Hava Durumu

#Ab

TOURISMJOURNAL - Ab haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ab haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı Haber

Efeler Yolu Projesi ile Turizme Çifte Katkı

İZMİR (İHA) - İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, turizmin 12 aya yayılması ve kırsal bölgelerin kalkınması için önemli bir adım olan Efeler Yolu projesinin detaylarını paylaştı. Vali Elban, "1.6 milyon Euro'luk bir Avrupa Birliği projesine başlıyoruz. Bu hafta imzalarını atıyoruz. 4 milyon dolarlık bir Dünya Bankası projesi var. Onu da yine Efeler Yolu'na kullanıyoruz; ayrıca 2025 yılının mayıs ayında uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz" dedi. Vali Elban, şehrin yapı stokunun eski olması nedeniyle deprem riski ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, "Büyük bir deprem durumunda endişeleniyoruz, tedirgin edici bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı. VALİ ELBAN'DAN İHA'YA ZİYARET İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, İhlas Haber Ajansı (İHA) İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. Ziyarette, Bölge Müdürü Özcan Aydın, İzmir Valiliği İl Basın Müdürü Veli Şakır ve Türkiye Gazetesi İzmir Koordinatörü Yüksel Güven de hazır bulundu. EFELER YOLU'NUN İKİ ÖNEMLİ AMACI Vali Elban, göreve başladığı 16 aydan bu yana turizmin mevsimsel kısalığını tespit ettiklerini ve bu soruna çözüm üretmek için Efeler Yolu projesini hayata geçirdiklerini belirtti. Projenin, turizmi 12 aya yaymanın yanı sıra kırsal kalkınmaya katkı sağlaması bekleniyor. Projenin Bornova’dan başlayan ve Selçuk Meryem Ana Evi’ne kadar uzanan 513 kilometrelik yürüyüş rotası 28 etap içeriyor. Vali Elban, bu projeye valilik kaynaklarının yanı sıra AB, Dünya Bankası, orman kaynakları ve kalkınma ajansından fonlar aktardıklarını belirtti. Elban, "Bu alanın ekoturizm rotası olarak tescili için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tescilini yaptırdık" dedi. PROJENİN MİLLİ VE TURİSTİK BOYUTU Efeler Yolu’nun birden fazla amaca hizmet ettiğini belirten Vali Elban, projenin Kurtuluş Savaşı’ndaki Kuvayı Milliye harekâtının izlerini taşıdığını belirterek, gençlere bu mücadele ruhunu aşılamayı amaçladıklarını aktardı. Bunun yanında doğa yürüyüşü, koşu ve ekoturizmin gelişmesine de katkı sağlayacaklarını söyledi. 2025’TE ULUSLARARASI ORGANİZASYON Vali Elban, 2025 Mayıs’ında uluslararası çapta büyük bir etkinlik düzenleyeceklerini açıkladı. "Mayıs ayında Valilik olarak uluslararası büyük bir organizasyona hazırlanıyoruz. O organizasyonla birlikte Efeler Yolu'nun artık hem ulusal hem de uluslararası manada büyük bir organizasyonla tanıtımını yapacağız" diyen Elban, yürüyüş ve maraton şeklinde organize edilecek etkinliğin şenlik havasında geçeceğini söyledi. DEPREMLE İLGİLİ UYARI İzmir’deki deprem riskine de dikkat çeken Vali Elban, büyük bir deprem durumunda endişelendiklerini, yapı stokunun eski ve deprem mevzuatının şartlarını taşımayacak nitelikte olduğunu ifade etti. "Zeminin uygun olması ve binanın depreme dayanıklı olması gerekiyor. Bu iki şartın birinden bile yoksun olan yapılar, tedirginlik yaratıyor" dedi.

Bulgaristan ve Romanya, Schengen'e Tam Üyeliği Garantiledi Haber

Bulgaristan ve Romanya, Schengen'e Tam Üyeliği Garantiledi

BRÜKSEL (İHA) - Avrupa Birliği (AB) üyesi Bulgaristan ve Romanya, Schengen bölgesine tam üyelik statüsü kazandı. AB İçişleri Bakanları Konseyi, Macaristan’ın dönem başkanlığında toplanarak Schengen bölgesine tam üyelik oylaması gerçekleştirdi. Oylama sonucunda, daha önce Schengen'e kısmen dahil olan iki ülkenin, 1 Ocak 2025 itibarıyla tam üyeliği onaylandı. "AVRUPA İÇİN BÜYÜK BİR ZAFER" Macaristan AB Konseyi Dönem Başkanlığı, kararın hemen ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "İçişleri bakanları, 1 Ocak 2025’ten itibaren Bulgaristan ve Romanya ile kara sınırlarındaki kontrolleri kaldırma kararını az önce onayladı. Bulgaristan, Romanya ve Avrupa’nın tamamı için büyük bir zafer" ifadelerini kullandı. "AB'NİN TÜM ÜLKELERİNE FAYDA SAĞLAYACAK" Macaristan İçişleri Bakanı Sandor Pinter de sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Pinter, "Bulgaristan ve Romanya’nın nihayet Schengen’in tam üyesi olmaları tarihi bir an. AB üyesi bu devletlerle kara sınırlarındaki kontrollerin kaldırılması Macaristan Dönem Başkanlığı’nın en öncelikli hedeflerinden biriydi ve bunu bugün gerçeğe dönüştürdük" dedi. Pinter, bu gelişmenin yalnızca Bulgaristan ve Romanya halkına değil, tüm AB ülkelerine fayda sağlayacağını da vurguladı. SCHENGEN ÜLKELERİNİN SAYISI 29'A ÇIKTI Romanya ve Bulgaristan, 2007 yılında Avrupa Birliği’ne üye olmuştu. Ancak iki ülkenin Schengen bölgesine tam üyeliği, düzensiz göç ve yolsuzluk endişeleri nedeniyle yıllarca ertelendi. 2011’de Avrupa Komisyonu, iki ülkenin Schengen'e katılmaya hazır olduğunu açıklamış, ancak özellikle Avusturya'nın karşıt tavrı nedeniyle süreç tıkanmıştı. 2023 yılının sonunda ise Schengen’e kısmi üyelik onayı çıkmış ve 31 Mart 2024 itibarıyla hava ve deniz yolu sınır kontrolleri kaldırılmıştı. Kara sınırları için beklenen son adım, Avusturya’nın vetosunu kaldırmasıyla atıldı. Bu gelişmeyle birlikte, Schengen bölgesine tam üye olan ülke sayısı 29’a yükselmiş oldu.

Uraloğlu: Haber

Uraloğlu: "Uçağı Rötar Yapana 600 Euroya Kadar Tazminat Ödenecek"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, uçuşlarda yolcu haklarını güçlendirecek yeni düzenlemeyi açıkladı. Resmi Gazete'de 10 Aralık 2024'te yayımlanan karara göre, uçuşların 3 saat ve üzerinde gecikmesi durumunda yolculara tazminat hakkı tanındı. İç hat uçuşlarında 100 euro, dış hat uçuşlarında ise mesafeye göre 250 ile 600 euro arasında tazminat ödenecek. Bakan Uraloğlu, "Değişiklikle uçuşların teknik ve operasyonel nedenlerle 3 saat ve üzerinde gecikmesi durumunda yolculara tazminat hakkı getirildi. Artık iç hat uçuşlarında 100 euro, dış hatlarda ise mesafeye göre 250 ila 600 euro arasında ödeme yapılacak" dedi. İÇ HATLARDA 100 EURO, DIŞ HATLARDA 600 EUROYA KADAR TAZMİNAT Bakan Uraloğlu, daha önce yalnızca uçuş iptali durumunda yolculara tazminat ödendiğini, ancak uçuşların gecikmesi durumunda böyle bir hakkın bulunmadığını hatırlattı. Yeni düzenleme ile bir eksikliğin daha giderildiğini vurgulayan Uraloğlu, "Türk hava yolu şirketleri, Avrupa Birliği (AB) Yolcu Hakları Tüzüğü kapsamında AB çıkışlı ya da AB varışlı uçuşlarda yabancı yolculara tazminat öderken aynı durumda Türk vatandaşlarına bu ödemeyi yapmıyordu. Yeni düzenlemeyle bu farklılık ortadan kaldırılmış ve uluslararası standartlara uyum sağlanmıştır" ifadelerini kullandı. Dış hat uçuşlarında tazminat miktarının uçuş mesafesine göre belirlendiğini belirten Bakan Uraloğlu, "Dış hat uçuşlarında bin 500 kilometre veya daha kısa tüm uçuşlar için 250 euro, bin 500-3 bin 500 kilometre arası için 400 euro ve 3 bin 500 kilometreden uzun uçuşlarda ise 600 euro tazminat verilecek. Tazminat alacaklarının Türk lirası cinsinden karşılığı hesaplanırken tazminatın ödendiği güne ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru esas alınacak" dedi. YOLCU HAKLARINI GÜÇLENDİRMEK VE GECİKMELERİ ÖNLEMEK HEDEFTE Bakan Uraloğlu, düzenlemenin hava yolu şirketlerinin operasyonel planlamalarını iyileştirmesi ve uzun süreli gecikmelerin önlenmesi amacıyla yapıldığını belirtti. Uraloğlu, "Söz konusu düzenlemeyi, hava yolu işletmelerinin uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla operasyonların daha az yoğun olduğu kış döneminde hayata geçirdik. Yaz döneminde olumlu etkilerinin görülmesi bekliyoruz" diye ekledi. Yolcuların haklarının güçlendirilmesi adına atılan bu adım, hem yolcular hem de hava yolu şirketleri açısından önemli bir değişiklik olarak dikkat çekiyor.

Türk Yatırımcıların Yeni Gözdesi: Karadağ’ın Bar Şehri Haber

Türk Yatırımcıların Yeni Gözdesi: Karadağ’ın Bar Şehri

İSTANBUL (İHA) - Karadağ’ın Adriyatik Denizi kıyısındaki Bar şehri, son yıllarda Türk yatırımcıların radarına girdi. Tarihi dokusu, güçlü turizm potansiyeli, stratejik konumu ve Avrupa Birliği üyelik hedefiyle öne çıkan Karadağ, Türk iş dünyası için cazip bir yatırım merkezi olarak dikkat çekiyor. PMTR GRUP'TAN 1.3 MİLYAR TL’LİK DEV YATIRIM Türk iş dünyasının Karadağ’a artan ilgisinin son örneği PMTR Grup oldu. Şirket, Bar şehrinde 1.3 milyar TL değerinde bir konut ve otel projesi hayata geçiriyor. Proje, 120 odalı bir otel ve 261 daireden oluşacak. Wyndham Grup ile iş birliği yapılan projede, tüm kiralama ve işletme süreçleri de Wyndham tarafından yürütülecek. Metrekaresi 3.750 eurodan başlayan projede teslim tarihi Nisan 2026 olarak açıklandı. Yatırımın 10 yıl içinde kendini amorti etmesi bekleniyor. TÜRK EKONOMİSİNE 10 MİLYON EURO KATKI HEDEFİ PMTR Grup Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Aydın, projede kullanılan demir ve çimento hariç tüm malzemelerin Türkiye’den getirileceğini belirterek, yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine 10 milyon euro katkı sağlamayı hedeflediklerini aktardı. "Bar şehri, Balkanların keşfedilmemiş hazinesi" dedi. BAR’DA TURİZM TALEBİ ARTIYOR Karadağ’ın 680 bin nüfusu olduğunu ve yılda 3-6 milyon turist ağırladığını ifade eden Aydın, bölgede konut talebinin yüksek olduğunu belirtti. Yaz aylarında bir dairenin günlük kirasının 120 euroya ulaştığını, kış mevsiminde ise bu rakamın 40 eurodan başladığını söyledi. Karadağ’a en çok yatırım yapanlar arasında Ruslar ve Ukraynalılar önde gelirken, Polonyalılar, Almanlar ve Türkler de yatırımcılar arasında bulunuyor. TÜRKİYE, KARADAĞ’A EN ÇOK YATIRIM YAPAN 3. ÜLKE Podgoritsa Büyükelçisi Barış Kalkavan, Türkiye’nin Karadağ’a en çok yatırım yapan üçüncü ülke olduğunu söyledi. Karadağ’da 10 binin üzerinde Türk şirketi faaliyet gösteriyor ve bu şirketlerin yıllık cirosu 85 milyon euroyu buluyor. Türk Ticaret Odası'nın da (TURKCHAM) Türk şirketlerine destek sağladığını belirten Kalkavan, Karadağ’ın yatırım avantajlarına dikkat çekerek, "Bar'ın önemi şu: Bir kere 12 ay boyunca yaşanabiliyor. Avrupa Birliği'ne (AB) ilk üye olacak ülke burası. AB'ye girdikten sonra şimdiki fırsatlar kalmayacak. O nedenle hızlı ve sağlam olmamız gerekiyor" dedi. Karadağ’ın en büyük limanı olan Bar Limanı, Slovakya’dan Slovenya’ya 14 farklı ülke tarafından kullanılıyor. 12 ay boyunca yaşanabilir bir şehir olan Bar, stratejik konumuyla yatırımcılar için büyük bir fırsat sunuyor. Avrupa’ya açılan kapı konumundaki Bar, gelecekte Türk yatırımcılar için daha büyük projelere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Likya Yolu'nda AB Destekli Sürdürülebilir Turizm Hamlesi Haber

Likya Yolu'nda AB Destekli Sürdürülebilir Turizm Hamlesi

Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Akdeniz'in önemli kültür ve turizm güzergahlarından biri olan Likya Yolu'nun sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek amacıyla Avrupa Birliği’nin COSME programı kapsamında finanse edilen "Akdeniz Rotaları Boyunca Dayanıklı Turizm Ekosistemlerinin Geliştirilmesi" (DETOUR) projesine paydaş kurum olarak katıldı. Proje, dirençli turizm ekosistemlerinin geliştirilmesini hedefliyor. Likya Yolu, dünyanın en iyi uzun mesafe yürüyüş rotalarından biri olarak kabul ediliyor. Bu projeyle, bölgedeki turizm hareketliliği artırılmayı amaçlanıyor. DETOUR projesi, kültür turizminin ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Ayrıca, İtalya’daki Via Francigena, Yunanistan’daki Olimpos Dağı ve Kissavos Parkurları, Bulgaristan’daki Sultanlar Yolu gibi kırsal turizm rotalarını da içeriyor. Proje kapsamında, bu rotalarda faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve dijital dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması hedefleniyor. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, proje çerçevesinde Likya Yolu üzerindeki KOBİ’lerin güçlendirilmesine yönelik eğitim faaliyetleri yürütecek. Pilot bölgelerde yapılacak eğitimlerle, dijital becerilerin geliştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşviki ve sürdürülebilir iş modellerinin oluşturulması amaçlanıyor. Ayrıca, Likya Yolu'nda faaliyet gösteren işletmeler, yenilikçi turizm paketleri geliştirme, web varlığı oluşturma ve yenilenebilir enerji yatırımları gibi konularda mentorluk ve finansman desteği alacak. İlk toplantı, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Antalya'da gerçekleştirilecek. Üç yıl sürecek ve 2 milyon Euro bütçeye sahip olan proje, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeyi ve dijital dönüşümü desteklemeyi taahhüt ediyor. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, proje süresince farkındalık yaratma, dijital haritalama, markalaşma ve pazarlama gibi alanlarda katkı sunacak. DETOUR projesi, Türkiye'nin yanı sıra İtalya, Bulgaristan, Yunanistan ve Hollanda'dan ortakları bir araya getiriyor. Proje, kırsal güzergahlardaki hizmetleri artırarak turizm deneyimlerini geliştirmeyi ve yerel ekonomileri güçlendirmeyi amaçlıyor.

Avusturya, İki Ülkeye Schengen Vetosunu Kaldırabilir Haber

Avusturya, İki Ülkeye Schengen Vetosunu Kaldırabilir

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Kraner, Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen bölgesine katılımı konusunda Avusturya’nın vetosunu, sınır güvenliğinde iyileştirmeler sağlanırsa kaldırabileceğini belirtti. Bu açıklama, Göçten Sorumlu AB Komiseri Magnus Brunner’in her iki ülkenin Schengen'e katılması yönündeki çağrılarının ardından yapıldı. Son iki yıldır Avusturya, Romanya ve Bulgaristan’ın Schengen’e tam üyeliğini, Batı Balkanlar rotasından gelen mülteci akışı nedeniyle engelliyordu. Ancak İçişleri Bakanlığı, o dönemden bu yana sınır güvenliği ve geri gönderme konularında önemli gelişmeler yaşandığını vurguluyor. AB Parlamentosu'nda konuşan Bakan Kraner, göç rakamları konusunda, "Artık özellikle bu ülkeler üzerinden gerçekleşen yasa dışı göç rakamlarının büyük ölçüde düştüğünü görebiliyoruz. Bu da doğru yolda olduğumuz, ancak henüz yolun sonuna gelmediğimiz anlamına geliyor" dedi. Amacın yasa dışı göçü sıfıra indirmek olduğunu ifade eden Kraner, vetonun kalkması için çalışmaların sürdüğünü ekledi. Romanya Parlamentosu Üyesi Victor Negrescu ise ülkesinin Schengen üyeliğine "son düzlüğe" girdiğini söyledi. Üç senaryoyu değerlendiren Negrescu, bu yıl içinde bir karar çıkabileceğini, aksi durumda yeni Avrupa Komisyonu ile müzakere gerekebileceğini ifade etti. Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu ise 8 Aralık seçimleri öncesinde alınacak bir kararla, 2025 baharında Schengen’e tam katılımın sağlanabileceğini dile getirdi. Schengen genişlemesiyle ilgili görüşmelerin olumlu ilerlediğini belirten Komiser Brunner, anlaşmanın yakın olduğunu kaydetti. Önemli bir gelişmenin 22 Kasım’da Macaristan’da, Romanya ve Bulgaristan’ın katılımıyla yapılacak toplantıda yaşanabileceği düşünülüyor.

Elektrikli Motosiklet Pazarında Hızlı Yükseliş Haber

Elektrikli Motosiklet Pazarında Hızlı Yükseliş

Pandemi sonrası bireysel ulaşım ve mobilite taleplerinin artmasıyla, Türkiye’de motosiklet pazarı büyük bir büyüme kaydetti. Trafik sorunu, artan yakıt fiyatları ve enflasyon gibi sebepler, motosikletleri ulaşımda cazip hale getirdi. 2024 yılına gelindiğinde, motosiklet tescili 931 bin 890 adete ulaşmışken, elektrikli motosikletler ise bu büyümenin öncüsü oldu. 2022'de 30 bin olan elektrikli motosiklet satışları, 2024'te 185 bin 331’e yükseldi. B SINIFI EHLİYETLE KULLANILMA KOLAYLIĞI Elektrikli motosikletlerin yükselmesindeki en önemli etkenlerden biri, B sınıfı ehliyet ile 4 Kw'ya kadar olan modellerin kullanılabiliyor olması olarak gösteriliyor. Ayrıca, 11 Kw'ya kadar olan modellerde de B sınıfı ehliyetle sürüş imkânı tanınması, kullanıcıları cezbediyor. Türkiye Motosiklet Federasyonu As Başkanı Mahmut Nedim Akülke, bu durumun satışları pozitif etkilediğini belirtiyor.  Bir diğer önemli gelişme, Avrupa Birliği tarafından 2025'te yürürlüğe girecek olan yeni emisyon standartları oldu. Bu yeni düzenleme, motosiklet üreticilerini mevcut modellerini stoklardan çıkarmak için kampanyalar yapmaya zorluyor. Bu süreçte indirimli satışa sunulması beklenen 300 bin adet stok olduğu tahmin ediliyor.  PAZAR TRENDLERİNDE DEĞİŞİM GÖRÜLÜYOR Pazar trendlerinin değişiminde, 125 cc segmentinin büyümesi de dikkat çekiyor. Doğan Trend, 2024'ün ilk yarısında 13 bin adet motosiklet satarken, bu yıl sonunda 15 bin adede ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca, Hero Motor gibi markalar da elektrikli modellere yöneliyor ve Türkiye’de üretim yapma planlarıyla dikkat çekiyor. Soysal Holding bünyesinde Türkiye'ye giren Hero Motor, Hindistan'dan VIDA elektrikli motosiklet modelini pazara sunmaya hazırlanıyor. Honda Türkiye de büyümeye devam ediyor. 2023’te 100 bin motosiklet satışı yapan Honda Türkiye, 2024'te bu rakamı 150 bine çıkarmayı planlıyor. Ayrıca, 500 cc hacmindeki modeller için yeni yatırımlar yapılıyor. YERLİ ÜRETİMDE ARTIŞ VAR Yerli üretim tarafında da önemli gelişmeler yaşanıyor. Şanlıurfa’da CSN Motor, 22 bin metrekarelik alanda motosiklet üretimi yapmaya başladı. Adanalı Cantech Motor ise elektrikli bisiklet ve benzinli motosiklet montajı için yatırımlar yapıyor.  Pazarın büyümesiyle birlikte yeni markalar da sektöre girmeye başladı. Kibar Holding’in yeni markası K-RIDES, Royal Enfield’i Türkiye’ye getirdi ve İstanbul’daki ilk mağazasını açtı. Bu yeni markalar, müşteri odaklı hizmet anlayışları ve topluluk etkinlikleriyle pazarın çeşitlenmesini sağlıyor. ÖZTÜRK: "2025 YILI BEKLENTİMİZ 1 MİLYON ADET SATIŞ" Motosiklet endüstrisinin büyümesinde, devletin sektöre yönelik düzenlemeleri ve yatırımları önemli rol oynuyor. MOTED Genel Koordinatörü Remzi Öztürk, "Motosiklet pazarındaki büyümenin arkasında ilgili bakanlıklarla birlikte yapılan bir çalışma var. Beş yıllık bir çalışma sonucunda sektörün önemli sorunları aşıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte 2022 yılında İstanbul’da motosiklet çalıştayı yapıldı" dedi. Sektöre oluşan güvenle yan sanayi üretiminin ve uluslararası üreticilerin ülkemize yatırımlarının da arttığını belirten Öztürk, hedefin Avrupa'ya ihracat noktasına gelmek olduğunu kaydetti. Olumlu gelişmeler üzerine gelecek beklentilerini paylaşan Öztürk, "Uzun yıllardır bekleyen ehliyet yasası, Artes gibi uygulamalar devreye alındı. Motosiklete kolay ulaşmanın önü açıldı. Son üç yılda 2 milyon yeni kullanıcı motosikletle tanıştı. Daha birçok çalışma devam ediyor. 2025 yılı beklentimiz 1 milyon adet civarında" açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.