Antalya Turizm Fuarı Haberleri - Son Dakika Antalya Turizm Fuarı Haber Güncel Gelişmeler

Nihal Duruk: "İnsanlar Artık Dingin Tatil Tercih Ediyor"

Nihal Duruk, "Juju markası 2024 yılında yarattığımız yeni doğmuş bir marka ve bize sonsuz iyi gelen bir marka oldu" diyerek markanın çıkış noktası olan Juju kelimesinin asıl anlamının "şifalanmak, Batı Afrika kökenli bir inanç sistemi" demek olduğunu belirtti. "Juju ismini otelimize seçerken aslında bunun içini bir konseptle doldurarak seçtik. Juju Premier Palace'ın birçok tesisten kendini ayrıştırdığı yeni özellikleri var" açıklamasında bulundu. Özellikle pandemiden sonra tüm dünya insanlarında bazı ayrışmalar, farklılaşmalar gözlemlediklerini, tatil yapan insanların da bu anlamda yeni beklentilere girdiğini gördüklerini söyledi. Zengin yiyecek-içeçek konseptleri ve eğlence konseptlerinde tüm otellerinin birbirine benzediğini belirten Duruk, “Biz de artık dedik ki, insanlar mutluluğu başka yerlerde de arıyorlar. Ben duygusunda arıyorlar, merkeze dönüyorlar. Bunun için de bir takım Doğu sporlarıyla yakından ilgilenmeye başladılar. Yoga, meditasyon, nefes terapileri, Sound Healing dediğimiz etkinlikleri otelimize getirdik” sözleriyle Juju’yu rakiplerinden ayıran noktaları anlattı. Profesyonel ekiplerce kurulan diğer markaları Desha Yoga Studio’dan da bahseden Duruk, stüdyonun Juju ile birleştirilmesi ile otelde konaklayan tüm misafirlerin konsept dahilinde bu etkinliklerden faydalanmalarını sağladıklarını belirtti. "Resort otelciliğe Antalya'da yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalıştık. Juju’nun anlamı da şifalanmak olunca, bu hikayeyle karşılığını buldu" diyerek keyifli bir sene geçirdiklerini ifade etti. 2024 yılının beklentilerin üzerinde geçtiğini belirten Nihal Duruk, birçok kriz sonrası toparlanmaya çalışan bir endüstride yeni bir marka kurmanın heyecanı ve endişesini taşıdıklarını söyledi. "Kolay bir iş olmadı ama beklediğimizin ötesinde, çok hızlı karşılık buldu. Bütün partnerlerimizin desteğiyle çok kısa bir sürede Juju, ismini tüm dünyaya duyurdu. Tabii ki, Türkiye'deki enflasyonist ortamlarda fiyat artışlarında beklenen kararlılıklar olmadı ama biz yeni markamızla hedeflerimizin üstüne çıktık. Türkiye bugünkü şartlarını korumayı başarırsa daha iyi bir 2025 yılının geleceğini hayal ediyorum. Çünkü artık Türkiye'nin nereye oturması gerektiğini tüm operatörlerimiz, partnerlerimiz, misafirlerimiz algılama noktasındalar” diyerek 2025 yılının daha konforlu geçeceğini beklediklerini vurguladı.

Soner Kılıç: "BDT ve Avrupa Pazarı Bizleri Çok Önemsiyor"

Soner Kılıç, 2024 yılının Mirage Park Resort Hotel için çok iyi geçtiğini belirtti. Güriş Holding’e bağlı kurumsal bir otel olarak, anlamlı ve güzel bir yıl geçirdiklerini söylerken, "12 ay açık olan bir oteliz. Yaz sezonu ve kış sezonunda devam etmekteyiz. 2025 yılında da aynı şekilde devam edeceğiz" dedi. 60 farklı ülkeden misafir ağırladıklarını açıklayan Kılıç, yerli ve yabancı turistleri misafir ederken onlara ellerinden gelen en iyi şekilde hizmet etmekten mutluluk duyduklarını ekledi. Kılıç, "BDT pazarı ve Avrupa pazarı bizleri çok önemsiyor. Otelimizin 28. yılını bu sene kutluyoruz" diyerek gördükleri ilgiden memnun olduklarını belirtti.

Osman Bakar: "2025 Turizm Sezonu İçin İyimserliğimizi Koruyoruz"

2024 yılının turizm için zor geçen bir yıl olduğunu belirten Bakar, önümüzdeki sene için yapılan büyük yatırımlara dikkat çekerek fuarın verimli ve yoğun geçmesine duyduğu memnuniyeti ifade etti. 2025 yılı için beklentilerini sorduğumuz Bakar, “Bu seneden çok farklı olacağını tahmin etmiyoruz. Rusya pazarı muhtemelen yine bu seviyelerde olacaktır, Avrupa pazarı büyüyerek geliyor. Yeni pazarlar, alternatif pazarlar ekliyoruz. 2025 içim iyimseriz, iyimserliğimizi korumak istiyoruz. Erken rezervasyonlar da bunu gösteriyor. İnşallah bu seneden daha iyi olacak gibi gözüküyor” tahminlerini aktardı. Turizme teknolojik gelişmelerin etkisi konusunda da görüşlerini aldığımız Bakar, turizmcilerin gelişmeleri takip etmedikleri takdirde geri kaldıklarını söyledi. “Artık bildiğiniz üzere her şey internet üzerinden, online işlemlere ağırlık veriliyor. Teknolojiyi yakalayamıyorsanız zaten turizm de yapamıyorsunuz anlamına geliyor. Teknolojideki bütün yeniliklere en hızlı adapte olan sektör turizm, biz de bütün turizmciler olarak onu yakından takip ediyoruz. Teknoloji tabii ki olmazsa olmaz” dedi. Yeniliklere herkes gibi açık olduklarını vurgulayan Bakar, 2025 yılı için beklentilerinin iyi yönde olduğunu tekrar ederek konuşmasını tamamladı.

Erol Çanga: "Antalya Turizm Fuarı, Rüşdünü İspat Etti"

35 yıldır Barut Otelleri bünyesinde çalıştığını belirterek konuşmaya başlayan Çanga, “Antalya rüşdünü ispat etti. Birkaç yıl önce çok az sayıda katılımcıyla birlikte biz de fuara iştirak etmiştik. Antalya çok kısa sürede buna alıştı. İstanbul ve diğer destinasyonlardaki irili ufaklı iş gücü yoğunluğumuzu da üstümüzden alarak, bütün dünyadaki partnerlerimizle bizi burada buluşturdu. Çok başarılı buluyorum, canı gönülden şirketim adına ve Antalya turizmcisi olarak bunu destekliyorum” diyerek fuarla ilgili görüşlerini paylaştı. 2024 yılının planlandığı gibi geçtiğini belirten Çanga, ülkenin ekonomik durumunun küçük bir olumsuz etkisi olduğunu aktarırken, “Kümülatif baktığımızda gayet güzel geçti. Buna ihtiyacımız vardı. Özellikle COVID döneminden sonra ciddi bir “push edilmeye” ihtiyacımız vardı ve bunu 2024’te yaşadık. 2025 yılı ilk verileri oldukça olumlu, oldukça güzel geçiyor. Beklentimiz 2024’ün belki PAX olarak % 3-5 üstünde olur. Ekonomik olarak dövizin ülkedeki dengesi biraz daha oturursa çok daha iyi olacak” dedi.

Banu Mızraklı: "Teknoloji İlerlese de İnsan Faktörünün Önemi Devam Edecek"

Duja Hotel Grubu’nu tanıtarak sözlerine başlayan Mızraklı, “Otellerimiz Ege bölgesinde, Sarıkamış’ta bulunmakta. Merkez ofisimiz Antalya’da, biliyorsunuz turizmin başkenti Antalya. Buradan bağlantılarımızı sürdürüyoruz, Ege’deki ve Sarıkamış’taki otellerimizi yönetiyoruz. Bugün de meslektaşlarımızla istişare etmek için fuardayız” dedi. 2024 yıl sonu rakamları ve 2025 yılı hedefleri hakkında, “Rakamsal olarak ve hedef bağlamında soracak olursanız, mantıklı hedefler koyan her profesyonel gibi biz de hedeflerimize ulaştık. Ancak hedeflere ulaşmak çok kolay değil. Ülkenin ekonomik koşulları ve birçok şartı üst üste koyunca, global pazarda iş yapmaya çalıştığımız için tabii ki çok zor. Ama biz her zaman doğru planlayarak, doğru yöneterek, doğru stratejilerle olmak istediğimiz noktadayız. 2025 için de her sene olduğu gibi üstüne koyarak ilerlemeye devam edeceğiz. Şimdiden hazırlıklarımızı, planlamalarımızı ona göre ayarladık. Daha iyi olması için tabii ki çabalıyoruz, ama bizim yaptığımız işi daha iyi yapmak çok büyük performans gerektiriyor” diyerek planlarından bahsetti. Teknolojik gelişimlerin turizme etkisi hakkındaki görüşlerini sorduğumuz Mızraklı, “Dünyadaki her sektörde olduğu gibi tabii ki teknoloji hayatımızın her yerinde, iliklerimize kadar işlediği için turizm sektöründe de bundan bağımsız olmak mümkün değil. Artık biliyorsunuz, online rezervasyon ortamları, online platformlar çok ciddi boyutta mesleğimizde etkili. Ama otelcilik kanadında her zaman insan faktörü değerini korumaya devam edecek” diyerek teknolojinin kontrol edilemez bir hızla ilerlediğini belirtti. Turizm sektörü için de bu gelişmelerin kritik olduğunun altını çizdi. Fuarla ilgili görüşlerini paylaşan Mızraklı, uzun yıllardır sektörün içinde olduğunu ve dünyanın çeşitli yerlerindeki pek çok fuara katıldığını belirtti. Başlangıçta Antalya'da bir fuarın potansiyelinden emin olmadığını söyleyen Mızraklı, özellikle son birkaç yıldır fuarın ulaştığı başarı düzeyinden oldukça etkilendiğini ifade etti. Organizasyonu gerçekleştiren ve turizm profesyonellerini bir araya getiren ekibi de tebrik ederek, “Özellikle bizim gibi farklı bölgelerde otelleri olan, farklı bölgelerdeki acentelerle bağlantı kurmak isteyen otelciler için kendi ülkemiz içinde bile olsa kalkıp İstanbul’a, Bodrum’a, Kuşadası’na gitmek çok zor. Burada hepimiz bir araya geliyoruz, istişare ediyoruz. Görüşerek bazı adımları burada atıyoruz veya atılmış adımların altını çiziyoruz” dedi. Son yıllarda fuarın oldukça verimli geçtiğini belirtirken fuarın daha da büyüyüp, daha zengin ve etkin bir etkinliğe dönüşeceğine inandığını söyledi.

Kaan Kavaloğlu: “Turizmi Milli Bir Mesele Olarak Görüyoruz”

Antalya Turizm Fuarı’nda Aşkın Koç’un sorularını yanıtlayan Kavaloğlu, fuar hakkında açıklamalarda bulundu. "Fuarı pandemi dönemi dahil dört sene boyunca, 2019'dan beri yaptık. Pandemide iki kere daha yapma fırsatımız oldu. Bu yıl da altıncısını düzenliyoruz. Fuarı düzenleyen Selçuk Meral ve ekibi gerçekten çok meşakkatli bir çalışma yaptılar. Antalya Turizm Fuarı'nı dünyanın sayılı turizm fuarlarından bir tanesi haline getirdiler. Belki de resort da yollanan en büyük fuarlardan bir tanesi oldu. Antalya Turizm Fuarı, İstanbul Turizm Fuarı ve yine İstanbul’da düzenlenen, Akdeniz’in en büyük turizm fuarı olan EMITT ile üç tane uluslararası fuarımız olmuş oldu. Antalya'yı biz, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği olarak, birincisinden beri destekliyoruz. Bu fuarın sektörümüze, özellikle resort bölgeye çok ciddi bir katkısının olduğunu görüyoruz. Bugün baktığımızda, geçen seneye göre yaklaşık yüzde elli metrekarelik bir artış gerçekleştirmiş fuar. Fuarın hem yurt dışı pazardan, hem yurt dışındaki tur operatörleri tarafından çok ciddi bir destek gördüğünü gördük. Bu anlamda otelciler, acenteciler, teknoloji şirketleri, herkes bir arada oldu. Tam bir birliktelikle paydaşların bir arada olduğu bir fuar haline geldi" sözleriyle mutluluğunu aktardı. Birlikteliğe çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçtiğimizi belirterek devam eden Kavaloğlu, "Biliyorsunuz bizim de ‘Biz Biriz ve Dirayetliyiz’ diye bir sloganımız var. Biz turizmi milli bir mesele olarak görüyoruz. Siyasetin çok üzerinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla turizm bizim can damarımız, bacasız sanayimiz. Dünyada bir T7 olsaydı, turizmin yedisi olsaydı, ilk yedi içerisinde olabileceğimiz yegane sektörümüz. Dünyada ilk beş şehirden bir tanesi İstanbul, bir tanesi Antalya" dedi. 2025 yılında Antalya’yı bekleyen turizm potansiyeli hakkında konuşmasını sürdüren Kavaloğlu, "Antalyamız da bu yıl yaklaşık on yedi milyona yakın bir turist ağırlayacak. Yedi, sekiz milyon da yurt içi pazardan geliyor. Antalya'nın nüfusunun iki buçuk milyon kişi olduğunu görürsek, yaklaşık nüfusunun on katı kadar turisti Antalya'da ağırlıyoruz. Muhteşem bir coğrafyamız var. Türkiye'nin en güzel yeri, bana göre dünyanın en güzel yerlerinden bir tanesi Antalya. Dolayısıyla bu anlamda baktığımızda da turizmin başkentidir" diye ekledi. Aşkın Koç’un Limak Otelleri’nin başarısı hakkında sorduğu soruyu ekip başarısını işaret ederek yanıtlarken "Bizim en büyük gücümüz istihdam gücümüz. Personelimizle, satın alma, satış, pazarlama gücümüzle birlikte dokuz tane otelimizi işletiyoruz. Limak Holding olarak aynı zamanda hem inşaatını yapıyoruz, hem otellerin sahibiyiz, hem de işletme şirketi Limak International Hotels & Resorts bağlamında baktığımızda dünyanın sayılı işletmelerinden bir tanesiyiz. Bunu da gururla yaklaşık üç bin personelimizle yapmaktan mutluluk duyuyoruz" dedi. Kaan Kavaloğlu, zorlu geçen 2024 yılına rağmen sektörde zorluklarla başa çıkma deneyimlerinin geliştiğini belirtti. 2025'in barış, huzur ve sağlık dolu bir yıl olmasını dileyen Kavaloğlu, Cumhuriyet’in yeni yüzyılına girildiği bu dönemin turizm sektörü için de büyük bir anlam taşıdığını ifade etti.

Ali Kızıldağ: "2024 Sezonumuz İyi Geçti"

Antalya Turizm Fuarında görüştüğümüz Ali Kızıldağ, Belek’te bulunan Calista Luxury Resort Hotel için, "17 sezondur hizmet veren, dünya güzeli bir otel. Alman mimarların çizdiği ve Türk misafirperverliğinin mimarlarının hizmet verdiği bir otel. Çok başarılı, her sene üzerine daha yeni güzellikler katlayarak ekleyen bir otel. Devam ediyoruz, burada da otelimizi temsil etmeye çalışıyoruz" yorumlarında bulundu. 2024 sezonunun tüm sektör için olumlu geçtiğini ifade ederek, "Doluluk açısından, gelir açısından başarılı. Sadece bizim için değil, tüm diğer oteller için de öyle. Bütün sektör o anlamda çok mutlu. Yalnızca döviz kurlarının stabil olması ve yüksek enflasyon rakamları karlılık anlamında olumsuz bir etki yarattı. Ama doluluk açısından, ciro açısından herhangi bir sorunumuz yok" dedi. Gelişen teknolojinin turizme etkilerini somut örneklerle açıklayan Kızıldağ, "Teknolojik gelişme, dijitalleşme, yine lojistik anlamında özellikle pandemiden sonraki evrilme turizm açısından tabii ki çok pozitif. En azından turizm tüketicisinin yaşamı o kadar kolaylaştı ki! Herhangi bir yere gitmesine gerek yok. Herhangi bir yerle saatlerce telefonla görüşmesine gerek yok. Akıllı bir telefondan bütün tatilini programlayıp dünyanın her yerine istediği ulaşım aracıyla, istediği transferle, istediği konaklama biriminde paket yapabilecek kabiliyete sahip ve bu herkes için çok kolay. Bugün her yaşta, sadece gençler için değil, daha ileri yaştaki turistik tüketiciler için bile hayat çok kolaylaştı. Bu anlamda tabii ki hem bizler için hem tüketiciler için çok daha farklı, çok daha kolay büyük dünyalar var. Rezervasyondan ödemeye kadar her şeyi 3D güvenlik altında yapabiliyorlar. Bizler açısından da, onlar açısından da büyük bir imkan tabii ki" ifadelerini kullandı. Fuarın ilk yıllarında ön yargılı olduğunu itiraf ederek, "Özellikle demin konuştuğumuz gibi dijital dünya geliştiğinde bu fuarlar eski kabiliyetinde, eski gücünde devam eder mi, konusunda şüphelerim vardı. Ama Selçuk kardeşimiz fuarı ısrarla bugünlere getirdi. Çok başarılı, muhteşem! Görüyorsunuz bütün standlar dolu. Artık sadece yerli oteller veya acenteler değil yabancı tur operatörleri ve acenteciler de var. Çok önemli isimler, çok önemli aktörler var" diye belirtti. Fuarda emeği geçenleri tebrik ettikten sonra Antalya Turizm Fuarı’nın yalnızca Antalya şehri için değil, Türkiye için ulusal bir başarı olduğunu söyledi.

#Antalya Turizm Fuarı