Hava Durumu

#Dünya Ekonomik Forumu

TOURISMJOURNAL - Dünya Ekonomik Forumu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Ekonomik Forumu haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hep Tayland'da mı yaşamak istemiştiniz? Yeni dijital göçebe vizesi Haber

Hep Tayland'da mı yaşamak istemiştiniz? Yeni dijital göçebe vizesi

Dijital göçebelerin popüler destinasyonlarından biri olan Tayland nihayet dünyayı gezen profesyonellere ve kültürünü yerinde deneyimlemek isteyenlere kollarını açtı. Ülkenin uzun zamandır beklenen "dijital göçebe vizesi" önümüzdeki haftalarda yürürlüğe girecek ve vize sahiplerine tek seferde 1 yıla kadar uzaktan çalışma şansı verecek. Tayland Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Chai Wacharonke, Mayıs ayında yaptığı basın açıklamasında, Destination Thailand Visa (DTV) olarak adlandırılan vizenin "dijital göçebeler," serbest ve uzaktan çalışanların yanı sıra Muay Thai [boks] ve Tayland mutfağını öğrenmek isteyenleri de hedeflediğini" söyledi. Çok girişli vize 5 yıl süreyle geçerli olup 180 güne kadarki kalışlar için kullanılabiliyor ve 180 gün daha uzatılabiliyor. Daha önce Avrupalı turistlerin çoğu 30 günlük vize muafiyetiyle ülkeyi ziyaret edebiliyordu ve kalış sürelerini 30 gün daha uzatma şansına sahipti. Ancak kaldıkları süre boyunca çalışmalarına izin verilmiyordu. Kimler başvurabilir, ücret ne kadar? Hükümet sözcüsü tarafından açıklandığı üzere, vize yalnızca serbest çalışanlar ve uzaktan çalışanlar için değil, aynı zamanda ülkede kültürel faaliyetler yürütmek isteyenler için de geçerli. Buna Tayland aşçılığı, geleneksel dövüş sanatı Tayland boksu (Muay Thai) veya diğer spor dallarında eğitim alan ziyaretçiler de dahil. Müzik festivallerinde performans sergileyenler, seminerlere katılanlar veya tıbbi tedavi görenler de vize için uygun bulanabilir. Diplomatik veya resmi vize sahiplerinin eşleri ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları da vize kapsamında yer alıyor. Tayland'ın dijital göçebe vizesi için başvuru ücreti 10,000 Tayland bahtı (252 euro) olarak açıklandı. Vizenin Haziran sonu ya da Temmuz başından itibaren kullanıma sunulması bekleniyor. Tayland varışta vizeyi 36 ülkeye genişletiyor Tayland, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) geçtiğimiz ay açıkladığı son seyahat ve turizm gelişmişlik sıralamasında, yetersiz altyapı ve hizmetler nedeniyle 11 sıra geriledi. Bu gerilemenin ardından diplomatik ve resmi vizeler ile aynı zamanda açıklanan bir dizi önlemle ülke turizmi geliştirme planlarını ortaya koydu. Bu ay itibariyle, vize uzatma programı daha önce 57 ülke için geçerliyken artık 93 ülke ve bölge için geçerli. Turizm ve kısa süreli ticari faaliyetler için daha önce 30 gün olan kalış süresi de 60 güne çıkarıldı. Ayrıca dijital göçebe vizesine uygun yeni ülkeler arasında Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova ve Fas da yer alıyor. Daha önce 19 ülke Tayland'a varışta 15 günlük turizm vizesi alabilirken, bu sayı 31 ülkeye yükseldi. Yabancı öğrencilerin ülkeyi hemen terk etmelerini gerektiren eski düzenlemeye son verilirken, öğrencilere mezuniyetin ardından iş aramaları için 1 yıl kalma hakkı tanınacak. Yeni düzenleme, emekliliğini egzotik bir ülkede geçirmek isteyen 50 yaş üstü kişilere de fırsat sunuyor: daha önce 3 milyon Tayland bahtı (75,550 €) değerinde sigorta yaptırma şartı 440,000 Tayland bahtı (11,000 €) olarak güncellendi.

Forbes yayınladı: 2024'ün en iyi turizm ekonomisine sahip 10 ülkesi Haber

Forbes yayınladı: 2024'ün en iyi turizm ekonomisine sahip 10 ülkesi

Dünya Ekonomik Forumu'nda yayınlanan Seyahat ve Turizm Gelişim Endeksi (TTDI) 2024'ün en iyi turizm ekonomilerini belirledi. Raporun ölçütleri ülkelerin turizm sektörlerine odaklanıyor; havaalanları, karada ulaşım ve limanlar, doğal ve kültürel kaynaklar, emniyet ve güvenlik, fiyat rekabeti ve destinasyonların turizme açıklığı gibi faktörleri içeriyor. Raporda, “Endeks, sektörün sürdürülebilir ve dirençli bir şekilde gelişmesini sağlayan ve dolayısıyla bir ülkenin kalkınmasına katkıda bulunan bir dizi faktör ve politikayı ölçmektedir” deniyor. 2024'ün en iyi seyahat ve turizm sektörü olan ülkeleri Kısmen milli parkları, üniversiteleri ve büyük metropolleri sayesinde ABD şu anda dünyanın en güçlü seyahat ve turizm ekonomisine sahip ülke olarak ilk sırada yer alıyor. ABD'nin ilk sırada yer almasına yardımcı olan bir kategori de küresel şehirler ve büyük şirketlerin varlığı olarak tanımlanan “tatil dışı kaynaklar”. 429 milli park alanı ve 12.000 milden fazla kıyı şeridine sahip olan ABD, doğal kaynaklar açısından da Avustralya ve Brezilya'nın ardından üçüncü sırada yer aldı. Ülke, turistik hizmetler ve altyapı açısından 6. sırada yer alıyor. Türkiye 29'uncu sırada Amerika Birleşik Devletleri'nin yetersiz kaldığı alanlar arasında fiyat rekabeti (115. sırada) ile emniyet ve güvenlik (77. sırada) yer alıyor. Malezya fiyat rekabetçiliğinde, Singapur ise emniyet ve güvenlikte ilk sırada yer aldı. Raporda Türkiye ise 29'uncu sırada yer alıyor. 2021'deki bir önceki raporda Japonya listenin başında yer alıyordu. Raporun ilk 10'unda yer alan en iyi turizm ekonomisine sahip ülkeler şu şekilde: Amerika Birleşik Devletleri İspanya Japonya Fransa Avustralya Almanya Birleşik Krallık Çin İtalya İsviçre Avrupa vergi koymaya başladı Öte yandan TTDI sıralamasındaki 119 ekonomiden 71'i 2019 ve 2024 yılları arasında puanlarını artırdı, ancak ortalama endeks puanı pandemi öncesi seviyelerin sadece %0,7 üzerinde. Seyahat talebinin sürdürülebilirliği de dikkate alınması gereken bir konu olup, giderek artan sayıda Avrupa şehri aşırı turizmi engellemek ya da en azından etkilerini dengelemeye yardımcı olmak için turizm vergileri uyguluyor ya da artırıyor. Raporda vurgulanan bazı zorluklar arasında turizmdeki işgücü açığı, uçuş rotalarının talebi karşılayamaması ve enflasyon yer alıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun raporu için veriler 2023 yılı sonunda toplandı.

Uluslararası seyahat salgın öncesi seviyeye döndü Haber

Uluslararası seyahat salgın öncesi seviyeye döndü

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) iki yılda bir Surrey Üniversitesi ile hazırladığı ve 119 ülkenin seyahat ve turizm sektörlerinin birçok faktör dikkate alınarak analiz edildiği Seyahat ve Turizm Endeksi 2024 (TTDI) yayımlandı. Buna göre, bu yıl Kovid-19 seyahat engellerinin kalkacağı ve salgın dönemindeki ertelenmiş talebin turizm sektörüne güçlü şekilde yansıyacağı öngörülüyor. Turizmdeki iyileşmeye daha fazla uçuş olması ile doğal ve kültürel alanlara yatırım ve ilginin artmasının da katkı sağlaması bekleniyor. Ancak sektördeki iyileşme ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Endeksteki 119 ülkeden 71'i turizm ve seyahat skorunu 2019'dan beri artırırken, ortalama endeks skoru salgın öncesi seviyenin yüzde 0,7 altında kaldı. Uluslararası turizm ve seyahat sektörü, salgının yol açtığı küresel sağlık krizinin şokunu atlatmış olsa da makroekonomideki zorluklar, jeopolitik ve çevresel riskler, yapay zeka gibi yeni dijital teknolojilerin etkisi gibi zorluklarla karşı karşıya bulunuyor. İş gücü kısıtının devam ettiği bu dönemde, hava yolu kapasitesi, sermaye yatırımları ve verimlilik alanındaki gelişmeler, uluslararası seyahat sektöründeki talep artışına ayak uyduramıyor. Küresel enflasyonla kötüleşen bu dengesizlikler, fiyat ve hizmete ilişkin sorunları artırıyor. Türkiye, bu yılki endekste 8 basamak yükseldi WEF'in endeksinde ilk 30 ülke arasında 26 yüksek gelirli ekonomi yer alırken, bunların 19'u Avrupa'da, 7'si Asya Pasifik'te, 3'ü Amerika kıtasında ve biri de Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu'da bulunuyor. ABD, İspanya, Japonya, Fransa, Avustralya, Almanya, Birleşik Krallık, Çin, İtalya ve İsviçre, endeksteki ilk 10 ülkeyi oluşturuyor. Sonuçlar, yüksek gelirli ekonomilerin genel olarak seyahat ve turizm sektörünün gelişimi için daha elverişli koşullara sahip olmaya devam ettiğini gösterirken, dinamik iş gücü piyasaları, açık seyahat politikaları, güçlü ulaşım ve turizm altyapısı ve iyi gelişmiş doğal, kültürel ve eğlence dışı cazibe merkezleri de bu gelişime katkı sunuyor. Öte yandan, son yıllarda sektördeki en büyük ilerlemelerden bazıları gelişmekte olan ülkelerde görüldü. Gelişmekte olan ülkeler arasında ilk 10'daki Çin'in yanı sıra, Türkiye, Endonezya ve Brezilya, gelişmekte olan en önemli seyahat ve turizm destinasyonları arasında sıralamada ilk 30 arasında yer aldı. Bu ülkeler arasında Endonezya endekste 22, Brezilya 26 ve Türkiye 29'uncu sırada bulunuyor. Böylece, Türkiye, bir önceki endeksteki 37'inci sıradan, 29'a yükselmiş oldu. Seyahat ve turizm sektörü için dönüm noktası WEF Küresel Endüstriler Başkanı Francisco Betti, analize ilişkin değerlendirmesinde, seyahat ve turizm sektörü için bu yılın bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Surrey Üniversitesi Konaklama ve Turizm İşletmeciliği Yüksekokulu Başkanı Prof. Iis Tussyadiah, farklı ekonomilerin seyahat ve turizm sektörlerinin gelişmesi için güçlü bir ortam oluşturulması ve bu alandaki boşluğun kapatılması gerektiğini belirterek, "Sektör, refahı artırma ve küresel riskleri azaltma konusunda büyük bir potansiyele sahip ama bu potansiyel ancak stratejik ve kapsayıcı bir yaklaşımla tam anlamıyla hayata geçirilebilir." ifadesini kullandı.

Koç Holding'in dijital dönüşüm uygulamaları en iyi örnekler arasında Haber

Koç Holding'in dijital dönüşüm uygulamaları en iyi örnekler arasında

Koç Holding'in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) düzenlediği 'Lighthouses Live' etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. Holding açıklamasına göre, WEF, küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı 'Lighthouses Live' etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, 2016'da başlatılan Dijital Dönüşüm Programı'na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı. WEF, McKinsey ile 2018'de başlattığı işbirliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri 'Global Lighthouse Network' adını verdiği küresel ağa dahil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik'in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan'ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network'teki 132 fabrika arasında yer alıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Levent Çakıroğlu, teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını belirterek, bu uygulamaların Koç Topluluğu'nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğini belirtti. Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerini yönetirken, rekabetçiliklerini artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerini geliştirmeye odaklandıklarını aktaran Çakıroğlu, şunları kaydetti: 'Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor, dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor. Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla işbirliği önem taşıyor. Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye'nin üretim teknolojileri alanındaki ilk AR-GE Merkezi olan Atölye 4.0'da farklı teknoloji sağlayıcılar, startuplar, akademik kurumlar, KOBİ'ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor.' Çakıroğlu, mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zeka tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarını vurgulayarak, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını ifade etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.