Son iki yıldır turist akınına uğrayan Yunanistan'da aşırı turizm tehdidi ufukta görünmeye başladı.
Geçtiğimiz yıl 7 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan başkent Atina'da bu yıl bu sayının yüzde 20 artması bekleniyor. Ağustos ayında boş Atina sokakları görüntüsünün ise tarihe karışacağı düşünülüyor.
Turizmin canlı olması genel anlamda olumlu bir gelişme olarak görülse de aşırı turizme varan durumlarda, ziyaretçi akını sosyal yaşam başta olmak üzere çeşitli alanlarda kenti olumsuz da etkileyebiliyor.
Turist sayısı arttıkça ülkeye döviz girişi ve vergi gelirleri artıyor, ülkenin gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) güçleniyor.
Öte yandan, turistik bölgelerin taşıma kapasitesinin aşılması ve yetersiz altyapıyı gerekçe göstererek aşırı turizm tehdidine dikkat çeken eleştirel sesler de var.
Avrupa'da her yıl çok fazla sayıda turist ağırlayan kentlerde aşırı turizm karşıtı protestolar sürerken, bu sorunla başa çıkmak için birbiri ardına önlemler alınıyor.
Atina'yı da etkisi altına aşırı turizm sorununun özellikle son iki yılda nüksettiğini söylemek mümkün.
Birkaç yıl önce ülkenin turizm alanındaki hedefi çok sayıda turist çekmek ve Atina'nın son varış noktası haline gelmesiydi. Şimdi bu hedefe ulaşıldı ama ne pahasına? Batı Attika Üniversitesi'nde Turizm Yönetimi Profesörü Katerina Kikilia, kurallara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
"Bu son yılların sorunu, Atinalılar günlük yaşamlarında bununla yüzleşiyor. Ana etki toplum ve çevre üzerinde ama ayrıca bireysel etkiler de var. Toplumun ve devletin temel sorunu, konut sorunu," diyen Kikilia, Atina'nın ve Attika'nın birçok bölgesinin turistler tarafından "işgal edildiğini" söyledi.
Geçtiğimiz yıllarda ülkenin belli bölgelerinde otel altyapısının çok geliştiğini ancak altyapının geri kalanının da geliştirilmesi gerektiğini belirten Kikilia, "Kentsel alanlar söz konusu olduğunda, turistlerin eskiden çoğunlukla kalıcı konutlara hizmet eden alanlara yayılması ve mahallenin çok işlevli karakterinin değişmesi ile sosyo-kültürel etki baskın," dedi.
Barselona'da protestolar
Geçtiğimiz aylarda turist kalabalığına karşı İspanya'nın Kanarya Adaları ve Mayorka'da düzenlenen gösteriler hafta sonu Barselona'ya da sıçradı. Binlerce kişi hafta sonu boyunca sokaklara dökülerek, aşırı turizmi engelleme çağrısı yaptı.
Avrupa'nın en çok ziyaretçi çeken kentlerinden Barselona'da kısa süre önce kısa dönemli kiralamalara karşı önlemler alınmıştı. Atina'da ise bir adım daha ileri gidilerek, daha bütüncül bir yaklaşım benimseneceği tahmin ediliyor.
Atina Belediye Başkanı Harris Doukas Euronews'e yaptığı açıklamada, kentin Turizm Kapasitesi Çalışması'nın şu anda devam ettiğini ve bu konuda önlemler alınacağını belirtti.
"Turizm alanındaki tüm bu çabalar kent için ekonomik açıdan çok az şey ifade ediyor. Turizmi sürdürülebilir kılmanın bir yolunu bulmalıyız ki kentteki eşitsizlikleri daha da güçlendirmesin," diye ekledi.
Söz konusu çalışma ile turistik alanların taşıma kapasitesine ilişkin göstergelerin hesaplanması, kısa süreli kiralama ve otel birimlerine ilişkin verilerin mekansal analizi, turist akışlarının analizi, yedi belediye bölgesinin dinamikleri ve etkin bir şekilde yönetilmesinde ortaya çıkan zorlukları belirleme hedefleniyor.
Belediye tarafından halihazırda önerilen müdahalelerden biri, beş yıldızlı otellerde 10 euroya kadar esneklik ücreti olan konaklama ücretinin, Avrupa'nın diğer kentlerinde de olduğu gibi, altyapı çalışmarı için şehre atfedilmesi.
Belediye Başkanı ayrıca, "Şu anda turistlerin beş yıldızlı otellerde günlük ödedikleri bu 10 eurodan belediyeye hiçbir şey verilmiyor," diye ekledi.