Hava Durumu

#Ekonomi

TOURISMJOURNAL - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Konya Tarım Fuarı, Türkiye sınırlarını aştı Haber

Konya Tarım Fuarı, Türkiye sınırlarını aştı

Tarım sektörünün kalbi Konya’da attı Konya Ticaret Odası Uluslararası Fuar Merkezi’nde düzenlenen Konya Tarım Fuarı tamamlandı. 21. kez kapılarını açan fuar, 79 farklı ülkeden ve Türkiye’nin 81 ilinden gelen ziyaretçilere ve Türkiye’nin dört bir yanından katılım sağlayan sektör temsilcilerine ev sahipliği yaptı. Tarım ve tarım makineleri sektörlerinin en son teknolojilerin sergilendiği organizasyon, 251 bin 184 kişiyi aynı çatı altında buluşturarak önemli bir başarıyı gerçekleştirdi. Sektöre katkı sağlayan dev buluşma Konya Tarım Fuarı, 20 ülkeden 436 yerli ve yabancı firmanın katılımıyla düzenlendi. Toplam 100 bin metrekarelik sergi alanında gerçekleşen fuar boyunca yeni ürün lansmanları, iş birlikleri, teknolojik yenilikler ve yatırım fırsatları ön plana çıktı. Yerli üreticilerin dünya pazarlarına açılmasına katkı sağlayan fuar, aynı zamanda sektördeki son gelişmeleri takip etmek isteyen profesyoneller için önemli bir platform oldu. Katılımcı firmalar, hem ürünlerini tanıtma hem de yeni iş bağlantıları kurma fırsatı yakaladı. 12 ülkeden tarım bakanlığı düzeyinde katılım Fuar, uluslararası alanda da yüksek düzeyli ziyaretlerle dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı, Konya Ticaret Odası ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (İFAD) iş birliğiyle gerçekleştirilen organizasyonla 12 farklı ülkeden tarım bakanı, bakan yardımcısı ve üst düzey bakanlık temsilcileri fuarı ziyaret ederek Türk tarım sanayisiyle temaslarda bulundu. Bu katılım, Konya Tarım Fuarı’nın diplomatik ve sektörel etkisinin ulaştığı seviyeyi açıkça ortaya koydu. Öztürk: "Konya’nın marka değeri güçlendi" Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Tarım Fuarı’nın beş gün boyunca fuar merkezinde yapılan ticaret ve kurulan iş bağlantıları ile iç ve dış talep canlılığı sağlaması açısından son derece verimli geçtiğini ifade etti. Başkan Öztürk değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye’nin en büyük, dünyanın da sayılı tarım fuarları arasında yer alan Konya Tarım Fuarı’nın 21.’sini, Konya Ticaret Odası Uluslararası Fuar Merkezimizde başarı ile tamamladık. Fuar süresince oluşan ticaret hacmi tarım makineleri ve ekipmanlarının ihracatına önemli katkılar sundu. Konya'nın makine ihracatında gösterdiği performansa da doğrudan katkı sağlayan fuar, şehrin üretim gücünü bir kez daha göstermiştir. Yurt dışından ziyaretçilerimizle birlikte, fuara gelen profesyonel alım heyetleri, fuar boyunca üreticilerimizle birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmeler, önümüzdeki dönemde yapılacak yeni ihracat anlaşmalarına zemin hazırlayacaktır. Ticaret heyetlerinin ilgisi, fuarın global bir ticaret platformuna dönüştürmüştür." Katılımcı memnuniyetinin üst seviyede olduğunu belirten Öztürk, "Katılımcı firmalardan aldığımız geri bildirimler, fuarın hem organizasyon kalitesi hem de ticari verimlilik açısından önceki yıllara göre daha başarılı geçtiğini gösterdi. Özellikle satış rakamlarındaki artış ve yeni bağlantılar, firmaların fuara olan ilgisini ve memnuniyetini artırdı. Bu olumlu tablo mutluluk vericidir" dedi. Konya Tarım Fuarı'nın sadece sektörel değil, aynı zamanda kentsel marka değerine de katkı sunduğunu ifade eden Öztürk, "Yurt dışından ve Türkiye’den gelen ziyaretçilerin kent ekonomisine sağladığı hareketlilik, turizmden konaklamaya, yeme içme sektöründen ulaşıma kadar pek çok alanda canlılık meydana getirdi. Bu çok yönlü etki, fuarımızın Konya için ne kadar stratejik bir değer taşıdığını göstermektedir. Fuarımızı ziyaret ederek firma temsilcileriyle ve ziyaretçilerimizle bir araya gelen Konya protokolümüze şükranlarımı sunuyorum. TÜYAP Fuarcılık ve TARMAKBİR başta olmak üzere fuarın düzenlenmesinde katkısı olan kurum ve kuruluşlarımıza, katılımcı firmalarımıza ve tüm ziyaretçilerimize, fuarın başarı ile gerçekleştirilmesi için fuar süresince emek harcayan Odamız Yönetim Kurulu Üyelerine ayrıca teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Tayland’da Songkran Su Festivali renkli görüntülerle başladı Haber

Tayland’da Songkran Su Festivali renkli görüntülerle başladı

Tayland yerel takvimine göre yeni yıl olarak kutlanan, temizliği ve arınmayı simgeleyen Songkran Su Festivali başladı. Tayland’ın en büyük bayramı olan ve her yıl 13-15 Nisan tarihlerinde kutlanan festival, bu yıl da eğlenceli görüntülere sahne oldu. Festivalin ilk gününde başkent Bangkok’ta çeşitli bölgelere kurulan kutlama alanlarını dolduran her yaştan yerli ve yabancı katılımcı, su tabancaları, kovalar ve hortumlarla birbirini ıslattı. Katılımcılar su savaşlarının yanı sıra, festival alanlarına kurulan yöresel yemekler, müzik ve etkinliklerin tadını çıkardı. Hava sıcaklıklarının son günlerde yer yer 40 dereceyi aştığı Tayland’ın dört bir yanında evlerinin ve dükkanlarının önüne su istasyonları kuran vatandaşlar, geçen araç ve yayaları ıslattı. Başbakan Shinawatra festivale katıldı Tayland Başbakanı Paetongtarn Shinawatra da festivalin katılımcıları arasındaydı. Bangkok’ta düzenlenen Songkran yürüyüşünü izleyen, Başbakan Shinawatra vatandaşlarla bir araya gelerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Başbakan yaptığı basın açıklamasında vatandaşlara bayram kutlaması mesajını iletirken, festivale her yıl artan yabancı ilgiden dolayı memnun olduklarını belirtti. Toplamda 4,4 milyon kişinin festivale katılması bekleniyor UNESCO tarafından 2023 yılında "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası" listesine dahil edilen Songkran Festivali’ne, sosyal medyanın da etkisiyle her yıl ilgi artarak büyüyor. Tayland Turizm Otoritesi tarafından yapılan açıklamada, bu yılki kutlamalara 476 bin yabancı turistin gelmesinin ve toplamda 4,4 milyon kişinin festivale katılmasının beklendiği bildirildi.

Turizmciler Marmaris’te buluşuyor Haber

Turizmciler Marmaris’te buluşuyor

Marmaris, turizm sektörünün önde gelen isimlerini Marmaris Karya Vizyon 1. Turizm Buluşması’nda ağırlayacak. Turizm ve sanatı bir araya getirerek bölgeye yeni bir vizyon kazandıracak etkinlikte, Türkiye turizmine yön veren paydaşlar bir araya gelerek sektörün geleceği masaya yatırılacak. Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) tarafından hayata geçirilen “Marmaris Karya Vizyon 1. Turizm Buluşması”, sektördeki tüm paydaşları buluşturacak kapsamlı içeriğiyle dikkat çekiyor. Zirve, 17 Nisan Perşembe günü Cettia Beach Hotel’de düzenlenecek TÜROFED Yönetim Kurulu toplantısı ile başlayacak. Aynı günün akşamı kongrenin resepsiyonu “23 Nisan – Egemenliğin ve Bağımsızlığın” Sembolü konseptiyle gerçekleşecek. GETOB Başkanı Cengiz Aygün’ün açılış konuşmasının ardından tematik sahne performansları sergilenecek. 18 Nisan Cume günü ise Green Nature Diamond Otel’de düzenlenecek oturumlarda pek çok değerli isim konuşma yapacak: GETOB Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Aygün Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık Muğla Milletvekili Gizem Özcan Muğla Milletvekili Kadem Mete Kültür Ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı TTYD Başkanı Oya Narin YDA Dalaman Havalimanı CEO Yiğit Laçin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek JOLY Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar Anex Tur CEO Vural Karasu Kırgızistan Türkiye Manas Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Naringul Margazieva Muğla dışından sektör yatırımcıları Dünya Türk İş Konseyi Başkanı Turgut Torunoğulları Hizmet İhracatçıları Birliği Turizm Komitesi Üyesi Bülent Bülbüloğlu HoReCa Yatırımcısı İdris Akgül Ayrıca son gün bir gastronomi workshop'u yapılacak. “Lezzetin gücüyle kültürel köprüler kurmak - Antik Dönem mutfağı” adlı etkinliği, gastronomi uzmanı ve araştırmacı yazar Ebru Omurcalı gerçekleştirecek. Sanatla turizm kucaklaşacak Turizm Buluşması kapsamında, Marmaris Kalimerhaba Uluslararası Dostluk ve Tanıtma Derneği, Bodrum Mor Sanat iş birliğiyle hazırlanan “Fark Yaratan Karyalı Kadınlar Karma Resim Sergisi” ile organizasyona sanatsal katkı sunuyor.

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu Haber

21. Yüzyılda Antalya Çalıştayları: Turizmin Geleceği ve Sürdürülebilirlik Konuşuldu

Turizm profesyonelleri, akademisyenler ve kamu temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen panelde, turizmin çevre ile ilişkisi, sürdürülebilir turizm hedefleri, sektörün dönüşüm ihtiyacı, turizmin geleceği, rakip analizleri ve overtourism tehlikesi gibi önemli konular ele alındı.  “Kararların Takipçisi Olacağız” Panelin açılışında konuşan Antalya Kent Konseyi Başkanı Sema Kurt, “50 yıl sonra Antalya turizmi nasıl var olur, nasıl sürdürülebilir ve gelecek nesillere aktarılır, bu çalıştayda ortaya konulacak konularla buna yanıt arıyoruz. Burada alacağımız kararlara sadık kalacağımızın sözünü veriyoruz” dedi. “Gündemimiz Antalya’nın Geleceğidir” Açılışın ardından, şehrin turizmcilerinin toplantıya ilgisine teşekkür ederek ilk oturumu başlatan Antalya Kent Konseyi Turizm Grubu Başkanı Recep Yavuz, "Ana gündemimiz Antalya'nın geleceğidir" ifadesini kullandı. Recep Yavuz‘un moderatörlüğünde düzenlenen “Çevre ve Aşırı Turizm (Over Tourism)” konulu ilk oturuma Tuncay Neyişçi, Lokman Atasoy, Hüseyin Çağlar İnce ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık konuşmacı olarak katıldı. Yavuz, 'Dünyada turizm sektörü nereye evriliyor? Antalya’yı kısa ve orta vadede nerede tasavvur ediyoruz? Antalya’nın turistik başarısının altında ne yatıyor?' gibi merak edilen soruları gündeme getirdi. “Kontrollü Büyüme Olmazsa Tehlike Kaçınılmaz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Osman Ayık, sürdürülebilir turizm planlamasının önemine dikkat çekti. Antalya’nın Türkiye’nin toplam yatak kapasitesinin yaklaşık yarısını barındırdığını hatırlatarak, yatırımların da bu ölçekte planlanması gerektiğini söyledi. Ayık, “Antalya dünyada en çok misafir alan 6'ncı şehirdir, Türkiye'nin 100 milyar dolara yakın turizm geliri bulunuyor. Türkiye'nin yatak kapasitesinin yarısına yakını Antalya'da, dolayısıyla sürdürülebilir turizm için yatırımın yaklaşık yüzde 50'si Antalya'ya olmalıdır. Antalya'nın büyümesi çok kıymetli ama kontrollü büyümek önemlidir. Bundan sonrasını iyi planlamaz, kontrolsüz büyümeye devam edersek bu kanser gibi yayılacak ve elimizdeki değerleri kullanamayacağız. Bu konuda sürdürülebilirlik önemli. Bakanlık sürdürülebilirlik sertifikası başlattı, sürdürülebilir destinasyon sertifikası da verileceği söyleniyor. Su arıtma faaliyetlerimiz ve mavi bayraklı plajlarımız bunu var olan değerleri aktarmaya yöneliktir. Büyükşehir olarak master plan yaptık. Overturizme karşı altyapı yatırımları ve planlamaları doğru olmalıdır.” ifadelerini kullandı. “Otel Merkezli Değil, Kültür Merkezli Turizm” Panelin ilk oturumunda konuşan Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, turizmin özüne dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Neyişçi, “Turizmcilik ile otelcilik farklıdır. Bu ayrımı netleştirmek lazım. Türkiye turizme 100 milyar dolar yatırım yapmıştır, bu müzedeki kültürel değerler dahi 100 milyar dolardan fazlası eder. Turizm bakımından en karizmatik coğrafyada yaşıyoruz. Bizim otel yatırımlarımız için değil kültürel ve doğal miraslarımız için turizm var. İnsanlar oteller için gelmiyor. Otel sadece bir araçtır. Eğer maddi bakacaksak bir sikke değeri dahi 650 bin dolar. Oteli merkeze koyarak turizm yapılmaz, insanlar kültürel değerlere bakarak burayı tercih ediyorlar. Bunu tanımalı ve korumalıyız. Yerel halk, yemek kültürü dahi turizmin bir ürünüdür. Türk kahvesi, Türk hamamı gibi dünya çapında markalarımıza sahip çıkarak, kendi turizm unsurlarımıza sahip çıkarak sürdürülebilir turizmi sağlarız” dedi. Neyişçi, kültürel değerlerin korunmasının sürdürülebilir turizmin temel koşulu olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Neyişçi, "Biz farklılıklarımızı ortaya çıkaracak şekilde turizm yaparsak ön plana çıkabiliriz. Bunlara sahip çıktıkça turizmi sürdürülebilir kılacağız" sözlerini vurguladı. “Biyoçeşitlilik Otel Peyzajlarına Yansımıyor” Biyomühendis Hüseyin Çağlar İnce, panelde yaptığı konuşmada Antalya’nın doğal zenginliklerine dikkat çekti. Antalya’nın yalnızca turistik altyapısıyla değil, özgün doğası ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıktığını belirten İnce, “Dünyada sadece Antalya’da görülebilecek yaklaşık 250 bitki türü bulunuyor. Kelebek çeşitliliğimiz Avrupa ülkelerinin üzerinde. Fakat bu zenginliği otel peyzajlarında göremiyoruz. Bunun yerine, ithal ve alerjen riski yüksek peyzaj öğeleri tercih ediliyor” dedi. İnce, sürdürülebilir turizmin temel bileşenlerinden biri olarak suya ve biyoçeşitliliğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı. “Tüm medeniyetler suya yakın kurulmuştur. Su varsa yaşam vardır. Otel dışındaki sahipsiz alanlarda, peyzaj müdahalesi olmadan gelişen doğanın sürdürülebilirliği bu anlamda yol gösterici olmalıdır” ifadelerini kullandı. “Antalya Taşıma Kapasitesinin Üzerinde” Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı Lokman Atasoy ise konuşmasında turizmin altyapı ve kaynak kullanımı üzerindeki baskılarına dikkat çekti. Antalya’nın mevcut turist sayısıyla taşıma kapasitesinin üzerine çıktığını belirten Atasoy, “Buna rağmen hedefler hâlâ turist sayısının artırılması üzerine kurulu. Bizi bekleyen en büyük tehdit, doğal kaynaklarımızın tükenmesidir” dedi. Kentte her yıl artan su ihtiyacına ve atık yönetimine ilişkin verileri paylaşan Atasoy, “770 bin metreküp su arıyoruz, 600 ton çamur çıkıyor. 4 bine yakın içme suyu altyapısı ve 850 kilometre kanalizasyon hattı oluşturduk. Kentte 1,5 milyondan fazla 07 plakalı araç var. Bu araçların kişi başına ortalaması 1,7. Trafik ciddi bir sorun. Yerel yönetimlerin bu yükü karşılayabilmesi için konaklama vergilerinden daha fazla pay alması şart. Bu destek olmadan sürdürülebilir turizm planlaması eksik kalacaktır” şeklinde konuştu. Oturumun sonunda Moderatör Recep Yavuz konuşmacılara, "Sürdürülebilir turizm için önerileriniz nedir?" diye sordu. Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, öncelikle tasarruf ve farkındalık gerektiğini dile getirdi. Neyişçi, "Turist kalitesinin artırılması, overturizm yerine nitelikli turistin Türkiye'ye gelmesi gerekiyor" diyerek benzersiz ürünlerin önemli olduğunu ve bunun korunması gerektiğini söyledi. Overtourism Gölgesinde Geleceği Planlamak Katılımcılar, Amsterdam, Venedik, Barselona, Santorini gibi şehirlerin yaşadığı overtourism krizlerinden örnekler vererek Antalya için benzer tehditlerin altını çizdi. Kentin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, ziyaretçi profiline göre planlama yapılması ve alternatif destinasyonların geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Turizmde Rekabet Gücümüz: Sektörün Güçlü Yönleri ve Geleceği Tartışıldı “Turizmde Rekabet Gücümüz” başlığı altında gerçekleşen ikinci oturumun moderatörlüğünü GM Center Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Meral üstlendi. Oturumda konuşmacı olarak Hamit Kuk ve Hüseyin Baraner yer aldı. Katılımcılar, Türkiye’nin ve Antalya’nın küresel turizm pazarındaki konumunu, rekabet avantajlarını ve gelecekte karşılaşılması muhtemel dönüşüm dinamiklerini ele aldı. Selçuk Meral, “Bugün burada sadece bir sektörü değil hepimizin hayalini, emeğini ve geleceğe dair beklentilerini konuşacağız. Hepimiz büyük bir ekosistemin parçasıyız. Ülkemizdeki her dağın, her yaylanın, antik kentteki her bir taşın hikayesi ve büyük bir değeri var. Bu hikayeleri ürünleştirebiliyor muyuz, tanıtabiliyor muyuz ve sürdürülebilirlikle bütünleştirebiliyor muyuz? Bugün burada bu soruların konuşulmasını arzu ediyoruz” dedi. “Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı” Selçuk Meral'in "Dünyada turizm nereye gidiyor?" sorusunu Hüseyin Beraner yanıtladı. Baraner, “Antalya turizminin ilk gününden bu yana meslekteyim, buradayım, bölge turizminin kara kutusuyum. Antalya turizmi hiç bu kadar yorgun olmamıştı. 2025 yılı kadar belirsiz ve tehlikeli bir yıl olmamıştı. Antalya aslında bir turistik destinasyon değil, tatilci destinasyonu. Turistler buraya gezmeye değil, dinlenmeye geliyor. Turizm, sanat ve kültür ile değil para ve rekabet ile kontrol ediliyor, ilerliyor” ifadelerini kullandı.  “Kruvaziyer turizmi çevre kirliliğine yol açıyor” Yüksek gelirli ve farkındalığı yüksek turistin kruvaziyer turizmini reddettiğini söyleyen Baraner, “Gemi ve uçağı tercih etmeyen, bilinçli milyonlarca turist var ve gittikçe çoğalıyor. Avrupa'da yeni bir hareket başlıyor” dedi. Turizmde ilk ilkenin şeffaflık olduğunu belirten Baraner, ikinci kuralın ise güvenilirlik ve sürdürülebilirlik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Biz de buna uygun olmalıyız.”  Rusların 30 yıldır Antalya'ya geldiğini hatırlatan Baraner, “Artık sunduğumuz ürünlere aşinalar, yeterince ilgi çekici değil. Bakış açısını değiştirmek, dünya turizminde rekabeti güçlendirmek için gereklidir. 2025 yılı Antalya turizmi için tehlikeli, Antalya'nın rakibi artık İspanya değil Mısır. Türkiye'nin en büyük rakiplerinden birisi de Suudi Arabistan, çünkü korkunç paraları var. Antalya'yı kopyalıyorlar ve daha uygun fiyatla turisti alıyorlar. Bunu fark etmeli ürünü isteğe göre vermeliyiz. Aile turizmine yönelmeliyiz. Çocukların en mutlu olduğu destinasyon Antalya. Rezervasyon iptallerine bakıldığında ailelerin iptal etmediğini görüyoruz, bunu korumalıyız” yorumlarını paylaştı. Varlıklı ve zengin insan profilinin radikal bir değişime uğradığını belirten Baraner, “Bu insanların yemek talepleri azaldı. Sağlıklı beslenmek istiyorlar, bu taleplere uygun revizyonlar gerekiyor” diyerek turistlerin değişen beklentilerini vurguladı. “Avrupa formatlanırken Antalya’nın sadece turizmle anılmaması gerekiyor” Hüseyin Baraner, Trump kararlarının Avrupa'ya ve dolayısıyla turizme etkilerini değerlendirirken, "Avrupa şu ana kadar ABD gölgesinde durağan ve stabil bir yapıdaydı. Trump'ın kararları Avrupa'da uyanışa neden oldu. Yeniden formatlanacak olan Avrupa toplumunda Türk insanının rolü ve geleceği büyük olacak. Avrupa, Türkiye'ye ciddi ekonomik katkı sağlayacak. Antalya'nın bu noktada sadece turizmle anılmaması gerekiyor" dedi. Antalya'nın Rekabet Gücü ve Sürdürülebilirlik İhtiyacı Hamit Kuk Antalya'nın rekabet gücünü artırmak için doğru adımlar atılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada dördüncü turizm ülkesiyiz ama en gelişmiş ülkeler sıralamasında 29. sıradayız. Bu makasın daralması lazım. Turizmde rekor kırıyoruz ama buna odaklanarak sorunların çözümünü kaçırıyoruz. Rekabet gücümüz için güçlü yönlerimizi artırmalıyız. Çok büyük turizm potansiyelimiz var. Los Angeles ile Antalya kıyaslanır ama burada 163 antik kent var. Bu taklit edilemez bir avantaj. Ancak Antalya'nın su sorunu var, bunun çözülmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.  Yapay Zeka ile Turizmde Verimlilik Panelin son oturumunda ise “Turizmde Yapay Zeka ve Dijitalleşme” konusu ele alındı. Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği (ATİB) Başkanı Cem Karaca‘nın yönetiği son oturumda, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu ile Alper Özcan, Kemal Oral, Ümit H. Çolak ve Ümit Deniz Ulaşer konuşmacı olarak yer aldı.  Yeni Tanıtım Stratejileri ve Yapay Zekanın Rolü Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, Bakanlığın TGA (Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı) sayesinde yeni tanıtım sistemleri ve stratejileri geliştirdiklerini belirtti. "Bakanlığımızın yeni sistemi ile dinamik bir şekilde tanıtım yapabileceğiz" dedi. Yapay zekanın tanıtımda etkin kullanımına yönelik gelişmelere de değinen Zoroğlu, "Örneğin, Antakya depreminin Antalya'da olduğu söylentisini yapay zeka ile tespit ederek doğru bilginin yayılımını sağladık ve durumun turizmi olumsuz etkilemesini önledik" ifadelerini kullandı.  Zoroğlu, özellikle sağlık ve spor turizminde yapay zeka alanına Ticaret Bakanlığı'nın önemli destekler verdiğini iletti. Zoroğlu, GoTürkiye ve Turkish Riviera markalarıyla Türkiye'nin etkili bir şekilde tanıtıldığını da sözlerine ekledi. Yapay Zeka ile Sürdürülebilir Otel Yönetimi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit H. Çolak ise, yapay zekanın otellerin sürdürülebilirlik önlemlerini tespit edip çözüm sunduğu bir sistemden bahsederek sorunların bu yolla çözüme kavuşabileceğini dile getirdi. Çolak, çalışmalarının bir ürün haline geldiğini ve ülke turizmi için önemli bir ürün olduğunu ifade etti. Veri analisti olarak karşılaştığı veri analizi sorunlarını bu sistemle çözebileceklerini belirten Çolak, otellerden enerji, su, tüketim verilerini alarak sistemi eğittiklerini ve bu ürünün bir çok soruna karşı çözüm sunabileceğini söyledi. Ümit Deniz Ulaşer, yapay zekanın karbon emisyonunu azaltma, verimliliği artırma ve acentelerin turist transferini yönetmesini sağladığını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi'nden 5 akademisyenin bu ürün için çalıştığını ve ürünün ihraç edilebilir bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Alper Özcan ise yapay zeka ile itibar yönetimi üzerine uzmanlaştıklarını söyledi. Twitter'daki Grok benzeri bir çalışma yaparak oteller hakkındaki şikayet ve memnuniyet yorumlarını toplayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Özcan, sistemin otomatik cevap verme ve sorunu ilgili departmana aktarma gibi işlevleri olduğunu belirtti. Turizm Teknolojilerinde Türkiye'nin İlerleyişi ve Yapay Zekanın Rolü Kemal Oral, 6000'e yakın otele hizmet verdiklerini belirterek Türkiye'nin turizm teknolojilerinde oldukça ileride olduğunu ifade etti. 60 milyon turist ağırlayan Türkiye için en az tüketimi sağlamak ve tasarruf etmek amacıyla yapay zekanın elzem olduğunu vurguladı. Yeni projelerinden bahseden Kemal Oral, yapay zeka kullanarak otel içi teşviklerle turistlere tasarruf yaptırdıkları bir sistem oluşturduklarını açıkladı. Oral, tasarruf sağlayan turistleri ödüllendirerek karbon ayak izini ve tüketimi azaltmayı hedeflediklerini belirtti. Turizmde yapay zeka ve dijitalleşmenin kaçınılmaz önemine dikkat çekilen oturumda, turistik tesis ve işletmelerin dijitalleşmeye gerekli önemi göstermesinin zorunluluğu vurgulandı.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda rekor bayramı: 1 milyon 284 bin yolcu Haber

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda rekor bayramı: 1 milyon 284 bin yolcu

Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın onuncu en yoğun havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı, yolcu ve uçuş rekorlarını geliştirerek büyümeye devam ediyor. Ramazan Bayramı ve okulların ara tatilinin birleşmesiyle oluşan yoğun dönemin hem başında hem de sonunda rekor sayılara ulaşıldı. Bu dönemin ilk rekoruna tatilin başladığı 29 Mart’ta ulaşıldı. İç hatlarda 65 bin 864, dış hatlarda 75 bin 296, toplam 141 bin 160 kişi ile en yüksek yolcu sayısına ulaşıldı. Aynı gün iç hatlarda 344, dış hatlarda ise 433 olmak üzere toplam 777 uçuş ile en yüksek uçuş sayısı rekoru da kırıldı. Kısa süre için geçerli kalabilen bu çifte rekor, tatilin son gününde yenilendi. 5 Nisan 2025 Cumartesi günü İstanbul genelinde yaşanan yoğun sisin olumsuz etkilerine rağmen 6 Nisan 2025 Pazar günü toplam 757 uçuş ile iç hatlarda 59 bin 433, dış hatlarda 82 bin 498 yolcu olmak üzere toplam 141 bin 931 yolcuya hizmet verilerek tüm zamanların günlük en yüksek yolcu sayısına ulaşıldı. Tam anlamıyla "rekor bayramı" yaşayan İstanbul Sabiha Gökçen (ISG) Uluslararası Havalimanı, 26 Ocak 2025 tarihinde 78 bin 265 yolcu olarak gerçekleşen dış hat toplam yolcu sayısı rekorunu da tazelemiş oldu. Bu tatil döneminde ayrıca dış hat gelen yolcu sayısı 41 bin 959 kişi, dış hat giden uçuş sayısı 236 ve dış hat toplam uçuş sayısı 458’e ulaşarak bu kategorilerdeki rekorlar da tazelendi. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 28 Mart - 6 Nisan tarihleri arasındaki tatil döneminde iç hatlarda 3 bin 78, dış hatlarda 4 bin 88 olmak üzere toplamda 7 bin 166 uçuş gerçekleştirildi. İç hatlarda 582 bin 945 yolcu, dış hatlarda 701 bin 656 yolcu ile toplamda 1 milyon 284 bin 601 yolcuya hizmet verildi. Hazırlıklar günler öncesinden başladı İSG’de yaklaşan tatil döneminde beklenen yolcu yoğunluğu dikkate alınarak misafirlerin seyahatlerini en rahat ve sorunsuz şekilde gerçekleştirebilmeleri amacıyla kapsamlı bir dizi hazırlık ve önlem hayata geçirilmişti. Bu kapsamda operasyon, güvenlik ve temizlik için yapılan ek planlamalarla birlikte daha fazla sayıda personel görevlendirilirken terminal içerisinde gerçekleştirilen iyileştirme çalışmalarıyla yolcu sirkülasyonu rahatlatılarak misafirlerin konforlu bir seyahat deneyimi yaşaması için üstün çaba sarf edildi. Tatil yoğunluğunu değerlendiren İSG Yönetimi, "İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nı tercih eden tüm yolcularımıza teşekkür ederiz. Misafirlerimize seyahat deneyimlerinin en konforlu anlarını yaşatmak için özenle ve gayretle hiç durmadan çalışıyoruz. HEAŞ ve İSG ekiplerinin koordineli çalışmaları neticesinde Sabiha Gökçen Havalimanı'nı kullanan misafirlerin emniyetli, güvenli ve konforlu bir uçuş gerçekleştirmeleri sağlandı. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, sahip olduğu operasyonel ve terminal içi erişim avantajlarıyla zaman kazandıran, rahatlık sunan ve konumu gereği hızlı ulaşılan 'şehrin havalimanı' olarak hizmetlerini geliştirmeye devam edecek. Uçuş ağımızı genişletmek, yeni destinasyonlar eklemek, dijital altyapıyı güçlendirmek ve yolcu deneyimini iyileştirmek gibi stratejiler doğrultusunda adımlar atıyoruz. İstanbul ve ülkemiz turizmi için büyümeyi sürdürülebilir kılacak şekilde genişleme ve kapasite artırma çalışmalarımızla ekonomi üzerindeki etkimizi güçlendirmeyi amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 2024 yılını 41,5 milyon yolcu ile rekorla tamamlayan İstanbul Sabiha Gökçen (İSG) Uluslararası Havalimanı, 2025 yılında 43,2 milyon yolcuya ulaşarak uluslararası pazar payını artırmayı hedefliyor.

Antalya Havalimanı'nın kapasitesi 82 milyon yolcuya çıkıyor Haber

Antalya Havalimanı'nın kapasitesi 82 milyon yolcuya çıkıyor

Muratpaşa'da, yıllık 35 milyon yolcu kapasiteli Antalya Uluslararası Havalimanı yeni revizyon ile 82 milyon yolcu kapasitesine çıkıyor. Antalya Havalimanı yeni terminal binaları 12 Nisan Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacak. Antalya Havalimanı'nın 35 milyon olan yıllık yolcu kapasitesini 82 milyona çıkaran Antalya Havalimanı genişleme projesinin açılışı 12 Nisan Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Mevcut 90 bin 143 metrekarelik dış hatlar terminalini 224 bin metrekareye, 36 bin 859 metrekare olan iç hatlar terminalini ise 75 bin metrekareye çıkardık. Böylece, havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 2 katından fazla olarak 82 milyona çıkarıyoruz" dedi. Bakan Uraloğlu ayrıca, Antalya Havalimanı'nda yapılan genişleme çalışmaları hakkında bilgi vererek, "108 olan uçak park pozisyonu, yeni apron sahaları ile 176'ya çıkarıldı. Mevcut VIP Terminali 690 metrekareden 2 bin metrekareye, Genel Havacılık Terminali ise bin 200 metrekareden 2 bin 800 metrekareye genişletildi. Ayrıca yeni yapılan 2 bin metrekarelik Devlet Konuk Evi, 5 bin metrekarelik DHMİ Hizmet Binası ve lojmanları hizmete açıldı" ifadelerini kullandı. Yolcu kapasitesi 35 milyondan 82 milyona çıkıyor Terminal genişletme çalışmalarında sona geldiklerini belirten Bakan Uraloğlu yapılan çalışma ile Antalya Havalimanı'nın yıllık 35 milyon olan yolcu kapasitesinin 82 milyona çıkacağının altını çizerek, "Mevcut 90 bin 143 metrekarelik dış hatlar terminalini 224 bin metrekareye, 36 bin 859 metrekare olan iç hatlar terminalini ise 75 bin metrekareye çıkarıyoruz. Böylelikle havalimanımızın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona çıkartıyoruz. Havalimanımız, ulusal ve uluslararası mevzuatlarda belirtilen tüm inşai tedbirler alınarak kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor. 2024 yılı sonu itibarıyla iç hatlarda 45 bin 351 uçak ve 6 milyon 242 bin 379 yolcuya; dış hatlarda ise 188 bin 748 uçak ve 32 milyon 988 bin 354 yolcuya hizmet verdik. Toplamda 234 bin 99 uçak ve 39 milyon 230 bin 733 yolcuya ulaştık" şeklinde konuştu. Bu arada iki terminal arasındaki yaklaşık 2 kilometrelik mesafe için de havalimanı işletmecisinin sürekli servis koyması bekleniyor. Bakanlığın talimatı ile yolcuların yaşadıkları iki terminal arasındaki ulaşım sıkıntısının, 10 dakikada bir hareket edecek özel servis ile çözülmesi hedefleniyor. Son 2 yılda terminal binaları arasındaki ulaşım meselesi yüzünden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na bin üzerinde işletmeci Fıraport TAV hakkında şikayet geldiği kaydedildi.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
TOURISMJOURNAL En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.