Asya Haberleri - Son Dakika Asya Haber Güncel Gelişmeler

Asya'nın İlk Rixos All-Inclusive Oteli Vietnam'da Açılıyor

Rixos, Vietnam’ın en etkileyici tatil lokasyonlarından birinde 1300 odalı yeni oteli Rixos Phu Quoc’u açmaya hazırlanıyor. Sun Group ve Ennismore iş birliğiyle hayata geçirilen bu proje, Asya’daki ilk all-inclusive Rixos oteli olacak. Otelin ilk etabının 2026 yılının ortasında açılması planlanıyor. Vietnam'ın "İnci Odası" Hon Thom (Ananas Adası) olarak bilinen doğal bir cennette konumlanan otel, 207’si suit olmak üzere beş farklı kategoride 1300’den fazla odadan oluşacak. Tesis; sahil bisikleti turları, botanik bahçeler, su sporları, oyun alanları ve wellness spa gibi çeşitli olanaklarla her yaş grubuna hitap edecek. Ayrıca, çocuklara özel Rixy Kids Club ve çok amaçlı bir amfitiyatro da misafirlerin hizmetine sunulacak. Doğal güzellikleriyle ünlü Phu Quoc, Ho Chi Minh City'den 45 dakikalık uçuş mesafesinde bulunuyor ve adaya Guinness Dünya Rekoru’na sahip teleferik ya da tekne ile ulaşmak mümkün. Bölgenin zengin kültürü ve nefes kesici manzaraları, Rixos’un Türk misafirperverliği ile birleşerek benzersiz bir tatil deneyimi vadediyor. Ennismore’un Co-CEO’su Gaurav Bhushan, "Rixos, lüksün simgesi olup, misafirlerine olağanüstü tasarımı ve programlamasıyla unutulmaz bir deneyim sunuyor. Phu Quoc'un bu özel adası, Rixos'un all-inclusive deneyimini Asya'da ilk kez sunmak için mükemmel bir konum. Muhteşem manzaraları, kumlu plajları ve berrak deniz suları ile Rixos Phu Quoc, adada tek all-inclusive resort olarak yer alacak ve yerel kültürle Türk etkilerini harmanlayarak yepyeni bir standart belirleyecek ve kendisini en üst düzey lüks eğlence kaçamağı olarak konumlandıracaktır" dedi. Sun Hospitality Group CEO’su Nguyen Vu Quynh Anh ise, "Ennismore ile ortaklık yaparak Vietnam'a yeni bir all-inclusive lüks tanımı getirmekten büyük onur duyuyoruz. Bu konsept, hem küresel hem de Güneydoğu Asya'da taze ve çığır açıcı bir yaklaşım sunuyor. Rixos Phu Quoc ile Sun Group olarak bir kez daha Vietnam'ın tatil turizmini devrim niteliğinde bir şekilde şekillendireceğiz. Phu Quoc'un imajını daha prestijli hale getirerek, Maldivler ve Hawaii gibi ünlü tatil adalarıyla rekabet edebilecek bir destinasyon olarak konumlandırmayı hedefliyoruz" açıklamasında bulundu.

Türk Hava Yolları Auckland’a Uçmaya Hazırlanıyor

Türk Hava Yolları'nın bu stratejik rotası, İstanbul ve Auckland arasında Singapur (SIN) aktarmalı olarak gerçekleştirilecek. THY’nin Baş Ticaret Sorumlusu Ahmet Olmuştur, ön görüşmelerin başladığını ancak uçuşların 2025 öncesinde başlamasının beklenmediğini açıkladı. Auckland rotası, kısa bir süre önce başlatılan İstanbul-Sidney uçuşlarından sonra THY’nin Okyanusya’daki ikinci bağlantı noktası olacak. Bu yeni rota, Türk Hava Yolları’nın 351 destinasyonluk geniş küresel ağını daha da güçlendirecek ve Avrupa, Asya ile Okyanusya arasında bir köprü işlevi görecek. Uçuş, Airbus A350 ve Boeing 777 gibi uzun menzilli geniş gövdeli uçaklarla gerçekleştirilecek. İstanbul’dan Auckland’a uçuş mesafesi 10.606 mil (17.068 kilometre) ve toplam uçuş süresi havaalanındaki beklemeler dahil 20 saati bulacak. OKYANUSYA’DA YENİ BİR BAĞLANTI Yeni Zelanda’daki Türk nüfusu sınırlı olmasına rağmen bu rota, özellikle turizm ve transit yolcu potansiyeli açısından büyük fırsatlar sunuyor. İstanbul’un pandemi sonrası Avrupa’nın en hızlı büyüyen havacılık merkezi haline gelmesi, transit yolcuların bu rotaya olan ilgisini artırabilir. THY’nin bu hamlesi, küresel liderlik vizyonunun bir parçası olarak değerlendiriliyor. Auckland, Singapur aktarmasıyla yapılacak uçuşlarda operasyonel avantaj sağlarken, transit yolcu pazarını da hareketlendirecek. Bu model, Air New Zealand gibi yerel havayollarıyla olası iş birliği fırsatlarını da beraberinde getirebilir. THY’NİN GÜÇLÜ PERFORMANSI SÜRÜYOR 2024 yılı Türk Hava Yolları için finansal ve operasyonel açıdan güçlü bir yıl oldu. Ocak-Ekim döneminde 72,2 milyon yolcu taşıyan havayolu, net kârını 2,7 milyar dolara çıkardı. Gelirlerde ise yüzde 7,8 oranında artışla 17,01 milyar dolarlık bir performans sergilendi. CEO Bilal Ekşi, bölgesel jeopolitik zorluklara rağmen stratejik rota yönetimi sayesinde büyümeyi sürdürdüklerini ifade etti. Sidney uçuşlarıyla başlayan Okyanusya genişlemesi, THY’nin yüzde 10 büyüme hedefi kapsamında önemli bir kilometre taşı oldu. THY FİLOSUNUN GÜCÜ Türk Hava Yolları’nın uzun menzilli uçuşlarda geniş gövdeli uçak filosu, operasyonel esnekliğin artırılmasında kritik bir rol oynuyor. Airbus A350-900, Boeing 777 ve Boeing 787 Dreamliner gibi uçaklar, İstanbul-Auckland rotası için kullanılabilecek seçenekler arasında yer alıyor. Ancak Airbus A320 model 35 uçağın motor sorunları nedeniyle yere çekilmesi, operasyonel esneklik üzerinde geçici bir baskı yaratmış durumda. CEO Bilal Ekşi, bu durum için tazminat alınmasına rağmen zorlukların sürdüğünü belirtti. YENİ ZELANDA VE ÖTESİNDE KÜRESEL BÜYÜME VİZYONU Türk Hava Yolları, Yeni Zelanda uçuş planıyla sadece yolcu taşımacılığında değil, aynı zamanda turizm ve ticaret alanında da önemli bir adım atmayı hedefliyor. 2025 yılında rotanın devreye alınması durumunda: İstanbul, Avrupa ve Asya’dan gelen transit yolcular için daha cazip bir merkez haline gelecek. Yeni Zelanda ile bağlantılı turizm ve ticaret potansiyeli artacak. Küresel destinasyon ağı daha da genişleyerek THY’nin liderlik hedefini destekleyecek. THY’nin Auckland uçuşları, hem havayolunun uluslararası büyüme stratejisini güçlendirecek hem de Avrupa, Asya ve Okyanusya’yı birbirine bağlayan önemli bir köprü işlevi görecek. Ahmet Olmuştur, Yeni Zelanda planlarının yanı sıra Çin gibi stratejik pazarlardaki büyüme fırsatlarını da değerlendirmeye devam ettiklerini belirtti.

Türkiye, Turizm Gelirinde Dünya Devleriyle Yarışıyor

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) açıklamasına göre, 2024’ün ilk dokuz ayında yaklaşık 1,1 milyar turist uluslararası seyahat etti. Bununla birlikte küresel turizm sektörünün pandemi öncesi seviyelerin yüzde 98’ine ulaştığı bildirildi. Türkiye, yüzde 41’lik büyüme oranıyla gelirini en çok artıran ülkeler listesinde ikinci sırayı aldı. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü’nün merkezi İspanya’nın başkenti Madrid’de bulunuyor. Örgütün son Dünya Turizm Barometresi’ne göre, ekonomik, jeopolitik ve iklim zorluklarına rağmen, sektörün tarihindeki en büyük krizden yıl sonuna kadar tam bir toparlanma öngörülüyor. Raporda, uluslararası turizm gelirlerinin de olağanüstü bir şekilde arttığına dikkat çekiliyor. Verilere göre, çoğu destinasyon 2019’a kıyasla çift haneli büyüme kaydederken, ziyaretçi harcamaları varışlardan daha da güçlü bir artış gösterdi. Bu durum, milyonlarca iş ve küçük işletme üzerinde doğrudan bir etki yaratırken, birçok ekonominin ödemeler dengesi ve vergi gelirlerine de katkıda bulundu. BÖLGELERE GÖRE BÜYÜME ORANLARI 2024’ün ilk dokuz ayında bölgesel turizm performansı dikkat çekici bir gelişme kaydetti. Avrupa’da pandemi sonrası talep ve küresel kaynak pazarlarının desteğiyle, Asya ve Pasifik bölgelerindeki destinasyonlar toparlanmaya devam etti. Hava ulaşımındaki artış ve vize kolaylıkları, uluslararası seyahatleri teşvik eden diğer faktörler arasında yer aldı. Bu dönemde Orta Doğu, 2019’a kıyasla yüzde 29'luk bir artışla rekor büyümesini sürdürdü. Avrupa yüzde 1, Afrika yüzde 6 artış kaydederken, Amerika kıtası pandemi öncesi varışlarının yüzde 97’sini geri kazandı. Asya ve Pasifik bölgesi ise 2023’teki yüzde 66'lık toparlanmanın ardından 2019 seviyelerinin yüzde 85'ine ulaştı. Bu bölgede uluslararası seyahatlerde kademeli ancak dengesiz bir toparlanma gözlendi. Kuzey Yarımküre'deki yaz sezonu genel olarak güçlü geçti ve dünya çapındaki varışlar, 2024’ün üçüncü çeyreğinde pandemi öncesi değerlerin yüzde 99’una ulaştı. Türkiye’nin turizm gelirindeki artışı bu döneme damgasını vurdu. TÜRKİYE, TURİZM GELİRİNİ YÜZDE 41 ARTIRARAK KÜRESEL ZİRVEDE Dünya genelinde turizm geliri açısından yüzde 59'luk artışla Japonya, yüzde 41'lik artışla Türkiye ve yüzde 27'lik artışla Fransa gibi ülkeler öne çıktı. İspanya (+%36) ve İtalya (+%26) da güçlü gelir artışları bildirdi. Birleşik Krallık (+%43), Kanada (+%35) ve Avustralya (+%18) gibi ülkeler de Haziran 2024'e kadar önemli kazanç artışları sağladı. Dünyanın en çok turizm geliri elde eden ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri, Eylül 2024’e kadar yüzde 7 büyüme kaydetti. BM Dünya Turizm Örgütü’ne göre, uluslararası turist varışlarının 2024’te 2019 seviyelerine tamamen ulaşması bekleniyor. Ayrıca, uluslararası turizm gelirleri 2023’te zaten pandemi öncesi seviyelere yaklaşmıştı. Türkiye'nin gösterdiği bu performans, küresel turizmdeki konumunu güçlendirdi ve sektördeki lider ülkeler arasında olduğunu yeniden kanıtlamasını sağladı.

İzlanda’nın Ulusal Havayolu, İstanbul Seferlerini Duyurdu

İzlanda'nın ulusal havayolu şirketi Icelandair, Asya ve Orta Doğu pazarlarına açılma stratejisi doğrultusunda Türkiye'ye ilk uçuşlarını başlatacağını açıkladı. Şirket, 5 Eylül 2025 tarihinden itibaren Reykjavik-Keflavik Havalimanı (KEF) ile İstanbul Havalimanı (IST) arasında direkt seferler gerçekleştirecek. Yeni rota, Reykjavik'ten İstanbul'a Boeing 737 MAX 8 tipi uçaklarla gerçekleştirilecek. Bu uçaklar, toplamda 160 yolcu kapasitesine sahip olup, 16 business class ve 144 ekonomi koltuğu sunacak. Uçuşlar haftanın dört günü yapılacak; Reykjavik'ten İstanbul’a Pazar, Salı, Perşembe ve Cuma günleri yapılan uçuşlar yaklaşık 5 saat 30 dakika sürecek. Dönüş uçuşları ise Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri yapılacak ve 5 saat 55 dakika olacak. THY İLE İŞ BİRLİĞİ Yeni direkt hat, Icelandair ile Türk Hava Yolları (THY) arasında genişletilmiş bir kod paylaşımı ortaklığını da başlatmış olacak. Bu iş birliği ile yolcular Asya ve Orta Doğu destinasyonlarına İstanbul üzerinden daha hızlı ve kolay bir şekilde bağlanacak. THY, geniş uçuş ağı ve dünyanın en fazla ülkeye uçan havayolu olmasıyla, Icelandair yolcularına yeni destinasyonlar sunacak. İSTANBUL ÜZERİNDEN DÜNYAYA Icelandair CEO’su Bogi Nils Bogason, yeni rotanın İstanbul’u uçuş ağlarına eklemekten duydukları heyecanı ifade ederek, bu bağlantının İzlanda ile Asya ve Orta Doğu arasındaki seyahat seçeneklerini genişleteceğini ve Türk Hava Yolları ile olan iş birliklerinin müşterilerine daha fazla seçenek sunacağını belirtti. Icelandair’in İstanbul uçuşları, şirketin Kuzey Amerika’ya odaklanan geleneksel stratejisinin Asya ve Orta Doğu’ya yöneldiğine işaret ediyor. Bu yeni hattın, İzlanda'ya gelen turist sayısını artırması ve yeni pazarlara açılmalarına olanak sağlaması bekleniyor.

Air Canada, 2025 Yazında Uçuş Ağına Yeni Hatlar Ekliyor

Air Canada, 2025 yaz sezonunda Montreal’den Napoli ve Porto, Toronto’dan Prag gibi yeni destinasyonlara uçuş başlatacak. Ayrıca, Avrupa, ABD ve Asya’daki mevcut hatlara ek seferler eklemeyi ve bu bölgelerdeki kapasiteyi artırmayı planlıyor. Şirket, toplamda 45’ten fazla ABD noktasına günlük 200'ün üzerinde uçuş gerçekleştirmeyi hedefliyor. Amerika Birleşik Devletleri için yeni uçuş hatları arasında Vancouver’dan Nashville ve Montreal’den Cincinnati yer alacak, bunlar Ohio ve Kuzey Kentucky’ye yapılan mevcut uçuşları tamamlayan nitelikte olacak. Ayrıca, Toronto’dan Jacksonville’e yapılan bağlantı seferi de yeniden başlatılacak. Air Canada, Toronto’dan Indianapolis, Boston, Tampa ve Dallas-Fort Worth’e de ek uçuşlar düzenleyecek. Montreal’den Denver, Nashville ve Raleigh-Durham’a günlük uçuşlar eklenecek, Tampa seferleri ise günlük hale getirilecek. Böylece, 2025 yazında ABD’ye yapılacak uçuşların sayısı 200’ün üzerine çıkacak. Avrupa için Air Canada, Montreal’den Napoli ve Porto’ya uçuş başlatacak. Toronto’dan Prag ve Ottawa’dan Londra-Heathrow’a uçuşlar yeniden başlatılacak. Roma ve Atina'ya uçuş kapasitesinin günde üç sefere çıkarılması planlanırken, Toronto-Stockholm hattına haftada dört uçuş eklemesi yapılacak. Madrid uçuşlarının sayısı artırılacak, Paris hattında daha büyük uçaklar kullanılacak. Montreal’den Casablanca’ya yapılan uçuşlar, 2024 yazına göre yüzde 17 oranında arttırılacak. Asya içinse, Montreal’den Seul ve Toronto’dan Osaka'ya yaz uçuşları tekrar başlatılacak.

Air India ve Singapore Airlines İş Birliği Genişliyor

Air India ve Singapore Airlines (SIA) arasında yapılan anlaşma, 2010'dan bu yana iki hava yolu arasındaki ortak uçuş düzenlemelerindeki en büyük gelişimi temsil ederken yolculara Singapur ile Hindistan arasında daha iyi seyahat seçenekleri sunacak. HAFTALIK UÇUŞ SAYISI 56'YA ÇIKACAK 27 Ekim 2024 itibarıyla, Air India ve Singapore Airlines, Singapur ile Hindistan'ın Bengaluru ve Chennai şehirleri arasında ortak uçuş gerçekleştirecek. Bu yeni düzenleme ile haftalık toplam ortak uçuş sayısı 14’ten 56’ya yükselecek. Singapore Airlines, Air India'nın iç hat uçuşları arasında Delhi ile Amritsar, Bengaluru, Coimbatore, Lucknow ve Varanasi ile Mumbai ile Ahmedabad, Amritsar, Bengaluru, Coimbatore, Goa, Jaipur, Kolkata, Lucknow ve Thiruvananthapuram gibi noktaları da kapsayan ortak uçuşlar gerçekleştirecek. Air India yolcuları, Singapore Airlines’ın ağındaki 29 varış noktasına ulaşma imkânına sahip olacak. Bu noktalar arasında Avustralya'dan Sidney ve Melbourne, Kamboçya’dan Phnom Penh, Endonezya’dan Jakarta ve Japonya’dan Tokyo gibi şehirler yer alıyor. Ayrıca, Kuala Lumpur’a yönelik mevcut kod paylaşımı düzenlemelerinin de devam edeceği paylaşılıyor. Singapore Airlines yolcuları, Air India'nın hizmet verdiği Bengaluru, Delhi ve Mumbai şehirlerinden Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki 12 uluslararası uçuş noktasına kolayca bağlantı sağlayabilecek. Bu noktalar arasında Kopenhag, Paris, Frankfurt, Milano, Nairobi, Amsterdam, Cidde ve Riyad gibi şehirler bulunuyor. Her iki hava yolunun gelecek planlarında ağlarındaki diğer uçuş noktalarını da aşamalı olarak ortak uçuş düzenlemelerine dahil etmek bulunuyor. Bu ortak uçuşların, hava yollarının ilgili rezervasyon kanalları aracılığıyla satışa sunulacağı belirtiliyor. Air India Ticari İşler Başkanı Nipun Aggarwal, bu gelişmenin daha fazla seçenek sunma çabalarının bir devamı olduğunu basın açıklamasında belirtti. Singapore Airlines Ticaret Direktörü Lee Lik Hsin ise bu iş birliğinin Hindistan ile Singapur arasındaki yüksek talebi karşılamak ve her iki havacılık pazarının büyümesine katkıda bulunma kararlılığını yansıttığını ifade etti.

Bolat: “Türk Hava Yollarının Türk ekonomisine katkısı 54 milyar dolar’'

Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Elazığ'da katıldığı programda yaptığı açıklamada, ''Türk ekonomisinin büyüklüğünü 1.1 trilyon dolar aldığımızda Türk Hava Yolları tek başına ekonominin 20'de 1'ini sağlamış. Gelecekte Türk ekonomisine katkımız daha fazla olacak. 10 yıl sonrada geleceğimiz rakam 144 milyar dolar. 2023'ten 2033'e kadar her yıl katkıyı topladığımız da 1.1 trilyon dolar ediyor. 1.1 trilyon dolar da bugün Türkiye'nin ekonomik gücüdür. Türk Hava Yolları ve iştirakleri 10 yılda yaptığı katkıyla bir Türkiye ekonomisini sağlamış olacağız” dedi. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Ahmet Bolat ve beraberindeki heyet Elazığ'a gelerek bir dizi incelemelerde bulundu. İl protokolü tarafından karşılanan heyet, bir otelde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türk Hava Yolları olarak Türkiye'nin güzide şehrini ziyaret etmekten dolayı son derece mutlu olduklarını aktaran Bolat, ''Tarihi milattan önce binlerce yıla dayanan ve o günden bugüne binlerce medeniyete ev sahipliği yapmış Elazığ şehrimizin kültürel doğal güzelliklerinin yanı sıra gastronomi alanında da eşsiz tarifleri olan şehri dünyaya tanıtmak üzere bugün buradayız. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış kadim şehrimiz dünyada yeteri kadar tanınmıyor ama UNESCO'nun Geçici Miras Listesinde olan Harput'un bundan sonra kalıcı miras listesine alınması hususunda çalışmaları beraber yürüteceğiz. Aynı şekilde UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde olan kürsübaşı sohbetini de dün akşam tanıma fırsatı bulduk. Hakikaten somut kültürel miraslar gibi soyut kültürel miraslarda ülkemizde son derece önemli yer kaplıyor fakat maalesef fazla bilinmiyor. Şanlıurfa'nın sıra gecelerini herkes biliyor ama Elazığ'ın bilinmiyor. Bugün Harput, Palu ve antik yerleri gezeceğiz. Özellikle Türk Hava Yollarının 94 bin çalışanı var. Bu 94 bin çalışanın bilet hakları ve pas hakları var. Elazığ bundan önce kaç kişinin aklındaydı bilmiyorum ama bundan sonra 94 bin çalışanımızın en kısa zamanda gelip ziyaret etmek isteyeceği bir yer olarak tanıtacağız'' diye konuştu. ''Türk Hava Yolları bugün 90 milyona yakın yolcu taşıyor'' Türk Hava Yollarının, 20 yıl önce büyük hava yollarının butik diye tanımladığı 63 uçağı olan bir hava yolu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ahmet Bolat, ''Türk Hava Yollarına o zamanlar için dünyada biçilen görev Türkiye'den Avrupa ve Amerika'ya gidecek yolcuları Avrupa'nın büyük başkentleri Frankfurt, Paris ve Londra'ya götürmek oradan da Avrupa'nın büyük hava yolları yolcuları alarak dünyaya dağıtmasıydı. O zamanlar bize verilen görev buydu. Onun için bize butik hava yolu diyorlardı. Benim Türk Hava Yollarında 18'inci senem bitti 19'uncu seneme girdim. Uluslararası ilişkiler kısmını bakıyordum. Onun için Türk Hava Yollarının yabancılar yönündeki yerini çok iyi biliyorum. Paris'te Orly ve Charles de Gaulle havalimanları vardır. Charles de Gaulle'ye dünyanın bütün büyük hava yolları gelir Orly'e ise Kuzey Afrika'dan hava yolları gelir. Türk Hava Yollarını yıllarca Orly'de uçurdular. Türk Hava Yollarının Charles de Gaulle'de uçmasına izin vermediler. Türk Hava Yolları öyle bir durumdaydı. Bugün Türk Hava Yolları Paris'te Charles de Gaulle'de günde 5 sefer düzenliyor. 20 yıl sonra Cumhurbaşkanımızın havacılıkla ilgili vizyonları neticesinde Türk Hava Yolları çalışanlarının stratejik ve yapmış olduğu taktiksel aksiyonlarla beraber bugün, Türk Hava Yolları 470'e yakın uçağı var. 10 milyon yolcu taşırken bugün 90 milyona yakın yolcu taşıyor. Gelecek 10 yılda da Türk Hava Yolları istikrar devam ettiği sürece büyümesine devam edecek ve 810 uçağı olacak. Böylece Amerika'daki büyük 3 havayolunun ardından dünyadaki dördüncü büyük hava yolu olacak'' şeklinde konuştu. ''340 noktadan insanları Türkiye'ye getirebiliyoruz'' Dünyanın 340 noktasından insanları Türkiye'ye getirebildiklerini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Bolat, konuşmasına şöyle devam etti: ''Yatırım yapmak isteyen insanları dünyanın 340 noktasından Türkiye'ye getiriyoruz. Afrika'da 62 nokta, Avrupa'da 120 nokta, Amerika Kıtasında 20 noktaya ve Amerika Birleşik Devletlerinde 14 nokta olmak üzere toplamda 340 noktaya yatırımcılarımızı da dünyaya götürüyoruz. Ülke ekonomisine sağladığımız bir diğer katkı da istihdamdır. 10 bin çalışandan 94 bin çalışana çıktık. 150 bin çalışana kadar da gideceğimizi tahmin ediyoruz. Ülke ekonomisine esas katkımız, yaptığımız ihracattır. Türk Hava Yolları 18 tane iştirak şirketiyle Türkiye'de en büyük mal ihraç eden 3 şirketin toplamından daha fazla ihracat yapıyor. Türkiye'deki mal ihracatımız geçen sene 254 milyon dolardı. 18 milyar dolar getiriyor Türk Hava Yolları. Bu 18 milyar dolardan gelen uçak kiraları, motor kiraları ve bakımlar bunların birçoğu döviz bazlı yapılıyor. Bunları ödedikten sonra da 8 milyar dolar Türkiye'de kalmış. Ülkedeki cari açık son zamanlar da düştü ama 100 milyar dolarlara kadar çıktığını da biliyoruz. Türkiye'de cari fazlalık veren en önemli ihracatı Türk Hava Yolları olmuş. Bunları topladığımız da Türk Hava Yollarının Türk ekonomisine katkısı 54 milyar dolar olmuş. 54 milyar dolar ne demek, 54 milyar dolar bunun 30 milyar dolara yakını direkt gelir olmuş 16 milyar doları turizm girdisi olmuş kalanı da çalışanlarımızın ekonomiye olan katkısı olmuştur. Türk ekonomisinin büyüklüğünü 1.1 trilyon dolar olarak aldığımızda Türk Hava Yolları tek başına ekonominin 20'de 1'ini sağlamış. Gelecekte Türk ekonomisine katkımız daha fazla olacak. 10 yıl sonrada geleceğimiz rakam 144 milyar dolar. 2023'ten 2033'e kadar her yıl katkıyı topladığımız da 1.1 trilyon dolar ediyor. 1.1 trilyon dolar da bugün Türkiye'nin ekonomik gücüdür. Türk Hava Yolları ve iştirakleri 10 yılda yaptığı katkıyla bir Türkiye ekonomisini sağlamış olacak. Türkiye'de yaşayan Türk'ler ve vatandaşları olarak gurur duyuyoruz.” ''Türk Hava Yolları olarak, özellikle Asya ve Amerika kıtasında 10 milyon turist 30 milyar dolar diye bir gelir hedefimiz var'' Dünyanın 340 noktasına uçtuklarını gelecek 10 yılda da 50 nokta daha oluşturarak dünyada 400'e yakın ülkeye uçacaklarını anlatan Bolat, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Aynı zamanda kargo şirketimiz var. Turkish Cargo'da 2033 yılında taşıyacağı toplam kargo 4 milyon ton olacaktır. Türk Hava Yolları olarak 2022 yılından beri dünyada Türk Hava Yolları zaten bir marka. Türk Hava Yollarını övmek için hiçbir reklam yapmıyoruz. Bundan sonra yaptığımız bütün tanıtım filmleri Türkiye ile alakalı oluyor. Türkiye'nin önemli ihracat kalemlerinden bir tanesi de dizi filmleridir. Bugün dünyanın hemen hemen her noktasında Türk dizileri tanınıyor ve biliniyor. Yılda 500 milyon dolara yakın buradan bir giriş sağlanıyor. Özellikle Kerem Bürsin'in meşhur olduğu İspanyolca konuşulan yerler var. Buralar Güney Amerika ve Amerika Birleşik Devletlerinde 80 milyon konuşan Amerikalı var. Avrupa'nın bir kısmı Moskova ve Rusya'da meşhur olan Türk dizileri var. Biz Türkiye'nin bu yumuşak gücünü daha etkin kullanmaya çalışıyoruz. Buralarda tanınmış artistlerle filmler çekiyoruz ve ülkemizi onlar tanıtmış oluyor. Biz Türkiye'de başkalarının başka yerde bulamayacağı şeylere yoğunlaşıyoruz. Deniz, kum, güneş ve doğal güzellikler dünyada birçok yerde var. Başkalarında olmayan sadece Anadolu'da olan en önemli özellik medeniyetin beşiğinde olmasıdır. Şanlıurfa'da 12 bin yıl önce bugünden atalarımız, ilk yerleşim yerini kurmuşlar. Kasımın ilk haftasında dünyada ilk neolitik kongre yapılıyor. 600'e yakın dünyanın farklı yerlerinden bilim adamları gelecek. Bu dünyada ilk defa oluyor ve buda Türkiye'de olacak. Ülkemizi ve Anadolu'muzu kadim medeniyetler beşiği olmasının bütün dünyaya anlatmaya çalışıyoruz. Türk Hava Yolları, İstanbul Havalimanına gelen herhangi bir kişiyi, 2 saat içerisinde dünyanın başka bir köşesine gidecek uçağa koyabiliyoruz. İstanbul dünyanın en önemli toplantı merkezi haline geldi. Deniz, kum ve güneş tatiline gelen bir turistin Türkiye'ye bıraktığı ortalama gelir, 900 dolardır biz bunu bin dolara çıkarmaya çalışıyoruz. Deniz, kum ve güneşe gelmeyen çok büyük bir kitle var. Bunlar, Japonlar, Çinliler ve Korelilerdir. Bunlar güneşe çıkmak istemiyorlar fakat kültüre meraklılar. Dünyanın her yerine kültür, tarih ve gastronomi görmeye gidiyorlar. Çin'den her yıl 150 milyon kişi, dünyayı dolaşıyor. Bu insanların ülkeye bıraktığı döviz, 3 bin dolardır. Türk Hava Yolları olarak, bizde özellikle Asya ve Amerika kıtasında 10 milyon turist 30 milyar dolar diye bir gelir hedefimiz var. Turizm Bakanlığımız ile bu konu üzerinde çalışıyoruz. İnşallah bundan da Elazığ'ımızı faydalandıracağız. Türk Hava Yolları, 2022 yılından itibaren, Türkiye odaklı turistleri toplamaya çalışıyoruz. 2024 yılında, 530 binden fazla sefer yapıyoruz. Bunun 205 bini yurtiçi seferleri 325 bin civarında da yurtdışı seferlerimiz var. Bu sefer sayılarımızı 2025 yılında yurtiçinde yüzde 10 civarında arttıracağız.”

Asya-Pasifik’te Turizmin Güçlü Toparlanışı: 2024’te Rekor Kıran Ülkeler

2024 yılında Asya ve Pasifik’teki birçok ülke, uluslararası turist sayısında önemli bir artış göstererek küresel turizm sektöründe öne çıktı. Vietnam, Endonezya, Fiji, Japonya, Güney Kore, Maldivler, Tayland, Hindistan ve Sri Lanka, rekor seviyelerde turist çekti. Bu artışın temel nedenleri arasında gevşetilen seyahat kısıtlamaları, artan hava bağlantıları ve pandemiden sonra artan seyahat talebi yer alıyor. Hem tatil hem de iş seyahati açısından dikkat çekici bir büyüme gözlemlenirken, bu destinasyonlar doğal güzellikler, kültürel deneyimler ve yeni turizm altyapısı ile turistleri cezbetti. Bölgenin toparlanması, küresel turizm sektörünün dayanıklılığını ve Asya-Pasifik'in kalıcı cazibesini kanıtladı. 2024 yılında Asya ve Pasifik turizm endüstrisi, uluslararası seyahatin küresel toparlanmasında kritik bir dönüm noktası oldu. Asya’daki birçok alt bölge, turist sayısında güçlü bir artış yaşadı ve bu sayılar pandemi öncesi seviyelere yaklaştı veya aşıldı. Uluslararası turist sayısındaki bu etkileyici artış, bu ülkelerin dayanıklılığını ve ekonomik belirsizliklere rağmen turist çekme konusundaki başarılarını gösteriyor. Küresel seyahat ve turizm endüstrisi, 2024'te dikkat çekici bir toparlanma göstererek, uluslararası turist sayısını pandemi öncesi seviyelerin %96'sına ulaştırdı. Bu etkileyici geri dönüş, büyük ölçüde Avrupa’daki yüksek talebe ve Asya-Pasifik genelindeki önemli pazarların yeniden açılmasına bağlanıyor. Ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik zorluklara rağmen, sektörün direnci belirgin şekilde öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre, 2024 yılının Ocak-Temmuz ayları arasında yaklaşık 790 milyon uluslararası turist seyahat etti. Bu, 2023'e göre 'lik bir artış anlamına gelirken, 2019 seviyelerinin sadece %4 altında kalıyor. 2024’ün ikinci çeyreğinde, yılın başındaki patlamaya kıyasla daha ılımlı bir büyüme görülmesine rağmen, sektörün toparlanma eğrisi hala güçlü bir şekilde devam ediyor. Bu başarının arkasındaki temel faktörler arasında genişleyen hava bağlantıları, vize politikalarının sadeleştirilmesi ve Japonya ile Güney Kore gibi önemli destinasyonların yeniden açılması yer alıyor. UNWTO’nun projeksiyonlarına göre, 2024 yılı sonuna kadar küresel turizm neredeyse tam bir toparlanma yaşayacak. Bu olumlu trendler, tüketici güveninin artmakta olduğunu ve turizm sektörünün uyum sağlama yeteneğini yansıtıyor; bu da gelecekteki büyüme için olumlu bir zemin hazırlıyor. Güney Asya’nın Toparlanma İvmesi Güney Asya, hem kültürel hem de doğal cazibeleriyle ünlü bir bölge olarak, pandemi öncesi turist seviyelerinin %92'sine 2024 ortalarında ulaştı. Bu güçlü geri dönüş, macera ve ruhsal deneyimler arayan turistler için bölgenin kalıcı cazibesini kanıtlıyor. Hindistan, Sri Lanka, Nepal ve Maldivler gibi ülkeler dünyanın dört bir yanından turistleri çekmeye devam ediyor. Hindistan, Güney Asya’nın turizm canlanmasında önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor. İkonik Tac Mahal’den Kerala’nın huzurlu nehirlerine kadar uzanan çeşitli cazibe merkezleri, Hindistan’ı hem tatil hem de iş seyahati için tercih edilen bir destinasyon haline getiriyor. Hindistan’ın “Incredible India” gibi agresif pazarlama kampanyaları, gelişen altyapısı ve ruhsal turizme yaptığı vurgu, ülkeyi 2024 yılında üst sıralara taşıdı. Ayrıca, sağlık turizminin artışıyla birlikte Hindistan’ın yoga, meditasyon ve Ayurveda alanında bilinen sağlık merkezleri, bütünsel deneyimler arayan sağlık bilincine sahip gezginler arasında popüler hale geldi. Sri Lanka’da turizm, ülkenin ekonomisinin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor ve ülke, siyasi ve ekonomik çalkantılardan toparlanarak 2024’ün ilk yarısında daha fazla turist çekti. Sri Lanka’nın göz alıcı plajları, tarihi simgeleri ve vahşi yaşam safarileri sunan milli parkları, bölgenin genel başarısına katkıda bulunuyor. Hükümetin ülkeyi istikrara kavuşturma çabaları ve uluslararası tur operatörleri ile yapılan ortaklıklar, Sri Lanka’yı güvenli ve çekici bir destinasyon olarak yeniden turistlerin radarına soktu. Maldivler ise Güney Asya’nın turizm toparlanmasında parlayan bir yıldız olarak öne çıkıyor. 2019’a kıyasla ’luk bir turist artışıyla dikkat çeken Maldivler, lüks tatil köyleri ve berrak sularıyla, yüksek gelirli turistleri ve balayı çiftlerini cezbetmeye devam ediyor. Küçük bir ada devleti olmasına rağmen, Maldivler, pandemi sonrası dönemde lüks gezginler için en çok arzulanan destinasyonlardan biri olarak kendini başarıyla konumlandırdı. Yaratıcı pazarlama, genişletilmiş hava bağlantıları ve doğal izolasyonu, pandemi sırasında güvenlik arayanlar için cazip bir yer haline geldi. Güneydoğu Asya’nın Dengeli Büyümesi Güneydoğu Asya, pandemi öncesi turizm seviyelerinin %88'ini geri kazanarak güçlü bir geri dönüş gerçekleştirdi. Kültürel zenginlikleri, nefes kesici manzaraları ve uygun fiyatlarıyla bilinen Tayland, Endonezya ve Vietnam gibi ülkeler uzun süredir uluslararası turistler arasında popülerdi. Ancak bu ülkelerin yeniden açılması ve güvenli seyahati teşvik etmeye yönelik çabaları, 2024’teki canlanmalarını hızlandırdı. “Gülümsemeler Ülkesi” olarak anılan Tayland, Güneydoğu Asya’nın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri olmaya devam ediyor. Canlı şehirleri, antik tapınakları ve cennet plajları ile Tayland, hem macera hem de rahatlama arayan turistleri çekmeye devam ediyor. Tayland’ın turizm canlanması, kapsamlı aşılama kampanyaları ve 2024'te güvenliğini ve cazibesini artıran “Amazing Thailand” pazarlama stratejisi ile desteklendi. Başka bir güçlü performans sergileyen ülke ise Vietnam. Zengin tarihi, lezzetli mutfağı ve Ho Chi Minh Kenti ve Hanoi gibi canlı şehirleri, Vietnam’ın turizm toparlanmasını ateşledi. Vietnam hükümeti, ülkeyi ekoturizm ve macera arayanlar için bir destinasyon olarak tanıtarak agresif bir pazarlama stratejisi izledi. Ayrıca, Avrupa ve ABD’ye yönelik yeni direkt uçuşlar, erişilebilirliği artırdı. Endonezya’da ise Bali Adası, önemli bir cazibe merkezi olarak öne çıkıyor ve özellikle tropikal destinasyonlara öncelik veren turistleri kendine çekiyor. Endonezya turizm otoriteleri, Bali ve Lombok ve Sumatra gibi daha az bilinen destinasyonları güvenli ve egzotik yerler olarak tanıtarak bölgeyi öne çıkardı. Okyanusya’nın Süregelen Toparlanması Okyanusya, 2024’te turist varışlarında %83’lük bir toparlanma gösterdi. Fiji gibi ülkeler, bu toparlanmada büyük direnç gösterdi. Fiji, 2019’a kıyasla turist varışlarında %8’lik bir büyüme kaydederek, uluslararası gezginler arasında sürekli popülerliğini korudu. Fiji, balayı çiftleri ve aileler için hayal edilen bir destinasyon olmaya devam ediyor. Pristine plajları, berrak suları ve dünya çapında tatil köyleri, bu ada ülkesinin cazibesini pekiştiriyor. Avustralya ve Yeni Zelanda da Okyanusya’nın sürekli toparlanmasına katkıda bulunuyor. Her iki ülke de sınırlarını yeniden açtı ve uluslararası pazarı yeniden yakalamaya yönelik agresif turizm kampanyaları başlattı. Geniş vahşi doğa alanları, vahşi yaşam rezervleri ve macera turizmi olanakları ile Avustralya ve Yeni Zelanda, hem doğa hem de kültür arayan turistler için benzersiz destinasyonlar olarak konumlanıyor. Kuzeydoğu Asya’nın Yavaşlayan Toparlanması Kuzeydoğu Asya, diğer alt bölgelerin biraz gerisinde kalsa da önemli bir ilerleme kaydetti. Bu alt bölge, 2024'ün ilk yedi ayında pandemi öncesi seviyelerin %75'ine ulaştı. Özellikle 2023’ün aynı dönemine kıyasla turist varışlarında %66’lık bir artış gözlendi ve bu da toparlanma sürecinde önemli bir ilerleme olduğunu gösteriyor.

Türkiye, dünyanın favori düğün mekanı seçildi

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın, İstanbul'da ev sahipliği yaptığı lüks düğün, etkinlik ve seyahat profesyonellerini buluşturan ‘RSVP Symposium', ABD'de gerçekleştirilen etkinlikte, Türkiye'yi düğün endüstrisinde yılın ‘Favori Ülkesi' seçti. Dünyanın lüks düğün ve etkinliklerine imza atan profesyonellerin bir araya geldiği RSVP Symposium, Türkiye'yi yılın ‘Favori Ülkesi' seçti. 5 Eylül'de RSVP'nin Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentinde gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye'nin ödülü açıklandı. Ödülünü dünya genelindeki oteller ve lüks etkinlik planlamacılarının ortak oylarıyla alan Türkiye, İstanbul, Bodrum, Antalya, Kapadokya, Göcek, Marmaris, Çeşme ve Fethiye gibi kentleriyle dünyanın önde gelen lüks düğün ve parti destinasyonları arasında öne çıktı. Türkiye, her sene, günlerce süren ve büyük kalabalıklara ev sahipliği yapan Hint düğünlerinin yanı sıra yüzlerce Amerikalı, Avrupalı ve Asyalı çiftin düğün törenine de ev sahipliği yapıyor. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, 2-5 Nisan 2024 tarihleri arasında RSVP Symposium'a İstanbul'da ev sahipliği yapmıştı.

#Asya