Hava Durumu

#Arkeoloji

TOURISMJOURNAL - Arkeoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Arkeoloji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tralleis Antik Kenti 2025'te Turizme Açılıyor Haber

Tralleis Antik Kenti 2025'te Turizme Açılıyor

AYDIN (İHA) - Aydın'ın ilk yerleşim alanlarından biri olan Tralleis Antik Kenti'nde kazı çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. 28 yıldır süren kazılarla gün yüzüne çıkarılan tarihi kentte, bölgenin turizme kazandırılması amacıyla başlatılan projeler tamamlandı. Çevre düzenlemesi ve ziyaretçi merkezinin inşası için gerekli ihalenin yapıldığı duyuruldu. Efeler ilçesinde yer alan ve geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Tralleis Antik Kenti, ilk kez 1996 yılında kazılmaya başlandı. Bu yıl 28. yılına giren kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında aralıksız sürüyor. Cumhurbaşkanlığı kararıyla yıl boyunca devam etmesine izin verilen kazılarda, bilim insanları ve işçilerden oluşan 100 kişilik bir ekip çalışıyor. Aydın Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Demir, antik kentin turizme kazandırılması için çevre düzenleme ve ziyaretçi merkezi projelerinin tamamlandığını açıkladı. Demir, ihale sürecinin de başarıyla tamamlandığını belirtti. Aydın Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "İl Müdürümüz Ahmet Demir, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile Valimiz Yakup Canbolat'ın destekleri ve takdirleri üzerine, Tralleis ören yerinin turizme kazandırılması için gerekli ihalenin gerçekleştirildiğini duyurdu. İhale kapsamında 240 gün sürmesi planlanan çalışmalar sonunda, Tralleis ören yerinin gezi güzergahları, ziyaretçi ağırlama merkezi gibi özellikleriyle, Aydın turizmine yeni bir soluk getirmesi hedefleniyor" ifadelerine yer verildi. 2025 yılı itibarıyla ziyarete açılması planlanan Tralleis Antik Kenti, bölgenin turizm potansiyelini artıracak. Kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından, tarihi kentteki eşsiz yapılar ziyaretçilerle buluşacak.

Mısır ve Fransa Turizmde İş Birliğini Güçlendiriyor Haber

Mısır ve Fransa Turizmde İş Birliğini Güçlendiriyor

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Şerif Fathy, Fransa’nın Kahire Büyükelçisi Eric Chevalier ile Yeni İdari Başkent’teki bakanlık merkezinde bir araya gelerek, Mısır-Fransa iş birliğinin turizm ve antik eserler alanında güçlendirilmesini ele aldı. Görüşmelerde, Fransa’dan gelen turist sayısını artırma stratejileri ve ortak arkeolojik projelerdeki güncellemeler değerlendirildi. Bakan Fathy, Mısır ve Fransa arasındaki köklü ve stratejik bağlara olan takdirini ifade ederek, son yıllarda her iki ülke liderlerinin karşılıklı ziyaretleriyle güçlenen ikili ilişkilerdeki dikkate değer ilerlemeye vurgu yaptı. Mısır’ın 2024 yılı sonuna kadar yaklaşık 15,3 milyon turisti ağırlayarak COVID-19 öncesi turizm seviyelerine ulaşma yolunda olduğunu belirtti. Fathy, turistik destinasyonlara erişimi artıran yeni şehirler, iyileştirilen yollar, havalimanları ve köprüler gibi altyapı gelişmelerine dikkat çekti. Kuzey Sahili’ni, 105 farklı milletten turistin ziyaret ettiği, üç aktif havalimanına sahip ve artan talebi karşılamak için planlanan Ras El Hekma Havalimanı ile umut verici bir destinasyon olarak nitelendirdi. Bakan, Kuzey Sahili ve Sfenks Uluslararası Havalimanı’ndan Saqqara Piramidi’ne uzanan bölgeyi (Giza Piramitleri ve Büyük Mısır Müzesi’ni kapsayan) içeren kilit turistik bölgeler için entegre stratejik çerçeveler geliştirme planlarını açıkladı. Bu planlar, yatırımları çekmeyi ve yeni oteller, eğlence merkezleri ve ticari alanlar oluşturmayı hedefliyor. Fathy ayrıca, Mısır’ın turizm ürünlerini çeşitlendirme çabalarına değindi. Kahire’den Asvan’a uzanan uzun Nil gezilerinin yeniden canlandırılması, ekoturizm, manevi turizm ve sağlık turizmini teşvik eden girişimlerden bahsetti. Güncel gelişmeler arasında deneme operasyonları devam eden Büyük Mısır Müzesi ve ziyaretçi hizmetlerinin iyileştirileceği, develer ve atlar için özel bir rekreasyon alanı oluşturulacak Giza Piramitleri geliştirme projesi yer aldı. Bakan, Tarım Bakanlığı ile iş birliği içinde hayata geçirilen ulusal bir programın, arkeolojik alanlardaki hayvanların refahını artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Fransa Büyükelçisi Eric Chevalier, Mısır’ı Fransız turistler için öncelikli bir destinasyon olarak nitelendirerek, özellikle kültürel mirasına vurgu yaptı. Fransa’nın Mısır’ın turizm ve antik eser sektöründeki güçlü varlığını vurgulayan Chevalier, 48 Fransız arkeolojik misyonunun başarılı restorasyon ve kazı projelerine katkıda bulunduğunu ifade etti. Son başarılar arasında Karnak Tapınağı’nın açık hava müzesinin restorasyonu, Luksor’daki Deir el-Medina mezarlarının aydınlatmasının iyileştirilmesi ve Tahrir’deki Mısır Müzesi’nde yer alan Hesy-Ra mezarının restorasyonu yer aldı. Chevalier ayrıca, Fransa’nın Mısır’daki otelcilik sektörüne yaptığı yatırımlara dikkat çekerek, birçok Fransız şirketin otel geliştirme projelerinde aktif olduğunu belirtti. Önümüzdeki yıllarda artan iş birliği ve yatırımlar için iyimser olduğunu ifade ederek, iki ülke arasındaki kalıcı ortaklığın altını çizdi.

Türkiye’de Bir İlk: Dijital İskelet ve Fosil Arşivi Haber

Türkiye’de Bir İlk: Dijital İskelet ve Fosil Arşivi

Dijital teknolojilerin hızla ilerlemesi, antropoloji ve arkeoloji gibi bilim dallarında büyük değişimler yaratıyor. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek, bu dönüşüme öncülük ederek 3 boyutlu tarama teknolojilerini kullanarak fosil ve iskeletlerin dijital ortama aktarılmasını sağlayacaklarını belirtti. Yaklaşık 7 bin insan kemiği ve 10 binden fazla hayvan iskeleti dijital ortama taşınarak bilim dünyasıyla paylaşılacak. ÜÇ BOYUTLU TARAMA İLE DAHA FAZLA VERİ Doç. Dr. Aytek, geleneksel metotların yanı sıra üç boyutlu taramalarla kemiklerin detaylı analiz edileceğini, hastalıkların ve türlerin daha iyi tanımlanabileceğini söyledi. Bu dijitalleştirme sayesinde hem bilimsel yayınlara daha kapsamlı veri sağlanacak hem de uluslararası bilim camiası, Anadolu’nun tarihi ve arkeolojik zenginliklerine kolayca erişebilecek. ANADOLU’NUN TARİHİ DİJİTALLEŞİYOR Proje kapsamında sadece iskeletler değil, hastalıklar ve patolojik örnekler de üç boyutlu taramalarla arşivlenecek. Bazı örneklerin dünyada ilk kez kayıt altına alınacağını belirten Aytek, dijital arşivleme sürecinin uzun vadede tamamlanacağını ifade etti. Aytek, "Dijital arşivde de amacımız, uzun vadede elimizdeki bütün tanımlanabilir iskeletleri ve fosilleri dijital ortama aktarıp üç boyutlu taramalarını yapıp bir web sitesi vasıtasıyla dünyaya açmak. Uzun vadede tarayarak bilimsel çalışmasını gerçekleştirdiğimiz, yayınını yaptığımız bütün malzemeleri uluslararası bilim camiasına açacağız" dedi. BİLİM DÜNYASINA ÖNEMLİ KATKILAR Projenin temel hedeflerinden biri, Anadolu’nun tarihi zenginliklerinin uluslararası bilim dünyasında daha fazla tanınmasını sağlamak. Aytek, "İsteyen herkes bu malzemelere online olarak ulaşıp üç boyutlu görüntüleri indirip kendi çalışmalarında karşılaştırma materyali olarak kullanabilecek. Böylelikle hem bilime önemli bir katkımız olacak. Hem de bizim malzemelerimizin, Anadolu’nun malzemelerinin önemli yayınlarda kullanılarak daha fazla bilinir olmasını sağlamak amacındayız" dedi. Yüksek lisans öğrencisi Aybüke Yeşilada da bu projede yer alarak üç boyutlu modelleme ve arşivleme süreçlerini geliştirecek. Yaklaşık 30 farklı arkeolojik alandan toplanan iskeletler ve fosiller, dijital arşivin temelini oluşturacak. Bu koleksiyonun büyüklüğüne dikkat çeken Aytek, gelecekte arkeolojik alanlarda bulunan yeni materyallerin de dijitalleştirilerek projeye dahil edileceğini belirtti. Proje tamamlandığında, hem arkeologlar hem de antropologlar için eşsiz bir kaynak oluşturulacak. Anadolu’nun tarihi zenginliklerini dijital ortamda sergileyecek bu arşiv, geçmişe ışık tutarak bilim dünyasına büyük katkılar sunacak.

Düzce'de Roma Dönemine Ait Tiyatro Bileti Bulundu Haber

Düzce'de Roma Dönemine Ait Tiyatro Bileti Bulundu

DÜZCE (İHA) - Düzce Belediyesi’nin destekleriyle Konuralp Müze Müdürlüğü başkanlığında yürütülen ve yılın 12 ayında kesintisiz devam eden Konuralp Antik Tiyatro kazılarında, yeni tarihi eserler gün yüzüne çıkarıldı. Buluntular arasında, Roma dönemine ait pişmiş topraktan yapılmış tiyatro bileti ile Dionysos heykeli asa başı "Thyrsus" en dikkat çekenler oldu. TARİHİ BULUNTULAR TANITILDI Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ve Konuralp Müze Müdürü İhsan Aslan, kazılarda elde edilen eserleri basın mensuplarına tanıttı. Müdür Aslan, "Çapı 2,3 cm kalınlığı 0,3 cm olan bu tiyatro biletinin ön yüzünde siyah firniş üzerinde kazıma tekniğinde bitkisel gül motifi işlendiği görülmektedir. Arka yüzeyinde oturma sıra alanının işareti V (5.sıra) gösterilmektedir. Pişmiş topraktan yapılmış yuvarlak para formundaki tiyatro biletinin Erken Roma dönemine ait olması, burada oyunların oynandığını ve oyunlarda bilet kesildiğini gösteriyor" dedi. THYRSUS ASA BAŞI DİKKAT ÇEKİYOR Aslan, "Bir Afrodit heykelciği ile karşılaştık. Arles tipindeki gibi vücut alt bölümünün bir himationla sarılı, himationun göbek bölgesinde tomarlanarak sol eli ile giysisini tuttuğu görülmektedir. En büyük buluntumuz ise Thyrsus, antik Yunan ve Roma mitolojisinde özellikle şarap ve eğlence tanrısı Dionysos ile ilişkilendirilen sembolik bir rezene dalından asanın baş kısmıdır. Thyrsus, uzun bir sopa üzerine bağlanmış enginar/kozalak ve sarmaşık ya da asma dallarıyla süslenmiş bir asadır" ifadeleriyle buluntular hakkında bilgi verdi. KONURALP, DÜZCE’NİN SAKLI CENNETİ Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, Dionysos asa başı figürünün dünyada büyük ilgi gördüğünü vurguladı. "Bu figür, halihazırda İtalya’da milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Napoli Arkeoloji Müzesi’nde Genç Dionysos heykelinde sergileniyor. Konuralp turizm kaynaklarımız arasında en eşsiz, en bakir olandır. Bu güzel kaynağı en güzel şekilde değerlendirecek, Düzce’mizin artık çok başka kulvarlarda en üst sıralara çıkmasını sağlamaya devam edeceğiz" dedi.

2 Bin Yıllık Çördük Kalesi Turizme Kazandırılmayı Bekliyor Haber

2 Bin Yıllık Çördük Kalesi Turizme Kazandırılmayı Bekliyor

TOKAT (İHA) - Tokat-Sivas karayolu üzerindeki 2 bin yıllık Çördük Kalesi ve kaya mezarları, defineci tahribatı ve bakımsızlık nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda. Helenistik dönemde inşa edildiği düşünülen bu tarihi yapı, korunarak turizme kazandırılmayı bekliyor. TARİHİ ÇÖRDÜK KALESİ İLGİSİZLİĞE YENİK DÜŞÜYOR Tokat’ın Çördük köyü sınırlarında yer alan 2 bin yıllık kale, bir zamanlar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olmasına rağmen bugün harabe bir görüntü sergiliyor. Dar bir boğaz içinde konumlanan kalenin güney kısmında surlar, su sarnıçları ve tüneller bulunuyor. Kalede yer alan iki kaya mezarı, yapının Helenistik döneme ait olduğunu gösteriyor. DEFİNECİLERİN TAHRİBATI BÜYÜK Bölgedeki defineci kazıları, tarihi yapılara büyük zarar verdi. Özellikle 4 yıl öncesine kadar aynı boyutta olan iki kral mezarından birinin girişinin genişletilmesi ve sütunlardan kopan parçalar, kaledeki tahribatı gözler önüne seriyor. Vatandaşlar, kalenin bir an önce koruma altına alınması ve turizme kazandırılması gerektiğini belirtiyor. UZMANLARDAN ÇAĞRI: TARİHİ ESERLER KORUNMALI Tarih araştırmacısı Mehmet Ali Cinlioğlu, definecilerin neden olduğu zararın ciddi boyutlarda olduğunu ifade ederek, bölgedeki kale ve kaya mezarlarının turizm için büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. İlgili kurumların bölgeye sahip çıkması ve bu tarihi mirası koruma altına alması gerektiğini ekledi. TARİHİ ZENGİNLİKLER TEHLİKEDE Vatandaşlar, Çördük Kalesi ve kaya mezarlarının turizm rotasına eklenerek korunmasını istiyor. Bölgenin tarihi dokusunun daha fazla zarar görmeden restore edilmesi, hem kültürel mirasın yaşatılması hem de turizmin canlanması açısından önemli bir adım olacak.

Septimius Severus Heykel Başı Danimarka'dan Türkiye’ye Dönüyor Haber

Septimius Severus Heykel Başı Danimarka'dan Türkiye’ye Dönüyor

ANKARA (İHA) - Burdur Boubon Antik Kenti kökenli Roma İmparatoru Septimius Severus’a ait bronz heykel başı, Danimarka’nın NY Carlsberg Glyptotek Müzesi’nden Türkiye’ye iade ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın diplomatik ve bilimsel çalışmaları sayesinde gerçekleşen iade, Anadolu’nun kültürel mirasının korunmasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. BOUBON ANTİK KENTİ VE ESERİN HİKAYESİ Roma İmparatorluğu döneminden izler taşıyan Boubon Antik Kenti, Burdur’un kültürel zenginliklerinden biri. MS 193-211 yıllarında hüküm süren Roma İmparatoru Septimius Severus’a ait heykel başı, 1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti’nde yapılan yasa dışı kazılar sırasında yurt dışına götürüldü. 1970’te sanat simsarı Robert Hecht Jr. tarafından Danimarka’daki Glyptotek Müzesi’ne satılan eser, müzede bulunan gövdesiyle birleştirildi. Türk bilim insanı Prof. Dr. Jale İnan’ın yaptığı araştırmalar ve yayımladığı çalışmalar, eserin iadesinde kritik bir rol oynadı. Heykel başı, Roma sanatının detaylara verdiği önemi ve liderlik sembollerini yansıtan nadir eserlerden biri olarak değerlendiriliyor. ABD’DEN DAHA ÖNCE DÖNEN ESERLER Boubon Antik Kenti’nden kaçırılan eserlerin yalnızca Avrupa’ya değil, Amerika Birleşik Devletleri’ne de gönderildiği bilinen bir gerçek. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manhattan Bölge Savcılığı ile yaptığı iş birliği sonucu, Lucius Verus, Septimius Severus, Genç İmparator ve Giyimli Kadın heykelleri gibi birçok eseri daha önce Türkiye’ye kazandırmıştı. Danimarka’dan iade edilen bu eser, Boubon Antik Kenti’nin kültürel bütünlüğünü sağlama yolunda bir başka önemli adım olarak öne çıkıyor. DİPLOMATİK İADE SÜRECİ Heykel başının iadesi, Kopenhag Türkiye Büyükelçiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sağladığı belgeler ve bilimsel kanıtlar doğrultusunda, Glyptotek Müzesi’nin etik değerlere dayalı kararıyla mümkün oldu. Müze Müdürü Gertrud Hvidberg-Hansen, "Kaçak kazılarla elde edilen bu eserin ait olduğu topraklara dönmesi, müzecilik ilkeleri ve etik değerler açısından önemli bir adımdır" ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra, Boubon kökenli eserlerle birlikte Pisidia Bölgesi’ne ait Düver pişmiş toprak levhalarının da Türkiye’ye iadesi gerçekleştirilecek. KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASINDA YENİ BAŞARI Septimius Severus heykel başının iadesi, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’ye kazandırılan eser sayısını 94’e çıkardı. 2018-2024 yılları arasında toplamda 7 bin 898 eser, 2002-2024 yılları arasında ise 12 bin 213 eser Türkiye’ye geri getirildi. Boubon Antik Kenti kökenli heykel başı, kısa süre içinde Türkiye’de sergilenmeye başlanacak ve Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ziyaretçilere sunacak.

Turizmde Rekor Gelir Hedefi: 60 Milyar Dolar Haber

Turizmde Rekor Gelir Hedefi: 60 Milyar Dolar

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2025 bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2024 yılı turizm performansını değerlendirdi. Ersoy, Ocak-Eylül döneminde 49,2 milyon ziyaretçiyle yüzde 8,7 artış sağlandığını ve turizm gelirinin yüzde 6,6 artarak 46,9 milyar dolara ulaştığını belirtti. 2023’te Türkiye, dünya sıralamasında Fransa, İspanya, ABD ve İtalya’nın ardından 5. sıraya yükseldi. Ersoy, yıl sonu için 61 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar turizm geliri hedefini hatırlattı. "60 YILLIK İŞ 4 YILDA TAMAMLANACAK" Bakan Ersoy, Ekim 2023'te başlatılan Geleceğe Miras Projesi hakkında, "Arkeoloji alanında son 60 yılda yapılanlara eş değer işi 4 yılda yapacağız. 224 kazımızı projeye dâhil ettik. 2024 yılı sonunda, yürütülen tüm kazı çalışmalarının sayısı yıllık 765’e ulaşmış olacak. Bu sayıyı 2026 yılına kadar yıllık 800’e çıkarmayı hedefliyoruz. Elbette ki öncelikli hedefimiz arkeolojik çalışmalarımızı sadece nicelik olarak değil, nitelik olarak da en üst seviyeye çıkarmaktır. Nicelikteki bu artışın nitelikli sonuçlar vermesi için de Geleceğe Miras Projesi’ne dahil olan arkeolojik kazı, restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları için aktarılan bütçeyi tarihimizde görülmemiş seviyelere çıkardık" dedi. Bu yıl için ödenek için 6 milyar liraya yakın bütçe ayrılacağını açıkladı. GECE MÜZECİLİĞİ VE DİJİTAL PROJELER Bakanlık, Hitit çivi yazılı tabletlerin okunmasında yapay zekâ kullanımı ve kaya anıtlarının 3D taranarak belgelenmesini içeren projeler yürütüyor. Ayrıca, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin müze ve kültür merkezi olarak dönüşüm çalışmaları sürüyor. Bakan Ersoy'un açıklamasına göre, Bakanlık tarafından 355 cemevinin bakım-onarımı üstlenilirken, toplam 829 cemevinin aydınlatma giderleri karşılanıyor. TURİZMDE İLK 10 AYIN VERİLERİ 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde Türkiye, 54,6 milyon ziyaretçi ağırladı. Yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 7,03 artarak 47 milyonu geçti. Ekim ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı 5,4 milyonu aşarak yüzde 9,25’lik bir artış gösterdi. DEPREM BÖLGESİNDE RESTORASYON ÇALIŞMALARI 6 Şubat 2023 depremlerinde hasar gören 377 vakıf kültür varlığının restorasyon süreçleri başladı. Bu çalışmalar, merkezi bütçeden pay alınmadan vakıf gelirleriyle finanse ediliyor. Gaziantep Kalesi, Adıyaman Kahta Kalesi ve Hatay Arkeoloji Müzesi gibi birçok yapının onarımında 3 milyar TL harcandı. Hatay Arkeoloji Müzesi’nin onarım çalışmalarının 2025’te tamamlanacağı bildirildi.

Perge'nin 1800 Yıllık Çeşmesi Yeniden Hayat Buldu Haber

Perge'nin 1800 Yıllık Çeşmesi Yeniden Hayat Buldu

ANTALYA (İHA) - Antalya’da yer alan Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından biri olan Kestros Çeşmesi, yaklaşık 1800 yılın ardından yeniden suyla buluştu. 2’nci yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırıldığı düşünülen çeşme, 2022’de yapılan denemelerle gözlemlenmiş ve restorasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "Geleceğe Miras" projesi kapsamında tamamlanarak yeniden işlevsel hale getirilmişti. PERGE’DE KAZILAR SÜRÜYOR Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan ve Tunç Çağı'ndan kalma bir geçmişe sahip olan Perge Antik Kenti’nde kazı çalışmaları, 1946’da kazıda görev yapan Prof. Dr. Arif Müfid Mansel'den beri çeşitli akademisyenlerce yürütülüyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kent, Helenistik dönemde en zengin şehirlerden biri olarak kabul ediliyor. Kentin en görkemli yapılarından Kestros Çeşmesi, aradan geçen yüzyıllara rağmen suyla buluşturulabiliyor. Prof. Dr. Şebnem Sedef Çokay Kepçe başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. BİR BAŞKA ROMA KENTİNDE ÖRNEĞİ YOK Perge Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, Kestros Çeşmesi’nin antik kentteki diğer yapılardan farklı olduğunu belirtti. Dönmez, "Kestros Çeşmesi’nde ilk kez su akıtma denemesini 2022 yılında gerçekleştirmiştik. Acaba su aksa nasıl olacak ve kaçaklar nerelerde gerçekleşiyor bağlamında bir çalışma gerçekleştirdik, bu çalışma sonucunda da yapıda suyun akmasının herhangi bir problem doğurmayacağını ve projenin gerçekleştirilmesinin mümkün olduğunu anladık" ifadelerini kullandı. İMPARATOR HADRİANUS’UN İZLERİ Kestros Çeşmesi’nin yapımına, Roma İmparatoru Hadrianus’un hayattayken başlandığı ve onun ölümünden sonra tamamlandığı düşünülüyor. Çeşme, Hadrianus’un ölümünden sonra tanrılaştırılmasını simgeleyen heykellerle de dikkat çekiyor.   Dönmez, "Perge Antik Kenti, Türk arkeolojisi ve Anadolu arkeolojisi için de oldukça özel bir yapı. Özellikle su mühendisliği bağlamında özel teknikler ve metotlar kullanılmış, bu yönüyle de çok sayıda çalışmada yer alıyor" dedi. Geçmişte Sagalassos ve Kibyra Antik Kentlerinde de çeşmelerin restore edilerek suyla buluşturulduğunu hatırlatan Dr. Dönmez, Kestros Çeşmesi’nin işlevselliğini geri kazanmasının ardından Perge Antik Kenti’ne olan ilginin artacağını belirtti. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.