Hava Durumu

#Balıkçılık

TOURISMJOURNAL - Balıkçılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkçılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Liman Çıkış Belgelerine Yeni Düzenleme Geliyor Haber

Liman Çıkış Belgelerine Yeni Düzenleme Geliyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan "Limanlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemelerle liman çıkış belgelerine ilişkin kurallar yeniden düzenlendi. Buna göre, yolcu gemileri ve kruvaziyer gemiler hariç, gezi, spor ve eğlence amaçlı turizm faaliyetinde bulunan özel ve ticari yatlar ile diğer deniz turizmi araçlarına, liman çıkış izni "seyir izin belgesi" ile verilecek. Bu belgeler, liman çıkış belgesi yerine sayılacak. Liman çıkış belgesine ilişkin denetimlerde gemilerin asgari gemi adamı donatımı ve yeterlik belgelerinin geçerliliği kontrol edilecek. Türk bayraklı yolcu gemilerinde denize elverişlilik belgeleri, yabancı bayraklı gemilerde ise yolcu gemisi emniyet belgelerinin uygunluğu denetlenecek. Kapasitesinden fazla yolcu taşıyan gemilerin seferine izin verilmeyecek. Yük gemileri için denetimler ise geminin taşıma kapasitesine ve yüklerin uygunluğuna göre yapılacak. Denetimlerde yük miktarının, geminin taşıyabileceği maksimum yük sınırını aşmaması sağlanacak. Ayrıca gemilerde bulunması gereken tüm belgelerin geçerliliği, liman çıkış izni denetimlerinin bir parçası olacak. Liman başkanlığı, gerekli gördüğü durumlarda gemi sefere çıkmadan önce donanımlarını, yakıtını, yolcu kapasitesini ve yük düzenini kontrol edecek. Uygunsuzluk tespit edilen ticari gemilerin sefere çıkmasına izin verilmeyecek. Ticari faaliyette bulunmayan gemiler için ise liman çıkış belgesi düzenlenmeyecek. GEÇERLİLİK SÜRESİ Bazı gemiler için liman çıkış belgesi 60 gün süreyle geçerli olacak. Bu gemiler arasında Türk boğazlarında sefer yapanlar, tarama yetki belgesine sahip olanlar, ikmal gemileri ve balıkçı gemileri yer alıyor. Yeni inşa edilen gemiler ise yazılı izinle sefere çıkabilecek ve bu gemilerden liman çıkış belgesi talep edilmeyecek. ÖZEL FAALİYETLER İÇİN DÜZENLEMELER Hidrokarbon arama ve üretim faaliyetlerinde kullanılan gemiler ile destek gemilerinin bazı seferleri, "bitişik liman seferi" olarak değerlendirilecek. Bu gemilerin operasyonları belirlenen liman sahaları ile sınırlandırılacak. SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINA YENİ İZİNLER Liman tesislerine veya yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma ünitesine (FSRU) yanaşan LNG gemileri için güvenlik önlemi olarak, gemi operasyonları boyunca en az 60 ton çekme gücüne sahip bir römorkör temin edilmesi ve gemide kılavuz kaptan bulunması zorunlu hale getirildi. İdare veya liman başkanlığı, hava ve deniz koşulları ile seyir emniyetini dikkate alarak, güvenlik tedbiri olarak mevcut römorkör sayısını ve çekiş gücünü artırma yetkisine sahip olacak. Liman tesislerinin yaklaşım kanallarında dönemsel olarak su ürünleri avcılığına izin verilebilecek. Bu izinler, çevre ve seyir emniyetini göz önünde bulundurarak meteorolojik koşullara göre düzenlenecek.

Marmara Denizi'nde Müsilaj Sorunu Yeniden Baş Gösterdi   Haber

Marmara Denizi'nde Müsilaj Sorunu Yeniden Baş Gösterdi  

BALIKESİR (İHA) - Marmara Denizi'nde 2021 yılında yaşanan müsilaj (deniz salyası) sorunu, tekrar etkisini göstermeye başladı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nden Prof. Dr. Mustafa Sarı'nın 23 ve 25 Ekim 2024 tarihlerinde yaptığı dalışlar sonucunda müsilajın 10 metreden 24 metre derinliğe kadar yayıldığı belirlendi. Müsilajın, Erdek Körfezi'nden başlayarak Marmara Adası ve Avşa Adası çevresine kadar ulaştığı ve acil önlem alınması gerektiği vurgulandı.   "MÜSİLAJ, TÜM MARMARA'YA YAYILABİLİR" Prof. Dr. Sarı, 1 Kasım 2024 tarihli sıcaklık verilerini inceleyerek, Karadeniz’in Marmara Denizi’nden daha sıcak olduğunu ve bu durumun müsilaj oluşumu için uygun bir ortam sağladığını belirtti. Marmara Denizi’nde yüzeyden 30 metre derinliğe kadar sıcaklıkların neredeyse aynı seviyeye geldiğini ifade eden Sarı, bu durumun deniz ortamını daha durağan hale getirerek müsilajın yayılmasını kolaylaştırdığını açıkladı.   "ACİL ÖNLEM ALINMALI" Müsilajın etkisi altındaki Erdek Körfezi'nde balıkçılar, avcılık yaparken ağlarını kaldırmakta zorlanıyor. Sarı, önlemler alınmazsa müsilajın, kısa sürede Gemlik ve İzmit Körfezi'ne de yayılacağı uyarısında bulundu. Bu oluşumun balıkçılık ve turizm sektörlerini tehdit ettiğini belirten Sarı, acil önlem paketlerinin hazırlanarak kirlilik yükünün azaltılması gerektiğini vurguladı. "Kirliliğe bağlı azot ve fosfor yükü zaten yüksek. Önlem alınmazsa ilkbahar ve yaz aylarında daha zor günler bizi bekliyor" dedi.

Bolu’nun Doğa Harikası Milli Parklarına İlgi Artıyor: 2025’te 2,5 Milyon Turist Hedefi  Haber

Bolu’nun Doğa Harikası Milli Parklarına İlgi Artıyor: 2025’te 2,5 Milyon Turist Hedefi 

“Orman denizi” olarak anılan Yedigöller Milli Parkı, Abant Gölü Milli Parkı ve Gölcük Tabiat Parkı gibi popüler alanlarıyla doğa tutkunlarının uğrak noktası haline gelen şehir, özellikle doğa ve kış turizmi meraklılarını cezbediyor. Yüzde 65’i ormanlarla kaplı Bolu’nun bu benzersiz yapısı, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere yakınlığıyla ziyaretçilerine büyük bir ulaşım kolaylığı sunuyor. ZİYARETÇİ SAYISINDA REKOR ARTIŞ  Bolu’nun bu eşsiz doğal alanlarını görmek için gelen ziyaretçi sayısında büyük bir artış gözlendi. 2023’ün ilk dokuz ayında 1 milyon 739 bin 979 ziyaretçi ağırlayan Bolu, turizm potansiyelini her geçen yıl artırıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, bu ilginin 2025 yılında daha da artmasını beklediklerini belirterek, Bolu’nun turizm değerlerini dünya çapında tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. Gürsoy, bölgenin turizm altyapısını güçlendirmeyi ve kentin dört mevsim doğasına dikkat çekerek daha fazla ziyaretçi çekmeyi hedeflediklerini vurguladı. KONAKLAMA KAPASİTESİ ARTIYOR Gürsoy, Bolu’daki turizm tesislerinin toplamda 10 bin 26 yatak kapasitesine sahip olduğunu ve yeni yatırımlarla bu kapasitenin artırılacağını belirtti. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri olan Abant Gölü Milli Parkı, doğa ve kış tatilinde yoğun ilgi görüyor. Konaklama süresinin ise kişi başına ortalama 1,7 gece olduğunu ifade eden Gürsoy, Türkiye ortalamasının altında olan bu sürenin 2 gecenin üzerine çıkmasını hedeflediklerini belirtti. 2025 HEDEFLERİ: 2,5 MİLYON TURİST VE 1,5 MİLYON GECELEME  Bolu, 2025 yılı için iddialı hedefler koyuyor. Gürsoy, Bolu’nun mevcut yıllık turist sayısının yaklaşık 2 milyon olduğunu belirterek, bu rakamı 2,5 milyona çıkarmayı ve konaklama sayısını da 1,5 milyona ulaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Bolu, doğa turizmine olan yoğun ilginin yanında, turizm çeşitliliğini artırmak amacıyla gastronomi ve olta balıkçılığı gibi alanlara yatırım yapmayı planlıyor. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile iş birliği içinde çalışarak yurt içi ve yurt dışı sektör temsilcilerini ağırlamayı hedeflediklerini belirten Gürsoy, “2025 yılı, Bolu’nun turizmde yükseldiği bir yıl olacak” dedi.

Balık Yetiştiricileri İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Stratejiler Geliştiriyor Haber

Balık Yetiştiricileri İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Stratejiler Geliştiriyor

Akdeniz’in berrak mavi sularında balık yetiştiriciliği yapan George Tsatsos, su sıcaklıklarının artmasının ve oksijen seviyelerinin düşmesinin zorluklarını üstlenmekte. Tsatsos'un, Korint Körfezi’ndeki sıcaklıkları ölçtüğü bir Ekim sabahında, su sıcaklığının 25,5 °C’ye ulaştığını bildirmesi, yaz aylarında yaşanan 29,5 °C’lik sıcaklıklarla karşılaştırıldığında ciddi bir sorun teşkil ediyor. Bu artış, Doğu Akdeniz’in genelinde yaşanan iklim değişikliğiyle paralellik gösteriyor; örneğin, Copernicus İklim Değişikliği Servisi, Eylül 2024’ün küresel olarak kaydedilen en sıcak ikinci Eylül ayı olduğunu duyurdu. Tsatsos, Kefalonia Fisheries’te Operasyon Direktörü olarak, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini aşabilmek için yenilikçi adımlar atmakta. Daha sıcak suların oksijen seviyelerini düşürmesi, balıkların büyümesini olumsuz yönde etkilerken aynı zamanda yeni hastalıkların ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Bu nedenle, yetiştiriciler kafeslerini daha iyi oksijen seviyelerine sahip açık deniz alanlarına taşımayı tercih ediyor. Ancak, kıyıdan uzakta olmak, balık çiftliklerinin daha yoğun fırtınalara maruz kalmasına neden oluyor.  Tsatsos, ayrıca stoklama yoğunluğunu azaltarak balıklara daha fazla temiz su sunmaya çalıştıklarını belirtiyor. Temiz su, oksijen seviyelerinin artmasına yardımcı olduğu için bu yaklaşım oldukça önemli. Ağların yapısında da değişiklikler yapılarak daha fazla su akışı sağlamak için delikler açılıyor. Yemleme yöntemleri günde iki kez yem verilerek balıkların mevcut oksijeni sindirebilmeleri için daha fazla zaman tanınacak şekilde değiştiriliyor. Yunanistan genelinde 328 balık çiftliği işleten 65 şirket, benzer zorluklarla karşılaşıyor. Bu zorlukları aşabilmek için Yunan Deniz Araştırmaları Merkezi’nde bilim insanları, balıkları kontrollü koşullarda inceleyerek araştırmalar yürütüyor. Nikos Papandroulakis’ın liderliğindeki araştırma ekibi, farklı sıcaklık koşullarının balıkların büyüme hızını nasıl etkilediğini anlamaya çalışıyor. Özellikle 28-29 °C sıcaklıklarının, balıkların büyüme ve yem tüketme yetilerini olumsuz yönde etkilediği gözlemleniyor. Avrupa Birliği'nin Climefish projesi kapsamında yürütülen araştırmalar, balıkların fizyolojik performanslarını etkileyen iklim değişikliği ile ilgili etkileri anlamak ve çiftçilerin karar vermesine yardımcı olacak araçlar geliştirmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Proje, sıcaklık, oksijen ve asitlenme gibi değişkenlerin balıkların gelişimini nasıl etkilediğini belirlemeyi amaçlıyor. Ayrıca, çiftçilerin bu verileri kullanarak, balıkların oksijen ihtiyaçlarını tahmin edebilmesine ve çeşitli türleri on yıllık iklim trendlerine karşı test edebilmesine olanak tanıyor.

Sübvansiyonlara harcanan paralar mücadeleye yardımcı olabilir Haber

Sübvansiyonlara harcanan paralar mücadeleye yardımcı olabilir

Banka, "Detoks Kalkınma: Çevreye Zararlı Sübvansiyonları Yeniden Amaçlandırmak" başlıklı rapor yayımladı. Sübvansiyon reformunun dünyanın temel doğal varlıklarının korunmasına nasıl yardımcı olabileceğinin incelendiği raporda, temiz hava, kara ve okyanuslar olmak üzere bu varlıkların insan sağlığı ile beslenmesi için kritik öneme sahip olduğu ve küresel ekonominin çoğunun temelini oluşturduğu aktarıldı. Raporda, fosil yakıtlar, tarım ve balıkçılık için verilen sübvansiyonların bu varlıkların bozulmasına neden olduğu, insanlara, gezegene ve ekonomilere zarar verdiği belirtilerek, bu sübvansiyonların doğrudan ve örtülü olmak üzere yılda 7 trilyon doları aştığı, bunun küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık yüzde 8'ine denk geldiği kaydedildi. Tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlara yılda 1,25 trilyon dolarlık doğrudan destek sağlanıyor Tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlar için yapılan küresel doğrudan hükümet harcamalarının ise yılda 1,25 trilyon dolar olduğu belirtilen raporda, bunun Meksika ekonomisinin büyüklüğünde olduğu aktarıldı. Raporda, tarım, balıkçılık ve fosil yakıtlara sağlanan sübvansiyonlar için trilyonlarca doların israf edildiği, bunun iklim değişikliğiyle mücadelede kullanılabileceğini bildirdi. Bankanın raporunda, ülkelerin fosil yakıt tüketimini sübvanse etmek için Paris Anlaşması kapsamında yenilenebilir enerjiler ve düşük karbonlu kalkınmaya yönelik seferber etmeyi taahhüt ettikleri yıllık tutarın yaklaşık altı katını harcadığı aktarıldı. Petrol, gaz ve kömüre sağlanan sübvansiyonlar iklim değişikliğini şiddetlendiriyor Ülkelerin petrol, gaz ve kömür gibi yakıtların fiyatlarını yapay olarak düşürmek için 2021'de aktif olarak yaklaşık 577 milyar dolarlık devlet desteği sağladığı belirtilen raporda, bunun iklim değişikliğini şiddetlendirdiği, hava kirliliğine, eşitsizliğe, verimsizliğe ve artan borç yüküne neden olduğu kaydedildi. Raporda, tarımda ise yılda 635 milyar doları aşan doğrudan devlet desteklerinin toprağı ve suyu bozan, insan sağlığına zarar veren aşırı gübre kullanımına yol açtığı vurgulandı. Her yıl 35 milyar doları aşan balıkçılık alanındaki sübvansiyonların da azalan balık stoklarının, aşırı büyük balıkçı filolarının ve düşen karlılığın itici gücü olduğuna işaret edilen raporda, dünyadaki balık stoklarının sağlıklı duruma getirilmesinin önemli olduğu belirtildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.