Hava Durumu

#Barselona

TOURISMJOURNAL - Barselona haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Barselona haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Limak Filarmoni Orkestrası, Barselona’da İlk Yurt Dışı Konserini Gerçekleştirdi Haber

Limak Filarmoni Orkestrası, Barselona’da İlk Yurt Dışı Konserini Gerçekleştirdi

Limak Filarmoni Orkestrası, ilk yurt dışı konserini İspanya’nın Barselona kentinde, kültürel mirasın önemli simgelerinden Palau de la Música Catalana'da (Katalan Müzik Sarayı) gerçekleştirdi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve dünyanın en prestijli konser salonlarından biri olarak kabul edilen Katalan Müzik Sarayı’ndaki bu anlamlı etkinlik, İspanya ve Türkiye arasındaki kültürel bağları pekiştirdi. "Akdeniz’in Büyüleyici Melodileri: Aryalar, Düetler ve Daha Fazlası" başlıklı konserde, Akdeniz’in zengin müzikal mirasından aryalar ve düetlerin yanı sıra geleneksel halk ezgileri ve çağdaş eserler de sahnelendi. Konser, geçtiğimiz günlerde İspanya’nın doğu ve güney bölgelerinde meydana gelen sel felaketi nedeniyle hayatını kaybedenler için saygı duruşu ile başladı. Geceye, Limak Şirketler Grubu Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, Türkiye’nin Madrid Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci ve Barselona Spor Kulübü Başkanı Joan Laporta gibi önemli isimler katıldı. Ayrıca İspanya ve Türkiye’den iş, sanat ve medya dünyasının tanınmış simaları da konseri izleyenler arasındaydı. KONSER GELİRLERİ İSPANYA’DAKİ AFETZEDELERE BAĞIŞLANACAK Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, konserin tüm gelirlerinin İspanya’daki sel felaketinde zarar gören bölgelere aktarılacağını açıkladı. Limak Filarmoni Orkestrası’nın Barselona’daki bu ilk yurt dışı konserinin, Limak’ın sosyal sorumluluk projelerine yeni bir boyut kazandırdığını belirten Özdemir, ortak Akdeniz kültürünü paylaştığımız İspanya’daki projeleriyle kültürel ve sosyal bağları güçlendirdiklerinden bahsetti. Özdemir ayrıca, Limak Vakfı liderliğinde yürütülen "Global Engineer Girls" (GEG) programını yakın zamanda İspanya’da da başlatacaklarını duyurdu. Limak, Katalan Müzik Sarayı ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında "Palau Vincles" adlı sosyal entegrasyonu destekleyen programı da destekliyor. Palau Vincles, çocuklar ve gençlerden oluşan kolektif korolar aracılığıyla toplumsal kapsayıcılığı ve sosyal birliği güçlendirmeyi amaçlıyor.

Antalya’da Aşırı Turizm Tehlikesi: Belirtiler ve Çözüm Önerileri Haber

Antalya’da Aşırı Turizm Tehlikesi: Belirtiler ve Çözüm Önerileri

Bu yaz, Barselona’da yerel halkın turist karşıtı eylemleri zirve noktasına ulaştı. Türkiye’de ise bu yılın ilk sekiz ayında 11 milyon turisti ağırlayan turizmin başkenti Antalya’da aşırı turizm riski var mı? Aşırı turizmin belirtileri neler, önlenebilir mi, zararları telafi edilebilir mi? AŞIRI TURİZMİN İLK BELİRTİLERİ: OTANTİKLİĞİN KAYBI Türkiye’de aşırı turizm konusunu çalışan akademisyenlerden, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Barış Seyhan, turizmin, iletişim ve ulaşım teknolojilerinin gelişmesi ve ucuzlaması sonucu kitlesel bir hale geldiğini belirtiyor. Seyhan, turizm hareketliliğinin 1950’lerde 25 milyonken, günümüzde 1.4 milyara ulaştığını söylüyor. Aşırı turizmin, ilk kez 2016’da bilimsel makalelerde kavramsallaştırıldığını ve toplumsal, çevresel ve ekonomik alanlarda olumsuz etkileriyle kendini gösterdiğini ifade ediyor. Seyhan, "Karadeniz’in bir köyünde bir gözleme yapılıyorsa, ve o gözleme 10 kişi için yapılıyorsa, orada kullanılan yufka oklava ile açılan yufka ve oranın peyniri ve orada yetişen ot ile yapılır. Bir otantiklik vardır. Sonra o gözlemenin methini duyan 1000 kişi o köye gider. Bu kadar misafire köylü ne yufka ne ot yetiştirebilir. Yapımda hazır yufkaya geçilir, süpermarket peyniri kullanılır. Orası hala gözlemesi meşhur köydür ama bir otantiklik kalmamıştır. Biz buna sergilenen otantiklik diyoruz. Bu sergilenen otantiklikten anlarsınız aşırı turizmin varlığını. 2000 metrede Karadeniz’de artık süpermarket yumurtası ile omlet yiyorsanız otantiklik artık sergilenen bir şey olmuştur. Bu, gastronomi turizminden bir örnek. Otantikliğin kaybını başka alanlarda da görmek mümkün" diyor. AŞIRI TURİZMİN EKONOMİK, ÇEVRESEL VE KÜLTÜREL ALANDAKİ BELİRTİLERİ Seyhan, aşırı turizmin diğer belirtilerini de örneklerle açıklıyor: "Çevresel etki olarak Barselona’dan örnek verelim. Şu an yılda 32 milyon turistin ziyaret ettiği Barselona’da her hanenin kişi sayısına göre aylık su istihkakı var, çünkü turizm nedeniyle şehirde su tüketimi artmasına karşın su kaynakları sınırlı. Bu aşırı turizmin en temel ihtiyaç olan suya erişim bakımından çevresel etkisini gösteriyor. Dubrovnik’te bazı bölgelerde turistlerin tekerlekli valizlerini yolda sürüklemesi yasaklandı. Gürültü bakımından başka bir olumsuz çevresel etkiye karşı alınan bir önlem bu. Barselona’da turistlere kiralanan evler nedeniyle şehirde ev kiraları çok yükseldi, hayat pahalandı. Bunlar da ekonomik alanda oradaki yerel halkın aşırı turizmden olumsuz etkilenmesine yol açtı. Aşırı turizm sonucu sosyal ve kültürel boyutta da çelişkiler ortaya çıkıyor. Söz gelimi Konya’da Mevlana Türbesi'ni ziyaret eden turistlerin oranın kültürel yapısına saygı göstermemeleri halinde dengeler bozulabiliyor. Ya da tatilde turistlerin uyuşturucu ve fuhuş talepleriyle, özellikle yoksul ülkelerin kentlerinde, suça yönelim artabiliyor. Tayland gibi ülkelerde bunun örneklerini açıkça görebiliyoruz. Bir yerde aşırı turizmin varlığını en kolay yoldan anlayabileceğimiz bir başka özellik de, o yerin ekonomik olarak turizme bağımlı hale gelmesi. Tarım, hayvancılık, sanayi gibi diğer ekonomik etkinlikler azalıp turizm tek başına ön plana çıkıyorsa, orada bir aşırı turizm tehlikesi başladığını düşünebiliriz." "AŞIRI TURİZMDEN TURİST DE TURİZM İŞÇİSİ DE MUTSUZ" Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Ece Ömüriş, aşırı turizm sonucu turistin de mutsuz olduğunu belirtiyor. Son yıllarda, sosyal medya ile turizm aktivitesine katılımın artmasıyla ana motivasyonun, başkalarının gördüğü yerlerden eksik kalmama duygusu olduğunu vurgulayan Ömüriş, turizmin tatilin iyi olma haline erişmek amacı taşıdığını ancak kalabalık içinde turistin de mutlu olmadığını ifade ediyor. Ömüriş, "Turizm aşırılaştığı zaman, ana oyuncularından bir diğeri, turizm hizmeti verenin de iş yükünün artışı ile hizmet kalitesi düşerken mutsuzluğu artıyor. Az bir ücrete bu kadar yoğun bir işi yapmayı sürdürmek gerçekten çok zor ve artan turist sayısıyla çalışanların üzerine bu anlamda da daha fazla yük biniyor" diyor. "ANTALYA HENÜZ BİR BARSELONA DEĞİL AMA OLMAYA YAKIN" "Aşırı turizmin önüne geçilebilir mi?" sorusuna, akademisyenler iyimser değil. Ömüriş, "Temel mesele kazanç olduğu sürece bu kalabalığın önüne geçilemez, turizm hareketini yavaşlatmak çok zor" derken, Seyhan, "Turizmin en temel motivasyonu kar etmek. Ne kadar çok turist o kadar kazanç anlayışından sektörü uzaklaştırmak zor gibi görünüyor" diyor. Seyhan ve Ömüriş, Antalya’nın aşırı turizm bakımından henüz Barselona olmadığını, ancak yakın olduğunda birleşiyor. TURİZM PLANLAMASINDA YEREL VE MERKEZİ YÖNETİM ARASINDA KOPUKLUK MU VAR? Şehir Planlamacıları Odası Antalya Şubesi Başkanı Funda Yörük, "Turist hedeflerini koyanlarla Antalya’yı planlayanlar aynı değil. Kent bunu kaldırabiliyor mu, hesaba katmak gerekiyor" diyor. Yerel yönetimlerin turizm planlamasından habersiz olduğunu da ekliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık ise, turizmin sürdürülebilirlik üzerine kurulması gerektiğine dikkat çekiyor. HAVALİMANI KAPASİTESİ ARTTIRILIRKEN KARAYOLU TRAFİĞİ PLANLANMIYOR Havalimanı kapasite geliştirme projeleri, turizm planlamasında yerel yönetimle merkezi yönetimin uyumsuz olduğunu gösteriyor. Funda Yörük, "Artan yolcu kapasitesine paralel olarak şehir içi ulaşımı da planlamak gerekiyor" diyor. Osman Ayık ise, havalimanı genişlemesiyle beraber şehre gelen artan nüfusun yaratacağı trafiği düşünmenin önemli olduğunu belirtiyor. "TURİST VERGİSİ ERTELEMEMESİ GEREKEN KULLANIŞLI BİR POLİTİK ENSTRÜMAN" Antalya, merkezi bütçeden 2.5 milyon kişiye göre pay alırken, aslında turistlerle birlikte 16 milyon kişiye hizmet veriyor. Osman Ayık, turist vergisinin geciktirilmeden uygulanması gerektiğini vurguluyor.

Aşırı Turizm: Avrupa’da Protestolar ve Yeni Düzenlemeler Haber

Aşırı Turizm: Avrupa’da Protestolar ve Yeni Düzenlemeler

Barselona'daki su tabancası saldırıları, Kanarya Adaları'ndaki açlık grevi, Venedik'teki yeni ücretler ve Yunanistan'daki yolcu gemisi kısıtlamaları, Avrupa'nın popüler destinasyonlarındaki yerel halkın turistlerden bıktığını gösteriyor. Aşırı turizme dair endişeler, COVID-19'un sınırları kapatmaya zorlamasından önce bile yüksekti. Pandemi sonrası kalabalıkların geri dönmesi, bu yıl daha güçlü tepkilere neden oldu. Kopenhag İşletme Okulu'nda turizm profesörü Sebastian Zenker, daha fazla protesto ve "Yeter artık" diyen insanların sokağa çıktığını belirtti. Temmuz ayında Barselona'da düzenlenen gösterilerde, su tabancalarıyla turistlere karşı çıkan protestocular, "Kitle turizmi şehri öldürüyor" ve "Turistler evlerine dönsün" yazılı pankartlar taşıdılar. Bazı gruplar, şehirdeki kruvaziyer terminallerinin sayısının azaltılmasını ve kısa süreli kiralamaların yasaklanmasını talep etti. Pandemi sonrası turizmin bu yıl yeniden yükselişe geçeceği öngörülüyor. BM Turizm Örgütü, küresel turizmin pandemiden tamamen kurtulmasını bekliyor. İspanya, bu yıl Temmuz ayına kadar 53 milyondan fazla ziyaretçi aldı; bu da 2023'e göre yüzde 12'lik bir artış anlamına geliyor. Toronto Metropolitan Üniversitesi'nden Rachel Dodds, turizmin, özellikle planlarını değiştirmeyen destinasyonlarda, pandemiden sonra "her zamankinden daha kötü bir şekilde geri döneceği" konusunda uyardı. Pandemi sırasında pek çok şehir, turist eksikliğiyle mücadele etti. Ancak talep gören destinasyonların sakinleri, evlerinin daha huzurlu ve daha az kalabalık bir versiyonunu deneyimlemiş oldu. Dodds, birçok yerel liderin turizmin olumsuz etkilerinden endişe duysa da, ziyaretçileri geri kazanmak için daha sürdürülebilir bir model geliştirmekten çok, mevcut durumu kontrol altına almaya çalıştığını belirtti. Yunanistan Başbakanı, Santorini ve Mikonos'a gelen yolcu gemisi ziyaretçilerine 20 euro vergi uygulanacağını duyurdu. Santorini belediye başkanı, gemiyle gelen ziyaretçiler için günlük 8 bin kişilik bir sınır önerdi. Yerel halk, adanın aşırı kalabalıklaşmasından ve kışın daha uzun süreli konaklamalar için yeterli rezervasyon yapılmamasından şikayetçi. Venedik, geçen yıl 3,5 milyon gecelik ziyaretçi sayısına ulaştı ve günübirlik turistler için 5 euroluk bir ücret denemesi yaptı. Ayrıca, 25 kişilik rehberli tur grubu sınırı ve hoparlör yasağı da ilan etti. Cornell Üniversitesi'nden Megan Epler Wood, şehirlerdeki protestoların, yerel halkın turist akınından duyduğu rahatsızlığı yansıttığını ifade etti. Kanarya Adaları gibi bazı bölgelerde, uygun fiyatlı konut eksikliği ve çevresel kaynakların zorlanması da endişe kaynağı. Hükümetler, özellikle ekonomileri turizme bağlı olduğunda, çelişkili çıkarlarla karşı karşıya kalıyor. Avrupa Birliği'ne göre turizm, gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 10'unu oluşturuyor. Avrupa Seyahat Komisyonu'nun verilerine göre, yılın ilk yarısında ülkeye gelen yabancı turist sayısı 2019 seviyelerini aştı ve bu yıl ziyaretçilerin 800 milyar euro'dan fazla harcama yapması bekleniyor. İspanya, Yunanistan, İtalya ve Fransa, turist harcamalarında en büyük artışların yaşandığı ülkeler arasında. New York Üniversitesi'nden Christopher Gaffney, hükümet yetkililerinin turistleri sadece gelir kaynağı olarak gördüğünü, bu nedenle yerel halkın huzurunu göz ardı edebileceğini vurguladı. Bu huzurun kaybı arasında, sokaklarda serbest hareket etme, kültürel alanlara erişim ve uygun fiyatlı konut bulma gibi sorunlar da var. Sürdürülebilir Turizm Varlık Yönetimi Programı, vergi ve harçların turistleri caydırmada etkili olamayacağını belirtti. Çoğu araştırma, ek bir verginin gelişleri azaltmadığını gösteriyor. Venedik'teki güncel ücret denemeleri, turist akınını azaltmakta başarısız oldu ve yetkililer, bu uygulamayı gelecekte daha yüksek fiyatlarla yeniden getirmeyi planlıyor. Dodds, ek ücretlerin şehirlerini terk etmeye kararlı olanlar için bir fark yaratacağını düşünmüyor.

Barcelona’da Turizmin Konut Üzerindeki Etkisi: Bir Yerlinin Perspektifi Haber

Barcelona’da Turizmin Konut Üzerindeki Etkisi: Bir Yerlinin Perspektifi

Barcelona’da yaşayan bir İspanyol olarak, turizmin bizler için ciddi bir endişe kaynağı haline geldiğini söyleyebilirim. En büyük sorun ise konut üzerindeki etkisi. Gürültü, çöp ve güvenlik gibi sorunlar birçok turistik şehirde belediyelerin karşılaştığı problemler olsa da, en ciddi etki konut krizinde yaşanıyor. Kalabalık sokaklara, yerel işletmelerin turistik yerlere dönüşüp yok olmasına veya turizm sezonunda acil servislerin aşırı dolmasına katlanabiliriz. Fakat asıl trajedi, konutların ulaşılmaz hale gelmesidir. Ne zaman bir makale, “İspanya’da yaşamak ve ziyaret etmek için harika yeni bir yer” tanıtımı yapsa, kısa bir süre sonra o bölgenin yerel halk için nasıl hızla yok olmaya başlayacağını biliyoruz. Bu sorun, bir zamanlar sadece birkaç sahil şehrinde yoğunlaşırken şimdi Kanarya ve Balear Adaları, Sevilla, Valencia, Cádiz, Málaga ve hatta Madrid'e kadar yayılmış durumda. Turist kiralamaları ve kısa vadeli kiralamalar daha kârlı olduğu için açgözlü mülk sahipleri ve yatırımcılar bunları tercih ediyor, bu da kira fiyatlarını yükseltiyor ve uzun vadeli kiralık evleri hem nadir hem de pahalı hale getiriyor. Geçen yıl, Barcelona’daki yeni kiralamaların %43'ü yabancılar tarafından imzalandı çünkü yerel halk artan maliyetleri karşılayamaz hale geldi. Barcelona’da ortalama yıllık net maaş 18.192 € iken, 2024'te ortalama yıllık uzun vadeli kira bedeli 13.632 €'ya ulaştı – bu da tek bir maaşın yaklaşık %75'inin sadece kiraya gitmesi demek. Birçok aile, sadece bir çatı altında kalabilmek için birden fazla maaşı kiraya ayırmak zorunda. Gençler evden ayrılmayı karşılayamıyor ve yaşlılar emekli maaşlarıyla kiralarını ödemekte zorlanıyor. Yerel halk, turistler ve dijital göçebeler tarafından yerinden ediliyor. Bu durum, topluluklarımızı aşındırıyor ve toplumsal bir kriz yaratıyor. Politikacılarımızdan bu sorunu ele almalarını talep ediyoruz. Bu durum sona erdirilmelidir. Kendi şehirlerimizde yaşama hakkımız var. Bunu anlamak zor olmamalı. Manuel Arias Barcelona, İspanya

Barselona'da Airbnb'nin sonu: Turizm sektörü için ne anlama geliyor? Haber

Barselona'da Airbnb'nin sonu: Turizm sektörü için ne anlama geliyor?

Geçtiğimiz yıl, İspanya'nın 5,5 milyon nüfuslu Barselona kentini tam 26 milyon turist ziyaret etti. Turistlerin kente doğrudan ekonomik etkisi 12.75 milyar euro oldu. Turizm gelirleri, Katalan ekonomisinin en önemli dayanağı ancak turistler ve dijital göçebeler nedeniyle hayat kalitesi bozulan yerel halk kitlesel turizmden bıkmış durumda. Yine de şehirde aşırı turizme karşı yapılan son protestoların etkisi ile Belediye Başkanı Jaume Collboni'nin 10.000'e yakın konutun kısa dönemli kiralama ruhsatlarının 2028 yılına kadar kademeli olarak iptal edileceği açıklaması sektörün aktörleri tarafından pek hoş karşılanmadı. Turistik daire kiralama şirketi Durlet Apartments'ın genel müdürü Bonaventura Durall, "Kiralar son 10 yılda önemli ölçüde arttı ve bence yönetim, mevcut daireleri başka amaçlar için kullanarak eksikliklerini kapatmaya çalışıyor ancak bu sorunu çözmeyecek," dedi. Barselona Turistik Apartmanlar Birliği'ne (APARTUR) göre, turistik daireler kentteki konutların sadece yüzde 0,77'sini oluşturuyor. Birlik, ruhsatların kademeli iptalinin yasadışı dairelerin sayısını artırabileceği ve potansiyel olarak kent turizminin yüzde 40'ının yok olmasına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Barselona'da restoran işleten Marc, Euronews'a yaptığı açıklamada, "(Yeni düzenlemenin) elbette bir etkisi olacak ancak bunun sadece konaklama sektörünü etkilemeyeceğini, tüm hizmetlerde yansımaları olacağını düşünüyorum. Yaz aylarında herkes Barselona'da yerel halkın sıcaktan ve insanların şehirden uzaklaşmasından dolayı kaybolduğunu bilir. Müşterilerimizin yüzde 50'sini turistler oluşturuyor," dedi Ailesiyle birlikte şehri ziyaret eden Belçikalı Pablo da Marc'a katılıyor. "İnsanların turizmden biraz bıkmış olmasını anlayabiliyorum ama şehri de canlı tutuyor" diyen Pablo, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani turizme ihtiyaçları var. Eğer turizm durursa, esnafın daha fazla zorlanacağını düşünüyorum ve sanıyorum ki çok şey kaybedecekler." Her şeye rağmen, Euronews'a konuşan turistler şu anda Barselona sokaklarında herhangi bir reddedilme hissetmediklerini söylüyor. Mayorka Adası'nda gösteriler Binlerce kişi geçtiğimiz hafta sonu Mayorka Adası'nda aşırı turizmin olumsuz etkilerine karşı gösteri düzenledi. Yürüyüşü düzenleyenler, kontrolsüz turist sayısının ücretlerde düşüşe, yaşam kalitesinde kayıba, gürültüye ve hem kiralanacak hem de satın alınacak konut fiyatlarında artışa neden olduğunu söylüyor. "Rotayı değiştirelim - turizme sınır koyalım" pankartları ile yürüyen göstericilere 110 sivil toplum kuruluşu da katıldı. Malaga sakinleri bu yılın başlarında, kent merkezini yerel halkın turistler hakkında ne düşündüklerini anlatan çıkartmalarla donatarak hayal kırıklıklarını dile getirmişlerdi. Kanarya Adaları'nda da benzer bir durum yaşanıyor. Aşırı turizm sadece Balear Adaları ile sınırlı değil. Çok sayıda Avrupa ülkesi turist vergileri uygulamaya başladı. Venedik de dahil olmak üzere, kruvaziyer gemilerinin tehlike altındaki kanal sistemine girmesini yasakladı. Amsterdam'da yetkililer ve yerel halk, aylardır çoğunlukla İngiliz olan sarhoş turistleri şehirden uzak durmaya teşvik etmeye çalışıyor. Atina'da belediye başkanı, şehrin sınırlarını belirlemek ve kısa dönemli kiralamalar ve oteller hakkında veri toplamak için bir turizm kapasitesi çalışması başlattığını duyurdu. Sorun küresel olsa da, İspanya tabandan gelen tepkilere öncülük ediyor.

Barselona'da turistlere yeni vergi yolda: 'Saygılı bir turizm istiyoruz' Haber

Barselona'da turistlere yeni vergi yolda: 'Saygılı bir turizm istiyoruz'

İspanya'da kiraların yükselmesine yol açtığı gerekçesiyle kitle turizmine karşı protestolar sürerken, Barselona kentinde cruise gemisi (kruvaziyer) ile gelen turistlere ek vergi getirilmesi planlanıyor. Barselona Belediye Başkanı Jaume Collboni, cruise gemisi ile gelip kentte 12 saatten kısa bir süreliğine kalan turistlerden alınan verginin artırılacağını söyledi. Collboni, günübirlik gelen turistlerin kente herhangi bir faydası bulunmadığını vurgulayarak, kendilerine saygı gösteren bir turizm şekli hedeflediklerini belirtti. El Pais gazetesine konuşan Collboni, Barselona'ya uğrayan cruise gemisi yolcularından şu an günlük 7 euro vergi alındığını söyleyerek "Kısa süreli duraklama yapan cruise yolcularından alınan verginin ciddi oranda artırılmasını önereceğiz" dedi. Collboni "Kruvaziyer yolcularının 12 saatten kısa süreli mola verdiği durumda kamusal alan, şehre hiçbir faydası olmayan bir şekilde yoğun olarak kullanılıyor; işgal ve doygunluk hissi oluşuyor. Destinasyona saygılı bir turizm istiyoruz" diye konuştu. Barselona Belediye Başkanı, okullara klima takılması gibi yerel projelerin, vergi mükelleflerinden alınan para ile değil turistlerin ödediği vergiler yoluyla finanse edilmesi çağrısı yaptı. Verginin ne kadar artırılmasını önereceklerine dair ayrıntı vermeyen Collboni, teklifin Katalan bölgesel yönetimi tarafından onaylanması gerektiğini ekledi. Son haftalarda, İspanya'nın turistik kentlerinin yanı sıra Mallorca ve Kanarya adalarında, günlük kiralık evlerin kiraları yükselterek barınma krizine yol açtığı gerekçesiyle kitle turizmine karşı geniş katılımlı protestolar düzenleniyor. Palma de Mallorca'da bu akşam da bir gösteri planlanıyor. Barselona Belediyesi geçen ay, turistlere ev kiralanmasını 2028'e kadar tamamen yasaklama kararı almıştı.

Barselona’daki “Evine dön turist” protestosu yasaklar doğurdu Haber

Barselona’daki “Evine dön turist” protestosu yasaklar doğurdu

İspanya’nın futbol, kültür ve turizm kenti Barselo­na geçtiğimiz cumartesi ilginç bir protesto gösterisine ev sahipliği yaptı. “Over tou­rism”den (aşırı turizm) bıkan kentliler, sokaklara döküldü, turistlere “Evinize dönün” çağrıları yapıldı, kent yöne­ticilerine de “Çözüm bulun” tehditleri savurdu. Protesto gösterisine, başını “Turizmde Küçülme Mahalle Meclisi” (ABDT) adlı bir der­neğin çektiği 170’e yakın yerel örgüt destek verdi. ABDT “20 bin” dese de, Barselona poli­sine göre, 3 bine yakın protes­tocu sokaklara dökülüp, “an­ti-turist” yürüyüşü düzenledi. Açılan pankartlar şöyle: “De­fol turist,” “Turist evine dön,” “Barselona satılık değildir,” “Ev bulamıyoruz, her yer Airbnb,” “Yeter! Turist limiti getirilsin,” “Turizm kenti öldürüyor.” Yürüyüş sonrası protesto­cular, yeni bir turizm mode­lini içeren13 öneriyi açıkladı. İşte öneriler: -Havaalanındaki altyapı­yı genişletme planlarının geri çekilmesi ve Barselona Lima­nı'ndaki kruvaziyer terminal­lerinin sayısının ortadan kal­dırılıncaya kadar aşamalı ola­rak azaltılması, -Ruhsatlı ve kaçak turist apartmanlarının ortadan kal­dırılması ve şehirdeki konak­lamanın azaltılması, -Kamusal alanın meta ol­maktan çıkarılması ve büyük etkinliklerin sınırlandırılması, -Yerel ticaretin korunma­sı, turizm sektörü çalışanları­nın çalışma ve ücret koşulları­nın iyileştirilmesi ve turizme yönelik kamu finansmanının durdurulması, -Turizm endüstrisinin ka­mu hizmetlerinden faydalan­masının durdurulması, -Geriye kalan turizm sek­törünün bir kısmının dönüş­türülmesi… Önerilerin sıralandığı basın açıklamasından sonra da tüm dünyada ilgi ile izlenen saldı­rı düzenlendi. Protestocular renkli su tabancaları ile kafe­lerde oturan turistleri “vur­du.” Yüzlerce turist sırılsıklam oldu. Gülümseme ile başlayan su saldırıları, bir noktadan sonra bazı otel ve restoranla­rın önünde turist-protestocu itiş kakışına döndü. Polis, tar­tışmalar kavgaya dönüşme­den müdahale etti. Cumartesi protestosu son­ra sanal aleme taşındı. Protes­tocular, bu kez pankartlarda­ki sloganları “etiket” yaparak, sosyal medya platformlarında kent yöneticilerine çağrıları­nı yineledi. Şehir yöneticileri protestolara daha fazla kayıt­sız kalamadı ve dün “over tou­rism” karşıtı yasaklar açıklan­dı. Belediye Başkanı Jaume Collboni, turistlerden alınan gecelik konaklama vergisinin 3.25’ten 4 euroya çıkartılaca­ğını ve Kasım 2028 itibarıyla Airbnb ruhsatlarının yenilen­meyeceğini açıkladı. Bu ham­le, 10 bin 101 dairenin uzun vadeli kiralama piyasasına ge­ri dönmesini sağlayacak. Haberimizi rakamlarla bi­tirelim: Barselona’nın nüfusu 1.7 milyon. Geçen yılkiturist sayısı 26 milyon. Barselona­lılar haklı mı, siz karar verin… 5 ülke daha overtourism eylemleri ile öne çıkıyor  -Paris'e Gelmeyin: "Tem­muz ayının sonlarında baş­laması planlanan 2024 Paris Olimpiyatları öncesinde, Fransa’nın başkenti Paris’in sakinleri, sosyal medya­da “Gelmeyin” eylemleri­ne başladı. Nedeni ise, otel fiyatlarındaki artışlar, turist dolandırıcılıkları, yankesici­lik ve Paris metrosu ücretle­rinin Olimpiyat döneminde iki katına çıkması. -Atina'nın turizm karşıtı grafitileri: Geçtiğimiz mayıs­ta Atina sakinleri, aşırı turiz­mi protesto etmek için kent duvarlarını "Turist yok " gra­fitileriyle süsledi. -Venedik'te turizm kar­şıtı protestolar: Temmuz 2017'de İtalya'nın Vene­dik'inde yaklaşık 2 bin pro­testocu, turizmin yaşam kalitelerini ve çevreyi aşın­dırdığını söyleyerek turizmi protesto etmek için sokak­lara çıktı. -Kyoto'da turistlere kısıtla­malar: Geçtiğimiz aralık ayın­da, Japonya'nın Kyoto ken­tindeki Gion sakinlerinden bir grup belediyeden turist­lere karşı harekete geçmesi­ni talep etti; bunun sonucun­da Kyoto yetkilileri, yabancı ziyaretçilerin Gion'un geyşa bölgesinin dar sokaklarına girmesini yasakladı. -Hollanda’da hedef İngi­lizler: Amsterdamlılar da İn­giliz turistlerden şikayetçi… Hollandalılar, sosyal medya platformlarında aşırı alkol tüketimi nedeniyle özellikle İngiliz turistlere hedef ala­rak, “Artık gelmeyin” çağrı­ları yapıyor. “Barselona’da yaşananlar diğer ülkelere yayılır” Washing Post’a konuşan Singapur Ulusal Üniversitesi’nden Profesör T.C. Chang, “Bildiğim kadarıyla açık bir şiddet söz konusu değil. Ancak aşırı turizm, pandemiden en az 2-3 yıl önce zaten fark edilmişti. Barselona'da yaşananlar Avrupa'nın ötesinde turist yoğunluğu fazla olan yerlere de yayılacak" dedi. Rakamlarla Barselona Kentin geçen yılki turizm geliri 12.7 milyar euro! -Barselona’daki otellerin sayısı 1990'dan 2023'e kadar 4 katına çıktı. Otel misafirlerinin sayısı da aynı dönemde 1.7 milyondan 7.8 milyona yükseldi. -Barselona Kruvaziyer Limanı’na 2000 yılında gemiyle gelen yolcu sayısı 560 bindi. 2023’te bu sayı 2.2 milyon oldu. -Kentte ev kiraları 10 yılda yüzde 68, ev fiyatları yüzde 38 arttı. -Resmi rakamlara göre 2023 yılında yaklaşık 26 milyon ziyaretçi, kente 12.75 milyar euro bıraktı. -İspanya’ya bu yılın ilk 6 ayında 33 milyon turist ziyaret etti. Bu, geçen yılın aynı döneminden yüzde 13.6 fazla bir rakam.

Barselona'da turizm protestosu: Binlerce kişi meydana çıktı Haber

Barselona'da turizm protestosu: Binlerce kişi meydana çıktı

Geçtiğimiz aylarda turist kalabalığına karşı İspanya'nın Kanarya Adaları ve Mayorka'da düzenlenen gösteriler Barselona'ya sıçradı. Yerel yetkililere göre, Cumartesi akşamı yaklaşık 3.000 kişi kentteki turizm aşırılığını protesto etmek üzere sokaklara döküldü. Hafta sonu boyunca 150'den fazla sivil toplum kuruluşunun (STK) temsilcilerinin de aralarında bulunduğu protestocular, kent genelinde "Turistler, evlerinize dönün" sloganları eşliğinde gösteriler düzenledi. Protestocular, hem Barselona'da hem de Katalonya bölgesinde turist rekoru kırılması beklenen bu yaz sezonunda aşırı turizmi engellemek için eylem çağrısında bulunuyor. euronews'in aktardığına göre Gotik Mahalle Komşuları Derneği sözcüsü ve turizm aşırılığına karşı bir aktivist olan Marti Cuso, "Kentin ekonomik modeli için daha adil yöntemlere öncelik verilmesini istiyoruz. Bunun için de turizmi azaltmamız gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Yılda ortalama 32 milyon ziyaretçi ile İspanya'nın en çok ziyaret edilen şehri Barselona bir süredir aşırı turizmle mücadele ediyor. Yetkililerin turizm aşırılığına yönelik önlem arayışları sürerken, son olarak, belediye meclisi geçtiğimiz günlerde Ekim ayından itibaren "turist vergisinin" kişi başına 4 euro yükseltilmesi için oy kullandı. Gösteriye katılan Barselona sakinlerinden biri, "Turizm kaynaklı konutlarda yapılan fırsatçılık beni endişelendiriyor. İspanyolların da düzgün barınma hakkı var" diye konuştu. Artık turistik apartman yok Barselona Belediye Meclisi geçtiğimiz günlerde, önümüzdeki beş yıl içinde kentteki yaklaşık 10.000 turistik daire ruhsatını ortadan kaldırmaya yönelik bir plan açıkladı. Özellikle Barselona gibi turistik şehirlerde sorun haline gelen ve giderek büyüyen ulusal konut krizini hedef alan plan ile arazilerde turistik kullanım yerine konut kullanımına öncelik verilmesi planlanıyor. Plan ayrıca, aşırılaşan "kitle turizminin" yerel yaşama etkileri ile mücadelede küresel bir çaba olarak değerlendiriliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.