Hava Durumu

#Balıklıgöl

TOURISMJOURNAL - Balıklıgöl haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıklıgöl haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

How does Şanlıurfa shed light on human history? Haber

How does Şanlıurfa shed light on human history?

Göbeklitepe is a site that changed the ideas of many historians and archaeologists about the cradle of civilization. Excavations here began in the mid-90s, and the resulting landscape indicated that Göbeklitepe was the most ancient temple ever discovered in the world. Şanlıurfa, the historical city of Southeastern Anatolia, is an extremely important city not only for Turks but also for all humanity. There is a traditional custom that every visitor to Şanlıurfa must follow: visiting the most popular tourist attraction, Balıklıgöl or the 'Holy Fish Pools'. In Balıklıgöl, people feed hundreds of sacred sazangi, based on a legend about the Prophet Abraham. According to the belief, Nemrud, a polytheistic king who worships idols and the ruler of Urfa, condemns Abraham to death, who opposed idolatry. İbrahim is tied to two poles at the top of the Urfa castle and thrown into the fire pit in the center of the city with a catapult. However, Allah saves Abraham by turning the fire into water and the pieces of firewood into fish. Şanlıurfa tells us much more about the past. There are many archaeological sites in Taş Tepeler, which is not far from the city center. The starting point of civilization: Göbeklitepe Göbeklitepe, which is on the UNESCO World Heritage List, is one of them. Göbeklitepe is a site that changed the ideas of many historians and archaeologists about the cradle of civilization. Excavations here began in the mid-90s, and the resulting landscape indicated that Göbeklitepe was the most ancient temple ever discovered in the world. It is estimated that this structure, shaped by layers of chipped megaliths, dates back to 6,000 years before Stonehenge, to 10,000 BC. With its limestone T-shaped pillars sculpted with images of wild animals, abstract characters and icons, this temple provides insight into the lifestyles and beliefs of the people of Upper Mesopotamia. Before the Neolithic Revolution (Agricultural Revolution), which brought scattered groups of hunter-gatherers to farming villages, archaeologists argued that at the time, humanity had not yet come together in groups. Guide Merve Ofluoğlu explained how Göbeklitepe turned everything scientists knew upside down: "Because we knew that agriculture was at the forefront in the transition process of human beings to settled life. But when you look at the existence of life in Göbeklitepe, there is no transition to agriculture. The transition to agriculture is a little later. A hunter-gatherer society is in question, but they are building these structures in line with their beliefs." This may mean that the factor that compels mankind to settle down is actually the desire to build religious temples and stay close to them. Göbeklitepe's 'younger sister' Karahantepe Göbeklitepe, only 5% of which has been excavated so far, is not unique. Just beyond is his 'younger sister' Karahantepe, who may be even older than him. Many different structures and more than 260 T-shaped obelisks were found in Karahantepe. It also has 11 columns and a carved mysterious human head with a section that looks like it was reserved for worship. Everything in Karahantepe and its surroundings is exhibited in Şanlıurfa Archeology Museum, which is another place you must visit when you come. Celal Uludağ, Museum Director and Head of Former Göbeklitepe Excavations, told us at the museum how Karahantepe could offer more pieces to complete the puzzle: "During the Göbeklitepe excavations, there was no definite information about whether people lived around the excavation area. In these structures in Karahantepe, daily use materials, stone vessels, grinding vessels, large plates were found. These finds showed us that there were actually residential areas right next to the ritual area in Karahantepe." In the Şanlıurfa Archeology Museum, which covers an area of 30 thousand square meters, approximately 5 thousand archaeological artifacts are on display. Among them is the Balıklıgöl Statue, the oldest sculpture in human form, also known as the Urfa Man. This statue, which is almost 1.80 meters tall, has eyes in the form of deep holes in which black obsidian fragments are found. While archaeological excavations continue in Şanlıurfa, other treasures can be found under the ground. Uludağ said, "The new artifacts unearthed as a result of these excavations will also be ready to take their place on display."

Şanlıurfa insanlık tarihine nasıl ışık tutuyor? Haber

Şanlıurfa insanlık tarihine nasıl ışık tutuyor?

Göbeklitepe birçok tarihçi ve arkeoloğun medeniyetin beşiği hakkındaki fikirlerini değiştiren bir sit alanı. Buradaki kazılar 90'ların ortalarında başladı ve ortaya çıkan manzara, Göbeklitepe'nin dünya üzerinde şimdiye dek keşfedilen en kadim mabet olduğuna işaret ediyordu. Güneydoğu Anadolu'nun tarihi şehri Şanlıurfa, yalnızca Türkler için değil, tüm insanlık için son derece önemli bir kent.  Şanlıurfa'ya gelen her ziyaretçinin mutlaka yerine getirilmesi gereken geleneksel bir adet var: Turistik yerler arasında en popülerini, Balıklıgöl'ü ya da 'Kutsal Balık Havuzları'nı ziyaret etmek. İnsanlar Balıklıgöl'de, Hz. İbrahim hakkındaki bir efsaneden yola çıkarak kutsal kabul edilen yüzlerce sazangili besliyor. İnanışa göre, puta tapan çok tanrılı bir kral ve Urfa'nın hükümdarı olan Nemrud, putperestliğe karşı çıkan İbrahim Peygamber'i ölüme mahkum eder. İbrahim Peygamber Urfa kalesinin tepesindeki iki direğe bağlanır ve mancınıkla şehrin merkezinde yakılan ateş çukuruna fırlatılır. Ancak Allah, ateşi suya ve ateşi yakan odun parçalarını da balığa çevirerek Hz. İbrahim'i kurtarır. Şanlıurfa bize geçmişe dair çok daha fazlasını anlatıyor. Şehir merkezine çok da uzak olmayan bir bölgede, Taş Tepeler'de birçok arkeolojik sit alanı bulunuyor.  Medeniyetin başlangıç noktası: Göbeklitepe UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe onlardan biri.  Göbeklitepe birçok tarihçi ve arkeoloğun medeniyetin beşiği hakkındaki fikirlerini değiştiren bir sit alanı.  Buradaki kazılar 90'ların ortalarında başladı ve ortaya çıkan manzara, Göbeklitepe'nin dünya üzerinde şimdiye dek keşfedilen en kadim mabet olduğuna işaret ediyordu. Yontulmuş megalit tabakalarıyla şekillendirilen bu yapının, Stonehenge'in bile 6 bin yıl öncesine, M.Ö. 10 bin yılına ait olduğu tahmin ediliyor.  Yabani hayvan resimleri, soyut karakter ve ikonlarla yontulmuş kireç taşından T şeklindeki sütunlarıyla bu mabet, Yukarı Mezopotamya'da yaşayan insanların yaşam biçimleri ve inançlarına dair fikir veriyor. Arkeologlar, dağınık avcı-toplayıcı gruplarını tarım köylerine getiren Neolitik Devrim (Tarım Devrimi) öncesinde, o zamanlar insanlığın henüz toplu olarak gruplar halinde bir araya gelmediğini savunuyordu. Rehber Merve Ofluoğlu, Göbeklitepe'nin bilim insanlarının bildikleri her şeyi nasıl altüst ettiğini anlattı: "Çünkü insanoğlunun yerleşik hayata geçiş sürecinde tarımın ön planda olduğunu biliyorduk şimdiye kadar. Ama Göbeklitepe'de hayatın var oluşuyla beraber baktığınız zaman tarıma geçiş yok. Tarıma geçiş biraz daha sonra. Avcı-toplayıcı bir toplum söz konusu ama inançları doğrultusunda bu yapıları inşa ediyorlar." Bu, insanoğlunu yerleşik hayata geçmeye zorlayan etkenin aslında dini tapınaklar inşa etme ve onlara yakın durma arzusu olduğu anlamına gelebilir.   Göbeklitepe'nin 'küçük kız kardeşi' Karahantepe Şu ana kadar yalnızca yüzde 5'i kazılan Göbeklitepe eşsiz değil. Hemen ötesinde , ondan bile daha yaşlı olma ihtimali olan 'küçük kız kardeşi' Karahantepe yer alıyor. Karahantepe'de birbirinden farklı birçok yapı ve 260'dan fazla T biçimli dikili taş bulundu. Aynı zamanda 11 sütunu ve yontulmuş gizemli bir insan kafası ile ibadet için ayrılmış gibi duran bir bölümü de var. Karahantepe ve civarında bulunan her şey geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken başka bir yerde, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor.  Müze Müdürü ve Eski Göbeklitepe Kazıları Başkanı olan Celal Uludağ müzede bize, Karahantepe'nin yapbozu tamamlamak için nasıl daha fazla parça sunabileceğini anlattı:  "Göbeklitepe kazıları sırasında, kazı alanının çevresinde insanların yaşayıp yaşamadığına dair kesin bir bilgi elde edilememişti. Karahantepe'de bu yapıların içerisinde günlük kullanım malzemeleri, taş kaplar, öğütme kapları, büyük tabaklar tespit edildi. Bu buluntular da bize aslında Karahantepe'de ritüel alanının hemen yanı başında konut alanlarının da bulunduğunu gösterdi." 30 bin metrekarelik bir alana yayılan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde yaklaşık 5 bin arkeolojik eser sergileniyor. Bunlar arasında, insan formundaki en eski heykel olan Balıklıgöl Heykeli, diğer adıyla Urfa Adamı da bulunuyor. Neredeyse 1.80 boyundaki bu heykel, içinde siyah obsidiyen parçalarının bulunduğu derin delikler şeklinde gözlere sahip. Şanlıurfa'da arkeolojik kazılar devam ederken toprağın altından daha başka hazineler de bulunabilir. Uludağ, "Bu kazılar sonucu ortaya çıkarılan yeni eserler de yine teşhirde yerini almaya hazır hale gelecektir." şeklinde konuşuyor.

2023 Turizm Başkenti Şanlıurfa, turizmde hedef büyüttü Haber

2023 Turizm Başkenti Şanlıurfa, turizmde hedef büyüttü

İç turizmde yıllardır bir marka değeri olan ve Balıklı Göl'le bilinen Şanlıurfa; Dinler tarihini ve birçok tarihi bilgiyi etkileyen Göbeklitepe keşfi, şehre son yıllarda kültür turizmi konusunda ciddi bir bilinirlik sağladı. 2011 yılında UNESCO "Dünya Miras Geçici Listesi"ne alındı, 1 Temmuz 2018'de ise Bahreyn'de düzenlenen 42'nci Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. UNESCO ile birlikte Şanlıurda tüm dünyada büyük ses getirdi. DÜNYANIN EN ESKİ AKEOLOJİK TAPINAĞI: GÖBEKLİTEPE (M.Ö.10.000) Bilinen ilk ibadet merkezi.Göbeklitepe'nin son yıllarda yapılan kazılarla Malta Tapınakları ve Sümerlerden 6.000, Nuh Tufanından ve Stonehenge’den 7.000, Mısır Piramitlerinden 7.500, Hz.İbrahim’den 8.000,Roma’dan ve Zeugma Mozaiklerinden 10.000 yıl önce olduğu söyleniyor. Yerleşik hayata geçişlerin ilk izleri için büyük bulgular barındırıyor. Çünkü yerleşik hayatı simgeleyen ve tarıma işaret eden buğdayın ilk izleri Göbeklitepe'de bulunduğu biliniyor ŞANLIURFA BİR AÇIK HAVA MÜZESİ Kent, il genelinde yapılan arkeolojik kazı sayısı ile Türkiye’nin en çok kazı yapılan ili olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle kent merkezi ve iki ilçe merkezi kentsel sit alanı ilan edilmiş. Yani Şanlıurfa adeta bir “Açık Hava Müzesi". Tüm bu özelliklerinden dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığı Haleplibahçe’de biri arkeoloji diğeri mozaik müzesi olmak üzere iki adet müze yapmış ve 2015'te hizmete açmış. Şanlıurfa Müzesi sahip olduğu 74.000 eser sayısı ile Türkiye’nin 5. büyük müzesidir. Paleolitik dönemden günümüze değin birçok eseri Şanlıurfa Müzesi’nde görmek mümkündür. “12.000 Yıllık Dünyanın En Eski Heykeli: Balıklıgöl Heykeli” sergileniyor. FIRFIRLI CAMİİ, SELAHADDİN EYYUBİ CAMİİ, RIZVANİYE CAMİİ ve MEDRESELER, AYNZELİHA GÖLÜ DE ŞANLIURFA'DA Şehrin her yeri tarihi camiler, sokaklar, meydanlar, Urfa Kalesi ve Balıklıgöl, Bakırcılar çarşısı, bedestenler, hanlar, kiliselerle dolu. Her sokakğın tarih koktuğu, dinlerin kardeşçe yaşadığı, gastronomisiyle ve inanç turizmiyle de ünlü kent, 2023 yılından itibaren turizmde hedef büyütüyor. 11. TURİZM BAKANLARI KONFERANSINDA 2023 TURİZM BAŞKENTİ SEÇİLDİ İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından Haziran ayında Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de gerçekleştirilen 11. Turizm Bakanları Konferansında İslam ülkelerinin 2023 turizm başkenti seçilen Şanlıurfa’da hazırlıklar tamamlanma aşamasına geldi. Çalışmalar hakkında bilgi veren Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, 2023 yılında turizmin kendileri için altın çağını yaşayacağını belirttii. 2023 yılında turist rekorunun kırılması hedeflenen kentte hazırlıklar ise tamamlanma aşamasına geldi. BELEDİYE HUMMALI ÇALIŞMA İÇİNDE Çalışmaların karşılığını aldıklarını aktaran Beyazgül, “Tüm bu çabalarımız sonucunda malumunuz Türkiye’nin en gözde şehri Şanlıurfamız 2023 yılı İslam dünyası turizm başkenti olarak seçildi. Şimdiden bunun karşılığını kentimize akın akın gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisinden ve otellerdeki doluluk oranlarında görüyoruz. Bu doğrultuda bizler de yerli ve yabancı turistlerin Şanlıurfa’nın daha keşfedilmeyi bekleyen bir çok güzelliğini görmeleri ve yaşamaları için çeşitli hazırlıklar yapıyoruz. Kentimizde yürütülen arkeolojik çalışmalara lojistik destek sağlıyoruz. Hazreti İbrahim ve Hazreti Eyüp Peygamber makamlarının arasında ulaşımı daha rahat sağlayacak turizm yolu çalışmalarını yaptık, sona geldik. Bunu da bir çok yapıyı istimlak ederek gerçekleştirdik. Tarihi mekanlarımızın çevre düzenlemesini yapmaya devam ediyoruz. Ayrıca turizmde önemli bir başlık olan konaklama sorununu da çözmek için gerek Bozova’da, gerekse Eyüp Nebi’de misafirlerimizin kullanımına hazır hale getirdiğimiz konaklama yerlerimiz de mevcut. Şunu da hatırlatayım ki Şanlıurfa öyle bir günde gezilip görülebilecek bir şehir değildir. Misafirlerimizin daha geniş bir program yaparak Şanlıurfa’ya gelmelerini tavsiye ediyorum. Bu arada geçen yıla oranla turist sayısında yüzde 200’lük bir artış bekliyoruz. İnanıyorum ki 2023 yılında turizm bizim için altın çağını yaşayacaktır. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olarak şehrin bütün dinamikleriyle ortak akıl ve paydada buluşarak şehrimizin kadim kültürünü ve değerlerini ulusal ve uluslararası alanlarda tanıtmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.