#Çiftçi

TOURISMJOURNAL - Çiftçi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çiftçi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Alanyalı Turizmcilerden Petrol Tesisine Tepki Haber

Alanyalı Turizmcilerden Petrol Tesisine Tepki

ANTALYA (İHA) - Alanya’daki Aytemiz Petrol Dolum-Dağıtım Tesisleri’nin kapasite artırımı planı, turizm ve tarım sektörü temsilcilerinin tepkisini topladı. Kleopatra Otelciler Derneği Başkanı Servet Şakiroğlu, 2017 yılında tesisin büyütülmesiyle ilgili açtıkları davanın olumsuz ÇED raporu ve bilirkişi görüşleri doğrultusunda lehlerine sonuçlandığını hatırlatarak, "Bu projenin büyütülmesi, Alanya turizminin ve tarımının geleceğini baltalayacak bir adımdır. Tesisin kapasite artış projesi turizm kenti Alanya' nın doğasına, ekonomisine ve imajına zarar verecek bir projedir. Tesisin mevcut kapasitesi zaten tartışma konusuyken, büyütülmesi asla kabul edilemez" dedi. "TURİZM VE TARIM İÇİN KRİTİK BİR MESELE" Şakiroğlu, konunun yalnızca turizmi değil, aynı zamanda tarımı da yakından ilgilendirdiğini ifade ederek, "Büyütme planı asla gündeme bile alınmamalıdır. Bu tesisle ilgili zaten yıllardır diken üstündeyiz. Turizm kenti Alanya'nın marka değerini düşürecek bu projeye sessiz kalmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı. "BİRLİKTE HAREKET ETMEK ŞART" Tesisin genişletilmesine karşı sessiz kalmayacaklarını belirten Şakiroğlu, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini ve bu süreçte tüm paydaşlardan destek beklediklerini dile getirdi. "Bu meselede geri adım atmayacağız. Alanya Belediyesi, Ticaret Odası, tüm siyasi partiler, oda ve dernekler, üniversiteler ve çevrecilerden bu konu ile alakalı olarak destek bekliyoruz. Hep birlikte hareket etmeliyiz. Bu yalnızca turizmi değil, tarımı da tehdit eden bir meseledir. Turizmin kalbinde böylesine bir tehlikeye karşı duracağız" dedi. "GELECEK İÇİN ORTAK BİR DURUŞ GEREKİYOR" Tüm kesimlerin bu konuda iş birliği yapması gerektiğini belirten Şakiroğlu, "Bölgedeki zeytin, muz ve avokado üreticileri de bu süreçten olumsuz etkilenecek. Bu yüzden sadece turizmciler değil, tarımla uğraşan tüm üreticiler de bu meselede tavrını ortaya koymalı" dedi.

Toskana Modeliyle Foça’da Tarım Turizmi Hayali Haber

Toskana Modeliyle Foça’da Tarım Turizmi Hayali

Tarım turizmi, Avrupa’da kırsal kalkınma ve ekonomik canlılık sağlayan önemli bir sektör haline geldi. İtalya’nın Toskana bölgesi, doğa ve mimari güzellikleriyle bu alanda başı çekiyor. Tarım turizmi sayesinde genç nüfusun kırdan kopması önlenirken, eski köy evleri restore edilerek ekonomiye kazandırılıyor. Toskana’da 1985 yılından beri tarım turizmi yapan ve aynı zamanda sosyolog olan Özcan Sağlam, bu girişimin hem sosyal hem de ekonomik etkilerini anlattı. TÜRKİYE TARIM TURİZMİNE UYGUN MU? Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu üyeleri Aynur Acar ve Ziynet Özçelik, Toskana’nın başarılı modelini yerinde incelemek için bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Acar, Toskana’da tarımsal üretimin yanında turizmin de entegre bir şekilde ilerlediğini belirterek, bu modelin Foça’da uygulanabilir olduğunu düşündüklerini söyledi. Seferihisar’dan Çeşme’ye uzanan bölgenin tarım turizmi için ideal olduğunu belirten Sağlam, bu girişim için kır lokantaları ve küçük kamp alanlarının başlangıçta öncelikli olabileceğini ifade etti. TARIM TURİZMİNİN EKONOMİK VE SOSYAL KATKILARI Toskana’da bugün 26 bin tarım turizmi işletmesi 2 milyar avrodan fazla ciro sağlıyor. Bu işletmeler, yalnızca kendi ürünlerini satmakla kalmıyor, çevredeki üreticilerden de ürün temin ederek yerel ekonomiyi destekliyor. Tarım turizmi, kırsaldaki gençlerin iş gücünü değerlendirmesi ve topraklarından kopmamasını sağlıyor. YASAL KOŞULLAR VE DESTEKLER Tarım turizmi, İtalya’da tarım gelirlerinin ön planda olduğu bir faaliyet olarak tanımlanıyor. İşletmeler, yerel yönetimlerden bürokratik destek alırken, 35 yaş altı girişimcilere alet ve restorasyon yardımı sağlanıyor. Tarım Turizmi gelirlerine de yalnızca 10 KDV uygulanırken, bunun dışında kalan gelir vergilendirilmiyor. Türkiye’de ise bu tarz bir sistemin geliştirilmesi için belediyelerin tarım turizmine uygun mimari projelere ağırlık vermesi gerektiği vurgulanıyor. FOÇA’NIN TARIM TURİZMİ POTANSİYELİ Foça’nın tarım turizmi için çok uygun bir bölge olduğunu belirten Acar, "Bugün kendi yaşadığım Foça’daki gözlemim gençlerin topraktan, tarımdan uzaklaştığıdır. Özellikle üçüncü kuşak çiftçi bulamayacağız kaygısını taşıyorum. Tarım Turizmi özellikle Foça gibi sahil kasabalarında, genç kuşakları tekrar tarıma bağlayabilir. Toskana’da yapılan tarımsal üretimin yanında tarım turizmini bizde yapabiliriz. Tarım turizmini tarım topraklarına sahip, fiilen tarım yapan çiftçilikle ilgili sicile kayıtlı olan kişilerin yapması topraklarımızın ve gençlerimizin geleceklerinin teminatı olabilir" ifadelerini kullandı. Türkiye’de tarım turizmi, hem gençlerin kırsalda kalmasını teşvik edecek hem de tarım alanlarının korunmasına katkı sağlayacak bir model olabilir. Toskana örneği, kırsal bölgelerin ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşümünde önemli bir rehber olarak karşımıza çıkıyor.

Antep Fıstığı Üreticilerine Lisanslı Depo ile Faizsiz Kredi Fırsatı! Haber

Antep Fıstığı Üreticilerine Lisanslı Depo ile Faizsiz Kredi Fırsatı!

GAZİANTEP (İHA) - Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Antep fıstığı üreticilerinin lisanslı depolarda ürünlerini değerlendirerek finansal destekten yararlanabileceğini belirtti. Akıncı, lisanslı depoya ürün bırakan çiftçilere, Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) karşılığında 9 ay vadeli faizsiz kredi imkanı sunulduğunu açıkladı. Akıncı, ürünlerini lisanslı depoya teslim eden çiftçilerin ELÜS tutarının yüzde 75’i kadar krediye Ziraat Bankası aracılığıyla erişim sağlayabildiğini ifade etti. Gaziantep Ticaret Borsası’nın 2021 yılında şehirde kurduğu Antep Fıstığı Lisanslı Deposu, üreticilere güvenli depolama hizmetinin yanı sıra finansman desteği de sunarak ürünlerini uygun koşullarda saklama imkanı sağlıyor. Hasat dönemindeki arz fazlalığı nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinden korunmak isteyen çiftçiler için lisanslı depoların önemli bir fırsat sunduğunu söyleyen Akıncı, “Çiftçilerimiz, lisanslı depoya teslim ettikleri ürünlere karşılık verilen ELÜS senetleri ile 9 ay vadeli faizsiz kredi desteğinden faydalanabiliyor” dedi. Akıncı, bu kararın 30 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, bireysel üreticilerin yanı sıra tarımsal örgütlerin de üyelerinin üretim kapasitelerine göre ELÜS tutarının yüzde 75’i oranında kredi başvurusunda bulunabileceğini belirtti. Üreticiler, bu destekten faydalanmak için Ziraat Bankası veya Ziraat Katılım’a başvuruda bulunabilirler. Akıncı, finansal desteğin tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından önemine vurgu yaparak, “Lisanslı depo aracılığıyla sunulan bu tarz destekler üreticilerimizin nakit akışını iyileştirerek mali yükümlülüklerini daha etkin bir şekilde karşılamalarına imkan sağlamakta. Bu destek, yalnızca bireysel üreticilere değil, aynı zamanda sektörün genel gelişimine de katkı vermekte” diye konuştu.

Antalya’da Antep fıstığı çalıştayı düzenlendi Haber

Antalya’da Antep fıstığı çalıştayı düzenlendi

Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Daire Başkanı Seda Özel'in açılış konuşmasıyla başlayan çalıştay 7 Aralık 2023 tarihinde Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde geniş bir katılımla gerçekleşti. Akdeniz üniversitesi Ziraat Fakültesi, Antalya Ziraat Odası, Antalya Tarım İl Müdürlüğü, Harran Üniversitesi, Gaziantep Fıstık Araştırma Enstitüsü, Kahramanmaraş Sütçü imam üniversitesi ve Antalya Ziraat Odası kurumlarından temsilciler, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.  Antalya'da Antep Fıstığı yetiştiriciliğini teşvik ediyoruz  Çalıştay sırasında haber sitemize konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Daire Başkanı Seda Özel, Başkan Muhittin BÖCEK’ in tarımsal vizyonu ve rehberliği ile başlattıkları “Yerelden Kalkınma” projesi kapsamında, üreticilere alternatif ürün desteklemesi yaptıklarını, Antep Fıstığı'nın da Antalya iklimine çok uygun olduğunu ve bu konuda üretimi destekleyeceklerini ifade etti. Seda Özel konuyla ilgili şunları söyledi: "Amacımız kırsalda nüfus popülasyonu homojen bir hale getirmek. Yani yaş ortalamasını altmışlardan kırklara çekmek ya da erken emekli olanların tarıma özendirilmesi, bu bölgede yatırım yapmaları kırsalı daha çok tercih etmeleri. Biliyorsunuz bir pandemi yaşadık ve iş yerleri kapandı bu dönemde insanlar köylerine geri geldi ve orada geçinmek için ekip dikmeye başladı. Bu dönemde kırsalda pek çok mikro desteklemeler yaptık, fide-fidan-tohum hibelerinden canlı hayvan desteklemelerine ve bunların üretim ve yetiştiriciliğinin eğitimlerine kadar.  Yine global anlamda yaşanan sorunlar- savaşlar şehrimizin çok göç alması da merkezde yaşamı zorlaştırdı, artık ev kiraları çok yüksek, hayat zor ama kırsalda üretebilir, daha mutlu yaşayabilir, gelir elde edebilir ve ekilmeyen dikilmeyen çok atıl arazimiz var bunları değerlendirebilir ekonomiye kazandırabiliriz. Ne yazık ki bu arazileri zaman içerisinde gençler satıyor, elden çıkartıyor. Başkanımız da bu yörenin insanı olarak yerel topraklarımızın yerelde, atamızdan dedemizden miras kalan bu yerlerin tekrar yine onun değerini bilecek olan torunları tarafından işlensin değerlensin ve yönetilsin anlayışı ile hareket ediyor. Bu alanların gençlere cazip hale getirilmesi ile ilgili bizlere verdiği talimatla bizler de Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen desteklemeleri üreticimizle işbirliği içerisinde yapıyoruz. Fıstık da bunlardan biri. Önce aromatik bitkilerle başladık. Çünkü kırsalda çok ciddi bir kuraklık sorunu var. Bu kuraklık sorunundan da en çok etkilenecek olan şehirlerin başında Antalya geliyor. Dolayısıyla içme suyu ile ilgili sorun zaten varken bir de çok su tüketen, meyveciliğin yapılıyor olması da ekstra zarar. Şimdiden onlarca yıl sonrasının planını yapıyor ve ürün çeşitliliği üzerine çalışıyoruz. Bakanlık tarafından tabii ki bunların yapılması gerekiyor ve bir takım çalışmalar yürüttüklerini biliyoruz, ancak biz de büyükşehir yasasıyla bu göreve talip olduk ve çok ciddi çalışmalar gerçekleştiriyoruz." Tarımda üretim çeşitliliği hamlesi yaptık Antalya Tarımsal Daire Başkanı Seda Özel basın mensuplarına Antalya'da büyük bir üretim çeşitliliği hamlesi yaptıklarını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti.   'Gelecekte ve bugün de gelmiş olan iklim sorununa yönelik, bunu öngörerek, daha az su tüketen, üretim çeşitliliği hamlesi yaptık.Tıbbi ve aromatik bitkilerden lavanta, kekik, adaçayı, safran, sahlep, zerdeçal, zencefil gibi çok geniş yelpazede aromatik bitki yetiştiriciliğini destekliyoruz, uygun olduğu alanlarda yetiştirilmesini teşvik ediyoruz. Çiftçilere ücretsiz toprak analizi, eğitim, tarımsal sulamada enerji giderlerinde destek ve fide-fidan- tohum, kovan, makina teçhizat desteği sağlıyoruz. Yine Akdeniz Üniversitesi Korkuteli Meslek Yüksekokulu içerisine bir laboratuvar kurduk. Bu laboratuvarda da bu tıbbi aromatiklerin işlenmesi ve mamulleştirilmesiyle yani yağının çıkartılması ve işlenmesi ile ilgili hem eğitim vereceğiz hem hizmet vereceğiz. Oradaki halkın bu konuda bilinçlenmesi ve bu ürünlerin yaygınlaştırılması için, örneğin; lavanta yetiştirip yağını satabilir, yağıyla gelir elde edebilir ya da kurutulmuş olarak değerlendirebilirler. Turistik amaçlı bile aslında gelir elde edebilir. Amacımız katma değeri yüksek ve Antalya iklimine uygun ürünlerin üretilmesini sağlamak ve çiftçinin refah düzeyinin artırılmasına katkıda bulunmak.' Antep fıstığı üretimine büyük ilgi var, Korkuteli fıstığı yolda  Seda Özel neden Antalya'da fıstık çalıştayı yaptıklarını da şöyle ifade etti.  'Biz fıstıkla ilgili ilk çalışmaya başladığımızda dediler ki adı üstünde bu Antep fıstığı Antep' te olur. Hayır, Antep fıstığının biz Antalya'da olduğunu da gördük. Antep fıstığı gerçekten bizim topraklarımıza çok uygun, bu durumda Korkuteli fıstığı da yolda. Bizim şu anki suyumuzu ve bundan sonraki yıllarda tüketilmesi öngörülen suyumuzla da mutlu olabilecek ve bu mutluluğu da bize sarı altın dediğimiz ürünleriyle verecek bir alternatif üretim modelinin Antalyamıza çok yakışacağını çok da güzel gelir getireceğini düşünüyoruz. Bu konuda çiftçilerimize hem teorik hem uygulamalı eğitim veriyoruz. Şimdi fidanlarımızı teslim ettik. Örnek demonstrasyon bahçeler kurduk yaklaşık 15 tane mahallemizde. 4000 tane fidan dağıttık. 3500 adet de bu sene içerisinde dağıtıma devam edeceğiz. Üreticilerimize 2 dönümden az olmamak kaydıyla bahçe kurduruyoruz. Çünkü bunların tozlayıcıları ayrı, meyve veren ağaçları ayrı olduğu için kapalı bahçe olması gerekiyor ve örnek bahçeler olması gerekiyor ki halk burada da görebilsin, dokunabilsin. Yetiştirmeye talip olanları da şu anda profesyonelce üretim yapılan arazilerde gerekli eğitimleri bizzat yerinde göstererek yapmayı planlıyoruz. Fıstığın hem soğuklama ihtiyacı var hem de sıcaklık ihtiyacı var. Istediği soğuklamayı ve sıcağı almazsa meyvenin içini doldurmaz. Kabuğun için doldurması için gerekli sıcaklık ihtiyaçlarını şu anda biz 15 ayrı mahallede deniyoruz ama en verimli hangisi olacaksa ona göre ilerleyeceğiz. Tabi bizim için güzel ve heyecanlı bir deneme olacak. Çok güzel yeni çeşitler var, üç dört yılda meyve vermeye başlıyor. Biz de bunlardan seçtik. Biraz da erkenci çeşitler tercih ettik. Çünkü turistik anlamda turistlere de çok cazip gelen bunu yaşken tazeyken tüketmek de ayrı bir lüks ve kuru fiyatı ile aynı fiyata satıyorlar. Aslında daha da karlı çünkü yaş olduğu için daha ağır bastığından daha iyi fiyata satıyorsunuz. Amacımız biraz bu yönde uzman hocalarımızın da bize verdiği destek ve tavsiye ile yaş olarak tüketilmesi ve erkenci çeşitlerin kullanılması ile ilgili bir çalışma başlattık. Inşallah önümüzdeki yıllarda çok güzel sonuçlarını görmeyi bekliyoruz. ' Antalya Büyükşehir olarak verdiğimiz desteklerle yüzde yirmi tarımda alan genişlemesi sağladık  Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Daire Başkanı Seda Özel tarımda desteklerin artarak devam edeceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti.  ' Gazipaşadan Kaş'a kadar örtü altı yetiştiriciliğinde Türkiye' de birinci sıradayız. Tropik meyvelerde birinci sıradayız. Meyve sebzede yine çok ileri düzeydeyiz. Narenciyede portakalda birinci sıradayız, zaten markamız Finike portakalı coğrafi işaretli. Bizler burada mikro ve makro tarımsal destekler yaptık. Mesela büyük tarımsal sulama tesisleri kuruyoruz, üreticinin suya kavuşmasını sağlıyoruz. Kapama bahçeler kurdurttuk, gerçekten de çok fazla gencimiz tekrar kırsalda üretmeye başladı. Baktı ki köyde de geçinebiliyor gerçekten kırsala geri göçü ciddi anlamda biz gerçekleştirdik. Çiftçi sayısındaki artışı bariz bir şekilde tespit edebiliyoruz.51 tane sulama kooperatifine enerji desteği veriyoruz. Tarımsal sulama elektrik giderlerinin %85 ni karşılıyoruz. Bunu da bizim güneş enerji santralimiz var. Orada ürettiğimiz enerjimizle yapıyoruz ve bir kısmını da kendi bütçemizden karşılıyoruz. Ayrıca 15 tane de kendi tesisimiz var işlettiğimiz. Burada da yaklaşık 22 bin çiftçi ailesine enerji desteğinde bulunuyoruz. Sadece enerji desteğinde bulunduklarımızda üretime geri dönen çiftçi oranında civarında bir artış var. Üç yılda yüzde on bir gerçekten ciddi bir oran. Alan genişlemesi de aynı şekilde, yüzde yirmi civarında ulaştı. Hedefimiz herkesin refah payından eşit haklarda faydalanması. Şehir merkezinde kendini asgari ücrete mahkum hisseden eğitimli gençlerimizi tarım yapmaya davet ediyor ve ve onları destekliyoruz.'

Yudum Egem ve Tohum Derneği'nden  yabani zeytin ağaçları çalışması Haber

Yudum Egem ve Tohum Derneği'nden yabani zeytin ağaçları çalışması

Yudum Egemden ile Tohum Derneğinin, delice olarak bilinen yabani zeytin ağaçlarını ekonomiye kazandırmak, çiftçilerin kullanımına sunmak için başlattığı proje bu yıl Aydın'da devam ediyor. Savola Gıda ile Tohum Derneğinden yapılan ortak açıklamaya göre, proje kapsamında Kuşadası ilçesine bağlı Kirazlı köyünde aşılanan ağaçlar, Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya ve Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh'in ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte çiftçilere teslim edildi. Geçen yıl Manisa'da başlatılan proje, İzmir, Muğla ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlüklerinin desteği ve İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsünün teknik konulardaki katkısıyla yürütülüyor. Proje, gelecek yıllarda zeytin yetiştirilen farklı bölgelerde sürdürülecek. Doğada kendiliğinden yetişen zeytin ağacına, yabani zeytin veya delice deniliyor. Delice, aşılanıp ıslah edilerek kültür bitkisine dönüştürülüyor ve verimli hale geliyor. Türkiye'de mevcut delice türü ağaçların aşılanarak ekonomiye kazandırılmasının, çiftçilere ve ülkeye en az 60 milyon dolar katkı sağlayacağı tahmin ediliyor. Yudum Egemden ve Tohum Derneğinin başlattığı projenin ilk yılında Manisa'da Davutlar, Kaleköy, Sarma ve Sarıalan köylerinde, ikinci yıl da Kuşadası'nın Kirazlı köyünde aşılama çalışmaları yapıldı. Aşılanan ağaçlar, bu köylerde kurulan Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri aracılığıyla çiftçilerin kullanımına sunuldu. - Çiftçi ağı kuruldu, eğitimler veriliyor Tohum Derneği tarafından proje kapsamında köylerde 'çiftçi ağı' kuruldu. Bu ağ sayesinde çiftçiler tüm faaliyetlere ilişkin bilgilendirilirken, dönemlik tarımsal bilgiler de bu ağ üzerinden çiftçilerle paylaşılıyor. Ağ ve kooperatifler aracılığıyla yöre çiftçilerine teslim edilen delice ağaçlarının yetiştirilmesi, hastalıkları ve hasadı konularında eğitimler verildi. Eğitimler, uzmanlar tarafından köylerde yüz yüze gerçekleştiriliyor. Açıklamaya göre Tohum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Musa Kaya, etkinlikte yaptığı konuşmada, her zaman doğayı, tarımı ve çiftçileri destekleyen projeler yaptıklarını ifade etti. Savola Gıda Türkiye ile başlattıkları Yerli Ayçiçeği Tohumu Destekleyici Sosyal Sorumluluk Projesi'nin sektörde bir ilk olduğunu belirten Kaya, şunları kaydetti: 'Yakında yerli tohumla ilgili çalışmalarımız da meyve verecek. Geçen yıl Savola Gıda Türkiye'nin desteğiyle Delice Zeytin Ağaçlarının Aşılanarak Ekonomiye Kazandırılması ve Çiftçilerin Desteklenmesi Projesi'ni başlattık. Binlerce zeytin ağacını ekonomiye kazandıracağımız projede bu sene Aydın Kuşadası'nda yüzlerce çiftçimize destek sağlıyoruz. İzmir, Muğla ve Balıkesir Orman Bölge Müdürlükleri ve İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsü aracılığıyla bu projenin sürdürülebilirliğini sağlamaktan dolayı mutluyuz. Proje kapsamında çiftçilerimize eğitimler de veriyoruz. Ülkemizin ekonomisine ve çiftçilere katkı sağlayacak projelerimizde sektör lideri Savola Gıda Türkiye'nin yanımızda olması bizim için çok değerli.' Savola Gıda Türkiye Genel Müdürü Houmer Balazadeh de zeytinyağı üretiminde yarım asırlık bilgi ve tecrübeye sahip olduklarına dikkati çekerek, 'Yudum markamız sektöre her konuda öncülük ediyor. Bu vizyonla yerli üretimimizin artırılmasına ve çiftçilerimizin desteklenmesine yönelik başlattığımız projeleri hız kesmeden sürdürüyoruz. Bu proje de üretici, çiftçi, kamu, sivil toplum kuruluşları olarak işbirliği içinde çalıştığımızda somut faydalar ve sonuçlara imza atabileceğimizin net bir göstergesi. Sektörün en sevilen markası olarak yerli üretimimize ve çiftçilerimize katkı sağlayacak, Türk zeytinyağı kalitesini dünyaya tanıtacak projelere imza atmaya devam edeceğiz.' ifadesini kullandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.