Hava Durumu

#Dolandırıcılık

TOURISMJOURNAL - Dolandırıcılık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dolandırıcılık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Canpolat: Haber

Canpolat: "Emlak Piyasası Durgun, Ev Almanın Tam Zamanı"

MERSİN (İHA) - Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, Suriye'de Esad rejiminin düşmesiyle başlayan geri dönüşlerin emlak fiyatlarına etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Canpolat, Mersin'in Suriye, Orta Doğu, Rusya ve Ukrayna'dan göç alan bir şehir olduğunu belirterek, fiyatların stabil kalacağına işaret etti. Canpolat, 2024 yılının emlak sektörü açısından durgun geçtiğini ifade etti. Bu durumun iki temel nedeni olduğunu belirterek, "Bunlardan biri bankaların mevduat faizlerini yüksek tutması, yatırımcının, vatandaşın paralarını mevduatta değerlendirmesi. İkinci konu da halkımızın yüzde 80-90'ı konut kredisiyle alım gerçekleştirdiği için yaklaşık bir yıldır, hatta bir yıldan fazla bir süredir hem kamu bankalarının hem özel bankaların konut kredi faizlerinin yüksek tutması" dedi. 2025 yılı için öngörülerini paylaşan Canpolat, konut kredisi faizlerinin 2’nin altına düşmesi halinde piyasada canlanma beklediklerini vurguladı. EV ALMAK İÇİN DOĞRU ZAMAN Ev sahibi olmak isteyenler için önemli bir çağrıda bulunan Canpolat, "Mevduat faizleri yüksek olabilir, oradan ciddi gelir elde edebilirler. Ama şu an gayrimenkul almanın, ev almanın, yatırım yapmanın tam zamanı. Çünkü fiyatlar, gerçekten günümüz şartlarında çok afaki ya da balon fiyatlar değil. Şu anki mevcut fiyatlar uygun ve şu an ev almanın tam zamanı. Eğer aradan 2-3 ay geçer, konut kredi faiz oranları düşerse bu rakamları yakalayamayabiliriz" diye konuştu. SURİYE'YE DÖNÜŞ ETKİSİ HAKKINDA KONUŞMAK İÇİN ERKEN Suriye'deki geri dönüş hareketliliğine de değinen Canpolat, Mersin’de 300-350 bin civarında Suriyelinin yaşadığını ve bu süreçte kesin bir değerlendirme için erken olduğunu belirtti. Şehirde Orta Doğu, Rusya ve Ukrayna'dan gelenler olduğundan fiyatların aynı seviyede kalacağını aktardı. Canpolat, geri dönüşlerin arz-talep dengesini rahatlatabileceğini ancak İstanbul ve Ankara gibi şehirlerden gelebilecek tam tersi bir göç senaryosunun piyasayı zorlayabileceğini ifade etti. SATILIK KONUTLARDA DOLANDIRICILIK UYARISI Elektronik İlan Doğrulama Sistemi'nin (EİDS) 1 Ocak 2025'te kiralık taşınmazlarda zorunlu hale geleceğini söyleyen Canpolat, satılık ilanlarda ise uygulamanın askıya alındığını belirtti. Vatandaşları sahte ilanlar ve dolandırıcılık konusunda uyaran Canpolat, "Vatandaşlar, sosyal medyada ya da internet portallarında sunumu yapılmayan, mal sahibini görmediğiniz ilanlara kayıt için istenen kapora, IBAN'a para gönder noktasında hiçbir yaklaşımda bulunmasınlar. Hemen en yakın adli mercilere ya da gerekli yerlere müracaat etmeleri kendileri açısından iyi olacaktır" diyerek dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Yılbaşı Rezervasyonunda Mağdur Olmamak İçin Dikkat Haber

Yılbaşı Rezervasyonunda Mağdur Olmamak İçin Dikkat

Yılbaşı kutlamaları için otel ve restoranlar yoğun bir tanıtım sürecine girdi. Ancak bu dönemde dolandırıcılar da boşta durmuyor. Popüler işletmelerin internet sitelerinin görüntülerini ve isimlerini kopyalayan dolandırıcılar, tüketicilere cazip teklifler sunarak e-posta ve mesaj yoluyla ulaşıyor. Bu tür yöntemlerle tüketicilerin parasını ele geçirmeye çalışan dolandırıcılara karşı dikkatli olmak çok önemli. SÖZLEŞMELER DİKKATLE OKUNMALI Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, yılbaşı döneminde otel ve tatil rezervasyonlarındaki artışa dikkat çekerek tüketicileri uyardı. Kılıç, son dakikaya bırakılan rezervasyonlarda dolandırıcılık riskinin arttığını belirterek, "Otel rezervasyonu yapmadan hizmet sağlayıcının sunduğu sözleşme dikkatle okunmalı. İptal ve değişiklik koşullarını önceden öğrenmek, oluşabilecek sorunların önüne geçebilir" dedi. Kılıç ayrıca, internet üzerinden yayımlanan sahte ilanların arttığını belirterek tüketicileri dikkatli olmaları konusunda uyardı. BELGELER SAKLANMALI Rezervasyon yaparken bilinen ve güvenilir platformları tercih etmenin önemine değinen Kılıç, daha önce olumsuz geri bildirim alan veya şikayet edilen sitelerden uzak durulmasını tavsiye etti. Rezervasyon onay e-postaları, ödeme belgeleri ve sözleşmelerin saklanmasının önemine vurgu yapan Kılıç, "Bu belgeler, ileride yaşanabilecek sorunlarda önemli yasal dayanak olacaktır" dedi. Belgelerin, hakların korunması ve tazmin taleplerinin desteklenmesi açısından büyük öneme sahip olduğunu belirtti. GÜVENİLİR SİTELER SEÇİLMELİ Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Sayit Karabağlı, yılbaşı öncesi rezervasyonlarda yoğun bir artış olduğuna işaret etti. Karabağlı, bilinen ve güvenilir işletmelerin tercih edilmesini tavsiye ederek, "Güvenilir sitelerden rezervasyon yaptırılmalı, işletme sahipleri ve müşteriler aynı günün sabahı rezervasyonlarını teyit etmeli. Çünkü kötü niyetli insanlar farklı isimler kullanarak rezervasyon yaptırmakta, sonra gelmeyerek işletmeye zarar vermektedir" dedi. Rezervasyon teyidi yapılmayan durumlarda, müşterilerin özel günlerinde kapıda kalma riskiyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi. YETKİLİLER DAHA SIKI DENETİM YAPMALI Ergün Kılıç, sadece tüketicilerin değil, yetkili kurumların ve sektör temsilcilerinin de bu dönemde sorumluluk taşıdığını belirtti. Denetim ve piyasa gözetimi faaliyetlerinin artırılmasının önemine değinen Kılıç, "Piyasa gözetimi ve denetiminden sorumlu kuruluşlar, bu sorunları işletmelerin inisiyatifine bırakmamalı. Haksız ticari uygulamalara karşı tüketicilerin korunması için daha sıkı önlemler alınmalı. Esnaf odaları ve sektörel kuruluşlar, üyelerinin yasalara uygun hareket etmesini sağlamak amacıyla iç denetim mekanizmalarını devreye sokmalı. Kurallara aykırı hareket eden işletmelere yönelik uyarılar yapılmalı ve gerekirse disiplin işlemleri uygulanmalıdır" uyarısında bulundu. Tüketicilere de şikayetlerini yetkili kurumlara iletmeleri konusunda çağrı yaptı.

'Ücretsiz tatil' vaadiyle 50 milyon TL'lik tuzak... Haber

'Ücretsiz tatil' vaadiyle 50 milyon TL'lik tuzak...

Yalova merkezli 5 ilde sözde devre mülk satışıyla dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen suç şebekesine yönelik operasyonda 29 zanlı gözaltına alındı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, devre mülk tatili adıyla binlerce insanın mağduriyetinin artması üzerine iki yıl önce dosya için tek savcı görevlendirdi. Bu süreçte gizli yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda mağdurun dosyasının tek elden incelenmesini sağlayan Başsavcılık, dosyanın son aşamaya gelmesini sağladı. Titizlikle yürütülen soruşturmada, Termal ilçesindeki bir termal otele kısa mesaj ve internetteki paylaşımlardan “Ücretsiz tatil kazandınız.” vaadiyle getirilen kişilere devre mülk hissesi sattıkları ancak çeşitli bahanelerle tatil yapmalarına izin vermedikleri, aidat ödemek istemeyenleri icra ile tehdit ettikleri öne sürülen zanlılara yönelik operasyon başlatıldı. Başsavcılığın, daha önce aynı konuda takipsizlik kararı verilen başvuruları da dahil ederek genişlettiği soruşturmada verilen talimat doğrultusunda İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Yalova, Adana, İstanbul ve Kütahya ile Aydın'ın Kuşadası ilçesinde belirlenen adreslere eş zamanlı baskınlar yapıldı. Çok sayıda materyalin ele geçirildiği operasyonda, şirketin yöneticileri başta olmak üzere 29 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınan zanlıların, ücretsiz tatil vaadiyle otele gelenleri zorunlu olduklarını söyleyip toplantıya katılımlarını sağladıkları, misafirlerin giyim tarzlarına uygun kıyafetler giymiş personelle görüştürerek devre mülk satın almaya ikna etmeye çalıştıkları ortaya çıktı. YABANCILARA YÜKSEK KARLA SATIŞ YAPMA VAADİ Şüphelilerden bazılarının, müşteri gibi davranıp sözde devre mülk satın aldığına ilişkin anonslar yapıldığı, sözleşmedeki tarihlerde boş yer olmadığını ileri sürerek kırmızı dönem satışı olarak adlandırdıkları bir üst kategoriye geçmeye ikna etmeye çalıştıkları, bazılarının bu tuzağa düşüp ikinci kez dolandırıldığı da tespit edildi. Zanlıların, savcılığa şikayet edenlerin kendilerine ulaşmaması için 21 ayrı şirket kurarak eylemlerine devam ettiği anlaşıldı. Muhatap bulamayan mağdurların, işten ayrılırken bilgilerini alan eski çalışanlar tarafından yüksek karla satış yapma vaadiyle bir kez daha tuzağa düşürüldüğü bilgisine ulaşıldı. Mağdurları arayarak yabancı yatırımcılara yüksek karla satış vaadinde bulunan eski çalışanların, kredi çektirerek, katkı payı ödeterek haksız kazanç sağladıkları tespitinde bulunuldu. Nitelikli dolandırıcılık eylemleriyle 50 milyon liradan fazla haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29 zanlının emniyetteki işlemleri sürüyor.

DenizBank'tan gündemdeki iddialara ilişkin açıklama: Haber

DenizBank'tan gündemdeki iddialara ilişkin açıklama:

DenizBank, kamuoyunda 'yüksek karlı gizli fon' adıyla bilinen dolandırıcılık davasına ilişkin, dün bazı basın yayın kuruluşlarında yayınlanan kamera kayıtlarına yönelik açıklama yaptı. Açıklamada, 'Bazı basın yayın organlarında 1 Aralık tarihinde kısmen yayınlanan ve tamamı gösterilmeyen görüntüleri, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla dikkatinize sunuyoruz.' denildi. Bankanın teftiş kurulunca hazırlanıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna (BDDK) iletilen raporun ekinde yer alan delil amaçlı kamera kayıtlarının dün akşam kısmen yayınlandığı, olay örgüsünü bozacak şekilde ekranlara yansıtıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 'Bu içeriğin sosyal medyada da abartılı ve yanlış değerlendirmelere yol açacak şekilde kullanılması nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği oluşmuştur. İlk günden beri vurguladığımız üzere, saadet zincirine bankada teslim edildiği iddia edilen bir kısım paralar, iddianın aksine banka kayıtlarından nakit ödeme yoluyla çıkarılarak 'sistem' olarak adlandırılan organizasyona teslim edilmektedir. Nitekim bu husus, bankamızın 28 Kasım'da yaptığı ekte de yer alan 3. Kamuoyu Bilgilendirmesinin '20 Soru 20 Yanıt' bölümündeki 17. sorunun yanıtında ayrıntıları ile örnek verilerek açıklanmıştır. Eğer iddia edildiği gibi banka nezdinde bir fon hesabı olsaydı para nakden çekilip dışarı çıkarılmaz hesaptan hesaba aktarılırdı. İlgili kamera kayıtları, bankamıza yatırılan bir paraya değil, aksine bir hesap sahibinin, hesabından nakit çekme işlemine aittir. Şikayetçi eski sporcu, hesabındaki tutarları kardeşinin sahibi olduğu şirkete havale etmiş, şirketten para çekme yetkisi olan kardeşi de önceden bankamıza iletilen ve talebi üzerine hazırlanan 2 milyon 490 bin dolar olan bu parayı nakit olarak şubeden çekmiştir. Görüntülerden açıkça anlaşıldığı gibi hesap sahibi, elindeki siyah bir çantayı gişe mahallindeki masanın üzerine koymuş ve çekme talimatı verdiği söz konusu tutar nakit olarak çantaya doldurulmuştur. Bu husus kameralarda açıkça görülmektedir. Hemen akabinde sonradan A.Y. olduğu anlaşılan Seçil Erzan'ın para getir-götür işlerinde kullandığı şahıs, para dolu siyah çantayı alarak bankadan çıkış yapmıştır. Hesap sahibi, bankamız nezdinde mevcut imza sirkülerine uygun ödeme fişini imzalayıp, Seçil Erzan ile öpüşerek vedalaşmış ve kapıda bekleyen güvenlik görevlimiz ile selamlaşarak çok kısa bir süre sonra şubeden ayrılmıştır.' Bankanın 28 Kasım'da '20 Soru 20 Yanıt' başlığıyla yaptığı açıklamanın 17. maddesine atıfta bulunulan açıklamada, nakit olarak müşterinin zilyetliğine geçmiş ve banka dışına çıkarılmış bir para üzerinde bankanın hiçbir sorumluluğunun olmadığı belirtildi. Açıklamada, 'Yine ilgili haber programlarında, 'Para neden gişeden teslim edilmiyor' şeklinde getirilen eleştiriye cevaben açıklamak isteriz ki bu bölüm gişe mahallinin bir parçası olup kameralarla izlenmektedir. Büyük tutarlı para teslimleri, gişelerin güvenlik amaçlı camla korunan ön bölümünün fiziken teslimata müsaade etmemesinden dolayı sektör uygulamalarına paralel olarak bu gişe bölümünün tam arkasında yer alan güvenlik açısından diğer müşterilere kapalı mahalde yapılmaktadır. Kamera kayıtlarındaki işlemler ile ilgili bankamız dahil hiçbir makama bugüne kadar herhangi bir şikayet iletilmemiştir. Teftiş kurulumuz tarafından düzenlenen 28 Nisan tarihli raporumuzun ekinde, yer alan delil niteliğindeki kamera kayıtlarını kamuoyunu aydınlatmak amacıyla bilgilerinize sunarız.' ifadelerine yer verildi.

Sahte siteler üzerinden rezervasyon dolandırıcılığı uyarısı Haber

Sahte siteler üzerinden rezervasyon dolandırıcılığı uyarısı

İnternet üzerinden yapılan tatil rezervasyonlarında sahte tatil sitelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Avukat Oğulcan Dinçer, her yıl binlerce insanın online ödeme yöntemleri üzerinden dolandırıldığını söyledi. Ramazan Bayramı’nın ve yaz tatilinin yaklaşmasıyla birlikte vatandaşlar tatil planları yapmaya başladı. Avukat Oğulcan Dinçer vatandaşları turizm şirketlerinin öncelikli olarak ticaret unvanlarını sorgulamaları gerektiği hususunda uyardı. Özellikle çevrimiçi ticaretin, dijital platform kullanımının yaygınlaşmasıyla turizm alanında dolandırıcılık vakaları artarken, Avukat Dinçer ödemeleri şahsa değil seyahat acentelerine yapılması gerektiğini ifade etti. “Online ödeme yöntemlerinde çok sık dolandırıcılık vakalarıyla karşılaşıyoruz” Avukat Oğulcan Dinçer, "Günümüzde tüketiciler ağırlıklı olarak gerçekleştirmiş oldukları tatil rezervasyonlarını dijital platformalar üzerinden online ödeme yöntemleriyle gerçekleştiriyorlar. Bu ödeme yöntemleri gerçekleştirilirken, çok sık olarak dolandırıcılık vakalarıyla karşılaşıyoruz. Dolandırıcılar kimi zaman alanında tanınmış, bilinmiş oteller, turizm firmaları, seyahat acenteleri, araç kiralama şirketlerinin web sitelerinin birebir aynısını yaparak yani bir anlamıyla kopyalayıp, klonlayarak, kimi zamansa gerçekte var olmayan otel seyahat acente işletmesi varmış gibi göstererek vatandaşı dolandırmaktadırlar" dedi. “Vatandaşlarımızın turizm şirketlerinin öncelikli olarak ticaret unvanlarını sorgulamaları gerekir” Vatandaşların böyle bir durumla karşılaşmamaları için ilk olarak acentelerin ticaret unvanlarını sorgulaması gerektiğini vurgulayan Avukat Dinçer, “Vatandaşlarımız online bir tatil rezervasyonu yaptırmak için iletişime geçtikleri seyahat acentelerinin, turizm şirketlerinin öncelikli olarak ticaret unvanlarını sorgulamaları gerekir. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB)’ın web sitesinde dijital onay adı altında iletişime geçtikleri acentenin gerçekten yasal bir acente olup olmadığına dair kesin bilgi edinebilir” dedi. “Ödemeleri şahsa değil seyahat acentelerine yapın” Ödeme kısmında yapılan en büyük yanlışın üçüncü şahsa yapılan ödemeler olduğunu söyleyen Dinçer, “Yurttaşlarımızın bir diğer dikkat etmesi gereken konuda rezervasyon sonrasında ödeme hususu ödeme noktasında vatandaşlarımızın düştüğü temel yanlış ödemeyi şirkete seyahat acentesine yapmak yerine üçüncü bir şahsın banka hesabına havale yada EFT yöntemiyle yapmalarıdır. Bu yöntem güvenilir olmayan bir yöntemdir. Hem de firma yerine şahsın kendi hesabına ödeme yapılması doğru bir tüketici alışkanlığı değildir” ifadelerini kullandı. “Dolandırıcılık suçunu işleyen şahıslara 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilir" Dolandırıcılık suçunun ağırlıklı olarak bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlendiğini aktaran Dinçer, “Türk Ceza Yasası’nın 157. maddesinde ’Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilir’ denilerek dolandırıcılık suçunun basit hali, 158. maddesinde ise suçun belli dini, sosyal, mesleki, teknolojik araçların veya kamu kurumlarının araç olarak kullanılarak işlenmesi ile nitelikli halinin oluşacağı öngörülmüştür. Günümüzde bu suç ağırlıklı olarak, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, işlenmektedir. Basit dolandırıcılık suçu bakımından Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir. Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali açısından Ağır Ceza Mahkemelerinin yargı yetkisine girmektedir. Dolandırıcılık suçu re’sen takip edilen suçlar olmakla beraber savcılığın bu suçu haber alabilmesi için mağdur tarafından ihbar edilmesi gerekmektedir. Dolandırıcılık suçunun kendiliğinden soruşturulmasının istisnası ise Türk Ceza Yasası’nın (TCK) madde 167/2 ve 159. maddesinde ’fail ile mağdur arasındaki belli akrabalık ilişkisinin bulunması’ ya da ’suçun bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla islenmesi’ istisnalarıyla hariç tutulmaktadır” ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.