Hava Durumu

#Doğa

TOURISMJOURNAL - Doğa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Doğa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Tarih ve doğanın buluşma noktası: Santa Harabeleri Haber

Tarih ve doğanın buluşma noktası: Santa Harabeleri

Gümüşhane'nin merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarında yer alan Santa Harabeleri, ziyaretçilerine tarih ve doğanın büyüleyici atmosferini bir arada sunuyor. Yüzlerce yıldır ayakta kalan eski yapılar, bölgenin zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği mekan bahar mevsimiyle birlikte renk cümbüşüne dönerken vadiden akan köpük köpük derelerdeki tarihi köprüler ve yüksek dağlardan akan şelaleler eşsiz görüntüler oluşturdu. “Vadideki cennet” ve “Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer” olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor. Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor. Doğu Karadeniz'in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor. Çevresindeki yemyeşil ormanları, huzur dolu yürüyüş yolları ve mistik yapısıyla ziyaretçilerine doğanın kalbinde dingin anlar yaşatan Santa Harabelerini ziyaret eden Berfin Özkan, Gümüşhane'nin önemli turizm ve kültür alanlarından biri olarak dikkat çeken Santa'nın tarihi ve doğal güzelliklerin harmanlandığı ve her mevsim farklı güzelliklerin görüldüğü bir yer olduğunu söyledi. “Göğe komşu toprakların şelaleler, dereler, köprüleriyle çok güzel bir doğası var” Santa'yı “Göğe komşu topraklar” olarak nitelendiren Özkan, “Burası çok güzel doğası olan bir yer. Göğe komşu topraklar diyebilirim. Buraya yürürken çok fazla güzelliklere şahit olduk. Birçok tarihi köprüye şahit olduk. Şelaleler, dereler, köprüleriyle çok güzel bir doğası var. Zifin çiçekleri de açmış durumda. Herkesin gelip görmesini isteriz. Etrafımız yeşil, üstümüz mavi. Burada yüzlerce yıldır ayakta kalan birçok tarihi yapı var. Köprüler var, dereler var, şelaleler var, dağlar var. Yani her şey şu an burada toplu diyebilirim. Burası İsveç değil, burası Gümüşhane herkesin gelip görmesini isteriz” diye konuştu. “Kesinlikle her ilkbahar ve yaz aylarında gezilip görülmesi gereken yer” Bahar mevsiminde hafta sonlarını dağ bayır gezerek geçirdiklerini belirten Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Merve Gençosmanoğlu da “Gümüşhane, Trabzon, Giresun hattında gerçekten çok güzel yerler var. Özellikle ilkbahar yaz aylarında bayağı gezilesi, görsel şölen olan yerler var. Bunlardan bir tanesi de Santa Harabeleri. Çok güzel eski yapılar var. Hala şeklini, yapısını koruduğu için sık sık ziyaret etmeye çalışıyoruz. Yerli yabancı bütün turistlerin de gelmesini isteriz. Tabii ki doğal dokuyu koruyup buraya sahip çıkarak. Sadece Santa Harabeleri değil etrafta çok güzel yaylalar, manzaralar var. Endemik bitkiler, türler, ağaçlar, çiçekler var. Kesinlikle her ilkbahar ve yaz aylarında gezilip görülmesi gereken yerler buralar. Herkesi buraya bekleriz. Gelene de yardımcı oluruz. Buranın halkı da çok misafirperver ve yardımseverdir. Her tür konuda yardımcı olacaklarını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İki sıradağın oluşturduğu dar ve derin bir vadi içinde yer alan Santa, kaybolmaya yüz tutmuş önemli bir değer olarak biliniyor. Arkeolojik ve doğal sit alanı olan Santa Harabeleri geçtiğimiz yıllarda kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilmişti. Tarihi eserler yönünden oldukça zengin olan, bazı mahallelerinde kiremit fabrikası ve kireç ocaklarının da bulunduğu Santa Harabeleri, Yanbolu deresinin doğduğu üç ayrı yamaçta denizden ortalama bin 500 metre yükseklikte yer alıyor.

Şile’de doğa meraklıları 10. Şakayık Şenliği’nde buluştu Haber

Şile’de doğa meraklıları 10. Şakayık Şenliği’nde buluştu

Şile Belediyesi, İstanbul'a en yakın turizm ilçesi Şile’de, birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yaparak, Şile’nin eşsiz doğal güzelliklerini tanıtmayı ve korumayı sürdürüyor. Şile Belediyesi organizasyonu ve vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşen 10. Şakayık Şenliği, Şile Belediyesi ve Şile Çevre Gönüllüleri Derneği işbirliğindeki organizasyon ile Hasanlı-Sarıkavak’ta gerçekleştirildi. Garnizon Komutanı Albay Mehmet Sutaşır, Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Nabi Evren, Gençlik Hizmetleri İlçe Spor Müdürü Bedrettin Naim Arslan, kamu kurum ve kuruluşları amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile muhtarlar ve çok sayıda Şileli vatandaşın katıldığı etkinlik renkli anlara sahne oldu. Çevre, doğa sevgisi ve sürdürülebilir yaşam kavramlarının altı çizildi Şile Belediyesi ve Şile Çevre Gönüllüleri Derneği işbirliği ile bu yıl 10.’su düzenlenen Şakayık Şenliği, farklı yaş gruplarından pek çok doğa meraklısı vatandaşı Sarıkavak Köy Meydanı’nda buluşturdu. İstanbul Anadolu Yakası’nda sadece Şile Sarıkavak Köyü’nde açan ve Türkiye’de yetişen en önemli endemik bitkiler arasında yer alan Şakayık çiçeğiyle düzenlenen şenlikte 7’den 70’e kamuoyunun gündemine taşınarak, çevresel değerlerin korunması, doğa sevgisi ve sürdürülebilir yaşam kavramlarının altı çizildi. Şenliğe özel doğa yürüyüşü ve Suat Erdem’den keman dinletisi ziyafeti Şenlik Keman virtüözü Suat Erdem’in keman dinletisi ile başlarken katılımcılar Suat Erdem’in dinletisine coşku ile eşlik etti. Yöresel börek tadım yarışmasının da düzenlendiği şenlikte yarışmacılar birbirinden lezzetli börekleri jürinin beğenisine sundu. Dereceye giren yarışmacılara sertifikalarını törenle takdim eden Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı yöresel lezzetlerden mancarlı pideyi çok sevdiğini belirterek jüriye tadım esnasında eşlik etti. Katılımcıların şenlik sonunda doğa yürüyüşü yaptığı etkinlikte, yürüyüş severler Sarıkavak’ın eşsiz manzarası eşliğinde oksijen depoladı. Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı: “Şile şakayık açtı!” Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, şenliğin açılış konuşmasında, ‘’Bölgemizin eski ve manevi değerlerine sahip çıkmaktan dolayı çok mutluyuz, onurluyuz ve gururluyuz. Tabii bunda Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı olan Sayın Nabi Evren Ağabeyimizin katkısı çok büyük. Bizlerin Şile bölgesinin Şakayık Çiçeği ve Kum Zambakları gibi bütün endemik bitkilerine sahip çıkmamız lâzım. Bugün 10. Şakayık Şenliği’ne çevre illerden ve köylerden gelen değerli misafirlerimiz var. Şenliğimize göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.’’ dedi. 11. Şakayık Şenliği için katılımcılara müjde veren Başkan Özgür Kabadayı: “Bu benim bir belediye başkanı olarak düzenlediğim ilk festivalim. Dün İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile telefon ile görüştüm ve kendisinden 11. Şakayık Şenliğine katılacağına dair sözü aldık.’’ ifadelerini kullandı. Şile Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Nabi Evren ise “Şile yöremizde son derece doğal, tarihi ve kültürel değerler var. Güzeller güzeli şakayık çiçeğinin bu güzel festivalini 10 yıl evvel Işık Üniversitesi bünyesinde düzenlemeye başlamıştık. Şimdi Şile Belediyemiz ile yine Özgür Kabadayı Başkanımız ile düzenlemeye devam ediyoruz. Başkanımıza katkılarından dolayı teşekkür ederiz’’ dedi. Şakayık çiçeği İstanbul’da yalnızca Şile Sarıkavak’ta yetişiyor Şakayık, şakayıkgiller (paeoniaceae) familyasının tek cinsi paeonia altında yer alan türlerin ortak adı. Şile’de yerel halkın “Zonbak” dediği Şakayık çiçeği Şile’de yalnızca Sarıkavak’ta yetişiyor. Şakayık çiçeğinin açma zamanı, şenliğin gerçekleşme zamanını da belirliyor. Bu nedenle her yıl farklı takvim günlerinde kutlanıyor.

Doğa severler için saklı bir güzellik; İspir Yedigöller Haber

Doğa severler için saklı bir güzellik; İspir Yedigöller

Ovit Dağı'nın güney yamaçlarında bulunan İspir Yedigöller, küçüklü büyüklü tepelerin arasına dizilmiş 11 turkuaz renkli volkanik gölü ile Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken eşsiz yerlerden birisi olarak ifade ediliyor. Erzurum Valiliği tarafından yapılan paylaşımda; yükseklikleri yaklaşık 4 bin metreyi bulan Kaçkar Dağları’nın güneyinde yer alan İspir Yedi Göller’in, iklim şartları ve doğal güzellikleriyle doğa turizmi için oldukça elverişli olduğu dile getirildi. İspir Yedigöller ile ilgili yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi, “İspir’e 39, Erzurum’a ise 115 km uzaklıktadır. Genellikle göl bölgesine Moryayla üzerinden kuzeybatıya giden yol takip edilerek ulaşılmaktadır. Yedigöller'de kamp yapmak için en uygun zaman haziran ile ağustos ayları arasıdır. Volkanik yapıdaki Yedigöller’de; keklik, vaşak, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban ördeği, kırmızı benekli alabalık, porsuk, boz ayı, kara kartal, atmaca, dağ kargası, dağ engereği gibi ender bulunan hayvan türleri yaşamaktadır. Doğal bir kamp alanı olan göl bölgesinde tesis bulunmadığından kampçıların ihtiyaçlarını merkezi yerlerden karşılaması gerekmektedir. Lütfen alandan ayrılırken çevrenizdeki çöpleri toplayarak doğayı temiz bırakmaya özen gösterelim. Keyifli kamplar.” Erzurumlu doğasever Bülent Erkan yedi göllerin yaz sezonu açmaya hazırlandığını belirterek, “30 göller parkurunun sadece bir kısmı çifte göller ve yedi göller. 30 göller parkurunun diğerleri Yedigöl Köyü'nün Livasor vadisinde yer almaktadır. Aksu Vadisini oluşturan ana koldur. 30 göller parkurunun tamamını yapmak isteyenler Yedigöl Köyünün eski Salkin Yaylasında kamp atmak zorundadır. Diğer türlü sâdece yedi göller ve çifte gölleri yapabilir. Birlikte İspir'in doğasını Kaçkar Dağları’nın güneyini keşfedelim.” dedi.

Aydınlı doğaseverler, Bodrum’un arka bahçesini gezdi Haber

Aydınlı doğaseverler, Bodrum’un arka bahçesini gezdi

Doğal peyzajlarıyla kendisine hayran bırakan Aydın ve Ege kıyılarına dikkat çeken Aydınlı doğaseverler, Muğla’nın Bodrum ilçesinin ‘arka bahçesi’ olarak bilinen Pedesa Antik Kenti'nde doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nin (EKODOSD) her hafta düzenledikleri gezi turlarının bu haftaki durağı Bodrum oldu. Rotalarının ilk durağı Bodrum Yarımadası’nda kurulan 8 Leleg kentinden biri olan Pedesa Antik Kenti oldu. Kızılçam ağaçlarının içindeki akropolden güneydeki Bodrum ve kuzeydeki Torba kıyılarının aynı anda görüldüğü doğal bakı noktalarına sahip teraslardan harika manzaraları izleyen doğa severler doğal ve kültürel zenginliklerin korunmasına dikkat çekti. Her zaman olduğu gibi doğa ve kültür gezilerinin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, gezi ile ilgili bilgi vererek “Bu haftaki etkinliğimizi Türkiye’nin önemli turizm kentlerinden biri olan Bodrum’da gerçekleştirdik. Geleneksel olarak her yıl gittiğimiz Bodrum etkinliklerinde, yarımadada meydana gelen değişimleri yakından izlemekteyiz. Bodrum’da doğal alanların yerini yoğun yapılaşmaların aldığını her yıl yaptığımız etkinliklerde görmekteyiz. Kentin hemen yanı başında yer alan pek fazla bilinmeyen doğal ve kültürel açıdan güzelliklerle dolu bir alanda bu haftaki etkinliğimizi gerçekleştirdik. Rotamızın ilk durağı Bodrum Yarımadasında kurulan 8 Leleg kentinden biri olan Pedesa oldu. Kızılçam ağaçlarının içindeki akropolden güneydeki Bodrum ve kuzeydeki Torba kıyılarının aynı anda görüldüğü doğal bakı noktalarına sahip teraslardan harika manzaraları izledik. Profesyonel turist rehberi üyemiz Hakan Bahçecioğlu’ndan bölgenin tarihini dinledik. Cıvıl cıvıl öten kuş sesleri eşliğinde doğanın sesini dinleyip, Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini görerek yürüdük. Bodrum’un orkidelerini, Kargan Çiçeklerini, Ladenlerini, Domuz Baklalarını, Bodrum Papatyalarının güzelliklerini hayranlıkla izleyip, Adaçayların, Kekiklerin harika kokusunu içimize çektik. Bu parkur üzerinde en çok dikkatimizi çeken doğal nedenlerle devrilip yatan kızılçam ağaçları oldu. Orman ekosisteminde biyolojik çeşitlilik ve orman sağlığı açısından çok önemli olan bu ölü orman ağaçlarının olduğu yerde kalmasına sevindik. Çünkü birçok yerde bu ağaçların yerinden kaldırılarak odun yapıldıklarını görmekteyiz. Bodrum’un arka bahçesi sayılan yürüdüğümüz doğanın güzelliklerini bir daha geldiğimiz zaman tekrar görebilmenin umudunu taşıyarak, yoğun yapılaşmalarla dolu kentin içine girdik. M.Ö. 4. Yüzyılda Halikarnassos kralı Mausollos tarafından inşa ettirilen, 7 kilometre uzunluğunda Bodrum surlarının üzerindeki iki anıtsal kapıdan biri olan Myndos Kapısı’nı, 4 metre derinliğindeki hendeği, İkiz Mezarları, Roma Dönemi’ne ait mezarları inceledik. Kentin en güzel yerinde bulunan, Saint Jean Şövalyeleri tarafından üç tarafı denizle çevrili kayalık bir yarımada üzerine inşa edilen Bodrum Kalesi’ni ziyaret ettik. Bodrum kalesinde bulunan dünyaca ünlü sualtı arkeoloji müzesinin değerli eserlerini gördük. Eski halini daha çok beğendiğimiz kalenin, yeni hali pek beğenilmedi. Tekne maketlerinin, Bodrum’un ünlü süngercilerinin çıkardığı sünger çeşitlerinin yer aldığı, deniz kabukları koleksiyonlarının sergilendiği, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın da bir köşesinin bulunduğu Bodrum Deniz Müzesi’ni gezdik. Umarız Bodrum içinde doğal ve kültürel zenginlikleri barındıran doğa alanlarını korur ve geleceğe sağlıklı bir şekilde ulaştırır” ifadeleri yer aldı.

İsveç'i aratmayan tabiat parkı doğa tutkunlarının yeni rotası olacak Haber

İsveç'i aratmayan tabiat parkı doğa tutkunlarının yeni rotası olacak

Kastamonu’nun Küre ilçesinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı’nın turizme kazandırılması için başlatılan çalışmalar çerçevesinde seyir terası ve giriş takları yerleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte bölgenin cazibe merkezi haline geldiğini ve ziyaretçi sayısının da bu yıl artmasının beklendiğini söyledi. Kurtuluş Savaşı’nda tüm erkeklerini cephede kaybettiği için adı “Ersizlerdere” olarak değişen köyden ismini alan Ersizlerdere Kanyonu, 2020 yılında Türkiye’nin 252’nci tabiat parkı ilan edildi. Doğa harikası bölgenin Tabiat Parkı ilan edilmesiyle birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Ersizlerdere Tabiat Parkı’nda çalışma başlatıldı. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde bölgeye seyir terası ve giriş takları yerleştirildi. Ayrıca doğa harikası manzarasıyla vatandaşların son yıllarda uğrak yeri haline gelen Kastamonu’nun Küre ilçesindeki Ersizlerdere Tabiat Parkı, içerisinde barındırdığı 12 kilometrelik tarihi kervan yolunda doğa yürüyüşü imkanı da sunuyor. Ormanlarındaki zengin bitki örtüsü, florası ve kanyonlarıyla ilgi çeken, Avrupa’nın 13., Türkiye’nin ise tek Pan Parks statüsüne sahip Küre Dağları içerisinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor. “Ersizlerdere Tabiat Parkı’na herkesi gezmeye bekliyoruz” Ersizlerdere Tabiat Parkı’nın doğa harikası bir yer olduğunu söyleyen Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Ersizlerdere Kanyonu üzerinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı, adı üzerinde tabiat harikası bir yer olduğundan ötürü Kastamonu Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu Şube Müdürlüğü ve Küre Eko Turizm Derneğiyle birlikte bölgede birçok çalışmalarda bulunduk. Harita, etüt, envanter gibi kaynak değerlerini ön plana çıkardıktan sonra burada neler yapabiliriz diye çalışmada bulunduk. Ardından bölgenin Tabiat Parkı olması hususunda karar kılındı ve Türkiye’nin 252’inci tabiat parkı olarak ilan edildi” diye konuştu. "Bölge, kaynak değerleri açısından biyo-çeşitliliği çok ön planda" Ersizlerdere’nin tabiat parkı olarak ilan edilmesiyle kendilerinin de çalışmalarını bölgede yoğunlaştırdıklarını söyleyen Haberal, “Bölge, kaynak değerleri açısından biyo-çeşitliliği çok ön planda. Bitki örtüsü ve yaban hayatı ile ön plana çıkan bir bölge. Ersizlerdere köyünün üst tarafından bulunan alanda kanyonun geçişinin olduğu yere İpsine Tepesi deniliyor. Burada yamaç paraşütü yapılabilecek alanın olduğunu belirledik. Kamp alanlarının yerlerini belirledik. Yürüyüş güzergahlarını belirledik. Doğanlar kalesi ve mağarası bulunuyor. Bizler, bu bölgeye kadar olan alana rotalama çalışmasında bulunduk. Kanyon geçişi çok güzel, harika bir kanyon geçişi bulunuyor. Aynı zamanda kaynak değerleri açısından en önemli varlıklarından bir tanesi de tarihi ipek yolunun ve eski kültür yollarının bu bölgeden geçmesidir. Ayrıca tarihi İstiklal Yolu’nun da bir kolunun Ersizlerdere Tabiat Parkı’ndan geçiyor. Çuha doruğu mevkiinden başlayıp Ersizlerdere köyünün içerisinden geçilerek Küre ilçesine kadar devam ediyor. Burada yürüyüş güzergahları içerisinde kamp alanları belirlendi. Sportif olta balıkçılığı belirlendi. Tarihi İkiçay Köprüsü hemen bu alan üzerinde bulunuyor. Tarihi kültür yolu ve ipek yolunun bu bölgeden geçmesi ayrıca İnebolu’dan Ankara’ya kadar uzanan güzergahta İstiklal Yolu’ndan eskiden insanların ulaşımını sağladıkları katırlarla, atlarla, öküzlerle ya da kağnılarla gittikleri bir ticari yoldur" diye konuştu. "İsveç, Norveç, İskandinav ülkelerini aratmayacak güzellikler ve görüntüler mevcut" Bölgenin önemli bir tarihi değere de sahip olduğunu kaydeden Haberal, "Ersizlerdere Tabiat Parkı, hem tarihi anlamda önemlidir hem kültürel anlamda hem de coğrafi anlamda önemli bir bölgemizdir. Bu yüzden birçok kaynak değeri bir araya toplayarak Tabiat Parkı ilan edilmesini zaten fazlasıyla hak etmişti ve de ilan edildi. Şu anda etrafındaki kaynak değerleri açısından bölgeye inanılmaz bir turist akınının olacağını düşünüyorum. Şu anda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı Kastamonu Şube Müdürlüğü ekiplerince sosyal donatılar yapılmaya başlandı. Yürüyüş platformları, seyir terası, tuvalet, mescit, insanların ihtiyaçlarını karşılaşabilecek uygun yerler tespit edilerek şu anda belirlenen alanlara bunlar konuldu, monte edildi. Harika bir görsellik oluştu. Bölgenin yazı ayrı kışı ayrı her mevsim ayrı bir güzelliği ve görüntüsü bulunuyor. Ersizlerdere Tabiat Parkı, İsveç, Norveç, İskandinav ülkelerini aratmayacak güzellikler ve görüntüler mevcut. Herkesi bu bölgeyi gezmeye bekliyoruz. Bizlerde zaten üniversitemizdeki öğrencilerimizle birlikte bu bölgeye ara ara etkinlikler yapıyoruz. Tabiat Parkı’nda yürüyüşler yapıyoruz. Tarihi İstiklal Yolu da bu bölgeden geçtiği için herkesi gezmeye bekliyoruz. Bölgedeki çeşitli turizm aktivitelerine insanlarımızın katılımını bekliyoruz. Rehberlere de buradan seslenmek istiyoruz. Turizm acentelerine çağrıda bulunmak istiyorum. Rehberlerimizi ve turizm acentelerimizi, İnebolu’dan Küre, Seydiler’den Kastamonu’ya kadar yeni bir rota belirlemeleri tavsiyesinde bulunmak istiyorum. Bizler zaten bölgede rota çalışmasında bulunduk, onların da buraları turizme kazandırmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Yalova'nın yeni rotası: Doğa turizmi Haber

Yalova'nın yeni rotası: Doğa turizmi

Yüzde 59’u ormanlarla kaplı olan Yalova’da doğa turizminin geliştirilmesi amacıyla projeler geliştirilmeye başladı. Hersek Lagünü, Ortaburun Göleti, Termal kaplıcaları, Delmece ve Karlık yaylaları gibi birçok doğa harikası yere sahip ilde yapılan çalışmaları anlatan Kültür ve Turizm İl Müdürü Karatekin, "Turizm bir nevi zincir. Birbirine geçen halkalardan oluşan bir zincir ve bu halkaların eksiksiz şekilde tamamlanması gerekiyor. Bu anlamda gerek kültürel gerek turistlik rotaları belirledikten sonra bunların tanınırlığını, erişebilirliğini olabildiğince gerek Yalova eksenli gerekse çevre illerdeki seyahat acentelerine bunun tanıtımını yapmaya çalıştık. Bunlarla ilgili eksikleri de tamamlamaya çalışıyoruz. Yalova aslında özellikle büyük şehirlerde nüfusun yoğun şekilde kentlerde, yapay mekanlarda yaşadığı bu yerlerde insanların doğayla tazelenme ihtiyaçlarını karşılamak için Yalova son derece uygun bir il. İnsanların doğayla tazelenme ihtiyaçlarını karşılamak için son derece uygun bir şehir" dedi. Marka konumlandırma stratejisiyle Yalova’nın doğasıyla anlatılması gerektiğine karar verildiğini belirten Karatekin, şöyle konuştu: "Bu yüzden de çok sayıda trekking parkuru, bisiklet parkurları, yamaç paraşütü, kamp, karavan turizmi, dağcılık, kaya tırmanma parkurları gibi çok sayıda doğada yapılabilecek aktivitelerin zeminlerini oluşturmaya çalışıyoruz. Orman İşletme ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’müze özellikle trekking parkurlarıyla ilgili fizibilite çalışmalarını yaptırdık. Bu projelerin sahaya uygulanması konusunda. Onlar 2024 yılı içinde bu projeler doğrultusunda parkurları turizme kazandıracaklar. En son aralık ayı içinde yamaç paraşütüyle ilgili bir proje hazırladık MARKA üzerinden. Burada da Yalova’da en az 4 tane parkur var. Bu parkurların bir şekilde zeminin yamaç paraşütü yapılmaya hazır hale getirilmesini önemsiyoruz. Ondan sonra tabi seyahat acenteleri üzerinden bunun turistlik amaçlı şekilde yamaç paraşütünün yapılmasını arzuluyoruz" "Zeminin turizme hazır hale getirilmesi gerekiyor" Turizm sektörüyle ayda bir toplantı düzenlediklerini anlatan Karatekin, son toplantılarında kamp, karavan turizminin gündeme geldiğini belirterek, "Yalova’da uygun zemin var ama bu zeminin turizme hazır hale getirilmesi gerekiyor. Öncelikle sahanın buna uygun hale getirilmesi gerekiyor. Ondan sonra seyahat acentelerinin turlar yapmasını sağlamamız gerekiyor" dedi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.