Hava Durumu

#Deniz Kirliliği

TOURISMJOURNAL - Deniz Kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deniz Kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında Haber

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında

MERSİN (İHA) – Akdeniz kıyılarında kirlilik krizi derinleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Mersin ve İskenderun Körfezlerinin Akdeniz'deki en kirli bölgeler olduğunu belirterek, kirliliğin denizlerdeki oksijen seviyesini düşürecek boyuta ulaştığını söyledi. Salihoğlu, "Kirlilik, denizdeki canlılar için ana tehditlerden biri. Kirlilik ve iklim baskısı bir araya geldiği zaman oldukça sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz, aynı zamanda insan sağlığı için de bir tehdit" dedi. MERSİN VE İSKENDERUN KÖRFEZLERİ ALARM VERİYOR Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirlilik konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kıyılara vuran atıkların deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini vurgulayan Salihoğlu, Mersin Körfezi'nin Akdeniz'deki en kirli bölge olduğunu ifade etti. Mersin Körfezi'nin yanı sıra İskenderun Körfezi'nin de benzer bir kirlilik baskısı altında olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, "Burada gördüğümüz kirliliğin ana kaynağı şehir deşarjları. Tabi nehirlerden de ciddi kirlilik baskısı var. Nehirlerden gelen kirlilik baskısının ana nedeni de tarımsal ve endüstriyel aktiviteler" dedi. OKSİJEN SEVİYESİ AZALIYOR, EKOSİSTEM DEĞİŞİYOR Denizlerdeki kirlilik, yalnızca suyun rengini değil, ekosistemi de değiştiriyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Kirliliğin boyutları oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttı. Deniz üstünde köpüklenmeler görülmeye başlandı. Bu, sağlıksız bir denizin işaretidir. Eğer kirliliğe neden olan bu girdileri hızla azaltmazsak, denizlerdeki canlı türlerinin varlığı tehlikeye girecek" dedi. Bu durumun denizlerdeki bitkisel üretimden en üst seviyedeki canlılara kadar tüm ekosistemi etkilediğini ifade eden Salihoğlu, "Kirlilik, deniz canlılarının beslenmesini engelliyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor. Bu da ekosistemi değiştiriyor ve direnç seviyesini azaltıyor" diye konuştu. KİRLİLİK VE İKLİM BASKISI BİRLEŞİRSE FELAKET KAÇINILMAZ Salihoğlu, kirliliğin iklim baskısı ile birleştiğinde daha büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Kontrolsüz avcılık, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini zaten düşürüyor. Bunun üzerine kirlilik ve iklim baskısı eklenince, sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle şehir deşarjları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek bakterileri ve mikropları içeriyor" açıklamasında bulundu. İleri arıtma sistemlerinin önemine dikkat çeken Salihoğlu, şehir deşarjlarının denize boşaltılmadan önce etkili bir şekilde arıtılması gerektiğini ifade etti. "Bu konuda hem mevcut sistemlerin iyileştirilmesi hem de kapasite yetersizliği olan bölgelerde yeni arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor" dedi. PLASTİK ATIKLAR EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİ Akdeniz’deki kirliliğin önemli bir bölümünü de plastik atıklar oluşturuyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Denize giren plastiğin hiçbiri denizde üretilmiyor. Hepsi karadan geliyor. Gemilerden atıldığı sanılıyor ama asıl kirlilik kaynağı bizim kendi nehirlerimiz" dedi. Ceyhan Nehri'nin taşıdığı atıkların tüm bölgeyi kirlettiğini belirten Salihoğlu, karada biriken plastik atıkların zamanla denize ulaştığını ve bunun ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Plastik atıkların ekosistemdeki yıkıcı etkisine dikkat çeken Salihoğlu, "Artık tek kullanımlık plastiklerden ve doğaya atık bırakma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor" dedi. DENİZ EKOSİSTEMİ VE TURİZM TEHLİKEDE Deniz suyundaki kalite kaybının turizme de büyük darbe vuracağını belirten Salihoğlu, "Kimse bulanık, pis bir denizde yüzmek istemez. Oysa Akdeniz’in görünürlük seviyesi yüksek, pırıl pırıl sularıyla bilinir. Bu kaliteyi kaybetmek, turizmde büyük kayıplara neden olur" dedi. Mersin ve İskenderun Körfezlerinde yürütülen projelerin önemine dikkat çeken Salihoğlu, "Hızlı ve etkili müdahalelerle sağlıklı bir deniz ekosistemine tekrar kavuşabileceğimize inanıyoruz. Ama bunun için kararlı bir çevre politikası gerekiyor" dedi.

Antalya'daki deniz kirliliğine 'termal' önlem Haber

Antalya'daki deniz kirliliğine 'termal' önlem

Antalya Büyükşehir Belediyesi, gemi kaynaklı kirliliği önlemeye yönelik Türkiye'de ilk ve tek olan "Elektronik Gemi Denetim Sistemi Merkezi"ni hayata geçirdi. 22 noktadaki PTZ hareketli kameralar, radar sistemi ve termal kameralar sayesinde, bir gemideki kaçak deşarj, ısı farkından anında belirlenip işlem yapılacak. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Konyaaltı ilçesi Arapsuyu Mahallesi'ndeki Deniz ve Kıyı Yönetimi Şube Müdürlüğü yerleşkesinde yapımı tamamlanan, "Elektronik Gemi Denetim Sistemi Merkezi"nin açılışını gerçekleştirdi. Törende konuşan Başkan Böcek, gemi kaynaklı deniz kirliliğinin kontrolünde çığır açacak olan dünyada çok ender, Türkiye’de ise ilk ve tek olan “Elektronik Gemi Denetim Sistemi” projesinin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye'nin 3 tarafını çevreleyen denizlerin ekonomik anlamda birçok faaliyet için fırsatlar sunduğunun altını çizen Başkan Böcek, "Uluslararası ticaretin büyük bir kısmı güvenli deniz ulaşımı ile yapılıyor ve limanlarımız, deniz ticaretinin merkezleri olarak hizmet veriyor. Özellikle Antalya’mızda yat ve tekne imalatındaki başarımız dünyaca biliniyor. Turizmin başkenti Antalya’mıza gelen misafirlerimizin en az yüzde 80’i temiz denizimiz, eşsiz güzellikteki plajlarımız için ziyaret ediyorlar. Denizlerimizde bulunan zengin doğal kaynaklar ve deniz ürünleri; enerji üretimi, balıkçılık ve denizcilik sektörleri için büyük bir potansiyele sahiptir. Denizler sadece ekonomik açıdan değil, ekolojik açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Biyoçeşitlilik açısından son derece zengin olan denizlerimiz, karbon döngüsü, iklim düzenlemesi ve oksijen üretimi gibi yaşamsal işlevleri de yerine getirmektedir. Çok önemli karbon yutak alanları olan denizler, dünyadaki oksijenin en az yüzde 50’sini sağlamaktadır. Yani aldığımız her 2 nefesten birini denizlerimize borçluyuz" diye konuştu. "İddialıyız" Denizlerin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çevresel açıdan tehdit altında olduğunu işaret eden Başkan Böcek, "Mavi Vatan denizlerimizi korumak ve denizcilik sektörünü geliştirmek mecburiyetindeyiz. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz ilk gün itibariyle çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütmekteyiz. Denizlerimizin korunmasına yönelik tüm kurum ve kuruluşlarla yaptığımız iş birliği sonucunda Mavi Bayrak ödüllü plaj sayımızı 229’a yükselttik. Böylece, ülkemizdeki 531 plajın neredeyse yarısını bünyesinde bulunduran Antalya’mız 'Dünyanın en fazla Mavi Bayrağına sahip kent' unvanını bu yıl da korumaktadır. Şimdi ise Türkiye’de hatta dünyada fark oluşturacak bir teknoloji ile denizlerimizin korunmasına büyük katkı sağlayacağız. Çevre koruma faaliyetlerimizde inovatif çözümler üreten ve çevre teknolojilerini en iyi uygulayan belediye olduğumuz konusunda yine çok iddialıyız" dedi. "Amacımız önlem" Elektronik Gemi Denetim Sistemi ile doğuda Beşgöz Deresi ile batıda Göynük Çayı arasındaki alanda artık hiçbir deniz aracının kirletip gitmesine müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Başkan Muhittin Böcek, " Sorumlu kurumlarımız ile işbirliği içerisinde çalışarak Akdeniz'i beraber koruyacağız. Önceliğimiz ceza değil, caydırıcı olmak ve deniz kirliliğini önlemektir. Amacımız; sistemin başarıyla uygulanarak sorumluluk alanlarımızın genişletilmesi hatta tüm Türkiye’nin kıyılarında uygulanmasına vesile olmaktır" ifadelerine yer verdi. 22 kamera Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Lokman Atasoy, deniz kirliliğini önlenmesi bağlamında tüm kurumlarla koordineli bir şekilde çalıştıklarını belirterek, "İşleyiş sırasında en büyük sıkıntı deniz araçlarından kaynaklanan kirliliğin anında tespit edilmesi ve bunula ilgili yaptırımın uygulanmasıdır. Sorumluluk alanımızın hepsini alacak şekilde bir proje geliştirdik. Ortak bir çabayla Elektronik Gemi Denetim Sistemi'ni bugün 25 milyonluk güncel bütçesi var. Denizlerimiz bizim en büyük önceliğimizdir. 5 denetim teknesi ile yapacağımız çalışmayı 2 tekne ile yapacağız. Zamandan personelden yakıttan kazanacağız. Kıyıdan bir kirlilik geldiği zaman deniz aracından olduğuyla ilgili bir kanıt istenir. Video görüntünüz yoksa cezai işlem yapmanız mümkün değil. Bunların hepsi tarihe karışacak. Hareketli 22 noktadaki PTZ kameralarımızla, radar sistemiyle, termal kameralarımız var. Termal kamera sayesinde herhangi bir gemideki kaçak deşarj olduğunda ısı farkından anında görebiliyoruz. Kaçış yok. Türkiye'ye yeni bir dönem açtığımız için çok gururluyuz" dedi. "Ayda 60 gemi ağırlıyor" Antalya Liman Başkanı Muhammet Alper Keçeli, Antalya Körfezi açısından baktığımızda liman olarak 60 gemi ağırladıklarını bildirdi. 60 geminin 30'a yakınının şamandıra tesislerine geldiğini aktaran Keçeli, "Bu tür projelerin hayat bulması denetleme, gözetleme ve takip açısından öneli bir kabiliyet ortaya koyuyor" dedi. Açılışın ardından Başkan Böcek, merkezi ziyaret ederek, sistemin nasıl çalıştığına dair bilgiler aldı. Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk sahasındaki 22 kamera görüntüsünün ekranlarda yer aldığı sistemde, temsili olarak da bir kirlilik anonsu yapıldı ve denizdeki gemiye ekipler kısa sürede ulaştı ve denetleme yaptı. Başkan Böcek'te telsiz aracılığıyla bir anons yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.