Hava Durumu

#Eko Turizm

TOURISMJOURNAL - Eko Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Eko Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Burdur'a lavantalı eko turizm Haber

Burdur'a lavantalı eko turizm

Doğal şifa kaynaklarından biri olan ve ilk baharın gelmesiyle birlikte şahlanan adaçayları çiçek açmaya başladı. Burdur’da Lavanta Deresi’ne dikilen adaçaylarının çiçek açmasıyla birlikte tarlalar mora büründü. Litresi 1000 ile 1500 TL arasında satışa sürülen adaçaylarına ise ilgi büyük. Burdur’da 2005 yılında Burdur Gölü’nü kurtarmak amacıyla başlatılan Lisinia Projesi çerçevesinde tarlalara mısır ve yoncaya göre daha az su tüketen gül, lavanta ve adaçayı gibi bitkiler dikilmişti. Böylelikle susuz tarım faaliyetleri gerçekleştirilerek göl ve yer altı içme sularının daha az kullanımı sağlanıyor. Burdur’un Yeşilova ilçesi Akçaköy’de bulunan Lavanta Deresi olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 900 dekar alana dikilen adaçayları iklim değişikliği nedeniyle erken çiçek açınca tarlalar mora büründü. Salda Gölü ile Burdur Gölü’nü birbirine bağlayan Lavanta ve gül yolu üzerinde bulunan tarlalar aynı zamanda eko turizme de büyük katkı sağlıyor. Temmuz ile Ekim arasındaki hasat edilen adaçayının hem kurusu hem de yağı farklı alanlarda kullanıldığı için büyük ilgi görüyor. Adaçayı yağının kilosu geçtiğimiz yıl 1000 ile 1500 TL arasında satılırken üreticiler bu seneki fiyatların daha da artacağını düşünüyor. Susuz tarım projesi ile birlikte bölgeye adaçayı dikerek eko turizmin canlanmasına öncülük edenlerden biri olan Lisinia Doğa Projesi kurucusu Veteriner Öztürk Sarıca; “2005’te başladığımız Lisinia Projesi çerçevesinde özellikle Burdur Gölü’nü ve gelecek nesillerin içme sularının kurtarılması noktasında yaptığımız çalışmalarla birlikte Akçaköy’de adaçayı tarımına başladık. Adaçayı hiç su tüketmeden yetişebilen bir bitki. Aynı zamanda uluslararası piyasada ciddi anlamda ülkemize döviz kazandırabilen bir bitki. Adaçayının hem kurusu hem de yağı uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de satılabiliyor. Yaklaşık 900 dekarlık alanda biz adaçayı üretimi yapıyoruz. Bu yıl iklimsel şartların birazcık değişmesi ile birlikte adaçayları da biraz erken açmış durumda. Tabii ki lavantadan sonra en ciddi mor görüntüyü biz adaçayında gördük. Uçsuz bucaksız adaçayı bahçelerinde şu an hem eko turizme adaçayı bahçelerini kazandırmış durumdayız hem de insanların gelip de görebileceği ve rahatlayabileceği o mor görüntüyü adaçaylarında yakalayabilme durumları var” şeklinde konuştu. Birçok hastalığa karşı doğal çözüm yolu Adaçayının birçok hastalığa iyi geldiğini bu yüzden de çok fazla tercih edildiğini de dile getiren Öztürk Sarıca, “Adaçayı özellikle mide ağrılarında, Helikobakter Plori’nin sebep olduğu gastritlerde çok etkili. Diğer taraftan Staphylococcus Aureus’un sebep olduğu diğer hastalıklarda da çok etkili. Bunun yanında sindirim sistemi problemlerinde, özellikle gaz problemlerinde, çocukların gaz problemlerinde çok ciddi anlamda adaçayı kullanılabiliyor. Bunun yanında adaçayı sadece antimikrobiyal olarak bakterileri öldürmüyor. Bunun yanında mantarlarda ve birçok virüse karşı da etkili. Dolayısıyla hayatımızın her noktasında adaçayı kullanma şansımız var. Özellikle geçmeyen boğaz ağrılarında, Streptokok dediğimiz antibiyotiklere karşı dirençli olan bakterileri de öldürme durumu var” dedi. Susuz yetişiyor, bin ile bin 500 TL arasında satılıyor Adaçayının yüksek kesimlerde susuz yetiştiğini ve litre fiyatının bin ile bin 500 TL arasında değiştiğini de belirten Sarıca, “Adaçayı 800 ile 900 arasındaki rakamlarda damlama sulama sistemiyle yetişebiliyor, onun üzerindeki rakımlarda ise susuz olarak yetiştirilebiliyor. Şu an biz Akçaköy Lavanta Deresi’nde yaklaşık 900 dekarlık adaçayı bahçelerimizde, tarlalarımızda hiç su kullanmadan bu üretim yapabiliyoruz. Adaçayı hasadı temmuz ayında başlayıp ekim ayı sonun kadar devam ediyor. Uzun bir hasat dönemi var. Yani belirli bir ayda hasadını yapmak zorunda değilsiniz. Hasadı gelen tarlaları zamanında işleyebilme şansınız var. Adaçayının hem kurusu hem de yağı değerlendirildiği için bu süreçte gelen taleplere göre ister yağını çıkartabiliyorsunuz ya da kurusunu yapıp iç piyasaya ve uluslararası piyasaya satabiliyorsunuz. Ada çayının geçen yılki litre fiyatı 1000 TL ise 1500 TL arasındaydı. Tabii ki bu yılki fiyatlar henüz daha ürün çıkmadığı için açıklanmış değil ama zannediyorum daha cazip fiyatlara doğru gelişecek” sözlerini sarf etti. Hasat ettikleri adaçaylarını farklı alanlarda kullandıklarını söyleyen Öztürk Sarıca, “Adaçayını hasat ettikten sonra büyük bir kısmını Lisinia proje alanındaki distilasyon tesislerimizde yağını çıkartıyoruz. Yağını çıkarttıktan sonra bu hem yağ olarak satılabiliyor hem de burada eko turizme gelen kişiler tarafından 10’ar gramlık şişelerde satış yapılıyor. Bunun yanında kozmetik alanda veya yağ karışımlarında burada işlemlerden geçtikten sonra satışa sunuluyor” dedi.

Tunceli'den eko turizm atağı Haber

Tunceli'den eko turizm atağı

Türkiye'nin önemli milli parklarından Munzur Vadisi Milli Parkı'na sahip Tunceli, temiz havası, su kaynakları, yaban hayatı ve endemik türleriyle görülmeye değer yerler arasında bulunuyor. Kentin tarihi, doğal ve kültürel güzelliklerinin tanıtılması amacıyla Fırat Kalkınma Ajansınca bir süre önce "Fırat Yolu Tunceli Etabı" projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında Düzgünbaba Dağı, Mercan Vadisi, Sağman köyü, Salördek ormanları, Buyer Buzul Gölü, Ali Boğazı Vadisi girişi, Ekirek Şelalesi, Tağar Köprüsü, İn Delikleri, Masum-u Pak Kalesi, Sarısaltuk Ziyareti, Sülbüs Dağı, Çarçurlu Vadisi, Ganihesen Yaylası, Kırkmerdiven Şelaleleri, Ağdat köyü, Bağırpaşa Dağı, Ağaçpınar köyü, Dinar Kanyonu, Rabat Vadisi ve Nav Gölü'ne gezi rotaları oluşturuldu. Bölgeye daha çok turist gelmesi için de Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yetkilileri işbirliğinde 18 tur acentesinin sahipleri Tunceli'ye davet edildi. Yaklaşık bir hafta boyunca il merkezi ve ilçeleri ziyaret eden acente sahipleri, kalkınma ajansınca hazırlanan rotaları rehberler eşliğinde gezerek incelemelerde bulundu. Etüt çalışmaları yaparak raporlar hazırlayan acenteler, bundan sonra kente daha çok tur kafilesi getirmeyi amaçlıyor. "Tunceli'nin cazibesiyle diğer bölge illerimizin de ziyaretçi sayısını artırmaya çalışıyoruz" Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulhavap Yoğunlu, AA muhabirine, bölgenin sosyal ve ekonomik gelişimine turizmin büyük katkı sunduğunu söyledi. Tanıtım ve markalaşma çalışmaları yürüttüklerini belirten Yoğunlu, "Bizler Malatya ile Elazığ'da daha önce yürüyüş ve bisiklet rotalarımızı ortaya çıkarmış, TÜRSAB'a bağlı acentelere tanıtmıştık. Bu sene de Bingöl ve Tunceli'de trekking rotaları ortaya çıkardık. Bu kapsamda rotalarımızı ulusal ve uluslararası trekking turları düzenleyen TÜRSAB'a bağlı 18 acenteye gezdiriyoruz. Acenteler bu sayede Tunceli'deki gezi rotalarına tur düzenlemeden önce etüt çalışmaları yapıyor." dedi. Tur acentelerinin Tunceli'ye yoğun ilgi gösterdiğini dile getiren Yoğunlu, "Tunceli'nin cazibesiyle diğer bölge illerimizin de ziyaretçi sayısını artırmaya çalışıyoruz. Tabii yaptığımız çalışmalar tüm paydaşlarımızla sahiplenildikçe buraya gelen ziyaretçi sayımız artıyor. Tunceli son 4-5 yıldır özellikle doğa ve kültür turizmine yönelik önemli turlar alıyor." ifadelerini kullandı. Özel bir turizm firması sahibi Asuman Bilgiç de acente sahiplerinin kentin kültürel, tarihi ve doğal mekanlarından çok etkilendiğini dile getirdi. Tunceli'de el değmemiş çok sayıda güzelliğin bir arada bulunduğunu vurgulayan Bilgiç, "Fırat Kalkınma Ajansı'nın projesiyle bölgeye gelecek turistlerle halkı kesiştirmek istiyoruz ve böylece yöre halkının gelir elde etmesini sağlayacak çalışma yaptık. Açmış olduğumuz doğa yürüyüşü rotalarında ailelerle ve köylülerle görüştük. Turlar geldiği zaman Tunceli'de yaşayan vatandaşlar, ürettikleri ürünleri satabilecek." diye konuştu.

Aladağ eko turizmde hedef büyüttü: 1 milyon ziyaretçi bekleniyor Haber

Aladağ eko turizmde hedef büyüttü: 1 milyon ziyaretçi bekleniyor

Adana'da 7. Uluslararası Lezzet Festivali'ne Aladağ ilçesi doğasını ve endemik bitki çeşitliliği ön plana çıkaran konseptle katıldı. Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik, 15 bin nüfuslu ilçenin doğa, ekoloji ve spor dalları ile yıllık 500 bin ziyaretçi sayına ulaştığını ifade ederek hedeflerinin ilçede 1 milyon ziyaretçi olduğunu kaydetti. Adana'da 7. Uluslararası Lezzet Festivali'ne Aladağ’ın doğasını ve endemik bitki çeşitliliği ön plana çıkaran konsept ile katılan Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik, 15 bin nüfuslu ilçenin doğa, ekoloji ve spor dalları ile yıllık 500 bin ziyaretçi sayına ulaştığını ifade ederek hedeflerinin ilçede 1 milyon ziyaretçi olduğunu kaydetti. Akgedik, “Torosları Çukurova’ya getirdik. Artık Çukurova’yı oraya taşıyacağız. Kuzeyin tatlarını yerinde vatandaşlarımıza sunacağız. Bundan sonraki süreçte Çukurova’yı Toroslara taşıyacağız. Olmadı Adana’yı Aladağ’ımıza bağlarız. Aladağ dünyanın endemik türleri olan en önemli noktasından biri. Farklı rakımlar ve yüzde 80’i orman olan bir ilçe doğa turizmi ve doğa sporları ile değerlendirmeye çalışıyoruz. Yılda 500 bin ziyaretçiye ulaştık hedef bir milyon ziyaretçiye ulaşmak. Turizm alt yapısı güçlendikçe birçok turizm değeri ortaya çıktı. Gizlediğimiz hazineler var onları da yakında gün yüzüne çıkaracağız” diye konuştu. Aladağ’da ardıç ile sedir ağaçlarının sunduğunu şifayı pekmez ve şurup olarak hazırladıklarını kaydeden Aladağlı Ferdi Kaplan festivalde ilginin yoğun olduğunu kaydetti. Festivalde kara kazanda ardıç pekmezi hazırlayan Beyhan Tuğ ve eşi Hasan Tuğ, 1800 rakımda doğadan gelen şifalı lezzeti katılımcılara sunduklarını kaydederek festivalde Aladağ’a ilginin çok yoğun olduğunu kaydetti.

Eko turizmi canlandırmak için 50 bilim insanı buluşuyor Haber

Eko turizmi canlandırmak için 50 bilim insanı buluşuyor

Düzce Üniversitesi uluslararasılaşma ve sürdürülebilirlik çalışmaları dahilinde Avrupa Birliği Horizon Europe projesi olan MARGISTAR: Marjinalleşmiş Dağlık Alanların Yeniden Canlandırılması için bir Avrupa forumu dahilinde 6-7 Eylül 2023 tarihlerinde Düzce Üniversitesi ev sahipliğinde çalıştay düzenleyecek. Ulusal ve uluslararası birçok projeye imza atan Düzce Üniversitesi, düzenlediği uluslararası çalıştayda; Avrupa Birliği Horizon Europe projesi COST (European Cooperation in Science and Technology) CA21125 - A European forum for revitalisation of marginalised mountain areas (MARGISTAR: Marjinalleşmiş Dağlık Alanların Yeniden Canlandırılması için Bir Avrupa Forumu) Aksiyonu çerçevesinde MC (Management Committee: Yönetim Kurulu) ve CG (Core Group: Çekirdek Grup) üyelerinin oy birliği ile WG2 (Working Group 2: Çalışma Grubu 2) çözüm önerileri için çalıştayda bir araya gelecek. Çözüm için geliştirdikleri projeleri paylaşacaklar Avrupa’nın 21 farklı ülkesinden toplam 50 bilim insanı ve araştırmacının katılacağı çalıştayın ilk gününde açılış konuşmalarının ardından Birleşmiş Milletler Orman Forumu (UNFF: United Nations Forum on Forests) Başkan Yardımcısı ve Orman Genel Müdürlüğü Başmüfettişi İsmail Belen, “Türkiye’nin Dağlık Alanlarında Sürdürülebilir Orman Yönetimi” konusunda davetli konuşmacı olarak sunum yapacak. Ardından Cost Aksiyonu çerçevesinde Avrupa’nın farklı ülkelerindeki dağlık alanlarda yaşanan sorunlara ilişkin örnek olay çalışmaları sunulacak. Çalıştay dahilinde Düzce Valiliği, Düzce Belediyesi, Kültür Turizm Müdürlüğü, Bolu ve Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü temsilcileri ile uluslararası bilim insanları ve katılımcılar tanışma fırsatı bularak, ikili iş birlikleri hakkında karşılıklı görüşmeler yapacaklar. Düzce’de tanıtılacak Çalıştayın ikinci gününde ise; Düzce yöresinin dağlık alanlarına arazi gezisi yapılacak. Efteni Gölü Sulak Alanı ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı, Kardüz Yaylası dağlık alanlarında yaşayan yerel halklar ile dağlık alanların yönetiminden sorumlu paydaşlarla yerinde görüşmeler gerçekleştirilecek. Çalıştay ile yurtdışından gelen katılımcılara Düzce ilinin coğrafi işaretli ürünleri ile birlikte doğal ve kültürel değerlerin tanıtılması da hedefleniyor.

Tunceli'de eko turizm Haber

Tunceli'de eko turizm

Şelale, yayla, akarsu ve gölleriyle öne çıkan Ovacık, her geçen yıl daha çok yerli ve yabancı turistin rotasına giriyor. Özellikle yaz aylarında ilçede tatil yapmayı tercih eden misafirler, çadır kamp alanları, bungalov evler ve butik otellerde konaklıyor. Tabiatla iç içe vakit geçiren ziyaretçiler, ilçedeki bazı işletmecilerce organize edilen kano turlarına da yoğun katılım gösteriyor. Rehberler eşliğinde araçlarla Hozat Köprüsü mevkisine götürülen tatilciler, burada gerekli eğitimleri aldıktan sonra kanolara biniyor. Gruplar halinde Munzur Çayı’nın berrak sularında kürek çeken tatilciler, yaklaşık 6 kilometrelik parkurda seyahat ediyor. Heyecanlı anlar yaşıyorlar Tatilciler, bazı alanlarda da kanolarla çaydaki yüksek dalgaların arasına giriyor. Kentte sportif faaliyetlerle ilgilenen Cemal Akbayin, AA muhabirine, Tunceli'nin doğa ve su sporlarına elverişli ortamlarının olduğunu söyledi. Bölgede son yıllarda raftingin yanı sıra kanonun da ilgi gördüğünü ifade eden Akbayin, şöyle konuştu: "Ovacık'taki Munzur Çayı şu an çok güzel. Su çok dalgalı değil ama menderesler oluşturarak akması eşsiz manzaralar sunuyor ve buna da kano çok yakışıyor. Parkurun en başından kano botuna binip geldiğimiz zaman yemyeşil kavak ve söğüt ağaçlarının arasından geçiyoruz. Munzur Çayı ve çevresindeki tüm güzellikleri görme fırsatımız oluyor. Birçok il ve ilçeden buraya turistler geliyor. Biz de onlar geldiği zaman sportif aktivite yapmalarını sağlıyoruz ve kanoya binenler çok mutlu oluyor." "Parkur çok güzeldi ve 6 kilometre kürek çektik" Doğaseverlerden Suat Eren ise suya girme korkusu olmasına rağmen ilk defa kanoya bindiğini dile getirdi. Eren, Munzur Çayı'nda kano turu yapmanın heyecanlı olduğunu ifade ederek, "Parkur çok güzeldi ve 6 kilometrelik bir alanda kürek çektik. Bazı yerlerde dalgalar yüksekti ama genel olarak çayın suları kano yapmaya uygundu. O enerjiyi yaşamak muhteşemdi." dedi. Milli sporcu Şara Akbayin de kano turlarının Hozat Köprüsü'nden başlayarak ilçe merkezi yakınlarında sonlandırıldığını anlattı. Akbayin, "Bazen tek bazen de iki veya üç kişi bindiriyoruz. Buraya gelen vatandaşlar, hem tatillerini değerlendiriyor hem de Munzur Çayı'nın berrak sularında farklı bir aktivite yapmış oluyor." diye konuştu.

Altınbeşik mağarası 3 ayda 35 bin ziyaretçi ağırladı Haber

Altınbeşik mağarası 3 ayda 35 bin ziyaretçi ağırladı

Antalya'da iki yıldır yılın 12 ayına kapılarını açan Altınbeşik Mağarası'nı bu yılın ilk 3 ayında 35 bin kişi ziyaret etti. Yeraltı gölü üzerinde masmavi turkuaz renkteki sularında bot ile gezilebilen mağara yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Sodalı suyu dolayısıyla turkuaz renginde olan göl, mağaranın içine süzülen ışıklarla ziyaretçilerine görsel şölen sunuyor. Antalya'nın İbradı ilçesi Ürünlü Mahallesi sınırları içerisinde bulunan mağara artık yılın dört mevsiminde açık tutuluyor. Sadece yağışlı havalarda olabilecek tehlikelere karşı zaman zaman kapatılan mağarayı üç ay içerisinde 35 bin kişi ziyaret etti. Günde ortalama 350 kişinin ağırlandığı ve gezi botları ile mağaranın güzelliklerini keşfe çıkan yerli ve yabancı ziyaretçiler, Antalya'nın bu cennet köşesine hayran kaldı. Mağaranın işletmesini yürüten İbradı Belediyesi personeli ve Altınbeşik Mağarası işletme sorumlusu Hasan Yaman, Altınbeşik Mağarasının Antalya’nın İbradı İlçesi Ürünlü Mahallesi yakınlarında bulunduğunu ve Dünyanın üçüncü, Türkiye’nin en büyük yeraltı gölü mağarası olduğunu söyledi. Sodalı suyu dolayısıyla turkuaz renginde olan gölün mağaranın içine süzülen ışıklarla ziyaretçilerine görsel şölen sunduğunu söyledi. Bot turu yapılabilen dünyada üçüncü, Türkiye’de ise tek mağara olduğuna dikkat çeken Yaman, “Botlar ile turlarımız oluyor. 200-250 metre botlarla içeriye giriyoruz. Normalde mağaranın uzunluğu 65 kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. 3 katlı olduğu için diğer bölümlere profesyonel ekipler tarafından girilmektedir” dedi. Yaman, mağaranın özellikle yabancı ziyaretçiler tarafından her geçen gün büyük ilgi gördüğüne dikkat çekti. Yaman, "Gelen misafirleri 200 metre bot turu yaptırıyoruz. Mağaranın açık olduğu dönemde yaklaşık 10 aylık bir süreçte 100 bin ziyaretçi trendini yakaladık. Bu da ilk kez rekor oldu. Dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi ağırladık. Önümüzdeki yıllarda ise bu sayıyı katlayarak ilerleyeceğiz” dedi. “Mağara 2 yıldır yılın 12 ayı açık kalıyor” Mağaranın yılın 12 ayı açık kalacağını belirten Yaman, “Mağara önceki yıllarda yılın belli bir ayına kadar hizmet veriyordu. Mağaranın işletmesi 2 yıldır İbradı Belediyesindedir. Mağaranın işletmeciliği daha önce büyükşehir belediyesinde bulunuyordu. O dönemlerde mağara kış sezonunda tamamen kapanıyordu. Mağaranın işletmeciliği belediyemize geçtikten sonra belediye başkanımızın isteği ile artık 12 ay ziyaretçi kabul ediyoruz. Belediye Başkanımızın talimatları ile 2 yıldır mağaramızı sürekli ziyaretçilere açık tutuyoruz. Bu kış ikinci kış sezonumuzdu. Geçen yıl kış sezonu ziyaretçi sayımız daha azdı. Çünkü herkes sezonluk olarak biliyorlardı. Geçen yıl mağaramızı açık tutmamızın bu yıl faydasını gördük. Artık herkes mağaranın 12 ay açık olduğunu biliyor ve bu kış da iyi bir sezon geçirdik. Yılın ilk üç ayında ise 35 bin ziyaretçimiz mağarayı ziyaret etti. 20 bin yabancı 15 bin civarında da yerli turistlerimiz mağarayı gezdi” diye konuştu. “En fazla yabancılar ziyaret etti” Pandemiden çıkıp turizmin toparlanması ile birlikte yabancı turist sayısında büyük artış olduğunu dikkat çeken Yaman, “Bu yıl ziyaretçi sayımızda büyük bir artış oldu. Kış ayında en fazla Almanlar, ikinci olarak da Rus turistlerin akını oldu. Belediye olarak 12 ay yapmamızın faydalarını gördük” dedi. “Mağaranın su seviyesi yükseldi” Altınbeşik Mağarasının yaz aylarında su seviyesinde azalma olduğunu söyleyen Yaman, “Mağaramız yağışlar ile birlikte yeraltı sularının yükselmesi ile mağaranın da su seviyesinde yükselme oluyor. Şu anda kış mevsiminde yağan yağmurlar ile su seviyemizde 5 metre yükselme oldu. Mağaranın su seviyesi yükselmesi ile su mağaranın dışından akarak başka bir güzellik sunuyor. Şu anda su seviyesi olarak en güzel anlarını yaşıyoruz. Mağaramız her mevsim başka bir güzel. Botlarla mağaranın son noktasına kadar ziyaretçilerimizi gezdirebiliyoruz” şeklinde konuştu. “Altınbeşik Mağarası” Altınbeşik Mağarası, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile İbradı Belediyesi arasında yapıla protokolle 5+5 yıl olarak İbradı Belediyesi tarafından işletiliyor. Mağara, milyonlarca yıllık sürecin izlerini taşıyor. İbradı ilçesine 13,5, Ürünlü köyüne 4 kilometre uzaklıktaki 5 bin 500 metre uzunluğundaki Altınbeşik Mağarası, adını üst kısmında yer alan Altınbeşik Tepesi'nden alıyor. Denizden 450 metre yükseklikte olan mağara, 1966 yılında Türkiye Speleoloji Derneği kurucusu ve Fahri Başkanı Dr. Temuçin Aygen tarafından bulundu ve 1994 yılında milli park ilan edildi. İçindeki sarkıt ve dikitlerle görülmeye değer manzaralar sunan Altınbeşik Mağarası, beyaz renkli traverten ve içindeki gölet oluşumlarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Su derinliğinin bazı yerlerde 40 metreyi bulduğu mağaraya gelen turistler, etkileyici doğa oluşumunu kiraladıkları botlarla görme imkanı yakalıyor.

Kars'ın yeni turizm hedefi: 'Karavan turizmi' Haber

Kars'ın yeni turizm hedefi: 'Karavan turizmi'

Kars Turizm Birliği Başkanı Halit Özer, Kars ve bölge turizminin gün geçtikçe rotasına yeni destinasyonlar eklediğini belirtti. Özer, Kars ovasının karavan turizminin ev sahipliği yapabileceğini alt yapının uygun olduğunu ve Karavan sevenler Kars ile buluşturacaklarını söyledi. Kars Turizm Birliği Başkanı Halit Özer, “Geçmişten günümüze başarı ile sonuçlandırıldığımız bir çok turizm alanında yeni rotalara ve yeni destinasyonlara ihtiyaç vardır. Kültür, sanat, Gastronomi, kış, yayla, inanç ve birçok alanda yaptığımız yeniliklerle birlikte Kars ta hem rota sayısını hem konaklama sayılarını fazlalaştırdık” dedi. Özer, “Kars turizmi sadece transit geçiş güzergahından çıkarıp sırasıyla 1 gece, 2 gece şu an ise 3 ile 4 gece konaklama rotalarına çıkarmayı ve gelen yerli yabancı turist sayısı 30 binlerden 300 binlere çıkarmayı başarmışızdır. Bu başarı tüm sektör çalışanları ve sahiplerinin yanı sıra idari, siyasi ve mülki amirliklerinin de yoğun desteği ve çabası ile başarı elde etmiştir” diye konuştu. “Karavan turizmine yönelik çalışmalar başladı” Kars’ın karavanla seyahat edilecek en güzel yerlerden birisi olduğunu dikkat çeken Özer, “Karavan turizmine yönelik çalışmalarımız başlamıştır. Kars Valiliğimiz, Belediyemiz, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü düzeyinde görüşmelerimiz olacak. Kars ovamızın karavan turizminin de ev sahipliği yapabileceğini alt yapı uygun olduğunu için Kars’ı karavan sevenler ile buluşturacağız. Dünya’nın farklı noktalarından buraya karavanı ile seyahat edip bölgemizin tanıtımını daha da fazlalaştırmaya yardımcı olacaktır. Amacımız Kars turizminde sürdürebilirlik ve 12 ay turizm” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.