Hava Durumu

#Asgari Ücret

TOURISMJOURNAL - Asgari Ücret haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Asgari Ücret haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Morgan Stanley’den Türkiye Ekonomisi Tahminleri Haber

Morgan Stanley’den Türkiye Ekonomisi Tahminleri

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, gelişmekte olan piyasalarla ilgili hazırladığı raporunda, Türkiye ekonomisi için detaylı tahminlerde bulundu. Raporda, Türkiye'nin "bir dönemecin başında" olduğuna dikkat çekildi.   Morgan Stanley, Mayıs 2023’ten itibaren uygulanan politika değişikliklerinin, parasal ve finansal koşullarda sıkılaşmayı sağladığını ve makroekonomik dengesizlikleri azalttığını belirtti. Raporda, "Bu da makro dengesizlikleri azalttı ve hem yurt içinde hem de yurt dışında güveni artırdı" yorumlarına yer verildi.   DÖVİZ VE REZERVLERDEKİ GELİŞMELER   Raporda, mevduat dolarizasyonunun belirgin şekilde azaldığı ve döviz korumalı mevduatların (KKM) zirve noktasından önemli ölçüde gerileyerek 38 milyar dolara düştüğü ifade edildi. Türk lirası mevduatlarının payı ise yıl başından bu yana 13,6 puan artarak toplamda yüzde 56'ya ulaştı. Net portföy girişlerinin 17 milyar dolara çıktığı ve 12 aylık cari açığın GSYİH’nin yüzde 0,8’ine düştüğü de vurgulandı. Bu gelişmeler sonucunda Türkiye'nin brüt ve net döviz rezervlerinde önemli artış yaşandığı kaydedildi.   KREDİ NOTLARINDA ARTIŞ   Türkiye’nin artan dışsal dayanıklılığını vurgulayan Morgan Stanley, üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun bu yıl içinde Türkiye’nin kredi notlarını iki kademe artırdığını hatırlattı.   EKONOMİK YAVAŞLAMA   Raporda, Türkiye'nin reel GSYİH büyümesinin 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 5,3’ten ikinci çeyrekte yüzde 2,5’e gerilediği ifade edildi. Morgan Stanley, ekonomik faaliyetteki yavaşlamanın üçüncü çeyrekte de sürdüğünü ve sanayi üretiminde daralmalar yaşandığını belirtti. Ancak perakende satışların üçüncü çeyrekte toparlandığı ve tüketici güveninde bir miktar artış görüldüğü de raporda yer aldı.   ENFLASYONDA DÖNÜM NOKTASI   Raporda, çekirdek enflasyonun sıkılaşmaya olumlu tepki verdiği, ancak hizmet enflasyonunun sabit kaldığı belirtildi. Hizmet enflasyonundaki artışın, fiyat kontrollerinin kaldırılması ve dirençli iç talep gibi etkenlerden kaynaklandığı ifade edildi. Morgan Stanley, enflasyonda bir dönüm noktasına yaklaşıldığını vurguladı.   ASGARİ ÜCRETE ZAM TAHMİNİ   Morgan Stanley, ocak ayından itibaren asgari ücrete yüzde 30 oranında bir zam yapılacağını ve elektrik ile doğal gaz fiyatlarında yüzde 25 artış öngörüldüğünü belirtti. Banka, manşet enflasyonun Aralık 2024'te yüzde 44,5'ten Aralık 2025'te yüzde 26’ya düşmesini bekliyor.   KADEMELİ FAİZ İNDİRİMİ   Raporda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) kademeli bir faiz indirimi döngüsüne yaklaşmakta olduğu belirtildi. TCMB’nin 2025 sonu için enflasyon tahminini yüzde 21, 2026 sonu için ise yüzde 12 olarak revize ettiği hatırlatıldı. Merkez Bankası'nın, temel enflasyon eğilimindeki düşüşle birlikte faizleri kademeli olarak indirmesi ve makro ihtiyati tedbirlerin büyük ölçüde yürürlükte kalması bekleniyor.  

Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler: "2025 Yılında Daha Temkinli Olmalıyız" Haber

Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler: "2025 Yılında Daha Temkinli Olmalıyız"

Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, sıkı para politikalarının alım gücünü olumsuz etkilediğini ve 2025 yılı itibarıyla piyasalarda bir rahatlama beklemediğini ifade ederek iş dünyasına temkinli adımlar atma çağrısında bulundu. Güler, ETO Müşterek Komiteler Toplantısı’nda yaptığı açıklamalarda, Türk ekonomisinin mevcut durumuna dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Konkordato ilan eden şirketlerin durumuna değinen Güler, bu şirketlerin titizlikle incelenmesi ve kayyum atamalarının, sektörde bilgi sahibi ve yetkin kişilerden yapılmasının önemine dikkat çekti. "Konkordato ilan eden şirketler titizlikle incelenmeli ve kurtarılma potansiyeline sahip olan firmalara öncelik verilmeli" diyen Güler, iş dünyasının bu dönemi daha sağlıklı geçirmesi için iş birliğinin önemine vurgu yaptı.  "ASGARİ ÜCRET KONUSUNDA DENGE ÖNEMLİ" Güler, asgari ücret ve kredi kartı taksitlendirmeleri konusundaki görüşlerini de paylaşarak, çalışanların üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Kredi kartı taksitlendirmelerinin sınırlandırılmasının, tüketici üzerindeki baskıyı artırdığını ifade eden Güler, sıkı para politikasının alım gücünü olumsuz etkilediğini ve bu nedenle 2025 yılına dair temkinli olunması gerektiğini söyledi. "Asgari ücret konusunda ise dengeli bir çözüm sağlanması önemli. Vergi yükünün azaltılması, hem çalışanların hem de işverenlerin rahatlaması adına gerekli bir adım olacaktır" diye ekledi.  "TURİSTİK VİZE İLE TİCARİ VİZEYİ AYIRMAK ZORUNDAYIZ" Ayrıca, iş insanlarının yurtdışı seyahatlerinde yaşadığı vize sorunlarına da dikkat çeken Güler, uzun süreli vizelerin alınmasındaki güçlükler hakkında, "Eskiden aldığımız uzun süreli vizeler artık güçlükle sağlanıyor. Bu durum, üyelerimizin yurt dışındaki fuar ve iş görüşmelerine katılımını ciddi şekilde engelliyor. Önümüzdeki süreçte turistik vize ile ticari vizeyi ayırmak zorundayız” yorumunu paylaştı.  Zincir marketlerin yerel esnaf üzerindeki olumsuz etkilerini de gündeme getiren Güler, bu durumun rekabet gücünü zayıflattığını ve esnafın iş alanının daraldığını ifade ederek, bu konuda düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.  Son olarak, ETO’nun yeni projelerine değinen Güler, 2025 yılında yeni hizmet binalarına taşınacaklarını ve uzun yıllardır gündemde olan İleri Yaşam Merkezi projesine başlayacaklarını belirtti. “Sürdürülebilirlik noktasında kendi kendini yönetebilen bir yapı kurmayı hedeflediğimiz merkezi, hem sosyal alanlar hem de sağlık hizmetleriyle donatacağız” diye ekledi.

126 Akademisyenden Ekonomi Yönetimine Acil Çağrı Haber

126 Akademisyenden Ekonomi Yönetimine Acil Çağrı

2024 yılı sonunda belirlenmesi beklenen ve 2025'te uygulanacak asgari ücrete dair tartışmalar şimdiden başladı. Mevcut asgari ücret 17 bin 2 lira olarak belirlenmişken, 2024 yılında 2023'teki gibi bir ara zam yapılmadı. Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye misyonu başkanı Jim Walsh, Türkiye'nin asgari ücrette geçen yılki gibi yüksek bir artış yapmaması gerektiğini ifade etti. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ise, asgari ücret artışının enflasyonla uyumlu olması gerektiğini belirterek, yaklaşık yüzde 25'lik bir artışın uygun olabileceğini söyledi. Bu durum ekonomistler tarafından “asgari ücreti düşük tutma lobiciliği” olarak değerlendirildi. 126 akademisyen, yayımladıkları bildiride aşağıdaki mesajlara yer verdi:  “Türkiye ekonomisinde uzun süredir devam eden yüksek enflasyon sorunu, dar gelirli vatandaşlarımız ve asgari ücretle çalışanları ekonomik olarak daha kırılgan hale getirmiş ve yaşam standartlarını ciddi ölçüde düşürmüştür. Son dönemde uygulanan para ve maliye politikaları, enflasyonla mücadele hedefi doğrultusunda şekillendirilmektedir. Ancak 2024 Temmuz’da asgari ücret artışından kaçınılması ve 2025 Ocak için öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine beklenen enflasyon oranı (yüzde 25) baz alınarak belirlenmesi planı, bilimsel ve sosyal açıdan kaygı vericidir. Biz iktisatçılar ve akademisyenler olarak: Enflasyonla mücadelenin toplumsal maliyetinin adil dağıtılması gerektiğini Asgari ücretlilerin alım gücünün korunmasının sosyal devletin bir gerekliliği olduğunu Gerçekleşen enflasyon oranının altında yapılacak ücret artışlarının gelir dağılımını daha da bozacağını Enflasyonla mücadelenin başarısının dar gelirlilerin yaşam standartlarının düşürülmesi pahasına sağlanamayacağını vurgulama ihtiyacı duyuyoruz. Bu bağlamda ekonomi politikasını yönetenleri: Asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranının dikkate alınması Gelir dağılımını da gözeten bütüncül bir ekonomi politikası izlenmesi konularında acilen adım atmaya davet ediyoruz."

Açlık sınırı 10 bin liraya dayandı Haber

Açlık sınırı 10 bin liraya dayandı

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun ocak ayı Açlık-Yoksulluk Araştırması’na göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bir önceki aya göre 737 lira artış göstererek 9 bin 769 lira ile asgari ücreti geçti. Yoksulluk sınırı ise 870 lira artarak 26 bin 994 lirayı buldu.Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun Ar-Ge birimi KAMU-AR, dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken harcamaları dikkate alarak hesapladığı açlık-yoksulluk sınırı araştırmasının Ocak 2023 sonuçları açıklandı. Açlık sınırı ocakta bir önceki aya göre 737 lira artarak 9 bin 796 liraya çıktı. Gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 133 lira artarak 17 bin 198 liraya yükseldi. Ocakta yoksulluk sınırı önceki aya göre de 870 lira arttı. Bir yıl öncesine göre ise açlık sınırı 4 bin 872 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 7 bin 109 lira arttı. Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı (içki ve sigara harcamaları hariç) ise ocakta 870 lira daha artarak 26 bin 994 liraya yükseldi. Sözcü'nün aktardığı habere göre; yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 11 bin 982 lira olarak gerçekleşti.AÇLIK SINIRI Ankara'da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et-balık-yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar bir önceki aya göre 268 lira, 2022 yılının aynı ayına göre ise 975 lira artarak 2 bin 381 lira oldu. Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama ocakta bir önceki aya göre 217 lira artarak 2 bin 672 liraya yükseldi. Son bir yıllık dönemde ise 1515 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para ocakta 24 lira artarken, geçen yılın aynı ayına göre ise 338 lira artarak 680 lira oldu. Sebze harcaması da önceki aya göre 110 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 755 lira artarak 1267 lira oldu. Yetişkin erkek için 2 bin 800, yetişkin kadın için 2 bin 200, genç için 3 bin ve çocuk için de 1600 kalori esas alınarak yapılan hesaplamaya göre ocakta açlık sınırı yetişkin erkek için 2 bin 860 lira, yetişkin kadın için 2 bin 245 lira, çocuk için 1630 lira ve genç için de 3 bin 60 lira oldu. ULAŞTIRMA HARCAMALARI GERİLEDİ Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı gereksinimlerin fiyat artışları da esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini “yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da ocak ayında 133 liralık artışla 17 bin 198 liraya yükseldi. Ocakta dört kişinin giyim ve ayakkabı harcamaları 1011 liraya inerken, barınma (kira dahil) harcamaları 4 bin liraya, ev eşyası harcamaları 2 bin 440 liraya, sağlık harcamaları 716 liraya yükseldi. Ulaştırma harcamaları 4 bin 622 liraya inerken, haberleşme harcamaları 730 lira, eğlence ve kültür harcamaları 620 lira, eğitim harcamaları 380 lira, tatil-otel harcamaları bin 593 lira ve çeşitli mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 1086 lira oldu. Kaynak: Haber Global

Asgari ücret belirlenirken geçim şartları dikkate alınmalı Haber

Asgari ücret belirlenirken geçim şartları dikkate alınmalı

Vergi Hukuku Profesörü Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar, Türkiye’de vergi yükünü taşıyan ana kesimin ücretliler olduğuna dikkat çekerek, “Asgari ücret belirlenirken geçim şartları ile yoksulluk sınırının dikkate alınması Anayasal bir zorunluluktur. Bunun için ise, sadece asgari ücret miktarına odaklanmak yeterli değildir. Asgari ücretli üzerindeki ağır vergi yükünün de dikkate alınması gerekir. Aksi halde, bir el ile verilen diğer el ile alınmış olunur” dedi. 2022 yılında yapılan düzenlemeye rağmen, asgari ücretlinin yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çeken Yavaşlar, asgari ücretli üzerindeki dolaylı vergi yükünü azaltmak için önerilerini sıraladı. Yavaşlar, “2022 yılı bitmeden, enflasyon nedeniyle alım gücü daha da azalan bu kesimin mali gücünü dikkate alan bir vergilendirme için gerekli önlemler alınmalıdır. Tek başına asgari ücret artırımı, yeterli etki yaratmayacaktır. Asgari ücrette aşınma ile genel ücret eşitsizliği arasındaki ilişki, bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bu ise, çalışma hayatındaki verimliliği azaltmadan kayıt dışılığa artırmaya kadar farklı sonuçlara yol açmaktadır” diye konuştu. Türkiye, vergi gelirleri bakımından OECD ortalamasının altında bulunuyor. OECD verilerine göre, 2000-2020 arası dönemde gayri safi milli hasılanın (GSMH) yaklaşık yüzde 25’i Türkiye’de vergi olarak alınırken, OECD ortalaması yüzde 34 civarında oldu. Tüm OECD ülkeleri arasında GSMH’nin Türkiye’den daha az bir kısmını vergi olarak alan ülkeler, Meksika, Kolombiya, Şili, Kosta Rica ve İrlanda olurken, Türkiye ile yüz ölçüm ve nüfus bakımından karşılaştırılabilir OECD ülkelerinde ise yirmi yıllık süre içinde ortalama oran İsviçre ve Fransa’da yüzde 44, Norveç’de yüzde 43, Almanya’da yüzde 38 ve Polonya’da yüzde 35 olarak tespit edildi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.