Hava Durumu

#Dünya Seyahat Ve Turizm Konseyi

TOURISMJOURNAL - Dünya Seyahat Ve Turizm Konseyi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya Seyahat Ve Turizm Konseyi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye Turizmde Pandemi Sonrası En Hızlı Toparlanan Ülke Oldu Haber

Türkiye Turizmde Pandemi Sonrası En Hızlı Toparlanan Ülke Oldu

Pandemi sonrası turizm sektöründe en hızlı toparlanan ülkeler Türkiye ve Brezilya oldu. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi Üyelikler ve Birlikler Bölüm Başkanı Adolfo Reyes, küresel turizmin önümüzdeki 10 yılda 16 trilyon dolara ulaşacağını ve sektörde 449 milyon kişinin istihdam edileceğini belirtti. Reyes, Türkiye’nin organizasyonlarda güçlü bir şekilde temsil edildiğini vurguladı. 8. İSTANBUL EKONOMİ ZİRVESİ’NDE GÜNDEM YAPAY ZEKÂ VE TURİZM Türkiye’den ve dünyadan iş liderlerini, akademisyenleri ve bürokratları bir araya getiren 8. İstanbul Ekonomi Zirvesi, "Yapay Zekâ ve Ekonomi" temasıyla gerçekleştirildi. Azerbaycan, ABD, BAE, Hindistan, İsviçre ve Fransa gibi 20’den fazla ülkeden temsilcinin katıldığı etkinlikte, bin 500’den fazla ziyaretçi ağırlandı. Zirve kapsamında yapay zekânın otomasyon süreçlerinde 300 milyon çalışanın işini dönüştürebileceği konuşuldu. İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Saltık, küresel yapay zekâ pazarının 2023’te 515 milyar dolara ulaştığını ve 2030’da bu rakamın 2 trilyon dolara çıkacağını belirtti. Türkiye’de 2000 yılında sadece 5 yapay zekâ firması varken, bu rakam 2024’te bin 195’e yükseldi. Randstand'ın 2024 İnsan Kaynakları Trendleri Raporu'na göre, Türk kurumlarının yüzde 37’sinin yapay zekâ kullanımını desteklediği ve genişletmeyi planladığı vurgulandı. DİJİTALLEŞME VE MOBİL GEZGİNLERİN YÜKSELİŞİ Euromonitor Seyahat ve Turizm Araştırmaları Bölüm Başkanı Caroline Bremner, dünya turizminin pandemi sonrası toparlanarak yeni rekorlar kırdığını açıkladı. Bremner, çevrim içi penetrasyon oranının yüzde 69’a ulaştığını ve bu oranın 2029’da yüzde 73’e çıkacağını belirtti. Mobil gezginlerin konfor odaklı olduğunu söyleyen Bremner, bu grubun yüzde 42’sinin sesli asistan kullandığını, yüzde 22’sinin ise parmağına mikroçip yaptırmaya niyetli olduğunu vurguladı. Dijital çözümler en çok Kuzey Amerika, Yeni Zelanda ve Çin’de yaygın olarak kullanılıyor. YAPAY ZEKÂ, TURİZMDE 449 MİLYONLUK İSTİHDAM OLUŞTURACAK Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nden Adolfo Reyes, yapay zekânın bazı meslekleri dönüştürürken, turizm sektöründe önemli fırsatlar yaratacağını belirtti. Reyes’e göre, Türkiye ve Brezilya pandemi sonrası turizmde en hızlı toparlanan ülkeler oldu. Gelecek 10 yılda turizm sektörünün global ekonomiye 16 trilyon dolarlık katkı yapması ve 449 milyon kişilik istihdam oluşturması bekleniyor. Azerbaycan Ekonomi Bakan Yardımcısı Elnur Aliyev ise yapay zekâya yaptıkları yatırımlarla 2040 yılına kadar 40 milyar dolarlık ekonomik değer yaratmayı hedeflediklerini söyledi. Yapay zekânın iş gücü istikrarını koruyarak verimliliği artıracağını belirten Aliyev, bu teknolojinin stratejik öncelikleri arasında yer aldığını ifade etti. Küresel ekonominin ve turizmin geleceğinde yapay zekâ ve dijitalleşme önemli rol oynuyor. Türkiye ve Brezilya’nın turizmdeki hızlı toparlanması, dijitalleşme ve inovasyon odaklı yatırımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Turizmdeki bu dijital dönüşüm, iş gücünde dönüşümü ve yeni fırsatları beraberinde getiriyor.

TTYD Başkanı Oya Narin: Haber

TTYD Başkanı Oya Narin: "Üçüncü Turizm Hamlesine Hazırız!"

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Turizm Yatırım Forumu (TIF 2024), Hotel Raffles İstanbul’da başladı. Açılış konuşmasını yapan TTYD Başkanı Oya Narin, etkinliğin ulusal ve uluslararası turizm sektörünün geleceği için önemli bir platform haline geldiğini vurguladı. Narin, "2020 yılında başlattığımız Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi stratejik ortaklığıyla hayata geçirdiğimiz Turizm Yatırım Forumu etkinliğimiz, TIF 2024’e hoş geldiniz. Bugün, yaklaşık 1000 Türk ve uluslararası üst düzey yöneticiyi ağırlıyoruz. Forumumuz, Türk turizmini uluslararası alanda daha güçlü bir konuma taşımak ve sektörde yeni yatırımları teşvik etmek için önemli bir platform haline geldi. Bu platformun, Türkiye’yi küresel turizm yatırımlarında lider yapacağına inanıyoruz" dedi. TÜRK TURİZMİ VE KÜRESEL EKONOMİYE KATKISI WTTC’nin raporlarına göre, turizm ve seyahat sektörü 2023’te 9,5 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştı ve bu rakamın 2033’te 15,5 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Narin, Türk turizminin bu büyümede önemli bir role sahip olduğunu belirtti. 2023’te Türkiye, 57 milyon turisti ağırlayarak 56 milyar dolar gelir elde etti ve turizmiyle dünya çapında ilk beş destinasyon arasında yer aldı. İstanbul ve Antalya’nın ziyaretçi sayılarına dikkat çeken Narin, bu başarıların turizm sektöründeki dirençlilik ve kararlılık sayesinde elde edildiğini söyledi. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE: TÜRK TURİZMİNİN İKİ BÜYÜK HAMLESİ Türk turizminin ilk büyük hamlesi, 1980’lerde Turizm Teşvik Kanunu’yla başladı. Yatak kapasitesinin artırılmasına odaklanan bu süreç, Türkiye’yi 50 bin yataktan 2 milyon yatağa ulaştırdı. İkinci hamle ise 2000-2023 yılları arasında altyapı projeleri ve tanıtım çalışmalarıyla gerçekleşti. Narin, Türkiye’nin dört mevsimde turizm imkanları sunduğunu vurgulayarak, ülkemizin iklimi, doğal ve tarihi güzellikleriyle rakipsiz olduğunu ifade etti. ÜÇÜNCÜ HAMLENİN VİZYONU VE STRATEJİLERİ 2023-2033 ve 2050 arasında gerçekleştirilecek üçüncü turizm hamlesiyle Türkiye’nin küresel turizmdeki lider konumunun korunacağını belirten Narin, bu süreçte stratejik planlamanın ve markalaşmanın önemine dikkat çekti. Yeni dönemde: Kapasite kullanımının artırılması, 365 gün turizm hedefiyle Anadolu’ya yaygınlaştırılması, Deniz turizmi imkanlarının genişletilmesi, Sağlık turizmi gibi çeşitli etkinliklerin artırılması planlanıyor. YATIRIMCILAR İÇİN TÜRKİYE’DE BÜYÜK FIRSATLAR Narin, yeni turizm ihtisas bölgelerinin yaratılmasıyla hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar sunulacağını söyledi. Küresel yatırım fonlarını ve turizm sektörünün önde gelen markalarını Türkiye’ye davet eden Narin, Cumhuriyet’in 101. yılında Türkiye’nin turizmdeki başarı hikayesini daha da güçlendireceklerini ifade etti. Konuşmasını, "Cumhuriyetimizin 101. yılında, Türkiye’nin turizmdeki başarı hikayesini Cumhuriyet ilkelerinde ve kurucumuz Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyerek çabalarımızla hep birlikte geliştireceğimizi ifade etmek istiyorum ve bu forumun geleceğe ışık tutmasını temenni ediyorum" sözleriyle tamamladı.

Küresel Turizm Yatırımcıları İstanbul’da Buluşuyor Haber

Küresel Turizm Yatırımcıları İstanbul’da Buluşuyor

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından organize edilen Turizm Yatırım Forumu 2024, 26-27 Kasım tarihlerinde İstanbul'da "Destination Future Türkiye" temasıyla düzenlenecek. Forum hakkında yapılan açıklamada, Türkiye’nin küresel turizm pazarındaki güçlü büyüme potansiyelinden yararlanma fırsatına dikkat çekildi. TTYD’nin düzenlediği etkinliğin bilgilendirme toplantısında, Dernek Başkanı Oya Narin, 2023 yılında Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi tarafından açıklanan verilere göre, turizm ve seyahat sektörünün doğrudan ve dolaylı katkısının 9,5 trilyon dolar olduğunu belirtti. Bu rakam, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 9,1'ine tekabül ediyor. Narin, ayrıca 2033 yılına kadar turizmin ekonomiye olan katkısının 15,5 trilyon dolara çıkmasının ve küresel GSYH’nin yüzde 11'ini oluşturmasının öngörüldüğünü aktardı. Ayrıca, bu on yıl içerisinde sektörün yarattığı istihdamın 100 milyon kişi artarak 430 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Narin, gelecek 10 yılda turizm sektörüne yapılacak 75 milyar dolarlık yatırımla, 1 trilyon dolarlık turizm geliri elde edilmesinin hesaplandığını belirtti. Özellikle salgın sonrası yerli turizm yatırımlarında önemli bir hareketlilik yaşandığını ifade eden Narin, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yatırımlarına hızla devam ettiğini ve Asya pazarının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Narin, Çin ve Hindistan gibi büyük nüfuslu ülkelerden gelen turizm potansiyeliyle birlikte, turizmin 12 aya yayılmasının mümkün olacağını ve bu trendin sürekli olarak yukarıya doğru gideceğini söyledi. FORUMA ÖZEL MOBİL UYGULAMA Bu yıl 4'üncüsü düzenlenecek olan forum, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) stratejik ortaklığında gerçekleştirilecek. Forumda, 26 farklı oturumda yaklaşık 90 üst düzey isim, seyahat ve turizm yatırımlarıyla ilgili geleceğe dair stratejiler, dönüşüm süreçleri, kültür, sanat, eğlence, sağlıklı yaşam ve medikal turizm gibi birçok konuya değinecek. Ayrıca, TIF 2024 için özel olarak tasarlanan bir uygulama ile katılımcılar, programın detaylarına ulaşabilecek ve diğer katılımcılarla doğrudan iletişim kurarak toplantılar düzenleyebilecek.

Pandemi Sonrası Seyahat ve Turizmde Kadınlar ve Gençlerin İstihdamı Haber

Pandemi Sonrası Seyahat ve Turizmde Kadınlar ve Gençlerin İstihdamı

Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, Suudi Arabistan Krallığı Turizm Bakanlığı iş birliğiyle, pandemi döneminin küresel Seyahat ve Turizm sektöründeki kadın ve genç istihdamı üzerindeki etkisini ortaya koyan yeni bir rapor yayımladı. Pandemi sırasında, Seyahat ve Turizm alanında çalışan yaklaşık 70 milyon kişi işini kaybetti. Ancak kadınlar ve gençler, rollerinin büyük ölçüde konaklama ve gıda hizmetleri gibi en çok etkilenen alanlarda olması nedeniyle orantısız bir şekilde etkilendi. Sektör genel olarak güçlü bir toparlanma yaşarken, “Seyahat ve Turizm İstihdamında Sosyal Eğilimler” raporu, 2022’de sektörde 42 milyon kadının ve 16 milyon genç çalışanın istihdam edildiğini buldu. Bu rakamlar, 2019’da sektörde desteklenen 48,4 milyon kadının ( azalma) ve neredeyse 19 milyon genç çalışanın ( azalma) oldukça altındadır. Sektör, temsili azınlık gruplar için önemli bir istihdam kaynağı olmaya devam etse de, rapor, kapsayıcı ve adil bir toparlanmayı sağlamak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. 2019’dan 2022’ye kadar 185 ekonomi arasında istihdam eğilimlerini inceleyen rapor, sektörün kapsayıcı ekonomik büyüme ve sosyal ilerlemenin anahtar sürücüsü olma potansiyelini vurguluyor. Bu zorluklardan ders çıkarmamız ve bu grupların gelecekteki krizlerde orantısız bir şekilde etkilenmelerini önlemek için önlemler almamız kritik öneme sahiptir. Son veriler doğrultusunda, 2023’te Seyahat ve Turizm sektörünün GSYİH’ya katkısı, pandemiden önceki seviyelerin %29,1 üzerine çıktı ve bu, küresel ortalamanın %4,1 altında kaldığı gözlemlendi. Ancak bu ekonomik toparlanmaya rağmen, sosyal iyileşme özellikle kadınlar ve gençler için geride kalmaya devam ediyor. Bu gruplar, güvenlik veya büyüme potansiyeli olmadan daha çok gayri resmi, yarı zamanlı veya düşük ücretli işlerde kalma olasılığı daha yüksek olan gruplar arasında yer alıyor. WTTC Başkanı ve CEO’su Julia Simpson, “Bu rapor, Seyahat ve Turizm’in kapsayıcı büyümeyi sağlama potansiyelini vurgularken, aynı zamanda harekete geçme aciliyetini de ortaya koyuyor,” dedi. “Kadınlar ve gençler, sektörümüzün belkemiğidir, ancak hala önemli engellerle karşı karşıya kalıyorlar. “Yeteneklere yatırım yaparak, kapsayıcı politikalar teşvik ederek ve girişimciliği destekleyerek, bu grupların tam potansiyelini açığa çıkarabilir ve sektörümüzün anlamlı ve sürdürülebilir istihdam fırsatları yaratma yolunda liderlik etmesini sağlayabiliriz.” Rapor ayrıca, kadınların yüksek ücretli ve liderlik rollerinde temsilinin düşük olduğunu, Seyahat ve Turizm istihdamındaki cinsiyet dengesinin genel ekonomideki durumu büyük ölçüde yansıttığını vurgulamaktadır. Genç işçiler, Seyahat ve Turizm iş gücünün genel ekonomiden daha büyük bir payını oluştururken, istikrarlı istihdama erişimde özel zorluklarla karşılaşmaktadır. Suudi Arabistan Turizm Bakanı Sayın Ahmed Al Khateeb, ortak raporun bulgularını memnuniyetle karşıladı ve Krallığın Seyahat ve Turizm sektöründe gençler ve kadın istihdamını destekleme konusundaki kararlılığını vurguladı. “Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu, Seyahat ve Turizm’in sosyal değişimin anahtarı olma konusundaki taahhüdünü vurgulamaktadır,” dedi. “2024 yılı için yapacağımız önemli yatırımlar, yerel rehberleri eğitmek amacıyla 375 milyon riyal içeriyor. Bu rehberler, ulusumuzun zengin tarihi ve doğal güzellikleri hakkında derin bilgi sahibi olacaklar. Diğerleri ise yaratıcılık, liderlik ve dijital becerilere odaklanarak girişimciler oluyor. “2022’de Suudi kadınların turizmdeki istihdamı G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen beşinci sektör oldu. AlUla ve Diriyah gibi yerlerde hizmetlerin yerelleştirilmesine odaklanmak, kadınlar için miras turizm işlerinde yeni fırsatlar yarattı. Daha güçlü ortaklıklar yoluyla, turizm kapsayıcı gelişim için bir araç haline gelebilir ve herkes için daha adil ve refah dolu bir gelecek yaratabilir.” Bu ortak rapor, bu eşitsizlikleri gidermek ve sektörün kapsayıcı büyümeyi sağlama potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için acil eylem çağrısında bulunuyor. Hükümetlerin ve Seyahat & Turizm sektörünün odaklanması gereken başlıca alanlar şunlardır: Yetenek eğitimi ve cinsiyet eşitliği politikaları geliştirmek Eğitim ve liderlik programlarına yatırım yapmak Kapsayıcı istihdam uygulamaları ve eşit ücret uygulamak Esnek çalışma düzenlemeleri ve çocuk bakımı desteklemek Girişimciliği desteklemek amacıyla yeni işletmelere ve küçük işletmelere destek sağlamak “Seyahat ve Turizmde Sosyal Eğilimler” raporu, dünya genelindeki hükümetlere ve işletmelere bir çağrıda bulunuyor: kadınların ve gençlerin iş gücüne dahil edilmesini öncelikli hale getirin, onların yeteneklerine ve geleceğine yatırım yapın ve Seyahat ve Turizmden elde edilen faydaların herkesle paylaşılmasını sağlayın.

ABD, küresel seyahat ve turizm pazarında egemen Haber

ABD, küresel seyahat ve turizm pazarında egemen

2024 Ekonomik Etki Eğilimleri Raporu, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) tarafından yayınlandı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyanın en güçlü seyahat ve turizm pazarı olmaya devam ettiğini ortaya koydu. ABD, hem genel seyahat ve turizm katkısı açısından hem de uluslararası ziyaretçi harcamaları açısından zirvede yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, ABD'nin seyahat ve turizm sektörü ulusal ekonomiye yaklaşık 2.36 trilyon dolar katkıda bulunarak küresel lider olarak statüsünü pekiştirdi. Küresel turizm organının son raporu ayrıca, Çin'in 2023'te 1.3 trilyon dolarlık bir GDP katkısıyla dünyanın ikinci en güçlü pazarı olduğunu ortaya koydu. Çin’in etkileyici geri dönüşünü vurgulayan bu durum, sınırlarının geç açılmasına rağmen gerçekleşti. Almanya 487.6 milyar dolarlık ekonomik katkıyla üçüncü sırada yer alırken, 2022'de beşinci sırada olan Japonya, 297 milyar dolarlık katkıyla dördüncü sıraya yükseldi. Birleşik Krallık, 295.2 milyar dolarlık katkısıyla ilk beşi tamamlıyor. Dünyanın en popüler destinasyonu olan Fransa, 264.7 milyar dolarlık katkısıyla altıncı sıradaki yerini korurken, Meksika 261.6 milyar dolarlık katkısıyla dikkat çekerek önemli bir turist destinasyonu olarak cazibesini sürdürdü. Hindistan sekizinci sırada yer aldı ve önceki 10. sıradan yükseldi, 231.6 milyar dolarlık katkısıyla önemli bir iyileşme gösterdi ve sektördeki büyüyen etkisini vurguladı. İtalya ve İspanya, sırasıyla 231.3 milyar dolar ve 227.9 milyar dolarlık katkılarıyla ilk 10'u tamamladı. WTTC Başkanı ve CEO'su Julia Simpson, "Kayıt kırıcı bir 2024'e doğru ilerlerken, Seyahat ve Turizm'in sadece yeniden yoluna girmediği, aynı zamanda eşi görülmemiş bir büyüme sağlamaya hazır olduğu açık. Sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığı ön planda tutmaya devam edeceğiz, böylece bu büyüme herkes için faydalı olacak ve gezegenimizi gelecek nesiller için koruyacaktır. Sektörün direnci ve yenilik potansiyeli bizi ileriye taşıyor," dedi. Küresel olarak, uluslararası ziyaretçi harcamalarının neredeyse artarak 1.9 trilyon dolara ulaşması beklenirken, yerli turistlerin daha önce görülmemiş bir şekilde 5.4 trilyon dolarlık harcama yapması öngörülüyor, bu da 2019 seviyelerine göre .3'lük bir artış anlamına geliyor. Seyahat ve Turizm yatırımları 2023'te büyüdü ve 2025'te pandemi öncesi seviyelere dönüş bekleniyor. Rapor ayrıca sektörün sürdürülebilirliğe olan bağlılığını vurguluyor, büyümenin sera gazı emisyonlarından ayrışmasını ve kadınlar, gençler ve marjinalleşmiş topluluklar için artan fırsatları sergiliyor. Özellikle yapay zeka alanındaki teknolojik gelişmelerin seyahat deneyimini daha da geliştirmesi ve gelecekteki büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Kaynak: BW Hotelier

Turizm faaliyetleri iklim değişikliğinden etkileniyor Haber

Turizm faaliyetleri iklim değişikliğinden etkileniyor

Seyahat, yeme-içme, konaklama, eğlence aktiviteleri gibi çeşitli alanlarla geniş bir sektörü oluşturan turizm, küresel ısınmaya neden olan sera gazı emisyonlarının artışında da pay sahibi. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTCC) verilerine göre, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11'i turizm faaliyetlerinden kaynaklanıyor ve bu oranın 2050 yılında iki katına çıkması bekleniyor. Bu gidişatı durdurmak için turizm faaliyetlerinin sürdürülebilir hale getirilmesi önem taşıyor. Sürdürülebilir turizm ve ulaşım üzerine çalışan, konu üzerine birçok kitabı bulunan Gössling, turizm ve iklim krizi arasındaki ilişkiyi anlattı. Turizmin en önemli paydaşlarından birinin hava yolu ulaşımı olduğunu ve dünya nüfusunun yüzde 4'ünün bir yılda ülke sınırlarını aşan seyahatler yaptığını belirten Gössling, havacılık sektörünün küresel karbon emisyonunun yüzde 10'undan sorumlu olduğu bilgisini paylaştı. Sürdürülebilir havacılık için uçaklarda çevre dostu batarya, biyoyakıt, hidrojen ya da sentetik yakıt gibi seçeneklerin kullanılması üzerine tartışıldığını anlatan Gössling, bunların bazılarının kaynak sıkıntısı, bazılarının ise henüz uçaklarda kullanılabilecek seviyede geliştirilememesi nedeniyle kısa vadede gerçekçi seçenekler olmadığını ifade etti. Gössling bu tarz değişimlerin, uçakların dizaynından havalimanlarının altyapısına kadar birçok konuda dönüşüm gerektirdiğinin ve bunun da ciddi maliyetlere yol açacağının altını çizdi. "Havacılık sektörünün emisyon azaltma çabası sıfır" Havacılık sektöründeki düzenlemelerin sürdürülebilirliğe etkisinden bahseden Gössling, şunları söyledi: "Sivil havacılık faaliyetleri Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından düzenleniyor. Sorun şu ki, havacılık sektöründeki düzenlemeler esasen 1997'de imzalanan Kyoto Protokolü'nde yer alıyordu. ICAO, çözüm için 20 yıl müzakere etti ve 2016'da, Uluslararası Havacılık İçin Karbon Denkleştirme ve Azaltma Şeması (CORSIA) planı ile ortaya çıktı. Ama bu plan esasen suya düştü. Çünkü en basit hali ile bu konsept, emisyonu düşürmeye değil dengelemeye odaklı. Dengeleme diyorsunuz ama havacılık alanı emisyonuna devam ediyor. Denge olabilmesi için karbon havuzlarınızın büyümesi lazım, çünkü kurtardıklarınızdan daha fazlasını salıyorsunuz." Havacılık sektörünün 2050 yılı için koyduğu karbon net sıfır hedefine ulaşması konusuna da değinen Gössling, "Bunun için farklı yakıtlara da ihtiyacınız var ve CORSIA ile o noktaya gelemeyiz. Bu noktada havacılık sektörünün emisyon azaltma çabası sıfır. Konuyla ilgili başka girişimler olsa da, etkileri çok az." dedi. Her turistik faaliyetin iklim krizi üzerinde aynı derecede etkisinin olmadığını kaydeden Gössling, "Kruvaziyer turizmi bu konuda çok güzel bir örnek. Kruvaziyerler, turizmden kaynaklanan karbon emisyonunun yüzde 1,5'inden sorumlu. Çünkü çok fazla enerji harcıyorlar. Bu gemilere ulaşım için de hava yolunun kullanıldığı düşünüldüğünde kruvaziyerler bir çevre felaketi oluşturuyor." yorumunda bulundu. "Turist başına düşen yıllık karbon emisyonu miktarı 5 ton civarında" Turistlerin karbon emisyonuna dair veriler paylaşan Gössling, "Turist başına düşen yıllık karbon emisyonu miktarı 5 ton civarında. Yeme-içme, seyahat, konaklama ve diğer tüketimlerden kaynaklanan bu rakamın çok fazla olduğunu biliyoruz, bunu şu anki sürdürülebilir seviye olan 3 tona indirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu. Özel amaçla kullanılan jet uçakların ve büyük yatların da ciddi anlamda karbon emisyonuna yol açtığını vurgulayan Gössling, lüks tatilleri ile bilinen dünyanın sayılı zenginlerinin kişi başı yıllık 30 bin tona varabilen karbon emisyonuna neden olduğunun altını çizdi. Sistem içerisindeki her aktör önemli Gössling, turizmin nasıl sürdürülebilir olabileceğine dair şu önerilerde bulundu: "Birçok adım mevcut ama bence başlamamız gereken nokta, sistem içerisindeki her aktörün önemli olduğunu anlamamız gerektiği. Sadece hava yolu şirketleri, oteller, restoranlar, küçük ya da büyük işletmeler değil herkes çözümün bir parçası olmak zorunda. Çünkü bu noktada herkes suçu başkasının üstüne atabilir. Tüketiciler 'Bunu hükümetler çözmeli.' derken, hükümetler 'Bu, şirketlerin meselesi.', şirketler ise 'Tüketiciler bizden daha çevreci olmamızı talep etmiyor.' diyebilir. Böylece hiçbir şey değişmez. Sektörü daha çevre dostu yapabilmek için içindeki büyük oyuncuları ve küçük oyuncuları zorlayacak politikalara ihtiyacımız var. Aslında genelde hava yollarını suçluyoruz ama sektör içindeki karbon emisyonunun yüzde 50’sinden de küçük ve orta ölçekli işletmeler olan otel ve restoranlar sorumlu. Bu yüzden turizm sektöründeki küçük birimlerin de sürdürülebilir olmasının önemli olduğunu gözden kaçırmamamız gerekli." Turizmin küresel ısınmayı tetiklediği gibi iklim değişikliğinin de doğrudan turizm faaliyetlerini etkilediğine dikkati çeken Gössling, sözlerini şöyle tamamladı: "Sektördeki etkinlikler doğrudan hava koşulları ile ilişkili. Kar, bu duruma çok basit şekilde örnek gösterilebilir. Artık kar görmemeye başladık, Alp Dağları'nda kış turizminde zorluklar yaşanıyor. Böyle devam ederse, kış turizmine sahip olamazsınız. Bu yüzyılın sonuna geldiğimizde artık dünya üzerindeki tüm mercan resiflerini kaybetmiş olacağız. Kızıldeniz'i mercan resifi olmadan düşünün. Haliyle dalışlarla ya da şnorkelle yüzme odaklı turistik faaliyetler de olmayacak çünkü bu turizmin kaynağı yok olmuş olacak."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.