinci derece kan hısımlarına ait olmayan ya da sahibi tarafından yetkilendirilmediği taşınmaz veya taşıtı ilana koyabilmesini yasaklama kararı almış ve konuya ilişkin tebliğ Resmi Gazete'de yayımlanmıştı.
Gayrimenkul satış sektörünün temsilcileri, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan, bu düzenlemeyle birlikte ilk olarak spekülatif fiyat artışlarının önüne geçileceğini söyledi.
Akdoğan, "İkinci olarak da piyasayı manipüle edenlerin bu manipülasyonlarına izin verilmemesi amaçlanıyor. Uygun fiyatlı sahte ilanla kapora dolandırıcılığı yapanların engellenmesi, bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması ve şeffaflık sayesinde fiyat istikrarının sağlanması amacıyla bu adımlar atıldı." diye konuştu.
Sektörün de tüketicilerin de böyle bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Akdoğan, bu konuları Ticaret Bakanlığı'na yaptıkları ziyaretlerde dile getirdiklerini hatırlattı.
Akdoğan, ilan portallarında yaşanan bilgi kirliliğinin ve sahte ilanların tüketicileri mağdur ettiğini kaydederek, "Bu talepleri defalarca dile getirmiştik. Talepleri dikkate alarak hassasiyet geliştiren ve hayata geçiren başta Ticaret Bakanımız Ömer Bolat olmak üzere tüm bakanlık personeline teşekkür ediyoruz. Gayrimenkul sektöründe tüketici mağduriyetlerinin ortadan kalkması ve fiyat istikrarının sağlanması açısından çok değerli ve kıymetli bir düzenleme." açıklamasında bulundu.
"Uzun süredir beklenen bir düzenlemeydi"
Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özcan da emlak listeleme sitelerinin, piyasa rekabetine halel getirmeyecek şekilde hizmet vermelerini sağlamak amacıyla getirilen düzenlemeyi olumlu değerlendirdiklerini söyledi.
Bu düzenlemenin özellikle ikinci el portföy çalışması yapan gayrimenkul müşavirlerinin uzun süredir beklediğini dile getiren Özcan, "Bu çerçevede, yetkisiz müşavirlik dönemi sona ermiş olacak. Diğer yandan kabul etmek gerekir ki bu adım ilan siteleri için ek iş yükü demek ve bu da maliyet artışı getireceğinden, ilan sitelerinin hizmet fiyatlarının artması anlamına geliyor ki emlak müşavirleri olarak, günümüzün zor ekonomik koşullarında bu hiç istemeyeceğimiz bir şeydir." diye konuştu.
Özcan, yetkilendirme ve doğrulama sürecinin ek iş yükü ve maliyet getirmeden çözülebilmesi için bir öneri geliştirdiklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yetki belgeli emlak müşavirliği' konusunu düzenleyen Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi'nin (TTBS) hızlıca geliştirilerek, Ulusal Adres Veri Tabanı (UAVT) - Mekansal Adres Kayıt Sistemi, Webtapu ve e-Devlet ile entegre çalışması gerektiğini düşünüyoruz. Bir mülk sahibi, e-Devlet'ten ya da Webtapu'dan girerek ilgili sayfada, kendi üzerinde görünen, satmayı veya kiralamayı düşündüğü taşınmaz için gerekli yetkiyi emlak danışmanına verebilmeli. İlan siteleri de TTBS'ye entegre olarak, yetki ve ortaklık sorgulaması yapabilmeli. İlan siteleri, sorgulamada yetkilendirme tespit ettiği gayrimenkuller için yetkili emlak işletmesinin veya kişisinin ilan girişine onay verir. Bu sayede ek yüklerden kurtulunabilir."
Özcan, bu tür düzenlemelerin son derece yerinde olduğunu ancak kamuoyunun bu tür konularda genelde habersiz olabildiğini kaydederek, Ticaret Bakanlığı'nın kamu spotları ile bilinçlendirme çalışması yapmasının önemine de işaret etti.
"Piyasa denetimi artırılmalı"
İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü İşletme Kooperatifi (İstebKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Özcan ise piyasanın kanayan yarası emlak ilanları konusunda Ticaret Bakanlığı'ndan bir "neşter müdahalesi" geldiğini söyledi.
İnternet ilanlarının ciddi bir deformasyona yol açtığını vurgulayan Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu anlamda yapılan düzenlemeyi yerinde buluyoruz. Bir emlak firması hiçbir yetkisi olmayan bir portföyü yalan yanlış bilgilerle ilana çıkabiliyor, buradan piyasa tabiriyle 'gel gel' yaparak başka emlakçılardan daha avantajlı duruma geçebiliyor, haksız rekabete neden oluyor. Bu işi yapanlar genellikle yüksek bedeller ödedikleri için de çoğu emlak portalının da işine geliyor. Bence esas sorun hem kamu denetiminin hem de piyasa denetiminin olmamasında. Legal olarak çalışan emlakçı da mağdur olan tüketici de haklarını bilmiyor ve şikayet etmiyor. Bakanlık, meslek örgütleri, tüketici dernekleri bilinç konusunda eğitimler vermeli ve sonrasında bakanlık birimleri bu eğitimler ile ilgili sınavlar yapmalı. Her önüne gelen emlakçılık yapamamalı."
"Sahte ilan dolandırıcılıklarının önüne geçilmesine katkı sağlayacak"
Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük de taşınmaz ve ikinci el araç satışına ilişkin yayımlanan yeni düzenlemeyle, sahte ilanla yapılan dolandırıcılıkların önüne geçilmesinin amaçlandığını söyledi.
Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesi açısından düzenlemenin son derece önemli olduğunu kaydeden Küçük, şu açıklamalarda bulundu:
"Özellikle, taşınmaz ve araç satışlarında sahte görseller kullanılarak yapılan kapora dolandırıcılıklarının önlenmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, üçüncü şahıslar adına yapılan alım satım işlemler yoluyla ortaya çıkan kayıt dışılığı (vergi kaybı) önleme açısından olumlu buluyoruz. Tüketiciler, web sitelerinde satışa konulan her bir araç ve taşınmaza ilişkin bilgilerin doğru ve güvenilir olduğuna emin olmalıdır. Bu bakımdan, ilana aracılık eden web sitelerine de doğrudan sorumluluk yüklenmelidir. Düzenlemenin taviz verilmeden uygulanmasını bekliyoruz."