Hava Durumu

#Artış

TOURISMJOURNAL - Artış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Artış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yolcu Patlaması: 2024’ün İlk Yedi Ayında 69 Milyon Yolcu Taşındı Haber

Yolcu Patlaması: 2024’ün İlk Yedi Ayında 69 Milyon Yolcu Taşındı

İstanbul’un havalimanlarında yolcu sayıları bu yıl rekor seviyelere ulaştı. 2024’ün ocak-temmuz döneminde, toplamda 69 milyon 337 bin 172 kişi İstanbul’daki havalimanlarını kullandı. Bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 5 milyon 915 bin 118 yolcu artışıyla dikkat çekti. Kovid-19 pandemisinin etkilerinin sona ermesiyle, küresel havacılık sektörü toparlanırken, Türkiye’deki havalimanları da bu yükselişten payını aldı. İstanbul Havalimanı’nda Dış Hat Yolcularında Yoğun Artış Ocak-temmuz döneminde İstanbul Havalimanı’ndan toplamda 45 milyon 688 bin 593 yolcu geçiş yaptı. İç hatlarda 9 milyon 924 bin 954 yolcu ağırlayan havalimanı, dış hatlarda ise 35 milyon 763 bin 639 yolcuya ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında iç hat yolcularında yüzde 4’lük bir düşüş görülürken, dış hat yolcularında yüzde 9 artış yaşandı. Toplamda ise yolcu sayısında yüzde 6 oranında bir artış kaydedildi. Sabiha Gökçen Havalimanı Rekor Artış Yaşadı Sabiha Gökçen Havalimanı da yılın ilk yedi ayında önemli bir büyüme kaydetti. İç hat yolcu sayısı 11 milyon 340 bin 737, dış hat yolcu sayısı ise 12 milyon 307 bin 842 olarak belirlendi. Bu rakamlarla birlikte, Sabiha Gökçen Havalimanı, geçen yıla oranla toplamda 3 milyon 272 bin 489 daha fazla yolcuyu ağırlayarak yolcu sayısını yüzde 16 artırmış oldu. İç hatlarda yüzde 18, dış hatlarda ise yüzde 14 oranında bir artış kaydedildi. Uçuş Sayıları da Tırmanışta Yolcu sayılarındaki bu büyümeye paralel olarak uçuşlarda da artış yaşandı. İstanbul Havalimanı’nda bu yılın ocak-temmuz döneminde toplam 299 bin 662 uçuş gerçekleştirilirken, bu sayı geçtiğimiz yıl 289 bin 962 idi. Seferlerde yaklaşık yüzde 3’lük bir artış kaydedildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ise uçuşlar yüzde 7,5 oranında arttı. Toplamda 139 bin 226 uçuş gerçekleştirilirken, bu sayı geçen yıl aynı dönemde 129 bin 387 olarak kayıtlara geçmişti. Uçuşlardaki bu artış, havalimanının büyüme ivmesini koruduğunu gösterdi. Atatürk Havalimanı da Büyüme Eğiliminde Atatürk Havalimanı, ticari uçuşlara kapalı olmasına rağmen, özel ve kargo uçuşlarıyla aktif kalmaya devam ediyor. 2024’ün ilk yedi ayında havalimanında toplam 16 bin 24 sefer düzenlendi. Bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 1081 sefer artış gösterdi.

Hindistan'ın MakeMyTrip hisseleri %3'ün üzerinde artış gösterdi Haber

Hindistan'ın MakeMyTrip hisseleri %3'ün üzerinde artış gösterdi

Hindistan'ın önde gelen seyahat hizmetleri şirketi MakeMyTrip Limited (NASDAQ: MMYT), kazanç ve gelirlerindeki önemli artışla analist beklentilerini aşarak güçlü bir ilk çeyrek raporu açıkladı. Şirketin bu çeyrekteki düzeltilmiş hisse başına kazancı (EPS) 0,39 dolar ile analist tahmini olan 0,25 doların 0,14 dolar üzerinde gerçekleşti. Gelir de tahminleri aşarak 243,22 milyon dolarlık konsensüs tahminine karşılık 254,52 milyon dolar olarak gerçekleşti. Açıklamanın ardından MakeMyTrip'in hisse senedi fiyatı %3,7 oranında yükseldi. Şirketin ilk çeyrekteki başarısı, gelirdeki yıldan yıla (YoY) %29,4'lük artışa ve sabit para birimi cinsinden %31,4'lük kayda değer bir yükselişe bağlanıyor. Bu büyümede uçak bileti gelirlerindeki %25,4'lük artış, otel ve paketlerdeki %27,5'lik artış, otobüs biletlerindeki ,2'lik iyileşme ve diğer gelir segmentlerindeki %95,2'lik kayda değer artış etkili oldu. Düzeltilmiş faaliyet kârı da %29,9 artışla 39,1 milyon dolara yükselirken, düzeltilmiş net kâr %32,6 artışla 44,5 milyon dolara ulaştı. MakeMyTrip Grup İcra Kurulu Başkanı Rajesh Magow sonuçlarla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu mali yıla güçlü bir başlangıç yapmaktan memnuniyet duyuyoruz." Güçlü performansı, seyahat altyapısına yönelik artan devlet yatırımları, yükselen harcanabilir gelirler ve Hindistan'ın seyahat ve turizm sektöründeki büyümesinin ülkenin GSYİH büyüme oranını aşmasını sağlayacağına inandığı artan seyahat eğilimi de dahil olmak üzere birçok makroekonomik etkene bağladı. Şirketin finansal sağlığı, brüt rezervasyonların bir önceki yıla göre %21,6 artarak 2,38 milyar dolara ulaşmasıyla da kanıtlanıyor. Şirketin faaliyet gösterdiği her bir segment bu büyümeye katkıda bulunurken, uçak bileti satışları %21,2, oteller ve paketler %27,3, otobüs bileti satışları %20,7 ve diğer segmentler %38,6 oranında artış gösterdi.

Cirosunu son 3 yılda 12 kat artırdı Haber

Cirosunu son 3 yılda 12 kat artırdı

2020 yılı sonu itibarıyla, Sabancı Holding-PPF Group ortaklığı çatısı altında faaliyet göstermeye başlayan TEMSA, dünyada COVID ve diğer ekonomik çalkantıların olduğu 2020-2023 dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı.  Buna göre yurt içinde araç parkını genişletirken, yurt dışında da küresel ayak izini güçlendiren TEMSA, 2023 yılını 9,2 milyar TL’lik toplam gelirle kapatırken, şirketin toplam araç satışları 3.391 adede yükseldi. 2020 yılı sonunda 771,5 milyon TL’lik gelire sahip olan TEMSA, böylece 2020-2023 döneminde yüzde 1.090’luk bir ciro artışına imza atarak, söz konusu dönemde Türkiye’nin en hızlı büyüyen sanayi şirketleri arasında yerini aldı.  HEM OTOBÜSTE HEM MİDİBÜSTE BİRİNCİ  Bugüne kadar dünyanın 70’e yakın ülkesinde 15 binden fazla aracı yollara çıkaran TEMSA, ihracat alanında da tarihi başarılara imza attı. Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) verilerine göre, 2023 yılında hem otobüs hem de midibüs segmentinde, adetsel bazda sektörde ihracatını en çok artırmayı başaran şirket olan TEMSA, Türkiye ekonomisine desteğini bir kez daha ortaya koydu. İhracat gelirlerini geçtiğimiz yıla göre yüzde 92 oranında artıran TEMSA, 182 milyon dolar ihracat geliriyle bu alanda tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken, Kuzey Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere ve İtalya gibi öncelikli pazarlarda varlığını güçlendirmeyi sürdürdü. GELİRLERİN YÜZDE 61’İ YURT DIŞINDAN Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunun TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, şirket olarak çok başarılı bir dönemi geride bıraktıklarının altını çizerken, “Son 3 yıla baktığımızda, her yıl üç haneli bir ciro büyümesi yakaladık. Konsolide rakamlarla birlikte değerlendirdiğimizde, TL bazında son 3 yılda gelirlerimizi yüzde 1.090’lık artışla 9,2 milyar TL seviyesine ulaştırdık. Dolar bazında ise, tüm zorlu ekonomik koşullara rağmen, ciro artışımız yüzde 252’yi buldu. Bugün itibarıyla ciromuzun yaklaşık yüzde 61’ini uluslararası işlerimizden sağlarken, yüzde 39’unu ise Türkiye operasyonlarımızdan elde ediyoruz. Bu dengeli dağılım sayesinde, bir yandan dünyadaki olası zorluklara karşı bir koruma mekanizmasına sahip olurken, bir yandan da Türkiye ekonomisine döviz kazandırmaya, Türkiye’deki katma değerli ihracat seferberliğine katkıda bulunmayı sürdürüyoruz” dedi. İHRACATTA TARİHİ BAŞARI TEMSA’nın büyüme hikayesinde küresel ayak izini güçlendirmenin çok önemli olduğunun altını çizen Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Bu kapsamda, öncelikli pazarlarımız olarak nitelendirdiğimiz Avrupa ve ABD’de de son derece başarılı sonuçlara imza attık. Müşteriyi çok daha iyi dinleyen, onların geri bildirimleriyle, araçlarını, teknolojisini çok hızlı bir şekilde geliştiren, sadece satışta değil satış sonrası süreçlerde de müşterisinin daima yanında olan bir TEMSA yarattık. Buradaki yetkinliklerimizi güçlendirirken bir yandan da finansman ve servis alanında yenilikçi hizmetleri müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, müşterilerimizin finansman ihtiyacını karşılamak üzere TEMSA Finans çözümünü ABD’nin ardından Türkiye’de de devreye aldık” dedi. Müşteri odaklı yaklaşımlarının ihracat rakamlarına da olumlu şekilde yansıdığını ifade eden Tolga Kaan Doğancıoğlu, “2023 yılında 182 milyon dolarlık ihracat gelirimizle TEMSA tarihinde de bir ilke imza attık. Öncelikli pazarlarımız arasında başı çeken Kuzey Amerika’da yüzde 36’lık bir büyüme performansı ortaya koyarken; EMEA bölgesinde yüzde 31; Batı Avrupa’da ise yüzde 78’lik büyüme rakamları yakaladık” ifadelerini kullandı.  “ELEKTRİFİKASYONDAN SONRA HİDROJENE DE ÖNCÜLÜK EDİYORUZ” Tüm bu finansal başarıların yanında, TEMSA’nın küresel büyüme vizyonunun merkezinde yer alan sıfır emisyonlu araçlarda da önemli stratejik adımlar attıklarının altını çizen Tolga Kaan Doğancıoğlu,              "TEMSA olarak bizim elektrifikasyon ve sıfır emisyon yolculuğumuz 2010’ların başında başlıyor. Yani burada 15 yıla yaklaşan bir tecrübemiz var. Sadece elektrifikasyonu değil, alternatif yakıtların tamamını kapsayan bir Ar-Ge yaklaşımıyla, geleceğin sürdürülebilir mobilitesine öncülük etmeyi hedefliyoruz. ASELSAN ile birlikte, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü piyasaya sunan şirket olarak bu kez da Portekiz merkezli CaetanoBus ile iş birliği halinde Türkiye’nin ilk şehirlerarası hidrojenli otobüsünü bu yılın sonunda seri üretime hazır hale getirmiş olacağız. Bu aracımızla birlikte, bugün 8’i elektrikli 2’si hidrojenli olmak üzere toplam 10 farklı sıfır emisyonlu araç portföyümüzde olacak. Bu anlamda, dünyada müşterilerine en yüksek sayıda sıfır emisyonlu araç alternatifi sunan şirketler arasındayız. Sıfır emisyonlu araçlar konusundaki yetkinliğimizi pekiştirirken ayrıca CDP, SBTi, Global Compact ve Ecovadis gibi küresel platformlarla da koordinasyon halinde, iş süreçlerimizi ve iş modellerimizi sürdürülebilirlik odağında sürekli olarak geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl, Avenue Electron otobüsümüz ile EPD (Environmental Product Declaration) belgesini almaya hak kazandık. Bu belgeyi bir otobüs aracılığıyla alan Türkiye'de ilk, dünyada ise altıncı üretici olduk. Şimdi de CDP raporlamamız neticesinde, henüz ilk başvuru yılımızda İklim Değişikliği A Listesi’ne dahil edildik. Tüm bunlar, bizim sürdürülebilirlik konusundaki samimiyetimizin, ciddiyetimizin ve kararlılığımızın göstergesi” dedi.

Safranbolu'da turist sayısı her geçen gün artıyor Haber

Safranbolu'da turist sayısı her geçen gün artıyor

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Karabük'ün Safranbolu ilçesi, yıllık 1,5 milyon turist hedefine her geçen daha da yaklaşıyor. Osmanlı döneminde kalma han, hamam, cami, çeşme, konak ve köprülerle açık hava müzesini andıran tarihi ilçeyi 11 ayda yaklaşık 1 milyon kişi ziyaret etti. Mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü yansıtması dolayısıyla "Osmanlı'nın parmak izi" olarak adlandırılan Safranbolu'da, turist sayısında pandemi sonrasında dönemi öncesine oranla 300 bine varan artışı oldu. Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu'nun "Korumanın başkenti" olarak adlandırıldığını, pandemi döneminde dünyada olduğu gibi ilçede de bir gerileme yaşandığını belirtti. "Pandemi dönemi öncesi ve sonrası dönemle Safranbolu'muzu kıyasladığımızda her yıl 150, 250 ve 300 bine varan turist sayısının artışını gözlemliyoruz" diyen Kaymakam Yazıcı, "Biz bu yıl da resmi veriler eşiğinde konuşacak olursak yabancı turist noktasında yüzde 250 artışı yaşamış bir şehiriz. Aynı zamanda yerli turizm noktasında da ziyaretçilerimizin yüzde 20’den fazla arttığını görüyoruz. Şimdi bu rakamlar gösteriyor ki, biz zaten hedefimiz olan 1,5 milyon turist ağırlama noktasında yürütülen bu çalışmalarla bu değerlere zaten şu anda yakınız. Biz bu yıl geçen yıla oranla yüzde 250 artış noktasında yabancı ziyaretle ziyaretçilerle ilgili 1 milyon turist sayısına yaklaştık" dedi. Konaklamalı turist sayısında yüzde 150 artış Safranbolu'da 91 konaklama tesisi olduğunu anlatan Yazıcı, "Yaklaşık 3 bin yatak kapasiteli bu şehirde turizmcilerle konuştuğumuzda geçen yıla göre yüzde 80 ve yüzde 150’ye varan artışlar var. Elimizde bu resmi veriler olduğunda ne Safranbolu'da turizmin gerilediğinden bahsedebiliriz ne Safranbolu'ya her yıl gelen ziyaretçi sayısının düştüğünü söyleyebiliriz ne de Safranbolu'nun turizm gelirlerini alma noktasında geçen yıllardan daha düşük bir veriye sahip olduğunu düşünebiliriz" diye konuştu. Safranbolu dünyanın gözbebeği Safranbolu'nun sürekli çalışmaların yapıldığı bir şehir olduğunu anlatan Kaymakam Yazıcı, şunları kaydetti: "Safranbolu dünyaya mal olmuş bir şehir. Sadece ülkemizde değil, dünyada da göz bebeği bir şehir olduğundan dolayı bu şehirde her gün çalışma yapılıyor. Turizm noktasında olsun, sektörel noktada olsun, şehrin estetiği noktasında olsun, gastronomisi noktasında olsun, yeni tarihi mekanların açılması, geliştirilmesi restorasyonu noktasında olsun her yıl burada çalışmalar gözlemliyoruz. Bu manada bahsi geçen ifadelerin ben kesinlikle doğru olmadığını düşünüyorum. Tabii bu açıklamaların belli bilimsel veriler ve gerçekten süzgeçten geçirilmiş, analiz edilmiş veriler eşliğinde ifade edilmesi tabii daha güzel olabilir. Biz elbette sorumlu kamu görevlileri olarak yanlış bir şey varsa onu düzeltmeye ve gerçek verileri de sevgili halkımızla veya kamuoyuyla paylaşmaya çalışıyoruz." Safranbolu'nun her gün güzelliğine güzellik katıldığını ifade eden Yazıcı, "Dünyanın 108 ülkesinden burada bir ziyaretçi ağırlıyoruz. Geçmiş yıllara baktığımızda bu kıyası yaptığımız zaman dünyanın da Safranbolu'yu ziyaret etmek isteyen turistlerin de dikkatini çekenbirşehir" dedi.

Yılbaşı döneminde uçak bileti satışlarında yüzde 25'lik artış Haber

Yılbaşı döneminde uçak bileti satışlarında yüzde 25'lik artış

Biletbayisi.com, yılbaşı tatili dolayısıyla gerçekleşen uçak biletleri satışlarında geçen yıla kıyasla yüzde 25'lik artış gözlemledi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, 1 Ocak 2024'ün pazartesi gününe denk gelmesi, tatilcilerin 3 günlük bir 'kaçamak' için fırsat arayışını hızlandırdı. Yurt içi ve yurt dışında popüler destinasyonlara yönelik taleplerde dikkati çeken bir artış yaşanıyor. Yeni yıla az bir süre kalırken, geçen seneye kıyasla Biletbayisi.com üzerinden gerçekleşen uçak biletleri satışlarında yüzde 25'lik artış gözlemlendi. Bu artış, tatilseverlerin yılbaşı tatili için özel planlar yapmaya daha fazla eğilim gösterdiklerini ortaya koyuyor. Yılbaşı tatilinde Türkiye'nin farklı bölgelerine yönelik talepler öne çıkıyor. Sıcak ve soğuk hava alternatifleri sunan destinasyonlar arasında Antalya, Kapadokya ve Uludağ gibi popüler bölgeler yer alıyor. Güneşli sahillerden karlı dağlara kadar geniş bir yelpaze, tatilcilerin tercihlerine hitap ediyor. Biletbayisi.com'un web ve mobil uygulama istatistikleri, 2023 yılının son haftasındaki kullanıcı tercihlerini detaylı bir şekilde yansıtıyor. Yurt içinde, İstanbul, Antalya, Ankara, İzmir, Trabzon ve Kayseri yoğun ilgi gören destinasyonlar arasında yer aldı. Yurt dışında ise Paris, New York, Barselona, Dubai ve Roma'da talep yoğunluğu dikkati çekiyor. Yıl sonu haftasında en ekonomik yurt içi uçak bileti satışı, 'İstanbul İzmir Uçak Bileti' kategorisinde 519 TL'den gerçekleşti. Öte yandan, en yüksek fiyatlı yurt içi uçuş 'Trabzon Erzurum Uçak Bileti 'satışıyla, 4 kişilik aile için 59 bin 870 TL'den alıcı buldu. Yurt dışında ise en uygun uçuş seçeneği 'İstanbul Paris Uçak Bileti' kategorisinde 479 TL'den, en pahalı yurt dışı uçuş 'Kayseri New York Uçak Bileti' kategorisinde, 2 kişilik bilet fiyatıyla 105 bin 780 TL'den satın alındı.

İş Bankası turizmcilere yönelik kredi bakiyesini artıracak Haber

İş Bankası turizmcilere yönelik kredi bakiyesini artıracak

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl 13'üncüsü düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Antalya'da Belek Turizm Bölgesi'ndeki Nest Kongre Merkezi'nde başladı. Aran, kongrede ülke ekonomisine katkı sağlayacak bazı sektörleri stratejik öncelik alanları olarak belirleyip, Türkiye ölçeğinde o sektörün kaderini değiştirecek adımlar atma ve atılımlar yapma konusunda bir yolculuğa çıktıklarını söyledi. Turizmin de çarpan etkisi çok yüksek bir sektör olduğuna işaret eden Aran, turizmle birlikte yerel el sanatlarından restoranlara, hediyelik eşya satıcılarından çiftçilere herkesin kazandığını belirtti. Türkiye'nin ilk yüzyılına tarım ve sanayinin damga vurduğunu aktaran Aran, "Bundan sonra dijital çağda turizmin Türkiye'de milli ekonomiye katkısının, milli ekonomiden aldığı payın artacağını ve bankacılık sektörünün turizme verdiği kredilerin çok ciddi miktarda katlanarak büyüyeceğini düşünüyoruz." dedi. Antalya'daki kurumsal şubeyi "Turizm İhtisas Şubesi" haline dönüştüreceklerini belirten Aran, şunları söyledi: "Antalya'nın ardından ülke ekonomisi açısından turizm gelirine en çok katkı sağlayan Muğla, İstanbul, İzmir gibi başka illerde de 'Turizm İhtisas Şubeleri' açacağız. Bu şubelerin odağı tamamen otel ve işletmeciler olacak. Sadece turizm sektörüne yönelik ürün ve hizmet sunacak, sektörün ihtiyaçlarını bilen, sektör temsilcileriyle aynı dili konuşan çalışanlar olacak." Aran, bankacılığın rekabetin çok yoğun yaşandığı bir sektör olduğunu kaydetti. Turizm sektöründe kamunun yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili birliklerin son derece güçlü olduğuna işaret eden Aran, "Türkiye'de herkesin aynı iradede olduğu, bir şeyi yapmak istediği zaman yapmaya gücünün yeteceği alanlardan biri de turizm. Ben bunun çok iyi değerlendirileceğini ve Türkiye'nin ikinci yüzyıl hikayesinin önemli kilometre taşlarından birinin turizm olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı. "Sektördeki kredi hacmininin 2 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz" Hakan Aran, İş Bankası olarak turizm sektörünü daima desteklediklerini bildirdi. Bugüne kadar sektöre ne kadar kredi verilmişse bunu en azından iki katına çıkaracak hamleleri yapacaklarını ifade eden Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Turizm sektörüne yönelik 1 milyar dolarlık kredi bakiyemiz var. 1 milyar dolarlık kredi hacminin önümüzdeki iki yıllık süreçte 2 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. Renovasyon kredilerinden enerji verimliliğine, atık yönetiminden yeşil dönüşüme, sezon öncesi hazırlıkların finansmanından yeni tesis yatırımlarına çok geniş alanda en uygun koşullarda ilave 1 milyar dolarlık kaynak tesis edeceğiz. 2024-2025 yıllarının sektör için yatırım yılları olabileceğini düşünüyoruz. Fırsatlar çok iyi değerlendirilmeli. İki yılın yatırımlarla geçmesi durumunda 2026 tam bir patlama yılı olacaktır." Banka bünyesinde "Turizm Bankacılığı Bölümü" kuracaklarını dile getiren Aran, stratejik olarak önem verdikleri sektörde ihtisas şubelerinin kurulmasının ardından ilk başta sektörü kredi yoluyla destekleyeceklerini ifade etti. Sektöre yönelik "Turizm Kart" uygulaması olacağını belirten Aran, kartların ödeme periyotlarını turizmin gelir yapısına göre ayarlayacaklarını ve turizmcilerin yaşam döngüsüne uygun olarak finansal ürünleri oluşturacaklarını bildirdi.

Trabzon'daki kaçak turizm arttı Haber

Trabzon'daki kaçak turizm arttı

Doğa ve kültür turizminde Uzungöl ve Sümela Manastırı gibi birçok destinasyonu bünyesinde barından Trabzon'da, artan turist sayısıyla, yasa dışı konaklama hizmeti sunan tesislerin sayısında da artış oldu. Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Dündar, "Trabzon'da belgeli tesis sayısı 300'e yaklaşıyor ancak elimizde tespitli olan 2 bin 850 belgesiz turizm yapan bağımsız birim var. Geçen 2 yılda müdahalede bulunulmadı, bu da yasa dışı iş yapmak isteyenlerin ufkunu açtı. Vergiden muaf, merdiven altı turizm oluştu" dedi. Doğu Karadeniz'in güzelliklerini görmek isteyen yabancı turistler, Trabzon'da ziyaret ettikleri turizm merkezleri Uzungöl ve Sümela Manastırı'nın yanı sıra yüksek rakımlı yaylalara da ilgi gösteriyor. Yaz sezonunun hareketli geçtiği kentte, 2022'de 796 bin 973 olan toplam turist sayısı, 2023 yılında 1 milyon 138 bin 743'e yükselerek, turist sayısında yüzde 43 artış yaşandı. Yabancı uyruklu ve ağırlıklı olarak Körfez ülkelerinden gelen turistlerin sayısı da arttı. Geçen yıl 392 bin 943 olan yabancı turist sayısı yüzde 66 artıp 652 bin 713'e ulaştı. Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve İsrail gibi Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin rağbet gösterdiği kentte, kaçak turizm faaliyeti gösteren işletme ve tesislerinin sayısında da artışlar gözlemlendi. OTEL DOLULUK ORANI YÜZDE 60 Trabzon Oteller Birliği'nin verilerine göre kentte faaliyet gösteren 19 bin 518 yatak kapasiteli 261 tesisin doluluk kapasitesi, kaçak konaklama hizmeti sağlayan yerler nedeniyle yüzde 60'ta kaldı. Trabzon'a gelen turistlerin, yabancı uyruklu kişilerin yanı sıra yerel halkın da yasa dışı olarak tesise dönüştürdüğü ev, pansiyon, öğrenci yurtları ve apartlarda konaklaması nedeniyle otel ve işletmeler zarar etti. Yasal hizmet veren işletme ve otel sahipleri, kaçak tesis işleten kişilerin yarattığı haksız rekabet nedeniyle turizm sektörünün darbe aldığını savundu. "100 BİN YATAK SAYISININ 20 BİNİ RESMİ, 80 BİNİ KAÇAK" Bu sezon turist sayısında geçen yıla göre yüzde 43'lük artış yaşandığını söyleyen Trabzon Oteller Birliği Başkanı Mustafa Dündar, gelen turist sayısı artmasına rağmen konaklama tesislerinin yüzde 100 doluluğa ulaşmadığını belirterek, "Yasa dışı tesislerin aşırı haksız rekabeti vardı. Birçok yasa dışı tesis ve yasa dışı çalışan insanların işlettiği tesisleri doluluklarını yaparken yasalara uygun çalışan tesisler maalesef yüzde 60'larda kaldı ve bu seneyi hayal kırıklığıyla kapadılar. Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde yatak kapasitesi yaklaşık 45 bin civarında. Resmi olan yaklaşık 20 bin yatak sayısı da Trabzon'da. Buradan 100 bin yatak olduğu sonucuna varıyoruz. Bu da 80 bin yatak sayısının yasa dışı olduğu anlamına geliyor. Trabzon'da belgeli tesis sayısı 300'e yaklaşıyor ancak elimizde tespitli olan 2 bin 850 belgesiz turizm yapan bağımsız birim var" dedi. "HERKES YASALDAN ÇIKIP YASA DIŞINI TERCIH ETTİ" Yasa dışı konaklama imkanı sunan tesis ve apartların sayısının, müdahale edilmediği için 2 yılda tırmandığını savunan Dündar, "2021 yılında yasa dışı turizm yapıyor diyerek kamu kurumlarına bildirdiğimiz tesis sayısı 55'ti. Geçen 2 yılda bu tesislere müdahalede bulunulmadı. Bu da yasa dışı iş yapmak isteyenlerin ufkunda açılma yaptı ve herkes yasaldan çıkıp yasa dışını tercih etti. Vergiden, çalışandan ve sorumluluktan muaf, paralel bir gayri resmi, merdiven altı turizm oluştu Trabzon'da. Bu da beraberinde hayal kırıklığı ve kalitesizliği getirdi" diye konuştu. "MÜDAHALE EDİLMİYOR, DENETLEMELİ" Yasa dışı hizmet veren kişi ve işletmeler hakkında tespit yapıp yetkili kurumlara ilettiklerini söyleyen Dündar, "Tespit ettiğimiz 2 bin 850 yerel işletmeyle ilgili listeler yerel yönetimlerin önünde. Herkes kim olduğunu, adreslerine kadar biliyor ancak müdahale edilmiyor. Önerimiz şudur, denetim yetkisi, belgelendirme yetkisi olan Turizm Bakanlığı'na ve bakanlığın taşra teşkilatlarına süratle geçirilmelidir. Turizm Bakanlığı, nasıl belgelendirmeyi yapıyorsa denetimleri de bakanlık ve taşra teşkilatı yapmalıdır. Turizm Bakanlığı'nın haziran ayından itibaren 4 defa valiliklere gönderdiği genelgelerin uygulanmasının çok elzem olduğunu düşünüyorum. Bu genelgelere uyulmuş olsaydı Trabzonlu turizmciler bu sorunları yaşamayacaktı. Genelgelere uyulsaydı kimse köyünde, kentinde, derede, tepede, belediyeye selam vermeden apart, bungalov, villa yapmaya cesaret edemeyecekti. Maalesef merkez ilçe köylerinde bile görüyoruz. Belediyenin kapısından geçmemiş insanlar bina inşa ediyorlar. Kamuda çalışanların bile yasa dışı tesis işletmesi söz konusu. Buna müdahale edilmeyecek de neye edilecek?" dedi. "ŞİKAYETLERİN YÜZDE 99'U YASA DIŞI TESİSTEN" Yasa dışı hizmet veren tesislerin artmasının beraberinde kalitesizlik ve şikayetlere neden olduğunu ve sektöre darbe vurduğunu savunan Dündar, "Yasa dışı tesislerin artması sezonun kısalması, kalitenin düşmesi, şikayetlerin artması beraberinde geliyor. Şikayetlerin yüzde 99’u yasa dışı tesislerden kaynaklanıyor. Bunun ispatı, belgesi, delili var. Özellikle ilçe belediye başkanlarının elini taşın altına koyması için zaman geliyor. Bu son anlarımız. Eğer böyle devam ederse 2024 ve 2025 yılı Orta Doğu kaynaklı turizmin son bulduğu yıllar olacak. Bakanlığa kayıtlı tesislerden 'Bu yaz para kazandık, kışı rahat geçiririz' diyebilecek birinin olduğunu sanmıyorum. Memleketimize bir şekilde göçmen olarak gelmiş arkadaşlarımız fevkalade bütçelerini yaptılar, keselerini doldurdular. Onlar bu ekonomiyi nereye getiriyor, nasıl olacak bunu göreceğiz” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.