Hava Durumu

#Çankırı

TOURISMJOURNAL - Çankırı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çankırı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turistik Tuz Ekspresi’nin 2. seferinde yolcular Çankırı’ya hayran kaldı Haber

Turistik Tuz Ekspresi’nin 2. seferinde yolcular Çankırı’ya hayran kaldı

Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan ‘Turistik Tuz Ekspresi’nin ikinci seferinde Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Turun ikinci seferinde Ankara Garı’ndan hareket eden “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. Trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi gibi çeşitli tarihi ve kültürel mekanlarda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. “Çankırı’da bu kadar değerli turistik yerlerin olduğunu ilk defa gördüm” Tren turuna katılan Nuray Yıldız, “Türkiye’nin pek çok yerini gezdim ama Çankırı’ya ilk defa geldim. Çankırı’da bu kadar değerli turistik yerlerin olduğunu ilk defa gördüm ve gerçekten çok şaşırdım”dedi.

Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Haber

Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı

Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni'nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı'yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı'ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye'nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı'nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı'nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.

"Batı Karadeniz’i Keşfet Alternatif Destek Programı" Haber

"Batı Karadeniz’i Keşfet Alternatif Destek Programı"

Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından ilan edilen Batı Karadeniz’i Keşfet Alternatif Destek Programı çerçevesinde sağlanacak gelirle Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta turizm gelirleri arttırılacak. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerine yönelik 2024 yılı Batı Karadeniz’i Keşfet Alternatif Destek Programı ilan etti. Program kapsamında bölgeye gerçekleştirilecek turlara 3 milyon lira destek sağlanacak.TR82 Bölgesi’ndeki konaklama tesislerinde toplam geceleme sayısının arttırılması ve TR82 Bölgesi’nde turizm sektör gelirlerinin arttırılması amaçlayan program kapsamında seyahat acentaları tarafından düzenlenecek konaklamalı turlar ile tren turizmi turlarının desteklenmesi planlanıyor.Destek bütçesi 3 milyon lira olan programdan acentalara, 2 gece konaklamalı paket için tur başına azami 20 bin lira, 3 gece konaklamalı paket için ise tur başına 36 bin lira mali destek sağlanacak. Turistik Tuz Ekspresi için kişi başına ise sağlanacak destek tutarı 750 lira olarak belirlenirken, Özel Karaelmas Ekspresi için ise kişi başına 250 lira destek sağlanacak. Özel Karaelmas Ekspresi ile entegre 1 gece konaklamalı yapılacak gezi paketleri için kişi başına verilecek destek tutarı 500 lira olacak. Söz konusu desteklerden Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi’ne sahip seyahat acentaları yararlanabilecek. Turlar 15 Nisan - 30 Kasım tarihleri arasında düzenlenebilecek. Başvurular için son tarihin 31 Ekim Perşembe günü saat 23.59 olduğu belirtildi. Programa katılmak isteyenler, destek tutarları ve özel şartlar ile ilgili detaylı bilgiye ise KUZKA’nın resmi web sitesi üzerinden ulaşabilecek.

Turistik Kara Elmas Ekspresi Çankırı'da Haber

Turistik Kara Elmas Ekspresi Çankırı'da

Turistik Kara Elmas Ekspresi, tanıtım seferinin ikinci durağı olan Çankırı’ya ulaştı. Tren yolculuğu yapan vatandaşlar, yer altı tuz şehrini gezdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca turizmi geliştirmek amacıyla 12 Nisan tarihinde seferleri başlatılacak olan Kara Elmas Ekspresi, Batı Karadeniz turistik tren turu tanıtım seferine çıktı. Ankara’dan yola çıkan Kara Elmas Ekspresi, ikinci durağı olan Çankırı’ya ulaştı. Treni Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ve çok sayıda vatandaş karşıladı. Tanıtım seferine katılan vatandaşlar, yerin 150 metre altında bulunan yer altı tuz şehrini gezdi. Mağara ziyaretinin ardından tanıtım treninde tekrardan yerini alan vatandaşlar, Çerkeş ilçesine gitmek üzere yola çıktı. Kara Elmas Ekspresi, sırasıyla Kalecik, Çerkeş, Karabük istasyonlarına uğrayarak Zonguldak'a ulaşacak. Dönüş yolunda ise Yenice ve Eskipazar'da duracak olan Kara Elmas Ekspresi'nin son durağı Ankara olacak. “Toplumumuzdan ciddi talep göreceğini düşündüğümüz seferleri bugün başlattık” Çankırı durağında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, “Uzun zamandan beri bölge milletvekillerimiz, bölgedeki turizm sektörünün temsilcileri, yerel yönetimler, valiliklerle çalıştığımız Karaelmas Turistik Ekspres turunun çalışmalarının nihayet sonuna geldik. Toplumumuzdan ciddi talep göreceğini düşündüğümüz seferleri bugün başlattık. İnşallah Ramazan Bayramı'ndan sonra da ilk seferleri başlatacağız. Ankara’dan çıkacak olan trenimiz bölgedeki duraklarına uğrayarak Kalecik, Çankırı, Çerkeş, Safranbolu, Yenice istasyonlarında ve oralarda gerekli doğal, kültürel, gastronomi zenginlikleriyle buluşarak insanlarımız hoşça vakit geçirecek. Zonguldak’a kadar gelip, oradan da aynı güzergah üzerinden dönerek hafta sonunda Ankaralılar için güzel bir turizm ürünü sunacağız inşallah. Bugün medya mensuplarımız, turizm sektörümüzün temsilcileri, STK temsilcilerimiz ve uzmanlarla beraber tanıtım turunu gerçekleştirmekteyiz. Bu çerçevede Çankırı’da durduk. Arkadaşlarımız tuz mağarasını gezdiler, oradaki zenginlikleri gördüler. Batı Karadeniz Bölgesi'ndeki bu potansiyel turizm zenginliğini inşallah ülkemizin, insanımızın, Ankara’mızın hizmetine sunacağız. Hayırlı olsun” diye konuştu. Yer altı tuz mağarasını gezen Nevin Aydın ise, “İlk defa geldim. Çok güzel, beğendim” dedi.

The Salt Cave plays a pioneering role in Çankırı's tourism Haber

The Salt Cave plays a pioneering role in Çankırı's tourism

The 11th part of the Anatolian Agency's (AA) file news on "Caves of Turkey" featured the Çankırı Salt Cave, also known as the "Underground Salt City." The cave, covering an area of 18,000 square meters, is estimated to be 200 years old. Preserved without deterioration, it houses taxidermied various animals, including a donkey, and numerous sculptures and artworks, attracting tourists to Çankırı. With the ongoing efforts by Çankırı Municipality, the cave is planned to host not only health tourism but also cultural, artistic, and sports activities. Çankırı Mayor İsmail Hakkı Esen told AA reporter that salt production is still ongoing in the Çankırı Salt Cave. Esen, emphasizing the significant importance they place on the cave, stated, "In terms of alternative tourism, it is a unique place not only in Çankırı but also in Turkey and the world. In 2022, we held our first festival under the name 'TuzFest,' and this year we organized the second one. When we took office in 2019, this place was attracting approximately 50,000 visitors annually, but with innovations each year, social facilities inside, and artistic structures, we have made this place more vibrant." Esen pointed out that the salt cave has enough reserves to meet Turkey's salt needs for 400 years, stating, "In this sense, it is the biggest locomotive in terms of tourism in Çankırı. In our festival this year, we hosted 1 million visitors within 15 days. It is a very important mine. It's a mineral for which wars have been fought from the past to the present, and we understand its value. It is used in about 14,000 industries, but we are making efforts to enrich our salt cave more and make its interior more attractive day by day to turn Çankırı into a center of attraction in terms of tourism." "It will appeal to health tourism" Esen stated that work is ongoing on the social facilities, parking areas, and lighting of the cave, expressing that they will host even more people in the future. "We call it the Underground Salt City. It's a very large area. In the future, the interior can cater to health tourism and provide healing to people. The air and atmosphere there are of great importance. We will create such a space. There are examples of this around the world. Areas where we can showcase our local products will be created, there will be conference halls, and we are creating spaces where we can organize various events. The projects for these are ready. Every day, we add something new to make it even more beautiful." "In this sense, not only the salt cave but also the natural and cultural beauties of Çankırı, we hope to introduce to the whole world. We expect an even larger influx of tourists in 2024. Our target was 1 million, but we achieved it within a period of 2 years. I truly believe it is a place that everyone should come and see. Our city, our salt cave, our historical mansions, and our local products make Çankırı a place worth exploring." Esen highlighted the significant contributions of the salt cave not only to Çankırı's tourism but also to its economy, stating, "Our biggest goal is for Çankırı to come to mind when people think of salt. We say we have our salt on every table. In terms of mineral values, we have the most precious salt. I can say that it has great importance for the development, economy, socialization of the city, and its introduction to the world."

Tuz mağarası Çankırı'nın turizminde öncü rol oynuyor Haber

Tuz mağarası Çankırı'nın turizminde öncü rol oynuyor

Anadolu Ajansının (AA) "Türkiye'nin Mağaraları" dosya haberinin 11'inci bölümünde "Yer Altı Tuz Şehri" olarak da adlandırılan Çankırı Tuz Mağarası anlatıldı. 18 bin metrekare kapalı alana sahip mağara, 200 yıllık olduğu değerlendirilen ve bozulmadan korunan eşek, tahnit edilmiş çeşitli hayvanlar ve çok sayıda heykel ve sanat eseri turistleri Çankırı'ya çekiyor. Çankırı Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalarla mağaranın sağlık turizminin yanı sıra kültür sanat ve spor faaliyetleri gibi etkinliklere de ev sahipliği yapması planlanıyor. Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, AA muhabirine, Çankırı tuz mağarasında hala tuz üretiminin sürdüğünü söyledi. Mağaraya büyük önem verdiklerini belirten Esen, "Çankırı'da alternatif turizm anlamında hatta Türkiye'de ve dünyada eşsiz bir yer. 2022 yılında ilk festivalimizi yaptık TuzFest adı altında, bu yıl ikincisini gerçekleştirdik. Göreve geldiğimizde 2019 yılında burası yıllık yaklaşık 50 bin ziyaretçi çekiyordu ama her yıl yeniliklerle, içerideki sosyal donatılarla, sanatsal yapılarla burayı daha hareketli hale getirdik." dedi. Tuz mağarasının Türkiye'ye 400 yıl yetebilecek tuz rezervine sahip olduğuna işaret eden Esen, "Bu anlamda, Çankırı'da turizm anlamında en büyük lokomotifi durumunda. Bu yıl yaptığımız festivalimizde 15 gün içerisinde 1 milyon ziyaretçimizi ağırladık. Çok önemli bir maden. Geçmiş dönemden bugüne kadar uğruna savaşlar yapılmış bir maden, bunun kıymetini biliyoruz. Yaklaşık 14 bin sektörde kullanılıyor fakat biz bunu turizm anlamında Çankırı'yı cazibe merkezi haline getirmek için tuz mağaramızı her geçen gün daha da zenginleştirerek içini daha çekici hale getirmeye gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı. "Sağlık turizmine hitap edecek" Mağaranın sosyal donatısında, park alanında, aydınlatmasında çalışmaların sürdüğünü, ilerleyen süreçte daha çok kişiyi ağırlayacaklarını dile getiren Esen, şunları kaydetti: "Biz oraya Yer Altı Tuz Şehri diyoruz. Çok büyük bir alan. İçerisi ilerleyen süreçte sağlık turizmine hitap edebilecek, insanlara şifa dağıtabilecek. O havanın, o atmosferin çok büyük önemi var. Öyle bir alan oluşturacağız. Bunun örnekleri var dünyada. İçerisinde yöresel ürünlerimizin tattırabileceğimiz alanlar oluşacak, konferans salonları olacak, çeşitli etkinlikleri yapabileceğimiz alanlar oluşturuyoruz. Bunların projeleri hazır. Her gün üzerine bir şeyler katarak daha güzel hale getiriyoruz. Bu anlamda sadece tuz mağarası değil, Çankırı'mızın doğal, kültürel güzelliklerini de inşallah tüm dünyaya tanıtacağız. 2024 yılında çok daha büyük turist akını bekliyoruz. Hedefi 1 milyon koymuştuk ama 2 yıl gibi bir süre zarfında bunu gerçekleştirdik. Ben herkesin gelip görmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Hakikaten şehrimiz, tuz mağaramız, tarihi konaklarımız, yöresel ürünlerimizle Çankırı keşfedilmeye değer bir yer." Tuz mağarasının Çankırı'nın turizminin yanı sıra ekonomisine de önemli katkılarının olduğuna dikkati çeken Esen, "En büyük hedefimiz tuz deyince akla Çankırı gelsin istiyoruz. Her sofrada tuzumuz var diyoruz. Mineral değerleri açısından en kıymetli tuza sahibiz. Şehrin gelişmesi, ekonomisi, sosyalleşmesi ve dünyaya tanıtım anlamında çok büyük önemi olduğunu ifade edebilirim." diye konuştu.

Ilgaz Dağı’na mevsimin ilk karı düştü Haber

Ilgaz Dağı’na mevsimin ilk karı düştü

Türkiye’nin önemli kış turizmi merkezlerinden bir tanesi olan ve türkülere konu olan Ilgaz Dağı’na mevsimin ilk karı düştü. Kastamonu-Çankırı sınırında bulunan, kış turizminin önemli merkezlerinden Ilgaz Dağı'na mevsimin ilk karı yağdı. Hava sıcaklığının gece saatlerinde sıfır derecenin altına düşmesi ile başlayan kar yağışı, Ilgaz Dağı’nın zirvesini beyaza bürüdü. Kar yağışının Kastamonu ve bölgesinde hafta sonu etkili olmadı bekleniyor. Ilgaz Dağı Doruk mevkii ile 2 bin 500 rakımlı Küçük Hacet ve Büyük Hacet tepelerinde etkili olan kar yağışı, fotoğraf tutkunları ile doğaseverler için güzel görüntüler oluştu. 15 Kasım olmasına rağmen halen Ilgaz Dağı’nın beyaz gelinliğini giyemediğini söyleyen Doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş, “İlk kez dün gece soğuk bir havada yoğun kar yağışının ardından sabah saatlerinde bizlerde Ilgaz Dağı’nın zirve noktalarında üzerinde incecik bir beyaz tabakaya görebilmek için koşarak geldik. Karı fotoğraflamak amacıyla geldik. Fakat istediğimiz görüntüleri elde edemedik. Çok az kar yağmış. Bu sene çok fazla gecikti kar yağışı. Normalde bu mevsimde bizim çok güzel kar görüntülerini fotoğraflamamız gerekirken şu anda çok az bir kar yağışı var. Umarım bundan sonraki süreçte yoğun kar yağışı olur ve Ilgaz Dağı’mızda alıştığımız o beyaz yüzünü bizlere gösterir” dedi.

Çankırı'da yaklaşık 8,5 milyon yıllık fosiller çıkarılıyor Haber

Çankırı'da yaklaşık 8,5 milyon yıllık fosiller çıkarılıyor

Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'ndeki kazı çalışmaları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında devam ediyor. Çorakyerler'deki kazı çalışmalarından bugüne kadar 8,5-9 milyon yıllık geçmişe giden pek çok türe ait fosil bulundu. Bu yıl 10 Temmuz'da başlayan kazılarda hipparion olarak isimlendirilen at türlerine ait, yavru gergedan kafatası, bugünkü fillerin atalarına ait türlerin fosili, bizon benzeri büyükbaş boynuzlulara ait fosiller, zürafaların atalarına ait fosiller ve yabani keçilere benzeyen fosiller bulundu. Kazı çalışmaları eylül ayının ilk haftasına kadar sürecek. Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, AA muhabirine, Çorakyerler kazı başkanlığını uzun yıllardır yürüttüğünü söyledi. Bölgedeki fosillerin taşlaşmış sedimanın içinden dişçi aletleriyle kazılarak çıkarıldığını, o yüzden çalışmaların 22 yıldır devam ettiğini belirten Sevim Erol, "Bu bölgenin hemen hemen bütün altının fosil olduğunu düşünüyoruz. Devam edilirse onlarca yıl devam edilebilecek bir fosil yatağı." dedi. Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'nin önemine vurgu yapan Sevim Erol, şu değerlendirmede bulundu: "Buranın monografisinin (kitabının) şimdiye kadar çıkması gerekiyordu ama bizim bir yayınımız vardı Nature dergisinde çıkmasını beklediğimiz, dolayısıyla o yayının kabul edilmesiyle ilgili iki hafta önce bunun müjdeli haberini aldık ve kabul edildiğini öğrendik. Önümüzdeki günlerde yayın çıkacaktır mutlaka. Bu yayının çıkması için monografi yazıp yayınlayamadık. Artık bundan sonra burayla ilgili kitabımız yazılacak. Çankırı'ya özgü 6 tane türümüz var, bunların bir kısmı yayına hazırlanıyor, bir kısmı yayınlandı. Dolayısıyla bereketli Çorakyerler alanının önümüzdeki yıllarda da çok daha fazla yayınla dünyaya tanıtılmaya devam edilecektir. Çorakyerler şu anda dünyanın bu alanda yapılan çalışmalarda karşılaştırma lokalitesi olarak kullanılıyor ve tip lokalitesi olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle de Çankırı'nın fosiller açısından çok önemli bir hazineye sahip olduğunu da söylemek gerekiyor. Doğanın koruyarak yaklaşık 10 milyon yıldır bize miras bıraktığı bir alanı korumaya çalışıyoruz, değerlendirmeye çalışıyoruz, yayınlamaya çalışıyoruz ve dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki yılarda da uluslararası alanda bilim insanlarının eminim buraya akmaya başlayacağını düşünüyorum Nature yayınından sonra." Bu sezon kazılarda çeşitli hayvanlara ait 100 civarında fosilin bulunduğunu dile getiren Sevim Erol, şöyle konuştu: "Hipparion dediğimiz atların iki türüne ait hem uzun vücut kemik parçaları hem kafa parçaları çıkarılıyor. Gergedanlardan iki yavru gergedan kafatasını çıkardık. Yine bizim hortumlular dediğimiz günümüzün fillerinin atalarından türlere ait iskeletler, bizon benzeri büyükbaş boynuzlularla ilgili fosiller, zürafalarla ilgili buluntular, vücut iskeletleri bol miktarda çıktı. Onun dışında dağ keçilerine benzeyen türlere ait fosillerimiz var. Daha önceki yıllarda çıkan fosillerin devamı niteliğinde fosiller geliyor. Bunların hepsi 8,5 ile 7 milyon yıl arasında yaşamış türler. Bütün bu türler, bir katastrofik olay diyoruz, bir felaket sonrası kitle halinde ölen hayvan türlerine ait fosiller. O nedenle de bütün iskelet olarak değil de biraz karışık olarak birbirlerinin üstünde farklı türlerle ilgili buluntular şeklinde ele geçiyor ve aslında hem dünyanın hem ülkemizin en zengin tür çeşitliliğine sahip bir alan burası. 43 ayrı türümüz var, onun üzerinde hayvanlarda ailelere ait dediğimiz gruplar var. 43 türün içerisinde yırtıcılar, çift tırnaklılar, tek tırnaklılar var. Bugüne kadar toplan 4 bin 100 civarında fosil var şu anda. Bu tabii ki tanımlanabilir olanlar. Bir de bizim numarasız olarak elde ettiğimiz fosiller var. Yani 5 binin üzerinde fosilimiz var burada aslında." Ödeneklerin az olması dolayısıyla çalışmaları küçük bir ekiple yürüttüklerini dile getiren Erol, çalışmaların hızlı ilerleyemediğini kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.