Hava Durumu

#Ege

TOURISMJOURNAL - Ege haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kuşadası’nda Kemerönü için Çevreciler Harekete Geçti Haber

Kuşadası’nda Kemerönü için Çevreciler Harekete Geçti

AYDIN (İHA) - Kuşadası’nda çevre dernekleri, 240 dönümlük Kemerönü bölgesinde yer alan, 400 farklı tıbbi ve aromatik bitki çeşidini barındıran alanın yapılaşmaya açılmasına karşı çıkarak, bölgenin tabiat parkı ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Kuşadası Sivil Toplum Platformu adına konuşan Pelin Seven Aksu, "Kentimizde doğal alanlarımızı sahiplenme ve gelecek nesillere aktarma konusunda sonuna kadar kararlıyız" dedi. Türkmen Mahallesi’nde, Hazine’ye ait olan ve yapılaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kemerönü mevkii için çevreciler bir araya geldi. Kuşadası Sivil Toplum Platformu çatısı altında birleşen Kuşadası Kent Konseyi ve çevreci derneklerin üyeleri, farkındalık oluşturmak amacıyla bölgede 2 kilometrelik zorlu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından tepe noktasında basın açıklaması yapıldı. Kuşadası Sivil Toplum Platformu adına konuşan Pelin Seven Aksu, bölgenin sadece bitki çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda şahin, baykuş, yılan kartalı, kerkenez, tilki, yaban tavşanı, sansar, sincap ve porsuk gibi hayvan türleriyle de öne çıktığını belirtti. Ayrıca, bölgedeki kayalıkların nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Akdeniz foklarına ev sahipliği yaptığına dikkat çekti. Aksu, bölgenin kooperatif adı altında yapılaşmaya açılmak istendiğini ve bu durumun altyapı ve çevre sorunlarını beraberinde getireceğini ifade ederek, "Kuşadası kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri iş birliğiyle kentin kıyı bölgesinde doğal olarak kalmış nadir alanın korunması ve geleceğe yönelik olarak ekolojik temellere dayalı planlarının yapılmasını istiyoruz. Bölgenin 'Tabiatı Koruma Alanı', 'Tabiat Parkı' veya 'Kesin Korunacak Hassas Alan' olarak ilan edilmesi öncelikli ve nihai talebimizdir" dedi.

Başkan Aras: Haber

Başkan Aras: "Muğla'nın Artan Nüfus Yükü İçin Kent Vergisi Şart"

MUĞLA (İHA) - Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Ankara’da düzenlenen Türkiye Belediyeler Birliği’nin (TBB) 6. Uluslararası Dirençlilik Kongresi’nde konuştu. "Sürdürülebilir Güçlü Gelecek" temasıyla düzenlenen kongrede, Muğla’nın yaz aylarında artan nüfusuyla yaşadığı sorunları ve çözüm önerilerini paylaştı. Başkan Aras, turizm sezonunda Muğla'nın nüfusunun yerli ve yabancı turistlerle 7-8 milyona ulaştığını ifade ederek, bu yoğunluğun altyapı, su ve trafik gibi hizmetlere ciddi bir yük bindirdiğini vurguladı. Bu yükü hafifletmek için "Kent vergisi çıkarılmalı" önerisinde bulunan Aras, belediyelerin bu konudaki çalışmaları sunduğunu belirtti. KENT VERGİSİ ÇIKARILMALI Aras, hızlı kentleşmenin birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyleyerek, Birleşmiş Milletler’in 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşayacağını öngördüğünü hatırlattı. Aras, "Gerekli önlemleri alıp dirençli kent oluşturma konusunda çalışma yapmamız gerekmektedir. Dirençli kent sadece günümüzdeki sorunları çözmek anlamında değil, aynı zamanda kentleri geleceğe hazırlamak anlamında da kullanılıyor. Muğla’nın yüzde 68’ine maden arama ruhsatı verilmiş durumda. Doğamızı korumak için doğal afetlerin yanı sıra maden sahalarına karşı da mücadele ediyoruz. Dirençli kentler oluştururken, sosyal eşitsizliklerin giderilmesi de büyük önem taşıyor. Belediyelerimiz, bu eşitsizlikleri azaltmak için çeşitli projeler üzerinde çalışıyor" dedi. MUPA: VERİ TABANLI PLANLAMA VE POLİTİKA GELİŞTİRME Muğla Planlama Ajansı (MUPA) aracılığıyla ilin tarım, turizm ve doğal güzelliklerini korumaya yönelik planlama çalışmalarına devam ettiklerini belirten Aras, her şeyin temelinin planlama olduğunu belirtti. "Muğla Planlama Ajansı üzerinden veri topluyoruz ve o verileri işliyoruz. Bunları karar destek mekanizmalarına ve politikalara çeviriyoruz. Dirençli kent vizyonu için de MUPA’nın çalışmalarından faydalanacağız" diye ekledi. MUĞLA’NIN SU SORUNUNA DENİZDEN ARITMA ÇÖZÜMÜ Başkan Aras, su krizine karşı belediyenin attığı adımlara da değindi. Muğla’da yaşanan su sıkıntısını çözmek için deniz suyunu arıtarak kullanılabilir hale getirecek bir tesis kurmayı planladıklarını söyledi. İlk etapta günlük 21 metreküp su üretecek şekilde tasarlanan tesisin, modüler bir yapıda olduğu için kapasitesinin artırılabileceğini ifade etti. Su şebekelerindeki eski boru hatlarının yenilenmesi için yaklaşık 270 milyon liralık yatırım yapıldığını ve arıtma tesislerine geri dönüşüm mekanizmaları entegre edildiğini belirtti. Aras, "Yaptığımız arıtma tesislerinin hepsine geri dönüşüm mekanizmaları yerleştiriyoruz. Bu mekanizmayla gri suyu birçok alanda kullanıyoruz. Bizim suyumuz artık kritik seviyede, tüm ihtimalleri değerlendirmeliyiz" dedi. KENT VERGİSİ VE DİRENÇLİ ŞEHİRLER GÜNDEMDE Başkan Aras, kent vergisinin Muğla gibi turizm yükü ağır olan şehirler için bir gereklilik olduğunu belirtti. Yerli halkın konforu için kullanılan altyapı ve kaynaklardan turistlerin de faydalandığını ancak belediyeye bu konuda hiçbir geri dönüş olmadığını ifade ederek, kent vergisinin bu dengeyi sağlayabileceğini dile getirdi. Dirençli kent vizyonuyla sosyal eşitsizliklerin giderilmesi, çevrenin korunması ve geleceğe dönük stratejik planlamaların öncelikli hedefleri arasında olduğunu ekledi.

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur Haber

Seferihisar’ın Tarihi ION Rotası’na Büyük Onur

İZMİR (İHA) - Seferihisar Belediyesinin hayata geçirdiği ION Rotası Projesi, "Go Türkiye" platformunda Türkiye’nin 7 kültürel rotasından biri olarak seçildi. Bu başarı, bölgedeki kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasına önemli katkı sağlarken, Seferihisar’ın ulusal ve uluslararası alandaki tanınırlığını artıracak bir adım olarak görülüyor. Seferihisar Belediyesinin öncülüğünde geliştirilen ION Rotası Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) yürüttüğü "Go Türkiye" platformunda Türkiye'nin 7 kültürel rotasından biri olarak yerini aldı. ION Rotası, Ege'nin eşsiz doğası ve zengin tarihini bir araya getirerek bölgedeki antik Ionia (İyonya) kentlerini keşfetmeye olanak sağlıyor. Proje, bölgenin tarihi ve kültürel mirasını dünya sahnesine taşımayı ve yerel kalkınmayı desteklemeyi amaçlıyor. Rotada yer alan antik kentler, doğal güzellikler ve gastronomik zenginlikler, ziyaretçilere hafızalardan silinmeyecek bir deneyim sunuyor. ION Rotası; Teos, Lebedos (Seferihisar), Ephesos (Efes), Kolophon (Menderes), Klazomenai (Urla), Phokaia (Foça), Erythrai (Çeşme), Priene, Myus (Söke), Miletos (Didim), Chios (Sakız Adası), Samos ve Panionion (Kuşadası) şehirlerinden oluşan bir güzergâha sahip. Bu rota, Ege'nin en önemli antik yerleşimlerinden olan Ionia şehirlerinin geçmişini günümüz değerleriyle buluşturuyor. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, "ION Rotası’nın T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen Go Türkiye platformunda yer alması, Seferihisar’ın kültürel ve tarihi zenginliğinin bir kez daha tescillenmesidir. Bu başarı, Seferihisar’ın sürdürülebilir turizm ve kültür projelerine verdiği önemin bir göstergesidir. Bu gelişme Seferihisar ve çevresinin uluslararası platformlarda bakanlık tarafından tanıtılacağı anlamına geliyor. Bölgemiz için çok önemli bir gelişme. Tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz" açıklamasıyla konu hakkında bilgi verdi. Go Türkiye’nin 7 kültürel rotası arasında yer alan ION Rotası, Türkiye'nin tanıtım stratejisinde önemli bir yer edindi. Bu seçim, bölgenin turizm potansiyelini artırırken, ziyaretçileri Ege'nin antik hikâyeleriyle buluşturacak.

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında Haber

Akdeniz'de Kirlilik Alarmı: Mersin ve İskenderun Tehdit Altında

MERSİN (İHA) – Akdeniz kıyılarında kirlilik krizi derinleşiyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Mersin ve İskenderun Körfezlerinin Akdeniz'deki en kirli bölgeler olduğunu belirterek, kirliliğin denizlerdeki oksijen seviyesini düşürecek boyuta ulaştığını söyledi. Salihoğlu, "Kirlilik, denizdeki canlılar için ana tehditlerden biri. Kirlilik ve iklim baskısı bir araya geldiği zaman oldukça sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz, aynı zamanda insan sağlığı için de bir tehdit" dedi. MERSİN VE İSKENDERUN KÖRFEZLERİ ALARM VERİYOR Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Akdeniz kıyılarındaki kirlilik konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kıyılara vuran atıkların deniz ekosistemine büyük zarar verdiğini vurgulayan Salihoğlu, Mersin Körfezi'nin Akdeniz'deki en kirli bölge olduğunu ifade etti. Mersin Körfezi'nin yanı sıra İskenderun Körfezi'nin de benzer bir kirlilik baskısı altında olduğuna dikkat çeken Salihoğlu, "Burada gördüğümüz kirliliğin ana kaynağı şehir deşarjları. Tabi nehirlerden de ciddi kirlilik baskısı var. Nehirlerden gelen kirlilik baskısının ana nedeni de tarımsal ve endüstriyel aktiviteler" dedi. OKSİJEN SEVİYESİ AZALIYOR, EKOSİSTEM DEĞİŞİYOR Denizlerdeki kirlilik, yalnızca suyun rengini değil, ekosistemi de değiştiriyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Kirliliğin boyutları oksijen seviyelerini düşürecek kadar arttı. Deniz üstünde köpüklenmeler görülmeye başlandı. Bu, sağlıksız bir denizin işaretidir. Eğer kirliliğe neden olan bu girdileri hızla azaltmazsak, denizlerdeki canlı türlerinin varlığı tehlikeye girecek" dedi. Bu durumun denizlerdeki bitkisel üretimden en üst seviyedeki canlılara kadar tüm ekosistemi etkilediğini ifade eden Salihoğlu, "Kirlilik, deniz canlılarının beslenmesini engelliyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor. Bu da ekosistemi değiştiriyor ve direnç seviyesini azaltıyor" diye konuştu. KİRLİLİK VE İKLİM BASKISI BİRLEŞİRSE FELAKET KAÇINILMAZ Salihoğlu, kirliliğin iklim baskısı ile birleştiğinde daha büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Kontrolsüz avcılık, biyoçeşitliliği ve ekosistem direncini zaten düşürüyor. Bunun üzerine kirlilik ve iklim baskısı eklenince, sağlıksız bir ekosistemle karşı karşıya kalıyoruz. Bu durum, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor. Özellikle şehir deşarjları, insan sağlığını doğrudan etkileyebilecek bakterileri ve mikropları içeriyor" açıklamasında bulundu. İleri arıtma sistemlerinin önemine dikkat çeken Salihoğlu, şehir deşarjlarının denize boşaltılmadan önce etkili bir şekilde arıtılması gerektiğini ifade etti. "Bu konuda hem mevcut sistemlerin iyileştirilmesi hem de kapasite yetersizliği olan bölgelerde yeni arıtma tesislerinin kurulması gerekiyor" dedi. PLASTİK ATIKLAR EN BÜYÜK TEHDİTLERDEN BİRİ Akdeniz’deki kirliliğin önemli bir bölümünü de plastik atıklar oluşturuyor. Prof. Dr. Salihoğlu, "Denize giren plastiğin hiçbiri denizde üretilmiyor. Hepsi karadan geliyor. Gemilerden atıldığı sanılıyor ama asıl kirlilik kaynağı bizim kendi nehirlerimiz" dedi. Ceyhan Nehri'nin taşıdığı atıkların tüm bölgeyi kirlettiğini belirten Salihoğlu, karada biriken plastik atıkların zamanla denize ulaştığını ve bunun ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Plastik atıkların ekosistemdeki yıkıcı etkisine dikkat çeken Salihoğlu, "Artık tek kullanımlık plastiklerden ve doğaya atık bırakma alışkanlığından vazgeçmemiz gerekiyor" dedi. DENİZ EKOSİSTEMİ VE TURİZM TEHLİKEDE Deniz suyundaki kalite kaybının turizme de büyük darbe vuracağını belirten Salihoğlu, "Kimse bulanık, pis bir denizde yüzmek istemez. Oysa Akdeniz’in görünürlük seviyesi yüksek, pırıl pırıl sularıyla bilinir. Bu kaliteyi kaybetmek, turizmde büyük kayıplara neden olur" dedi. Mersin ve İskenderun Körfezlerinde yürütülen projelerin önemine dikkat çeken Salihoğlu, "Hızlı ve etkili müdahalelerle sağlıklı bir deniz ekosistemine tekrar kavuşabileceğimize inanıyoruz. Ama bunun için kararlı bir çevre politikası gerekiyor" dedi.

Gazipaşalılar, Selinus Sahili'nde İnşaat Planlarına Tepkili Haber

Gazipaşalılar, Selinus Sahili'nde İnşaat Planlarına Tepkili

Gazipaşa Hepimizin Platformu üyeleri, Selinus Sahili'ndeki hazine arazisinin otel ve villa projelerine açılmasına karşı çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, 301 dönümlük bu araziyi 49 yıllığına tahsis etmek istemesi büyük tepkiyle karşılandı. Bölgenin, deniz kaplumbağalarının ve Akdeniz foklarının yaşam alanı olduğu, aynı zamanda 2. Derece doğal sit alanı statüsüne sahip olduğu vurgulandı. Gazipaşalılar, arazinin inşaat oranının iki katına çıkarılmasına ve kıyıya dev oteller yapılmasına karşı çıkarken, projenin kamuya büyük zarar vereceğini belirtti. 2. DERECE SİT ALANINA BETONDAN YAPILAR Selinus Sahili'nin yapılaşmaya açılması endişeleri artırıyor. Hazineye ait olan ve halkın kullanımına açık olan bu bölgenin deniz kaplumbağaları ve Akdeniz foklarına ev sahipliği yaptığı belirtilirken, yapılaşmanın halkın bu doğal alanı kullanma hakkını kısıtlayacağı ifade edildi. Gazipaşa Hepimizin Platformu, bu planın durdurulması için çağrıda bulundu. Ayrıca, yer tahsisinin öncesinde yüzde 40 olan inşaat oranının, sonrasında yüzde 80'e çıkarılmak istendiği ve bunun da büyük bir rant sağlamayı amaçladığı iddia edildi. Platform üyeleri, inşaat oranının ihale öncesinde yüzde 40, sonrasında ise yüzde 80'e çıkarılmasının haksız bir kazanç yaratmak için yapıldığını savundu. Arazinin kamuya ait olduğunun altını çizerek, halkın yararına kullanılmasının gerektiği vurgulandı. Ayrıca, kamu arazilerinin, yeşil alanlar, sosyal tesisler ve okul gibi kamu hizmetleri için kullanılması gerektiği belirtildi. PROJEDE ÇELİŞKİLER BULUNUYOR Gazipaşa Hepimizin Platformu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, kendi turizm stratejileriyle çelişen bir adım attığını belirtti. Bakanlığın, Ege ve Akdeniz kıyılarında kitlesel otellerin aşırı yığılmasına karşı çıktığı, ancak bu tür projelere onay verdiği ifade edildi. Ayrıca, kamuya ait arazilerin özel mülkiyetlere dönüştürülmesi ve deniz kıyısındaki alanların özel otellere tahsis edilmesi, platform üyeleri tarafından eleştirildi. YOLLAR KAPATILDI, ADALAR BÜYÜTÜLDÜ Kıyı imar planındaki değişiklikler de dikkat çekti. Halkın denize ulaşmasını sağlayan yolların kaldırıldığı, adaların ise büyütüldüğü belirtildi. Bu değişikliklerin, yatırımcıların lehine yapıldığı, ancak halkın bu planlardan habersiz olduğu vurgulandı. Gazipaşa Hepimizin Platformu, bu planlamaların halkın yararına elden geçirilmesi gerektiğini savundu. KÜLTÜREL TURİZM TALEBİ Gazipaşa halkı, doğa, yeşil alan, tarım ve kültür odaklı bir turizm modelinin benimsenmesini istediklerini belirtti. Yatırımcılara karşı olmadıklarını, ancak bu yatırımların halkın haklarına zarar vermemesi gerektiğini ifade ettiler. Topluluk ayrıca, Gazipaşa'nın, diğer Akdeniz kıyılarındaki yanlış yapılaşmadan ders alabileceğini ve henüz yapılaşmanın başlamamış olmasının bir fırsat olduğunu vurguladı.

Türkiye'de Ekim Yağışları Kritik Düzeyde Haber

Türkiye'de Ekim Yağışları Kritik Düzeyde

Ekim ayında Türkiye'de görülen yağışların, uzun yıllar ortalamasının yüzde 46, geçen yıla göre ise yüzde 27 azaldığı açıklandı. Bu yıl özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde dikkat çeken bir azalma yaşandı. Yağışların, harita üzerinde kahverengine dönmesi, kuraklığın etkilerini gözler önüne serdi. Aydın ve Muğla'da, normalin çok altında bir yağış seviyesine ulaşılırken, bazı bölgelere ise hiç yağmur düşmedi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, ekim ayı yağış raporunu yayımlayarak, Türkiye genelinde yağışların normallerin altında gerçekleştiğini belirtti. Ekim ayı boyunca metrekareye ortalama 26,8 kilogram yağış düştü. Normali 49,4 kilogramken, 2023 yılı ekim ayında yağış miktarı 36,6 kilogram olarak kaydedilmişti. Bu düşüş, normalin yüzde 46, geçen yılın ise yüzde 27 altındaydı. Son 6 yıldır Türkiye genelindeki ekim yağışları, normalin altında kalmaya devam ediyor. Özellikle Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun batı ve güney kesimlerinde yağışlar yüzde 60’ın üzerinde azaldı. Buna karşın, Karadeniz kıyılarında ve bazı illerde ise yağışlar artış gösterdi. Karadeniz hariç, Türkiye’nin çoğu bölgesinde yağışlar normalin altında kaldı. Bartın, son 65 yılın en fazla ekim ayı yağışını alırken, yüzde 93'lük bir artışla dikkat çekti. Rize'de ise en fazla yağış 331,4 mm ile kaydedildi. Ege Bölgesi’nde, son 40 yılın en düşük yağış miktarı gözlendi. Ekim ayında, yağışların yüzde 95 oranında azaldığı bildirildi. Marmara Bölgesi ise son 23 yılın en düşük seviyesini yaşadı. En düşük yağışı Aydın ve Muğla alırken, her iki ilde de 0,3 mm'lik bir yağış miktarı ölçüldü. Muğla'da yağış, normaline göre yüzde 99 azalmış durumda görünüyor. Ayrıca, İzmir, Aydın, Kütahya ve Manisa gibi iller, son 40 yılın en düşük yağışını aldı. Ekim ayında yağışsız geçen yerler arasında İzmir’in güneyi, Antalya’nın kuzeyi, Aydın, Manisa, Burdur, Mersin, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi iller de bulunuyor. Bölgesel yağış miktarları ise Marmara’da normali 72 kilogramken bu yıl 13,9 kilogram olarak kaydedildi. Ege Bölgesi'nde yağışlar, 47,2 kilogramdan 2,2 kilograma düşerken, Akdeniz Bölgesi'nde yüzde 90’lık bir azalma yaşandı. İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde de ciddi düşüşler gözlendi.

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı   Haber

Muğla’nın Denizlerinden 7 Milyon Litre Pis Su Toplandı  

MUĞLA (İHA) - Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip olan Muğla’da, denizlerin korunması ve temiz kalması için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, 1 Ocak 2024’ten bu yana özel tasarlanmış 8 adet atık alım teknesiyle teknelerden toplam 7 milyon 10 bin litre pis su topladı.   Muğla’nın bin 480 kilometrelik kıyı şeridi, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Mavi yolculuk ve deniz turizminin merkezi olan bölge, bu hizmet sayesinde hem ekolojik dengesini koruyor hem de turizmde temiz ve güvenilir bir destinasyon olmaya devam ediyor.   ATIK YÖNETİMİNDE REKOR RAKAMLAR 2024 yılında toplam 12 bin 139 tekneye atık toplama hizmeti sunan belediye, yalnızca pis su değil, çeşitli türlerdeki atıkları da bertaraf etti. Toplanan atıklar arasında 5 bin 924 litre atık yağ, 13 bin 357 litre sintine suyu, 590 bin 295 kilogram katı atık ve 7 milyon 10 bin litre pis su bulunuyor.   Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, temiz denizlerin yalnızca ekosistem için değil, turizmin sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınma açısından da hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aras, Muğla'nın doğal güzellikleri ve temiz denizleriyle turizmin en önemli merkezlerinden biri olduğunu söyleyerek, denizleri korumak için bu tür projelere devam edeceklerini açıkladı. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.