Geçtiğimiz ay, dünya tarihinin en sıcak ikinci ayı olarak kaydedildi.
Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı İklim Değişikliği Gözlemleme Ajansı'nın (Copernicus) Perşembe günü açıkladığı verilere göre, ay boyunca ortalama hava sıcaklığı 16.91 santigrat derece oldu.
Tarihin en sıcak ayı olarak tarihe geçen Temmuz 2023 ile bu yıl arasındaki sıcaklık farkı oldukça az. 2023'te termometre 16.95 santigrat dereceye kadar yükselmişti.
Copernicus'ta görev yapan iklim bilimci Julien Nicolas, "Kayıtlara geçen en sıcak iki günü temmuzda yaşadık. Dolayısıyla temmuz ayı da kendi çapında rekor kıran bir ay oldu, her ne kadar ayın tamamının ortalaması 2023 Temmuz'undan çok az düşük olsa da," dedi.
Bu veriler, geçtiğimiz yıl haziran ayında başlayan 13 aylık küresel sıcaklık rekorlarının sona erdiğini gösteriyor. Ancak Copernicus uzmanları, 2023 ve 2024 yılları arasında gözlemlenen farkın çok küçük olduğunu ve küresel ısınmanın genel bağlamını sorgulatmadığını belirtiyor.
"Global ısınmanın sonuçları bu serinin başında başlamadı. Yıllardır bu sonuçları gözlemliyoruz ve bu rekor serisinin sona ermesi de küresel ısınmanın sonuçlarının sona ereceği anlamına gelmez," uyarısında bulunanan Nicolas, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sıcak hava dalgaları ve aşırı hava olayları bu rekor serisi başlamadan önce de vardı ve bu seriden sonra da devam edecek."
Geçiş dönemi
İklim bilimci, son aylardaki yüksek sıcaklıkların bir açıklaması olduğunu söylüyor.
Nicolas, küresel artışın Pasifik'teki El Nino fenomeninin gelişimiyle çakıştığına dikkat çekiyor.
El Nino, özellikle Pasifik Okyanusu'nun orta ve doğu kısımlarında deniz suyu sıcaklıklarının artması olarak tanımlanan bir iklim olayı.
Ancak El Nino fenomeni birkaç ay önce sona erdi. Pasifik şu anda El Nino'nun soğuk karşıtı olan La Nina'nın gelmesinden önce nötr hava koşullarında.
Nicolas, "Geçen yıl gözlemlediğimizden biraz daha düşük sıcaklıklar görmemiz, El Nino'ya bağlı olarak ekvatoral Pasifik'teki ortalamanın üzerindeki sıcak koşullardan yılın sonuna doğru beklenen ortalamanın altındaki soğuk koşullara geçişin bir parçası," ifadelerini kullandı.
La Nina'nın gelişi ortalama küresel sıcaklıklar üzerinde bir fren görevi görecek. Ancak çalışmalar ve tahminler, meydana gelmek üzere olan fenomenin yoğunluğu konusunda farklılık gösteriyor.
Bu da rekor bir veriye ve bir dönüm noktasına işaret ediyor. Çünkü ortalama küresel sıcaklık, Paris iklim anlaşması tarafından belirlenen sınır olan sanayi öncesi seviyelerin 1.5 derece üzerine ulaştı, hatta bu rakamı geçmek üzere. Julien Nicolas, "küresel ısınmanın en yıkıcı sonuçlarından kaçınmak için" aşılmaması gereken sınırın altını çiziyor.
İklim bilimciye göre, son aylarda gözlemlenen rekorların "bir devrilme noktasına mı yoksa iklim sisteminde radikal bir değişikliğe mi karşılık geldiği" henüz belli değil. Ancak Nicolas, "bunu gerçekten doğrulamak için birkaç yıl beklememiz gerekeceğini" belirtiyor.