Hava Durumu

#Çanakkale

TOURISMJOURNAL - Çanakkale haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çanakkale haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trakya'nın Turizm Zenginlikleri Acentelere Tanıtıldı Haber

Trakya'nın Turizm Zenginlikleri Acentelere Tanıtıldı

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Trakya'nın turizm zenginliklerini tanıtmaya devam ediyor. TÜRSAB Trakya Bölge Temsil Kurulu’nun düzenlediği bölge info gezisi kapsamında, 5-6 Kasım 2024 tarihlerinde Çanakkale ve Balıkesir’den gelen seyahat acenteleri, Edirne ve Kırklareli’nin eşsiz turizm destinasyonlarını keşfetti. Bu özel gezi sayesinde, bölgenin tarihi ve kültürel zenginlikleri profesyonellere sunulurken, Edirne ve Kırklareli'nin destinasyon olarak daha geniş kitlelere ulaşması amaçlandı. EDİRNE-KIRKLARELİ-İĞNEADA BÖLGESİ TANITILDI Edirne ve Kırklareli'nin turizm potansiyelini öne çıkarmak amacıyla düzenlenen bilgilendirme programı, 5 Kasım’da Edirne şehir merkezinde başladı. Program, 6 Kasım’da Kırklareli merkez, İğneada ve Longoz Ormanları’nın tanıtımı ile devam etti. Kırklareli’nin doğal güzellikleri ve İğneada’nın büyüleyici Longoz Ormanları da turizmcilere tanıtılarak bölgenin çeşitliliği kapsamlı bir şekilde gösterildi. ATATÜRK EVİ, BELEDİYE BAŞKANI DERYA BULUT EŞLİĞİNDE GEZİLDİ Info programının ikinci günü, Kırklareli’nin tarihi ve kültürel zenginliğini anlatan bir turla başladı. İlk durak, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut eşliğinde gezilen Atatürk Evi oldu. Başkan Bulut, konuklarla tek tek ilgilenerek Kırklareli'nin tarihi ve kültürü hakkında sorularını yanıtladı. Evin bahçesinde yöreye özgü Kırklareli peyniri ve hardaliye tadımı yapıldı, konuklara özel olarak hazırlanan hediye paketleri verildi. Geziye katılan grup, Ali Rıza Efendi Kültür Evi ve Aşağı Pınar Höyüğü'nü ziyaret ederek İğneada'ya doğru yol aldı. İğneada şehir merkezi tanıtımının ardından, Longoz Ormanları’nda yapılan unutulmaz bir doğa gezisi katılımcıları büyüledi. Doğal ortamda düzenlenen barbekü partisiyle öğle yemeği keyfi yapılırken, konuklar Mert Gölü üzerinde kano yapmanın ve Longoz Ormanları'nda ATV turu ile adrenalini zirveye taşımayı deneyimlediler. TÜRSAB, TRAKYA'YI CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLİYOR TÜRSAB Trakya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Egemen Aydın, programla ilgili düşüncelerini paylaşarak, bu tür tanıtım gezilerinin bölgenin turizm potansiyelini ortaya koymaya yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı. Aydın, "Çanakkale ve Balıkesir’deki meslektaşlarımızı bölgemizde ağırlayarak, bölgenin turizm potansiyelini tanıtmayı hedefledik. Seyahat acentelerimiz, profesyonel turları sayesinde nitelikli turistleri bölgemize kazandırıyor. Bu süreçte turizm paydaşlarımıza ve yerel esnafımıza katma değer sağlıyoruz" dedi. Aydın, ayrıca TÜRSAB’ın ana misyonunun bölgesel turist sayısını artırmak ve yerel ekonomilere katkı sağlamak olduğunu belirterek, program boyunca katılımcılara bölgenin özgün lezzetlerini sunmanın yanı sıra, acentelerin müşterilerine yönelik deneyimlerini yerinde gözlemleyerek daha etkili bir tanıtım yapmalarını sağladıklarını ifade etti. Geziye katılan acentelerden gelen olumlu geri bildirimlerin ardından, daha fazla turisti Trakya'ya çekmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

İnkaya Mağarası’nda 86 Bin Yıllık İnsan Yaşam İzleri Bulundu Haber

İnkaya Mağarası’nda 86 Bin Yıllık İnsan Yaşam İzleri Bulundu

Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırlarındaki İnkaya Mağarası'nda bu yıl yapılan kazılarda, 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşamına dair izler bulundu. Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisinde yer alan İnkaya Mağarası, 2016 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığındaki "Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması" sırasında keşfedildi. 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer'in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekip tarafından kazılar gerçekleştirildi. 2021’den itibaren ise kazılar, İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığının izin ve desteğiyle yürütülen İnkaya Mağarası kazıları bu yıl 15 kişilik bir ekip tarafından devam ettiriliyor. Bu yılki kazılarda, Orta Paleolitik Dönem'e ait fosil insanların, çakmaktaşı ham maddesi ve sıcak su kaynaklarının varlığı nedeniyle bu bölgede uzun süre yaşadıkları anlaşıldı. Yapılan kazılarda mağara katmanlarında, 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşamına dair izler bulundu. 8 yılda 25 bine yakın yontmataş bulundu Çan’ın Bahadırlı köyü sınırlarında 8 yıldır süren İnkaya Mağarası kazılarında, çakmaktaşı ve bazalttan yapılmış yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli ve dişlemeli aletler, çekirdekler ve vurgaçlar gibi 25 bine yakın yontmataş kalıntısı ortaya çıkarıldı. İnsan iskeletleri, 86 bin yıllık yaşam izlerini daha da netleştirecek İnkaya Mağarası'nda bu yıl yapılan kazılarda, mağaranın tabakalarında 86 bin yıl öncesine kadar uzanan insan yaşam izlerine rastlanıldı. Paleolitik Çağ'da, binlerce yıl boyunca kesintisiz yaşamın sürdüğü İnkaya Mağarası'ndaki gelecekteki kazı çalışmalarıyla iskelet kalıntılarına ulaşılması hedefleniyor. Bu kalıntılarla birlikte bulunan yontmataşlar ve diğer bulguların, o dönem insanlarının davranışları, yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları ve mağaradaki alan kullanımları hakkında daha fazla bilgi sağlaması amaçlanıyor.

64 bin yıllık atölyeyi, 24 bin yıl boyunca insanlar kullanmış Haber

64 bin yıllık atölyeyi, 24 bin yıl boyunca insanlar kullanmış

Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarası’nda 2024 yılı kazı çalışmalarında 64 bin yıllık atölyede, 24 bin yıl boyunca insanların yaşadığı ve alanı kullandığı tespit edildi. İnkaya Mağarası’nda 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer’in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekiple kazı çalışmaları yapıldı. 2021 yılından itibaren ise kazı İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne çevrildi. Bu yılki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve destekleri, Truva Bakır Maden ve T Design sponsorluğunda toplamda 15 kişilik bir ekiple sürdürülüyor. Bu yılki çalışmalarda Orta Paleolitik Dönemde bölgede yaşamış fosil insanların çakmaktaşı hammadde ve sıcak su kaynakları nedeniyle mağarada uzun süreli ve yoğun bir şekilde ikamet ettikleri anlaşıldı. İnkaya Mağarasının ana bölümünün batı kısmında devam eden kazı çalışmaları sırasında çakmaktaşı ve bazalttan üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli ve dişlemeli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntuların yapıldığı 64 bin yıllık atölyedeki derinleştirme faaliyetlerine yoğunlaşıldı. 250 santimetreye inilen atölyede 40 bin ile 64 bin yıllık yaşam izleri bulunuyor. Atölyede, çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntular dönem insanlarının günlük ihtiyaçlarında kullanılıyor. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İnkaya Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer, “2024 yılı kazı çalışmalarımız 8 Temmuz’da başladı. Yaklaşık olarak 50’nci güne doğru geliyoruz. Bu seneki çalışmalarımızı 15 kişilik bir ekiple sürdürüyoruz. Kazı çalışmalarımızın yaklaşık bir ay daha arazi sezonu devam edecek, sonrasında laboratuvar kısmına geçeceğiz. İnkaya kazıları bildiğimiz gibi Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleri ile Kültür Varlıkları ve Turizm Genel Müdürlüğünün maddi destekleri ile yapılıyor, ben öncelikle onlara çok teşekkür ediyorum. Bu sene Truva Bakır’da bize sponsor oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu sponsorluk da kazı çalışmalarımızın daha hızlı, daha verimli bir şekilde sürdürülmesini yol açacak. İnkaya kazıları, İnkaya mağarasında gerçekleştiriliyor. Mağara alanı yaklaşık 400 metre, 250 metrelik bir alanda yani yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alana denk düşüyor. Bu tabi bir paleolitik alan için çok geniş sayılabilecek bir alan, sadece mağaranın içinde değil mağaranın çevresinde de dönem insanlarının yaşadığını görüyoruz. Ana buluntularımız bize dönem olarak Orta Paleolitik dönemi yansıtıyor. Mağara’nın birçok bölümünde farklı tarihlerle karşılaştık. Şu anda mağaranın batı alanındayız. Burası 64 bin ile 40 bin yılları arasında tarihlendiriliyor. Yani 24 bin yıl boyunca insanların burada yaşadığını biliyoruz. Bu sene beşinci sezonumuz. Önceki yıllarda başladığımız kazı çalışmalarında buranın bir atölye alanı olduğunu tespit etmiştik. Bu atölye alanında şu anda 250 santimetreye kadar inmiş olduk. Kazı çalışmasını geçtiğimiz yıl 180 santim de bırakmıştık. Bu sene çok hızlı bir şekilde bir 70 santim daha indik. Ama görebildiğimiz kadarıyla 250 santimin aşağısında da ve ana kayadan parçalar koparıldığını ve işlik alanının devam ettiğini tespit ettik. Yani önümüzdeki yıl muhtemelen 3-3,5 metreye kadar inmeyi bekliyoruz. Biraz yöreden de bahsetmek gerekiyor. Çan bölgesinde 39 tane açık lokalitesi kalitesi tespit etmiştik. İnkaya Mağarası bunun tam merkezinde, bu atölye günlük olarak insanların sadece mağara alanında değil çevredeki bu günübirlik gidip geldikleri alanlarda da avcılık yapabilmesine ya da o alanda herhangi bir bu taş aletleri kullanarak orada bir işte işlev görmesine izin veriyor. Tabii binlerce tas alet buluntusu bu yöredeki insan yerleşiminde sayı olarak çok kalabalık olduğunun da bir kanıtı aslında” dedi.

Maydos Antik Kenti’nde 4 bin yıllık silindir mühür bulundu Haber

Maydos Antik Kenti’nde 4 bin yıllık silindir mühür bulundu

Çanakkale’nin Eceabat ilçesindeki Maydos Antik Kenti’nde devam eden 2024 yılı kazı çalışmalarında Mezopotamya’dan başlayan ve Anadolu’nun içlerine kadar devam eden ticaret ağında kullanılan yaklaşık 4 bin yıllık silindir mühür bulundu. Eceabat ilçesindeki 5 bin yıllık Maydos Antik Kenti’nde bu yıl kazılar, Temmuz ayında başlandı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Maydos Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Göksel Sazcı yönetiminde, 10 kişiden oluşan kazı ekibi ve 6 işçiyle çalışmalar devam ediyor. Kazı çalışmaları Eylül ayında sonlandırılacak. Maydos Antik Kenti’nde süren 2024 yılı kazılarında Mezopotamya‘dan başlayan ve Anadolu’nun içlerine kadar devam eden ticaret ağında kullanılan yaklaşık 4 bin yıllık silindir mühür bulundu. Maydos 2024 sezonu kazılarının Temmuz ayının ilk haftası başladığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Göksel Sazcı, kazıları Eylül ayı ortasına kadar aktif olarak arazide sürdürmeyi planladıklarını söyledi. Maydos Antik Kenti kazı çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve İçdaş ana sponsorluğu ile devam ettiğini belirten Sazcı, “Bu yıl 5-7 işçi ve 10’a yakın öğrenci ile birlikte başladık. Kazılarımızı aynı şekilde sürdürüyoruz. 2024 yılı kazılarımız iki alanda sürdürülüyor. Birinci alanımız Maydos’un savunma sistemiyle alakalı, özellikle Orta Tunç Çağ’ın erken dönemlerini yani günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine tarihlenen tabakalar da sürdürüyoruz. Bu alanda yerleşmenin hem giriş kısmını tespit etmeye çalışıyoruz, hem de surları açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Diğer çalışma alanımız ise daha önce bölgede Troya III-V dönemi olarak bilinen ve İlk Tunç Çağı sonları ve Orta Tunç Çağı başlarına denk gelen tabakaları araştırmak için yeni bir açma açtık. Orada da henüz daha yüzeye yakın bir yerdeyiz. 1 metre inebildik. Araştırdığımız alanda hem Bizans Dönemi’ne hem de Helenistik Döneme tarihlenen mimari kalıntılar ve buluntular tespit ettik” dedi. Bu yılki kazılarda ilginç buluntular bulduklarını da kaydeden Prof. Dr. Göksel Sazcı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu senenin en ilginç buluntularından bir tanesi de bu gördüğünüz silindir mühür. Fritten üretilmiş, bu da yaklaşık 3 bin 900-4 bin yıllık bir buluntu. Bu silindir mührün üzeri zikzaklarla bezenmiş alt kısmı üçgenlerle sınırlandırılmış. Bu tür mühürlerin ortasında da bir delik oluyor ve bunlar muhtemelen boyun da taşınan ve mülkiyeti sembolize eden buluntular. Silindir mühürler aslında Anadolu kökenli buluntular değil, bunlar ilk kez günümüzden yaklaşık 5 bin yıl önce Uruk’ta, yani Güney Mezopotamya’da ortaya çıkıyor. Anadolu ile yapılan yoğun ticaret sayesinde bu uygulama buraya kadar geliyor. Troya’da bu mühürlerin hem damga hem de silindir mühür olan versiyonları var ve ilk kez İlk Tunç Çağı sonlarında yani kabaca M.Ö. 3 binin sonlarında görülüyor. Yalnızca silindir olarak çıkması ise bölgede ünik. Batı Anadolu’da, yakın zaman önce Kütahya Tavşanlı Höyük’te bir benzeri bulunmuştu. Mezopotamya‘dan başlayan bu ticaret ağının yoğun olarak Anadolu’nun içlerine kadar geldiğini Kayseri yakınlarındaki Kültepe‘de ele geçen buluntulardan anlıyoruz. Tavşanlı Höyük buluntusuyla bu ticaret ağının bir kolunun Batı Anadolu’ya uzandığını, başka bir kolunun da Maydos buluntusu ile Kuzeybatı Anadolu üzerinden Avrupa Yakası’na kadar uzandığını söyleyebiliriz. Mühürler şahsiyet sembolleri yani bir ürünün, bir malın, belki garantisini sağlamak, belki mülkiyetini belirlemek, yani bir çeşit marka, işaret. Mühürlemeler hem seramiklerin üzerine hem de iple bağlanan bir ürünün bağlantı noktasına yapıştırılan çamurun üzerine uygulanıp kurutuluyor. Bu şekilde bir ürünün açılıp açılmadığını tespit için yapılıyor. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi garanti fonksiyonunun yanı sıra hem markasını gösteriyor hem de mülkiyetini belirliyor. Mühürlerin bu şekilde farklı fonksiyonları olabiliyor.”

Assos Ören Yeri’nde 1500 yıllık kemikten yapılmış iğnelik bulundu Haber

Assos Ören Yeri’nde 1500 yıllık kemikten yapılmış iğnelik bulundu

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki Assos Ören Yeri’ndeki kazı çalışmalarında Erken Bizans Dönemine ait 1500 yıllık iğnelik bulundu. Başta Aristoteles olmak üzere Platon’un birçok öğrencilerinin üç yıl yaşadıkları Assos antik kenti, en iyi korunmuş polis şehir devleti örneği olarak kabul ediliyor. Bir kaç yıl önce kentte ilk yaşamın 200.000 yıl öncesine (Paleolitik Çağ) kadar uzandığı keşfedilen Assos kentindeki arkeolojik kazılar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında 20 kişilik bir ekip tarafında yürütülüyor. Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İÇDAŞ’ın ana sponsorluğunda devam ediyor. Çeşitli üniversitelerden akademisyen ve öğrencilerden oluşan ekip tarafında yapılan bilimsel araştırmalar 12 ay boyunca devam ediyor. Arazideki kazı, onarım ve düzenlenme faaliyetlerinin yanında belgeleme, yayın ve küçük eselerim restorasyon ve konservasyon faaliyetleri kazı evindeki depo ve laboratuvarda yapılıyor. Assos Ören Yeri’nde 2024 yılı kazı çalışmalarında Batı Kilise alanında Erken Bizans Dönemine ait 1500 yıllık kemik iğne, bız ve saç tokasıyla beraber iğnelik bulundu. Buluntunun o dönemde tekstil yada dikiş-nakışta kullanıldığı değerlendiriliyor. Assos Ören Yeri’nde Arkeolog Nurgül Kocakahya Yıldız, “Bu buluntumuz batı Kilise dediğimiz alanda çıktı. Bu buluntuları incelediğimiz de bir adet kemik iğne, bız ve saç tokasıyla beraber bulduk bu buluntuları. Bunların bir tekstil yada bir dikiş-nakışla alakalıolduğun düşünüyoruz. Hepsinin de bir konteks olarak bulunduğunu varsayarsak tekstille alakalı olduğunu düşünmekteyiz. Bu buluntuyu grubunu Milattan Sonra 5’inci Yüzyıla da tarihlendiriyoruz. Yani günümüzden 1500 yıl önce bulunmuş bu buluntu grubu, Erken Bizans Dönemine tarihleyebiliriz” dedi.

1700 yıllık yüzük taşı göz kamaştırdı Haber

1700 yıllık yüzük taşı göz kamaştırdı

Başta Aristoteles olmak üzere Platon'un birçok öğrencilerinin üç yıl yaşadıkları Assos antik kenti, en iyi korunmuş polis şehir devleti örneği olarak kabul ediliyor. Bir kaç yıl önce kentte ilk yaşamın 200.000 yıl öncesine (Paleolitik Çağ) kadar uzandığı keşfedilen Assos kentindeki arkeolojik kazılar Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında 20 kişilik bir ekip tarafında yürütülüyor. Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İÇDAŞ'ın ana sponsorluğunda devam ediyor. Çeşitli üniversitelerden akademisyen ve öğrencilerden oluşan ekip tarafında yapılan bilimsel araştırmalar 12 ay boyunca devam ediyor. Arazideki kazı, onarım ve düzenlenme faaliyetlerinin yanında belgeleme, yayın ve küçük eselerim restorasyon ve konservasyon faaliyetleri kazı evindeki depo ve laboratuvarda yapılıyor. Assos Ören Yeri'nde 2024 yılı kazı çalışmalarında Ksenedochion yapı komplekisnde Milattan sonra 2'nci ve 3'üncü yüzyıla tarihlenen Roma dönemine ait 1700 yıllık kentin ana tanrıçası olan ‘Athena' betimlemeli yüzük taşı bulundu. Yüzük taşının Assos Kazı evindeki laboratuvarda restorasyon, fotoğraflama ve belgeleme işlemi yapıldı. Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, 1700 yıllık kentin ana tanrıçası olan ‘Athena' betimlemeli yüzük taşının kentteki ileri gelen bir kişiye ait olduğunu ve bir mühür olarak kullanıldığını söyledi. Assos Ören Yeri'ndeki 2024 yılı kazı çalışmalarının kentin farklı noktalarında devam ettiğini belirten Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Arslan, “Şu anda batı kapısının hemen gerisindeki han ya da misafirhane olarak ifade edebileceğimiz Bizans dönemine ait büyük yapı kompleksi dönemindeyiz. Her yıl bu büyük yapının bir mekanını açığa çıkarıyoruz. Bugün de bu mekanların bir tanesinin içindeyiz. Sözünü ettiğimiz yapı çok sayıda mekândan meydana geliyor. Her mekânın da kendine özgü işlevleri var. Buradaki amaçlarımız bu yapının işlevi, fonksiyonu nasıldı, mekanlar hangi amaçlarla kullanıldı bunu aydınlatmak için yapmaktayız. Bu içinde bulunduğumuz mekânda da şu anda ortaya çıkan ezme taşları buranın küçük bir içlik olabileceğine dair bazı ön bilgileri bize sunmakta. 2024 yılında bu mekân dışında geçen ay Agora'nın doğu kenarında bulunan Roma Dönemine ait çeşme dediğimiz yapı da çalışmalara başlamıştık. Oradaki büyük blokların çalışmalarımızı engellemesi nedeniyle çalışmalarımızı bu alana kaydırdık. O alandaki taşların kaldırılmasında sonra, özellikle bu çeşme yapının havuzundaki bölümün açığa çıkarılması ve sonrasında Roma Dönemi anıtsal bir yapısı olan çeşmenin restorasyonunu yapıp, ziyaretçilerin bu yapıyı görmesini sağlayacağız. Kent dışında yine Akropolis'te, Bizans çağına ait kalenin ya da surların yapım aşaması, inşaat tarihi Akropolis'in Bizans dönemindeki kalıntıların tanımlanması için orada da çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Assos Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, “Bu yıl yapmış olduğumuz çalışmalar sırasında Ksenedochion yapısında değerli bir taştan yapılmış bir yüzük taşı ele geçti. Bu yüzük taşı üzerinde kentinde aslında ana tanrıçası olan ayakta duran Athena betimlenmiş. Bildiğimiz kadarıyla bu tür taşlar özellikle Roma döneminde çok yaygın ama daha öncesi ve sonrasında da kullanılan bir obje. Bunun da kentteki ileri gelen bir kişiye ait olduğunu ve bir mühür olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Tahminen Milattan Sonra 2'nci, 3'üncü yüzyıla tarihliyoruz. 1600-1700 yıllık bir tarih önerebiliriz. Bu tabi ki kişilerin kimliğini belirliyor. Antik dönemde bu tür mühürler daha önceki çağlardan beri günümüzdeki imza yerine kullanıldığı söylenebilir” diye konuştu.

Çanakkale'de feribot ücretlerine yüzde 40 zam: GESTAŞ'tan açıklama Haber

Çanakkale'de feribot ücretlerine yüzde 40 zam: GESTAŞ'tan açıklama

Çanakkale Boğaz ve Adalar hattında hizmet veren GESTAŞ'ın ücret tarifesine yüzde 40 zam geldi. GESTAŞ, tepki çeken zammın gerekçesini maliyet artışı olarak açıkladı. Yeni tarifeye göre Çanakkale-Eceabat hattında otomobil geçiş ücreti 320 liradan 445 liraya, günübirlik geçiş ücreti ise 485 liradan 680 liraya çıktı. Çanakkale-Kilitbahir hattında otomobil geçiş ücreti 310 liradan 435 liraya, günübirlik bilet ise 465 liradan 650 liraya yükseldi.  Geyikli-Bozcaada hattında, gidiş-dönüş şeklinde kesilen biletlerde otomobil geçiş ücreti 1140 liradan 1590 liraya çıkarıldı.  Kabatepe-Gökçeada hattında da otomobil bilet fiyatı 640 liradan 895 liraya yükseldi. GESTAŞ'TAN AÇIKLAMA  GESTAŞ tarafından Çanakkale'de adalar arasında verdiği feribot hizmetindeki bilet fiyatlarına yapılan zam tepki çekti. Ücret tarifelerine gelen yüzde 40 zam tepkiye neden olurken GESTAŞ'tan açıklama geldi. Zammın gerekçesi ise sektördeki maliyetlerin artışı olarak açıklandı. Açıklama şöyle: "24.08.2024 tarihi itibariyle tüm hatlarımızda geçerli olan yeni ücret tarifesiyle, özellikle Bozcaada hattındaki fiyat artışıyla ilgili açıklama yapma gereği duyulmuştur. 1- Şirketimiz tarafından yürütülen deniz ulaşımında artan maliyetler göz önüne alınarak, 24.08.2024 tarihinden geçerli olmak üzere bütün hatlarda ücret tarifelerinde yüzde 40 artış yapılması zarureti hasıl olmuştur. 2- Buna göre, Geyikli-Bozcaada hattı otomobil fiyatı 570 TL iken, 24 Ağustos 2024 tarihindeki yeni fiyat tarifesinde 795 TL olarak güncellenmiştir. 3- Ayrıca, 24.08.2024 tarihi itibariyle tüm hatlarımızda geçerli olan yeni ücret tarifesinde, yaya geçişlerindeki tüm fiyatlar sabit kalmış, yaya yolcu bilet fiyatlarına artış uygulanmamıştır. 4- Özellikle adalarda ikamet eden vatandaşlarımıza sunulan 'yüzde 50 indirimli geçiş avantajı' aynen korunmuştur. (Adakart geçiş ücreti 397,50 TL olmuştur.)" ÇANAKKALE BOĞAZ HATTI / Ç.KALE-ECEABAT GELİBOLU - LAPSEKİ KABATEPE-GÖKÇEADA  GEYİKLİ-BOZCAADA ÇANAKKALE BOĞAZ HATTI / Ç.KALE-KİLİTBAHİR NARLI - MARMARA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.