Hava Durumu

#Deniz

TOURISMJOURNAL - Deniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deniz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge: Haber

ÇEŞTOB Başkanı Orhan Belge: "Çeşme’nin Tek Eksiği Tanıtım"

İZMİR (İHA) – Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Orhan Belge, Çeşme'nin turizm potansiyelini vurguladı. Belge, "Çeşme'nin sahip olduğu değerlere bakalım: Termal turizm, var. Deniz, kum, güneş, var. Gastronomi, Türkiye'nin en iyisi burada. Uluslararası organizasyonlara bakılırsa dünya çapında tanınan etkinlikler düzenleniyor. Festivaller konusunda, örneğin, Ot Festivali çok popüler. Ancak eksik olan şey tanıtım" dedi. Bu eksikliği gidermek için termal turizme yatırım yapıldığını ve yabancı turist ilgisinin artırılması gerektiğini belirtti. "TERMAL TURİZMLE TANITIM AÇIĞINI KAPATACAĞIZ" TTİ İzmir Uluslararası Turizm Fuarı'ndaki Çeşme standında konuşan Orhan Belge, "Yakında açılacak olan termal turizm merkezi, bu açığı kapatmada önemli bir rol oynayacak. Termal turizme özellikle önem veren ülkeler, örneğin Hollanda, Çeşme'yi daha yakından tanımalı" ifadelerini kullandı. Çeşme’nin tüm turistik değerlerini tanıtmayı hedeflediklerini vurgulayan Belge, ocak ayında katılacakları uluslararası bir fuarda, dijital materyaller, broşürler ve barkodlu tanıtımlar ile Çeşme'nin tüm turizm değerlerini sergileyeceklerini açıkladı. "YÜZDE 70 YABANCI TURİSTİN OLDUĞU GÜNLERE DÖNMEMEK İÇİN SEBEP YOK" Belge, Çeşme'nin bir dönem yüzde 70 yabancı turist, yüzde 30 yerli turist oranını yakaladığını hatırlatarak, "Bu döneme yeniden dönmemek için hiçbir sebep yok. Hatta bu konuda ilerleme olduğunu düşünüyorum. Sadece fuarlarla değil, ikili görüşmelerle de bu süreci desteklemek gerekiyor. Belediyemiz ve kaymakamlığımızla çok iyi bir uyum yakaladık" dedi. "HER BÜTÇEYE UYGUN TATİL SEÇENEKLERİ SUNUYORUZ" Belge, Çeşme’nin pahalı bir tatil beldesi olduğu algısının değişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Çeşme'nin 'her keseye uygun tatil' imkânları sunduğunu anlatmamız gerekiyor. Geçmişte oluşan bazı algılar yıkılıyor. Çeşme, her bütçeye uygun tatil seçenekleri ve restoranlarıyla herkesin keyifle vakit geçirebileceği bir destinasyon olduğunu kanıtlıyor. İlgi her geçen gün artıyor" ifadelerini kullandı. ERKEN REZERVASYONLARDA ARTIŞ VAR Turizm hedeflerinin, 2019 yılındaki seviyelere ulaşmak olduğunu belirten Belge, "Şu anda erken rezervasyonların gidişatı bu hedefe doğru ilerlediğimizi gösteriyor. Geçen yıla göre artış var. Ayrıca oda başına gelirlerde de olumlu bir ivme var" dedi. "SÖZLEŞMELER VE KONTRATLAR DEVAM EDİYOR" Fuarların, turizmcilerin iş bağlantıları kurduğu önemli bir platform olduğunu belirten Belge, "Sözleşmelerimizi ve kontratlarımızı ekim ayında yapmaya başladık, hâlâ devam ediyoruz. Bu fuarda da birkaç yeni anlaşma yapacağız. Standımıza ilgi büyük ve bu bizi mutlu ediyor" diye konuştu.

Turizmde Hedef 61 Milyon Turist ve 60 Milyar Dolar Gelir Haber

Turizmde Hedef 61 Milyon Turist ve 60 Milyar Dolar Gelir

TEKİRDAĞ (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2024 yılı için turizmde hedefin 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir olduğunu açıkladı. Tekirdağ’daki temaslarında önemli açıklamalarda bulunan Bakan Ersoy, Türkiye'nin turizmdeki büyük dönüşümüne dikkat çekti. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk ve AK Parti Tekirdağ İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Ersoy, Türkiye'nin son yıllarda kültür ve turizm alanında elde ettiği başarıları değerlendirerek, "Ülkemiz son yıllarda kültür ve turizm alanında üst üste rekorlar kırarak büyük başarılar elde etti" dedi. TURİZMDE PARLAYAN YILDIZ: TÜRKİYE Türkiye’nin, turizmdeki potansiyelini geç fark ettiğini belirten Bakan Ersoy, geçmişte turizmin "deniz, kum, plaj" anlayışına sıkıştığını ifade etti. Bu anlayışın değişmesiyle Türkiye'nin küresel turizmde parlayan bir yıldız haline geldiğini vurgulayan Ersoy, "Peki bu rekorlar nasıl kırıldı? Turizm alanında bugün Türkiye nasıl dünyada parlayan bir yıldız haline geldi? Biliyorsunuz ülkemiz ciddi bir turizm potansiyeline sahip. Peki bu potansiyel geçmiş dönemlerde doğru bir şekilde kullanıldı mı? Hayır. Türkiye’de turizm dendiğinde, eskiden ne anlaşılıyordu; sadece deniz, kum, plaj. Peki bu doğal kaynaklar etkin bir şekilde kullanıldı mı? Maalesef hayır. Ülkemiz bu konuda çok zaman kaybetti. Sadece zaman kaybetmedik, bunun aynı zamanda ülkemize ve milletimize çok ciddi ekonomik kayıpları da oldu" şeklinde konuştu. 2002’DEN 2024’E: 12 MİLYONDAN 61 MİLYONA Bakan Ersoy, 2002 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısının 12 milyon olduğunu, o dönemde turizm gelirinin ise 13 milyar dolar seviyesinde kaldığını hatırlattı. Bugün ise 2024 hedeflerinin 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir olduğunu belirten Ersoy, bu büyük başarının arkasındaki süreci, "Bu başarıları elde etmek için gece gündüz demeden çalıştık, doğru politikalar geliştirdik ve bu politikaları etkin bir şekilde uyguladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’de turizm alanında büyük dönüşümler gerçekleştirdik" sözleriyle özetledi. 200'DEN FAZLA ÜLKEDE TANITIM YAPILDI Türkiye’nin turizm tanıtımı için dünya genelinde kapsamlı bir strateji yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Ersoy, 200’den fazla ülkede Türkiye'nin ve turizm bölgelerinin tanıtıldığını aktardı. Bu tanıtımların, Türkiye'yi deniz-kum-güneş üçgeninin ötesine taşıyan kültürel ve doğa turizmiyle ilgili olduğunu belirten Ersoy, bu kapsamda Tekirdağ’ın turizmde önemli bir yere sahip olacağını ifade etti. TEKİRDAĞ TURİZMİ İÇİN YOL HARİTASI HAZIRLANIYOR Bakan Ersoy, Tekirdağ’ın doğal ve tarihi güzelliklerini de öne çıkaran açıklamalar yaptı. Tekirdağ’daki Antik Ganos Dağları’ndan Uçmakdere Kanyonu'na kadar pek çok önemli noktanın tanıtım projelerine dahil edildiğini ifade eden Ersoy, "Antik Ganos Dağları üzerindeki yürüyüş yolları ve üzerinde bulunan antik yerleşimler, doğal güzellikler, Uçmakdere Kanyonu ve benzeri aktivite noktaları, rotalar halinde tanıtımlarımızda yer alıyor" dedi. Tekirdağ’ın turizm potansiyelini daha etkin kullanmak için önemli bir adım atıldığını açıklayan Bakan Ersoy, 2024 yılı içinde Kapadokya Üniversitesi tarafından "Tekirdağ Turizm Geliştirme ve Yol Haritası" raporunun hazırlanacağını belirtti. Bu raporun, Tekirdağ’ın turizmde hak ettiği payı alması için yol gösterici bir belge olması bekleniyor.

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı   Haber

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı  

MUĞLA (İHA) - Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip olan Muğla’da, denizlerin korunması ve temiz kalması için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, 1 Ocak 2024’ten bu yana özel tasarlanmış 8 adet atık alım teknesiyle teknelerden toplam 7 milyon 10 bin litre pis su topladı.   Muğla’nın bin 480 kilometrelik kıyı şeridi, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Mavi yolculuk ve deniz turizminin merkezi olan bölge, bu hizmet sayesinde hem ekolojik dengesini koruyor hem de turizmde temiz ve güvenilir bir destinasyon olmaya devam ediyor.   ATIK YÖNETİMİNDE REKOR RAKAMLAR 2024 yılında toplam 12 bin 139 tekneye atık toplama hizmeti sunan belediye, yalnızca pis su değil, çeşitli türlerdeki atıkları da bertaraf etti. Toplanan atıklar arasında 5 bin 924 litre atık yağ, 13 bin 357 litre sintine suyu, 590 bin 295 kilogram katı atık ve 7 milyon 10 bin litre pis su bulunuyor.   Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, temiz denizlerin yalnızca ekosistem için değil, turizmin sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınma açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aras, Muğla'nın doğal güzellikleri ve temiz denizleriyle turizmin en önemli merkezlerinden biri olduğunu söyleyerek, denizleri korumak için bu tür projelere devam edeceklerini açıkladı. 

Kaş, Şehir Kaçkınlarının Yeni Cenneti Oldu Haber

Kaş, Şehir Kaçkınlarının Yeni Cenneti Oldu

Şehirlerin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için Kaş, sadece bir tatil beldesi değil, aynı zamanda yeni bir yaşam rotası haline geliyor. Yavaşça popülerleşen bu köy, her yıl daha fazla gezgini kendine çekiyor. Antik Çağ’da Likyalıların denizcilik yaptığı, Meis Adası’na oldukça yakın bir konumda bulunan Kaş, tatile gelenleri öylesine etkiliyor ki, çoğu kişi burada kalmaya karar veriyor ya da yerleşmeye nasıl başlayabileceklerini sorguluyor. Tarihi ve kültürel mirası ile büyüleyici bir yer olan Kaş, yerlilerin "Andifli" dediği Çukurbağ Yarımadası ve çevresindeki koylar, antik kalıntılar ve doğal güzellikler ile ziyaretçileri kendine çekiyor. Kaleköy, Kekova koyları, Kaputaş Plajı, Patara Plajı ve Saklıkent Kanyonu gibi bölgedeki önemli turistik yerler, Kaş’ın gizemli ve benzersiz atmosferini tamamlıyor. Burada, denizci Likyalıların izlerini taşıyan koylar, yasemin kokulu dar sokaklar ve oldukça entelektüel ve çevreye duyarlı bir yerel nüfus bulunuyor. Ayrıca, dalış, yoga, yamaç paraşütü gibi aktivite seçenekleri de tatilcilerin ilgisini çekiyor. KAŞ YERLİLERİ, "ÇILGIN PROJE" İSTEMİYOR Kaş, yalnızca doğasıyla değil, halkının tutumuyla da kendine özgü. Bölgede yapılan büyük projelere karşı ciddi bir direnç var. Havalimanı, büyük marina, duble yol gibi “çılgın projelere” karşı çıkan bölge halkı, bu projelerin çevreyi ve yaşam kalitesini bozacağını savunuyor. Kaş halkı, her seferinde organize olarak sesini duyuruyor ve bu direniş, kamuoyunda güçlü bir destek buluyor. SANAT VE KÜLTÜRLE İÇ İÇE, BOHEM BİR YAŞAM Kaş’ın hem tarihi hem de sanatsal anlamda önemli bir yeri var. Likya Uygarlığı’na ait en görkemli anıtların bazıları burada bulunuyor. Kaş’ın simgelerinden biri olan "Uyuyan Dev" kayası, bölgenin benzersiz yapısını vurgulayan önemli bir doğal anıt. Kaş sokaklarında dolaşırken, esnafın ve sokak hayvanlarının dostça ilişkisi hemen dikkat çekiyor. Ayrıca, Kaş’ta her yıl düzenlenen Caz Festivali ve tiyatro günleri gibi etkinlikler, bölgenin kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Kaş, sadece doğa ile değil, sanatla iç içe bir yaşam sunuyor. YABANCI YERLEŞİMCİLERİN BAYRAM COŞKUSU Kaş, farklı kültürlerden gelen birçok yabancı yerleşimciyi ağırlıyor. Özellikle İngiliz ve Rus kökenli yerleşimciler burada yaşamaya karar veriyor. Ayrıca, karşı kıyıda bulunan Meis Adası’ndan gelen Yunanlar, her hafta pazar alışverişi yapmak için Kaş’a geçiyor. Bu, Kaş’ın yalnızca bir tatil beldesi değil, uluslararası bir buluşma noktası haline gelmesini sağlıyor. Ulusal bayramlar, Kaş’ta oldukça renkli geçiyor. 29 Ekim ve 30 Ağustos gibi özel günlerde, yelkenli kortejleri, top atışları, havai fişek gösterileri ve bando geçitleri gibi etkinliklerle bölge şenlik havasına bürünüyor. Fener alayı ile meydanda içki sofraları kurularak, Meis’e doğru el sallanıyor ve gün havai fişeklerle son buluyor.

Mavi Nefes Projesi ile 3 Yılda 225 Ton Atık Toplandı Haber

Mavi Nefes Projesi ile 3 Yılda 225 Ton Atık Toplandı

İSTANBUL (İHA) - Garanti BBVA'nın DenizTemiz Derneği/TURMEPA iş birliğiyle başlattığı "Mavi Nefes Projesi", deniz ekosisteminin korunması ve deniz kirliliğinin azaltılmasına yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor. Marmara Denizi'nde 2021 yılında başlayan proje, başta plastik atıklar olmak üzere deniz çöplerinin toplanmasına ve deniz ekosisteminin sağlıklı bir şekilde devam etmesine katkı sağlıyor. Eylül 2021 ile Ağustos 2024 arasında gerçekleştirilen projede 225 tondan fazla atık toplandı. Proje kapsamında, Tatvan'da faaliyet gösteren Ahtapot 6 teknesi, Van Gölü'nde 2024 yılı yaz döneminde 12 ton atık topladı. Ayrıca, Göcek'te faaliyet gösteren TURMEPA'nın 3 teknesi, 2023 yılında 2 bin 141 tekneden 579 bin 385 litre atık su toplayarak, deniz suyunun temiz kalmasına yardımcı oldu. Eğitim ayağında ise "Mavi Nefes" çevrimiçi eğitimleriyle 73 bin 460 öğrenciye ulaşıldı. Ayrıca, Mavi Dedektiflerle gerçekleştirilen etkinliklerde 403 öğrenciye çevre bilinci aşılandı. Bu sayede, çevre bilincini artırarak daha temiz denizler için farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. ALINAN İKİ NEFESTEN BİRİ DENİZLERDEN  Proje, deniz ekosisteminin korunmasına yönelik bilimsel çalışmalar ve deniz çayırları gibi önemli deniz canlılarının korunması için de ciddi bir çaba harcıyor. Fethiye-Göcek bölgesinde gerçekleştirilen deniz çayırı ekim çalışmaları, başarılı sonuçlar veriyor ve bu çalışmalar, deniz ekosisteminin güçlendirilmesine önemli katkılar sağlıyor. Mavi Nefes Projesi çerçevesinde, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Ergün Taşkın tarafından yürütülen Fethiye Göcek Körfezi'ndeki "Koy ve Kıyılarda Deniz Çayırı Posidonia Oceanica Deniz Çayırlarının İzlenmesi, Korunması ve Ekimi Projesi" kısa sürede olumlu sonuçlar elde etti. Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde (ÖÇKB) yapılan araştırmalarda 1.545 deniz türü keşfedildi. Dokuz farklı istasyonda yapılan çalışmalarla Posidonia oceanica türünün yayılışı, özellikleri, izlenmesi ve transplantasyonu gerçekleştirildi. 6 Mayıs 2024 tarihinde ekimi yapılan Posidonia oceanica türünün, 6 Haziran 2024'te yapılan kontrollerde en az yüzde 70 oranında canlılık gösterdiği belirlendi. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Cem Dalyan’ın yürüttüğü "Saros Körfezi Deniz Çayırı ve Mercan Koruma, Ekimi ve İzleme Projesi" kapsamında ise, biyoçeşitliliğin izlenmesi ve önemli deniz türlerinin haritalanması amaçlandı. Bu doğrultuda, 1-10 Temmuz 2024 tarihleri arasında 19 farklı istasyonda 23 dalış yapıldı. Yapılan saha çalışmaları sırasında Saros Körfezi’nin çeşitli habitat tipleri belirlendi ve deniz çayırları, korallijen habitatlar, taş mercanlar gibi kritik habitatların haritaları çıkarıldı. Çalışmalar sonucunda, Saros Körfezi’nde toplamda 382 deniz türüne rastlandı.

Deniz Canlıları Müzesi, Öğrencilere Deniz Dünyasını Keşfetme Fırsatı Sunuyor Haber

Deniz Canlıları Müzesi, Öğrencilere Deniz Dünyasını Keşfetme Fırsatı Sunuyor

MERSİN (İHA) - Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren Deniz Canlıları Müzesi, çocuklar ve öğrenciler için deniz yaşamını yakından tanıma imkânı sunuyor. Yüzlerce deniz canlısının sergilendiği müze, öğrencilere kitaplarda veya belgesellerde gördükleri türlerle yüz yüze gelme fırsatı tanıyarak eğitim ve farkındalık amaçlı bir platform oluşturuyor. Bu özel müzede, hem popüler deniz canlıları hem de nadir bulunan türler ziyaretçilere sunuluyor. Yenişehir Kampüsünde yer alan müze, Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi akademisyenlerinin çabalarıyla oluşturulmuş. Denizden çıkarılan ve artık hayatta olmayan canlılar, özel işlem süreçleriyle muhafaza edilip sergileniyor. Müze içerisinde, balıklar, kabuklular, fosiller ve deniz memelilerinin yanı sıra özel sıvılar içinde korunan canlılar da yer alıyor. Yunus, köpekbalığı gibi büyük deniz canlılarının iskeletleri ve çeşitli deniz kabukları ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca, bahar aylarında açılması planlanan dış sergi alanında da Fin balinası gibi nadir bulunan deniz memelilerinin iskeletlerinin sergilenmesi için çalışmalar devam ediyor. ÖĞRENCİ ZİYARETLERİ DEVAM EDİYOR Son olarak Barbaros İlköğretim Okulu’ndan 40 kişilik bir öğrenci grubu, öğretmenleri eşliğinde müzeyi ziyaret etti. Etkinlikte, öğrenciler müze koordinatörü Prof. Dr. Deniz Ayas’tan deniz canlılarının işlenme ve sergilenme süreçlerine dair bilgiler aldı. Öğrenciler, deniz ekosistemi hakkında merak ettikleri soruları sorarak, deniz canlılarının biyolojisi ve yaşam alanları hakkında farkındalık kazandı. Ayrıca Su Ürünleri Fakültesi Kapalı Devre Araştırma ve Uygulama Birimi'ni gezerek, balık yetiştiriciliği üzerine de bilgi edindiler. "BİNE YAKIN ÖRNEK MÜZEMİZDE MUHAFAZA EDİLİYOR" Prof. Dr. Deniz Ayas, müzenin çocuklar ve gençler için bir eğitim merkezi işlevi gördüğünü ve doğa tarihi açısından önemli bir rol oynadığını belirtti. Mersin Körfezi ve Doğu Akdeniz’de yaşayan pek çok balık türünün yanı sıra ahtapot, kalamar, midye gibi omurgasız deniz canlılarının örneklerinin sergilendiğini aktaran Ayas, bine yakın deniz canlısının müzede muhafaza edildiğini ifade etti. Ayas, müzeyi ziyaret eden çocukların deniz ekosistemine duyarlılık geliştirmesi açısından müzenin önemini vurgulayarak, "Müzemizde 62. sınıfı da ağırladık. Öğrencilerin ilgisi çok yoğun oluyor. Çünkü çocuklar kitaplarda, belgesellerde gördükleri canlıları burada görüyorlar. Bunlar için heyecan verici bir durum bu. Denizdeki yaşamla ilgili çok fazla sorular geliyor. Bu hayvanların denizde karşılaştığı tehditlerle ilgili, denizlerin korunmasına yönelik neler yapılabileceğiyle ilgili, o canlıların biyolojisiyle ilgili çok fazla soru geliyor" dedi. FİN BALİNASI MERSİN'DE SERGİLENECEK Prof. Dr. Ayas ayrıca, dış sergi alanında sergilenmesi planlanan Fin balinası ve diğer deniz memelilerinin Mersin’de yaşayanlar için de ilginç bir bilgi kaynağı olacağını ifade etti. Baharda başlaması öngörülen çalışmalarla, gömülü olan iskeletler çıkarılıp birleştirilecek ve ziyarete açılacak. Ayas, nesli tükenme tehlikesi altında olan Fin balinasının Mersin'de sergilenmesinin yerel halk için de büyük bir anlam taşıdığını sözlerine ekledi.

Bodrum'un 36 Yıllık Geleneğinde Yelkenler Turizm ve Spor İçin Açıldı Haber

Bodrum'un 36 Yıllık Geleneğinde Yelkenler Turizm ve Spor İçin Açıldı

Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden Bodrum, 36 yıldır düzenlenen yelken yarışlarıyla sporseverleri ağırlıyor. Lüks yatlarıyla ünlü bölge, her yıl "The Bodrum Cup" organizasyonuyla denizcilik ve turizmi buluşturuyor. Bu yıl yarışların son etabı ve ödül töreni, The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal’ın davetiyle gerçekleşti. Halikarnassos’ta düzenlenen ödül töreninde Şişecam tarafından hazırlanan özel kupalar kazananlara takdim edildi. Ayrıca, Mert Demir’in konserinden elde edilen gelir, Bodrum Sağlık Vakfı, Türk Eğitim Vakfı ve Deniz Arama Kurtarma Vakfı’na bağışlandı. Organizasyon Komitesi Başkanı Uysal, "Maximiles Black The Bodrum Cup, yalnızca kıyasıya bir yarışma değil; aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir başarıya verdiği desteğin simgesi oldu. Bodrum’da yelken sporunu yaygınlaştırmak için bundan 36 yıl önce yola çıkan organizasyon, yarışları ve sosyal sorumluluk projeleriyle hem denizciliğe hem de çevreye duyarlı bir miras yaratmayı hedefliyor" dedi. Bodrum’un yaz sezonunu ekim ayına kadar uzatan Maximiles Black 36. The Bodrum Cup, bölge ekonomisine ve yerel istihdama da katkı sağlıyor. Uysal, yarışlar süresince 200’e yakın tekne ve yaklaşık 15 bin katılımcının bölgedeki otel ve hizmet sektörüne canlılık getirdiğini belirtti. Yarışlardan önce Bodrum Sağlık Vakfı’ndan özel gereksinimli çocukları tarafından boyanan bayraklar, teknelerin yelken direklerini süsledi. Uysal, çocukların kendi boyadıkları bayrakların 100 tekne tarafından taşınmasının yarışa farklı bir anlam kattığını ekledi. Bodrum’un denizcilik ve kültürel mirasını geleceğe taşımayı amaçladıklarını belirten Uysal, "Bodrum’un eşsiz koylarını uluslararası denizcilik takvimine işleyen etkinlik, Halikarnas Balıkçısı, Sadun Boro gibi bölgenin sembol isimleriyle Bodrum’un ruhunu yaşatırken, denizciliği koruma konusunda bölgesel iş birlikleriyle daha güçlü bir yapı oluşturuyor" dedi. Uysal ayrıca, Bodrum Belediyesi’nin “Denize En Çok Mavi Yakışır” sloganıyla başlattığı deniz dibi temizliği etkinlikleriyle, çevre bilincini artırarak deniz yaşamına katkı sağladıklarını vurguladı.

Mersin'de Deniz Keyfi Kasım Ayında Devam Ediyor Haber

Mersin'de Deniz Keyfi Kasım Ayında Devam Ediyor

MERSİN (İHA) - Türkiye'nin birçok kentinde soğuk hava etkili olurken, Mersin’de yaz havası devam ediyor. Akdeniz kıyısındaki bu güzel şehirde, hava sıcaklıkları kasım ayında 26 dereceye ulaşıyor. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Erdemli ilçesindeki Kızkalesi sahilinde, güneşli havanın tadını çıkaran ziyaretçiler denize girmeye devam ediyor.  Çanakkale Gökçeada’dan gelen Ferhat Akmugan, Mersin'in deniz sıcaklığını oldukça keyifli bulduğunu belirterek, "Denizi sıcak buldum. Bizim Gökçeada'da haziran, temmuzda da böyle su bulamazsınız. Kasım ayındayız, ona rağmen güneşin yakıcılığı devam ediyor. Denize girenler de var, biz de ailece geldik girdik" dedi. Batman’dan gelen Kenan Daday da, memleketlerinde kışın geldiğini fakat Mersin'de denizin çok güzel olduğunu ifade etti. "MERSİN KASIMDA SAKİN VE FİYATLAR UYGUN" Kızkalesi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Öztop, Mersin’in kasım ayında hem sakinlik hem de uygun fiyat avantajı sunduğunu belirtti. Öztop, "Mersin ve Kızkalesi olarak sıcak bir aydayız. Müthiş bir denizimiz var, insanlar denize giriyor. Ben herkesi Mersin'in güzel ve mavinin en yoğun olduğu noktaya bekliyorum. Kasım ayrıcalıklı bir ay, hem sakin hem de fiyatlar uygun. Nedense herkes temmuz ve ağustos aylarında tatil yapıyor. Oysaki eylül, ekim ve kasım ayı sonuna kadar rahatlıkla denize girilebiliyor." diyerek ziyaretçileri Mersin'e davet etti. Öztop ayrıca, Mersin’e ulaşımı kolaylaştıracak olan Uluslararası Çukurova Havalimanı ve otoyol projesinin tamamlanmasıyla birlikte Kızkalesi’nin turizmde çok daha geniş bir kitleye ulaşacağını sözlerine ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.