Hava Durumu

#Abd

TOURISMJOURNAL - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizm Bakanı Washington’daki Yatırımcılara “Bahamalar Hala Daha İyi” Dedi Haber

Turizm Bakanı Washington’daki Yatırımcılara “Bahamalar Hala Daha İyi” Dedi

Nassau, Bahamalar - Washington DC'de düzenlenen bir Yatırım Forumunda konuşan Başbakan Yardımcısı ve Turizm Yatırımları ve Havacılık Bakanı Sayın Chester Cooper, iş yapma konusunda “Bahamalar'da her şeyin daha iyi olduğunu” söyledi Potansiyel yatırımcıları Bahamalar Hükümeti tarafından sunulan fırsatlardan yararlanmaya çağırırken “İş yapmak ve yatırım yapmak istiyorsanız Bahamalar her zamankinden daha iyi” dedi. Başbakan Yardımcısı, Bahamalar'ın ABD Büyükelçisi Ekselansları Wendall Jones'a bu önemli etkinliği organize ettiği için teşekkür etti. “Bu çok ilerici bir girişim. Ülkemizin refahı için ilerici ortaklıklar kurmak üzere bugün muazzam bir adım atıyoruz: Başka bir deyişle, iş yapmak için buradayız. Sizinle iş yapmak istiyoruz.” Siyasete girmeden önce işadamı olan Başbakan Yardımcısı, “harika bir yer” olarak tanımladığı Bahamalar'da iş yapma deneyimini ilk elden paylaştı. “Bir girişimci olarak birkaç temel ilkeyi çabucak kavradım: pazarınızı anlayın, değerli bir şey yaratın, sonra da ürününüzü pazarlayın.  Şimdi bu ilkeleri turizm bakanı olarak hükümette de yanımda taşıyorum” dedi. Bakana göre Bahamalar'a tatil satmak inanılmaz derecede zor değil.  Bakan, hükümetin Bahamalar Yatırım Otoritesi'nin tek elden sağladığı kolaylıklar sayesinde yatırımların başarılı olmasını sağlamak için gerekli desteği sağlamaya kararlı olduğunu teyit etti. “Güçlü bir markamız var, ancak Bahamalar Adalarını konumlandırma işinin çoğunu Tanrı yaptı.” Ülkenin güzelliğinin kıyaslanamaz olduğunu ve başkent Washington'dan iki saat, Miami'den 27 dakika gibi büyük turizm pazarlarından kolayca erişilebildiğini belirtti. “Ancak yine de bu ürünü satıyoruz ve bu ürünü güçlendirmek için sürekli çalışıyoruz. Ben aynı zamanda Yatırım Bakanıyım.  Ve eğer düşünürseniz, bu çok mantıklı” dedi. Bakana göre turistlerin Bahamalar'a gelme nedenlerinin birçoğu, yatırımcıların Bahamalar'ı düşünmeleri için de geçerli. Bakan, Amerika Birleşik Devletleri ile dolar paritesine, istikrarlı bir demokrasiye ve barışçıl misafirperver insanlara dikkat çekti.  Ayrıca, Ön İzin ve TSA kontrolleri ile ABD'den vizesiz sorunsuz seyahat. “Takımadalarımız genelinde modern bir altyapı inşa etmemizi sağlayan güçlü ve büyüyen bir ekonomimiz var” diyen Bakan, Bahamalar ile ABD arasında daha fazla doğrudan uçuş planlandığını da sözlerine ekledi. Bakan, rekor turizm varış rakamlarını açıkladı: 2023'te 10 milyon ziyaretçinin gelmesi, 2019 pandemi öncesi seviyelerin yüzde 30'undan fazla bir artış anlamına geliyor. Ülke daha bu yıl, 2023 rekorunun üzerinde, toplam varışlarda yüzde 15'lik bir büyüme görüyor. Daha sonra Bahamalar'ı daha cazip hale getirmeyi, karbon ayak izlerini azaltmayı ve çevresel dayanıklılığı arttırmayı amaçlayan son politika girişimlerini paylaştı. Bu, alternatif enerji, yeşil teknoloji, eko-turizm ve karbon kredilerine yatırım çekmek için tasarlanan Ulusal Yatırım Politikası aracılığıyla gerçekleştiriliyor. “Ayrıca Bahamalar'ı dijital bir toplum olarak ilerletiyor, akıllı teknolojiyi ve dijital ekonomiyi tamamen benimsiyoruz” dedi. Bakan tarafından paylaşılan bir diğer alan ise uluslararası en iyi uygulamalarla kıyaslanan ilerici mevzuattır: Dijital Varlıklar ve Kayıtlı Borsa Yasası, Uzun Ömür ve Rejeneratif Tedaviler Yasası, İklim Değişikliği Girişimi Yasası, Karbon Kredisi Ticareti Yasası ve Esrar önlemleri. “Yenilikçiliğe ve ekonomimizde devrim yaratmaya olan bağlılığımızı gösteren tüm yenilikçi mevzuat parçaları, güvenli, şeffaf ve iyi düzenlenmiş bir şekilde ülkemiz için yeni ufuklar açıyor” dedi. Sağlık, finans, eğitim, finansal hizmetler ve turizm alanlarında yapay zeka uygulamalarının çok geniş olduğunu ve Bahama ekonomisinin geleceğini şekillendirmede önemli bir rol oynayacağını söyledi. Bakan, Bahamalar'a yatırım yapmanın bir başka yolunun da, birçok hükümet projesinin başarısı için kritik öneme sahip olan Kamu-Özel Ortaklıkları (PPP'ler) olduğunu ve altyapı inşasının devamında olduğu gibi kilit bir strateji olmaya devam ettiklerini söyledi. ABD Exim Bank'ın ve Yönetim Kurulu Başkanı Reta Jo Lewis'in Bahamalar'da iş yapmak isteyen ABD şirketlerini destekleme ve finanse etme konusundaki yoğun ilgisi de dikkat çekicidir. “Demek istediğim şu ki biz iş dünyasına açığız ve son üç yılda 10 milyar dolardan fazla yeni doğrudan yabancı yatırım çektik. “Grand Bahama Adası'nda dünyanın en büyük gemilerini barındırabilecek 600 milyon dolarlık bir gemi onarım tesisi ve Carnival Cruise lines tarafından 600 milyon dolarlık bir kruvaziyer limanı da buna dahildir.” Aile Adaları Rönesans Projesi'nin ülke genelinde bir düzineden fazla havaalanını modernize etmeyi, bağlantıyı geliştirmeyi, turizmi artırmayı ve istihdam yaratmayı amaçladığını belirtti. Bakan, “Yeni hastaneler ve klinikler inşa ediyoruz, sağlıklı yaşam ve gençleştirme klinikleri açıyoruz ve önümüzdeki yıllarda Karayipler'deki en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olacağız” dedi.

ABD, küresel seyahat ve turizm pazarında egemen Haber

ABD, küresel seyahat ve turizm pazarında egemen

2024 Ekonomik Etki Eğilimleri Raporu, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından yayınlandı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyanın en güçlü seyahat ve turizm pazarı olmaya devam ettiğini ortaya koydu. ABD, hem genel seyahat ve turizm katkısı açısından hem de uluslararası ziyaretçi harcamaları açısından zirvede yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, ABD'nin seyahat ve turizm sektörü ulusal ekonomiye yaklaşık 2.36 trilyon dolar katkıda bulunarak küresel lider olarak statüsünü pekiştirdi. Küresel turizm organının son raporu ayrıca, Çin'in 2023'te 1.3 trilyon dolarlık bir GDP katkısıyla dünyanın ikinci en güçlü pazarı olduğunu ortaya koydu. Çin’in etkileyici geri dönüşünü vurgulayan bu durum, sınırlarının geç açılmasına rağmen gerçekleşti. Almanya 487.6 milyar dolarlık ekonomik katkıyla üçüncü sırada yer alırken, 2022'de beşinci sırada olan Japonya, 297 milyar dolarlık katkıyla dördüncü sıraya yükseldi. Birleşik Krallık, 295.2 milyar dolarlık katkısıyla ilk beşi tamamlıyor. Dünyanın en popüler destinasyonu olan Fransa, 264.7 milyar dolarlık katkısıyla altıncı sıradaki yerini korurken, Meksika 261.6 milyar dolarlık katkısıyla dikkat çekerek önemli bir turist destinasyonu olarak cazibesini sürdürdü. Hindistan sekizinci sırada yer aldı ve önceki 10. sıradan yükseldi, 231.6 milyar dolarlık katkısıyla önemli bir iyileşme gösterdi ve sektördeki büyüyen etkisini vurguladı. İtalya ve İspanya, sırasıyla 231.3 milyar dolar ve 227.9 milyar dolarlık katkılarıyla ilk 10'u tamamladı. WTTC Başkanı ve CEO'su Julia Simpson, "Kayıt kırıcı bir 2024'e doğru ilerlerken, Seyahat ve Turizm'in sadece yeniden yoluna girmediği, aynı zamanda eşi görülmemiş bir büyüme sağlamaya hazır olduğu açık. Sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığı ön planda tutmaya devam edeceğiz, böylece bu büyüme herkes için faydalı olacak ve gezegenimizi gelecek nesiller için koruyacaktır. Sektörün direnci ve yenilik potansiyeli bizi ileriye taşıyor," dedi. Küresel olarak, uluslararası ziyaretçi harcamalarının neredeyse artarak 1.9 trilyon dolara ulaşması beklenirken, yerli turistlerin daha önce görülmemiş bir şekilde 5.4 trilyon dolarlık harcama yapması öngörülüyor, bu da 2019 seviyelerine göre .3'lük bir artış anlamına geliyor. Seyahat ve Turizm yatırımları 2023'te büyüdü ve 2025'te pandemi öncesi seviyelere dönüş bekleniyor. Rapor ayrıca sektörün sürdürülebilirliğe olan bağlılığını vurguluyor, büyümenin sera gazı emisyonlarından ayrışmasını ve kadınlar, gençler ve marjinalleşmiş topluluklar için artan fırsatları sergiliyor. Özellikle yapay zeka alanındaki teknolojik gelişmelerin seyahat deneyimini daha da geliştirmesi ve gelecekteki büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Kaynak: BW Hotelier

YouTube, gençlerin fitness videolarına erişimini sınırlayacak Haber

YouTube, gençlerin fitness videolarına erişimini sınırlayacak

YouTube, “belirli vücut tiplerini idealize eden” bazı sağlık ve fitness videolarına yapılan yönlendirmelerin sınırlandırılacağını açıkladı. Gençler için en popüler sosyal medya uygulamaları arasında yer alan YouTube, izleyicinin daha önce izlediklerine benzer videolar öneriyor ve kullanıcıyı, izlenmekte olan video bittikten sonra yeni videolara yönlendiriyor. Bu da insanların geri bildirim döngülerine girebileceği, arka arkaya birçok benzer video izleyebileceği ve zaman zaman daha aşırılaşan içeriklere yönelebileceği anlamına geliyor. YouTube bu kısıtlamaları ilk olarak geçen yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) uygulamaya koydu. Platform şimdi de gençlik ve aile danışma komitesinin rehberliğinde Avrupa ve dünya çapında bu uygulamasını genişletiyor. YouTube Health’in başında bulunan Dr. Garth Graham ve YouTube Youth’un (YouTube Gençlik) ürün yönetimi direktörü James Beser, yaptığı açıklamada, yeni kuralla birlikte gençlerin “kendileri hakkında olumsuz fikirler” oluşturmasının önüne geçmek istediklerini belirtti. YouTube gençler için hangi videoları kısıtlayacak? YouTube artık aşağıdaki niteliklere sahip videoların tekrarlanan önerilerini sınırlayacağını açıkladı: Belirli fitness seviyelerini veya kilo gruplarını idealize eden Belirli fiziksel özelliklerin karşılaştırıldığı ve idealize edildiği Sosyal agresiflik, endişe veya kavga içeren Graham ve Beser, bu tür içeriklerin “tek bir video olarak zararsız olabileceğini, ancak tekrar tekrar izlendiğinde bazı gençler için sorun yaratabileceğini” söyledi. Sosyal medya beden imajını nasıl etkiliyor? Geçen yıl yayınlanan ve 17 ülkeden 50 araştırmayı kapsayan bir incelemeye göre, sosyal medya kötü beden imajına, yeme bozukluklarına ve ruh sağlığı sorunlarına yol açabiliyor. Bunun nedeni ise insanların kendilerini internette gördükleri diğer kişilerle kıyaslama, ideal vücut tipi olarak ince veya fit bir vücut standardını içselleştirme ve kendini nesneleştirme eğiliminde olmaları olarak görülüyor. Tabi ki bu herkesin eşit şekilde etkilendiği anlamına gelmiyor. Kadınlar ve kız çocukları, aşırı kilolular ve zaten zayıf beden imajına sahip olanlar sosyal medyadan en çok etkilenenler olurken, bedenleri hakkında iyi hisseden ve sosyal medya okuryazarlığı yüksek olan kişiler daha az etkileniyor. Bu araştırmacıların "kendi kendini sürdüren risk döngüsü" olarak adlandırdığı bir dinamik olarak biliniyor. 2021 tarihli bir çalışma "Fitspiration" topluluğu olarak adlandırılan fitness YouTuber'larının sağlıksız davranışları teşvik ettiğini ve izleyicilerin yorumlarda bu sağlıksız uygulamaları pekiştirdiğini ortaya koydu. YouTube başka hangi adımları attı? YouTube hali hazırda gençlerin yeme bozuklukları ve fiziksel kaygılar içeren bazı içeriklere erişimini kısıtlıyor. Yeni politikası ile YouTube, intihar, kendine zarar verme ve yeme bozuklukları ile ilgili arama yapan kişileri kriz yardım hatlarına da yönlendirebilecek. Şirket ayrıca güncellemeyi hazırlamak için Almanya ve Fransa'daki kuruluşlarla birlikte çalıştığını bildirdi. Düzenleyiciler sorunla alakalı neler yapıyor? YouTube ve diğer sosyal medya siteleri gençlerin ruh sağlığı ve refahı üzerindeki etkileri nedeniyle eleştiri oklarının hedefi oldu. Bazı hükümetler ise bu konuda önlem almakla tehdit etti. Örneğin İngiltere'de iletişim regülatörü Ofcom, Mayıs ayında teknoloji şirketlerine algoritmalarının "kendine zarar verme" ve "yeme bozukluklarıyla" ilgili içerikler de dahil olmak üzere "çocuklara zararlı içerik önermesini" engellemek için adım atma talebinde bulundu. Avrupa Birliği’nin 2022 yılında kabul edilen Dijital Hizmetler Yasası da teknoloji devlerini çocukların “sağlıklarına, fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerine” zarar verebilecek içeriklere erişimlerini sınırlamaya çağırıyor.

Uçakla seyahat artık her zamankinden daha güvenli: Araştırma Haber

Uçakla seyahat artık her zamankinden daha güvenli: Araştırma

Yeni bir araştırmaya göre, dünyanın herhangi bir yerindeki bir yolcunun uçakta ölme ihtimali 13,7 milyonda bir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) araştırmacılar, 2018-2022 yılları arasındaki küresel yolcu ve ölüm verilerini analiz ederek, uçaklarda meydana gelen ölümlerin yıldan yıla ortalama yüzde 7 oranında azaldığını tespit etti. Bu sonuçlar, 1968'de başlayan ve ölüm oranının her yıl ortalama yüzde 7,5 azaldığı "sürekli iyileşme" eğilimini takip ediyor. Bu azalma, uçuş sayısı artmasına rağmen gerçekleşti. Araştırma sonuçları, ABD'li uçak üreticisi Boeing'in 777-9 modelinin test uçuşlarını durdurmak zorunda kalmasına neden olan bir dizi teknik sorunla karşı karşıya olduğu bir dönemde açıklandı. ABD Federal Havacılık Otoritesi'nin (FAA) de hatalı pilot koltuğu hareketleri nedeniyle 787 Dreamliner ile ilgili incelemeler başlattığı bildirildi. Bazı ülkelerde ölüm oranı %36 daha yüksek Vaka oranı, insanların hangi ülkelere uçtuğuna ve hangi ülkelerden uçtuğuna bağlıyken, araştırmacılar, ülkeleri hava güvenliği siciline göre düşük, orta ve yüksek riskli olmak üzere üç kademeye ayırıyor. En düşük riskli grup Avrupa Birliği (AB), Avustralya, Kanada, Çin, İsrail, Japonya, Karadağ, Yeni Zelanda, Norveç, İsviçre, İngiltere ve ABD'yi içeren Kademe 1 grubu. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu Kademe 2 grubundaki ülkeler ise Bahreyn, Bosna, Brezilya, Brunei, Şili, Hong Kong, Hindistan, Ürdün, Kuveyt, Malezya, Meksika, Filipinler, Katar, Singapur, Güney Afrika, Güney Kore, Tayvan, Tayland ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Dünyanın geri kalan ülkeleri Kademe 3 ya da yüksek risk grubunda yer alıyor. Çalışmaya göre, ilk iki kademe için ölüm riski her 80 milyon yolcu binişinde bire düşüyor. Bu ülkeler, dünyadaki 8 milyar insanın yarısından fazlasını oluşturuyor. Rapor şöyle devam ediyor: "Bu oranla, bir yolcu ölümcül bir kazaya kurban gitmeden önce ortalama 220.000 yıl boyunca her gün rastgele bir uçuş seçebilir." Çalışmaya göre, ölüm riski 3. kademe ülkelerde yaklaşık yüzde 36 daha yüksek ancak ölüm oranları yine de düşüyor. Çalışmada, "[Bu ülkelerde durum] zamanla daha iyiye giderken, yolcu ölüm riski başka yerlerdeki riskten kat kat daha yüksek olmaya devam ediyor," denildi. Çalışmaya, 2021 yılında Kabil havaalanında meydana gelen ve 170 Afgan ile 13 ABD askeri askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı gibi doğrudan yolculara yönelik saldırıları içeren kazalar dâhil edilmedi. Uçakta COVID-19'a yakalanma nedeniyle 4.000'den fazla ölüm Çalışma, Mart 2020'den Aralık 2022'ye kadar olan dönem olarak tanımladıkları COVID-19 salgınını da dikkate aldı. Pandemi sırasında daha az havayolu yolcusu olmasına rağmen, seyahat edenler bir uçuşta hastalık kaptıklarında "yeni bir tehlike kaynağı" ile karşı karşıya kaldı. Araştırmacılar çalışmalarında, o dönemde havayollarının yolculara COVID-19 bulaşmasının "neredeyse imkansız" olduğunu söylediğini ancak sağlık yetkililerinin o dönemdeki uçuşların yüzde 96'sında en az bir pozitif yolcu olduğunu tahmin ettiğini belirtiyor. Bu riske rağmen araştırmacılar, "pandemi hiç yaşanmamış olsa, uçak yolculuğu yapanların uçak kazaları ya da saldırılar nedeniyle beklenenden daha yüksek ölüm riskine maruz kaldıklarına dair bir kanıt olmadığını" belirtti. Çalışmada, "COVID-19'un uçak içi bulaşması dışında, yolcu güvenliği keskin bir şekilde iyileşti," denildi. Çalışmada, Mart 2020'den Aralık 2022'ye kadar toplamda yaklaşık 4.760 kişinin bir uçuşta COVID-19 enfeksiyonuna yakalanarak öldüğünü tahmini de yer alıyor. MIT araştırmacıları, uçuştan sonra enfeksiyon kapan yolcular bu enfeksiyonu başkalarına bulaştırmış ve onlar da ölmüş olabileceğinden, ölümlerin tam sayısını bilmenin zor olduğunu kabul ediyor. Çalışmada, "COVID-19 ölümleriyle ilgili bu tahminler kesin değil," denildi. "Ve alt uç parametre tahminlerini kullansalar da, çok yüksek olabilirler." Veriler ayrıca, 18 yaşın altındaki yolcuları kapsamıyor ve 65 yaşın üzerindeki yolcuların yaşlarını ayırt etmiyor. Araştırmacılar, bunun önemli olduğunu çünkü ölüm oranının yaşlılar için keskin bir şekilde arttığını ifade etti.

Yakın plan: “Türk dizileri neden Rusya’da kült haline geldi?” Haber

Yakın plan: “Türk dizileri neden Rusya’da kült haline geldi?”

Son olarak Türk oyuncu Burak Özçivit, Rusya'nın popüler yılbaşı temalı film serisi Yolki'nin 11. bölümünde rol alarak Rus sinemasına adım attı. Filmde kendisini canlandıran Özçivit, çekimleri Tataristan'ın Almetyevsk şehrinde gerçekleştirilen ve Külkedisi masalından esinlenilen bir hikayede rol aldı. Ve bu haber, Rusya'da Türk dizileri fenomenini bir kez daha mercek altına aldırdı. Kazan merkezli BiznesOnline sitesi konuyu inceledi ve okularına özetle şöyle aktardı: “Türk dizileri, Rusya’da uzun yıllardır büyük bir ilgi görüyor ve adeta bir kült haline gelmiş durumda. Türk dizileri, izleyicilere güçlü duygular yaşatıyor, günlük hayatın sıradanlığından bir kaçış sunuyor. Özellikle dramatik olay örgüleri, imkansız aşk hikayeleri ve çekici oyuncularıyla Türk dizileri, Rus izleyiciler arasında büyük bir popülerlik kazanmış durumda. Gazeteci Anastasia Lotareva, “Türk dizileri, günlük hayatımızda eksik olan parlak duyguları bize sunuyor” diyerek bu ilginin temelini açıklıyor. Türk dizilerinin Rusya’da kültürel bir fenomen haline gelmesi, 1986 yılında yayınlanan “Çalıkuşu” dizisiyle başladı. Bu dizi, Türkiye’nin dizi ihracatında dünya liderlerinden biri olmasının yolunu açtı. Türkiye, şu anda ABD’den sonra en çok dizi ihraç eden ülke konumunda ve yıllık dizi ihracat geliri 500 milyon doları aşmış durumda. Türk dizileri, 150’den fazla ülkede izleniyor ve dünya genelinde 400 milyondan fazla düzenli izleyiciye ulaşıyor. Türk dizi endüstrisi, 1970’lerden itibaren gelişmeye başladı ve 2000’li yıllarda dünya genelinde büyük bir çıkış yakaladı. 2011 yılında yayınlanan “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, 50’den fazla ülkeye satıldı ve Türkiye’nin dizi ihracatındaki gücünü pekiştirdi. 2017 yılında ise “Kara Sevda” dizisi, “En İyi Telenovela” dalında Uluslararası Emmy Ödülü’nü kazanarak Türk dizi endüstrisinin uluslararası başarısını taçlandırdı. Türk dizilerinin bu kadar popüler olmasının ekonomik ve kültürel boyutları da var. Gazeteci Anastasia Lotareva’ya göre, Türk dizileri ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor ve Türkiye’nin dünya çapında olumlu bir imaj oluşturmasına yardımcı oluyor. Türk dizilerinin küresel başarıya ulaşmasında devlet desteği de büyük rol oynuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı gibi kurumlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel desteği, bu başarının arkasındaki önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor. Türk dizileri, sadece Rusya’da değil, tüm dünyada büyük bir izleyici kitlesi tarafından takip ediliyor. Her yıl yaklaşık 400 milyon kişi Türk dizilerini izliyor. Bu diziler, genellikle güçlü dramatik hikayeleri ve dikkat çekici görsellikleri ile tanınıyor. Özellikle “Muhteşem Yüzyıl” gibi diziler, Rus izleyiciler arasında hala büyük bir hayran kitlesine sahip. Türkiye’nin 150’den fazla ülkeye dizi ihraç etmesi, bu başarıyı somut verilerle destekliyor.”

Çinli dev batarya üreticisi CATL, ABD’nin kara listesine alınabilir Haber

Çinli dev batarya üreticisi CATL, ABD’nin kara listesine alınabilir

ABD'nin iki önde gelen Cumhuriyetçi milletvekili, dünyanın önde gelen Çinli batarya üreticisi CATL'nin ABD Savunma Bakanlığı tarafından yasaklı şirketler listesine eklenmesini talep etti. Bu talep, CATL'nin Çin Komünist Partisi ve Pekin’in askeri yapıları ile bağlantıları olduğu iddiasına dayanıyor. CATL tehlikede Senatör Marco Rubio ve Temsilci John Moolenaar, CATL'nin ABD'nin enerji altyapısına bağımlılığı artırarak ulusal güvenliği tehlikeye attığını belirtti. İkilinin mektubunda, CATL'nin yasaklı şirketler listesine eklenmesinin, CATL ile iş birliği yapmayı düşünen ABD'li şirketlere güçlü bir mesaj göndereceği vurgulandı. CATL ise iddiaları reddederek, ürünlerinin ABD'deki elektrik kesintileri sırasında milyonlarca insana yardımcı olduğunu ve bu ürünlerin ulusal güvenliğe tehdit oluşturmadığını savundu. Şirket, kendilerinin Çin hükümeti tarafından kontrol edilmediğini belirterek, milletvekillerinin iddialarını "temelsiz ve gerçek dışı" olarak nitelendirdi. CATL, BMW, Daimler, Hyundai, Honda, Tesla, Toyota ve Volkswagen gibi şirketlere batarya sağlıyor. Geçtiğimiz aylarda ABD kamu hizmeti şirketi Duke Energy, ülkenin en büyük Deniz Piyadeleri üslerinden birinde CATL tarafından üretilen enerji depolama sistemlerini kullanımdan kaldırmayı planladığını ve sivil projelerinde CATL ürünlerini aşamalı olarak devre dışı bırakacağını söylemişti. Bununla birlikte Ford, ABD’de inşa ettiği batarya fabrikasında düşük maliyetli lityum demir bataryalar üretmek için CATL teknolojisini lisanslamayı planladığını açıklamıştı. Milletvekilleri bu durumdan derin endişe duyuyor. ABD Savunma Bakanlığı'ndan ise henüz resmi bir yanıt gelmedi. Bununla birlikte bu yılın başında Savunma Bakanlığı, Amerikan teknolojisinin Çin'e fayda sağlamasını engellemek amacıyla bir düzineden fazla Çinli şirketi yasaklı listeye eklemişti. Listeye eklenen şirketler arasında bellek çipi üreticisi YMTC, yapay zeka şirketi Megvii, lidar üreticisi Hesai Technology ve teknoloji şirketi NetPosa bulunuyor.

Dünyanın gıda ambarı, ABD pazarında 'Turkish Tastes' ile güçleniyor Haber

Dünyanın gıda ambarı, ABD pazarında 'Turkish Tastes' ile güçleniyor

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Gıda Birlik Başkanları, Turkish Tastes tanıtım filmi çekimleri için Türkiye’ye davet edilen ABD’li şefler Tom Macrina ve John Bryne ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Türk gıda sektörümüz, ABD pazarındaki yerini sağlamlaştırmak ve ihracatını artırmak adına büyük bir azim ve kararlılıkla çalışmalarına devam ediyor. TURQUALITY Projemiz, 2019 yılında ABD’de güçlü, köklü kuruluşlar ve ticari bağlantılar kurmak için katalizör rolü oynayacak üst düzey profesyonellerden oluşan Turkish Tastes topluluğunu inşa etmek üzere başlatıldı. Yaklaşık 6 senedir ticarileşme yolunda büyük adımlar attık, ABD’nin en büyük gıda distrübütörleri Türk firmalarımızla işbirlikleri kurdu. ABD HoReCa sektörü, üretici, dağıtıcı, toptancı, perakendeci ve zincir marketler, restoran birlikleri, gıda yatırımcıları, gıda girişimleri, turizm-otelcilik fakülteleri, aşçılık okulları ile birlikte büyük network oluşturduk.” dedi. ABD’ye 5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk Başkan Eskinazi, “Bu doğrultuda çalışmalarımızın sonuçlarını, Türk firmalarımızın gerçekleştirdiği ikili iş görüşmelerini, Turkish Tastes’nin ABD’de neler başardığını bugün burada sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. 2019-2023 yılları arasında ABD’nin toplam gıda ithalatı yüzde 35’lik bir artışla 156 milyar dolardan 211 milyar dolara çıkarken, aynı dönemde Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı yüzde 100’ün üzerinde artış göstererek 708 milyon dolardan 1 milyar 712 milyon dolara yükseldi. Türk gıda ihracatçıları olarak başarımızı daha da ileri taşıyarak ABD’ye 5 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduk. Turkish Tastes tanıtım filmi çekimleri için ülkemize davet ettiğimiz şeflerimiz Tom Macrina ve John Bryne bugün aramızda olduğu için mutluluk duyuyoruz. Her geçen gün büyüyen Turkish Tastes markamız ve tüm çalışmalarımızda Ticaret Bakanlığımızın “Uzak Ülkeler Stratejisi” vizyonu ile uyumlu hareket ediyoruz.” diye konuştu. Firmalarımız ABD’nin en büyük ikinci gıda distribütörü olan US Foods’un tedarikçisi oldu Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Büyükelçi şefimiz Tom Macrina’nın destekleriyle biri zeytinyağı biri kuru meyve sektöründen 2 firmamız ABD’nin en büyük ikinci gıda distribütörü olan US Foods’un tedarikçisi oldu. Firmalarımız US Foods’a göndereceği ürünlerini kendi markalarının yanında Turkish Tastes markasıyla da gönderecek. Böylelikle Bakanlığımızın verdiği desteğe somut bir şekilde karşılık vermeye başlamış olacağız. Projemizde kuruluşlarla iş birliğine olduğu kadar profesyonellere de önem veriyoruz. Yaptığımız çalışmalarda önce ABD’deki etkinliklerde şefleri ve satın alma yetkililerini bilgilendiriyoruz. Sonrasında anlattıklarımızın sağlamasını yapmak üzere Türkiye’ye davet ediyoruz.” dedi. Başkan Uçak, “Türkiye’de topraktan çatala konseptinde hazırladığımız programlarla, üretim alanları, işletmeler, kültürel mekanlar ve restoranlarda ürünlerimizi ve kültürümüzü tanıtıyoruz. Geçen yıl 3 şefimizi ağırlamıştık bu yıl 6 şefimizi ağırlayacağız. Şeflerimiz Türkiye programını tamamladıktan sonra bizim ABD’deki büyükelçilerimiz oluyorlar. Zaten amacımız da en başından beri ABD’de Turkish Tastes Topluluğunu oluşturmaktı. Her geçen yıl daha büyük bir aile oluyoruz. Türkiye'nin önceki yıl ABD'ye meyve ve sebze mamulleri ihracatı yüzde 26 artarak 343 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır.” diye konuştu. ABD’de Summer Fancy Food Show kapsamında projemizin ticarileşmesini sağladık Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “İhracatçı birlikleri olarak gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerin birinci amacı ticari sonuçlar almaktır. Projemizin bu yıl 5. yılını uyguluyoruz ve bu yılla birlikte kalan yıllarda da en büyük önemi ticarileşmeye vereceğiz. Bu yıl 25. Milli Katılım organizasyonu gerçekleştirdiğimiz ABD Summer Fancy Food Show kapsamında projemizin ticarileşmesini sağladık. Marka elçimiz Şef Tom Macrina ve arkadaşları önce fuar alanında sonra New York Türkevi’nde gerçekleştirdiğimiz resepsiyonda ürünlerimizle hazırladığı menülerle sunumumuzu bir üst lige çıkardı. Ülke genelinden katılan 39 firmamız projemizden doğrudan faydalanma fırsatını yakalamış oldular. Diğer katılımcı ülkelerden aldığımız yorumlar bizleri ayrıca mutlu etti.” dedi. Başkan Işık, “Yine Türkevi’nde gerçekleştirdiğimiz resepsiyonun ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin Büyükelçi seviyesinde katıldığı ilk etkinlik olması ve yirmisi büyükelçi kırkın üzerinde diplomatın katılması bizleri ayrıca gururlandırdı. Bundan sonra da hem ABD hem de diğer ülkelerde gerçekleştireceğimiz tüm çalışmaları projemizin kazanımlarıyla birleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Sektör verilerimize gelince, Türkiye'nin önceki yıl ABD'ye kuru meyve ihracatı % 5 artarak 132 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Gelecek için, Türkiye'nin ABD'ye olan kuru meyve ve diğer tüm sektör ürünlerimizin ihracatında gösterdiği bu olumlu trendin devam etmesi için tüm desteğimizi devam ettireceğiz.” diye konuştu. ABD’de Ur-Ge projeleri ile ticaret heyetleri yapılacak Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Tüm Türkiye adına, ABD pazarında yürüttüğümüz projemizin her geçen gün daha başarılı hale gelmesi bizleri çok mutlu ediyor. Bu başarının arkasında ortaya koyduğumuz vizyon ve 6 sektörümüzün uyum içerinde çalışmasıdır. Şu an burada olan şeflerimizin de katkılarıyla, ABD’de B2B odaklı yapacağımız tadım etkinliklerini yine 6 birliğimiz tarafından yürütülen Ur-Ge projeleri üyesi firmalarımızın katılacağı ticaret heyetleriyle hibrit olarak organize etmeyi planlıyoruz. Bu itibarla 2025 yılı, Ur-Ge projeleri Yurtdışı Pazarlama Faaliyetleri alanında en başarılı proje ödülüne talip olduğumuzu şimdiden ilen ediyorum. Böylelikle bir yandan nihai hedef olan katma değerli ihracat artışı için önemli bir adım atmanın yanında, Bakanlığımızın Turquality, Ur-Ge ve Uzak Pazarlar Stratejisi konseptlerini bir araya getirmiş olacağız. Son olarak projemiz sayesinde sektörümüzün ABD’ye olan ihracatının 700 Milyon rsquo;a ulaştığını ifade etmek istiyorum.” diye konuştu. "Ne yaparsanız, nasıl yaparsanız yapın 'Türk ürünlerin, kullanın' diyoruz" Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Projeye başladığımız 2019 yılında hedefimiz sadece ABD’ye ihracatımızı artırmak değil bunun yanında Turkish Tastes markası ile katma değerli ihracatı da artırmaktı. Bu ancak uzun vadede ulaşılabilecek bir hedef olduğu için köklü kuruluşlarla işbirliğine büyük önem verdik. Ne yaparsanız, nasıl yaparsanız yapın TÜRK ÜRÜNLERİNİ KULLANIN diyoruz. Bu doğrultuda hepinizin bildiği gibi Las Vegas Üniversitesi müfredatında yer alarak başladık. Sonrasında Nevada Restoran Birliği ile lise programlarına da girdik. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla ise Chain des Rotisseurs ve American Aşçılar Federasyonu ile partnerlikler başlattık. Bu işbirlikleri sayesinde daha projenin 5. yılında ulusalda güçlü bir görünürlük yakaladık. Bu bağlamda Amerika Aşçılar Federasyonuna ayrı bir parantez açmak istiyorum. Federasyon ABD’de executive şef unvanı verme yetkisi olan ve yaklaşık 20.000 üst düzey şefin üyesi olduğu güçlü bir platform.” dedi. ABD’li şefler 6 sektörümüzün ürünleriyle hazırladıkları tariflerle şov yaptılar Başkan Girit, “14 - 17 Temmuz tarihlerinde ben de ilk defa katıldığım ulusal konvensiyonda gördüğümüz ilgiye inanamadım. Şef Macrina ve arkadaşlarının yaklaşık 1000 üst düzey şefin katıldığı bir oturumda gerçekleştirdiği demoyla 6 sektörümüzün ürünleriyle hazırladıkları tariflerle şov yaptılar. Ülke genelinden yaklaşık 1300 şefin katıldığı etkinlik 4 gün sürdü ve 4 gün her yerde biz vardık. Bu şeflerin bizim nihai hedefimize ulaşmamız için önemli katalizör olacağına inanıyorum. Türkiye'nin ABD'ye olan su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihracatını artırmaya yönelik gerçekleştirdiğimiz Turkish Tastes projesi ve fuar organizasyonları sayesinde Türkiye'nin ABD'ye olan su ürünleri ve hayvansal mamulleri ihracatı 2023 yılında artarak 123 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Günümüz itibari ile de geçen yılın 2/3’ünün üzerine şimdiden ulaşmış durumdayız.” diye konuştu. Herkesin kazanacağı bir kazan kazan modeli ile Turkish Tastes markası her geçen gün büyüyecek Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, “Bugün aramızda olan marka elçimiz şeflerimizin büyük katkıları ile 360 derece bağlı bir döngü kurguladık. Bu döngü, ihracatçılarımızdan başlıyor ve ABD’deki son tüketicilerle tamamlanıyor. Marka elçilerimiz aracılığı ile Turkish Tastes markası taşıyan ürünlerimiz distribütörlere, distribütörlerden de başlattığımız program kapsamında yer alan ve bu distribütörlerden ürün alan restoranlara, oradan da Turkish Tastes markası ile hazırlanan menülerle son tüketicilere ulaşacak. Program kapsamında yer alan restoranları influencerlarla destekleyerek herkesin kazanacağı bir kazan kazan modeli ile Turkish Tastes markası her geçen gün büyüyecek. Bu nedenle asıl yükü üstlenen şeflerimize tekrar teşekkür ediyorum. Projenin etkilerini en belirgin hisseden sektörlerden biriyiz. En önemli hedef pazarlarımız olan ABD’ye zeytin ve zeytinyağı ihracatı 2023 yılında yüzde 80 artarak 185 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Bu çalışmalarla gelecek yıllarda çok daha güzel haberler paylaşacağımıza inanıyoruz.” Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi’nin ortağı olmaktan gurur duyduk Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesine odundışı orman ürünleriyle ortağı oldukları için gurur duyduklarını belirten Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle de destek olan herkese teşekkürlerini sundu. Sadece gıda sektörleri için değil diğer sektörler için de örnek göstererek pilot proje olarak değerlendiriyor Turkish Tastes Ambassador ve Ege Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “2019 yılında pandemiye rağmen başladığımız ve aralıksız devam ettirdiğimiz çalışmalarımızda çok önemli bir aşamaya geldik. Bakanlığımız projemizi yürüttüğümüz Turquality Destek Programı kapsamında sadece gıda sektörleri için değil diğer sektörler için de örnek göstererek pilot proje olarak değerlendiriyor. Bizlerde tüm sorumluluğumuzun yanında bu tatlı yükü de büyük bir şevkle üstleniyoruz. Biz 2018 yılında 1 yıl süren derinlemesine bir analizin ardından bilimsel verilerle oluşturduğumuz 12 yıllık bir yol haritasını 2019’da uygulamaya koyduk. Yol haritamızı 4 yıllık 3 döneme ayırdık.” dedi. Gürel, “Birinci 4 yıl farkındalık oluşturma, ikinci 4 yıl ticarileşme ve son 4 yıl ise markalaşma. Her şeyin planlandığı gibi ilerlediğini başkanlarımızın konuşmalarında göreceğinize inanıyorum. Projemizin temel hedefi ABD’de etkin bir ticari mekanizmaya dönüşecek olan Turkish Tastes topluluğu oluşturmaktır. Bu toplulukta, ünlü şefler, satın alma yetkilileri, kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve eğitim kurumlarına yer vererek oldukça geniş bir yelpazeye ulaşmayı hedefledik. Her yıl bu hedef doğrultusunda yaklaşık 15 faaliyet gerçekleştiriyoruz. Projenin 5. Yılı itibari ile ABD’de ulusal düzeyde güçlü bir farkındalık oluşturmanın yanında bu yıldan itibaren planlandığı gibi ticarileşmeye de başladık. Bakanlığımızın ve tüm başkanlarımızın destekleri ile tüm hedeflerimize ulaşıncaya kadar yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı Markalaşma ve Tasarım Destekleri Daire Başkanı Ebru Gülsoy Rojas Atencio, “Türk ürünlerinin yurtdışındaki algısını araştıran, pazarlara nasıl girebileceğimizin önünü açan ihracatçı birliklerimizin ürün ve sektörlerimizi tanıtmak üzere yürüttüğü projelerden “Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi” çok iyi bir noktaya gelmiş durumda, bu kapsamda EİB’i tebrik ediyoruz.” dedi. Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Tarım Ürünleri Daire Başkanı Halis Kaya, “Ülkemizin gıda sektörünü küresel gıda alıcılarıyla buluşturan “Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi”nde emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Sizlerin büyük çabaları ve doğru politikaları sayesinde Cumhuriyetimizin yüzyılına yakışır 31 milyar dolar seviyesinde tarımda rekor bir ihracat gerçekleştirdik.” diye konuştu. Türkiye’de yemek nereye giderseniz gidin her zaman çok güzel Turkish Tastes ABD Ulusal Büyükelçi Şefi Tom Macrina, “Türkiye’de nereye giderseniz gidin yemek her zaman çok güzel. Türk şefler çok başarılı, gittiğimiz her mutfak çok temizdi. Türk şefler hijyene çok önem veriyorlar. ABD’de birçok restoran Türk ürünlerini kullanıyor ve Türk ürünlerinde menüleri var. Ege İhracatçı Birlikleri’nin liderliği çok kuvvetli. ABD’in birçok bölgesinde etkileyici tanıtımlar yapıyoruz. Türk yemekleri çok iyi. Türk ürünlerinin daha fazla tanıtılması için çalışıyoruz. Bu işe verdiğiniz önemi, özveriyi görüyoruz. Türk mutfağında sürdürülebilirliği görüyoruz sizleri tebrik ediyoruz.” dedi. Türkiye’deki en güçlü bölge Ege Bölgesi Turkish Tastes ABD Ulusal Büyükelçi Şefi John Bryne, “Türkiye’deki en güçlü bölge Ege Bölgesi. Türk ürünlerinin ticarileşmesi çok iyi bir noktaya ulaştı. Türkiye’yi ilk kez ziyaret ettim. 5 gündür Türkiye’de hayatımı değiştirecek bir deneyim yaşadım. Sağlıklı Beslenmede Türk Ürünlerinin Önemi Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi ile EİB’nin gösterdiği özverinin yatırımlarının görme fırsatı buldum. Türk şefleri ziyaret ettik, Türk işletmeleri gezdik, Türk firmalarla tanıştık, onur vericiydi. Turkish Tastes TURQUALITY Projesinin bu başarı öyküsünü ABD’de paylaşacağım.” diye konuştu

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.