Geçmişi binlerce yıla dayanan Myra Antik Kentinde kazılar tapulu arazilere takıldı
Haber Giriş Tarihi: 09.09.2023 10:06
Haber Güncellenme Tarihi: 09.09.2023 10:06
Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Myra - Andriake Kazıları Başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, Antalya'nın Demre ilçesinin neredeyse tamamının 4 ila 10 metre derinliğinde yaklaşık 2 kilometre çapında alanda büyük bir metropole ilişkin yaygın kalıntıların bulunduğunu söyledi. Çevik, “Kentte yürüttüğümüz 1 yıl süren jeofizik çalışmalarında bütün Demre'nin yer altını gözlemledik. 4 – 10 metre arasında değişen derinlikte katman katman Bizans'ı, Roma'sı bir antik kent yatıyor. Burası bir tür Pompei gibi, Myros Çayı'nın alüvyonlar altına gömülmüş ve korunarak bize kadar gelmiş. Çok iyi korunmuş. Neredeyse bin yıldır gömülü bu kalıntılar. Bütün Demre aslında antik şehir” dedi.
Demre ilçesindeki Myra Antik Kenti ve Çayağzı'ndaki Andriake kazıları devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında Akdeniz Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Süleyman Bulut ve Dr. Beste Tomay, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğr. Gör. Erhan Özkan, Dicle Üniversitesi'nden Doç. Dr. Cüneyt Öz, yine Akdeniz Üniversitesi'nden doktorantlar Mehmet Şengül ve Sema Talu gibi isimlerin yer aldığı ekibin yürüttüğü kazılarda, Roma, Bizans dönemleri ve Kalkolitik Çağa kadar gidilebilen kalıntılar ve bulgular gün yüzüne çıkartılıyor. Andriake'de kazı çalışmalarına son sürat devam eden ekip, Myra Antik Kenti'ndeki 11 bin kişilik antik tiyatronun kazılarını da neredeyse bitirmiş durumda. Tarihe ışık tutan kazılarda geçmiş dönem medeniyetlerinin bölgedeki yaşam biçimleri, sosyokültürel yapıları, Sanatları, inançları ve ticaret yapılarına kadar hayatın tüm alanlarında inceleniyor.
"Kamulaştırma çalışmaları eğer yapılırsa, Myra'yı açabiliriz"
Kültür ve Turizm Bakanlığı Myra ve Andriake kazılarıları hakkında İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulunan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, bu bölgede en erken buluntunun 2 yıl önce yapılan 9,5 metre derinlikteki sondaj çalışmalarında bulunan Kalkolitik Çağ'a ait seramikler olduğunu söyledi. Antik Akdeniz'in en önemli limanlarından olan Andriake Liman merkezinde kazı ve restorasyonları bitirip Likya Uygarlıkları Müzesi'ne dönüştürdüklerini ve Myra'da tiyatro kazılarını neredeyse bitirdiklerini aktaran Çevik, “Biz kazı işimizi tamamladık. Artık Bakanlik tarafından restorasyon ihalesinin yapılmasını bekliyoruz. Bölgenin en büyük tiyatrosu. Orijinal malzemesi büyük oranda elimizde olan bir tiyatro, bir ihale yaparak bu tiyatroyu ayağa kaldırmak bizim için Myra açısından temel bir hedef oluyor. Ancak bir zorluğumuz var. Demre çok kıymetli tarım topraklarının olduğu bir yer. Büyük ölçekte seracılık yapılıyor. Antik kentin üstü tamamen seralarla dolu. Kamulaştırma çalışmaları eğer yapılırsa, biz de Myra'da bin yıllardır bize bilgi rezervi gibi paketlenmiş Myra'yı açabiliriz. Sadece tiyatro değil, diğer yapılarla beraber açmayı hayal ediyoruz. Olursa olur, olmazsa da önemli değil. 150-250 yıl sonraki meslektaşlarımız kazabilir ve o zamana bilgiyi depolamış olarak sağlam şekilde göndermiş olacağız” dedi.
“Çok iyi korunmuş”
1 yıl süren jeofizik çalışmalarda Demre'nin her bölgesinde yer altı ölçümü yaptıklarını da ifade eden Çevik, bu ilçenin 4 ila 10 metre altında her döneme ait, katman katman antik yerleşimler olduğunu söyledi. Çevik, “Bütün Demre'nin içini yer altını ölçtük. 4 – 10 metre derinlik arasında değişen şekilde zamanla üstü örtülmüş. Üstü Demre ama altında 4-10 metre değişen derinlikte katman katman antik kentler yatıyor. Kalıntılar aşağıda. Bastığınız toprağın 9,5 metre altına kadar kalıntı var. Burası bir tür Pompei gibi, tümüyle alüvyonlar altında gömülmüş ve korunarak bize kadar gelmiş. Çok iyi korunmuş. Neredeyse bin yıldır gömülü bu kalıntılar. Bütün Demre aslında antik şehir. 1,5 – 2 kilometre çapında büyük bir metropolis. Tiyatronun 11 bin kişilik olduğunu düşünürseniz, bu tiyatronun ait olduğu kentin ne ölçekte büyük bir metropol olduğunu da anlayabilirsiniz” şeklinde konuştu.