"Gladyatörler kenti" olarak bilinen ve dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösterilen Stratonikeia'da 1977'de başlayan kazı çalışmaları 12 ay devam ediyor.
Helenistik, Roma, Bizans'ın yanı sıra Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri için de önem taşıyan antik kentte her yıl yeni eserler gün yüzüne çıkarılıyor, kentteki tarihi yapılar restore ediliyor.
Stratonikeia Antik Kenti'ndeki yapılar, 3D teknolojisiyle ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarıyor.
"Geçen yıl 1216 eser bulduk"
Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine, tarihi alandaki değişik dönemlerden kalan yapıların bir bütün olarak korunduğunu söyledi.
Geçen yıl verimli bir çalışma dönemi geçirdiklerini belirten Söğüt, "2022'de gün yüzüne çıkardığımız 1216 eseri Muğla Müzesi'ne teslim ettik. Bu yıl yeni başlamış olmamıza rağmen kazılarda 37 esere ulaştık. Özellikle kentte Roma hamamı, batı cadde, meclis binası ve Ağa Konakları'nın olduğu esas şehrin merkezi, ana caddesi diyebileceğimiz alanı kazıyoruz." diye konuştu.
Söğüt, kent içinde restorasyon çalışmalarının da devam ettiğini, Valilik ve Yatağan Belediyesi ile proje yürüttüklerini dile getirdi.
Antik kentte, Yatağan'ın mahallelerinden gelen kadınlarla çalışmalar yaptıklarına dikkati çeken Söğüt, "Çalışanlarımız genelde kadınlardan oluşuyor. Geçen yıl birlikte çok verimli bir süreç geçirdik. Bu yıl da aynı şekilde alanda çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
"Antik kent ve Yatağan'ın tanıtımı için çaba gösteriyoruz"
Yatağan Belediye Başkanı Mustafa Toksöz de kazı çalışmaları sayesinde birçok insanın hem evine ekmek götürdüğünü hem de tarihi ve kültürel yerlerin daha iyi bir şekilde temizlenip düzenlendiğini kaydetti.
Stratonikeia'nın Muğla'nın en önemli antik kenti olduğuna inandıklarını dile getiren Toksöz, şunları söyledi:
"10-16 Nisan'da Yatağan olarak ilk kez Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT'e katılacağız. Fuarda Valiliğimizin standının girişini Stratonikeia'nın giriş kapısı olarak düzenledik. Gelen turistlerin iyi vakit geçirebileceği, gezeceği, tarihi dokusuyla anlayabileceği bir ortam yaratmaya gayret ettik. Ufak nüanslara da dikkati çektik. Antik kent bir vatandaşın, turistin gelip akşama kadar vakit geçirebileceği, tarihi ve kültürel manada kendini doyurabileceği bir şehir haline geldi."
Toksöz, antik kent meydanındaki köy kahvehanesini restore ettiklerini, muhtarlık konağının restorasyon çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.