Hava Durumu

#Çanakkale

TOURISMJOURNAL - Çanakkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çanakkale haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İncirliova’da Pehlivan Develer Arenada Buluştu Haber

İncirliova’da Pehlivan Develer Arenada Buluştu

İNCİRLİOVA (İHA) - İncirliova Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İncirliova Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Derneği’nin iş birliğiyle düzenlenen 38. Geleneksel İncirliova Deve Güreşi Festivali, merhum Adem Korucu ve Hüsamettin Aydoğdu anısına gerçekleştirildi. Nuri Deveci Güreş Alanı’nda yapılan festivale Aydın, İzmir, Çanakkale, Balıkesir, Muğla, Denizli ve Antalya gibi çevre illerden yaklaşık 100 çift pehlivan deve katıldı. Güneşli havanın tadını çıkaran binlerce güreşsever, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden gelen en iyi develerin kıyasıya mücadelesini izledi. Festivalde Türkiye'nin en ünlü develeri nefes kesen karşılaşmalarla kupalarına kavuştu. Deve güreşleri festivali, geleneksel kültürü yaşatarak İncirliova’nın adını bir kez daha çevre illere duyurdu. İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, "İncirliova Deve Güreşleri'nin her ne kadar geleneksel olarak 38'incisi yapılsa da, bu güreşler kayıtlarla ispatlı olmak üzere 160 yıldır gerçekleştiriliyor. İncirliova deve güreşlerinin başkentidir, deveciliğin doğup büyüdüğü yerdir. Hatapçısı, havutçusu burada, devenin sütü, sucuğu her şeyi burada. Bu kültürün bunca yıldır yaşamasını sağlayan herkesi saygıyla anıyoruz. İncirliovamızda deve güreşlerimizin yapılmasını sağlayan tüm belediye başkanlarımızı da unutmak elbette mümkün değil, kendilerinden aldığımız bayrağı daha da ileriye taşıma görevi bize nasip oldu. Ben de yıllardır deveciyim, belediye başkanlığı görevini de üstlendik. Bu kültürün yaşaması için elimden geleni yapıyorum" dedi. Hava koşullarının da yardımıyla festivalin sorunsuz ilerlediğini belirten Kaya, deveciler ve festivali izlemeye gelen misafirlere teşekkür etti. Antalya Kumluca’dan festivale katılan Sait Öztürk, "Salih Bey develerinin sahibiyim. Burada Antalya'yı 4 deve ile temsil ediyorum. Bizleri burada ağırlayan ve güreşlerde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.

Tatilciler Dikkat! Fiyat Artışında Lider İller Belli Oldu Haber

Tatilciler Dikkat! Fiyat Artışında Lider İller Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre aralık ayında en çok fiyat artışı sıralamasında 3. sıra Lokanta ve Oteller grubunun oldu. Bir seyahat platformunun araştırmasına göre, 2024 Aralık ayında oda fiyatları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 42 oranında artış gösterdi. En yüksek artış sıralamasında fiyatlara yüzde 102 artış yapan Bolu'yu, yüzde 75 ile Antalya ve yüzde 53 ile Mersin izledi. Fiyat artışlarında 4. sırayı yüzde 50 artışla Kıbrıs alırken, 5. sırayı yüzde 46 ile Çanakkale aldı. TERMAL OTEL VE BUNGALOV TALEBİ YÜKSELİŞTE Kışın etkisiyle termal otel ve bungalov arayışı arttı. Kıbrıs, Muğla, Antalya, Nevşehir ve Sakarya en çok tercih edilen bölgeler arasında yer aldı. Termal otellerin talep oranı, kasım ayına kıyasla yüzde 244 yükseldi. Tatilciler yılbaşı otelleri ve erken rezervasyon fırsatlarına yoğun ilgi gösteriyor. Kasım ayına kıyasla yılbaşı otellerine olan talep yüzde 72, kayak otellerine ise yüzde 65 oranında artış kaydedildi. ULTRA HER ŞEY DAHİL KONSEPT ZİRVEDE Şirket CEO'su Gökhan Sivrikaya, 2024 tatil trendlerini özetledi. Sivrikaya, en çok tatil planı yapılan ayın temmuz, en çok tatil yapılan ayın ise takip eden ağustos olduğunu açıkladı. Araştırmada kadınlar tatil aramalarında yüzde 59,13 ile öne çıktı. Muğla en popüler bölge, Fethiye ise en çok tercih edilen lokasyon oldu. Ultra her şey dahil ve bungalov tatilleri en favori seçenekler arasında yer aldı. Popüler bölgelerde 4 kişilik bir aile için gecelik konaklama fiyatları Antalya için 2.000 TL - 617.000 TL arasında olurken, Muğla için 4.000 TL - 78.000 TL aralığında seyretti.

Trakya'nın Turizm Zenginlikleri Acentelere Tanıtıldı Haber

Trakya'nın Turizm Zenginlikleri Acentelere Tanıtıldı

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Trakya'nın turizm zenginliklerini tanıtmaya devam ediyor. TÜRSAB Trakya Bölge Temsil Kurulu’nun düzenlediği bölge info gezisi kapsamında, 5-6 Kasım 2024 tarihlerinde Çanakkale ve Balıkesir’den gelen seyahat acenteleri, Edirne ve Kırklareli’nin eşsiz turizm destinasyonlarını keşfetti. Bu özel gezi sayesinde, bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri profesyonellere sunulurken, Edirne ve Kırklareli'nin destinasyon olarak daha geniş kitlelere ulaşması amaçlandı. EDİRNE-KIRKLARELİ-İĞNEADA BÖLGESİ TANITILDI Edirne ve Kırklareli'nin turizm potansiyelini öne çıkarmak amacıyla düzenlenen bilgilendirme programı, 5 Kasım’da Edirne şehir merkezinde başladı. Program, 6 Kasım’da Kırklareli merkez, İğneada ve Longoz Ormanları’nın tanıtımı ile devam etti. Kırklareli’nin doğal güzellikleri ve İğneada’nın büyüleyici Longoz Ormanları da turizmcilere tanıtılarak bölgenin çeşitliliği kapsamlı bir şekilde gösterildi. ATATÜRK EVİ, BELEDİYE BAŞKANI DERYA BULUT EŞLİĞİNDE GEZİLDİ Info programının ikinci günü, Kırklareli’nin tarihi ve kültürel zenginliğini anlatan bir turla başladı. İlk durak, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut eşliğinde gezilen Atatürk Evi oldu. Başkan Bulut, konuklarla tek tek ilgilenerek Kırklareli'nin tarihi ve kültürü hakkında sorularını yanıtladı. Evin bahçesinde yöreye özgü Kırklareli peyniri ve hardaliye tadımı yapıldı, konuklara özel olarak hazırlanan hediye paketleri verildi. Geziye katılan grup, Ali Rıza Efendi Kültür Evi ve Aşağı Pınar Höyüğü'nü ziyaret ederek İğneada'ya doğru yol aldı. İğneada şehir merkezi tanıtımının ardından, Longoz Ormanları’nda yapılan unutulmaz bir doğa gezisi katılımcıları büyüledi. Doğal ortamda düzenlenen barbekü partisiyle öğle yemeği keyfi yapılırken, konuklar Mert Gölü üzerinde kano yapmanın ve Longoz Ormanları'nda ATV turu ile adrenalini zirveye taşımayı deneyimlediler. TÜRSAB, TRAKYA'YI CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYOR TÜRSAB Trakya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Egemen Aydın, programla ilgili düşüncelerini paylaşarak, bu tür tanıtım gezilerinin bölgenin turizm potansiyelini ortaya koymaya yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı. Aydın, "Çanakkale ve Balıkesir’deki meslektaşlarımızı bölgemizde ağırlayarak, bölgenin turizm potansiyelini tanıtmayı hedefledik. Seyahat acentelerimiz, profesyonel turları sayesinde nitelikli turistleri bölgemize kazandırıyor. Bu süreçte turizm paydaşlarımıza ve yerel esnafımıza katma değer sağlıyoruz" dedi. Aydın, ayrıca TÜRSAB’ın ana misyonunun bölgesel turist sayısını artırmak ve yerel ekonomilere katkı sağlamak olduğunu belirterek, program boyunca katılımcılara bölgenin özgün lezzetlerini sunmanın yanı sıra, acentelerin müşterilerine yönelik deneyimlerini yerinde gözlemleyerek daha etkili bir tanıtım yapmalarını sağladıklarını ifade etti. Geziye katılan acentelerden gelen olumlu geri bildirimlerin ardından, daha fazla turisti Trakya'ya çekmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İnkaya Mağarası’nda 86 Bin Yıllık İnsan Yaşam İzleri Bulundu Haber

İnkaya Mağarası’nda 86 Bin Yıllık İnsan Yaşam İzleri Bulundu

Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırlarındaki İnkaya Mağarası'nda bu yıl yapılan kazılarda, 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşamına dair izler bulundu. Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisinde yer alan İnkaya Mağarası, 2016 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığındaki "Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması" sırasında keşfedildi. 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer'in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekip tarafından kazılar gerçekleştirildi. 2021’den itibaren ise kazılar, İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığının izin ve desteğiyle yürütülen İnkaya Mağarası kazıları bu yıl 15 kişilik bir ekip tarafından devam ettiriliyor. Bu yılki kazılarda, Orta Paleolitik Dönem'e ait fosil insanların, çakmaktaşı ham maddesi ve sıcak su kaynaklarının varlığı nedeniyle bu bölgede uzun süre yaşadıkları anlaşıldı. Yapılan kazılarda mağara katmanlarında, 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşamına dair izler bulundu. 8 yılda 25 bine yakın yontmataş bulundu Çan’ın Bahadırlı köyü sınırlarında 8 yıldır süren İnkaya Mağarası kazılarında, çakmaktaşı ve bazalttan yapılmış yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli ve dişlemeli aletler, çekirdekler ve vurgaçlar gibi 25 bine yakın yontmataş kalıntısı ortaya çıkarıldı. İnsan iskeletleri, 86 bin yıllık yaşam izlerini daha da netleştirecek İnkaya Mağarası'nda bu yıl yapılan kazılarda, mağaranın tabakalarında 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşam izlerine rastlanıldı. Paleolitik Çağ'da, binlerce yıl boyunca kesintisiz yaşamın sürdüğü İnkaya Mağarası'ndaki gelecekteki kazı çalışmalarıyla iskelet kalıntılarına ulaşılması hedefleniyor. Bu kalıntılarla birlikte bulunan yontmataşlar ve diğer bulguların, o dönem insanlarının davranışları, yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları ve mağaradaki alan kullanımları hakkında daha fazla bilgi sağlaması amaçlanıyor.

64 bin yıllık atölyeyi, 24 bin yıl boyunca insanlar kullanmış Haber

64 bin yıllık atölyeyi, 24 bin yıl boyunca insanlar kullanmış

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarası’nda 2024 yılı kazı çalışmalarında 64 bin yıllık atölyede, 24 bin yıl boyunca insanların yaşadığı ve alanı kullandığı tespit edildi. İnkaya Mağarası’nda 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer’in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekiple kazı çalışmaları yapıldı. 2021 yılından itibaren ise kazı İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne çevrildi. Bu yılki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve destekleri, Truva Bakır Maden ve T Design sponsorluğunda toplamda 15 kişilik bir ekiple sürdürülüyor. Bu yılki çalışmalarda Orta Paleolitik Dönemde bölgede yaşamış fosil insanların çakmaktaşı hammadde ve sıcak su kaynakları nedeniyle mağarada uzun süreli ve yoğun bir şekilde ikamet ettikleri anlaşıldı. İnkaya Mağarasının ana bölümünün batı kısmında devam eden kazı çalışmaları sırasında çakmaktaşı ve bazalttan üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli ve dişlemeli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntuların yapıldığı 64 bin yıllık atölyedeki derinleştirme faaliyetlerine yoğunlaşıldı. 250 santimetreye inilen atölyede 40 bin ile 64 bin yıllık yaşam izleri bulunuyor. Atölyede, çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntular dönem insanlarının günlük ihtiyaçlarında kullanılıyor. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İnkaya Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer, “2024 yılı kazı çalışmalarımız 8 Temmuz’da başladı. Yaklaşık olarak 50’nci güne doğru geliyoruz. Bu seneki çalışmalarımızı 15 kişilik bir ekiple sürdürüyoruz. Kazı çalışmalarımızın yaklaşık bir ay daha arazi sezonu devam edecek, sonrasında laboratuvar kısmına geçeceğiz. İnkaya kazıları bildiğimiz gibi Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleri ile Kültür Varlıkları ve Turizm Genel Müdürlüğünün maddi destekleri ile yapılıyor, ben öncelikle onlara çok teşekkür ediyorum. Bu sene Truva Bakır’da bize sponsor oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu sponsorluk da kazı çalışmalarımızın daha hızlı, daha verimli bir şekilde sürdürülmesini yol açacak. İnkaya kazıları, İnkaya mağarasında gerçekleştiriliyor. Mağara alanı yaklaşık 400 metre, 250 metrelik bir alanda yani yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alana denk düşüyor. Bu tabi bir paleolitik alan için çok geniş sayılabilecek bir alan, sadece mağaranın içinde değil mağaranın çevresinde de dönem insanlarının yaşadığını görüyoruz. Ana buluntularımız bize dönem olarak Orta Paleolitik dönemi yansıtıyor. Mağara’nın birçok bölümünde farklı tarihlerle karşılaştık. Şu anda mağaranın batı alanındayız. Burası 64 bin ile 40 bin yılları arasında tarihlendiriliyor. Yani 24 bin yıl boyunca insanların burada yaşadığını biliyoruz. Bu sene beşinci sezonumuz. Önceki yıllarda başladığımız kazı çalışmalarında buranın bir atölye alanı olduğunu tespit etmiştik. Bu atölye alanında şu anda 250 santimetreye kadar inmiş olduk. Kazı çalışmasını geçtiğimiz yıl 180 santim de bırakmıştık. Bu sene çok hızlı bir şekilde bir 70 santim daha indik. Ama görebildiğimiz kadarıyla 250 santimin aşağısında da ve ana kayadan parçalar koparıldığını ve işlik alanının devam ettiğini tespit ettik. Yani önümüzdeki yıl muhtemelen 3-3,5 metreye kadar inmeyi bekliyoruz. Biraz yöreden de bahsetmek gerekiyor. Çan bölgesinde 39 tane açık lokalitesi kalitesi tespit etmiştik. İnkaya Mağarası bunun tam merkezinde, bu atölye günlük olarak insanların sadece mağara alanında değil çevredeki bu günübirlik gidip geldikleri alanlarda da avcılık yapabilmesine ya da o alanda herhangi bir bu taş aletleri kullanarak orada bir işte işlev görmesine izin veriyor. Tabii binlerce tas alet buluntusu bu yöredeki insan yerleşiminde sayı olarak çok kalabalık olduğunun da bir kanıtı aslında” dedi.

Maydos Antik Kenti’nde 4 bin yıllık silindir mühür bulundu Haber

Maydos Antik Kenti’nde 4 bin yıllık silindir mühür bulundu

Çanakkale’nin Eceabat ilçesindeki Maydos Antik Kenti’nde devam eden 2024 yılı kazı çalışmalarında Mezopotamya’dan başlayan ve Anadolu’nun içlerine kadar devam eden ticaret ağında kullanılan yaklaşık 4 bin yıllık silindir mühür bulundu. Eceabat ilçesindeki 5 bin yıllık Maydos Antik Kenti’nde bu yıl kazılar, Temmuz ayında başlandı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Göksel Sazcı yönetiminde, 10 kişiden oluşan kazı ekibi ve 6 işçiyle çalışmalar devam ediyor. Kazı çalışmaları Eylül ayında sonlandırılacak. Maydos Antik Kenti’nde süren 2024 yılı kazılarında Mezopotamya‘dan başlayan ve Anadolu’nun içlerine kadar devam eden ticaret ağında kullanılan yaklaşık 4 bin yıllık silindir mühür bulundu. Maydos 2024 sezonu kazılarının Temmuz ayının ilk haftası başladığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Göksel Sazcı, kazıları Eylül ayı ortasına kadar aktif olarak arazide sürdürmeyi planladıklarını söyledi. Maydos Antik Kenti kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve İçdaş ana sponsorluğu ile devam ettiğini belirten Sazcı, “Bu yıl 5-7 işçi ve 10’a yakın öğrenci ile birlikte başladık. Kazılarımızı aynı şekilde sürdürüyoruz. 2024 yılı kazılarımız iki alanda sürdürülüyor. Birinci alanımız Maydos’un savunma sistemiyle alakalı, özellikle Orta Tunç Çağ’ın erken dönemlerini yani günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine tarihlenen tabakalar da sürdürüyoruz. Bu alanda yerleşmenin hem giriş kısmını tespit etmeye çalışıyoruz, hem de surları açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Diğer çalışma alanımız ise daha önce bölgede Troya III-V dönemi olarak bilinen ve İlk Tunç Çağı sonları ve Orta Tunç Çağı başlarına denk gelen tabakaları araştırmak için yeni bir açma açtık. Orada da henüz daha yüzeye yakın bir yerdeyiz. 1 metre inebildik. Araştırdığımız alanda hem Bizans Dönemi’ne hem de Helenistik Döneme tarihlenen mimari kalıntılar ve buluntular tespit ettik” dedi. Bu yılki kazılarda ilginç buluntular bulduklarını da kaydeden Prof. Dr. Göksel Sazcı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu senenin en ilginç buluntularından bir tanesi de bu gördüğünüz silindir mühür. Fritten üretilmiş, bu da yaklaşık 3 bin 900-4 bin yıllık bir buluntu. Bu silindir mührün üzeri zikzaklarla bezenmiş alt kısmı üçgenlerle sınırlandırılmış. Bu tür mühürlerin ortasında da bir delik oluyor ve bunlar muhtemelen boyun da taşınan ve mülkiyeti sembolize eden buluntular. Silindir mühürler aslında Anadolu kökenli buluntular değil, bunlar ilk kez günümüzden yaklaşık 5 bin yıl önce Uruk’ta, yani Güney Mezopotamya’da ortaya çıkıyor. Anadolu ile yapılan yoğun ticaret sayesinde bu uygulama buraya kadar geliyor. Troya’da bu mühürlerin hem damga hem de silindir mühür olan versiyonları var ve ilk kez İlk Tunç Çağı sonlarında yani kabaca M.Ö. 3 binin sonlarında görülüyor. Yalnızca silindir olarak çıkması ise bölgede ünik. Batı Anadolu’da, yakın zaman önce Kütahya Tavşanlı Höyük’te bir benzeri bulunmuştu. Mezopotamya‘dan başlayan bu ticaret ağının yoğun olarak Anadolu’nun içlerine kadar geldiğini Kayseri yakınlarındaki Kültepe‘de ele geçen buluntulardan anlıyoruz. Tavşanlı Höyük buluntusuyla bu ticaret ağının bir kolunun Batı Anadolu’ya uzandığını, başka bir kolunun da Maydos buluntusu ile Kuzeybatı Anadolu üzerinden Avrupa Yakası’na kadar uzandığını söyleyebiliriz. Mühürler şahsiyet sembolleri yani bir ürünün, bir malın, belki garantisini sağlamak, belki mülkiyetini belirlemek, yani bir çeşit marka, işaret. Mühürlemeler hem seramiklerin üzerine hem de iple bağlanan bir ürünün bağlantı noktasına yapıştırılan çamurun üzerine uygulanıp kurutuluyor. Bu şekilde bir ürünün açılıp açılmadığını tespit için yapılıyor. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi garanti fonksiyonunun yanı sıra hem markasını gösteriyor hem de mülkiyetini belirliyor. Mühürlerin bu şekilde farklı fonksiyonları olabiliyor.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.