Hava Durumu

#Dsi

TOURISMJOURNAL - Dsi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dsi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı Haber

Antalya’da 9 mahallenin HES isyanı

Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde bulunan Doyran Deresi üzerinde kurulmak istenen Hidroelektrik Enerji Santrali (HES) Projesi için 8 Ekim’de (yarın) ÇED (Halkı bilgilendirme) Toplantısı yapılacak. Doyran (Merkez) Mahallesi’nde yapılacağı duyurulan toplantı öncesi yöre halkı ortak bir açıklama yaparak projenin sonlandırılmasını talep etti. Doyran ve Geyikbayırı ile su kaynağı çevresindeki 9 mahalleden vatandaşlar adına ortak açıklama yapan Geyikbayırı Yaşam Platformu, enerji üretmek için yeterli su bulunmayan Doyran Deresi’ndeki projenin iptal edilmemesi durumunda hukuki süreç başlatılacağını duyurdu.  Antalya’nın Konyaaltı ilçesi sınırlarındaki Doyran Deresi, bölgenin can damarlarından biri. İçme ve sulama suyu rezervlerinin bulunduğu bölgede yer alan Doyran Deresi’nde HES yapılmak istenmesi bölgede yaşayanları ayağa kaldırdı. Doyran bölgesine büyük zararlar veren mermer ve taş ocaklarının ardından şimdi de enerji bahanesiyle Doyran Deresi Vadisi’nin kilometrelerce tahrip edilmesine yöre halkı karşı çıkıyor.  DSİ geçen yıl teklif toplantısı yaptı DSİ, 3 Ağustos 2023 tarihinde 6,61 MW kapasiteli Doyran Regülatörü ve HES projesi için Hidroelektirik Kaynak Katkı Payı Teklif Toplantısı yaptı. Toplantıda, projenin en yüksek teklifi veren Ankara merkezli Doyran Enerji A.Ş. adlı şirkete verildiği açıklandı.  ÇED süreci başlatıldı Doyran Deresi’nde projelendirilen HES için 27 Ağustos 2024 tarihinde ÇED süreci başlatıldığı duyuruldu. Ardından ise 9 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan duyuru ile 8 Ekim’de projeyle ilgili halkı bilgilendirmek amacıyla ÇED toplantısı yapılacağı duyuruldu. Doyran Merkez Mahallesi’nde yapılacağı bildirilen toplantı öncesinde Geyikbayırı Yaşam Platformu’ndan yapılan açıklamada, projenin iptali istendi.  ‘Yılda yalnızca bir ay enerji üretebilecek suya sahip' Doyran Deresi’nin yılın 6 ayı kurumaya yüz tuttuğuna dikkat çekilen açıklamada, “849 metre rakımdan bir noktadan sularımız boru içine alınmak isteniyor. Yaklaşık 9 km boyunca boru içine hapsedilmek istenen bu sularımızın, Doyran Göleti dibine kurulmak istenen santral binasına taşınması planlanmaktadır. Bu santral binasına yerleştirilmesi planlanan 8 MW’lık tribünü çevirmek ve bu yolla elektrik üretmek için, suyun saniyede 1.300 litre debi ile düşürülmesi planlanmış, ‘proje debisi’ olarak adlandırılmıştır. Fakat DSİ’nin verilerine göre Doyran Deresi yılın 7 ayı 1 m3/s den az bir debiyle akmakta, hatta neredeyse kuruyacak seviyede azalmaktadır. Oysa HES projesinde, elektrik üretebilmek için en az 1,34 m3/s miktarında suya ihtiyaç vardır. Hâlbuki Doyran Deresi yılda yalnızca 1 ay (Nisan veya Mart) bu kadar bol suya sahip olmaktadır. Bu bilgiyi DSİ’nin Doyran Regülatörü Akış Verileri tablosundan elde ediyoruz” ifadelerine yer verildi.  Elektrik Mühendisleri Odası 'sürdürülebilir değil' dedi DSİ verilerine göre Doyran Deresi’nde can suyu, tarımsal sulama suyu ve içme suyu gibi miktarlar ayrıldıktan sonra kalan suyun HES’e verileceği kaydedilen açıklamada, “Sonuçta HES’i çalıştırabilmek için can suyu ve halkın ihtiyacı olan sular verilemeyecektir. Su, günlerce-haftalarca kesilecek, dere yatağı haftalarca kurutulacaktır. Ancak bu şekilde şirketin kâr edebileceği miktarda elektrik üretilebilecektir. Bu arada bölgedeki haneler ve tarla-bahçeler susuz kalacaktır. TMMOB Elektrik Mühendisleri Antalya Şubesi de yakın zaman önce açıklama yapmış, kar sularıyla beslenen bir dere olan Doyran Deresi üzerine kurulacak böyle bir HES’in sürdürülebilir olmayacağını belirtmiştir” denildi. 'HES için ağaçlar kesilecek, arazi tahrip edilecek' HES yapılmak istenen vadi boyunca sera ve bahçelerin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: “Bu tarım alanlarında kullanılan sular, Doyran Deresi’nin beslediği kaynak ve artezyen kuyularından gelmektedir. Doyran Deresinin boru içine hapsedilmesi, bölgedeki kaynak ve artezyen kuyularının kurumasına, tarımın bitmesine neden olacaktır. Aynı zamanda HES’i yapabilmeleri için ormanlık alanda ağaçlar kesilecek ve alanı düzlemek için toprak tahrifata uğratılacaktır. Bu da toprağın su tutmasını engelleyerek erozyon ve su baskınını arttıracak, ekosistemdeki yaban hayatının azalarak yok olmasını sağlayacaktır. Ayrıca dere suyunun 8-10 km boyunca boru içine alınarak toprakla temasının kesilmesi, dere etrafındaki ağaç ve bitkilerin kurumasına, ormanın yok olmasına ve kısa süre sonra da bölgenin yağmur düzeninin tamamen bozulmasına yol açmaktadır. Zaten yağış sıkıntısı ve su yokluğu yaşayan bir bölgede tam bir kuraklığa sebep olacaktır.  'Proje belirsizliklerle dolu' "ÇED başvurusu yapılmış olan Doyran HES projesi belirsizliklerle dolu bir projedir. Halkın Bilgilendirilmesi toplantısı yapılacaktır ancak, ortada hiçbir bilgi yoktur. HES projesi için hiçbir izin alınmamıştır. Daha EPDK enerji üretim lisansı bile yoktur. Projenin yüzde 95’i ormanlık alandadır ve 15 bin m2’yi bulan inşaat alanı için kaç ağaç kesileceği belli değildir. Bölgedeki canlıların bu inşaattan nasıl etkileneceği incelenmemiştir. Köylülerimizin topraklarına el konulacağı anlaşılmaktadır ancak bunların hangi araziler olduğu ve büyüklükleri projede belli değildir. Bu şartlar altında nasıl ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi’ (ÇED) yapılacağı anlaşılamamaktadır.” ‘Bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeli yok edilecek' Geyikbayırı Yaşam Platformu’nun açıklamasında, ayrıca bölgenin doğa sporları ve turizm potansiyeline de değinilerek şöyle denildi: “Geyikbayırı ve Doyran bölgesi, kaya tırmanıcılığı, doğa yürüyüşü ve piknik için yoğun olarak kullanılan, hem Antalya halkına hem de yerli yabancı turistlere doğa deneyimi sağlayan bir bölgedir. Yerel halk bu turistlere pazarlar ve küçük işletmeler yoluyla turizm hizmeti vermekte ve gelir elde etmektedir. HES projesi doğayı tahrip edecek, bölgenin turistik potansiyelini yok edecektir. Yapılmak istenen HES projesinin bu şartlar göz önüne alındığında halka ve kamuya yararı olmadığı açıkça görülmektedir.  ÇED süreci sonlandırılmazsa hukuki süreç başlatılacak "Düzenli elektrik üretmesi mümkün olmayan yetersiz bir HES için bölgenin doğası, tarımı, turizmi ve köy hayatı yok edilecektir. Biz Doyran, Geyikbayırı ve çevre köyler olarak bu projenin iptal edilmesini, ÇED sürecinin derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz. Bu korkunç HES projesinin uygulanmasında ısrar edilmesi durumunda hukuki süreç başlatacağımızı ve yasal bütün platformlarda hakkımızı arayacağımızı ilan ederiz.”

Проект, который соединит древний город Эфес с морем, продолжается Haber

Проект, который соединит древний город Эфес с морем, продолжается

В своем письменном заявлении 2-й региональный директор DSI Саадеттин Джейлан заявил, что работы по первой части проекта «Древний Эфесский канал», внесенного в список «Всемирное наследие ЮНЕСКО», находятся на стадии завершения. Подчеркнув, что они завершат первую фазу в начале мая, Джейлан сказал: «Первая фаза проекта, целью которого является объединение древнего города Эфес с морем через 2500 лет, завершена на 99 процентов. В рамках первой фазы проекта имеется вход в канал между побережьем Памуджак и дорогой Измир-Кушадасы длиной 250 м и шириной 100 м. Мы строим пристань для яхт. Мы забили 1430 буронабивных свай в площади под проект. Мы выполнили 9000 квадратных метров из 10 тысяч квадратных метров работ по покрытию мрамором." использовали фразы. Путешествие в Эфес на лодках через 2500 лет Проект Древнего канала, который соединит древний город Эфес с морем, состоит из 2-х этапов. На первом этапе проекта 2-я региональная дирекция DSI построит входной канал длиной 600 метров и пристань для яхт. На втором этапе будет расчищена территория от побережья Памукак до гавани Эфеса, вдоль канала будут уложены тесаные камни, соответствующие исторической фактуре, и выполнено озеленение. Древний город Эфес и его порт были удалены от моря на 9 километров за 2500 лет из-за аллювия, принесенного потоком Кючук Мендерес и Марнас, и древний город принял свой нынешний вид. Через 2500 лет после завершения проекта снова появится возможность путешествовать в древний город на специальных лодках.

Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir Haber

Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün standart yağış indeksi metoduyla hazırlanan kuraklık analiz grafiklerinde 2021'de "olağanüstü kurak", çevresi de "çok şiddetli kurak" olarak gösterilen Burdur'da geçen yıl da az yağışlı geçti. "Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir" Belediye meclisinde su kullanımını azaltmaya yönelik karar aldıklarını belirten Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, halktan yer altı sularını doğru kullanmalarını istediklerini vurguladı. Bölgenin Göller Yöresi olarak anılsa da son dönemde ciddi su sıkıntı yaşadıklarına dikkati çeken Ercengiz, "Havzamızda sulu tarım ve büyükbaş hayvancılığın güçlenmesi nedeniyle yer altı sularında önemli kaybımız oluyor. Suyumuz hızla çekiliyor. Kentin su teminini yaptığımız Gökpınar'da 2014'te yer altından 55 metrede içme suyu çıkartırken şu anda sondaj mesafesi 210 metre derinliğe ulaştı. Bu durumun kaygı verici." diye konuştu. Ercengiz, yazın su sıkıntısı çekmemek adına vatandaşların suyu israf etmemeleri gerektiğini ifade etti. Burdur Gölü'nün hazin öyküsüne tanıklık etiklerini dile getiren Ercengiz, "Göl yüzey alanının neredeyse yarısını kaybetti. Çok dikkatli olmamız gerekiyor, suyu dikkatli kullanmalıyız. Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir." dedi. "Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi" Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal Kubilay da il genelinde güz yağışlarının yeterli olmadığına dikkati çekerek, kırsal kesimdeki gölet ve barajlarda yeterli su olmadığından birçok çiftçinin kuru araziye ekim yaptığını söyledi. Yağmur ve kar olmayınca çiftçilik ve hayvancılığın sekteye uğrayacağını kaydeden Kubilay, "Üretim olmadan tüketim olmaz. Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi. Yeterli yağış olmadığından ekilemeyen çok arazimiz var." dedi. Kuraklığın etkilediği Gölhisar ilçesinin Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş da vatandaşların su tasarrufuyla kuraklıkla mücadeleye destek olabileceklerini söyledi. Sertbaş, "Kuraklık devam ettiği müddetçe önümüzdeki günlerde su sıkıntısı yaşayacağımız kesin." ifadesini kullandı. Barajlarda su seviyesi geçmişe göre düşük Devlet Su İşleri Burdur Şube Müdürlüğünün 2013-2023 döneminde mart ayı verilerine göre, tarımsal sulamada kullanılan bölgedeki birçok barajın su seviyesi geçmiş yıllara oranla son 3 yılda oldukça düştü. Söz konusu dönemde barajların en yüksek doluluk oranına ulaştığı yıl baz alındığında, 2013'te yüzde 100 dolu olan Çavdır Barajı'nda doluluk, 2021'de yüzde 30, 2022'de yüzde 15, 2023'te yüzde 19 olarak ölçüldü. Yapraklı Barajı'nda 2013'te yüzde 69 olan doluluk, 2021'de yüzde 23, 2022'de yüzde 20, 2023'te ise yüzde 15'te kaldı. Karamanlı Barajı'nın doluluk oranı 2013'te yüzde 67 iken 2021'de yüzde 12, 2022'de yüzde 8, 2023'te yüzde 17 oldu. Karaçal Ali Kılcı Barajı'nın doluluk oranı ise 2016'da yüzde 63 iken, 2021'de yüzde 13, 2022'de yüzde 1, 2023'te yüzde 14 olarak ölçüldü.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.