Eğitim Haberleri - Son Dakika Eğitim Haber Güncel Gelişmeler

Beste Küçük: "İskandinav Pazarını Yeniden Kazanmalıyız"

Bodrum Otelciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Rammos Managed by Dedeman Genel Müdürü Beste Küçük, Bodrum’un turizm stratejilerini değerlendirdi. Küçük, İngiltere’nin son 10 yılda turizm pazarındaki payını koruduğunu, ancak İskandinav ülkelerinde gerileme yaşandığını vurguladı. "İngiltere, Rusya, Polonya , Almanya, Hollanda en çok turist gelen ülkeler. Geçtiğimiz 10 yıla baktığımızda İngiltere pazarı pazar payını korurken, Danimarka, İsveç gibi İskandinav pazarlarında azalmalar göze çarpmakta. Kaliteli turizm için değerli olan Batı Avrupa ve İskandinav pazarını tekrar kazanmalıyız. Bölgemiz için Polonya ve Rusya pazarlarındaki büyümeyi korumalıyız" dedi. 12 AY HİZMET VE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM VURGUSU Sürdürülebilir turizm için yıl boyunca aktif bir destinasyon olmanın önemine dikkat çeken Küçük, "Hedefimiz sadece deniz kum güneş ile değil, Bodrum'un kültürel değerlerini tanıtarak desteklemek ve korumak. Her mevsimin Bodrum'unu keşfetmek isteyenler için otelimizde 12 ay hizmeti ve istihdamı sürdürmekteyiz" ifadelerini kullandı. ERKEN REZERVASYONA YÜZDE 30 İNDİRİM FIRSATI Turizmde sürdürülebilir başarıyı yakalamanın eğitimden geçtiğini belirten Beste Küçük, turizm sektöründe çalışanların eğitimine yatırım yapmanın hizmet kalitesini artırmanın anahtarı olduğunu söyledi. Öncelikle çalışanlara değer vererek misafirlere sunulan hizmet kalitesinin artırılabileceğini vurguladı. Ayrıca, Bodrum’da erken rezervasyon fırsatlarının yüzde 30 indirimle başladığını duyurdu. 2025’E NİTELİKLİ EĞİTİM PROGRAMLARIYLA HAZIRLIK Beste Küçük, Bodrum Otelciler Derneği’nin 2025 yaz sezonu öncesinde üst ve orta düzey yöneticilere yönelik özel eğitim programları düzenlediğini açıkladı. Bu eğitimlerin turizmde hizmet kalitesini artırmak ve sürdürülebilir başarıyı sağlamada önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Türk Pilotlar, Samsun'da Uçuş Eğitimine Devam Ediyor

Türk pilotlar, hava yolları şirketlerinin eğitim uçuşları kapsamında Samsun-Çarşamba Havalimanı'nda eğitim alıyor. Uçuş eğitimleri sırasında, pilotlar belirlenen rotalarda eğitimlerini tamamlayarak, inişlerini yine aynı havalimanına gerçekleştiriyor. Havalimanı yetkilileri, bu eğitimlerin sabah saatlerinde başladığını ve 17.30'da sona erdiğini, ayrıca hava trafiğinin uygun olduğu zaman dilimlerinde sıklıkla tekrarlandığını belirtti. Samsun semalarındaki eğitim uçuşları, çevredeki vatandaşların da ilgisini çekiyor.

Pegasus, 200 Uçak Siparişi ile Filosunu Genişletiyor

İSTANBUL (İHA) - Pegasus Hava Yolları, büyüme stratejisi doğrultusunda önemli bir adım atarak Boeing ile 200 uçaklık bir sipariş anlaşmasına imza attı. Bu sipariş, şirketin bugüne kadar verdiği en büyük uçak siparişi olarak dikkat çekiyor. Yeni uçaklar, 2028’den itibaren Pegasus filosuna dahil olacak. Anlaşma kapsamında ilk etapta 100 uçak için kesin sipariş verilirken, 100 uçak için de satın alma opsiyonu tanındı. Boeing 737-10 model uçaklardan oluşan bu sipariş, şirketin hem ulusal hem de uluslararası arenada hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak. Pegasus’un bu dev yatırımı, toplamda 36 milyar ABD doları değerinde olup, 2050 sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen bir adım olarak öne çıkıyor. Yapılan açıklamaya göre, bu anlaşma, Pegasus’un havacılık sektöründe yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar yaratma vizyonunu da güçlendirecek. Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, anlaşmayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Ülkemize net nakit ve en büyük katma değer oluşturan, pandemi sonrası rekorlar kırarak büyüyen turizm sektörümüzün önde gelen bir paydaşı olarak yeni rekorlar kırmak, turizmde 100 milyon misafir ve 100 milyar dolar gelir hedefimize ulaşmak için kendi kulvarımızda var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye'de ve yurt dışında büyüme, yeni rotalar açarak uçuş ağımızı genişletme hedeflerimiz doğrultusunda, filomuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. 4,5 yaş ortalamasıyla Türkiye'nin en genç filosuna sahibiz. Dünyada en genç filo sahibi hava yolları arasında ilk sıralardayız. Boeing firmasıyla imzaladığımız anlaşmayla toplam 200 adet Boeing 737-10 model uçak için siparişimizi verdik. İlk etapta kesin siparişini verdiğimiz 100 adet uçak, 2028 yılından itibaren filomuza katılmaya başlayacak. Geri kalan 100 uçak için opsiyonumuzu kesin siparişe dönüştürmeyi, piyasa koşulları ve filomuzun ihtiyaçları doğrultusunda önümüzdeki yıllarda değerlendireceğiz" sözleriyle anlaşma detayları hakkında bilgi verdi. Açıklamasının devamında, "Boeing uçakları, Pegasus'un 1990 yılında havacılık sektörüne giriş yaptığı günden bu yana operasyonlarımızın ayrılmaz bir parçası oldu; filomuzu yeni Boeing 737-10 model uçaklarla büyüteceğimiz için heyecanlıyız. İş birliğimizin ülkemizin havacılık sanayisinde yerel üretim, teknoloji transferi, AR-GE, eğitim ve istihdam alanlarında yeni fırsatlar oluşturacağına olan inancımız tam. Bu sipariş, Boeing'in 2017 yılında devletimiz ile başlattığı MHİ-Milli Havacılık İnisiyatifi (NAI-National Aerospace Initiative) kapsamında değerlendirildiğinde gerek Türk üreticilerine ve gerekse de havacılık endüstrimize yeni kapılar ve üretim ile ihracat imkânı sağlayacaktır" ifadelerini kullandı. Boeing 737-10, CFM International LEAP-1B motorları sayesinde önceki nesillere kıyasla yüzde 20 daha az yakıt tüketimi sağlıyor. Kısa ve orta mesafeli uçuşlar için tasarlanan bu model, 230 yolcu kapasitesi ve geniş bagaj alanlarıyla yolcu deneyimini artırmayı hedefliyor.

Sanayide Usta Kıtlığı: Mavi Yakalılar Kıymete Bindi

AYDIN (İHA) - Aydın’da sanayi sektörü, deneyimli ustaların sayısının azalmasıyla birlikte mavi yakalı çalışanlara olan talebi her geçen gün daha fazla hissediyor. Çıraklık sisteminin zayıflaması ve 12 yıllık zorunlu eğitimin etkisiyle işinin ehli usta bulmak zorlaşırken, birçok usta mühendis maaşlarıyla iş bulmaya başladı. Sanayi işletmecisi Bilal Türen, "Eskiden mühendis bulmak zor oluyordu, şimdi iş makinesi operatörü, kaynakçı ve kalıpçı bulmak zor oldu. Az olan ve zor bulunan ne ise o daha çok kıymetli oluyor. Bu nedenle artık mavi yaka çalışanlar mühendislerden daha çok para kazanıyor" dedi. Türkiye’nin tarım ve turizm şehirlerinden biri olan Aydın, aynı zamanda sanayide büyümeyi hedefleyen şehirlerden. Zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasının ardından, sanayide çırak ve kalifiye eleman yetiştirmenin giderek zorlaştığını belirten Türen, "1997-1998 eğitim öğretim yılında başlayan 8 yıllık zorunlu eğitim getirdiği sorunları yaklaşık 20 yıl sonra hissettik. Bugün ciddi sorun yaşanıyor. Eskiden okumaya meyli olmayan çocuklar ilkokuldan sonra ilgi duyduğu mesleğe yönlendirilirdi. 4306 sayılı kanun 1997-1998 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayıp, 5 yıllık ilkokul ve 3 yıllık ortaokul eğitimi birleştirilerek sekiz yıllık kesintisiz bir ilköğretim süreci başlayınca sanayide ciddi bir sıkıntı başladı. Ardından 2012-2013 eğitim öğretim döneminde Türkiye'de zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Şimdi herkes okuyup mühendis oldu. Ancak çalışacak kişi kalmadı" ifadelerini kullandı.

İtalya'dan Türk Öğrencilere Vize Engeli

İtalya’daki üniversitelere her yıl binlerce Türk öğrenci kayıt yaptırıyor. Bu yıl da binlerce öğrenci İtalyan üniversitelerine kabul aldı. Ancak yüzlerce öğrenci, vizeye engel teşkil edecek bir durumları olmadığı halde İtalya’dan öğrenci vizesi almakta sorun yaşıyor. İtalya'da lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilmiş yaklaşık 1000 Türk öğrenciye, İstanbul ve İzmir'deki İtalyan konsolosluklarından vize verilmedi. Türk öğrenciler 30 Kasım’a kadar İtalya’daki üniversitelerine gidip eğitimlerine başlamazlarsa eğitim haklarını kaybetmiş olacaklar. Türkiye'deki üniversitelere kayıt yaptırmadıkları için de bu yıl başka bir eğitim seçeneği de bulamayacak olan öğrenciler, Türk ve İtalyan Dışişleri bakanlıklarından gerekçesiz vize engelinin kaldırılmasını talep ediyor. ÜNİVERSİTELER DEVREDE, ANCAK ÇÖZÜM BULUNAMIYOR Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında vize randevularını alan öğrenciler, tüm belgeleri eksiksiz ve yeterli maddi desteğe sahip olmalarına rağmen sonuç alamadılar. İtalyan üniversiteleri ise öğrenciyi istedikleri şeklinde konsolosluklara teyit göndermelerine rağmen, İstanbul ve İzmir’deki İtalyan Konsoloslukları, vizeleri üniversitelerin açılış tarihinden önce onaylamadı. Birçok öğrenci başvurularının durumuyla ilgili bilgi alamıyor. Aylardır vize bekleyen öğrenciler, 30 Kasım’a kadar vize alamazlarsa eğitim haklarını kaybedecek. KONSOLOSLUK EĞİTİM ALANLARINI UYGUN BULMUYOR Bazı başvurulara hiç yanıt verilmezken, bazıları "lisans ve yüksek lisans alanlarınız arasında bağlantı bulunamamıştır" gibi gerekçelerle reddedildi. Görüşmek isteyen öğrenciler ve aileleri ise konsoloslukta iletişime geçebilecekleri bir yetkili bulamıyor. Vize beklerken okul, yurt ve konaklama ücretlerini ödemek zorunda kalan Türk öğrenciler, maddi ve manevi zarara uğramaya devam ediyor. Türk öğrenciler, en temel insan haklarından olan eğitim haklarının kendilerine verilmesini istiyor. Eğitim haklarına kavuşmak isteyen öğrenciler, Avrupa Adalet Divanı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma haklarının saklı olduğunu belirtiyor.

Turist Rehberleri İçin Yeni Meslek Düzenlemesi Geliyor

Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmeliğe göre, üniversitelerin turist rehberliği dışındaki bölümlerinden en az lisans mezunu olanlar, ülkesel veya bölgesel turist rehberliği eğitim programına başvurabilecek. Program sonunda yapılacak yazılı sınav ve uygulama gezilerinde başarılı olan adaylar mesleğe kabul edilecek. Turist Rehberliği Meslek Kanunu çerçevesinde, eğitim programında genel turizm bilgisi, turizm mevzuatı, Türkiye tarihi, arkeoloji, mitoloji, Osmanlı ve Bizans tarihi, sanat tarihi, dinler tarihi, iletişim becerileri, Anadolu medeniyetleri, Türk halk bilimi, flora ve fauna, doğa tarihi, müzecilik ve meslek etiği gibi çeşitli dersler verilecek. Eğitim süresi, ülkesel eğitimlerde en az 700 ders saati, bölgesel eğitimlerde ise bölge başına en az 150 ders saati olacak. Yazılı sınavda her dersten en az 50 puan ve genel ortalamada en az 70 puan alan adaylar başarılı sayılacak. UYGULAMA GEZİSİ ZORUNLULUĞU GELDİ Adaylar, Bakanlığın denetimi altında düzenlenen uygulama gezisine katılmak ve bu gezide yapılan sınavda başarılı olmak zorunda olacak. Uygulama gezisine katılmak için eğitim programını başarıyla tamamlamak gerekecek. Turist veya turizm rehberliği bölümü öğrencileri, gerekli kredi miktarının en az yüzde ellisini tamamladıklarında; yüksek lisans öğrencileri ise ders aşamasını bitirdiklerinde mezun olmadan uygulama gezilerine katılma hakkına sahip olacaklar. Gezinin sonunda katılımcılar, yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamalı bir sınava girecek. Başarıyla tamamlayanlar mesleğe kabul sınavına katılabilecek. SEKİZ YIL EYLEMSİZ KALANLAR İÇİN YENİDEN KABUL SINAVI Sekiz yıl boyunca meslekten uzak kalan rehberler, mesleğe dönmek için kabul sınavını geçmek zorunda olacak. Ayrıca turist rehberleri için taban ücret tarifesi, TÜRSAB ve birliklerin görüşü alınarak Bakanlık tarafından belirlenip her yıl güncellenecek. Ücretler, tur ve transfer gibi kategorilere göre günlük ve aylık olarak düzenlenecek.

AÜ Turizm Fakültesi, alanında tercihte birinci sırada yer aldı

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi, 2017 yılından itibaren ÖSYM-YKS sonuçlarına göre Türkiye'deki tüm turizm fakülteleri arasında tüm bölümleri ile birinci sırada yer aldı. Fakültede bulunan bölümler son açıklanan YKS sonuçlarına göre Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 427,626, Turizm İşletmeciliği İngilizce Bölümü 323,467, Turizm İşletmeciliği Türkçe Bölümü 300,578, Turizm Rehberliği Bölümü 402,996, puanlarla tercih edilerek Türkiye'de en yüksek puanla tercih edilen Turizm Fakültesi oldu. Turizm Fakültesi eğitim kalitesiyle Türkiye'nin öncü fakülteleri arasında yer alıyor. Eğitim müfredatı, BM Dünya Turizm Örgütü'nün Küresel Etik İlkeleri'ne uygun olarak hazırlanmış ve Turizm İşletmeciliği Bölümü, Türkiye'de tek olan Turizm Eğitiminde Kalite (TedQual) uluslararası akreditasyonuna sahip. Bugüne kadar 6884 mezun vermiş Fakültenin halihazırda lisans düzeyinde 1814 öğrenci bulunuyor. Fakültenin sunduğu 7+1 eğitim modeli, Türkiye turizm eğitiminde bir ilki temsil ediyor. Bu model kapsamında, Turizm İşletmeciliği zorunlu, Gastronomi ve Mutfak Sanatları isteğe bağlı olarak 7+1 eğitim modelini uyguluyor. Öğrenciler dört yıl süren eğitim süreçlerinde 3,5 yıl teorik ve pratik eğitim alırken, son yarıyılda turizm sektöründe işyeri eğitimi (turizm intörn) yapma fırsatı buluyor. Böylece öğrenciler, akademik bilgilerini gerçek iş ortamında uygulama şansı yakalıyor. Fakülte, öğrenci merkezli eğitim anlayışını benimseyerek aktif öğrenme yöntemleri kullanıyor. Uygulama alanları, laboratuvarlar, küçük grup çalışmaları ve teknik geziler gibi çeşitli yöntemlerle öğrencilerin öğrenme süreçlerini destekliyor. Ayrıca, Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması ve Türkiye Turizmi'nde 150. Yıl gibi sergilerle sanatsal öğrenme faaliyetleri gerçekleştiriyor. Eğitim-öğretim süreçleri içinde öğrencilerin teorik bilgilerini pekiştirebilmelerine yardımcı olacak Kültür ve Turizm, Gastronomi ve Animasyon Öğrenci Toplulukları öğrencilere hem sosyalleşme hem de mesleki becerilerini geliştirme imkanı sunuyor. Mezunlar, otelcilik, seyahat acenteciliği, havayolu şirketleri gibi çeşitli turizm sektörlerinde yöneticilik ve uzmanlık pozisyonlarında görev alıyor. Ayrıca, lisansüstü düzeyde yüksek lisans ve doktora programları da sunulmakta olup, bu programlar yüzde 100 Türkçe ve İngilizce olarak iki ayrı dilde eğitim imkanı sağlıyor. Fakülte, uluslararasılaşma yönündeki çabalarını sürdürüyor. Almanya ile yapılan ZİHOGA sözleşmesi sayesinde, öğrenciler her yıl sınırsız kontenjanla Almanya'da işyeri eğitimi alabiliyor. Ayrıca, Erasmus Programı, Mevlana Değişim Programı ve Freemover aracılığıyla öğrenciler, AB ülkeleri ve dünya genelinde çeşitli öğrenim fırsatlarından yararlanabiliyor. Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi, dünya çapında bir liderlik vizyonu ile hareket ederek hem ulusal hem de uluslararası alanda turizm eğitiminin kalitesini artırmaya devam ediyor.

‘Techno Camp’ ile eğitim ve kariyer fırsatı

Turkcell Global Bilgi, teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen gençlere Techno Camp programıyla kariyer ve gelişim fırsatları sunmaya devam ediyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen programa üniversitelerin mühendislik fakültelerinde okuyan lisans son sınıf, yüksek lisans veya doktora öğrencisi ya da yeni mezunlar başvurabilecekler. Dijital müşteri deneyimi merkezi Turkcell Global Bilgi, bu yıl dördüncü kez gerçekleştireceği Techno Camp eğitim ve gelişim programı ile gençlerin kariyerine yön vermeye devam ediyor. Başvuruları devam eden Techno Camp 2024’e bu yıl üniversitelerin mühendislik fakültelerinde okuyan lisans son sınıf, yüksek lisans veya doktora öğrencileri ile yeni mezunlar katılabilecek. Eğitimi başarıyla tamamlayan gençlere Turkcell Global Bilgi’de kariyer imkânı sunulacak. “Genç mühendislere kariyer ve gelişim imkânı sağlıyoruz” Programla ilgili açıklamada bulunan Turkcell Global Bilgi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Zafer Çavdar, “Türkiye’nin dijital müşteri deneyimi merkezi olarak, hizmetlerimizi ve sektörümüzün gelişimini çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda gençleri sektöre kazandırmak adına kariyer ve gelişim programımız Techno Camp için hazırlıklar yapıyoruz. Bu programla gençlerimizi sadece yeni teknolojilere hazırlamakla kalmıyoruz. Ayrıca onlara kurumsal hayatı deneyimleyebilecekleri teknoloji sohbetleri, çevik çalışma ortamı, inovatif fikirlerini hayata geçirecekleri Techno Hackathon’a katılma ve Turkcell Global Bilgi bünyesinde uzman pozisyonlarında kariyer fırsatları da sunuyoruz. Geleneksel hale gelen programımıza her yıl artan ilgi mühendislerle ortak vizyonlarımız olduğunu gösteriyor ve bu çabamızın somut karşılığını görmek bizi mutlu ediyor. Çünkü biz gençlere yatırım yaptıkça, gençler de bize inanmaya ve bizimle ilerlemeye devam ediyor. Teknoloji alanında kariyer hedefi olan genç mühendisleri bu yıl da Techno Camp’e bekliyoruz” dedi. Türkiye’nin her yerinden katılıma açık Yapılan açıklamaya göre, geçen yıl programa toplam 4042 başvuru yapılmış, yapılan değerlendirmeler sonucu kariyer/gelişim programından 53 genç mühendis faydalanmıştı. Bu yıl da Türkiye’nin dört yanından öğrencilerin online olarak başvurabileceği program; temmuz ayında başlayacak ve iki ay sürecek eğitimlerin ilk haftası fiziksel ortamda yüz yüze gerçekleşecek. Sonrasında program online platformda devam edecek. Eğitim kampı boyunca katılımcılar, alanında uzman eğitmenlerden teknoloji, iletişim, iş geliştirme, proje yönetimi gibi alanlarda eğitim alarak bilgi ve yetkinliklerini geliştirecekler. Techno Camp 2024’e başvurular globalbilgi.hrpeak.com/ekvzqn99qjnrysm3amw7zsqml2.job adresinden yapılabilecek.

Doğa Koleji Eğitim Liderleri Vizyon Toplantısı

Doğa Koleji Eğitim Liderleri Vizyon Toplantısı’nda Doğa Koleji akademik koordinatörleri ve bölüm başkanları tarafından Doğa’nın fark yaratan vizyoner eğitim içerikleri aktarıldı. Doğa Koleji açıklamasına göre, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı Vizyon Toplantısı’nda bir araya gelen Doğa Koleji akademik koordinatörleri yöneticilerle Geleceğin Doğa’sında yetişen öğrencileri için geliştirdikleri yenilikçi ve eğitime yön veren akademik stratejilerini paylaştılar. Açıklamada görüşlerine yer verilen Doğa Koleji Okul Öncesi Koordinatörü Esra Sert, ilk çocukluk yıllarının yaşam boyu gelişim potansiyeli gösterecek beyin mimarisinin temellerinin atıldığı çok özel bir dönem olduğunun bilincinde olduklarını ifade etti. Sert, Doğa Koleji Okul Öncesi olarak geleceğini bugünden inşa etmeye başlayan öğrencilerin 'doğa'sına en uygun eğitim anlayışı ile onlara mutlu bir eğitim yaşantısı sunmaya devam ettiklerini belirterek, şunları aktardı: 'Erken çocukluk dönemi ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanan Doğa Koleji Okul Öncesi Eğitim Programı nitelikli, ayrıcalıklı, yenilikçi, güncel ve çocuk-öğretmen- ebeveyn iş birliğine dayalı bir bütünsel öğrenme süreci sunuyor. Öğrencilerimiz, duygusal Okur Yazarlık- Sürdürülebilir Ekolojik Okuryazarlık – Zenginleştirilmiş Beceri gibi başlıklarda yapılan çalışmalarla geleceğin dünyasına en donanımlı şekilde hazırlanıyorlar.' Doğa Koleji İlkokul Koordinatörü Mustafa Balta da her çocuğun ayrı bir değer, farklı bir dünya olduğunu kaydederek, 'Doğa Koleji olarak çocukların içindeki büyük potansiyeli ortaya çıkaracak eğitim modelimizle Geleceğin Doğa’sında fark yaratmaya devam ediyoruz.' açıklamasını yaptı. Balta, şunları aktardı: 'Güçlü bir akademik temelin yanında ilkokul öğrencilerimize doğadan ilham aldıkları ve deneyimleyerek öğrenmenin farkını yaşadıkları bir okul sunuyor, çocukların ilgi, ihtiyaç ve öğrenme biçimlerine yön verecek alternatif öğrenme ortamları yaratıyoruz. İlkokulda “Beceriye Uzanan Kâşifler” diyerek beceri eğitimine dikkat çekiyoruz. Geleceğin Doğa’sında her bir adımımızla daha parlak bir yarın yaratıyoruz.' - 'Akademik, sosyal ve duygusal gelişimini destekleyen uygulamalar eğitime yeni bir bakış açısı getiriyor' Doğa Koleji Ortaokul Koordinatörü Dr. Çiğdem Mollaibrahimoğlu ise 'Doğa Koleji olarak ortaokul bölümünde yılların birikimi ve bugünün ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz öğretim programı; öğrencilerimizin akademik, sosyal ve duygusal gelişimini destekleyen uygulamalar eğitime yeni bir bakış açısı getiriyor.' değerlendirmesinde bulundu. Mollaibrahimoğlu, disiplinli ve çok yönlü LGS hazırlık programları ile öğrencileri herhangi bir kursa ihtiyaç duymadan sınava; çok yönlü gelişimi destekleyen ilgi ve beceri dersleri ile de hayata hazırlamaya devam edeceklerini ifade ederek, kodlama-robotik, yaratıcı yazarlık, okuduğunu anlama programı, akıl oyunları, bilim uygulamaları, eğitim kampları gibi beceri geliştirme programlarının önemini vurguladı. Doğa Koleji Liseler Koordinatörü Arzu Uz, elde ettiği akademik başarıyı yaşam becerisine dönüştürebilen araştırmacı ve etik değerlere hâkim bireyler yetiştirmeye devam edeceklerini kaydederek, Doğa Koleji öğrencilerinin yabancı dil yeterliliği ile kendini iyi ifade edebilen kültürel ve global farkındalığı yüksek dünya vatandaşları olduklarını belirtti. Uz, eğitim vizyonlarının, iletişim becerisi yüksek dijital okur yazarlık ile teknolojiyi verimli ve doğru kullanan yapay zekâ ile geleceği inşa eden, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin bilincinde küresel araştırma yetenekleri ve küresel okur yazarlık becerileri ile donamış dünya sorunlarına duyarlı bireyler yetiştirmek olduğunu kaydetti.

#Eğitim