Hava Durumu

#Almanya

TOURISMJOURNAL - Almanya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Almanya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Singapur, Dünyanın En Güçlü Pasaportları Sıralamasında Zirvede Haber

Singapur, Dünyanın En Güçlü Pasaportları Sıralamasında Zirvede

Singapur, dünyanın en güçlü pasaportları sıralamasında zirveye çıkarak İspanya'yı geride bıraktı. İspanya, ikinci sıraya gerilerken, ilk beşte dört Avrupa ülkesi yer alıyor. VisaGuide.World’ün hazırladığı bu sıralama, seyahat endüstrisinde en güvenilir kaynaklardan biri olarak kabul ediliyor. Henley Pasaport Endeksi ile birlikte bu listeler, 199 ülke ve bölgeyi değerlendiriyor ve sonuçlar vizesiz erişim, e-Vize ve küresel hareketlilik gibi kriterlere dayanıyor. Pasaportların gücünü belirlemek için “Seyahat Önem Puanı” adı verilen bir sistem kullanılıyor, ancak bu puanın sıralamayı nasıl etkilediği açıklanmamış. 2024 Eylül itibarıyla Singapur, 100 üzerinden 91,2 puanla en güçlü pasaport olarak öne çıkarken, İspanya 90,6 puanla ikinci sırada yer alıyor. Fransa 90,5 puanla üçüncü, İtalya 90,3 puanla dördüncü, Macaristan ise 90,2 puanla beşinci sırada bulunuyor. Avrupa ülkeleri genel olarak ilk sıralarda yer alırken, Japonya 15. sırada ve Avrupa Birliği'nde yer almayan tek ülke olarak öne çıkıyor. Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre gibi ülkeler de ilk 10'da yer almayı başarmış. VisaGuide.World’ün pasaport sıralaması, bir yıl içinde dört kez yayınlanıyor ve her ülkenin pasaportunun sahip olduğu vizesiz seyahat rotaları üzerinden hesaplanıyor. Henley Pasaport Endeksi de benzer bir yaklaşım benimsiyor, ancak son çeyrek sıralamaları henüz yayınlanmadı. Her ülke için yapılan puanlama, vizesiz giriş, e-Vize, Elektronik Seyahat İzni (ETA) gibi seçenekleri dikkate alıyor. Ayrıca Schengen bölgesi dışındaki bazı ülkeler için tanınan ETIAS vize muafiyeti gibi yeni sistemler, gelecekteki sıralamaları da değiştirebilir. İngiltere’nin ETA sistemini devreye alması da sıralamalarda farklılıklara yol açabilir. Sıralama sadece vizesiz erişimle sınırlı kalmıyor. Ülkenin gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH), küresel gücü ve turizmdeki rolü gibi faktörler de göz önünde bulunduruluyor. Yüksek DSS puanına sahip bir ülkeye vizesiz erişim, düşük puanlı bir ülkeye kıyasla daha fazla puan kazandırıyor. Ancak bu faktörler her zaman eşit ağırlıkta değerlendirilmiyor. İspanya'nın sıralamadaki düşüşü, vizesiz gidilebilecek ülkelerin sayısındaki azalmadan kaynaklanıyor. Önceden İspanyol pasaportu sahipleri 160 bölgeye vizesiz seyahat edebilirken, bu sayı Eylül 2024 itibarıyla 107’ye düştü. Ancak benzer bir durum Singapur için de geçerli. Daha önce 164 yeri vizesiz ziyaret edebilen Singapur pasaportu, şimdi 160 ülkeye vizesiz giriş sağlayabiliyor. Pasaport sıralamalarındaki değişiklikler diplomatik ilişkiler, vize politikaları ve küresel siyasi ve ekonomik gelişmelerle bağlantılı olabilir. Buna rağmen, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerinin bir avantajı bulunuyor: Schengen bölgesi ve Avrupa Birliği sayesinde, bu pasaport sahipleri 30’dan fazla ülkeye sadece kimlik kartlarıyla giriş yapabiliyorlar. Bu serbest dolaşım avantajı, Avrupa pasaportlarının gücünü koruyan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Alanya’da Orta ve Yaşlı Turist Potansiyeli Artıyor Haber

Alanya’da Orta ve Yaşlı Turist Potansiyeli Artıyor

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Burhan Sili, özellikle Avrupa'nın orta yaş ve üzeri turist kitlesinin Alanya turizmi için büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Orta yaşlı turistlerin daha ılıman iklimlerde tatil yapmayı tercih ettiğini belirten Sili, "Talep konusunda bir sorun öngörmüyoruz. İç turizmdeki azalmayı, dış pazarlardan gelen turistlerle dengelemeyi planlıyoruz" dedi. Sili, sezon dışı dönemde fiyatların daha uygun hale geldiğini ve Almanya, İskandinavya ve Doğu Avrupa'dan gelen turistlerin Alanya turizmine yoğun ilgi gösterdiğini de sözlerine ekledi. 2024 turizm sezonunun, 2023'ten daha iyi bir performans sergilediğini ifade eden Sili, "Geçen yıl rekor sayıda turisti ağırladık ve bu yılki veriler de bu rakamları aşacağımızı gösteriyor. Büyük bir küresel sorun yaşanmazsa, sezonu çok iyi kapatacağız" şeklinde konuştu. Ayrıca, kış turizmine dair verilerin henüz net olmadığını ancak geçtiğimiz yıla göre bir miktar düşüş yaşanabileceğini belirtti. İç turizmin özellikle kriz dönemlerinde ve 12 ay süren turizm faaliyetlerinde kritik bir öneme sahip olduğunu dile getiren Sili, yerli turistlerin genellikle "deniz, kum, güneş" tatilini tercih ettiğini söyledi. "Yüksek sezonda yerli turistin payı yüzde 20'ye kadar çıkarken, okulların açık olduğu dönemlerde bu oran yüzde 10'a geriliyor" dedi. Alanya Turizm Tanıtma Vakfı Başkan Yardımcısı Abdurrahman Açıkalın da eylül ayının gelmesiyle birlikte okulların açılması nedeniyle yerli turist sayısında doğal bir düşüş olduğunu ifade etti. Alanya'daki otellerin doluluk oranının yüzde 70 civarında olduğunu söyleyen Açıkalın, "Bu seviyenin ekim ayının ortalarına kadar devam etmesini bekliyoruz. Ekim ayından sonra ise 2-3 ay boyunca uzun süreli konaklamayı tercih eden turistlerin bölgeye gelmesini bekliyoruz, bu grupta özellikle Alman turistler öne çıkıyor" dedi. Açıkalın, turist sayısı bakımından geçen yıla kıyasla daha iyi bir turizm sezonu geçirdiklerini ancak gelir anlamında aynı artışın yakalanamadığını belirtti.

Vize kalktı: Antalya'ya en çok turist gönderen 5. ülke oldu Haber

Vize kalktı: Antalya'ya en çok turist gönderen 5. ülke oldu

Bu yıl 12 milyonun üzerinde turistin tatil yaptığı Antalya'ya en fazla turist gönderen ülkeler Rusya, Almanya, İngiltere ve Polonya oldu. Beşinci sırada ise 21 Mayıs'ta vize muafiyetinin sağlandığı Romanya yer aldı. Kente 2022'nin ağustos ayında 78 bin 553, 2023'ün ağustosunda 90 bin 211 Rumen turist gelirken, bu yılın aynı ayında Romanya'dan gelen misafir sayısı yüzde 27 artış göstererek 115 bin 141 oldu. Antalya'ya 2020'nin 1 Ocak-31 Ağustos döneminde Romanya'dan 19 bin 645, 2021'de 135 bin 495, 2022'de 234 bin 180, geçen sene ise 278 bin 491 kişi gelirken, bu sene aynı dönemde 341 bin 271 Rumen kenti tercih etti. "Pazar çeşitliliğimiz Türkiye'ye avantaj sağlıyor" Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Hakan Saatçioğlu, bu yıl güzel bir sezon geçirdiklerini, Antalya'da yıl sonuna kadar 17 milyon turist hedefine ulaşacaklarını söyledi. Kente 8 aylık dönemde Rusya'dan 2 milyon 641 bin 849 turist geldiğini anlatan Saatçioğlu, aynı dönemde Almanya'dan ise 2 milyon 235 bin 311 tatilcinin Antalya'yı tercih ettiğini vurguladı. "İngiltere pazarında iki yıldır iki haneli büyüme yaşıyoruz" İngiltere pazarının da çok iyi gittiğini kaydeden Saatçioğlu, "İngiltere pazarında iki yıldır iki haneli büyüme yaşıyoruz. Bu yıl 1 milyon 109 bin 997 İngiliz turist geldi." dedi.Polonya'dan da 8 aylık dönemde 906 bin 108 turistin geldiğini ifade eden Saatçioğlu, şu değerlendirmeleri yaptı: "Yıl sonuna kadar Polonya'dan 1 milyonun üzerine çıkarız." Romanya turist sayısı yüzde 27 arttı Romanya pazarında ise vize muafiyetinden dolayı misafirlerin kimlikle girmeleri Türk turizmine çok büyük avantaj sağladı. Ağustosta yüzde 27'lik artış kaydedildi. Bu tür vize kolaylığına yönelik çalışmalar turizme çok pozitif yansıyor. Pazar çeşitliliğimiz olarak birçok rakip ülkeye göre Türkiye avantaj sağlıyor. İspanya, İtalya'da da pazar çeşitliliği var ama Türkiye'deki kadar pazar çeşitliliği yok oralarda."

İspanya halkının 1/3’ü yerel bölgeye fazla yabancı turist geldiğini söylüyor Haber

İspanya halkının 1/3’ü yerel bölgeye fazla yabancı turist geldiğini söylüyor

Avrupa genelinde insanların çoğunun aşırı turizme karşı protestolara sempati duyduğunu ve bununla mücadele için atılacak adımları desteklediğini ortaya koyan kıta çapındaki bir ankete göre, İspanya'da insanların üçte biri yaşadıkları bölgenin artık çok fazla uluslararası ziyaretçiye sahip olduğunu söylüyor. YouGov anketi, Santorini'den Kanarya Adaları'na kadar kitlesel turizmin etkilerine karşı yapılan gösteriler ve acil uyarılarla dolu bir yaz döneminin ardından geldi ve Cinque Terre'den Amsterdam'a kadar turizmi azaltmaya yönelik önlemler açıklandı. Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık'ta yapılan ankete katılanların %32'si bölgelerinde artık çok fazla yabancı gezgin olduğunu söyleyerek İspanya'nın bu olguyu en güçlü hisseden ülke olduğunu ortaya koydu. Bu oran, 1,6 milyon nüfuslu Barselona'nın yılda yaklaşık 32 milyon ziyaretçi aldığı ve geçen ay yerel bir köşe yazarının “Şehrim çalındı” dediği Katalonya'da %48'e yükseldi: “Şehrim benden çalındı ve onu geri alamayacağım.” İspanya aynı zamanda %28 ile katılımcıların uluslararası turistler hakkında olumsuz görüşe sahip olma ihtimalinin en yüksek olduğu ülke oldu. Her ne kadar bazı ülkelerde önemli azınlıklar aynı görüşleri paylaşsa da, bu iki oran da diğer ülkelere kıyasla belirgin şekilde yüksektir. İspanya'da halkın üçte biri kendi bölgelerinde çok fazla turist olduğunu söylüyor Fransa'da ankete katılanların 'i yaşadıkları yerde çok fazla yabancı turist olduğunu düşündüklerini, 'sı ise yabancı ziyaretçiler hakkında kötü düşüncelere sahip olduklarını belirtmiştir. İtalya'da bu oranlar ve , Almanya'da ise ve 'tür. İspanya'daki insanlar ayrıca, yerel konut piyasasından konaklama yerlerini kaldırmakla ve kiraları birçok sakinin karşılayamayacağı kadar şişirmekle suçlanan kısa süreli tatil kiralama sektörü hakkında da diğerlerine göre daha güçlü düşüncelere sahip. İspanya hükümeti Temmuz ayında Airbnb ve Booking.com gibi platformlardaki ilanların ruhsatlı olup olmadığını kontrol etme sözü vererek kısa dönemli tatil evi kiralamalarına yönelik bir baskı uygulayacağını duyururken, Barselona şehir konseyi de 2029 yılına kadar tüm tatil evlerini yasaklamayı hedefliyor. Anket, İspanyolların üçte birinden fazlasının (%37) tatil evi kiralama sektörünün faydadan çok zarar getirdiğini düşündüğünü ve %45'inin bu sektöre olumsuz baktığını gösterdi. Birleşik Krallık'ta sektör hakkında olumsuz görüş bildirenlerin oranı %33 iken, İtalya'da %30, Fransa'da %28, Danimarka'da %24 ve Almanya'da %21'dir. Otelcilik sektörüne ilişkin görüşler, ankete katılan tüm ülkelerde %69 ile %73 arasında değişen oranlarda büyük ölçüde olumludur. İspanya'da halkın neredeyse yarısı tatil kiralama sektörüne olumsuz bakıyor Fransa (%47) ve Almanya (%45) bir diğer tartışmalı sektör olan kruvaziyer endüstrisi hakkında en olumsuz görüşlere sahipken, Barselona ve Venedik'in kruvaziyer gemilerini engellemek için adımlar attığı İspanya (%20) ve İtalya'da () görüşler daha az olumsuzdu. Avrupalılar genel olarak aşırı turizm karşıtı kampanyacıların endişelerini desteklerken, her ülkede büyük bir çoğunluk protesto eden popüler turizm destinasyonlarının sakinlerine “büyük ölçüde” ya da “makul miktarda” sempati duyduklarını söyledi. En yüksek destek %66 ile yine İspanya'dan gelirken, onu Fransa, Almanya ve İsveç (hepsi %65), ardından Danimarka (%63), Birleşik Krallık (%57) ve İtalya (%53) takip etti. Yetkililerin yanıtları söz konusu olduğunda, anket aynı zamanda geniş bir kamuoyu desteği de ortaya koymuştur. Turist sayılarını kontrol etmek ulusal, şehir ve yerel yönetimler için zor bir denge unsuru olup, uluslararası ziyaretçilerden elde edilen genellikle hayati önem taşıyan gelirler ve istihdam ile bölge sakinlerinin yaşam kalitesi arasında uzlaşma sağlanması gerekmektedir. Amsterdam, Paris, Sevilla ve Venedik gibi şehirler, İstanbul'daki Ayasofya ve Atina'daki Akropolis gibi turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerler ve Marsilya'daki Calanques gibi doğal güzelliklerin bulunduğu yerler aşırı turizmi engellemek için yeni tedbirler almıştır. Stratejiler arasında turist vergilerini arttırarak ziyaretçi sayılarını düzenlemek ya da azaltmak; giriş ücretleri, zaman aralığı sistemleri ya da önceden rezervasyon planları uygulamak; ya da ziyaretçi sayılarını azaltmayı amaçlayan kitlesel bilgilendirme kampanyaları başlatmak yer almaktadır. En popüler olan ve ankete katılan her ülkede %57 ile %76 arasında bir çoğunluk tarafından desteklenen uygulama, Roma'daki Kolezyum ve Paris'teki Louvre Müzesi gibi cazibe merkezlerinde benimsenen bir politika olan, popüler yerlere giriş için önceden rezervasyon yaptırma zorunluluğudur. Her ülkedeki katılımcıların en az yarısı (%50-62), Atina'daki Akropolis'te ve Britanya'daki küçük bir adada uygulamaya konulan, popüler şehirlere veya destinasyonlara girebilecek turist sayısının sınırlandırılmasını da destekleyeceklerini söyledi. Yedi ülkenin tamamında katılımcılar, Amsterdam'ın bu yılın başlarında “şehri yaşanabilir kılmak için” aldığını açıkladığı bir önlem olan, popüler şehirlerde yeni otel inşasının yasaklanmasını da büyük ölçüde (%46 ile %58 arasında) desteklemiştir. Daha az rağbet görse de bazı ülkelerde hala pek çok kişi tarafından desteklenen öneriler arasında aşırı kalabalık şehirlere giriş için “turist vergisi” alınması; konutların tatil amaçlı konaklama yeri olarak kiralanmasının yasaklanması ve en az bir gece kalmayan ziyaretçilerin ülkeye girişinin yasaklanması yer alıyor. YouGov'un küresel seyahat ve turizm başkanı Eva Satkute Stewart, “Yüksek seviyelerdeki uluslararası turistler Avrupa'daki şehirler için sürekli bir sorun olmuştur” dedi ve “özellikle İspanya'daki sorunlar verilerimize de yansımıştır” diye ekledi. Aşırı turizmin artan yaşam maliyetleri, konut fiyatları ve kültürel kimliğin erozyona uğramasıyla ilgili endişeleri tetiklediğini belirten Stewart, “ancak yerel halk istihdam yaratılması ve altyapının iyileştirilmesi gibi faydaları da kabul ediyor” dedi. Stewart, büyük şehirlerde yaşayanların turistlerin barınmasına ilişkin daha sıkı düzenlemeler talep ettiğini, orta ölçekli şehirlerin ise sezon dışı turizmi teşvik ettiğini söyledi.

Almanya kara sınır kontrollerini sıkılaştırıyor: Yolcuları nasıl etkileyecek? Haber

Almanya kara sınır kontrollerini sıkılaştırıyor: Yolcuları nasıl etkileyecek?

Almanya İçişleri Bakanı, yeni kara sınır kontrollerinin 16 Eylül'den itibaren altı ay boyunca geçerli olacağını duyurdu. Almanya düzensiz göçü kontrol altına almak ve güvenliği artırmak amacıyla kara sınırlarındaki kontrolleri sıkılaştırdığını açıkladı. Ağustos ayında Solingen'de yaşanan bıçaklı saldırı, göç ve sınır dışı etme konularında koalisyon hükümetine yönelik eleştirileri yeniden canlandırmıştı. Kamuoyunun artan tepkisi karşısında Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, göç yasalarını sertleşme sözü vermişti. İşte Almanya'ya kara yolu üzerinden giriş ve çıkışların nasıl etkileyeceği konusunda şu ana kadar bildiklerimiz. Yeni Almanya sınır kontrolleri neden yapılıyor? Ağustos ayında Solingen'deki bir festivalde düzenlenen bıçaklı saldırıda üç kişi öldü, sekiz kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı üstlenerek gözaltına alınan kişinin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) üyesi olduğundan şüphe edilen Suriyeli olduğu belirtildi. Alman basınında yer alan haberlere göre 26 yaşındaki saldırganın iltica başvurusu reddedilmişti ve geçen yıl Avrupa Birliği'ne (AB) ilk giriş yaptığı Bulgaristan'a gönderilmek üzere sınır dışı edilmesi gerekiyordu ancak ortadan kaybolduğu için sınır dışı edilemedi. Solingen saldırısı, aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif'in (AfD) çok güçlü bir oy oranına sahip olduğu iki doğu bölgesi Saksonya ve Thüringen'de yapılacak eyalet seçimleri öncesinde meydana geldi. 1 Eylül'deki eyalet seçimlerinden hemen önce koalisyon hükümeti, göçmenlerin sınır dışı edilmesi kurallarını sıkılaştırma kapsamında alınacak yeni göç tedbirlerini açıkladı. Avrupa'nın Schengen bölgesi, üye ülkeler arasında pasaportsuz seyahate izin veriyor, ancak üye devletler kamu politikası ya da iç güvenlik açısından bir tehdit olduğunu düşündükleri takdirde sınır kontrolleri getirebiliyorlar. Yeni kontroller ne zaman yürürlüğe girecek ve ne kadar sürecek? İçişleri Bakanı Nancy Faeser pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, yeni sınır kontrollerinin 16 Eylül Pazartesi gününden itibaren yürürlüğe gireceğini ve altı ay süreyle geçerli olacağını duyurdu. Yolcular için neler değişecek? Henüz ayrıntılar ortaya çıkmamış olsa da, yeni sınır kontrollerinin Almanya'ya kara yoluyla giren ya da çıkan herkesi etkilemesi muhtemel. Sınırlarda daha fazla kişinin durdurulması halinde sürücüler için trafik sıkışıklığı oluşabilir. Kontroller için ulaşımın durdurulması halinde otobüs ve tren yolculukları daha uzun sürebilir. Almanya'nın en büyük tren işletmecisi Deutsch Bahn (DB), bu yıl Haziran ayında uzun mesafeli trenlerin neredeyse yarısının geç ulaştığı bildirdi. Bu durumun aşırı hava koşullarından kaynaklandığını söyledi. Uzun sınır kontrolleri, DB yolcularının sıkıntılarını daha da arttırabilir. Deutsche Bahn, European Sleeper ve Flixbus gibi büyük tren ve otobüs operatörleriyle yorum için temasa geçildi. Yeni kontroller hangi ülkeleri etkileyecek? Almanya, 9 ülke ile kara sınırını paylaşıyor. Bu ülkeler, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Polonya, İsviçre ve İngiltere. Almanya'nın Avusturya ile olan sınırında halihazırda 2015 yılında büyük bir göçmen akınına karşı uygulanan ve o zamandan beri yürürlükte olan geçici kontroller uygulanıyor. Bu kontroller, 11 Kasım 2024 tarihine kadar yürürlükte. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarındaki geçici kontroller de göçle ilgili endişelerin yeniden artması üzerine geçen yıl uygulamaya konuldu. Bu kontroller ise, 15 Aralık 2024 tarihine kadar yürürlükte. Bakanlık, kontrollerin Almanya'nın Fransa, Lüksemburg, Belçika, Hollanda ve Danimarka ile olan diğer kara sınırlarına da genişletileceğini söyledi. Kontroller başlangıçta altı ay süreyle uygulanacak. Yoğun geçen Noel ve Yeni Yıl seyahat dönemlerini de kapsayacak. Almanya şu ana kadar bu uygulamaların altı ay süreyle yürürlükte kalacağını açıklasa da, amacına hizmet ettiğine karar verilmesi halinde bu süreyi uzatılabilir.

Almanya kara sınırı kontrollerini sıkılaştırıyor Haber

Almanya kara sınırı kontrollerini sıkılaştırıyor

Almanya düzensiz göçü kontrol altına almak ve güvenliği artırmak amacıyla kara sınırlarındaki kontrolleri sıkılaştırdığını açıkladı. Ağustos ayında Solingen'de yaşanan bıçaklı saldırı, göç ve sınır dışı etme konularında koalisyon hükümetine yönelik eleştirileri yeniden canlandırmıştı. Kamuoyunun artan tepkisi karşısında Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, göç yasalarını sertleşme sözü vermişti. İşte Almanya'ya kara yolu üzerinden giriş ve çıkışların nasıl etkileyeceği konusunda şu ana kadar bildiklerimiz. Yeni Almanya sınır kontrolleri neden yapılıyor? Ağustos ayında Solingen'deki bir festivalde düzenlenen bıçaklı saldırıda üç kişi öldü, sekiz kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı üstlenerek gözaltına alınan kişinin Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) üyesi olduğundan şüphe edilen Suriyeli olduğu belirtildi. Alman basınında yer alan haberlere göre 26 yaşındaki saldırganın iltica başvurusu reddedilmişti ve geçen yıl Avrupa Birliği'ne (AB) ilk giriş yaptığı Bulgaristan'a gönderilmek üzere sınır dışı edilmesi gerekiyordu ancak ortadan kaybolduğu için sınır dışı edilemedi. Solingen saldırısı, aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif'in (AfD) çok güçlü bir oy oranına sahip olduğu iki doğu bölgesi Saksonya ve Thüringen'de yapılacak eyalet seçimleri öncesinde meydana geldi. 1 Eylül'deki eyalet seçimlerinden hemen önce koalisyon hükümeti, göçmenlerin sınır dışı edilmesi kurallarını sıkılaştırma kapsamında alınacak yeni göç tedbirlerini açıkladı. Avrupa'nın Schengen bölgesi, üye ülkeler arasında pasaportsuz seyahate izin veriyor, ancak üye devletler kamu politikası ya da iç güvenlik açısından bir tehdit olduğunu düşündükleri takdirde sınır kontrolleri getirebiliyorlar. Yeni kontroller ne zaman yürürlüğe girecek ve ne kadar sürecek? İçişleri Bakanı Nancy Faeser pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, yeni sınır kontrollerinin 16 Eylül Pazartesi gününden itibaren yürürlüğe gireceğini ve altı ay süreyle geçerli olacağını duyurdu. Yolcular için neler değişecek? Henüz ayrıntılar ortaya çıkmamış olsa da, yeni sınır kontrollerinin Almanya'ya kara yoluyla giren ya da çıkan herkesi etkilemesi muhtemel. Sınırlarda daha fazla kişinin durdurulması halinde sürücüler için trafik sıkışıklığı oluşabilir. Kontroller için ulaşımın durdurulması halinde otobüs ve tren yolculukları daha uzun sürebilir. Almanya'nın en büyük tren işletmecisi Deutsch Bahn (DB), bu yıl Haziran ayında uzun mesafeli trenlerin neredeyse yarısının geç ulaştığı bildirdi. Bu durumun aşırı hava koşullarından kaynaklandığını söyledi. Uzun sınır kontrolleri, DB yolcularının sıkıntılarını daha da arttırabilir. Deutsche Bahn, European Sleeper ve Flixbus gibi büyük tren ve otobüs operatörleriyle yorum için temasa geçildi. Yeni kontroller hangi ülkeleri etkileyecek? Almanya, 9 ülke ile kara sınırını paylaşıyor. Bu ülkeler, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Polonya, İsviçre ve İngiltere. Almanya'nın Avusturya ile olan sınırında halihazırda 2015 yılında büyük bir göçmen akınına karşı uygulanan ve o zamandan beri yürürlükte olan geçici kontroller uygulanıyor. Bu kontroller, 11 Kasım 2024 tarihine kadar yürürlükte. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarındaki geçici kontroller de göçle ilgili endişelerin yeniden artması üzerine geçen yıl uygulamaya konuldu. Bu kontroller ise, 15 Aralık 2024 tarihine kadar yürürlükte. Bakanlık, kontrollerin Almanya'nın Fransa, Lüksemburg, Belçika, Hollanda ve Danimarka ile olan diğer kara sınırlarına da genişletileceğini söyledi. Kontroller başlangıçta altı ay süreyle uygulanacak. Yoğun geçen Noel ve Yeni Yıl seyahat dönemlerini de kapsayacak. Almanya şu ana kadar bu uygulamaların altı ay süreyle yürürlükte kalacağını açıklasa da, amacına hizmet ettiğine karar verilmesi halinde bu süreyi uzatılabilir.

Son Durum: Avrupa Genelinde Grev krizi yaşanıyor! Haber

Son Durum: Avrupa Genelinde Grev krizi yaşanıyor!

Büyük Britanya: Londra’da Havalimanları ve Toplu Taşıma Grev Tehdidi Altında Büyük Britanya’da, London City Havalimanı’ndaki GMB sendikasına bağlı yaklaşık 120 bagaj görevlisi, greve gitme tehdidinde bulundu. Eğer bu grev gerçekleşirse, havalimanının 37 yıllık tarihindeki ilk büyük iş durması olacak. Ayrıca, Londra Heathrow Havalimanı’nda sınır muhafızları, 31 Ağustos’tan 3 Eylül’e kadar grev yapmayı ve daha sonra fazla mesaiyi reddetmeyi planlıyor. Bu grevler, havalimanlarının operasyonlarını ve yolcu akışını olumsuz etkileyecek. Ayrıca, ASLEF sendikası tarafından yapılan açıklamaya göre, Londra trenlerinde 31 Ağustos ile 10 Kasım tarihleri arasında cumartesi ve pazar günleri grev yapılacak. İtalya: ITA Airways ve Wizz Air Malta Çalışanlarından Grev Kararı İtalya’da ITA Airways çalışanları, 7 Eylül tarihinde ülke çapında saat 13:00’ten 17:00’ye kadar çalışmayı durduracak. Ayrıca, Wizz Air Malta çalışanları ve Milan-Malpensa Havalimanı’ndaki uçuş işlemleri personeli de grev planları yapıyor. Bu grevler, İtalya’daki hava trafiğini ve yolcu hizmetlerini etkileyebilir. Hollanda: Büyük Şehirlerde Toplu Taşıma Grevi Hollanda’da, 12 Eylül tarihinde büyük şehirlerde toplu taşıma grevi yapılması planlanıyor. Grev, toplu taşıma hizmetlerini aksatarak vatandaşların günlük yaşamını zorlaştıracak. Portekiz: Havalimanlarında Hizmet Personelinden Grev Portekiz’deki tüm havalimanlarındaki hizmet personeli, 31 Ağustos ve 1 Eylül tarihlerinde çalışmayı durdurmayı planlıyor. Bu grev, havalimanlarındaki operasyonları ve yolcu akışını doğrudan etkileyebilir. İspanya: Alicante Havalimanı’nda Güvenlik Personelinden Grev İspanya’nın Alicante Havalimanı’ndaki güvenlik personeli, 30 ve 31 Ağustos tarihlerinde grev yapmayı planlıyor. Bu durum, havalimanında güvenlik kontrollerinde aksamalara ve yolcu sıkışıklığına yol açabilir. Avrupa genelindeki bu grevler, havacılık ve toplu taşıma sektörlerinde ciddi aksamalara neden olurken, yolcular ve vatandaşlar için çeşitli zorluklar yaratıyor. Yetkililer, grevlerin etkilerini en aza indirmek ve hizmetlerin sürekliliğini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Bakan Ersoy: 'FTI misafirleri mağdur edilmeyecek' Haber

Bakan Ersoy: 'FTI misafirleri mağdur edilmeyecek'

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 4 Haziran itibarıyla dünya genelinde operasyonlarını durdurma kararı alan FTI grubunun Türkiye'de bulunan 25 binden fazla misafirinin ülkelerine dönüşleri, herhangi bir mağduriyet oluşmasına izin verilmeden sorunsuz şekilde organize edildiğini söyledi. ‘KRİZ MASASI OLUŞTURDUK' Bakan Ersoy, “Bildiğiniz gibi Almanya’nın en büyük tur operatörlerinden olan FTI grubu 4 Haziran itibarıyla operasyonlarını dünya genelinde durdurma kararı aldı. Bakanlığımızca bir kriz masası oluşturduk. İlk olarak ülkemizde tatilde bulunan 25 binden fazla FTI misafirinin ülkelerine dönüşleri, herhangi bir mağduriyet oluşmasına izin verilmeden ve çok büyük oranda sorunsuz bir şekilde organize edildi. Bu bağlamda sürece yapıcı bir şekilde yaklaşan ve iş birliği yapan başta FTI Türkiye çalışanları olmak üzere konaklama tesislerimize, transfer şirketlerimize, hava yolu firmalarımıza, kamu görevlilerimize bakanlığım ve sektörüm adına teşekkür ederim” dedi. ‘GÖRÜŞMELERİMİZİ TAMAMLADIK’ Bakan Ersoy, FTI bünyesinde bulunan ileriye dönük 400 bin ziyaretçi rezervasyonunun minimum iptalle tekrar Türkiye’ye yönlendirilmesi için çalışmalar yaptıklarını söyleyerek, “Başta firmaya atanan kayyım heyeti olmak üzere bu rezervasyonlara talip olan, içlerinde Türk kökenli operatörlerin de yer aldığı Almanya’nın önde gelen tur operatörlerinin yöneticileri ile görüşmelerimizi tamamladık. Dün itibarıyla da bakanlık ve TGA olarak Almanya genelinde mevcut kampanyalarımıza ilave olarak yoğun ve uzun süreli bir tanıtım kampanyasını başlattık. Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak, aldığımız bilgilere göre, FTI misafirlerinin ileriye dönük Türkiye rezervasyonları çok büyük bir oranda yine Türkiye olarak gerçekleşmekte. Üçüncü olarak firma yetkilileri, Türkiye genelinde işletmelerden olan alacaklarının işletmelere olan borçlarından çok daha fazla olduğunu sözlü olarak beyan etmektedirler. Bu konudaki mutabakat süreci sürmektedir. Sonuç olarak, krize tatilde yakalanan misafirlerin seyahat süreçlerinin diğer ülkelere nazaran sorunsuz bir şekilde gerçekleşmiş olması, tur operatörleri ile başlattığımız yeni kampanyanın da olumlu etkisi ile süreci Türkiye olarak çok az kayıpla kapatacağımızı ve sezon başında belirlediğimiz 7 milyon Alman ziyaretçi hedefini yakalayacağımızı ön görüyoruz” ifadelerini kullandı.

En çok beğenilen yer Kapadokya oldu Haber

En çok beğenilen yer Kapadokya oldu

Almanya, İsviçre'den karavanla Türkiye’ye gelen 26 turist, 45 günlük gezi çerçevesinde Türkiye’nin turistik bölgelerini ziyaret ediyor. Kapadokya’da da konaklayan bu gezginler, en çok beğendikleri yerleri saydılar. Kapadokya 1. sırada geliyor. “HARİKA VE SÜRPRİZLERİ BOL OLAN BİR TURDAYIM” İsviçre'den gelen Jörg Bünter, Türkiye’yi çok beğendiğini kaydederek, “İsviçreliyim. Harika ve sürprizleri bol olan bir turdayım. Hayatımdan çok memnunum. Türkiye’yi o kadar çok gezdik ki nereleri gezdiğimizi henüz hatırlayamıyorum. Bunun üzerine çalışmam gerekiyor. Ama inanılmaz gözlemlerimiz oldu. Kastamonu’nun sadece içinden geçtik ama yoldan geçerken inanılmaz manzaralar gördük. Ne diyeceğimi bilemiyorum, bayıldım” dedi “EN ÇOK KAPADOKYA’YI BEĞENDİK” Eşi ile birlikte çok güzel vakit geçirdiğini belirten Suzanna Mafli de, “Çok güzel şeyler gördük. Hayvanları, güzel manzaraları, gezilmesi gereken yerleri, antik şehirleri gördük. Daha önce bir kez gelmiştim, o da kısa bir İstanbul turuydu. O zaman otelde kalmıştık. Şimdi karavanımızla geldik ve Türkiye’yi daha yoğun gezme fırsatımız oldu. En çok beğendiğim yer, Kapadokya oldu” diye konuştu. “EYLÜL AYINDA TEKRAR GELECEĞİZ” Karavan turu için ikinci gez Almanya’dan Türkiye’ye gelen Tomas Hering de, “Grubun sorumlusuyum. Geçen yıl 10 karavanla gelmiştik. Şimdi 13 araç ile yeniden geldik. O kadar çok hoşumuza gitti ki bu turu yeniden yapma gereği duyduk. Eylül ayında tekrar geleceğiz, o zaman daha kalabalık bir grup olacağız. Kastamonu’dan sadece geçtik, gezme fırsatımız olmadı ama gözlemlelerimiz mükemmel. Gelirken yol kenarındaki çeltik tarlaları, manzaralar, harikaydı” şeklinde konuştu. “GÖZLEMLERİME GÖRE HERKES ÇOK MUTLU” Kafileye Türkiye turlarında rehberlik yapan Levent Bilgiç de, “Turumuzun 40’ıncı günündeyiz. Buradan sonra Amasra ziyaretimiz var, daha sonra Safranbolu’yu gezeceğiz. Son iki günümüzü de İstanbul’da değerlendireceğiz. Daha sonra misafirlerimizi yolcu etmeyi düşünüyoruz. Türkiyemizi beğenmemek mümkün mü? Böyle bir şey olamaz. Biz de elimizden geldiğince, bu memleketin tanıtımına katkı sunabiliyorsak ne mutlu bize. Misafirlerimiz çok mutlular. Sadece klasik turlardaki gibi otobüslerle gezilen bir tur değil. Herkes kendi karavanları ile gelmiş. Dolayısıyla rahat rahat geziyoruz. Anlaşma yapıp, belirlenen saatlerde buluşuyoruz. Gezip herkes akşam kampına dönüyor. Şu ana kadarki gözlemlerime göre herkes çok mutlu. Truva’dan başladık, Bergama’yı, Efes’,i gezdik. Bunlar zaten dünya genelinde duyulmuş alanlar. Daha sonra Pamukkale’yi gezdik. Dalyan’a gidip kaplumbağaları gördük, bot turları yaptık. Oradan devam edip Çıralı’da kaldık. Antalya’yı gezdik, Konya’yı gezdik ve Mevlana’yı tanıdık. Daha sonra Kapadokya’yı gezdik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden sonra buraya geldik” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.