Hava Durumu

#Deprem

TOURISMJOURNAL - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Adıyaman'da turistler konaklayacak otel bulamıyor Haber

Adıyaman'da turistler konaklayacak otel bulamıyor

Adıyaman’da bulunan ve “Dünyanın sekizinci harikası” olarak bilinen Nemrut Dağı, güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği noktalardan biri. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan ve yaklaşık 2 bin 206 metre yükseklikte bulunan Nemrut Dağı’nı ziyaret etmek için Adıyaman’a gelen turistler, konaklayacak otel bulamıyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) turlarının en önemli potansiyel merkezlerinden birisi olan Adıyaman’da otellerin yatak kapasitesi de oldukça azalmış durumda. Bu nedenle bölgeye gelen turlarda ziyaretçiler, önce Gaziantep’te bir gece konaklıyor, daha sonra ise günübirlik Adıyaman’a gidiyor. Doğrudan ören yerlerine giderek Nemrut Dağı zirvesinde vakit geçiren ziyaretçiler, konaklayacak otel bulamadıkları Adıyaman’dan, Şanlıurfa’ya giderek buradaki tarihi ve turistik yerleri geziyor. Geceyi Şanlıurfa’da geçiren ziyaretçiler, ertesi gün Diyarbakır ve Mardin’de turlarını sonlandırıyor. Turizmciler otellerinin bakımını ve tadilatını yaptıramıyor Adıyaman’daki otel sahipleri, orta hasarlı ilan edilen binalarının güçlendirilmesi için tadilat işlerini yaptıramadıkları söyledi. Otelciler, mahkemelerin halen devam etmesi ve itiraz süreçlerinin sonlandırılamaması nedeniyle bu sezonu borç içerisinde tamamlayacaklarını dile getirdi. Ağır hasarlı olarak işaretlenen ancak yapılan itirazlar nedeniyle mahkeme süreci devam eden otellerin tadilatına, gerekli izinler verilmedi. Mahkeme süreçlerinin uzadığına dikkat çeken otel işletmecileri, acilen Adıyaman’da yıkılmayan otellerin güçlendirilmesi ve tadilatlarının tamamlanması gerektiğini söylerken bunun için devletin kredi desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti. Adıyaman Park Otel sahibi İsmail Dimez, depremden sonra konaklama hizmeti veren otellerin birçoğunun yıkıldığını hatırlattı. Kendi işlettiği otelin de hasar aldığını ve tekrar ayağa kaldırmak için çalışmalarına başladıklarını söyleyen Dimez, “Ekonomik sıkıntılarımız olduğu için bugüne kadar oteli ayağa kaldıramadık” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ucuz kredi veya hibe desteği beklediklerini, ancak herhangi bir çalışma olmadığını söyleyen Dimez, şöyle devam etti: “Adıyaman’ın ve turizmin ayağa kalkabilmesi için otellerin faaliyete geçmesi şart. Bunun için bakanlıklardan ve valilikten destek bekliyoruz. Destek gelmediği sürece oteli ayağa kaldırmamız söz konusu değil. Yetkililerin bu konuda duyarlı davranarak bizlere desteklerini temenni ediyoruz.” Adıyaman’da, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından turizm dibe vurma noktasına geldi. Hasarlı otellerin tamir görmemesi ve yeni tesislerin inşa edilmemesi, Adıyaman’ın turizm potansiyelini tehdit ediyor. Kentte kalacak otel bulamayan turistler, çevre illerde konaklamaya başladı. Adıyaman’da bulunan ve “Dünyanın sekizinci harikası” olarak bilinen Nemrut Dağı, güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği noktalardan biri. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine alınan ve yaklaşık 2 bin 206 metre yükseklikte bulunan Nemrut Dağı’nı ziyaret etmek için Adıyaman’a gelen turistler, konaklayacak otel bulamıyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) turlarının en önemli potansiyel merkezlerinden birisi olan Adıyaman’da otellerin yatak kapasitesi de oldukça azalmış durumda. Bu nedenle bölgeye gelen turlarda ziyaretçiler, önce Gaziantep’te bir gece konaklıyor, daha sonra ise günübirlik Adıyaman’a gidiyor. Doğrudan ören yerlerine giderek Nemrut Dağı zirvesinde vakit geçiren ziyaretçiler, konaklayacak otel bulamadıkları Adıyaman’dan, Şanlıurfa’ya giderek buradaki tarihi ve turistik yerleri geziyor. Geceyi Şanlıurfa’da geçiren ziyaretçiler, ertesi gün Diyarbakır ve Mardin’de turlarını sonlandırıyor. Turizmciler otellerinin bakımını ve tadilatını yaptıramıyor Adıyaman’daki otel sahipleri, orta hasarlı ilan edilen binalarının güçlendirilmesi için tadilat işlerini yaptıramadıkları söyledi. Otelciler, mahkemelerin halen devam etmesi ve itiraz süreçlerinin sonlandırılamaması nedeniyle bu sezonu borç içerisinde tamamlayacaklarını dile getirdi. Ağır hasarlı olarak işaretlenen ancak yapılan itirazlar nedeniyle mahkeme süreci devam eden otellerin tadilatına, gerekli izinler verilmedi. Mahkeme süreçlerinin uzadığına dikkat çeken otel işletmecileri, acilen Adıyaman’da yıkılmayan otellerin güçlendirilmesi ve tadilatlarının tamamlanması gerektiğini söylerken bunun için devletin kredi desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti. Adıyaman Park Otel sahibi İsmail Dimez, depremden sonra konaklama hizmeti veren otellerin birçoğunun yıkıldığını hatırlattı. Kendi işlettiği otelin de hasar aldığını ve tekrar ayağa kaldırmak için çalışmalarına başladıklarını söyleyen Dimez, “Ekonomik sıkıntılarımız olduğu için bugüne kadar oteli ayağa kaldıramadık” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ucuz kredi veya hibe desteği beklediklerini, ancak herhangi bir çalışma olmadığını söyleyen Dimez, şöyle devam etti: “Adıyaman’ın ve turizmin ayağa kalkabilmesi için otellerin faaliyete geçmesi şart. Bunun için bakanlıklardan ve valilikten destek bekliyoruz. Destek gelmediği sürece oteli ayağa kaldırmamız söz konusu değil. Yetkililerin bu konuda duyarlı davranarak bizlere desteklerini temenni ediyoruz.” Adıyaman’da turizm sektörünün kent ekonomisini de etkilediğine değinen Dimez, ”Adıyaman ekonomik olarak kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir şehir değil. Turizmle ayakta kalabilecek pozisyonu vardı ama onun olabilmesi için de gelen misafirleri ağırlayabileceğimiz ve istihdam sağlayabileceğimiz bazı katkıların sunulması lazım. Ama maalesef ilimizde bunlar şu anda mevcut değil. Bizim ayağa kalabilmemiz ve gelen misafirleri ağırlayabilmemiz için destek şart. Destek bekliyoruz” dedi. Nemrut Dağı’na gelen ziyaretçi sayısı 114 bini geçti Turist sayılarında artış olduğuna dikkat çeken Adıyaman Valisi Dr. Osman Varol ise 2023’te yaz aylarının ortalarına kadar neredeyse hiç hareketlilik olmadığını söyledi. Varol, 2023’ün ortalarından itibaren küçük çapta da olsa bir hareket başladığını vurgularken, “Geçen seneyi yaklaşık 51 bin turist sayısı ile kapatmış olduk. Bu rakam Adıyaman için çok iyi bir rakam değil ama çok büyük bir afet yaşadık. Şehrin yapı stoğunun neredeyse üçte birinin gittiğini ve ekonomik sorunların yaşandığını göz önüne alırsak böyle bir rakam sevindirici” dedi. Varol, 2024’te turizm sezonunun biraz daha normale döndüğünü söylerken, yaklaşık 144 bin kişinin kenti ziyaret ettiğini dile getirdi: “Yılın ikinci yarısı daha önümüzde duruyor. Özellikle en sıcak dönemde bir yavaşlama olsa da yazın sonuna doğru bu sayıların ciddi bir şekilde artmasını bekliyoruz. Şu ana kadar ören yerlerindeki konaklama tesislerinde 114 bin ziyaretçimiz oldu” dedi. Deprem sonrası konaklama sorununun nasıl çözüleceği sorusuna da cevap veren Varol, “Hukuki süreci devam eden yapılarla ilgili bizim söyleyebileceğimiz pek fazla bir şey yok” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile çeşitli temaslarda bulunduklarını söyleyen Varol, şehrin geleceğine yönelik bir yatırım planlama çalışmalarının da olduğunu dile getirdi. Nemrut Dağı’nı da içine alan Milli Park için uzun vadeli gelişim planları olduğunu belirten Varol, bu planların dışında hiçbir şey yapmalarının mümkün olmadığını söyledi. Göreve başladıktan sonra uzun vadeli gelişim planını hazırlattığını dile getiren Varol, son onayın alındığını aktardı. Bölgenin ihtiyacını karşılayabilecek bir kamp alanı ve karavan parkı yaratacaklarını söyleyen Varol, belirli yerlerde de tarihi ve turistik dokuya zarar vermeyen otel yatırımları olabileceğini söyledi. Nemrut Dağı’na gelenler karşılama merkezinden zirveye taşınacak Varol, Avrupa Birliği (AB) projesi kapsamında yapılan karşılama merkezlerinin kaymakamlıklara devredilerek aktif hale getirilmesiyle ilgili son hazırlıkların yapıldığını söyledi. Ören yerlerine giden vatandaşların, birtakım temel ihtiyaçlarını karşılamaya yarayacak bu noktaların, turizme az da olsa katkı sunacağını dile getiren Varol, elektrikli minibüslerin de proje kapsamında yer aldığını söyledi. Araçların karşılama merkezlerinden, Nemrut Dağı zirvesine giderek turistlere hizmet vereceğini söyleyen Varol, sürdürülebilirlik ve çevre anlamında mesaj vermiş olacaklarını aktardı. Varol, projelerin duyurusu ve lansmanını yakın bir zamanda yapacaklarını dile getirdi. İş yükü hafiflesin diye yeni mahkemeler açılıyor Varol, yargı süreçlerinin kendilerinin dışında bir konu olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Ben yargıdaki arkadaşlarımızın, özellikle idari mahkemelerimizin, konunun ve bölgenin hassasiyetinin farkında olduğunu belirtmek isterim. Onlar da süreçlerini hızlı bir şekilde sürdürmek istiyorlar. Adalet Bakanlığımız da bölgedeki iş yoğunluğundan dolayı buraya daha fazla kapasite ayırdı.” Adıyaman’daki mahkeme sayısının gün geçtikçe arttığını dile getiren Varol “Önümüzdeki dönemde daha da artacak. Hatta Adliye’nin yanına yeni bir hizmet binası da yapılıyor. Yargısal süreçler bir süre daha devam edecek” dedi. Orta hasarlı oteller mahkeme kararlarını bekliyor Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgesi alan Bozdoğan ve İsias Otel ile Adıyaman Belediyesi’nden onaylı konaklama belgesi alan Yolaç, Beyazsaray, Grande İskender ve Ünal Otel depremde yıkıldı. Orta hasarlı olup tadilat için bekleyen oteller için ise mahkeme kararları bekleniyor.

Depremin vurduğu Antakya, İngiliz mimarlık firması tarafından yeniden inşaa ediliyor Haber

Depremin vurduğu Antakya, İngiliz mimarlık firması tarafından yeniden inşaa ediliyor

Şubat 2023'te meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depreminden büyük ölçüde etkilenen tarihi Antakya kentinin yeniden inşasına yönelik çabalar sürüyor. İngiliz mimarlık firması Foster + Partners'ın belirttiğine göre, Antakya'nın yaklaşık yüzde 80'i yıkıldı. Şimdi ise firma, kenti yeniden inşaa etmeye yönelik vizyonlarını açıkladı. Hatay ilinin merkez ilçesi olmasının yanı sıra tarihle iç içe olan Antakya, Roma ve Ortaçağ dönemlerinde antik çağın en önemli bölgelerinden biriydi. Yeni plan, kamusal yeşil alanların, ulaşım sistemlerinin ve topluluk alanlarının tekrardan inşaasını içeriyor. Foster + Partners'ın mühendislik danışmanı Buro Happold, İtalyan ulaşım planlamacısı Mic-hub ve Türkiye'den DB Architects ve KEYM Kentsel Yenileme Merkezi ile işbirliği içinde hazırladığı proje 30 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor ve yerinden edilmiş insanları şehre geri dönmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Açık hava alanları planların merkezinde yer alıyor. Çalışma bölgenin kendine özgü yerel karakteri ve ikliminden de yararlanıyor. Foster + Partners yaptığı açıklamada, "Sürecin önemli bir parçası Hatay'ın zengin tarihini anlamak oldu," dedi. Planlar, Türk Tasarım Konseyi'nin çok sayıda şehri yerle bir eden ve Suriye de dahil olmak üzere toplam 50.000'den fazla insanın ölümüne yol açan depremin ardından Türkiye'yi yeniden inşa etmeye yönelik daha geniş çaplı girişiminin bir parçasını oluşturuyor. Çalışmalar deprem nedeniyle yerinden edilmiş kişileri Antakya'ya dönmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Ayakta kalan yapıları korumak, erişilebilirliği ve kapsayıcılığı artırmak için yapılan çalışmalar, toplu taşıma, yürüyüş ve bisiklet kullanımını teşvik etmenin yanı sıra kentin gelecekteki olası afetlere karşı dayanıklılığını da artırıyor. Çok sayıda kişi, deprem sırasında yıkımın boyutunu daha da artıran düşük kaliteli inşaat çalışmaları nedeniyle firmaları ve hükümeti suçlarken, tasarımcılar bu süreçte yerel halkla etkileşim kurmak için özel çaba sarf etti. Tasarımlar birçok Türk şehrinin simgelerinden biri olan sokak kedilerini de kapsıyor. Foster + Partners Kentsel Tasarım Başkanı Bruno Moser, "Antakya halkının direncinden ilham aldık ve eşsiz, tarihi şehirlerine duydukları tutkuyu paylaştık," dedi. "Doğal bir felaketin ardından yeniden yapılanmanın yalnızca binalarla ilgili olmadığı, toplulukları, güvenlik ve aidiyet duygularını ve güveni yeniden inşa etmekle ilgili olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir vizyon geliştirdik."

Hatay yaralarını turizmle saracak Haber

Hatay yaralarını turizmle saracak

Uzun bayram tatilinde Ege ve Akdeniz sahilleri tıklım tıklım doldu; hareketli bir iç turizm yaşanıyor. Ancak aynı ilgiyi Hatay da hak ediyor. Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizi etkileyen depremin üzerinden yaklaşık 500 gün ve 4 bayram geçti. Her sene yaralar daha da sarılıyor. Kurban Bayramı sebebiyle Hatay’daki gazeteci arkadaşlarımı, Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Arsuz Belediye Başkanı Sami Üstün ve Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı’yı aradım. Hepsinden kısa kısa bilgi aldım.  Hatay sizi çağırıyor  Yaz sezonunun başlamasıyla Ege ve Akdeniz’e akın eden tatilciler hep pahalılıktan ve kalabalıktan dert yanıyor. Bir de Yunan adalarına akın söz konusu. Oysaki 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden önce her yaz Hatay sahillerine binlerce yerli-yabancı turist akın ederken bu sene sahiller bomboşmuş. Dünyanın ve Türkiye’nin en uzun kıyısına sahip Hatay’da Arsuz, Samandağ ve İskenderun sahilleri tatilcileri bekliyormuş. Esnaf tüm hazırlıkları yapmış; konteyner dükkânlarında gelecek misafirlerini bekliyormuş.  Rotanızı Hatay’a çevirin  Biz depremi yaşayınca nasıl tek yürek olup deprem bölgesine koştuysak şimdi de yaraları sarmak için Hataylı vatandaşların yanında olmalıyız. Özellikle karavan ve kamp severler için Hatay sahilleri mükemmel bir lokasyon. Ayrıca karavanların Hatay sahillerini doldurması bir farkındalık yaratabilir… Böylelikle hem Hatay’a destek sağlar hem de ekonomik bir tatil yapmış olursunuz. Hatay’ın ayağa kalkması için bu fikri bir kere düşünün derim…  Akdeniz’in yıldızı olabilir  Hatay Büyükşehir Belediyesi, 1 Haziran itibarıyla tüm sahilleri temizleyip halkın kullanımına açmış. Defne Belediyesi ise yerli yabancı turistlerin tekrardan şehre gelerek hem alışveriş etmeleri hem de bir nebze depremzedelerin yaralarına merhem olmaları amacıyla 14 dönüm üzerine 81 konteyner ile gastronomi sokağı kurmuş. İçinde 13 restoran, kafe ve küçük çapta iş yerleri mevcutmuş. Eski günlerdeki gibi gastronomisinden; baharatından, mezesinden, balığından, etinden ödün vermeden hizmet için o şaşalı restoranlardaki gibi aynı damak tadını gerçekten alabilirsiniz. Aynı zamanda şehre gelmişken alışveriş etmek için de bir alan ayrılmış. Bu alanda ipek, sabun, salça, baharat ve Hatay’a özgü ne varsa her şeyi bulabiliyormuşsunuz.  Molozlarla liman yapılsın  Türkiye ekonomisinin canlanması için Akdeniz Bölgesi’nde cruise turizminin de düşünülmesi gerekiyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın verdiği bilgiye göre, yıkımdan sonra 17.1 milyon metreküp çapında ve 34 milyon metrekare büyüklüğünde moloz varmış. Bu molozu da ayrıştırıyorlarmış. Atık malzeme temizlendikten sonra sahillerde kullansak, cruise gemisi limanları yapsak… Çünkü Doğu Akdeniz turizmi denilen bir şey var. Bakıyorsunuz cruise gemileri İsrail’e, Lübnan’a, Mısır’a geçiyor ve sonra dönüp gidiyorlar. Oysaki Türkiye’de gösterecek turistik birçok yerimiz var. Hatay’ın yeniden hayat bulup cazibe merkezi haline gelmesinin en kolay yolunun deniz turizminin canlandırılması diye düşünüyorum…  Özetleyecek olursam daha yaz sezonu yeni başlamışken, bu sene tatil rotanız HATAY olsun… 

Hatay’ı ayağa kaldıracak plan hazır Haber

Hatay’ı ayağa kaldıracak plan hazır

Deprem felaketinin ardından bakanlıklar, merkezi idari kurumlar ve sivil toplum örgütleri yaraları sarmak için çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Depremden en çok etkilenen şehirlerin başında gelen Hatay'ın yeniden ayağa kalkması için bir proje başlatıldı. "Hatay'ın Yeniden Canlandırılması" projesini hayata geçirmek için kolları sıvayan Türkiye Tasarım Vakfı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokoller kapsamında, şehre yeni bir tasarım ve planlama süreci hazırlandı. 20 MİMARLIK OFİSİ ÇALIŞTI TTV Mütevelli Heyet Üyesi Mehmet Kalyoncu, şehirlerin geleceği için iyi bir örnek çıkarmayı kafaya koyduklarını belirterek, bu iyi örneğin Hatay'dan çıkacağını söyledi. Kalyoncu, "Mimarlık ve şehir planlama camiasını birleştirmek istedik. Türkiye Tasarım Vakfı olarak gönüllülük ve sorumluluk bilinciyle vazife aldık. Bu projenin tamamını Bünyamin Derman Hoca'mız tek başına yapabilirdi ama 20'ye yakın mimarlık ofisi Türkiye Tasarım Vakfı çatısı altında buluştu ve birleşti. Dayanışma ruhuyla çalıştık" diye konuştu. Proje kapsamında dere yataklarının yapılaşmaya kapatıldığını ve yeşil alanları 2 kat artırıldığını belirten Mehmet Kalyoncu, "Bu proje depremden etkilenen diğer şehirlerimiz ve başta İstanbul olmak üzere deprem riski taşıyan şehirlerimiz için bir rehber niteliği de taşıyor. Bu yüzden İstanbul'un Hatay'ı, Adıyaman'ı, Kahramanmaraş'ı, Malatya'yı unutmaması gerekir. İstanbul'un böyle bir deprem geçirmeden bir plana ihtiyacı var. Vakfımız bunun için de göreve hazırdır" dedi. 50 HEKTARA 5 BİN KONUT TTV Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Demirci, proje hakkında şu bilgileri verdi: "Hatay'ın gelecek nesiller için dayanıklı, sürdürülebilir ve yaşanabilir olmasını sağlayacak bir vizyon oluşturmayı ve 50 hektarlık alanda yaklaşık 5 bin konutun tasarımını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz."

Depremden etkilenen tarihi çarşı hamamı restore edilecek Haber

Depremden etkilenen tarihi çarşı hamamı restore edilecek

Malatya kent merkezinde bulunan ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar alan 150 yıllık tarihi çarşı hamamı restore edilecek. 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler 11 ilde büyük yıkıma ve binlerce can kaybına neden olurken onlarca kültür varlığı ise yıkıldı ya da hasar aldı. Malatya’nın sembol yapılarından Teze (Yeni) Cami'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kültür varlığı depremden etkilendi. Depremlerden etkilenen Malatya’daki kültür varlıklarının ayağa kaldırılması için Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen çalışmalar kapsamında geçtiğimiz aylarda restorasyon çalışmalarına başlanılan Teze (Yeni) Cami'deki çalışmalar sürerken Yeni Cami yan tarafından bulunan ve camiye gelir olsun diye 1873 yılında inşa edilen tarihi çarşı hamamının da depremlerden etkilendiği belirlendi. “Hamam ve cami bölgede tarihi bir doku oluşturuyor” Yeni camide başlatılan restore çalışmalarının sürdüğünü aktararak çarşı hamamı için de çalışmalara bir an önce başlanması gerektiğini belirten, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Malatya’da depremden etkilenen kültür varlıklarının tespiti için görevlendirilen Harput İç Kale Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, "Malatya’nın sembol yapılarından biri Teze (Yeni) Cami. Yeni Cami'ye gelir olsun diye arşiv kayıtlarında edindiğimiz bilgilere göre 1873 yılında sonra kayıtlara belediye hahamı olarak geçen yapı inşa edildi. Bu bildiğimiz anlamda taş bir bina soyunmalık kısmı 1956 yılında yenilenmiş. Malatya’nın bir çok meşhur depremi var. Yeni cami öncesi orada olan caminin yıkılması sonucu yapılmıştı. Hamamda camiye gelir olsun diye inşa edilmişti. Son depremlerde hamamda bazı çatlaklar oluştu ama yapı oldukça sağlam ayakta duruyor. Hamamla ilgili bir proje yapıldığına dair bir bilgi edinemedik ancak şöyle bir durum var malum 6 Şubat depremleri çok büyük yıkımlara sebep oldu. Şehir de bir çok kültür varlığı sivil yapılar hasar gördü yıkıldı bir çok insanımızı kayıp ettik. Öncelik sırasında mıydı, bana göre değildi ama şimdiden sonra Malatya hamamı gündeme alınmalı ve yapıyı ayağa kaldırmalıdır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü Yeni caminin proje ihalesini yaptı şu an sökümler yapılıyor ki mevcut projesi uygulana bilsin. Hem hamam hem cami bölgede tarihi bir doku oluşturuyor. Malum depremler sonrası yeni şehirler oluşurken, eski hafızasını kültür varlıklarını kaybetmemesi gerekiyor, eğer bu bağ koparsa geçmişle bağı kopuyor. Bu açıdan hem caminin hem de hamamın restorasyon çalışmalarının birlikte yapılmasında fayda var. Camide çalışmalar başladı, yürüyor, hamamın bir an önce gündeme alınması lazım. Önce projesi yapılacak bütün bilgi verileri elimizde var zaten ardından da uygulamaya geçilmesinde fayda var“ diye konuştu.

Hatay Havalimanı'nda seferler başlıyor Haber

Hatay Havalimanı'nda seferler başlıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Hatay Havalimanı’nın depremlere dayanıklı hale getirilmesi amacıyla başlatılan çalışmaların 2026 yılı başında tamamlanacağını belirterek, “Benzer depremler yaşanması halinde dahi altyapı hasar görmeyecek şekilde yapılıyor” dedi. Hatay Havalimanı’nın mevcut pistin çalışmalarını tamamladıklarını bildiren Uraloğlu, 29 Mart itibariyle geliş ve gidiş olarak uçak seferlerinin başlayacağını açıkladı. Uraloğlu, Hatay’ı tüm komşularına otoyolu ve demiryolu ile bağlayacak çalışmaları da başlattıklarını belirterek “Dörtyol-Hassa Arası Otoyol Ve Demiryolu Tüneli projesi ihalesini geçtiğimiz ocak ayı içerisinde gerçekleştirdik. Amanos Dağları’nın altında 20 kilometre uzunluğunda demiryolu ve 55 kilometre bağlantısı ile 2 adet 20’şer kilometrelik otoyol tüneli inşa edeceğiz. İskenderun-Topboğazı Otoyolu ve Antakya Bağlantı Yol ihalesini de 11 Mart'ta gerçekleştirdik. Dün de sözleşmesini imzaladık. Artık yapımına başlıyoruz” açıklamasında bulundu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Hatay Havalimanı’nda yapılan çalışmalara ilişkin incelemelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, burada yaptığı açıklamada, Hatay Havalimanı’nın bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması sebebiyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1,5 metreye varan kalıcı kaymanın görüldüğünü açıkladı. “HAVALİMANI DEPREMLERDE HASAR GÖRMEYECEK” Pist ve çevresindeki alan da bu oturma ve kaymalardan etkilendiğini belirten Uraloğlu, ancak deprem sonrasında öncelikle insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımı için gerekli çalışmaları hızla yaparak pisti en kısa sürede hizmete açtıklarını hatırlattı. Daha sonra benzer depremler yaşanması halinde dahi hasar görmeyecek şekilde altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattıklarını kaydeden Uraloğlu, 12 Ekim 2023’de Hatay Havalimanı PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi işini ihale ettik, 21 Kasım’da da yapım çalışmalarına başladık. Yeni Hatay Havalimanımızı, zemin taşıma gücünü artırarak yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine inşa ediyoruz. Terminal, teknik blok kule, itfaiye binası, güç santrali, lojman ve garaj binalarını da güçlendireceğiz. 3 bin metre uzunluğu ve 60 metre genişliği ile geniş gövdeli uçakların inebileceği şekilde pist yapıyoruz. 2 bin 720 metre uzunluğunda yeni paralel taksi yolu, 2 adet hızlı çıkış ve 4 adet bağlantı taksi yolu da inşa edeceğiz. Tüm bu çalışmalarımızı 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. “HATAY HAVALİMANI BAĞLANTI YOLU ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR” Hatay Havalimanı çevre güvenlik duvarı yükseltmelerini ve duvar çatlaklarının tamiratı işlemlerini tamamladıklarını anlatan Uraloğlu, yeni pistin inşası aşamasında da 14 kilometre uzunluğundaki çevre güvenlik duvarını yeniden inşa ederek havalimanının bulunduğu alanın da taşkınlara karşı korunacağını söyledi. Uraloğlu, “Havalimanı pistinde derz tamiratı, çatlak onarımını bitirdik. Zemin güçlendirme işlemlerini büyük ölçüde tamamladık. Ayrıca depremde zarar gören 5 kilometre uzunluğundaki Hatay Havalimanı Bağlantı Yolundaki çalışmalarımız da devam ediyor.” dedi. HATAY HAVALİMANI’NA UÇAK SEFERLERİ BAŞLIYOR Hatay Havalimanı pistinin depremden sonra yenilenme çalışmalarının başladığını ve ilk etapta uçakların boş iniş ve dolu kalkışa izin verilecek şekilde yapıldığını bildiren Uraloğlu, “Ancak yenileme çalışmalarımız sonucunda artık pisti daha kaliteli hale getirdik. Artık dolu iniş ve dolu kalkış yapacak hale getirdik. 29 Mart’tan itibaren de hem geliş hem de dönüş olarak artık biletli yolcu taşımasını başlatıyoruz. Türk Hava Yolları bilet satışlarını başlattı” açıklamasında bulundu.

Lüks oteller kan kaybetti, turist ekonomiye geldi Haber

Lüks oteller kan kaybetti, turist ekonomiye geldi

Deprem ve Rusya-Ukrayna savaşının etkileri ile sezonu ikinci yarıda açabilen turizm sektörü yılı hedeflerine uygun bitirirken, üst segment oteller daraldı, ekonomik oteller ise yükselişe geçti. Turist sayısı açısından 2023’ün iyi bir sezon olduğunu ancak turistlerin ekonomik segmentlerde faaliyet gösteren otellere ilgi gösterdiğini aktaran Cornelia Diamond Golf Resort &Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, özellikle golf bölgesi olan Belek başta olmak üzere tatil bölgelerinde beklenen doluluğun yakalanmadığını aktardı. İVMEYİ YAKALAYAMADI “Turist geliyor ama üst segment ürünlere ilgi göstermeyen turist geliyor. Turizm bir bütün. İdeal turizm gelirine ulaşmak için her segmentin işlevini yerine getirmesi gerekiyor” diye konuşan Alkaya, gelirlerin yükseldiğini ancak ortalama yüzde 60 olan lüks otellerdeki doluluk oranının yüzde 50’li seviyelere düştüğünü belirtti.Ağustosa kadar sıkıntılı dönem yaşandığını, sonrasında ise sektörün toparlandığını belirten Alkaya, yaşanan durumu “Alanya, Side Kemer’de doluluk sorunu olmadı. Sebebi ise Belek’te nitelikli ürünler, üst segment villalar var. Geçmişte bölgede bariz bir sıkıntı yoktu. Bizi de şaşırttı, beklemediğimiz bir durumdu” ifadeleri ile özetledi. Rusya-Ukrayna savaşının sektörü etkilediğini ve Ukrayna’nın neredeyse kaybedildiğini aktaran Alkaya, “7-8 milyon Rus hedefimiz vardı ama 5-6 milyona geriledi. Ruble’nin değer kaybı ile beklediğimiz ivmeyi yakalamıyoruz. Deprem etkisi var. Deprem beklenmedik bir travma yarattı hem bizde hem de turist aldığımız ülkelerde” dedi. Türkiye'ye bu yıl gelen turistlerin ağırlıklı bölümünün üst segment ürünlere ilgi göstermediği ifade edildi. ‘İşletmeler ayakta kalamaz’ - Bu yıl Belek’te yerli turistin öne çıktığını 2024’te de yine büyüme beklendiğini belirten Alkaya, Belek’in 16 golf sahası ile önemli bir bölge olduğunu, buna karşılık 180 golf sahası olan Portekiz ve 400 sahası olan İspanya ile Türkiye’nin mücadele etmeye çalıştığını belirtti. Türkiye’nin İspanya gibi rakiplerinden daha makul fiyatlarda olduğunu kaydeden Alkaya, bu bölgelerin üst segmenti tercih eden turistleri çektiğini söyledi. Enflasyon sürdükçe fiyat artışlarının da olacağını aktaran Alkaya, “Maliyetler yansıtılmasa işletmeler ayakta kalamaz” dedi.

Türkiye'nin en prestijli köprüleri arasında gösterilmişti Haber

Türkiye'nin en prestijli köprüleri arasında gösterilmişti

Türkiye'nin en prestijli köprüleri arasında gösterilen tarihi Palu Köprüsü, 24 Ocak 2020 Elazığ depremi ve 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen yıkıcı depremlere rağmen ilk günkü ihtişamıyla ayakta durmaya devam ederken, tarihi köprü başta yerli olmak üzere yabancı turistlerin de ilgi odağı durumunda. 'İstanbul'u Bağdat'a bağlayan köprü' olarak da bilinen tarihi Palu Köprüsü'nü görmek isteyen vatandaşlar İstanbul'dan gelerek bölgeyi geziyor. Yüz yıllar önce Romalılar tarafından yapıldığı düşünülen köprü, Elazığ'ın Palu ilçesinde yer alıyor. Palu Köprüsü'nün, 193 metre uzunluğunda, 4 buçuk metre genişliğinde 8 farklı gözü bulunuyor. Yapımı ile ilgili kesin bilgilerin bulunmadığı Palu Köprüsü, İpek Yolu güzergahında bulunduğundan dolayı eskiden 'İstanbul'u Bağdat'a bağlayan köprü' olarak da biliniyor. Tarihi köprü 24 Ocak 2020 Elazığ depremi ve 6 Şubatta Kahramanmaraş'ta meydana gelen yıkıcı depremlere rağmen hasar almadı. İstanbul'u Bağdat'a bağlayan köprü olarak da bilinen tarihi Palu köprüsünü İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen vatandaşlar, tarihi köprüyü geziyorlar. 2011 yılında Karayolları Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore edilen köprü, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin en prestijli köprüleri arasında yer alıyor. Tarihi Palu köprüsünün, en önemli eserlerden birisi olduğunu belirten eğitimci-yazar Faruk Saylan, “Özellikle Palu'yu bir ticaret merkezi haline getiren en önemli hususlardan birisi Palu köprüsü oluşturmaktadır. Özellikle kuzeyden güneye geçmek isteyenler kervanların geçebileceği nokta olduğu için bu köprüden dolayı Palu önemli bir ticaret merkezi haline gelmiş. Bu köprü Palu'yu, İstanbul tüccarı ile Bağdat tüccarının bir araya geldiği ve mallarının takas ettiği bir merkez haline getirmiş. Özellikle tarihi Palu köprüsü, Fırat Nehri üzerinde ilk ve en önemli geçiş noktalarından birisi olduğu için o dönemdeki kervanlar tarafından geçiş güzergahı olarak tercih edilmiştir” dedi. Köprünün, 2011 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek ulaşıma açıldığının da altını çizen Saylan, ''Bundan dolayı Palu köprüsü, Murat Nehri vadisinde önemli bir güzellik sergilemekte. Hem tarih hem doğal olarak bir güzellik sergilemekte. Bu sebeptendir ki birçok ziyaretçisi olmakta hatta köprüyü görmek için İstanbul'dan gelen ziyaretçiler var. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da ülkemizin en gösterişli 13 tarihi köprüsü arasında Palu köprüsü de bulunmakta. Bu bölgemiz için büyük bir şans olarak nitelemek lazım. Ayrıca, tarihi Palu köprüsünün ne zaman yapıldığı ile ilgili çeşitli rivayetler bulunmakta. Roma döneminde yapıldığı, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı dönemlerinde önemli onarımlar gördüğü ve mimari yapısının değiştiği ilgili rivayetler var” diye konuştu.

Depremden sonra Fas'ta turizm yeniden rayına oturdu Haber

Depremden sonra Fas'ta turizm yeniden rayına oturdu

2030 Dünya Kupası’nı ağırlayacak ülkelerden biri olan Fas için gelecek, heyecan verici olayları da beraberinde getiriyor. Bir Afrika ülkesi, ikinci kez IMF ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Etkinlik, Marakeş’e 10 binden fazla kişi getirdi. 8 Eylül’de meydana gelen yıkıcı El-Huz depreminden sonra, olası bir yer değişikliğine ilişkin düşünceler oluştu. Sonuç olarak iki kurum da Fas’a güven duyduklarını göstermeye karar verdi. Bu toplantılar, uluslararası toplumun trajedi karşısında bir kez daha dayanıklılık sergileyen Fas halkının yanında durması için bir fırsat teşkil ediyor. Fas, dünyanın önde gelen turist destinasyonlarından biri. Ülke 2022’de 11 milyon civarında turist ağırladı. Doğrudan turizm sektöründe çalışanların sayısı yaklaşık 550 bin. Bu da toplam çalışan nüfusun yüzde 15’ine tekabül ediyor.  Deprem korkusunun turist akışını durduracağı endişelerinin yersiz olduğu kanıtlandı. 2023 Eylül ayında Fas’ı ziyaret eden turist sayısı 960 bini aştı. Ve bu, Eylül 2022'ye kıyasla yüzde 7 gibi oldukça dikkat çekici bir artış oranına işaret ediyor. Ülkenin Turizm Bakanı Fatim-Zahra Ammor euronews'e, "Durumun kontrol altında olmasından da öte, normal hayatımıza geri döndüğümüzü dünyaya anlatmamız çok önemli. Gelişler açısından, rezervasyonları ve iptalleri izliyoruz ve açıkçası iyi iş çıkardık. Ayrıca, o sırada Fas’ta olan turistlerin sosyal medyada, gerçek duruma ilişkin tanıklıklarını paylaşmaya başlamaları da harikaydı. Marakeş’te gerçekte neler olduğunu aktarmamıza gerçekten çok yardımcı oldu." şeklinde konuştu.  Faslı yetkililer, ziyaretçi sayısındaki artışı deprem sonrası hızlı müdahalelerinin etkinliğini de kanıtlayan bir güven oyu olarak görüyor.  Fas, turist sayısını iki katına çıkarmayı hedefliyor Ülke ayrıca, İspanya ve Portekiz ile birlikte Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağı 2030 yılına kadar turist sayısını iki katına çıkarmayı hedefliyor. Bakan Ammor, "Fas’ta turizmin geleceğinin parlak olduğuna inanıyoruz. Fas’a gelen turist sayısını 2030’a kadar ikiye katlamak gibi güçlü bir vizyonumuz var. Bu da yaklaşık 26 milyon ziyaretçi anlamına geliyor. Teklifimizi, güneş ve plaj gibi, okyanus dalgaları, kültür veya gastronomi gibi gezginlerin yaşayabileceği deneyimler etrafında yeniden şekillendiriyoruz." şeklinde konuştu.  Yıllık toplantı, Marakeş’in konaklama sektörüne önemli bir ivme kazandırdı. Kent, büyük otellerin yanı sıra Riad’larla da ün kazandı. Bunlar havuzlu bir avlunun etrafında yer alan çok katlı evlerdi ve en varlıklı vatandaşlarla tüccarlara aitti. Çoğu bugün butik otellere dönüştürüldü. Fas bugün itibarıyla 2023 yılında toplamda 11,1 milyon turist ağırlayarak 2022’nin tamamındaki turist sayısını gerisinde bıraktı.  Marakeş ekim ayında ziyaretçilerle dolup taştığı için bu sayı şaşırtmamalı.  Ülke, önümüzdeki yıllarda turizm sektörünün geleceğini şekillendirecek yeni bir plan uygularken, iklim değişikliği de ciddiyetle dikkate alınan büyük bir endişe kaynağı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.