Hava Durumu

#Çevre

TOURISMJOURNAL - Çevre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çevre haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İspanya’dan Türkiye’ye: İklim İçin Pedal Çevirdiler Haber

İspanya’dan Türkiye’ye: İklim İçin Pedal Çevirdiler

MUĞLA (İHA) - Şili’de yaşayan müzisyen Enrique Pina ve eko turizmci Diago Hara, iklim değişikliğine dikkat çekmek için İspanya’dan başladıkları dünya turunda Türkiye’ye ulaştı. 10 ülkeyi geçerek 6.500 kilometre pedal çeviren ikili, Türkiye’nin ardından Ortadoğu ve Afrika’ya geçerek turu tamamlamayı hedefliyor. ÇOCUKLARA ÇEVRE EĞİTİMİ VERİYORLAR Yolculuklarını, sosyal medya hesaplarından topladıkları bağışlarla finanse eden Pina ve Hara, gittikleri ülkelerde çocuklara çevre eğitimi veriyor. İklim mücadelesi için küresel bir ağ oluşturmayı amaçlayan ekip, bireysel farkındalığın büyük değişimlere öncülük edebileceğini vurguluyor. "DAHA AZ İLE YAŞAMAYA ALIŞMAK ZORUNDAYIZ" Yolculuk planları ile ilgili konuşan Pina, "Çevre projemiz için önce karavanla, sonra 7 yıl motosikletle ve şimdi de bisikletle seyahat ediyorum. Bugüne kadar 10 ülke ve 6 bin 500 kilometre yol gezdik. Buradan Afrika’ya gidiyoruz. 1 aydır Türkiye’deyiz. İpsala’dan Türkiye’ye giriş yaptık. İstanbul’a gittik ve şimdi de kış aylarından kaçarak Ege kıyılarını turluyoruz. Tüm Türkiye’yi gezeceğiz. Türkiye’den sonra Ortadoğu’ya geçeceğiz ve oradan da Afrika’ya gideceğiz" dedi. Diago Hara ise, "Grup ve kişisel düzeyde bir proje olarak üç temel amacımız var. Birincisi, iklim mücadelesinde çalışan kişi veya kuruluşlarla bağ kurmak. Gittiğimiz bölgelerde köpekler için mama veriyoruz ve aynı zamanda geçtiğimiz her ülkede kız ve erkek çocuklar için çevre eğitimi konusunda örnek oluşturuyoruz. Amacımız toplum için, çevre için iyi örnekler oluşturarak bu mesajları tüm dünyaya yaymak ve özellikle ülkemiz Şili’ye ulaştırmak. Dünyayı öldüren şeyin insanların aşırı tüketimi olduğuna inanıyoruz. İşte bu yüzden daha az ile yaşama mesajı veriyoruz. Çünkü gezegenimizi kurtarmak için daha az ile yaşamaya alışmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. SOSYAL MEDYADA DESTEK ARIYORLAR Projelerine destek için "climatecaravandonation" isimli sosyal medya hesaplarını kullanan ekip, Youtube, Instagram, TikTok üzerinden yolculuklarını paylaşıyor. Destekçiler, Patreon üzerinden bağış yaparak projeye katkı sağlayabiliyor.

Türk Hava Yolları'ndan Çevreci Lüks Seyahat Seti Haber

Türk Hava Yolları'ndan Çevreci Lüks Seyahat Seti

İSTANBUL (İHA) - Türk Hava Yolları (THY), dünya çapında bir marka olarak yeniliklerine devam ediyor. Havayolu şirketi, business class yolcularına özel, tamamen geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş yeni bir seyahat seti konsepti tanıttı. Setler, ünlü Lanvin markasının en ikonik çantalarından ilham alınarak tasarlandı. Bu çantalar, yolculuk sonrasında da farklı amaçlarla kullanılabilecek şekilde özenle hazırlandı. Seyahat setleri, uçuş sırasında yolcuların konforunu artıracak doğal içeriklerle donatıldı. Kakao Tohumu Yağı, Shea Yağı, Zeytin Kabuğu Yağı ve Hindistan Cevizi Yağı içeren el ve vücut losyonları ile dudak balmı, yolculara uçuş boyunca optimal nemlendirme sağlayacak. KADIN VE ERKEK YOLCULARA ÖZEL SEÇENEKLER Setler, kadın yolcular için taba ve krem, erkek yolcular için kahverengi ve siyah renk seçenekleri sunuyor. Ayrıca, 5-8 saatlik dış hat uçuşlarında cüzdan şeklindeki özel çanta modelleri de servis ediliyor. Tüm ürünler, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda geri dönüştürülmüş malzemelerden üretiliyor. Çevreye duyarlılık açısından dikkat çeken diğer özellikler arasında bambudan yapılmış diş fırçası, kağıt ambalajda sunulan kulak tıkaçları ve geri dönüştürülmüş malzemelerle üretilmiş göz bantları ve çoraplar bulunuyor. Bu yenilikler, doğal kaynakların kullanımını azaltırken, sıfır atık hedeflerini de destekliyor.

Bodrum’da İmara Açılan Orman Alanına TMMOB’den Tepki Haber

Bodrum’da İmara Açılan Orman Alanına TMMOB’den Tepki

Bodrum’un Göl Mahallesi’nde Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi’nde yapılan imar planı değişikliği tartışmalara yol açtı. Plan kapsamında 7.5 hektarlık orman alanı, turizm tesisi alanına dönüştürüldü. Bu karar, TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu tarafından anayasa ve çeşitli kanunlara aykırı olarak değerlendirildi. Türkbükü’nde gerçekleştirilen plan değişikliği, Anayasa’nın 169. maddesine aykırı olarak değerlendiriliyor. Söz konusu maddenin ormanların korunmasını zorunlu kıldığını belirten TMMOB, bu düzenlemenin orman statüsünü ortadan kaldırarak turizm yatırımlarına olanak sağladığını vurguladı. Tahsis edilen alanın bir kısmının III. derece arkeolojik sit alanında yer aldığı da ifade edildi. TMMOB'DAN YETKİLİLERE ÇAĞRI TMMOB Bodrum İKK adına Mimar Gamze Bağcı, yapılan uygulamanın hatalı olduğunu belirterek bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre, Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Göl Mahallesi’nde yer alan Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi’nde, 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı imar planı değişiklikleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı bu plan değişiklikleri, 21 Ağustos 2024 tarihinde askıya çıkarıldı ve söz konusu alan yatırımcılara tahsis edildi. Değişiklik yapılan alanın tamamının orman statüsünde olduğu, aynı zamanda "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları içerisinde yer aldığı bildirildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 31 Ekim 2021 tarihli onayı ile toplam 104.59 hektarlık ormanlık alan, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 8. maddesi uyarınca turizm amaçlı kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edildi. Plan değişikliğine konu olan 7.5 hektarlık bölüm, bu tahsis edilen alanın içinde yer alıyor. Onaylı planlarda “orman alanı” olarak belirtilen bu bölge, yapılan değişiklikle "Turizm Tesisi Alanı" olarak düzenlendi. Muğla’nın Bodrum ilçesi Göl Mahallesi’nde yapılan imar planı değişikliği, "orman alanı" statüsünde olan bir bölgenin statüsünü ortadan kaldırarak turizm tesisi alanına dönüştürdü. Anayasa, ormanların korunmasını ve genişletilmesini öngörürken, orman alanlarının kamu yararı dışında başka amaçlarla kullanılmasını yasaklıyor. Plan değişikliğinde, Kıyı Kanunu’na da aykırılıklar bulunduğu ifade ediliyor. Özellikle sahil şeridindeki ilk 50 metrede yapılaşma yasağı bulunmasına rağmen, bu alanın turizm tesisi olarak gösterilmesi ve gerisinde yoğun yapılaşmaya izin verilmesi tepki topladı. Yetkililer, bu durumun orman bütünlüğünü bozduğunu ve kamu yararına hizmet etmediğini vurguluyor. Plan değişikliği sırasında, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan görüşlerin de dikkate alınmadığı belirtiliyor. Kurumlar, planlama alanını "orman alanı" olarak değerlendirmiş olsa da, yapılan değişiklikle alan "Turizm Tesisi" statüsüne geçirildi. Bu durum, kurum görüşlerinin geçersiz hale geldiği ve hukuki açıdan sorunlar doğurduğu şeklinde yorumlanıyor. Ayrıca Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne göre, sit alanlarının korunmasını tehlikeye atacak plan değişiklikleri yapılamazken, bu değişikliklerin İmar Kanunu’na da aykırı olduğu dile getiriliyor. Planın Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanıp, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanması ise dikkat çekici bulunuyor. Aynı bakanlıkların hem planı yapması hem de onaylaması bağımsız değerlendirme eksikliği olarak eleştiriliyor. Ayrıca plan raporundaki eksik görüşler ve mevzuat ihlalleri, her iki bakanlığa yönelik eleştirilerin odak noktası olmuş durumda. Bodrum’da son yıllarda artan nüfus, su ve trafik sorunları gibi altyapı yetersizliklerini daha da kötüleştiren bu tür planlar, çevre tahribatını hızlandırıyor. Uzmanlar, Bodrum’un mevcut kaynaklarının bu kadar nüfus yoğunluğunu kaldıramayacağını ve alınan kararların çevresel felaketlere yol açabileceğini belirterek, Bodrum’un rant projelerine kurban edilmemesi gerektiğini ifade ediyor.

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı   Haber

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı  

MUĞLA (İHA) - Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip olan Muğla’da, denizlerin korunması ve temiz kalması için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, 1 Ocak 2024’ten bu yana özel tasarlanmış 8 adet atık alım teknesiyle teknelerden toplam 7 milyon 10 bin litre pis su topladı.   Muğla’nın bin 480 kilometrelik kıyı şeridi, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Mavi yolculuk ve deniz turizminin merkezi olan bölge, bu hizmet sayesinde hem ekolojik dengesini koruyor hem de turizmde temiz ve güvenilir bir destinasyon olmaya devam ediyor.   ATIK YÖNETİMİNDE REKOR RAKAMLAR 2024 yılında toplam 12 bin 139 tekneye atık toplama hizmeti sunan belediye, yalnızca pis su değil, çeşitli türlerdeki atıkları da bertaraf etti. Toplanan atıklar arasında 5 bin 924 litre atık yağ, 13 bin 357 litre sintine suyu, 590 bin 295 kilogram katı atık ve 7 milyon 10 bin litre pis su bulunuyor.   Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, temiz denizlerin yalnızca ekosistem için değil, turizmin sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınma açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aras, Muğla'nın doğal güzellikleri ve temiz denizleriyle turizmin en önemli merkezlerinden biri olduğunu söyleyerek, denizleri korumak için bu tür projelere devam edeceklerini açıkladı. 

Burdur’da 8.850 Fidan Toprakla Buluştu Haber

Burdur’da 8.850 Fidan Toprakla Buluştu

BURDUR (İHA) - Burdur'da "Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes" projesi çerçevesinde, ülke çapında yapılan Milli Ağaçlandırma Günü etkinlikleri kapsamında 8.850 fidan toprakla buluşturuldu. Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle, 2019'dan itibaren her yıl 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü olarak kutlanıyor. Bugüne kadar ülke genelinde 37,7 milyon, Burdur’da ise 81 bin fidan dikildi. Bu yıl ise Burdur’da yapılan etkinlikte 8.850 fidan toprakla buluştu. Burdur Valiliği ve Orman İşletme Müdürlüğü'nün koordinasyonuyla, Burdur Antalya karayolu kenarındaki 0,3 hektarlık alana 1.750, ilçelere ise 7.100 fidan dikildi. Etkinliğe Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, yerel yönetim üyeleri, kurum personeli, öğrenciler ve köylüler katıldı. Burdur Orman İşletme Müdürü Sefa Karataş, 2019’dan bu yana 37,7 milyon fidanın toprakla buluştuğunu ve Burdur’da 81 bin fidan dikildiğini belirtti. Karataş, "Bugün burada da 0,3 hektarlık alanda bin 500 adet fıstık çamı ile 250 adet servi fidanı dikilecektir. Ayrıca diğer ilçelerimizde uygun türlerde 7 bin 100 adet fidan toprakla buluşacaktır" dedi. Etkinlikte Burdur’un ilk halk şairi Hüseyin Yıldız’ın "Ormanlarımız" şiiri okundu. Vali Tülay Baydar Bilgihan ise, "Bu saat itibari ile Türkiye'nin her yerinde herkes bizler gibi bu güzel etkinlikte buluşuyor. Dolayısıyla bizler diyoruz ki ağaç geleceğe nefes insanlığa nefes aynı zamanda geleceğe de bir mirastır. Çocuklarımızdan ödünç aldığımız bu topraklara duyduğumuz, göstereceğimiz vefanın en önemli göstergesidir" ifadelerini kullandı. Etkinliğe katılan Kuzköy sakini Hüseyin Demiray, "Coğrafyamızın yeşillenmesini istiyorum. Çünkü kuraklık hat safhada. Oksijen oranı hızlı bir şekilde düşüyor. Düşmemesi için de yeşilliğimizin artması gerekiyor" dedi. Kamu görevlisi Rabia Görgün, "Dünyada dikili bir ağacımız olsun istedik" ifadesinde bulundu. Çeltikli ilçesinde memur olarak görev yapan Hamide Uluhan ise "Kurak alanların yeşillendirilmesi ülkemiz için çok önemli" diyerek düşüncelerini paylaştı. Etkinlik, ikramlarla son buldu.

Karadeniz ve Marmara, Kimyasal Atık Tehdidi Altında Haber

Karadeniz ve Marmara, Kimyasal Atık Tehdidi Altında

TRABZON (İHA) - Trabzon, Karadeniz'in ekolojik dengesini koruma adına önemli bir çevre sorunuyla karşı karşıya. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıklar, özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin deniz suyunda birikmesine yol açarak su kalitesini düşürüyor. Bu kirlilik, Karadeniz'in biyolojik çeşitliliğini tehdit ederken, deniz canlılarının oksijen ihtiyacını azaltıyor ve alg patlamalarına yol açıyor.  Trabzon Kent İçi Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi Paneli, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panele Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ve akademisyenler katıldı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Trabzon Bölge Temsilciliği, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi'nin iş birliğiyle düzenlenen panelde, Karadeniz'deki kirlilik durumu ve atık su arıtma tesisi bulunan ve bulunmayan şehirlerin Karadeniz'e olan kirlilik etkileri tartışıldı. Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semi Hamzaçebi, bu sorunun yalnızca Karadeniz'le sınırlı kalmayıp, Marmara Denizi'ni de etkilediğini belirtti. Kirli suyun sahil boyunca ekonomik faaliyetler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade eden Hamzaçebi, bu sorunla mücadele için bölgedeki biyolojik arıtma tesislerine yatırım yapılmasının önemine vurgu yaptı. Trabzon'un atık su arıtma konusunda diğer şehirlerle kıyaslandığında geri kaldığını belirten Hamzaçebi, geçmişte şehri etkileyen derin deşarj hatlarının yetersiz kaldığını vurguladı. Trabzon'da biyolojik arıtma tesisine olan ihtiyacın her geçen gün arttığını söyleyen Hamzaçebi, Samsun ve Ordu gibi illerin bu konuda büyük yatırımlar yaparak örnek teşkil ettiğini söyledi. "YENİ YÜZYILDAKİ ANLAYIŞ; DİRENÇLİ ŞEHİRLER OLUŞTURMAK" Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, çevre yönetimi konusunda daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini ifade ederek, "Yeni yüzyıldaki anlayış; dirençli şehirler oluşturmak. Dirençli şehirler oluşturmak için çevre konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Yapılaşma konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Biz her zaman bu şehri yönetirken şehrin dinamikleri ile fikir alışverişinde bulunduk. Bu oturumu önemli gördüğümüz bir konumuz olan raylı sistemle ilgili olarak da yaptık. Biz yaptık, biz belediye başkanıyız, bu doğrudur anlayışında asla olmadık, olmayacağız da. Bu şehirde hep beraber yaşıyoruz." dedi. Genç, yatırım projesiyle şehrin turizm ve balıkçılık sektörlerinin de destekleneceğini söyledi. Ayrıca, Trabzon'un denizden yeterince yararlanamadığını ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirterek, atık su arıtma tesislerinin kurulması için çalışmaların hızla devam ettiğini ifade etti. Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç'in konuşmasının ardından çevre uzmanlarının da konuştuğu bir panel düzenlendi.

Mavi Nefes Projesi ile 3 Yılda 225 Ton Atık Toplandı Haber

Mavi Nefes Projesi ile 3 Yılda 225 Ton Atık Toplandı

İSTANBUL (İHA) - Garanti BBVA'nın DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle başlattığı "Mavi Nefes Projesi", deniz ekosisteminin korunması ve deniz kirliliğinin azaltılmasına yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor. Marmara Denizi'nde 2021 yılında başlayan proje, başta plastik atıklar olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkı sağlıyor. Eylül 2021 ile Ağustos 2024 arasında gerçekleştirilen projede 225 tondan fazla atık toplandı. Proje kapsamında, Tatvan'da faaliyet gösteren Ahtapot 6 teknesi, Van Gölü'nde 2024 yılı yaz döneminde 12 ton atık topladı. Ayrıca, Göcek'te faaliyet gösteren TURMEPA'nın 3 teknesi, 2023 yılında 2 bin 141 tekneden 579 bin 385 litre atık su toplayarak, deniz suyunun temiz kalmasına yardımcı oldu. Eğitim ayağında ise "Mavi Nefes" çevrimiçi eğitimleriyle 73 bin 460 öğrenciye ulaşıldı. Ayrıca, Mavi Dedektiflerle gerçekleştirilen etkinliklerde 403 öğrenciye çevre bilinci aşılandı. Bu sayede, çevre bilincini artırarak daha temiz denizler için farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. ALINAN İKİ NEFESTEN BİRİ DENİZLERDEN  Proje, deniz ekosisteminin korunmasına yönelik bilimsel çalışmalar ve deniz çayırları gibi önemli deniz canlılarının korunması için de ciddi bir çaba harcıyor. Fethiye-Göcek bölgesinde gerçekleştirilen deniz çayırı ekim çalışmaları, başarılı sonuçlar veriyor ve bu çalışmalar, deniz ekosisteminin güçlendirilmesine önemli katkılar sağlıyor. Mavi Nefes Projesi çerçevesinde, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Ergün Taşkın tarafından yürütülen Fethiye Göcek Körfezi'ndeki "Koy ve Kıyılarda Deniz Çayırı Posidonia Oceanica Deniz Çayırlarının İzlenmesi, Korunması ve Ekimi Projesi" kısa sürede olumlu sonuçlar elde etti. Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde (ÖÇKB) yapılan araştırmalarda 1.545 deniz türü keşfedildi. Dokuz farklı istasyonda yapılan çalışmalarla Posidonia oceanica türünün yayılışı, özellikleri, izlenmesi ve transplantasyonu gerçekleştirildi. 6 Mayıs 2024 tarihinde ekimi yapılan Posidonia oceanica türünün, 6 Haziran 2024'te yapılan kontrollerde en az yüzde 70 oranında canlılık gösterdiği belirlendi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Cem Dalyan’ın yürüttüğü "Saros Körfezi Deniz Çayırı ve Mercan Koruma, Ekimi ve İzleme Projesi" kapsamında ise, biyoçeşitliliğin izlenmesi ve önemli deniz türlerinin haritalanması amaçlandı. Bu doğrultuda, 1-10 Temmuz 2024 tarihleri arasında 19 farklı istasyonda 23 dalış yapıldı. Yapılan saha çalışmaları sırasında Saros Körfezi’nin çeşitli habitat tipleri belirlendi ve deniz çayırları, korallijen habitatlar, taş mercanlar gibi kritik habitatların haritaları çıkarıldı. Çalışmalar sonucunda, Saros Körfezi’nde toplamda 382 deniz türüne rastlandı.

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor Haber

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor

AYDIN (İHA) - Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Bafa Gölü, çevresel sorunlar ve kuraklık nedeniyle alarm veriyor. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nın durumunu değerlendirerek, gölün denizden göle dönüşüm sürecinde büyük bir tehdit altında olduğunu belirtti.   Aydın genelinde çevre ve doğa koruma çalışmaları yürüten EKODOSD, Bafa Gölü ve çevresindeki Latmos Dağı’nın önemine dikkat çekiyor. Sürücü, kuraklığın Bafa Gölü üzerindeki olumsuz etkilerinin arttığını ve göl sularının son yıllarda en fazla çekildiği dönemlerden birini yaşadığını ifade etti. "Bafa Gölü Aydın ve Muğla için doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, kuşları ve yılan balıklarıyla Ege bölgesinin çok önemli sulak alanlarının başında gelmektedir" diyen Sürücü, bu doğal alanın yöre insanına, balıkçılara ve turizm işletmelerine ekonomik katkı sağladığını vurguladı.   Kuraklığın ve iklim değişikliğinin etkisiyle yaklaşık 8 aydır yağışların olmaması Bafa Gölü’nü daha da olumsuz etkiliyor. Sürücü, gölün çevresel sorunlarının çözümü için bugüne kadar herhangi bir önlem alınmadığını belirterek, kirlenmenin giderek arttığını, işletme atıkları ve evsel atıkların Büyük Menderes Nehri aracılığıyla göle zarar verdiğini dile getirdi. Ayrıca, gölün kıyısındaki yavru balık üretim tesislerinin atık sularının da Sakızburnu Dalyanı üzerinden göle karıştığını ifade etti.   Bafa Gölü’nün su giriş ve çıkışlarının tarımsal sulama amacıyla yaklaşık 5-6 ay boyunca toprakla kapatılması, gölün yaşam damarlarının tıkanmasına yol açıyor. Sürücü, "Türkiye’de yılan balığı dağılımının yüzde 24 oranıyla en fazla olduğu yer olan Bafa Gölü’nde 1984-1985 yıllarında 60 ton yılan balığı avlanırken, 1990’larda 2-6 tona düşmüş ve kanalların kapatılması nedeniyle bu rakamların daha da düştüğü görülmektedir. Bafa Gölü ve Latmos Dağları'nın, Türkiye’nin en önemli ve benzersiz özelliklerine sahip ekoturizm merkezlerinden birisi olması gerekirken, ne yazık ki çevre sorunlarıyla boğuşmaktadır. Bunun en büyük zararlarını da bölge insanı çekmekte, biyolojik çeşitlilik olumsuz etkilenmektedir" sözleriyle tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Ancak, bölgenin korunması ve yerel halkın sorunlarının çözülmesi için bir umut ışığı doğmuş durumda. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Dilekçe Komisyonu'nda görev yapan milletvekilleri, Aydın ve Muğla Valiliklerine yaptıkları ziyaretlerin ardından Bafa Gölü'nü yerinde incelemek üzere alana gelerek vatandaşlarla bilgilendirme toplantıları yapacaklar. Sürücü, "Umarız komisyonun hazırlayacağı raporlar bölge insanını sevindirecek, Bafa Gölü ve Latmos Dağları’nın korunmasına katkı yapacak olumlu bir gelişme şeklinde olur” diyerek umutlu olduğunu dile getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.