Hava Durumu

#Ege

TOURISMJOURNAL - Ege haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kuşadası'nda Hamsi Festivali Kutlaması Haber

Kuşadası'nda Hamsi Festivali Kutlaması

AYDIN (İHA) - Aydın’ın Kuşadası ilçesinde düzenlenen 2. Karadeniz Günleri Hamsi Festivali, renkli anlara sahne oldu. Karadeniz Kültür ve Folklor Derneği ile Kuşadası Belediyesi’nin iş birliğiyle gerçekleşen etkinlik, üç gün boyunca ziyaretçilerini ağırladı. HAMSİ VE HORONLA FESTİVAL COŞKUSU İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda gerçekleşen festivalde, Türkiye’nin farklı yörelerine ait lezzetler tanıtıldı. Karadenizli şarkıcıların sahne aldığı etkinlikte, Kuşadalılar kemençe ve tulum eşliğinde horon teperek eğlendi. Festivalin son gününde, mangallarda ve tavalarda mısır unuyla hazırlanan 2 ton hamsi ekmek arası olarak ücretsiz bir şekilde vatandaşların beğenisine sunuldu. Hamsi almak isteyenler metrelerce uzunlukta kuyruk oluştururken, balıklar kısa sürede tükendi. Etkinliğe Kuşadası Kaymakamı İbrahim Keklik, Belediye Başkanı Ömer Günel, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de katıldı. TÜKENMEYEN VEFA VE DOSTLUK Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, etkinlikle ilgili yaptığı konuşmada, "Kentimizde yaşayan birçok Karadenizli hemşehrimiz var. Karadeniz dendiğinde benim aklıma bitmek ve tükenmek bilmeyen bir vefa ve dostluk geliyor. Kuşadası'nda Türkiye'nin 7 bölgesinden, 81 ilinden gelen hemşehrilerim yaşıyor. Kuşadası'nı bu kadar güzel ve yaşanması keyifli kılan bir kent yapan şey birbirimize hemşehrilik bağıyla bağlanmamız. O yüzden bu kentin belediye başkanı olmaktan dolayı gurur duyuyorum" dedi. Festival, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için keyifli anılarla dolu bir etkinlik oldu.

Aydın-Denizli Otoyolu ile Seyahat Süresi 55 Dakikaya Düşecek Haber

Aydın-Denizli Otoyolu ile Seyahat Süresi 55 Dakikaya Düşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ocak Cuma günü Aydın-Denizli Otoyolu’nun açılışını gerçekleştirecek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, otoyolun seyahat süresini 55 dakikaya düşüreceğini ve yıllık 7,4 milyar lira tasarruf sağlanmasına katkı sağlayacağını belirtti. Bakan Uraloğlu, Aydın-Denizli Otoyolu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açılacağını duyurdu. 6 şeritli 140 kilometre ana yol ve 4 şeritli 23 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplamda 163 kilometrelik otoyolun, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri arasında köprü işlevi göreceğini ifade etti. "2 SAATLİK YOLCULUK 55 DAKİKAYA İNİYOR" Otoyolun ilk etabının Kocabaş’tan başlayıp Pamukkale, Sarayköy ve Buharkent’ten geçerek Kuyucak’a ulaştığını; ikinci etabın ise Kuyucak’tan Nazilli, Yenipazar ve Köşk ilçelerinden geçerek Aydın’da sonlandığını belirten Uraloğlu, 11 ilçeyi ve 46 sinyalize kavşağı bypass eden bu yeni güzergahın, trafiği büyük ölçüde rahatlatacağını söyledi. Bakan Uraloğlu, "Trafik şartlarına göre 1,5 ila 2 saat süren yolculuk süresini 55 dakikaya iniyor" diye ekledi. 7,4 MİLYAR LİRALIK TASARRUF Bakan, otoyolun zamandan 6,4 milyar lira, yakıttan ise 1 milyar lira tasarruf sağlayacağını vurguladı. Ayrıca, karbon emisyonunun yıllık 61 bin ton azaltılacağını ekleyerek çevreye olan olumlu etkilerinin altını çizdi.

İncirliova’da Pehlivan Develer Arenada Buluştu Haber

İncirliova’da Pehlivan Develer Arenada Buluştu

İNCİRLİOVA (İHA) - İncirliova Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İncirliova Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Derneği’nin iş birliğiyle düzenlenen 38. Geleneksel İncirliova Deve Güreşi Festivali, merhum Adem Korucu ve Hüsamettin Aydoğdu anısına gerçekleştirildi. Nuri Deveci Güreş Alanı’nda yapılan festivale Aydın, İzmir, Çanakkale, Balıkesir, Muğla, Denizli ve Antalya gibi çevre illerden yaklaşık 100 çift pehlivan deve katıldı. Güneşli havanın tadını çıkaran binlerce güreşsever, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden gelen en iyi develerin kıyasıya mücadelesini izledi. Festivalde Türkiye'nin en ünlü develeri nefes kesen karşılaşmalarla kupalarına kavuştu. Deve güreşleri festivali, geleneksel kültürü yaşatarak İncirliova’nın adını bir kez daha çevre illere duyurdu. İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya, "İncirliova Deve Güreşleri'nin her ne kadar geleneksel olarak 38'incisi yapılsa da, bu güreşler kayıtlarla ispatlı olmak üzere 160 yıldır gerçekleştiriliyor. İncirliova deve güreşlerinin başkentidir, deveciliğin doğup büyüdüğü yerdir. Hatapçısı, havutçusu burada, devenin sütü, sucuğu her şeyi burada. Bu kültürün bunca yıldır yaşamasını sağlayan herkesi saygıyla anıyoruz. İncirliovamızda deve güreşlerimizin yapılmasını sağlayan tüm belediye başkanlarımızı da unutmak elbette mümkün değil, kendilerinden aldığımız bayrağı daha da ileriye taşıma görevi bize nasip oldu. Ben de yıllardır deveciyim, belediye başkanlığı görevini de üstlendik. Bu kültürün yaşaması için elimden geleni yapıyorum" dedi. Hava koşullarının da yardımıyla festivalin sorunsuz ilerlediğini belirten Kaya, deveciler ve festivali izlemeye gelen misafirlere teşekkür etti. Antalya Kumluca’dan festivale katılan Sait Öztürk, "Salih Bey develerinin sahibiyim. Burada Antalya'yı 4 deve ile temsil ediyorum. Bizleri burada ağırlayan ve güreşlerde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum" ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.

Marmara Denizi’nde Müsilaj Kabusu Yayılıyor Haber

Marmara Denizi’nde Müsilaj Kabusu Yayılıyor

BALIKESİR (İHA) - Marmara Denizi’nde yeniden ortaya çıkan müsilaj, 23 Ekim 2024’te Erdek Körfezi’nde görülmesinden sonra hızla yayılarak 5 Aralık’ta İzmit Körfezi’ni, 19 Aralık’ta ise Kuzey Ege kıyılarını etkiledi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın 3-25 metre derinliklerde denizi sardığını ve baharda yüzeye çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti. "Deniz dibine çökmeye başlayan müsilaj, pinalar, deniz çayırları, süngerler ve mercanlar gibi canlı gruplarını tehdit etmeye başladığı gibi balıkçıların attıkları ağı çekemez hale gelmesine neden olmaya başlamıştır" diyen Sarı, bu durumun deniz ekosistemini ve balıkçılığı tehdit ettiğini belirtti. Müsilaj, deniz kirliliği, durağan deniz şartları ve artan su sıcaklığı gibi faktörlerin etkisiyle oluşuyor. Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’ndeki atık yönetiminin eksikliklerine dikkat çekerek deniz kirliliğinin azaltılması gerektiğini söyledi. Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirten Sarı, ileri biyolojik arıtma oranının son üç yılda sadece yüzde 0,7 artırılabildiğini açıkladı. Sarı, orijinal akıntı sistemlerine dayandırılan bazı bilimsel değerlendirmeler yüzünden yıllar boyu tüm atıkların derin deşarjla denize boca edilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Sarı, merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin iş birliği yaparak sanayi atıklarının kontrol altına alınması gerektiğini belirtti. "Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmak için acilen sanayi kuruluşlarının atık deşarjı akarsuların debisine göre yeniden düzenlenmeli, akarsuların zehir kanalına dönüşmesine neden olan sanayi atıkları denetimle engellenmeli, çalışmayan atık arıtma tesisleri çalışır hale gelmeli, denize çamur dökülmesi önlenmeli, ulusal düzeyde vatandaşların denize yardım etmesini sağlayacak kampanyalar başlatılmalı, Marmara Denizi balıkçılığı müsilaj dikkate alınarak yeniden düzenlenmeli ve müsilajdan zarar görecek sektörler için acilen sigorta sistemleri geliştirilmelidir" diyerek sözlerini tamamladı.

Kuşadası’nda Kemerönü için Çevreciler Harekete Geçti Haber

Kuşadası’nda Kemerönü için Çevreciler Harekete Geçti

AYDIN (İHA) - Kuşadası’nda çevre dernekleri, 240 dönümlük Kemerönü bölgesinde yer alan, 400 farklı tıbbi ve aromatik bitki çeşidini barındıran alanın yapılaşmaya açılmasına karşı çıkarak, bölgenin tabiat parkı ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Kuşadası Sivil Toplum Platformu adına konuşan Pelin Seven Aksu, "Kentimizde doğal alanlarımızı sahiplenme ve gelecek nesillere aktarma konusunda sonuna kadar kararlıyız" dedi. Türkmen Mahallesi’nde, Hazine’ye ait olan ve yapılaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kemerönü mevkii için çevreciler bir araya geldi. Kuşadası Sivil Toplum Platformu çatısı altında birleşen Kuşadası Kent Konseyi ve çevreci derneklerin üyeleri, farkındalık oluşturmak amacıyla bölgede 2 kilometrelik zorlu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından tepe noktasında basın açıklaması yapıldı. Kuşadası Sivil Toplum Platformu adına konuşan Pelin Seven Aksu, bölgenin sadece bitki çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda şahin, baykuş, yılan kartalı, kerkenez, tilki, yaban tavşanı, sansar, sincap ve porsuk gibi hayvan türleriyle de öne çıktığını belirtti. Ayrıca, bölgedeki kayalıkların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Akdeniz foklarına ev sahipliği yaptığına dikkat çekti. Aksu, bölgenin kooperatif adı altında yapılaşmaya açılmak istendiğini ve bu durumun altyapı ve çevre sorunlarını beraberinde getireceğini ifade ederek, "Kuşadası kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri iş birliğiyle kentin kıyı bölgesinde doğal olarak kalmış nadir alanın korunması ve geleceğe yönelik olarak ekolojik temellere dayalı planlarının yapılmasını istiyoruz. Bölgenin 'Tabiatı Koruma Alanı', 'Tabiat Parkı' veya 'Kesin Korunacak Hassas Alan' olarak ilan edilmesi öncelikli ve nihai talebimizdir" dedi.

Başkan Aras: Haber

Başkan Aras: "Muğla'nın Artan Nüfus Yükü İçin Kent Vergisi Şart"

MUĞLA (İHA) - Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Ankara’da düzenlenen Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) 6. Uluslararası Dirençlilik Kongresi’nde konuştu. "Sürdürülebilir Güçlü Gelecek" temasıyla düzenlenen kongrede, Muğla’nın yaz aylarında artan nüfusuyla yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini paylaştı. Başkan Aras, turizm sezonunda Muğla'nın nüfusunun yerli ve yabancı turistlerle 7-8 milyona ulaştığını ifade ederek, bu yoğunluğun altyapı, su ve trafik gibi hizmetlere ciddi bir yük bindirdiğini vurguladı. Bu yükü hafifletmek için "Kent vergisi çıkarılmalı" önerisinde bulunan Aras, belediyelerin bu konudaki çalışmaları sunduğunu belirtti. KENT VERGİSİ ÇIKARILMALI Aras, hızlı kentleşmenin birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyleyerek, Birleşmiş Milletler’in 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşayacağını öngördüğünü hatırlattı. Aras, "Gerekli önlemleri alıp dirençli kent oluşturma konusunda çalışma yapmamız gerekmektedir. Dirençli kent sadece günümüzdeki sorunları çözmek anlamında değil, aynı zamanda kentleri geleceğe hazırlamak anlamında da kullanılıyor. Muğla’nın yüzde 68’ine maden arama ruhsatı verilmiş durumda. Doğamızı korumak için doğal afetlerin yanı sıra maden sahalarına karşı da mücadele ediyoruz. Dirençli kentler oluştururken, sosyal eşitsizliklerin giderilmesi de büyük önem taşıyor. Belediyelerimiz, bu eşitsizlikleri azaltmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor" dedi. MUPA: VERİ TABANLI PLANLAMA VE POLİTİKA GELİŞTİRME Muğla Planlama Ajansı (MUPA) aracılığıyla ilin tarım, turizm ve doğal güzelliklerini korumaya yönelik planlama çalışmalarına devam ettiklerini belirten Aras, her şeyin temelinin planlama olduğunu belirtti. "Muğla Planlama Ajansı üzerinden veri topluyoruz ve o verileri işliyoruz. Bunları karar destek mekanizmalarına ve politikalara çeviriyoruz. Dirençli kent vizyonu için de MUPA’nın çalışmalarından faydalanacağız" diye ekledi. MUĞLA’NIN SU SORUNUNA DENİZDEN ARITMA ÇÖZÜMÜ Başkan Aras, su krizine karşı belediyenin attığı adımlara da değindi. Muğla’da yaşanan su sıkıntısını çözmek için deniz suyunu arıtarak kullanılabilir hale getirecek bir tesis kurmayı planladıklarını söyledi. İlk etapta günlük 21 metreküp su üretecek şekilde tasarlanan tesisin, modüler bir yapıda olduğu için kapasitesinin artırılabileceğini ifade etti. Su şebekelerindeki eski boru hatlarının yenilenmesi için yaklaşık 270 milyon liralık yatırım yapıldığını ve arıtma tesislerine geri dönüşüm mekanizmaları entegre edildiğini belirtti. Aras, "Yaptığımız arıtma tesislerinin hepsine geri dönüşüm mekanizmaları yerleştiriyoruz. Bu mekanizmayla gri suyu birçok alanda kullanıyoruz. Bizim suyumuz artık kritik seviyede, tüm ihtimalleri değerlendirmeliyiz" dedi. KENT VERGİSİ VE DİRENÇLİ ŞEHİRLER GÜNDEMDE Başkan Aras, kent vergisinin Muğla gibi turizm yükü ağır olan şehirler için bir gereklilik olduğunu belirtti. Yerli halkın konforu için kullanılan altyapı ve kaynaklardan turistlerin de faydalandığını ancak belediyeye bu konuda hiçbir geri dönüş olmadığını ifade ederek, kent vergisinin bu dengeyi sağlayabileceğini dile getirdi. Dirençli kent vizyonuyla sosyal eşitsizliklerin giderilmesi, çevrenin korunması ve geleceğe dönük stratejik planlamaların öncelikli hedefleri arasında olduğunu ekledi.

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur Haber

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur

İZMİR (İHA) - Seferihisar Belediyesinin hayata geçirdiği ION Rotası Projesi, "Go Türkiye" platformunda Türkiye’nin 7 kültürel rotasından biri olarak seçildi. Bu başarı, bölgedeki kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına önemli katkı sağlarken, Seferihisar’ın ulusal ve uluslararası alandaki tanınırlığını artıracak bir adım olarak görülüyor. Seferihisar Belediyesinin öncülüğünde geliştirilen ION Rotası Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) yürüttüğü "Go Türkiye" platformunda Türkiye'nin 7 kültürel rotasından biri olarak yerini aldı. ION Rotası, Ege'nin eşsiz doğası ve zengin tarihini bir araya getirerek bölgedeki antik Ionia (İyonya) kentlerini keşfetmeye olanak sağlıyor. Proje, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını dünya sahnesine taşımayı ve yerel kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyor. Rotada yer alan antik kentler, doğal güzellikler ve gastronomik zenginlikler, ziyaretçilere hafızalardan silinmeyecek bir deneyim sunuyor. ION Rotası; Teos, Lebedos (Seferihisar), Ephesos (Efes), Kolophon (Menderes), Klazomenai (Urla), Phokaia (Foça), Erythrai (Çeşme), Priene, Myus (Söke), Miletos (Didim), Chios (Sakız Adası), Samos ve Panionion (Kuşadası) şehirlerinden oluşan bir güzergâha sahip. Bu rota, Ege'nin en önemli antik yerleşimlerinden olan Ionia şehirlerinin geçmişini günümüz değerleriyle buluşturuyor. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, "ION Rotası’nın T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Go Türkiye platformunda yer alması, Seferihisar’ın kültürel ve tarihi zenginliğinin bir kez daha tescillenmesidir. Bu başarı, Seferihisar’ın sürdürülebilir turizm ve kültür projelerine verdiği önemin bir göstergesidir. Bu gelişme Seferihisar ve çevresinin uluslararası platformlarda bakanlık tarafından tanıtılacağı anlamına geliyor. Bölgemiz için çok önemli bir gelişme. Tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz" açıklamasıyla konu hakkında bilgi verdi. Go Türkiye’nin 7 kültürel rotası arasında yer alan ION Rotası, Türkiye'nin tanıtım stratejisinde önemli bir yer edindi. Bu seçim, bölgenin turizm potansiyelini artırırken, ziyaretçileri Ege'nin antik hikâyeleriyle buluşturacak.

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında Haber

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında

MERSİN (İHA) – Akdeniz kıyılarında kirlilik krizi derinleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Mersin ve İskenderun Körfezlerinin Akdeniz'deki en kirli bölgeler olduğunu belirterek, kirliliğin denizlerdeki oksijen seviyesini düşürecek boyuta ulaştığını söyledi. Salihoğlu, "Kirlilik, denizdeki canlılar için ana tehditlerden biri. Kirlilik ve iklim baskısı bir araya geldiği zaman oldukça sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz, aynı zamanda insan sağlığı için de bir tehdit" dedi. MERSİN VE İSKENDERUN KÖRFEZLERİ ALARM VERİYOR Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirlilik konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kıyılara vuran atıkların deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini vurgulayan Salihoğlu, Mersin Körfezi'nin Akdeniz'deki en kirli bölge olduğunu ifade etti. Mersin Körfezi'nin yanı sıra İskenderun Körfezi'nin de benzer bir kirlilik baskısı altında olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, "Burada gördüğümüz kirliliğin ana kaynağı şehir deşarjları. Tabi nehirlerden de ciddi kirlilik baskısı var. Nehirlerden gelen kirlilik baskısının ana nedeni de tarımsal ve endüstriyel aktiviteler" dedi. OKSİJEN SEVİYESİ AZALIYOR, EKOSİSTEM DEĞİŞİYOR Denizlerdeki kirlilik, yalnızca suyun rengini değil, ekosistemi de değiştiriyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Kirliliğin boyutları oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttı. Deniz üstünde köpüklenmeler görülmeye başlandı. Bu, sağlıksız bir denizin işaretidir. Eğer kirliliğe neden olan bu girdileri hızla azaltmazsak, denizlerdeki canlı türlerinin varlığı tehlikeye girecek" dedi. Bu durumun denizlerdeki bitkisel üretimden en üst seviyedeki canlılara kadar tüm ekosistemi etkilediğini ifade eden Salihoğlu, "Kirlilik, deniz canlılarının beslenmesini engelliyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor. Bu da ekosistemi değiştiriyor ve direnç seviyesini azaltıyor" diye konuştu. KİRLİLİK VE İKLİM BASKISI BİRLEŞİRSE FELAKET KAÇINILMAZ Salihoğlu, kirliliğin iklim baskısı ile birleştiğinde daha büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Kontrolsüz avcılık, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini zaten düşürüyor. Bunun üzerine kirlilik ve iklim baskısı eklenince, sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle şehir deşarjları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek bakterileri ve mikropları içeriyor" açıklamasında bulundu. İleri arıtma sistemlerinin önemine dikkat çeken Salihoğlu, şehir deşarjlarının denize boşaltılmadan önce etkili bir şekilde arıtılması gerektiğini ifade etti. "Bu konuda hem mevcut sistemlerin iyileştirilmesi hem de kapasite yetersizliği olan bölgelerde yeni arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor" dedi. PLASTİK ATIKLAR EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİ Akdeniz’deki kirliliğin önemli bir bölümünü de plastik atıklar oluşturuyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Denize giren plastiğin hiçbiri denizde üretilmiyor. Hepsi karadan geliyor. Gemilerden atıldığı sanılıyor ama asıl kirlilik kaynağı bizim kendi nehirlerimiz" dedi. Ceyhan Nehri'nin taşıdığı atıkların tüm bölgeyi kirlettiğini belirten Salihoğlu, karada biriken plastik atıkların zamanla denize ulaştığını ve bunun ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Plastik atıkların ekosistemdeki yıkıcı etkisine dikkat çeken Salihoğlu, "Artık tek kullanımlık plastiklerden ve doğaya atık bırakma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor" dedi. DENİZ EKOSİSTEMİ VE TURİZM TEHLİKEDE Deniz suyundaki kalite kaybının turizme de büyük darbe vuracağını belirten Salihoğlu, "Kimse bulanık, pis bir denizde yüzmek istemez. Oysa Akdeniz’in görünürlük seviyesi yüksek, pırıl pırıl sularıyla bilinir. Bu kaliteyi kaybetmek, turizmde büyük kayıplara neden olur" dedi. Mersin ve İskenderun Körfezlerinde yürütülen projelerin önemine dikkat çeken Salihoğlu, "Hızlı ve etkili müdahalelerle sağlıklı bir deniz ekosistemine tekrar kavuşabileceğimize inanıyoruz. Ama bunun için kararlı bir çevre politikası gerekiyor" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.