Hava Durumu

#Bal

TOURISMJOURNAL - Bal haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bal haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Afyon Kaymağı ve Bal, THY ile Güney Kore Sofralarında Haber

Afyon Kaymağı ve Bal, THY ile Güney Kore Sofralarında

İSTANBUL (İHA) - Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, Afyon kaymağını Güney Koreli ünlü şef Paik Jong-won’a göndererek Türk mutfağını tanıttı. Koreli şefin televizyon programlarında Afyon kaymağı ve Türk balını övgüyle anlatmasının ardından Türkiye’den bu ürünlerin Güney Kore’ye ihracatı başladı. Dünyanın en geniş uçuş ağına sahip olan Türk Hava Yolları, Türk lezzetlerinin uluslararası tanıtımında da öncü rol oynuyor. Güney Koreli şefin İstanbul ziyaretinde yediği bal ve kaymak, memleketine döndükten sonra şovlarında sıkça yer buldu ve bu lezzetlerin Güney Kore sofralarına taşınmasını sağladı. "BU KAYMAĞA HAYRAN KALDIM" Prof. Dr. Ahmet Bolat, sosyal medya paylaşımında Güney Kore ziyaretinde bu ünlü şefi tanıdığını belirterek, "Çok kaymak seven biri olmamama karşın bir keresinde Afyonkarahisar'a yaptığımız ziyarette öğle yemeği sonrası yediğimiz ekmek kadayıfının üstüne gelen Afyon kaymağının tadına bakarak hayran kalmıştım. Bunun üzerine aklıma Güney Kore'deki şef geldi ve bu kadar lezzetli bir kaymağa onun yorumunun ne olacağını düşündüm" dedi. Bolat’ın bu fikri, Afyonkarahisar’dan özenle toplanan kaymağın en uygun koşullarda Güney Kore’ye ulaştırılmasıyla hayata geçti. ŞEF TÜRKİYE’YE DAVET EDİLDİ Bolat, bu başarı hikayesinin ardından Güney Koreli şefi Türkiye’ye davet etti. Bolat, "Daha önceleri ülkemizi sık ziyaret etmiş olan ve birçok lezzetimizi de denemiş olan Şef Jong-won'u önümüzdeki yaz Mezopotamya turizm rotamız üzerinde olan Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa şehirlerimizde ağırlayacağız ve buradaki bize has lezzetleri yöresel şeflerimizle beraber deneyimleyeceğiz" açıklamasını yaptı. Türk mutfağının sembollerinden biri olan Afyon kaymağı ve Türk balı, şimdiden Güney Kore sofralarında yer bulmaya başladı. Bu lezzetler, aynı zamanda Güney Koreli turistlerin Türkiye’ye ilgisini artırmayı hedefliyor.

Türk Lezzetleri Amerikalı Şeflerin Gözdesi Oldu Haber

Türk Lezzetleri Amerikalı Şeflerin Gözdesi Oldu

İZMİR (İHA) - Türk lezzetleri, Amerikalı şeflerin menülerinde daha fazla yer bulmaya başladı. Ege İhracatçı Birlikleri, Ticaret Bakanlığı desteğiyle 5 yıl önce başlatılan Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi ile ABD’ye Türk gıda ihracatını artırmayı hedefliyor. Proje, ABD’ye gıda ihracatını 800 milyon dolardan 1,5 milyar dolara çıkarmayı başardı. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Türkiye’de ağırladığı Amerika Aşçılar Federasyonu’nun eski Başkanı Thomas Macrina, Türk ürünlerinin tazeliği ve lezzetini överek, "Türk zeytinyağını diğer ülkelerin zeytinyağlarından ayırt edecek konuma geldim. Türk kuzusu dünyada tartışmasız 1 numara. Türkiye’deki kuzu etinin lezzeti dünyanın hiçbir yerinde yok. TURQUALITY Projesiyle kurduğumuz güçlü bağlar, Türk ihraç ürünlerinin ABD pazarında daha güçlü temsilini beraberinde getirecek. Çok yakında ilk zeytinyağı siparişimizi vereceğiz. Türk markalı zeytinyağları ABD’ye gidecek. Zeytinyağlarını kuru meyve barları takip edecek" dedi. Menülerinde levrek, zeytinyağı ve kuru incir gibi ürünlere sıkça yer verdiğini belirtti. ABD’nin önde gelen şeflerinden ve Chef Hall of Fame üyesi ve US Foods Üst Düzey Yöneticisi Anthony M. Rizzo, "Türkiye’deki insanların üretimdeki becerileri bizim ABD pazarında işimizi kolaylaştırıyor. Türk üreticilerinin hijyen ve sürdürülebilirliği ciddiye almaları ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin daha fazla temsilini sağlayacak. Türk gıda sektörünün ABD pazarında ihracat hacmini 5 milyar dolara çıkarma hedefi son derece gerçekçi" ifadelerini kullandı. TURQUALITY PROJESİ İLE GÜÇLÜ BAĞLAR KURULUYOR Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Hayrettin Uçak, TURQUALITY Projesi kapsamında Amerikalı şefler, üniversiteler ve satın almacılarla güçlü bağlar kurulduğunu belirterek, "Türkiye geneli ABD’ye gıda ihracatımız 2018 yılında 708 milyon dolar iken 2023 yılı sonunda 1 milyar 712 milyon dolara ulaştı. 2024 yılı sonunda 2 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. TURQUALITY Projemizin sonunda 5 milyar dolara yükselmek için büyük adımlar atıyoruz. Bu yolculukta Amerikalı şeflerin bizimle hareket etmesi çok kıymetli. Projemize verdikleri destek için teşekkür ediyoruz" dedi. ABD ve Japonya’daki fuarlarda Amerikalı şeflerle ortak etkinlikler düzenlenecek. 2025’te Japonya’daki Foodex Japan Fuarı’nda Türk mutfağı tanıtılacak. TÜRK BALIĞI ABD SOFRALARINDA Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türk somonunun ABD’ye ihracatında artış olduğunu ve Türk mutfağının protein odaklı beslenme alışkanlıklarıyla ön plana çıktığını dile getirdi. Turkish Cargo ile taze balık ihracatının da son yıllarda hızlandığını dile getirdi. Girit, "Levrek ve çipurada Avrupa birincisiyiz. ABD’ye ihracatta da levrek ve çipura öne çıkıyor. Son dönemde Türk somonu ihraç etmeye başladık. Peynir ürünlerimiz yöresel marketlerde raflarda yerini alıyor. Düzenli olarak bal ve yumurta ihraç eder hale geldik. Protein esaslı beslenme obeziteyi engelliyor. Ürünlerimizin içindeki değerli yağ asitleri beyin fonksiyonlarına direkt katkı sağlıyor ve akıllı nesillerin yetişmesini sağlıyor" dedi. ŞEFLER TÜRK MUTFAĞINA HAYRAN KALDI Türkiye’ye gelen Amerikalı şefler, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Seda Genç, Türk ürünlerinden oluşan kahvaltı menüsünün Amerikalı şefler tarafından büyük ilgi gördüğünü belirtti. Seda Genç, "Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Yönetici Şefi Selin Güloğlu önderliğinde, Türkiye’nin gıda ihracatında öncü markalarından Pınar’ın ABD pazarında yer alan ürünlerinden öğrencilerimiz tarafından hazırlanan kahvaltı menüsünde simit, boyoz, karakılçık ekmeği, menemen, peynir çeşitleri ve höşmerim yer aldı. Öğrencilerimiz, Amerikalı şeflere İzmir’in lezzetlerini sundu" diyerek konuşmasını tamamladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emre Güler, Amerikalı şeflerin Turkish Tastes projesini benimsemesinin Türk gıda ürünlerinin uluslararası tanıtımına büyük katkı sağladığını ifade etti. Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen programa, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel, ve Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Ferika Özer'in aralarında bulunduğu isimler katılım sağladı.

Kozluk mereto balı coğrafi işaret yolunda Haber

Kozluk mereto balı coğrafi işaret yolunda

İlçenin 2973 rakımlı Mereto Dağı güney eteklerinde arıcılık yapan yetiştiriciler, burada bulunan yüzlerce çeşit çiçekten beslenen arılardan bölgenin en kaliteli ballarından biri olan Kozluk Mereto Balını elde etmekte olduğunu belirten Kaymakam Ekrem Güngör, “Yaptırdığımız analizlere göre balımız; prolin 1264 mg/kg , diastaz 43.9 ds/dn, Ph 3.93, nem 16.7%, C4% şeker 0.00 değerlerine sahip olup, üretildiği alanların coğrafi konumu nedeniyle prolin değeri çok yüksek , enzim miktarı yüksek, mineral madde- kül miktarı düşük özelliklerde olan yüksek kaliteli bal kriterlerini tamamını karşılamaktadır. Kekik ve geven ağırlıklı olmak üzere yüzlerce çeşit çiçekten elde edilen Kozluk Mereto Balı yüksek rakımlardan elde edilmesi, yerleşim yerlerinden uzaklığı ve temiz havası olan bir bölgeden üretilmesi nedeniyle şifa kaynağı bir baldır. Prolin değerleri ile bakımından Anzer Balı kadar değerli bir baldır" dedi. Yıllık ortalama 100 ton civarında bal üretilmesine imkan veren Kozluk Mereto Balı'nın kendine has tadı ve aroması bulunan, kalite kriterlerinde önemli bir yere sahip olan, nem miktarı ise düşük olan bir bal olduğunu aktaran Kaymakam Güngör, " Tüm bu özellikler bir araya gelince yüksek kaliteli Kozluk Mereto Balı ortaya çıkmaktadır. Coğrafi konumu nedeniyle doğal olarak üretilen Kozluk Mereto Balı'nın tüm bu özelliklerini göz önüne alarak, Organik Sertifika alınması ve Coğrafi işaret alınması için de başvurusu yapılmıştır. İlk aşama olarak Organik Tarım Müteşebbis Sertifikasına sahip Kozluk Mereto Balı, gelecek senelerde Organik Tarım Sertifikası ve Türk Patent Enstitüsünde coğrafi tescil alarak da alarak en iyi ve en kaliteli ballardan olduğunu kanıtlayacaktır. Bu kapsamda halkımızın geçim kaynağı, Kozluk'un tanıtımı ve markalaşması için önemli yer kaplayan Kozluk Mereto Balı projemize ve diğer tüm projelerimize her zaman destek veren başta Sayın Valimiz Ekrem Canalp olmak üzere, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüze ve Dicle Kalkınma Ajansına teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

İnegöl’de ‘Karaçalı’ balının coğrafi işareti için çalışma yapılacak Haber

İnegöl’de ‘Karaçalı’ balının coğrafi işareti için çalışma yapılacak

İnegöl Belediyesi, şehirde arıcılık ve bal üretimine yeni bir dönemin startını verdi. Bursa ve İlçeleri Bal Üreticileri Birliği, Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi ile yapılan protokolle arıcılara ana arı yetiştirme ve arı sütü üretme teknikleri öğretilip, ilçemize özgü ana arı ırkının yetiştirilmesi ve İnegöl yöresine ait ‘Karaçalı’ balının coğrafi işaretinin alınabilmesi için çalışmalar yapılacak. Yatırım ve projeleriyle şehrin her alanına katkı sağlayan, sanayiden tarıma, turizmden spora pek çok alanda gelişmeyi hedefleyen adımlar atan İnegöl Belediyesi, arıcılık sektöründe şehri yeni bir boyuta taşıyor. Daha profesyonel yöntemlerle, bilimin ışığında yapılacak çalışma ve tekniklerle İnegöl’de arıcılık ve bal üretimi geliştirilecek, İnegöl’e özgü Karaçalı balının coğrafi işaretinin alınması için çalışmalar yapılacak. Bu çerçevede Bursa ve İlçeleri Bal Üreticileri Birliği ve Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi ile “İnegöl ve Köylerinde Arı ve Arı Ürünlerinin Geliştirilmesi ile Üretimin Artırılması Protokolü” imzalandı. İnegöl Belediyesi’ni temsilen Belediye Başkan Yardımcısı Emin Dündar’ın katıldığı imza töreniyle birlikte, İnegöl’ün arıcılık ve bal üretiminde yeni dönemi başlamış oldu. Yapılan protokole ilişkin Belediye Başkanı Alper Taban bir açıklama yaptı. İnegöl’ün sanayisi, mobilyası ve köftesi ile olduğu kadar tarımı ve hayvancılığı ile de oldukça önemli bir şehir olduğuna dikkat çeken Taban, “Arıcılık da şehrimiz için önemli bir sektör haline gelmiştir. Belediye olarak arıcılığa da desteklerimiz devam etmektedir. Geçtiğimiz yıllarda arıcılık hakkında seminer ve toplantılar düzenlemiş, arı kovanı dağıtımları gerçekleştirmiştik. Cuma günü de bu alanda önemli bir protokol imzalanarak arıcılık ve bal üretimi noktasında şehrimiz adına yeni bir döneme girilmiştir” dedi. “Karaçalı balının coğrafi işareti alınacak” Bursa ve İlçeleri Bal Üreticileri Birliği ve Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İnegöl Belediyesi arasında yapılan İnegöl ve Köylerinde Arı ve Arı Ürünlerinin Geliştirilmesi ile Üretimin Artırılması Protokolünün şehrin bu alanda gelişimine önemli bir katkı sunacağını kaydeden Başkan Taban, “İnegöl ve köylerinde arı ve arı ürünlerinin geliştirilmesi, İnegöl’de arıcılığın yaygınlaştırılması ile kişilerin arıcılığa özendirilmesi amacıyla düzenlediğimiz bu protokol çerçevesinde Bursa ve İlçeleri Bal Üreticileri Birliği, Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Belediyemiz teknik işbirliğinde yeni teknik ve yöntemlere dayalı arıcılığın geliştirilmesi, İnegöl’de ve köylerinde gelişen teknolojilere uygun arıcılık işletmeleri kurulabilmesi için deneyim paylaşımını odaklı çalışmalar yürütülecektir. Yapılacak eğitimlerde arıcılarımıza ana arı yetiştirme ve arı sütü üretme teknikleri ile arı zehri üretim teknikleri öğretilecektir. Ayrıca ilçemize özgü ana arı ırkının yetiştirilmesi ve ilçemiz yöresine ait Karaçalı balının coğrafi işaretinin alınabilmesi için ortak çalışmalarda bulunulacaktır. Yeni teknolojiler ile arı ve arı ürünleri ile arı zararlıları hakkında seminerler düzenlenecektir. Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezinin imkânlarından arıcılarımızın faydalanması da sağlanacaktır” diye konuştu. Başkan Taban, yapılacak eğitim, seminer ve çalışmalarla İnegöl arıcılığının marka değerinin artması, arıcıların imkân ve kabiliyetlerinin çoğalması, yeni iş alanları oluşturulması ve üretimde kalite ve niteliğin artmasının hedeflendiğini de duyurdu. Taban, “Her alanda olduğu gibi belediye olarak üreticimizin, arıcımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Yaptığımız destekler ilerleyen dönemlerde de artarak devam edecek” açıklamalarında bulundu.

Yüzde 72 kestane oranına sahip ‘Salıpazarı kestane balı’ tanıtıldı Haber

Yüzde 72 kestane oranına sahip ‘Salıpazarı kestane balı’ tanıtıldı

Yakın zamanda coğrafi işaret tescil belgesi alan yüzde 72 kestane oranına sahip ‘Salıpazarı kestane balı’ tanıtıldı. Balın markalaştırılıp dünyaya pazarlanması ve Salıpazarı’nın tanıtımımın yapılması hedefleniyor. Salıpazarı Kestane Balı Tanıtım Programı, Salıpazarı Ziraat Odası Toplantı Salonu’nda yapıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda Samsun Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ali Korkmaz tarafından ilçeye özel kestane balı sunumu yapıldı. Korkmaz, Salıpazarı kestane balını diğer ballardan ayıran en önemli özelliğinin diğer kestane ballarına nazaran içerisindeki kestane oranının yüzde 72 seviyesinde olduğunu söyledi. Daha sonra söz alan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin ise Salıpazarı kestane balının çok önemli bir besin olduğunu ve tanıtımı için Muğla’da çam balına yapılan projelerin örnek alınabileceğini ifade etti. Vali Tavlı: “Hedefimiz marka oluşturarak dünyaya pazarlamak” İlçeye özgü kestane balının markalaşıp, dünyaya pazarlaması için çalışma başlatacaklarını ifade eden Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Muğla’da çam balını öğrendik. Orada da kestane balı ve özelliklerinden bahsetmiştim. Salıpazarı kestane balını dünya çapında bir marka haline getirmek için belediyemiz ve tüm birimlerle birlikte valilik olarak tüm kaynaklarımızla emrinizdeyiz. 30 yıl önce buraya gelmiştim. Salıpazarı müthiş bir değişime uğramış. Salıpazarı’nı turizm ve tanıtma noktasına kestane balını da lokomotifi yaparak dünyanın bilinen ilçeleri arasına katmak için gayret göstereceğiz. Yeni Zelanda ve Avustralya’ya gittiğimde manuka balına müthiş değer kattıklarını görmüştüm. Kestane balı hepsinden iyi ve önde olan bir bal. Coğrafi işaret alınması önemli bir olay ama sadece bunla kalmayacak. Bunun markasını çıkartarak, yüksek fiyata dünyaya pazarlamayı hedeflemeliyiz. Samsun isterse başaramayacağı hiçbir şey olmaz. Biz bunu dünyaya pazarlarız. Bunun üzerinde çalışma yapacağız” dedi. Başkan Demir: “Coğrafi işaret şartlarına uyarsak kilosunu en az 750 TL’den satarsınız” Piyasada 250 TL civarı satılan kestane ballarına nazaran Salıpazarı kestane balının yüzde 72 kestane oranı ile 750 TL bandında satılabileceğine dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Türkiye’nin bal geçmişi çok eskilere dayanıyor. Zamanında da tedavi ve ilaçların yerine konmuş bir yiyecektir. Türkiye bal üretimi konusunda dünyada 2. sırada yer alıyor. Samsun’da yılda bin tona yakın bal üretiyoruz. Bunu rahatlıkla 3 katına çıkarmak mümkün. Samsun’da olduğu gibi Türkiye’de de üretimi 3 katına çıkartırsak dünyada birinci sıraya yerleşiriz. Bu konuda da coğrafi işaret ve bunun şartlarını yerine getiren üretim çok önemli. Bunu da sağlarsak mevcut bal üretimimiz kovan başına 10 kiloyken, kilosunu 250 TL’ye satıyorsak, coğrafi işaretimizin şartına göre üretip satarsak kilo bazında minimum 750 TL’ye satmamız mümkün. Böylece gelir de 3’e katlar. Tek şart var; kriterlere uygun ve yüzde 70’i aşan kestane oranıyla bal üretmek. Arıların üretiminin artması için de bahar döneminde arıyı iyi koruyup, bakmak da önemli rol oynuyor. Bal üretiminin yanı sıra yan ürünler de çok önemli. Arı sütü, polen ve propolis gibi yan ürünleri de üretmemiz lazım. Çok küçük bir arı sütünden bir petek baldan kazandığınızı alıyorsunuz. Polen ve propolis için de aynı şey geçerli. Arıcılığı daha da geliştirmek için şehirde tüm birimler ile birlikte çalışıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ayırdığı kaynaktan daha fazla kaynağı üreticimiz için ayırıyoruz. Bakanlık 50 milyon TL kırsal kalkınmaya ayırırsa, 75 milyon TL’de ben ayıracağım. DOKAP’ı da katarsak 150 milyon TL’yi 16 ilçeye 10’ar milyon TL destek vereceğiz. Bu katkının bir bölümü de bal üretimi için kullanılacak. Böylece tarımsal üretime de olumlu katkılarımız olacak” diye konuştu. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam da kestane balı üretimi için verilen desteklere değindi. Programda ayrıca 4 kuşaktır kestane balı üreten Kamil Hoca ve ailesi de kısa bir sunum gerçekleştirirken, coğrafi işaret tescil belgesi alınmasında emeği geçenlere çeşitli hediyeler takdim edildi.

Ordulu arıcılar ‘çiçek balı’ için yaylalara göç başlattı Haber

Ordulu arıcılar ‘çiçek balı’ için yaylalara göç başlattı

Türkiye’de en fazla bal üretiminin yapıldığı Ordu’da arıcılar yüksek rakımlı yaylalara göç etmeye başladı. Çiçek balı hasadı için yola çıkan arıcılar, sonrasında ise kestane balı hasadı için farklı illere ve Ordu’ya gelecek. Yıllık 18 bin ton bal üretimi, 3 bin 500 kayıtlı arıcı ve 600 bin kovan sayısı ile Türkiye’deki bal üretiminin yüzde 15’lik kısmını karşılayan Ordu’da arıcılar yaylaların yolunu tuttu. Yağışlı havalar nedeniyle bölgede akasya çiçeğinden bal alamayan, Türkiye’nin çeşitli bölgelerine giden arıcılar, yaylalarda çiçek balı hasadından umutlu. “Ordu 110 ülkeden fazla bal üretimi yapıyor” Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Akın Çiftçi, 18 bin ton bal üretimi ile Türkiye’de en fazla bal üretimi yapılan Ordu’nun, dünyada 110 ülkeden de daha fazla bal üretimi yaptığını söyledi. Ordulu arıcıların Akdeniz Bölgesi’nden başlayıp, Güneydoğu Bölgesi’ne kadar gittiğini ve yaylalarda çiçek balı hasadı yaptığını belirterek, “Şubat ayından itibaren arıcılarımız bakımlar başladı, bal üretimi için Doğu ve Güneydoğu illerine giden arıcılarımız oldu. O bölgelerde yağışlar nedeniyle fazla verim alınamadı. Artık mayıs ayı ortası itibarıyla arıcılarımız yüksek rakımlı yaylalara çıkmaya başladılar. Ordu 3 bin 500 kayıtlı arıcı ve 600 bin kovan ile artık yaylalara çıkmaya başladı ve Türkiye’nin yaklaşık 50 ilinde bundan sonra Ordulu arıcıları görmek mümkün” dedi. Ordulu arıcılar Türkiye’nin farklı illerinde bal hasadı yapacak Ordu’da arıcılık sektörünün fındıktan sonra en büyük geçim kaynağı olduğunu ifade eden Çiftçi, “İlimiz ekonomisi için çok önemli, biz de arıcılarımızın yaylalara çıkması ve yaşadıkları sorunlar için yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu yıl şimdiye kadar akasya çiçeğinden bal alınması gerekiyordu ancak yağışlı havalar etkiledi. Bu nedenle arıcılarımız artık çiçek balı üretimi için yola çıkıyorlar. Sivas, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Kars, Hakkari, Van, Ağrı, Bingöl illerine gidecekler; sonrasında kestane balı üretimi için Sinop, Kastamonu’ya giden arıcılarımız olacak, Kayseri ve Konya illerine giden arıcılarımız olacak. Bu yaylalardan dönüşte de çam balı üretimi için bölgelere gidecekler. Çiftçi, arıcılara bol ve bereketli bir sezon diledi.

Yağışla bereketlenen yaylalarda geven balı mesaisi başladı Haber

Yağışla bereketlenen yaylalarda geven balı mesaisi başladı

Zengin bitki örtüsüne sahip meraların bulunduğu kenti, özellikle Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere Türkiye'nin farklı şehirlerinden arıcılar tercih ediyor. Kışın zorlu geçmesi nedeniyle sonbahara doğru sıcak kentlere arılarını götüren arıcılar, hazırlıklarını tamamlayıp yeniden bölgeye geldi. Kamyonlarla getirdikleri arı kovanlarını akarsu kenarlarına yerleştiren arıcılar, yağışlı geçen ilkbahar döneminde daha kaliteli bal üretmek için işe koyuldu. Rengarenk çiçeklerin açtığı ve bitki örtüsünün canlandığı bölgelerde çadır ve barakalarda yaşamlarını sürdüren arıcılar, günün ilk ışıklarıyla çalışmaya başlayıp kovanlardaki arı kolonileriyle gece gündüz demeden ilgileniyor. Bu sıralar kovanlar ve çıtaları onararak arılarına sağlıklı bir ortam oluşturmak için çaba gösteren arıcılar, temmuz ayında hasatta elde edecekleri coğrafi işaretli geven balını satarak aile ve ülke ekonomilerine katkı sağlıyor. Ağrı Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Erol Kılıç, AA muhabirine, geven balının son 4 yılda 31 bin kovana ulaştığını, geçen yıl iyi bir sezon geçirdiklerini anlattı. Kentte üretilen balın çok kaliteli olduğunu dile getiren Kılıç, "Son 10 yılın en yüksek verimli sezonu diyebiliriz. Geçen yıl da kovan başı yaklaşık 20 kilogram bal elde ettik ve bu da 600 ton demektir. Geven balı normal bir bal değil, ilaçlıktır. Bu yakın zamanda dünyanın en prestijli dergilerinden birinde de yayımlandı." dedi. "Her yıl 2-3 bin kovanımız artıyor" Eskiden Ağrı'da arıcılık hobiyken son 6 yılda bu mesleği yapanların sayısının arttığını, hobi olarak yapanların yüzde 50'sinin bu işi geçim kaynağına dönüştürdüğünü belirten Kılıç, "Sonbaharda 31 bin kovanımız vardı. Her yıl 2-3 bin kovanımız artıyor. Vatandaş için meslek edinme haline geldi." ifadelerini kullandı. Kılıç, Ordu başta olmak üzere Karadeniz Bölgesi'nden de kente her yıl yaklaşık 30 bin kovan arının getirildiğini, yerli arıcılarla toplam 61 bin kovanla kentte arıcılığın yapıldığını söyledi. Ağrı'nın bitki örtüsü bakımından zenginliğine, kentin kapasitesinin 150 bin kovanın üzerinde olduğuna işaret eden Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ağrılılar bunu mesleğe çevirse bana göre hayvancılıktan daha karlıdır. Geçmişte yapılan Genç Çiftçi Projesi'nde biz yüzde 80 başarı sağladık. Her yıl yaklaşık 35 genç arkadaşımız arıcılığa başladı. Devletin verdiği destekle arıcılığa sıfırdan başlayan çok kişi oldu. Öyle bir destek yine olursa seviniriz. Hemen hemen 81 ile Ağrı'dan bal gidiyor. Her yıl yaklaşık 50 arıcımızdan aldığımız balları üniversitede analiz ediyoruz. Ağrı balı gerçekten ilaç, kahvaltılık değil." Kılıç, bu sene yağışlarla bitkilerin iyi durumda olduğunu ve bal rekoltesinin artmasını beklediklerini bildirdi. "Bu sene doğa daha güzel görünüyor" Ordulu gezgin arıcı Reyhan Duman da yaklaşık 5 yıldır Hamur ilçesine bağlı Seyithanbey köyüne geldiklerini söyledi. Bölgede bu zamana kadar verim düşüklüğü yaşamadıklarını dile getiren Duman, "Bu sene doğa daha güzel görünüyor. 300 kovanımız var. Geçen sene bal verimi çok iyiydi. İnşallah bu sene daha da iyi olur. Bu sene sürekli yağış var ve balda verim daha iyi olur. Bölgeye geleli bir hafta oldu ve yerleşmeye çalışıyoruz. Arıların bakımını yapıyoruz. Doğanın güzelliğine göre günlük arı sayısı katları yükseliyor." diye konuştu. Köylülerden Kasım Polat da Ordulu arıcıların yanında çalıştığını ve arıcılığı öğrenmeye başladığını kaydetti.

Coğrafi işaretli meşe balı üretimi artacak Haber

Coğrafi işaretli meşe balı üretimi artacak

Coğrafi işaretli meşe balına sahip Kırklareli il genelinde mevcut 80 bin kovan sayısını, 5 sene içerisinde 250 bin hedefine ulaştırmak amacıyla üreticilere bin 400 kovan dağıtıldı. Kırklareli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından, "Trakya arısı için kovanına sahip çık" arıcılık ve arı üretimi eğitim programı düzenlendi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünde gerçekleştirilen eğitime katılan arıcılara şu bilgiler verildi: "Arılar dünyamızda uzun süre boyunca birçok türüyle, insana ve tabiata hizmet etmiştir. Arı türlerinden biri olan bal arısı ise dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bal üretiminin kaynağıdır. Trakya bölgemizde ise kendine has özellikler taşıyan Trakya arısı, dünyada Kafkas arısından sonra koruma altına alınan ikinci arı ırkı olma özelliğindedir. Trakya arısının ayrıca; uysal oluşu, az arıyla kışlayıp hızlı çoğalması, kendine varroa mücadelesi yapması ve verimin diğer arı ırklarına göre daha iyi olması özellikleri bakımından ayrı bir yerdedir. Özellikle ilimizin Istranca Dağları'nda yaşadığı bilinen arı ırkı, üreticilerimizin yakından tanıdığı bir nevi iş arkadaşıdır." Kırklareli, coğrafi işaretli olan meşe balına sahip Arı ürünlerine de dikkat çekilerek, "Arılarımızın ürettiği ürünler; bal, polen, balmumu en iyi bilinenleridir. Bunların dışında propolis, arı sütü, apilarnil, arı zehri, arı ekmeği ve kovan havası gibi önemli ürünleri de bulunmaktadır. Bu ürünlerden en çok bilineni olan bal, hem sağlık, hem besleyicilik hem de tabii yapısını sebebiyle uzun süreler bozulmadan kalabilen bir besin kaynağıdır. İlimiz coğrafi açıdan arıcılığın yoğun şekilde yapılabileceği, coğrafi işaretli olan meşe balına sahiptir. Bu özellikleri ilimizdeki bal üretiminin ne kadar kaliteli olduğunun bir göstergesidir" bilgilerine yer verildi. "Hedefimiz, kovan sayısını 500 bine çıkartmak" Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Aksoy, göreve geldikleri günden bili Kırklareli il genelinde arıcılığın geliştirilmesi için uğraş verdiklerini hatırlatarak, "Mevcutta 80 bin civarı kovanımız bulunmakta ama bu sadece bizim için başlangıç oldu. Biz beş yıl içinde kovan sayımızı 250 bine, daha uzun vadede ise 500 bine çıkarmak istiyoruz" dedi. "Bu eğitim Türkiye'de 2 ilde uygulandı" Kırklareli meşe balının coğrafi işaret alınmasıyla ilgili bilgi de veren Aksoy, "Meşe balımızın coğrafi işaret almasında çok büyük katkıları olan merhum Hasan Doğan müdürümüzü de bu vesile ile tekrar anmak isterim. Balımız coğrafi işareti sebebiyle tanınarak hak ettiği yerlere ulaşarak, Anzer balı gibi ürünlerle rekabete girmeye başladı. Bu eğitim programı Türkiye' de sadece iki ilde uygulandı. Bu illerden biri de Kırklareli ilidir" diye konuştu. Arıcılık ve arı üretimi eğitim programı sonunda üreticilere bin 400 kovan dağıtıldı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.