Doğa Turizmi Haberleri - Son Dakika Doğa Turizmi Haber Güncel Gelişmeler

Bolu’nun Doğa Harikası Milli Parklarına İlgi Artıyor: 2025’te 2,5 Milyon Turist Hedefi

“Orman denizi” olarak anılan Yedigöller Milli Parkı, Abant Gölü Milli Parkı ve Gölcük Tabiat Parkı gibi popüler alanlarıyla doğa tutkunlarının uğrak noktası haline gelen şehir, özellikle doğa ve kış turizmi meraklılarını cezbediyor. Yüzde 65’i ormanlarla kaplı Bolu’nun bu benzersiz yapısı, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere yakınlığıyla ziyaretçilerine büyük bir ulaşım kolaylığı sunuyor. ZİYARETÇİ SAYISINDA REKOR ARTIŞ Bolu’nun bu eşsiz doğal alanlarını görmek için gelen ziyaretçi sayısında büyük bir artış gözlendi. 2023’ün ilk dokuz ayında 1 milyon 739 bin 979 ziyaretçi ağırlayan Bolu, turizm potansiyelini her geçen yıl artırıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, bu ilginin 2025 yılında daha da artmasını beklediklerini belirterek, Bolu’nun turizm değerlerini dünya çapında tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. Gürsoy, bölgenin turizm altyapısını güçlendirmeyi ve kentin dört mevsim doğasına dikkat çekerek daha fazla ziyaretçi çekmeyi hedeflediklerini vurguladı. KONAKLAMA KAPASİTESİ ARTIYOR Gürsoy, Bolu’daki turizm tesislerinin toplamda 10 bin 26 yatak kapasitesine sahip olduğunu ve yeni yatırımlarla bu kapasitenin artırılacağını belirtti. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken yerlerden biri olan Abant Gölü Milli Parkı, doğa ve kış tatilinde yoğun ilgi görüyor. Konaklama süresinin ise kişi başına ortalama 1,7 gece olduğunu ifade eden Gürsoy, Türkiye ortalamasının altında olan bu sürenin 2 gecenin üzerine çıkmasını hedeflediklerini belirtti. 2025 HEDEFLERİ: 2,5 MİLYON TURİST VE 1,5 MİLYON GECELEME Bolu, 2025 yılı için iddialı hedefler koyuyor. Gürsoy, Bolu’nun mevcut yıllık turist sayısının yaklaşık 2 milyon olduğunu belirterek, bu rakamı 2,5 milyona çıkarmayı ve konaklama sayısını da 1,5 milyona ulaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Bolu, doğa turizmine olan yoğun ilginin yanında, turizm çeşitliliğini artırmak amacıyla gastronomi ve olta balıkçılığı gibi alanlara yatırım yapmayı planlıyor. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile iş birliği içinde çalışarak yurt içi ve yurt dışı sektör temsilcilerini ağırlamayı hedeflediklerini belirten Gürsoy, “2025 yılı, Bolu’nun turizmde yükseldiği bir yıl olacak” dedi.

Rize-Artvin Havalimanı’na 2 Yeni Uçuş Hattı: Turizmde Yeni Bir Dönem Başlıyor

RİZE (İHA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da 19-24 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen Uluslararası Sivil Havacılık Müzakereleri Etkinliği ile, Bahreyn ve Ürdün ile yeni uçuş hatları için Mutabakat Zaptı imzalandığını açıkladı. Bu anlaşma çerçevesinde Rize-Artvin Havalimanı’ndan Bahreyn ve Amman’a haftalık 7 frekans sefer düzenlenebilecek. Bakan Uraloğlu, yeni hatlarla birlikte Rize’nin turizmdeki potansiyeli hakkında, “Bu uçuşlarla birlikte, bölgenin doğal güzellikleri ve kültürel mirası, turistler için de daha erişilebilir hale gelecek. Özellikle doğa turizmi, yayla turizmi ve kültürel gezilerle öne çıkan Rize, yeni hatlarla birlikte turizmde önemli bir ivme kazanacak. Yerel ekonomiyi canlandıracak, ticari faaliyetleri destekleyecek ve bölgenin tanıtımını uluslararası boyutta güçlendirecek. Böylece, Rize'nin turistik ve ekonomik potansiyelinin en verimli şekilde değerlendirilmesi sağlanacak" dedi.

Akdağmadeni doğa turizminin merkezi olacak

Akdağmadeni Belediyesi tarafından doğa turizmini geliştirecek, ilçeyi doğa turizminin merkezi haline geçirecek olan Ak Çam Konaklamalı Orman Parkı Alanı’nın ihalesi yapılarak belediyeye tahsisi gerçekleştirildi. Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, 2021 yılının son çeyreğinde ''Akdağmadeni'nde neden olmasın?'' hedefiyle başlattıkları Yozgat Turizminin gelişmesine katkı sunacak, planlanan birçok yatırıma yön verecek ve oluşturacağı alt sektörler ile ilçemizde kırsal kalkınmanın temellerini atacak EKO turizm çalışmalarında önemli bir mesafe kat ederek sonuca doğru yaklaştıklarını söyledi. ’Ak Çam Konaklamalı Orman Parkı’nın inşasının yapılacağı Keçi Kalesi - Su Oluğu bölgesinde yaklaşık 500 dönüm orman alanının tahsis ihalesi yapılarak işletme hakkının Akdağmadeni Belediyesine verildiğini vurgulayan Yalçın, ‘’Uzun yıllardır ilmek ilmek işlenen projenin en önemli ayağı olan orman alanının tahsisi bugün yapılan ihale sonucunda Akdağmadeni Belediyesi’ne geçti. Bünyesinde konaklama alanları, restoran, kamp karavan alanları, karanlık gökyüzü izleme parkı, etkinlik alanları, yürüyüş rotaları, kış ve yaz gerçekleştirecek olan doğa sporları tesisleri ve insanların doğayla bütünleşeceği birçok aktivitenin bulunacağı projemizin inşa edileceği alanın işletme hakkını çok şükür bugün itibariyle belediyemize almış bulunmaktayız. Göreve geldiğimiz günden itibaren laf değil icraatlarımızla ilçemize değer kattık. Bundan sonraki süreçte de temellerini sağlam bir şekilde oluşturduğumuz projelerimiz bir bir gerçekleştirip ilçemizi farklı bir seviyeye çıkarak, Akdağmadeni'ni doğa turizmi merkezi haline getireceğiz. Bu tarihi ve önemli adımın ilçemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ‘’ dedi.

Çiftlikte çalışarak tatil

Doğa turizmiyle tatilini tarım, turizm ve takas turizmi (TATUTA) dahilinde çiftlikte çalışarak geçirmek isteyenler, Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde Latif Yalçıner'in çiftliğine misafir oluyor. Yerli ve yabancı turistler çiftlikte çalışarak bedava tatil yapma fırsatı buluyor. Doğa turizmiyle tatilini TATUTA turizmi çerçevesinde çiftlikte çalışarak geçirmek isteyenler, köy hayatını öğrenmek isteyen yabancı öğrenci ve yerli turistler, Kemaliye ilçesinde Latif Yalçıneri'in çiftliğine misafir oluyor. Çiftlikte arazi işleriyle uğraşan, koyun besleyen turistler, tatillerini çiftlikte çalışarak geçiriyor. Erzincan'a 164 kilometre uzaklıktaki Kemaliye ilçesinde Buğday Derneği tarafından uygulamaya konulan Tarım, Turizm ve Takas (TATUTA) projesi ile ilçe sakini Latif Yalçıner'in çiftliğine gelen turistler, tatillerini çiftçilik yaparak geçiriyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden yabancı turistin geldiği organik ürün çiftliğinde yabancı ve Türk misafirler bulunuyor. Özellikle yaz aylarında sabah erken saatlerde uyanan misafirler, bahçeden domates, salatalık ve biber topluyor, hayvanları besledikten sonra dut hasadına katılıyor. Gün boyunca bahçelerde çalışan turistler kalan boş vakitlerinde ise ev işlerinde çiftlik sahibine de yardımcı oluyor. Ev halkı ile aynı ortamda yaşayan turistler çalışmaları karşılığında ise yemek ve konaklama hizmeti alıyorlar. Buğday Derneği'nin yürüttüğü, TATUTA projesini yıllardır çiftliklerinde uygulayan Zeynep Yalçıner, şimdiye kadar dünyanın çeşitli ülkelerinden çok sayıda turiste ev sahipliği yaptığını söyledi. Yalçıner, "Ziyaretçilerimiz, bahçelerde belirlediğimiz kriterlerde çalışıyorlar. Çalışmaları karşılığında yemek ve konaklama ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu proje ile Kemaliye ilçesinin turizm potansiyeli dünyaya tanıtılıyor. Kent hayatından, büyük şehirlerin stresinden bıkan insanlar böyle yerler arıyorlar. Buraya geldiklerinde ise bahçede çalışmak, dut toplamak, sebze ve meyveyi dalından koparıp yemek çok hoşlarına gidiyor. Bu projeyle kırsalda azalan yaşam tekrar canlanıyor. İnsanlar, sağlık, ulaşım gibi nedenlerle büyük şehirleri tercih ediyorlar. Bu nedenle kırsaldaki iş gücü de azalmaktadır. Bu sayede kırsaldaki bağ ve bahçelerin üretimi artıyor. Verimliliği artıyor. Buradaki yaşayan insanlara destek oluyor" açıklamasında bulundu.

Yalova'nın yeni rotası: Doğa turizmi

Yüzde 59’u ormanlarla kaplı olan Yalova’da doğa turizminin geliştirilmesi amacıyla projeler geliştirilmeye başladı. Hersek Lagünü, Ortaburun Göleti, Termal kaplıcaları, Delmece ve Karlık yaylaları gibi birçok doğa harikası yere sahip ilde yapılan çalışmaları anlatan Kültür ve Turizm İl Müdürü Karatekin, "Turizm bir nevi zincir. Birbirine geçen halkalardan oluşan bir zincir ve bu halkaların eksiksiz şekilde tamamlanması gerekiyor. Bu anlamda gerek kültürel gerek turistlik rotaları belirledikten sonra bunların tanınırlığını, erişebilirliğini olabildiğince gerek Yalova eksenli gerekse çevre illerdeki seyahat acentelerine bunun tanıtımını yapmaya çalıştık. Bunlarla ilgili eksikleri de tamamlamaya çalışıyoruz. Yalova aslında özellikle büyük şehirlerde nüfusun yoğun şekilde kentlerde, yapay mekanlarda yaşadığı bu yerlerde insanların doğayla tazelenme ihtiyaçlarını karşılamak için Yalova son derece uygun bir il. İnsanların doğayla tazelenme ihtiyaçlarını karşılamak için son derece uygun bir şehir" dedi. Marka konumlandırma stratejisiyle Yalova’nın doğasıyla anlatılması gerektiğine karar verildiğini belirten Karatekin, şöyle konuştu: "Bu yüzden de çok sayıda trekking parkuru, bisiklet parkurları, yamaç paraşütü, kamp, karavan turizmi, dağcılık, kaya tırmanma parkurları gibi çok sayıda doğada yapılabilecek aktivitelerin zeminlerini oluşturmaya çalışıyoruz. Orman İşletme ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’müze özellikle trekking parkurlarıyla ilgili fizibilite çalışmalarını yaptırdık. Bu projelerin sahaya uygulanması konusunda. Onlar 2024 yılı içinde bu projeler doğrultusunda parkurları turizme kazandıracaklar. En son aralık ayı içinde yamaç paraşütüyle ilgili bir proje hazırladık MARKA üzerinden. Burada da Yalova’da en az 4 tane parkur var. Bu parkurların bir şekilde zeminin yamaç paraşütü yapılmaya hazır hale getirilmesini önemsiyoruz. Ondan sonra tabi seyahat acenteleri üzerinden bunun turistlik amaçlı şekilde yamaç paraşütünün yapılmasını arzuluyoruz" "Zeminin turizme hazır hale getirilmesi gerekiyor" Turizm sektörüyle ayda bir toplantı düzenlediklerini anlatan Karatekin, son toplantılarında kamp, karavan turizminin gündeme geldiğini belirterek, "Yalova’da uygun zemin var ama bu zeminin turizme hazır hale getirilmesi gerekiyor. Öncelikle sahanın buna uygun hale getirilmesi gerekiyor. Ondan sonra seyahat acentelerinin turlar yapmasını sağlamamız gerekiyor" dedi.

Türkiye’nin en uzun dere kanyonu Guinness’e aday

Ordu’nun Çamaş ilçesinde yer alan 25 kilometre uzunluğundaki kanyonun 4 kilometrelik bölümü turizme açılıyor. Doğal güzellikleriyle güzel manzaralara sahip olan Çamaş Kanyonu, yürüyüş parkurları ile de doğa sevenlere farklı deneyim sunuyor. Farklı bitki ve hayvan türlerine de ev sahipliği yapan kanyon, doğal yürüyüş parkuru ile doğa canlıları yönünden Guinness’e aday. “TÜRKİYE’NİN EN UZUN KANYONLARI İLÇEMİZDE” Çamaş Belediye Başkanı Mahmut Ayparçası, ilçenin birden çok kanyona sahip olduğunu belirterek, “Bu kanyonlar üzerinde şelaleler ve göller mevcut. Türkiye’nin en uzun kanyonları Çamaş ilçemizde. Bu kanyonlar üzerinde çalışmalar yaptık ve turizme hazırladık ve ‘kanyonda doğal sağlık turizmi’ projemizi başlattık. Bu projemiz ile kanyonlarımıza gelen insanlarımızı hem su ve sesi ile hem de çeşitli spor faaliyetleri ile zihnen ve bedenen sağlıklarına kavuşturmak için uygulamalarımız olacak” ifadelerine yer verdi. “GUİNNESS’E ADAYIZ” Türkiye’nin en uzun dere kanyonu olma özelliği taşıyan Çamaş Kanyonu’nun Guinness’e aday olduğunu aktaran Başkan Ayparçası, “Projemizin adını ‘Gizemli Kanyonlar Diyarı Çamaş’ olarak koyduk, çok sayıda gizemi var. Öncelikle muhteşem bir yürüyüş parkuru ve bunun üzerinde çok sayıda şelale olduğu için Guinness’e adayız. Aynı zamanda kanyonumuzda endemik bitkiler var, yabani hayvanlar mevcut, yırtıcı kuşlar yaşıyor ve çeşitli türde doğa canlıları yönünden de Guinness’e adayız. Kanyonun şuanda kullanabildiğimiz alanı 1 buçuk kilometre, 3 kilometre daha parkur var ve bunu da yürüyüş parkuruna ilave edeceğiz. Yukarıda 20 kilometre daha kanyonumuz devam ediyor. Toplamda Çamaş Kanyonumuzun uzunluğu 25 kilometre. Yine farklı uzunluklarda pek çok kanyonumuz var” diye konuştu. "İNSANI ÇOK DİNLENDİRİYOR" Kanyonu incelemek için gelen Azmi Es ise “Buralar olağanüstü ortamlar. Çok güzel ve çok etkilendim. Burada suyun içerisine girmek ve parkurları kullanmak lazım. Şimdiden çok memnun kaldım, insanı çok dinlendiriyor” şeklinde konuştu.

Doğa turizmine ilgi artıyor

Kentte faaliyet yürüten Vadi Doğa Sporları Kulübü, havanın ısınmasıyla canlanan Norduz Yaylası ile Çalyan Gölü'nün bulunduğu bölgede etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan 67 doğasever, manzarasıyla insanları kendine hayran bırakan, renkli çiçeklerle bezenen yaylada yürüyüş yaptı, fotoğraf çekti. Kulüp başkanı Ömer Demez, söz konusu bölgede ikinci kez etkinlik organize ettiklerini söyledi. Çalyan Gölü'nün görülmeye değer bir yer olduğunu belirten Demez, "Göl 3 bin rakımda. Zirve ise 3 bin 200 rakımda yer alıyor. Hemen karşısında Faraşin bölgesi yer alıyor. Katılımcılar göle ve doğaya hayran kaldılar. Hakkari'deki Sat Göllerine alternatif bir güzellik sunuyor. Herkesin gelip görmesini tavsiye ediyorum." diye konuştu. Doğaseverlerden Evin Baransel ise bölgeye hayran kaldıklarını ifade ederek, "Gölün çanağını dolaştık. Eşsiz bir güzelliği var. Herkesin gelip görmesi lazım. Gelen arkadaşlar doğayı kirletmese çok güzel olur." dedi.

Kars, Ardahan ve Iğdır'da doğa turizmi hareketliliği

ABD Utah ve Koç üniversiteleri öğretim üyesi ile Kuzey Doğa Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu'nun öncülüğünde bölgeye gelen doğaseverler, "serhat" illerindeki tarihi, turistik ve ekolojik yerleri gezdi. Şekercioğlu, AA muhabirine, bölgede ekoturizmin gelişmesi anlamında bu etkinliklerin önemli olduğunu söyledi. 25 kişilik ekiple 4 gün süren geziyi anlatan Şekercioğlu, "Kuyucuk Gölü, Aras Kuş Cenneti ve Kağızman Çengilli köyündeki kilise ve gölü gördük. Ekip olarak şimdi Sarıkamış'tayız, vaşak, kurt, bozayı çalışmalarını yerinde görecekler. Bozayı görmeyi ümit ediyoruz. Keklik Vadisi ekoturizm alanı bizim için de sürpriz oldu. Çok güzel yürüyüş yolları yapılmış. Emniyetli gözlem seyir terasları yapılmış. Bu muhteşem vadiyi şelaleyi ben arkadaşlarımla siftahını yaptık." diye konuştu. Geziye katılanların kendisi gibi Robert Koleji mezunlarından oluştuğunu anlatan Şekercioğlu, "30. yıl mezuniyet gezisini bu sene Kars, Iğdır, Ardahan’da yapmak istedim. Yıllardır buraya gelmek isteyen birçok arkadaşım vardı. Özellikle bu bölgenin doğasını, yaban hayatını yaşamak, bölgenin yemeklerini tatmak istediler." dedi. Doğaseverlerden Hürol Ayaz, Sarıkamış'ı çok beğendiklerini ifade ederek, "Sarıkamış'ın doğası inanılmaz çok güzel korunması ve aynı zamanda KuzeyDoğa Derneği gibi burada vahşi hayata bakan bir dernek olması büyük şanstır." ifadelerini kullandı.

Kar yok. Kayakseverlerin rotası doğa turizmine yöneliyor!

Bolu, Kocaeli ve Karabük'teki kayak merkezleri, yeterli kar olmaması nedeniyle son yılların en sakin günlerini yaşıyor. Kocaeli'de Samanlı Dağları'nın zirvesinde, İstanbul'a yaklaşık 1,5 saat mesafedeki Kartepe Kayak Merkezi'nde sezona hazırlık haziran ayında başladı. Otel, pist, telesiyej ve teleskilerde bakım ile düzenlemeler yapılan tesis, bu yıl beklenen kar yağışını alamadığı için henüz pistlerini açamadı. 19 Aralık 2021'de tüm pistlerini açan 23 Ocak 2022'de kar kalınlığı 132 santimetreye ulaşan merkez, eski günlerini arıyor. Kartepe Kayak Merkezi İdari İşler Müdürü Osman Keleş, AA muhabirine, dünyada iklim değişikliği sonucu yaşanan kuraklıktan Türkiye'nin de etkilendiğini ifade etti. Bugünlerde normalde 1 ila 1,5 metre kar kalınlığı olması gereken Kartepe'de, çok az yağan karın oluşturduğu don tabakası bulunduğunu anlatan Keleş, "Kar yağışının olmaması bizi olumsuz etkiledi. Ama Kartepe doğal cennet. Kayın ve gürgen ağaçlarından oluşan güzel bir ormandayız. Yine gelen misafirleri en güzel şekilde ağırlamaya çalışıyoruz." diye konuştu. Keleş, ziyaretçilerin telesiyejle Samanlı Dağları'nın zirvesine çıkabildiğine değinerek, "Misafirlerimiz kayak yapamıyor ama zirvede bir tarafta İzmit Körfezi bir tarafta Sapanca Gölü'nü görüp kaliteli zaman geçirebiliyor. Şu anda misafirlerimiz ATV'lerle doğa turizmi yapıyor." dedi. Karabük'te, Gençlik ve Spor Bakanlığınca yapımı tamamlanarak 3 yıl önce hizmete alınan Keltepe Kayak Merkezi de misafirlerine kapılarını açamadı. Kent merkezine 23 kilometre uzaklıktaki 2 bin rakımlı Keltepe Dağı'nda 24 Aralık 2021 tarihinde kar kalınlığının 1,5 metreye ulaştığı merkez, bu yıl umudunu ay sonunda beklenen kar yağışına bağladı. - "Sezonu geç açacak olsak bile misafirlerimizi bekliyoruz" Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürü Coşkun Güven, merkezde kış sezonu kayak hazırlıklarının tamamlandığını anımsattı. Tüm tesislerdeki gidişatı ve meteorolojik verileri yakından izlediklerine değinen Güven, şöyle konuştu: "Çevre illerdeki kayak merkezleri de yeterli miktarda kar olmadığı için sezona başlayamadılar. İnşallah bu ay sonu itibarıyla yeterli karın yağacağını düşünüyoruz. Özellikle şubat ayında yoğun şekilde misafirlerimizi ağırlamayı hedefliyoruz. Geçen yıl bu zamanlar Keltepe Kayak Merkezi'nde 1 metrenin üzerinde kar vardı. Bu sene yok fakat şubat ve mart aylarında yeterli kar miktarının olacağını düşünüyoruz. Sezonu geç açacak olsak bile Keltepe Kayak Merkezimize misafirlerimizi bekliyoruz." - Kartalkaya'da yapay karlamayla kayak imkanı Köroğlu Dağı'nın zirvesinde, 2 bin yataklı 5 otelin hizmet verdiği Türkiye'nin önemli kış turizm merkezlerinden Kartalkaya da en kurak sezonlardan birini geçiriyor. Her yıl aralık ayında sezonu açan merkezde bu yıl az miktarda yağan kar ve yapay karlamayla uzunluğu 70 kilometreyi bulan pistlerin yalnızca 10 kilometrelik bölümünde kayak yapılıyor. Batı Karadeniz Otelciler Derneği Başkanı Halit Ergül, sezonun kötü gittiğini söyledi. "Ben 42 senedir Kartalkaya'dayım, böyle karsız sezon görmedim." diyen Ergül, ziyaretçilerin, yapay karlama sisteminin çalıştırıldığı alanlarda zaman geçirdiğini belirtti. Ergül, son senelerin en sıkıntılı kış mevsiminin yaşandığına dikkati çekerek, "Bir hafta içerisinde kar beklentimiz yok. Ondan sonraki günlerde olacak gibi. Bizde beyazlık var ama Uludağ'da o da yok. Erzurum'da yapay karla kayak yapılmaya çalışılıyor. İsviçre ve Avusturya'da da sıkıntı var. 2500 metre yükseklikteki yerlerde kayak yapılabiliyor." ifadesini kullandı. Kaynak:Habertürk

#Doğa Turizmi