Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre nisan-haziran dönemini kapsayan 2. çeyrekte turizm geliri bir önceki yıla göre yüzde 12 oranında artış gösterirken, bu veri turizm gelirlerinde ikinci çeyrek rekorunun kırıldığı anlamına geliyor.
Ülkeye gelen ziyaretçi sayısı yüzde 15 artarak 16 milyon kişiye ulaşırken, turizm bölgelerinde ise geçen yıllara göre hem şikayetler hem de boşluklar artmış görünüyor.
Turizm sektörü büyümede durgunluk yaşıyor
Pandemi sonrası küresel turizm ve seyahatte yükselişler sürerken, Avrupa dahil birçok ülkede ziyaretçi sayıları rekor seviyelere ulaştı.
Türkiye’deyse durum daha karmaşık bir halde görünüyor. BBC Türkçe’den Özge Özdemir’in haberine göre, bu yaz uzun bir aradan sonra ilk defa Türkiye’de turizm sektörü hızlanan büyümede durgunlaşma yaşıyor.
Turizmde, sektör temsilcileri bir yavaşlama olduğu konusunda hemfikir olsa da nedenler konusunda hemfikir değiller.
Tüketici Konfederasyonu’nun Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, temmuz ayında görülen boşlukların uzun yıllardır görülmediğini söylüyor.
Otellerde doluluk oranının en yüksek yüzde 60 seviyesinde olduğunu belirten Gem, temmuz-eylül döneminde 3 ay bu doluluk oranının en az yüzde 90-95 düzeyinde olması gerektiğini de vurguladı.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin ise geçen yıla göre çok fazla bir düşüş olmadığını söylerken, görülen durumun EURO 2024 ve 2024 Paris Olimpiyatları nedeniyle uluslararası turizm trafiğinde oluşan doğal bir yavaşlama olduğunu belirtiyor.
Yunan adaları etkili oldu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, haziran ayı verilerine bakıldığında ziyaretçi sayısının artışının yavaşladığını kabul ederken, açıklamasında Çeşme ve Bodrum’daki doluluk oranlarının sadece Avrupa’daki spor turnuvalarına bağlanamayacağını, Yunan adalarının sağladığı vize kolaylığının da etkili olabileceğini belirtti.
Turizm sektöründe genel sorunların yanında bu yaz görülen ekstra sorunların da olduğu inkâr edilemiyor. Sahillerde beachler nedeniyle denize giremeyenlerin ödedikleri ücretler, paylaşılan restoran fişleri, otel karşılaştırmalarında görülen farklar, öncelikli Yunan adaları olmak zere farklı destinasyonlara da artan ilginin sebebi olarak gösteriliyor.
Yunan adalarının kapıda vize kolaylığı sağlayınca tatil için buralara rağbet artarken, kur farkına rağmen daha ucuz olduğuna yönelik sosyal medya yorumları da etkili oldu.
Turizmciler de bunun bir etken olduğunu kabul ederken, tek sebep olmadığını da söylüyor.
Döviz kurlarındaki seyir rotayı değiştirdi
Kurdaki sabit seyrin fiyatları yükseltmesi, turizmcilerin sebepleri içinde ilk sırada gelirken, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Döviz kur artışının, maliyet artışlarının çok altında kalması konaklama başta olmak üzere tatil fiyatlarında bir yükselişe neden oldu” diyor.
Tüketici Konfederasyonu’ndan Mehmet Gem, “Konaklamadaki bu zamla Akdeniz çanağında rekabet ettiğimiz diğer ülkelere göre daha pahalı konuma geldik. Bize gelen müşteri kitlesi Avrupa’da enflasyonu hisseden ve alım gücü düşen müşteri kitlesi. Orta ve ortanın alt sınıfı bize geliyor. Onlar da bu fiyat farklılıklarından etkilendiği için başka alternatiflere kaydılar” dedi.
Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz de Mısır, Fas, Tunus ve Dubai’nin Türkiye ile rekabet halinde olduğunu söyledi.
TÜİK verilerine göre 2024 ilk çeyrekte yurt içinde seyahate çıkan kişi sayısı, önceki yıla göre yüzde 4 düşerken, kişi başı ortalama harcamanın 2207 TL’den 4593 TL’ye çıkması da bunun bir göstergesi olabiliyor.
Esnafa güvensizlik arttı
Fiyatlar sadece yerli turistler için değil yabancı turistler için de yüksek kaldı.
Avrupa Seyahat Komisyonu raporuna göre, yılın ilk dört ayında İspanya’ya olan talep bir önceki yıla göre yüzde 14,5, Yunanistan’a yüzde 24,4 ve İtalya’ya da yüzde 17,8 oranında arttı.
Pahalı olmanın yanında, dolandırılan turistlere yönelik güvensizlik ve haberler de sektörü baltalıyor. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz’e göre genel değil münferit vakalardan bahsetmek mümkün olurken, “Ben çok kriz yaşadım, bu en kötüsü mü deseniz, hayır” diyor.