Hava Durumu

#Ege Bölgesi

TOURISMJOURNAL - Ege Bölgesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ege Bölgesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Turizm Yolu Projesine Ne Oldu? Haber

Turizm Yolu Projesine Ne Oldu?

Bölge turizmi için kilit öneme sahip ve birçok mega projeler arasında yerini alan Turizm Yolu Projesi'nin duraklama süreci, tasarruf tedbirleri kapsamına girip girmediği sorularını da beraberinde getiriyor. Turizm ve Kültür eski Bakanı Atilla Koç'un desteklediği bu projenin hayata geçirilme kararı 20 Şubat 2020'de alındı. Söke-Aydın-Çine Kavşağı arasında başlatılan çalışmaların şu an durma noktasında olması, planlarda bir değişiklik olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. "Turizm Yolu Projesi'nin Geleceği Belirsizliğini Koruyor" Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2020 yılında ihaleye çıkardığı ve Söke Bağarası Büyük Menderes Köprüsü ile Koçarlı ilçesi, Çine Yolu Kavşağı arasında inşa edilmesi planlanan Turizm Yolu Projesi için kollar sıvanmıştı. Kazanan firma Yazıcıoğlu İnşaat A.Ş. ise yola Koçarlı bölgesinden başlamış ve çalışmalara Adnan Menderes Demokrasi Müzesi'nin bulunduğu bölgeden ilk küreği vurmuştu. Alt yapı ve stabilize çalışmaları ile Koçarlı Yeniköy'e kadar ulaşıldığı, ancak projenin şimdilerde neredeyse durmuş olduğu gözlemleniyor. Projenin tamamlanması durumunda Söke-Koçarlı-Aydın yolunu rahatlatması ve köyler içinden geçen araç trafiğinin sorununu çözmesi bekleniyor. Proje tamamlandığında, bölgenin turizmini canlandırmasına ve ulaşım sorunlarını hafifletmesine büyük katkı sağlaması hedeflenen Turizm Yolu, şu anda geleceği belirsiz bir durumla karşı karşıya bulunmakta. Yerel halkın ve turizm sektörünün gözü kulağı, projenin akıbetine ilişkin yapılacak resmi açıklamalarda.

Belediye Yunanistan’a feribot seferi başlatıyor Haber

Belediye Yunanistan’a feribot seferi başlatıyor

Yaz aylarında Ege’de yaşam, diğer aylara göre çok daha canlanır. Denizi, sahilleri, doğal güzellikleri, arkeolojik zenginliğiyle yerli ve yabancı turistlerin çekim merkezidir. O yüzden ben de sizleri yeni projelerden, belediyelerin turizme yönelik uygulamalarından haberdar etmek amacıyla çalışmalarımı bu bölgeden yürütüyorum. Bu hafta ilk durağım Aydın’dı. Turizm sezonunun başlamasıyla Ege Bölgesi’ne ciddi bir akın söz konusu. Özellikle kapıda vize uygulaması dolayısıyla Yunan adalarına 9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca Türkiye'den binlerce turist, bu adalara seyahat ediyor. Bakalım Ege’deki belediye başkanları bu yaz sezonu neler yapıyor? Başkanlarla yaz sezonuna dair projelerini ve aldıkları tedbirleri konuştum. İlk durağım olan Aydın, turizmin her yönüyle Türkiye'nin en zengin yörelerinden biri. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, -namıdiğer Topuklu Efe- hayata geçireceği iki projeyi Milliyet Gazetesi’ne anlattı. Birincisi ve en önemlisi ilerleyen günlerde Aydın Büyükşehir Belediyesi, Yunan adası Patmos’a (Batnaz Ada. Ege’nin Kudüs’ü, kutsal ada olarak da adlandırılıyor) Kuşadası çıkışlı düzenli feribot seferler başlatmayı planlıyor. Böylelikle ülkemizdeki en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kuşadası, Büyükşehir Belediyesi’nin bu hizmetiyle, yeni turizm rotaları kazanmış olacak. Yunan Adalarına yapılacak bu yeni, düzenli ve karşılıklı seferlerle Kuşadası artık çok daha güçlü bir destinasyon haline gelecek. İkinci rota ise Didim-Turgutreis-Bodrum güzergahında planlanan deniz otobüsü seferleri. Didim, Turgutreis ve Bodrum arasında gerçekleştirilecek bu deniz otobüsü seferleri ile bölge halkının yanı sıra yerli ve yabancı turistler için hızlı ve konforlu bir ulaşım imkânı sunulması bekleniyor. Böylece bir taraftan bölgenin turizm hareketliliği artarken diğer taraftan özellikle yaz aylarında karayollarında yaşanan trafik yoğunluğuna bir alternatif oluşturulması hedefleniyor. Bakalım bu iki feribot projesine talep nasıl olacak? Hep birlikte bekleyip göreceğiz… Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden çıkar çıkmaz soluğu merkez Efeler Belediyesi’nde aldım. Aydın’da bir dönem Baro başkanlığı görevini yürüten Başkan Anıl Yetişkin’e de yeni dönem projelerini sordum. Başkan Yetişkin, “Biz merkez belediyesiyiz. Asli görevlerimizi zaten yerine getiriyoruz. Şu anda en çok istediğim şey, ilçemizi daha marka bir kent haline getirmek ve otoyolda seyahat eden vatandaşların ilçemize gelip gezmelerini sağlamak” diyor. Kıtaları birleştiren şehir Aydın’daki serüvenim devam ediyor. Aydın’a gelip Kuşadası’na uğramadan dönmek olmazdı. Kuşadası kıtaları birleştiren bir şehir. Cruise gemilerin, yani yüzen otellerin kenti… Kente girer girmez Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i aradım. Her zamanki gibi kentin sokaklarında yürüyerek ne eksiklerimiz var veya neler yapabiliriz, diye sahada çalışıyordu. Yanına giderek ona eşlik ettim. Başkan Bey’e kentte ilgi büyüktü, ilgiden kaldırımda yürüyemiyordu. Turizm ile ilgili bir dizi tedbirden bahsetti. En hassas oldukları konunun kente gelen yerli-yabancı turistlerin sorun yaşamaması için özellikle tüm esnafla görüşmeler yapıyordu. Başkan Günel’in projelerinden ilerleyen günlerde daha detaylı bahsedeceğim… Şemsiye ve şezlonglar ücretsiz Başkan Yetişkin ile kısa bir sohbetten sonra Didim’e doğru yola koyuldum. Didim gerçekten sahilleriyle Türkiye’nin en güzel plajlarına sahip bir ilçe. Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay’a sahillerin durumunu sordum. Başkan Gençay, “Sahillerdeki işgallere zaten göz yummuyoruz. Bunun yanı sıra bu sene plajlarımızda halkımız daha iyi bir sezon geçirsin diye şemsiye ve şezlongları da ücretsiz yaptık. Halk durumdan çok memnun oldu” diye bilgi veriyor. Geçmişte de çok kez Didim’e gittim. Bu gidişimde kente kadın elinin değdiği hemen fark ediliyordu. Hatice başkanı yürekten tebrik ediyorum. .

Muğla'ya gelen turist sayısı 2,5 milyona yaklaştı Haber

Muğla'ya gelen turist sayısı 2,5 milyona yaklaştı

Akdeniz ve Ege'nin buluştuğu, doğal güzellikleri ve antik kentleriyle ünlü turizm şehri Muğla, 340 bin yatak kapasiteli tesisleriyle yerli ve yabancı misafirlere hizmet veriyor. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan kent, Türkiye'ye gelen İngiliz turistlerin büyük bölümünü de ağırlamaya devam ediyor. AA muhabirinin, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, Muğla'yı yılın 8 aylık döneminde 2 milyon 429 bin 981 turist ziyaret etti. En çok turistin geldiği ülkeler sırasıyla 1 milyon 23 bin 554 kişiyle İngiltere, 283 bin 604 kişiyle Rusya, 161 bin 669 kişiyle Polonya, 138 bin 583 kişiyle Almanya, 64 bin 121 kişiyle Hollanda oldu. Diğer ülkelerden de kente 758 bin 450 turist geldi. Turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 15 arttı Marmaris Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Ayyıldız, AA muhabirine, Muğla'ya gelen turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artış olduğunu söyledi. Muğla'ya 2,5 milyona yakın turist geldiğini ve bunun yüzde 40'ının İngiltere vatandaşı olduğunu aktaran Ayyıldız, "Geçen yıla göre aynı dönemde yüzde 15 artış olması esnafımız açısından bizleri çok sevindirdi. Bu durum 2024 yılında yapmayı planladığımız yeni turizm tanıtımları için bizi heveslendirmekte, teşvik etmekte." dedi. Ayyıldız, turizm sezonunun yaklaşık 2 ay daha devam edeceğini anlatarak, 2023 yılını büyük bir artışla kapatacaklarını dile getirdi. "Marmaris'i tanıtmaya devam edeceğiz" Marmaris Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Ayhan da yabancı pazarlarda yüzde 15 artışın yaşandığına dikkati çekerek, Dalaman Havalimanı dış hatlara inen yabancı yolcu sayısının artmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti. İngiltere'nin yanı sıra Polonya pazarında da artış olduğunu aktaran Ayhan, şöyle konuştu: "Sevindirici bir diğer husus ise geçtiğimiz yıl ilk kez katıldığımız Varşova Fuarı sonrası yükselen Polonya pazarı. Geçtiğimiz yıl 13 bin olan Polonyalı misafir sayısı bu yıl 29 bine yükseldi. 2024 yılı için de tanıtım çalışmalarına başladık. Marmaris Ticaret Odası olarak başta kaynak pazarımız İngiltere olmak üzere Polonya, Danimarka ve Almanya'da düzenlenen turizm fuarlarında yer alacağız. Antalya, İstanbul ve İzmir fuarlarında da paydaş kurumlarımızla birlikte Marmaris'i tanıtmaya devam edeceğiz." Ayhan, bu yıl turizm pazarında iyi bir yükseliş yakaladıklarını, gelecek yıl artışın yükselerek devam etmesini umduklarını sözlerine ekledi.

Ege bölgesi’nin dillere destan 12 lezzeti Haber

Ege bölgesi’nin dillere destan 12 lezzeti

Kabak Çiçeği Dolması Ege’nin en özel lezzetlerinden biri kabak çiçeği dolmasıdır. Kabağın narin çiçekleri özenle toplanır, içine ister kıymalı ister zeytinyağlı dolma harcı doldurulur. Ege’yi ziyaret edenlerin tatmadan dönmemesi gereken bu lezzeti diğer bölgelerde bulmak zor olabilir. Zeytinyağlı Bakla Zeytinyağlı bakla yemeği, ilkbahar aylarında baklanın çıktığı dönemde yapılır ve soğuk bir lezzet olmasına rağmen genellikle yoğurt ile beraber tüketilir. Bu güzel zeytinyağlı yemeğin mükemmel eşlikçisi dereotudur. Deniz Börülcesi Tuzlu, ekşi ama çok lezzetli bir bitki olan deniz börülcesi, haşlandıktan sonra zeytinyağı, limon ve bazı tariflerde sarımsak ile lezzetlendirilir. Oldukça hafif bir meze olan deniz börülcesinin sağlığa birçok faydası bulunur. Zerde Özel günlerde tüketilen bir tatlı olan zerde, bir çeşit pirinç tatlısıdır. Loğusa şekeri, karanfil ve baharatların sultanı olan safranın tatlandırdığı bu lezzet, ihtişamlı sofraların olmazsa olmazıdır. İzmir Lokması Ege’nin en sevilen tatlılarından lokma, önemli günlerde hayrına dağıtılır. Yağda kızartılmış hamur toplarının şerbet ile tatlandırılmasıyla hazırlanan bu tatlı İzmir’in alametifarikalarından biridir. Zeytinyağlı Sarma Yeşili bol Ege Mutfağı’nın sevilen yemeklerinden biri de zeytinyağlı sarmadır. Asma yaprağının ekşi lezzeti dolmaya mükemmel bir lezzet verir. Enginar Dolması Bütün enginarın içine zeytinyağlı dolma harcı doldurulur, doldurulmuş enginarlar limonlu suda pişirilir. Enginar dolması hem lezzeti hem de görüntüsüyle bir yiyenin bir daha unutamadığı bir lezzettir. Kuzu Etli Şevketi Bostan Şevketi bostan Ege Bölgesi’nde kendiliğinden yetişen yabani bir ottur. Çok lezzetli bir bitki olan şevketi bostanı ayıklaması oldukça zahmetlidir. Soğan, sarımsak ve kuzu etiyle beraber kavrularak pişirilen şevketi bostan isteğe göre terbiyeli olarak da sunulur. Şambalı Yoğurt, yumurta, un ve irmik karıştırılarak tepsiye dökülür, üzerine badem dizilir ve şerbet dökülür. Türkiye’nin farklı yörelerinde de Şambaba ismiyle bilinen bu tatlı İzmir’in Türk Mutfağı’na bir hediyesidir. Papaz Yahnisi Dana etinin arpacık soğan ve sarımsakla beraber pişirilmesi sayesinde ete hafif tatlı bir lezzet katılır. Ana yemek olarak tercih edilen papaz yahnisi Osmanlı döneminden beri sevilerek tüketilir. Labada Salatası Hem yaprakları hem de sapları çok lezzetli ve besleyici olan labadanın salatası adeta bir sağlık bombası. Kuzukulağı ailesinden gelen labada, buğday ve fındık gibi malzemelerle beraber leziz bir salata oluşturur. Fava Kuru bakla ile hazırlanan bu mezeyi tam kıvamında yapmak maharet gerektirir. Zeytinyağı, kuru iç bakla ve dereotunun muhteşem uyumu favayı en sevilen Ege Mutfağı yemeklerinden biri haline getirmiştir.

Türkiye'nin Ege Bölgesi'ni keşfedin Haber

Türkiye'nin Ege Bölgesi'ni keşfedin

İzmir'in şehir merkezinden 50 kilometre uzaklıktaki Seferihisar, bölgenin en huzurlu, tarihi ve güzel kasabalarından biri. Seferihisar Türkiye'nin ilk Cittaslow'u, yani Sakin Şehri. Modern hayatın kaosundan uzaklaşmak için en iyi yer 23 yıl önce İtalya'da, "yavaş yemek" hareketinden esinlenerek oluşturulan Cittaslow (yavaşkent ya da sakin şehir), yaşamın ağır temposuna uyan ve küreselleşmenin bir bölgenin yerel gelenekleri üzerindeki etkisini hafifletmeyi amaçlayan kasaba ve köylerden oluşan bir ağ. Seferihisar 2009 yılında ağa "yerel üreticilerin desteklenmesi" temasıyla başvurdu ve 70 kriterin tamamını karşılayarak Türkiye'nin ilk Cittaslow'u oldu. Burada haftada dört pazar kuruluyor. Meşhur Sığacık Pazarı bunlardan biri.  Pazardan aldığınız her şey yüzde 100 yerli malı. Temiz enerji tercih ediliyor ve sokak lambaları güneş enerjisiyle çalışıyor. Seferihisar, yıllar oyunca "Sakin Şehir" olarak çok sayıda yenilikçi program hayata geçirdi.  Cittaslow Seferihisar Koordinatöre Candaş Balta, sırada daha birçok proje olduğunu söylüyor: "Aslında en önemli projeler tarımsal projeler. Domatesten bibere, çok sayıda, 200'den fazla farklı türde yerel tohumumuz var. Bundan dolayı, bazı tohum bankaları kurduk. Tüm yerel tohumları bu bankalarda topluyoruz. Ve bunları şu an Seferihisar'da yaşayan insanlarla paylaşıyoruz. Uluslararası Cittaslow Birliği ile de paylaşıyoruz." Hiç şüphesiz bölgeyi keşfetmenin en iyi ve en çevre dostu yolu bisiklet kullanmak. Tarihi köyleri ve kasabaları, güzel sahil şeridini ve kırsal alanları bisikletle gezebilirsiniz. Türkiye'nin Ege bölgesi bisikletçiler için bir harikalar diyarı. Bisiklet yolları özellikle onlar için tasarlanmış. 11 ülkeden geçen ve yaklaşık 6 bin kilometre uzunluğunda bir rota olan EuroVelo 8'in bir kısmı buradan geçiyor. Ve bisikletle gezerken dünyanın başlıca zeytinyağı üreticilerinden Türkiye'de efsanevi ve kutsal olarak kabul edilen çok sayıdaki zeytin ağaçlarını görmemek mümkün değil.  Üzüm ve zeytin yetiştirmek için harika bir bölge Seferihisar'a sadece birkaç kilometre uzaklıkta, zeytinyağı üretiminin tarihinin uygarlığın kendisi kadar eski olduğu Urla'yı ziyaret ettik. Bu tarihi kentin milattan önce 6. yüzyılda dünyanın en eski zeytinyağı atölyesine ev sahipliği yaptığı söyleniyor. Hiç Zeytinyağı'nın sahibi Duygu Özerson Elakdar, "Zeytin yetiştiriciliği, sadece tarımsal açıdan önemli değil, kültürel ve sosyal anlamda da bu bizim kanımızda var ve kutsal bir ağaç." diyor. Özerson Elakdar, "Zeytin Türkiye'nin tüm bölgelerinde yetiştiriliyor. Ülkemizde tescilli 96 çeşit zeytin var. Bu çeşitlerin hepsinin kendine özgü aromaları ve tat paletleri son derece zengin bir zeytin kütüphanesi oluşturuyor." şeklinde konuşuyor.  Daha iyi anlayabilmeniz için, yerel mutfağı "zeytinyağı ile yapılanlar" anlamına gelen ve "zeytinyağlılar" olarak adlandırılan yemekler sunuyor. Özerson Elakdar, "Bir kere zeytinyağsız bir şey pişirmeyi düşünemezsiniz bile. Özellikle Urla diyorsak, Urla'da her şey zeytinyağı ile olur. Bu tartışmasız bir şey." ifadelerini kullanıyor.  Zeytin hasadı sezonunda değiliz ancak toplanmaya değer başka yabani ürünler de var. Yenilebilir yabani bitkiler geleneksel olarak Urla mutfağında yüzyıllardır kullanılıyor ve Urla mutfak kültürüne çok iyi entegre edilmişler. Urla'da mutfakta yalnızca yabani ot yapraklarını değil, aynı zamanda köklerini, çiçeklerini ve tohumlarını da fütüristik bir gastronomik bakış açısıyla ele alarak kullanmak yaygın. Burada yetişen ve zeytinyağlı yemeklerle güzel giden başka bir yöresel ürün daha var: Şarap! Anadolu'nun yöresel üzümlerini kullanan Urla'nın köklü bir şarap üretim geçmişi var. Ve bu uzmanlık nesilden nesle aktarılmış. Urlice Şarapları'nın sahibi Bilge Bengisu Oğunlu, "Dünyanın şarap yapımında iyi olan tüm bölgeleri gibi Anadolu da sıcak bir bölge olarak değerlendirilir. Burada Akdeniz iklimi hakim. Bu nedenle bugün olduğu gibi bulutsuz, güneşli günlerimiz çok olur. Ve nemi içinde tutan ve kuru tarım yapmanıza müsaade eden kireçli toprağımız var. Sulamak zorunda değilsiniz." şeklinde konuşuyor. Oğunlu'ya göre, denize yakınlık da önemli bir rol oynuyor: "Denize oldukça yakınız. Kuzeyden rüzgarlar alıyoruz, serinletici rüzgarlar ve güneyden de alıyoruz. Yani burası bir yarımada gibi ve bu yüzden bu kadar sıcak bir iklimde şarap yapmamıza olanak sağlıyor." Burada 6 bin yıllık geçmişe sahip üzümlerden yapılan ödüllü şaraplar bulunabilir. Üzüm hasadı, her yıl düzenlenen Urla Üzüm Hasat Festivali'nde kutlanıyor. Festivalde iki gün boyunca üzüm işleme gibi dünyanın dört bir yanından gelen katılımcıların yer aldığı pek çok etkinlik düzenleniyor. Ve hemen köşeyi dönünce şarap tanrısı Dionysos'a adanmış bir tapınağa ev sahipliği yapan Teos antik kentinin kalıntılarını görebilirsiniz.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.