Küresel ısınmaya karşı koymak için 'Güneş ile Dünya arasında yüzen bir şemsiye' fikri bilim dünyasında gittikçe yaygınlık kazanan bir argüman haline geliyor.
Bu fikri savunan bilim insanları, bu 'dev parasolun' küçük ama önemli miktarda güneş radyasyonunu engelleyeceğini söylüyor ve radyasyonun yüzde 2'sinin bile perdelenmesi halinde bunun gezegeni 1,5 santigrat derece soğutmaya yeteceğini hesaplıyor.
Utah Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir çalışmada uzayın derinliklerine toz saçılması araştırılırken, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden bir ekip de "uzay baloncuklarından" oluşan bir kalkan yaratmayı araştırıyor.
Geçen yıl Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nde astronom olan Istvan Szapudi, bir asteroide büyük bir güneş kalkanı bağlanmasını öneren bir makale yayınladı.
Son olarak Technion-İsrail Teknoloji Enstitüsü'nde fizik profesörü ve Asher Uzay Araştırma Enstitüsü müdürü olan Yoram Rozen liderliğindeki bilim insanları da bir prototip gölge inşa etmeye hazır olduklarını söylüyorlar.
New York Times gazetesine konuşan Dr. Rozen, gerekli miktarda güneş radyasyonunu engellemek için gölgenin yaklaşık bir milyon mil kare, yani kabaca Arjantin büyüklüğünde olması gerektiğini söyledi.
Ancak Rozen, bu büyüklükte bir gölgeliğin en az 2,5 milyon ton ağırlığında olacağını ve bunun da uzaya fırlatılmayacak kadar ağır olacağına dikkat çekiyor.
Bu nedenle Rozen ve ekibi, 'küçük gölgeliklerden oluşan' birçok perdeleme üzerinde çalışıyor. Bu güneşlikler, ışığı tamamen engellemeyecek, bunun yerine Dünya'ya hafif dağınık bir gölge düşürecek.
Bu fikir ilk olarak mühendis James Early tarafından 1989 yılında ortaya atıldı. O zamandan beri iklim bilimciler bu fikir etrafında beyin jimnastiği yapıyor.
Kozmolog István Szapudi, devasa ve uzaya fırlatılmasının neredeyse imkansız olacağı için, güneşliğin küçük parçalar halinde olmasını ve ağır olacağı için uzayda bir asteroide bağlanması fikrini canlandırıyor.
Szapudi, yine de bunun gerçek hayatta uygulanabilir olup olmadığını kanıtlamak için "bir mühendis ordusu" gerekeceğini söylüyor.
Ancak kimi bilim insanları böyle bir şeyin yağmur gibi hava olaylarını etkileyebileceğinden ve muhtemelen Dünya'nın ozon tabakasına zarar verebileceğinden endişe ediyor.