Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap: "Keşfi yapılmış jeotermal kaynak potansiyelimizle bile dünyanın açık ara lider ülkesi olabiliriz"
Haber Giriş Tarihi: 28.01.2024 13:24
Haber Güncellenme Tarihi: 28.01.2024 13:24
Kaynak:
İHA
Temiz enerji sektöründe 2023 zorlu bir yıl olarak geride kalırken, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü 2.338 Megavat (MWe) artarak 106.344 MWe seviyesine ulaştı.
Elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde jeotermal enerjinin payı, 2023 yılında, bir önceki yıla göre aynı seviyede kalarak 1.691 MWe seviyesinde gerçekleşirken, sektör temsilcileri, jeotermal enerjinin kullanıldığı alanlarda yatırımların artacağı görüşünde birleşti.
"Keşfi yapılmış kaynağın yüzde 11’ini kullanıyoruz"
2023 yılı sonuçlarını ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’de; elektrik üretimi, seracılık, konut ısıtma, termal turizm, sebze meyve kurutma gibi entegre kullanım başlıkları dahil edildiğinde 7.000 MW seviyesinde jeotermal enerji kullanımının söz konusu olduğunu belirtti. Kındap, "Bu seviye, keşfi tamamlanmış jeotermal kaynaklarımızın 62.000 MW seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, potansiyelimizin çok çok altında" dedi.
Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelinde Avrupa’nın lider, kurulu güç sıralamasında ise dünyanın 4’üncü ülkesi konumunda olduğunu hatırlatan Kındap, "Jeotermal enerji, ülkemizin dünyada açık ara lider ülkesi olabilecekken adeta varlık içinde yokluk çektiği bir kaynak. 2023 yılına 1700 MW elektrik enerjisi kurulu gücü ile başlamıştık, sıfır seviyesinde artışla yine 1700 MW ile yılı kapattık. Bu seviye ile dahi Avrupa’nın birinci ülkesiyiz" yorumunu yaptı.
Ulusal Enerji Eylem Planındaki hedefler potansiyelin altında
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2023 yılı Ocak ayında açıklanan Ulusal Enerji Eylem Planındaki jeotermal hedeflerin de potansiyelin çok altında kaldığını söyleyen Kındap, 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada jeotermal enerjinin üstleneceği anahtar role dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ulusal Enerji Eylem Planımızda 2030 yılında, jeotermalin biyokütle enerjisi ile birlikte 5100 MW kurulu güç hedefi bulunuyor. Bu hedef, Türkiye’nin potansiyelinin çok çok altında olması bir yana, biz sektör olarak kurulu gücümüzü kısa sürede ve tek başımıza 5 bin MW ve üzerine taşımaya hazırız. Bunun için keşiflerimiz, sermayemiz, teknolojimiz ve insan kaynağımız hazır. Ülkemizin 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada karşılaşacağı zorluklar ve jeotermalin üstleneceği anahtar rol düşünüldüğünde, ulusal hedeflerimizde revizyon yapılması gerektiğini düşünmekteyiz."
Jeotermale yeni yatırımlar yolda
Güneş enerjisi dışındaki tüm temiz enerji kaynaklarına yatırımda belirgin bir gerileme yaşandığının altını çizen JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, yatırım ivmesindeki düşüşte, Türkiye’de finansman kaynaklarına erişimde yaşanan sorunların ve uzun süren izin süreçlerinin etkili olduğunu vurgulayarak, bu süreçlerin hızlandırılması ve yatırımların önünün açılması gerektiğini ifade etti.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasında (YEKDEM), 1 Mayıs 2023’te güncellenen fiyat ve alım garantisi sürelerinde jeotermal enerjiye pozitif yönde ayrımcılık yapılmasından memnuniyet duyduklarını kaydeden Kındap, şöyle devam etti:
"Megavat başına yatırım maliyetleri diğer yenilenebilir kaynaklara göre 3-4 kat daha fazla olan jeotermal, bu pozitif ayrımcılığı hak ediyordu. Güncelleme sonrasında jeotermal enerjiye dayalı elektrik üretiminde devlet desteği kWh başına 9,5 ilâ 11,5 Dolar/cent arasında değişti ve destek mekanizması uygulama süresi 10 yıldan 15 yıla uzadı. Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde gerek mevcut santrallerimizin kapasite artışlarında gerekse sektörümüze yeni yatırım kararı alan şirketlerimizin güzel haberlerini kamuoyumuz ile paylaşacağız. Bu yatırımcılar arasında Türkiye’nin en yüksek kapasiteli demir çelik şirketleri de bulunuyor. Bunlar elbette güzel gelişmeler; ancak yatırım maliyeti en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermalde mevcut alım fiyatı, tamamı dövize endeksli olan; finansman, yatırım, işletme ve bakım maliyetlerini destekler seviyeden uzaklaşıyor. Yatırımcılarımız için yurt içi kaynaklı döviz finansmanı pencereleri kapalı durumda. Bunun yanı sıra; yatırım sürecinde bir kurum görüşü için 1 yıl beklenmesi gereken durumlarda söz konusu oluyor. Bu da yapılacak yatırımın potansiyelinde ve gücünde kayıplara neden oluyor. Yatırım izin süreçlerinin uzunluğu ve bölgeye göre farklı uygulamalar olması nedeniyle yatırımcılar önünü göremiyor."
Organize tarım bölgeleri hayati önemde
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, enerji üretimi dışındaki jeotermal kullanım alanlarında da çok güzel gelişmeler yaşandığını, organize tarım bölgeleri çalışmalarını sektör olarak memnuniyetle izlediklerini belirtti. Kındap, Aydın-Efeler ve Denizli-Sarayköy organize tarım bölgelerinde üretime başladığı bilgisini verdi.
Dünyanın yakın gelecekte gıda ve su savaşlarına tanık olacağını sözlerine ekleyen JED Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkemiz; geleneksel tarım üretimini mutlaka topraksız tarım ve jeotermal seracılık uygulamaları ile desteklemek zorunda. 85 milyon insanımızı; sağlıklı, ucuz ve erişilebilir gıda ile buluşturmak zorundayız. Bu alanda açık ara dünyanın üretim üssü olma potansiyeline sahip konumdayız. Jeotermal kaynaklarımızla, Anadolu coğrafyasının her yerinde istediğimiz sebze ve meyveyi üretebilecek imkâna sahibiz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcımız var. Ülkemizin zengin jeotermal varlıkları dikkate alındığında, seracılıkta başlayan ivmemizin termal turizm alanında da gerçekleşmesini diliyoruz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Jeotermalde hedef dünya liderliği
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap: "Keşfi yapılmış jeotermal kaynak potansiyelimizle bile dünyanın açık ara lider ülkesi olabiliriz"
Temiz enerji sektöründe 2023 zorlu bir yıl olarak geride kalırken, Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü 2.338 Megavat (MWe) artarak 106.344 MWe seviyesine ulaştı.
Elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde jeotermal enerjinin payı, 2023 yılında, bir önceki yıla göre aynı seviyede kalarak 1.691 MWe seviyesinde gerçekleşirken, sektör temsilcileri, jeotermal enerjinin kullanıldığı alanlarda yatırımların artacağı görüşünde birleşti.
"Keşfi yapılmış kaynağın yüzde 11’ini kullanıyoruz"
2023 yılı sonuçlarını ve bu yıla ilişkin beklentilerini açıklayan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, Türkiye’de; elektrik üretimi, seracılık, konut ısıtma, termal turizm, sebze meyve kurutma gibi entegre kullanım başlıkları dahil edildiğinde 7.000 MW seviyesinde jeotermal enerji kullanımının söz konusu olduğunu belirtti. Kındap, "Bu seviye, keşfi tamamlanmış jeotermal kaynaklarımızın 62.000 MW seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, potansiyelimizin çok çok altında" dedi.
Türkiye’nin jeotermal enerji potansiyelinde Avrupa’nın lider, kurulu güç sıralamasında ise dünyanın 4’üncü ülkesi konumunda olduğunu hatırlatan Kındap, "Jeotermal enerji, ülkemizin dünyada açık ara lider ülkesi olabilecekken adeta varlık içinde yokluk çektiği bir kaynak. 2023 yılına 1700 MW elektrik enerjisi kurulu gücü ile başlamıştık, sıfır seviyesinde artışla yine 1700 MW ile yılı kapattık. Bu seviye ile dahi Avrupa’nın birinci ülkesiyiz" yorumunu yaptı.
Ulusal Enerji Eylem Planındaki hedefler potansiyelin altında
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2023 yılı Ocak ayında açıklanan Ulusal Enerji Eylem Planındaki jeotermal hedeflerin de potansiyelin çok altında kaldığını söyleyen Kındap, 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada jeotermal enerjinin üstleneceği anahtar role dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Ulusal Enerji Eylem Planımızda 2030 yılında, jeotermalin biyokütle enerjisi ile birlikte 5100 MW kurulu güç hedefi bulunuyor. Bu hedef, Türkiye’nin potansiyelinin çok çok altında olması bir yana, biz sektör olarak kurulu gücümüzü kısa sürede ve tek başımıza 5 bin MW ve üzerine taşımaya hazırız. Bunun için keşiflerimiz, sermayemiz, teknolojimiz ve insan kaynağımız hazır. Ülkemizin 2053 net sıfır vizyonuna ulaşmada karşılaşacağı zorluklar ve jeotermalin üstleneceği anahtar rol düşünüldüğünde, ulusal hedeflerimizde revizyon yapılması gerektiğini düşünmekteyiz."
Jeotermale yeni yatırımlar yolda
Güneş enerjisi dışındaki tüm temiz enerji kaynaklarına yatırımda belirgin bir gerileme yaşandığının altını çizen JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, yatırım ivmesindeki düşüşte, Türkiye’de finansman kaynaklarına erişimde yaşanan sorunların ve uzun süren izin süreçlerinin etkili olduğunu vurgulayarak, bu süreçlerin hızlandırılması ve yatırımların önünün açılması gerektiğini ifade etti.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizmasında (YEKDEM), 1 Mayıs 2023’te güncellenen fiyat ve alım garantisi sürelerinde jeotermal enerjiye pozitif yönde ayrımcılık yapılmasından memnuniyet duyduklarını kaydeden Kındap, şöyle devam etti:
"Megavat başına yatırım maliyetleri diğer yenilenebilir kaynaklara göre 3-4 kat daha fazla olan jeotermal, bu pozitif ayrımcılığı hak ediyordu. Güncelleme sonrasında jeotermal enerjiye dayalı elektrik üretiminde devlet desteği kWh başına 9,5 ilâ 11,5 Dolar/cent arasında değişti ve destek mekanizması uygulama süresi 10 yıldan 15 yıla uzadı. Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde gerek mevcut santrallerimizin kapasite artışlarında gerekse sektörümüze yeni yatırım kararı alan şirketlerimizin güzel haberlerini kamuoyumuz ile paylaşacağız. Bu yatırımcılar arasında Türkiye’nin en yüksek kapasiteli demir çelik şirketleri de bulunuyor. Bunlar elbette güzel gelişmeler; ancak yatırım maliyeti en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermalde mevcut alım fiyatı, tamamı dövize endeksli olan; finansman, yatırım, işletme ve bakım maliyetlerini destekler seviyeden uzaklaşıyor. Yatırımcılarımız için yurt içi kaynaklı döviz finansmanı pencereleri kapalı durumda. Bunun yanı sıra; yatırım sürecinde bir kurum görüşü için 1 yıl beklenmesi gereken durumlarda söz konusu oluyor. Bu da yapılacak yatırımın potansiyelinde ve gücünde kayıplara neden oluyor. Yatırım izin süreçlerinin uzunluğu ve bölgeye göre farklı uygulamalar olması nedeniyle yatırımcılar önünü göremiyor."
Organize tarım bölgeleri hayati önemde
Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, enerji üretimi dışındaki jeotermal kullanım alanlarında da çok güzel gelişmeler yaşandığını, organize tarım bölgeleri çalışmalarını sektör olarak memnuniyetle izlediklerini belirtti. Kındap, Aydın-Efeler ve Denizli-Sarayköy organize tarım bölgelerinde üretime başladığı bilgisini verdi.
Dünyanın yakın gelecekte gıda ve su savaşlarına tanık olacağını sözlerine ekleyen JED Başkanı Ali Kındap, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ülkemiz; geleneksel tarım üretimini mutlaka topraksız tarım ve jeotermal seracılık uygulamaları ile desteklemek zorunda. 85 milyon insanımızı; sağlıklı, ucuz ve erişilebilir gıda ile buluşturmak zorundayız. Bu alanda açık ara dünyanın üretim üssü olma potansiyeline sahip konumdayız. Jeotermal kaynaklarımızla, Anadolu coğrafyasının her yerinde istediğimiz sebze ve meyveyi üretebilecek imkâna sahibiz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcımız var. Ülkemizin zengin jeotermal varlıkları dikkate alındığında, seracılıkta başlayan ivmemizin termal turizm alanında da gerçekleşmesini diliyoruz."
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler