Ege Denizi Haberleri - Son Dakika Ege Denizi Haber Güncel Gelişmeler

İzmir Limanı'na yanaşan iki kruvaziyerle turist hareketliliği yaşandı

Costa Fortuna adlı 500 mürettebatlı 280 metre uzunluğundaki kurvaziyer, büyük bölümü İtalya'dan gelen yaklaşık 2 bin 500 yolcuyu İzmir Alsancak Limanı'na getirdi. Seabourn Encore adlı 100 mürettebatlı ve 210 metre uzunluğundaki gemi de çoğunluğunu ABD'li ve İngiliz turistlerin oluşturduğu 600'e yakın yolcuyla limana demirledi. Yolcuların önemli bölümü İzmir'in Efes ve Bergama ilçelerine düzenlenen gezilere katılırken bazı yolcular ise şehir merkezinde vakit geçirmeyi tercih etti. Kentte turistik hareketlilik oluşturan dev yolcu gemilerinin akşam saatlerinde limandan ayrılacağı belirtildi.

Mikonos, Yunanistan'ın en popüler turistik yeri

Mikonos, beyaz badanalı evleri, dar sokakları ve kiliseleri ile ünlüdür. Ada, aynı zamanda canlı gece hayatı ve güzel kumlu plajlarıyla da bilinir. Mikonos, Yunanistan'ın en popüler turistik yerlerinden biridir. Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan ada, özellikle Avrupa'dan gelen turistler arasında popülerdir. Mikonos'un tarihi MÖ 3. binyıla kadar uzanmaktadır. Ada, antik çağlarda önemli bir ticaret merkeziydi. Ada, Bizans İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliği altında kaldı.1821'de Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasıyla Mikonos, Yunanistan'ın bir parçası oldu. Mikonos'un ekonomisi turizme dayanmaktadır. Ada, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Mikonos'ta ayrıca küçük bir tarım sektörü de bulunmaktadır. Adanın başlıca tarım ürünleri üzüm, zeytin ve incirdir. Ada, zengin bir kültüre sahiptir. Ada, geleneksel Yunan mimarisini, müziğini ve mutfağını yansıtmaktadır. Mikonos'ta ayrıca canlı bir gece hayatı bulunmaktadır. Ada, özellikle elektronik müzik türleri için popüler bir yerdir. Mikonos'a nasıl gidilir Mikonos'a en kolay ulaşım yolu, Atina'dan feribotladır. Atina'dan Mikonos'a düzenli feribot seferleri düzenlenmektedir.Ayrıca özel uçak veya helikopterle de ulaşılabilmektedir. Mikonos'ta görülmesi gereken yerler Mikonos Chora: Adanın başkenti ve en büyük şehridir. Delos Adası: UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan antik bir Yunan adası. Paraga Plajı: Mikonos'un en popüler plajlarından biridir. Psarou Plajı: Mikonos'un en lüks plajlarından biridir. Elia Plajı: Mikonos'un en uzun plajlarından biridir. Ornos Plajı: Mikonos'un en hareketli plajlarından biridir. Mikonos'ta yapılması gerekenler *Mikonos Chora'yı keşfedin: Adanın geleneksel mimarisini ve atmosferini yaşayın. *Delos Adası'nı ziyaret edin: Antik Yunan tarihine tanıklık edin. *Mikonos'un plajlarında güneşlenin ve yüzün. *Mikonos'un gece hayatına katılın. *Adanın yerel mutfağının tadını çıkarın. Mikonos, güzellikleri, gece hayatı ve kültürel zenginlikleriyle Yunanistan'ın ve dünyanın dört bir yanından turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle yaz aylarında, tatilciler Mikonos'un tadını çıkarmak için adayı ziyaret etmektedirler.

4. Uluslararası yat yarışı Muğla’dan başlıyor

Bu yıl dördüncü kez düzenlenecek Uluslararası Yat Yarışı'nın ilk etabı Muğla’da, ikinci etabı ise İstanbul’da gerçekleştirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkıları, İstanbul ve Muğla Valiliğinin iş birliğiyle, İstanbul Açık Deniz Yat Yarış Kulübü organizasyonunda gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı'nda dünyanın dört bir yanından gelen yelkenli ve yarışçılar şampiyonluk için mücadele edecek. Deniz sporları içerisinde en saygın organizasyonlardan biri olan Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışına geçtiğimiz yıl 135 ekip, 1000’den fazla yelkenli sporcusu katılmıştı. Yarışlara katılmak için bu yıl da yerli, yabancı en iyi yelken ekiplerinin hazırlıkları sürerken, Muğla etabına 60’dan fazla ekibin ve 500’den fazla sporcunun katılması bekleniyor. Ege’nin mavi sularında görsel şölen Ülkemizin eşsiz mavi sularında görsel bir şölen yaşatacak olan yat yarışlarının ilk etabı 25-30 Temmuz tarihlerinde turizmin başkenti Muğla’da gerçekleştirilecek. 4 yarıştan oluşan programın ilk yarışı ‘100. Yıl Halikarnas Kupası’ 25 Temmuz’da Bodrum’dan başlayacak. Deniz ve yelken tutkunlarını bir araya getiren yarış, Bodrum-Marmaris-Bodrum rotasında toplamda 250 deniz milinden oluşan zorlu bir parkurun tamamlanmasıyla 29 Temmuz’da Bodrum’da sona erecek. 30 Temmuz’da Bodrum Kalesi’nde gerçekleştirilecek ödül töreni ile Halikarnas Kupasının galipleri kupasına kavuşacak. 100. Yıl Cumhuriyet Kupası coşkusu İstanbul’da yaşanacak Şampiyonanın diğer üç yarışı 27-29 Ekim tarihlerinde kıtaların buluşma noktası olan İstanbul’da gerçekleştirilecek. Göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahip Boğaziçi’nde düzenlenecek 100. Yıl Cumhuriyet Kupası için yarışlar 27 Ekim’de başlayacak ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Cumhuriyet Kupası'nın verilmesiyle sona erecek. Cumhuriyetin yüzüncü yılında heyecanı, gururu, özgürlük ve bağımsızlık coşkusunu denizlere taşıyacak yat yarışları uluslararası arenada ülke tanıtımına da büyük katkı sağlayacak. Yelkenli tekneler ve yüzlerce yarışçının şampiyonluk için kıyasıya mücadele edeceği zorlu yarışın sonunda, toplamda en iyi dereceyi elde edecek ekip, Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı Şampiyonu unvanını ve Cumhurbaşkanlığı Kupasını almaya hak kazanacak.

Kurban Bayramı'nda Türk tatilcilerden Yunan adalarına akın

9 günlük Kurban Bayramı tatilini Ege Denizi'ndeki Yunan adalarında geçirmek isteyenler, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde deniz hudut kapısı önünde yoğunluğa neden oldu. İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Muğla, Balıkesir, Manisa ve Kocaeli gibi kentlerden gelenler, hudut kapısı önünde kuyruklar oluşturdu. Ayvalık-Midilli arasında feribot seferleri düzenleyen turizm acenteleri, yoğunluk nedeniyle ek seferler koydu. Deniz ulaşımı firması sahibi Eşref Jale, yaptığı açıklamada, Midilli başta olmak üzere Ege'deki birçok Yunan adasına yoğun talep olduğunu söyledi. Midilli-Ayvalık arasında yolcu taşımacılığı yapan firmaların ek seferler düzenlemek zorunda kaldıklarını belirten Jale, "Pandemi döneminin ardından insanlar yurt dışına daha fazla gitmeye başladı. Bundan önce 19 Mayıs tatilinde de böylesi bir yoğunluk oluşmuştu. Biz bu bayramda bu kadar büyük bir yoğunluk beklemiyorduk. Bayram öncesinde rezervasyonlarımızda yüzde 70’lik bir doluluk oranı vardı. Bayram tatilinin başlamasıyla birlikte Midilli-Ayvalık arasındaki seferlere olan talep, bayram arifesinde yüzde 90 seviyelerini aştı” dedi. Ayvalık-Midilli arasında seferler düzenleyen turizm acentesi sahiplerinden Ali Jale ise 9 günlük Kurban Bayramı tatili nedeniyle Ayvalık Deniz Hudut Kapısı önünde tatilcilerin uzun kuyruklar oluşturduğunu belirterek, “Bugün başlangıç olarak bin kişinin üzerinde bir yolcu sayısı ile seferlerimiz olacak. 9 günlük periyotta ise toplam da 8-10 bin kişinin arasında tatilcinin Yunanistan’ın Midilli adasına geçeceğini düşünüyorum" diye konuştu. Yunanistan’ın Midilli Adası’na gitmek için Ayvalık Deniz Hudut Kapısı önünde oluşan uzun kuyrukta iki köpeği ile birlikte sıra bekleyen tatilcilerden Ayşe Gökovalı, “Muğla’da oturuyorum. Bugün Midilli iki can yoldaşımla birlikte Midilli Adası’na gitmek için buradayım. Onlar da ilk kez yurt dışına çıkacaklar. Köpeklerimden erkek olanı 10 yaşında, kız olan ise 8 yaşında. Biz Midilli Adası’nın hem ekonomik hem de coğrafi olarak yakınlığı açısından tatil için tercih ettik. Evcil hayvanlarımla yurt dışına çıkacağım için uzak bir ülkeyi tercih etmedim” dedi. Bursa’dan Ayvalık’a gelen tatilcilerden Olgun Göktaş ise Yunanistan ile benzerlik ve farklılıları görebilmek için Kurban Bayramı tatilini Midilli’de geçirmeyi tercih ettiğini söyleyerek, “Ayvalık’a kadar gelip, buraya çok yakın olan Midilli Adası’na gitmemek olmazdı” diye konuştu. Tatilcilerden Ayvalıklı İbrahim Dinç, Midilli’ye olan yoğun ilginin Ayvalık esnafına da faydası olduğunu savunurken, İstanbul’dan gelip bayram tatilini Midilli’de geçireceğini söyleyen Esra Altay ise “Midilli’yi halen vize vaktim varken gezip görmek istedim. Böylelikle hem kültürünü tanımak, hem gezmek, hem de adanın yemeklerini tadabilme olanağına kavuşmuş olacağım” dedi. Öte yandan deniz hudut kapısı yakınındaki otoparklar da tatilcilerin araçlarıyla adeta hınca hınç dolması ise dikkatlerden kaçmadı.

Tekneciler deniz temizliğini korumuyor

Marmara Denizi Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkan Volkan Narcı, "Deniz turizminin yapıldığı, marinaların tur teknelerinin, balıkçı barınaklarının denize saygı göstermediklerini çok net olarak gördük" dedi. Volkan Narcı, Marmara'dan başlayıp Akdeniz'de tamamladığı 90 günlük deniz seferi boyunca, denizlerdeki ortak biyolojik türleri inceledi, bilim insanları ve balıkçılarla sorunları ve çözüm önerilerini görüştü. "Marmara'dan Akdeniz'e Sürdürülebilirlik Serüveni" Temmuz ayında Heybeliada'dan yelkenli tekneyle yola çıkan Narcı, Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz'de, bin 700 deniz mili kat etti. Seyahati boyunca Ege ve Akdeniz'de 600 metrekare hayalet ağ temizlediğini de dile getiren Narcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Dalışlarımda, insanlardan uzak yerlerde muhteşem zenginlikler vardı. Rengarenk canlılar, suratımıza çarpan balıklar vardı. Ama özellikle deniz turizminin yapıldığı, marinaların, tur teknelerinin, balıkçı barınaklarının yanına doğru geldiğimizde denize saygı göstermediklerini çok net olarak gördük. Hayalet ağlar her yerde, burada da problemimiz." dedi. Marmara varsa Akdeniz var Marmara varsa Karadeniz var DENİZ Yaşamını Koruma Demeği Başkanı Volkan Narcı, Marmara'dan başlayıp Akdeniz'de tamamladığı 90 günlük deniz seferi boyunca, denizlerdeki ortak biyolojik türleri inceledi, bilim insanları ve balıkçılarla sorunları ve çözüm önerilerini görüştü. "Marmara'dan Akdeniz'e Sürdürülebilirlik Serüveni" adını verdiği proje için temmuz ayında Heybeliada'dan yelkenli tekneyle yola çıkan Narcı, Marmara Denizi, Ege ve Akdeniz'de, bin 700 deniz mili kat etti. 90 günlük seyahati boyunca 180'den fazla dalış gerçekleştirerek deniz ekosistemini izleme fırsatı bulan Narcı, gözlemlerini paylaştı. Marmara Denizi ortak bir deniz Marmara Denizi'ni ekosistemi, biyoçeşitliliği ve doğal zenginlikleriyle harika bir deniz olarak nitelendiren Narcı, "Biz uzun yıllardır Marmara Denizi'nin biyoçeşitliliği üzerine çalışan bir kurumuz. Buradaki mercanlarla, balık çeşitliliğiyle, koruma alanlarıyla ilgili birçok çalışma yapılıyor ve bunların temelinde Akdeniz kökenli türler var. Marmara Denizi'nin üstü Karadeniz, altı Akdeniz ve ortak canlılar burada. Dalgıçlar olarak Marmara Denizi'ni görüyoruz ama 'Bunu insanlara nasıl ulaştırabiliriz?'sorusunun cevabı bu seyahate başlamak olacaktı." değerlendirmesini yaptı. Heybeliada'dan başladığı seyahatini, Marmara Denizi'nin batısından devam ederek Gökçeada ve Bozcaada üzerinden sürdürüp Kekova'da tamamladığını, dönüşü ise doğu Marmara üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Narcı, sürdürülebilirliği odağına alan bir program yaptığını, teknede atıkları ayrıştırarak karbon ayak izini düşürdüğünü söyledi. Sahil Güvenlik Komutanlığının kendisine destek olduğunu, verdiği molalarda İstanbul Üniversitesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Bandırma Onyedi 'Akdeniz'de hangi deniz tavşanını görebiliyorsanız aynısını Marmara'da görebiliyorsunuz. Marmara'nın 20 metre altındaki su, Akdeniz suyu, iklim değişikliği nedeniyle Marmara'nın son sığınak olduğunu söyleyebiliriz. 25 uzmanın ve balıkçının ortak ifadesi şu oldu: 'Marmara varsa Akdeniz var, Marmara varsa Karadeniz var.'Yani, Akdeniz ve Ege'nin son sığınağı Marmara Denizi." Dalışlardaki gözlemleri hakkında bilgi veren Narcı, "Pina, Akdeniz endemiği bir türdür, Akdeniz'deki dalışlarımızda hep pinaları ölü gördük. Ama Marmara'da pinalar yaşıyor. Akdeniz'de 70'ten fazla noktada dalış yaptık. Belli başlı araştırmalar zaten var, çok değerli bilim insanları bunları yapıyor ama bir seferde bu kadar uzun bir rota Türkiye'de ilk. Makine kullanmadan, yelkenle, fırtınalarla... Bu projenin en temel amacı, ortak kültürler ve ortak canlıları bir araya getirmekti" diye konuştu. Marmara Denizi'nde ektikleri mercanların benzerlerini Çanakkale ve Ayvalık'ta gördüğünü vurgulayan Narcı, Akdeniz'de bu türlerin, 90 metre gibi derinliklerde bulunduğunu, yine Akdeniz'de bazı sünger çeşitleri hastalanmış ve nesli tehlike altındayken Marmara'da yaşayabildiğini aktardı. Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesinden bilim insanları ile STK temsilcileri ve balıkçılarla görüşme imkanı bulduğunu anlatan Narcı, projenin en önemli yanlarından birinin tarafları bir araya getirmek olduğuna değindi. Narcı, şöyle devam etti: "Marmara Denizi ortak bir deniz, ortak türler var, o zaman ortak kültürümüz olmalı. Yolda, üniversitelerden uzmanlarla, profesörlerle, bilim insanlarıyla röportajlar yaptık", dedi. Kaynak: 9 Sütun

#Ege Denizi

İzmir Limanı'na yanaşan iki kruvaziyerle turist hareketliliği yaşandı

Mikonos, Yunanistan'ın en popüler turistik yeri

4. Uluslararası yat yarışı Muğla’dan başlıyor

Kurban Bayramı'nda Türk tatilcilerden Yunan adalarına akın

Tekneciler deniz temizliğini korumuyor