Hava Durumu

#Ekoturizm

TOURISMJOURNAL - Ekoturizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekoturizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Samsun’da Karavan ve Bungalov Fuarı Başladı Haber

Samsun’da Karavan ve Bungalov Fuarı Başladı

SAMSUN (İHA) - Samsun Fuar ve Kongre Merkezi’nde ilk defa düzenlenen Karavan ve Bungalov Fuarı, doğa tutkunlarını ağırlamaya başladı. Türkiye genelinden 70 üretici firmanın katıldığı fuar, ilk gününde 3.500 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Fuarda, çok sayıda karavan ve bungalov modelini inceleme fırsatı bulan ziyaretçiler, doğayla iç içe alternatif turizm seçeneklerini keşfetme şansı buldu. Açılış töreninde konuşma yapan Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, "17 yaşında yurt dışına gittiğimde, oradaki karavanları gördüğümde hep hayal kurmuştum. Doğa içerisinde doğayı koruyarak, bozmadan yapılacak bu turizm ne kadar etkili olduğunu düşünmüştüm. Bütün dünyada biliyorsunuz turizm en önemli sektörlerden biridir. Bacasız endüstri diyoruz. Kitle turizm ile başlayan turizm artık bütün dünyada bireysel ve alternatif turizme döndü. Kitle turizmi ciddi anlamda doğaya zarar verebiliyor. Bazı ülkeler turist sayısını kısıtlamaya başladılar. O yüzden bu eko turizmi desteleyecek en büyük faktörlerden biri de karavan turizmidir" diyerek karavan turizminin doğa dostu bir alternatif olarak öne çıktığını vurguladı. Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, "Turizm alanında Türkiye'nin geçirdiği evreleri hepimizi çok sıkı bir şekilde kontrol ediyoruz. Kurumsallaşmak adına Türkiye'nin son 20-25 yılda çok ciddi atılımlar içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Pek çok global projenin bir ayağı da Samsun'daydı. Bununla beraber çeşitli turizm sektörünün çeşitli versiyonlarında Samsun, çok ciddi bir atak yapıyor." sözleriyle karavan ve bungalov turizminin de alternatifler arasında öne çıktığını aktardı. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ise, karavan yaşam tarzının özellikle gençler arasında popülerleştiğine dikkat çekerek, "Dijitalleşme ile birlikte uzaktan çalışma imkanlarının artması şüphesiz bu mobil olma imkanını kolaylaştırmış oldu. Dijital dünyaya bağlı kalabilen, aynı zamanda doğaya yakın olmayı sağlayan bu yaşam tarzı, giderek daha fazla insan için ilham verici bir alternatif haline gelince niş gibi görünen bu sektör büyüdü" dedi. Tekkeköy Kaymakamı Enver Hakan Zengince de, "Bu fuarın Samsun'da olması çok isabetli bir tercih olmuş. Samsun konumu itibariyle ve tarihsel özellikle itibariyle birçok farklı ve kıymetli unsuru bünyesinde bulunduran kıymetli bir şehrimizdir" diyerek fuardan duydukları memnuniyeti belirtti. 5'İNCİ KARAVAN PARKI TAMAMLANACAK Fuarda, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin şehirdeki beşinci karavan parkının yapımını tamamlamak üzere olduğu da açıklandı. Fuar, 10 Kasım’a kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor Haber

Bafa Gölü’nden Alarm Sinyalleri: Kuraklık ve Kirlilik Çevreyi Tehdit Ediyor

AYDIN (İHA) - Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Bafa Gölü, çevresel sorunlar ve kuraklık nedeniyle alarm veriyor. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Bafa Gölü Tabiat Parkı'nın durumunu değerlendirerek, gölün denizden göle dönüşüm sürecinde büyük bir tehdit altında olduğunu belirtti.   Aydın genelinde çevre ve doğa koruma çalışmaları yürüten EKODOSD, Bafa Gölü ve çevresindeki Latmos Dağı’nın önemine dikkat çekiyor. Sürücü, kuraklığın Bafa Gölü üzerindeki olumsuz etkilerinin arttığını ve göl sularının son yıllarda en fazla çekildiği dönemlerden birini yaşadığını ifade etti. "Bafa Gölü Aydın ve Muğla için doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle, kuşları ve yılan balıklarıyla Ege bölgesinin çok önemli sulak alanlarının başında gelmektedir" diyen Sürücü, bu doğal alanın yöre insanına, balıkçılara ve turizm işletmelerine ekonomik katkı sağladığını vurguladı.   Kuraklığın ve iklim değişikliğinin etkisiyle yaklaşık 8 aydır yağışların olmaması Bafa Gölü’nü daha da olumsuz etkiliyor. Sürücü, gölün çevresel sorunlarının çözümü için bugüne kadar herhangi bir önlem alınmadığını belirterek, kirlenmenin giderek arttığını, işletme atıkları ve evsel atıkların Büyük Menderes Nehri aracılığıyla göle zarar verdiğini dile getirdi. Ayrıca, gölün kıyısındaki yavru balık üretim tesislerinin atık sularının da Sakızburnu Dalyanı üzerinden göle karıştığını ifade etti.   Bafa Gölü’nün su giriş ve çıkışlarının tarımsal sulama amacıyla yaklaşık 5-6 ay boyunca toprakla kapatılması, gölün yaşam damarlarının tıkanmasına yol açıyor. Sürücü, "Türkiye’de yılan balığı dağılımının yüzde 24 oranıyla en fazla olduğu yer olan Bafa Gölü’nde 1984-1985 yıllarında 60 ton yılan balığı avlanırken, 1990’larda 2-6 tona düşmüş ve kanalların kapatılması nedeniyle bu rakamların daha da düştüğü görülmektedir. Bafa Gölü ve Latmos Dağları'nın, Türkiye’nin en önemli ve benzersiz özelliklerine sahip ekoturizm merkezlerinden birisi olması gerekirken, ne yazık ki çevre sorunlarıyla boğuşmaktadır. Bunun en büyük zararlarını da bölge insanı çekmekte, biyolojik çeşitlilik olumsuz etkilenmektedir" sözleriyle tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. Ancak, bölgenin korunması ve yerel halkın sorunlarının çözülmesi için bir umut ışığı doğmuş durumda. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Dilekçe Komisyonu'nda görev yapan milletvekilleri, Aydın ve Muğla Valiliklerine yaptıkları ziyaretlerin ardından Bafa Gölü'nü yerinde incelemek üzere alana gelerek vatandaşlarla bilgilendirme toplantıları yapacaklar. Sürücü, "Umarız komisyonun hazırlayacağı raporlar bölge insanını sevindirecek, Bafa Gölü ve Latmos Dağları’nın korunmasına katkı yapacak olumlu bir gelişme şeklinde olur” diyerek umutlu olduğunu dile getirdi.

Başkan Çerçioğlu’nun Ekoturizm Hamlesi, Aydın’ı Dünyaya Tanıtıyor Haber

Başkan Çerçioğlu’nun Ekoturizm Hamlesi, Aydın’ı Dünyaya Tanıtıyor

AYDIN (İHA) - Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun girişimiyle, Söke ilçesi Serçin Mahallesi'nde 2016 yılında açılan Ekoturizm Merkezi, doğayı koruma ve bölge turizmini canlandırma hedefleri doğrultusunda yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Bu merkezin açılışı, bölgenin doğal güzelliklerini tanıtmanın yanı sıra yerel ekonomiye katkı sağlıyor. Ekoturizm Merkezi; endemik bitkiler, üç yüzden fazla kuş türü, tarihi yapılar ve özgün flora ve fauna ile ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Doğa yürüyüşleri, kuş gözlemi, sportif balıkçılık, bisiklet ve kano turları gibi etkinliklerin ücretsiz olarak sunulduğu merkez, çevreyi keşfetmek isteyenlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’ndan Bahar Kıran, merkezin bölge halkının kalkınmasına katkı sağladığını belirterek, “Özlem Başkanımız sayesinde burada bir restoran açıldı, bölgeye gelen turistler yerel halktan ürünler satın alıyor. Fotoğrafçılar, kuş gözlemcileri, tabiat parkını görmek isteyen yerli ve yabancı turistler başta olmak üzere bölgeye her yıl binlerce ziyaretçi geliyor. Dolayısıyla burası yerli ve yabancı turistler için büyük bir cazibe merkezi haline geldi” dedi. Turistler, doğanın ve yaban hayatının korunmasına tanıklık ederken, yerel ekonomiye de olumlu katkıda bulunuyor. Merkezi ziyaret eden Emine Işık, bölgeyi doğa belgesellerindeki görüntülere benzetti. Birçok kuş türünü yakından gözlemlediği bu deneyimden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Aydın’a yakın böyle güzel bir doğa harikası görmek harika. Başkan Çerçioğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.

Afrika'nın İncisi: Virunga Millî Parkı Haber

Afrika'nın İncisi: Virunga Millî Parkı

Virunga, Afrika'nın en eski millî parklarından biri olma özelliği taşıyor ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Park, 1925 yılında kurulduğundan bu yana koruma altındaki alanını genişleterek, bugün yaklaşık 8000 kilometrekarelik bir alana yayılıyor. Bu alanda savanlar, ormanlar, volkanlar ve dağlar gibi çeşitli ekosistemler bulunuyor. Parkın en önemli sakinlerinden biri, dağ gorilleri. Dünya genelinde nesli tehlike altında olan bu nadir tür, Virunga'da özel olarak korunuyor ve bilim insanları tarafından sürekli olarak izleniyor. Aynı zamanda park, yaban hayatının diğer çeşitli temsilcilerine de ev sahipliği yapıyor; fillerden, antiloplara kadar birçok farklı tür burada yaşamını sürdürüyor. Ancak Virunga'nın doğal zenginliklerinin yanı sıra, parkın karşı karşıya kaldığı çeşitli tehditler de bulunuyor. Kaçak avcılık, orman tahribatı ve yeraltı kaynaklarının istismarı gibi unsurlar, parkın ekosistemini ve sakinlerini tehlikeye atıyor. Bu tehditlerle mücadele etmek için park yönetimi, yerel topluluklarla işbirliği içinde çalışarak sürdürülebilir kalkınma projeleri yürütüyor ve parkın korunmasına yönelik bilinci artırmaya çalışıyor. Virunga Millî Parkı, sadece bir doğal rezervden çok daha fazlası. Bu, insan ve doğa arasındaki hassas dengeyi korumak için verilen bir mücadelenin sembolü haline gelmiş bir alan. Ziyaretçilere hem doğanın büyüleyici güzelliklerini keşfetme hem de koruma çabalarına destek olma fırsatı sunuyor. Virunga, sadece bir millî park değil, aynı zamanda insanlığın doğal mirasına sahip çıkma kararlılığının bir ifadesi olarak da önemli bir role sahip. Bu muhteşem doğa harikasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması için devam eden çaba, küresel ölçekte bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Hollanda'nın Eşsiz Hazinesi: Wadden Denizi Ulusal Parkı Haber

Hollanda'nın Eşsiz Hazinesi: Wadden Denizi Ulusal Parkı

Wadden Denizi, Hollanda, Almanya ve Danimarka arasında uzanan geniş bir deniz alanını kapsayan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olarak biliniyor. Bu alan, gelgitlerin yoğun olduğu, kumlu plajlar, lagünler, tuzlu bataklıklar ve sığ sular gibi çeşitli ekosistemlere ev sahipliği yapıyor. Wadden Denizi'nin benzersizliği, dünya üzerindeki tek gelgit sistemi olması ve mevsimsel göçmen kuşların uğrak noktası olmasıyla da öne çıkar. Son yıllarda, Wadden Denizi'ne olan ilgi arttıkça, bölgedeki çevre koruma çabaları da hız kazanmış olup, Hollanda Hükümeti, bu doğal mirası sürdürülebilir bir şekilde keşfetme ve koruma vizyonuyla hareket etmekteler.  Wadden Denizi Ulusal Parkı'nda yapılan ziyaretçi kontrolleri, bölgedeki hassas ekosistemleri koruma amacını taşır. Belirlenen koruma alanları, ziyaretçilere rehberlik edilerek doğal yaşamın zarar görmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Ayrıca, belli dönemlerde yoğunluğun azaltılması ve kuş göçleri gibi doğal olaylara saygı gösterilmesi için planlamalar da yapılıyor. Hollanda, Wadden Denizi'ne ulaşımı çevre dostu hale getirme konusunda da adımlar atıyor. Elektrikli araçlar, bisiklet turları ve toplu taşıma gibi çevre dostu ulaşım seçenekleri teşvik edilerek, ziyaretçilerin karbon ayak izini en aza indirmesi hedefleniyor. Ayrıca, bölgedeki turizm işletmelerine çevre dostu uygulamaları benimsemeleri için teşvik ve destek sağlanıyor. Hollanda Hükümeti, Wadden Denizi'ne yapılan ziyaretçilerin doğal çevreyi anlamaları ve koruma çabalarına katkıda bulunmaları için eğitim programları düzenleniyor. Böylece, ziyaretçiler sadece güzellikleri keşfetmekle kalmayacak, aynı zamanda bu eşsiz ekosistemleri koruma sorumluluğunu da hissedecekler. Hollanda'nın Wadden Denizi Ulusal Parkı, sadece bir turistik destinasyon değil, aynı zamanda doğal mirası koruma ve sürdürülebilir turizmi teşvik etme konusunda bir örnek teşkil ediyor. Bu çabalar, diğer ülkeler ve doğal güzelliklere sahip bölgeler için ilham kaynağı olabilir, çünkü Wadden Denizi, insan ve doğa arasındaki uyumun bir simgesi olarak parlıyor.

Manú Milli Parkı adeta bir biyoçeşitlilik hazinesi Haber

Manú Milli Parkı adeta bir biyoçeşitlilik hazinesi

Manú Milli Parkı, UNESCO tarafından Dünya Mirası ve Biyosfer Rezervi olarak ilan edilmiş olup, zengin bitki örtüsü, nadir türlere ev sahipliği yapması ve koruma altına alınmış alanlarıyla biliniyor. Güneydoğu Peru'da, Madre de Dios bölgesinin sınırları içinde yer alan park, 1973 yılında kurulmuş olup, yaklaşık olarak 1.7 milyon hektarlık bir alanı kapsıyor. Bu muazzam alan, And Dağları'ndan başlayarak Amazon Nehri'ne kadar uzanıyor ve farklı ekosistemleri içinde barındırıyor. Manú Milli Parkı, üç temel ekosistemle karakterizedir: yüksek dağ ormanları, bulut ormanları ve Amazon yağmur ormanları. Bu farklı iklimler ve yükseklik seviyeleri ise parkın olağanüstü bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapmasına olanak tanımakta. Park içinde kaydedilmiş olan bitki türleri 15.000'den fazla ve bu türlerin birçoğu sadece Manú Milli Parkı'nda bulunuyor. Manú Milli Parkı'nda yaşayan hayvanların sayısı da oldukça etkileyici bir değerde. Park, nadir ve tehlike altındaki türlerin koruma altına alındığı bir yer olarak biliniyor. Puma, jaguar, ocelot gibi büyük kedi türleri, renkli kuşlar, yunuslar ve timsahlar gibi birçok vahşi yaşam türü, bu doğal cennette bulunan canlılardan sadece birkaçı. Turizmin kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi ve çevresel etkilerin azaltılması, Manú Millî Parkı'nın sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi için oldukça önemli bir odak. Ziyaretinizde, rehber eşliğinde belirlenmiş alanlarda gezinti yapabilir ve bu eşsiz doğa harikasını keşfedebilirsiniz. Manú Milli Parkı, sadece Peru için değil, tüm dünya için önemli bir ekolojik hazine olarak kabul ediliyor. Parkın biyoçeşitlilik açısından zengin olması, doğa bilimciler, araştırmacılar ve doğaseverler için bir burayı oldukça çekici bir çekim noktası haline getiriyor. Manú Milli Parkı, doğanın sunduğu büyük bir armağanı temsil ediyor ve bu doğal mirasın gelecek nesillere aktarılması için yapılan çabalar, biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir turizmin teşvik edilmesi açısından ilham verici. Bu eşsiz alan, doğanın güzelliklerini keşfetmek ve korumak için bir mükemmel bir fırsat sunuyor.

Tabor Dağı Milli Parkı: Doğa ve Tarih Bir Arada Haber

Tabor Dağı Milli Parkı: Doğa ve Tarih Bir Arada

Tabor Dağı Milli Parkı'nda gerçekleştirilen güncellemelerle, parkın çevre dostu bir anlayışla işletilmesine odaklanılıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, atık yönetimi ve doğal yaşamın korunması konularında yapılan iyileştirmelerle, ziyaretçilerin doğayla uyumlu bir şekilde vakit geçirmeleri hedefleniyor. Zengin flora ve fauna ile çevrili Tabor Dağı Milli Parkı, yeni yürüyüş yolları ve gözlem noktalarıyla ziyaretçilere geniş bir alanı keşfetme fırsatı sunuyor. Doğa severler için tasarlanan bu rotalar, parkın farklı ekosistemlerini keşfetme şansı verirken, tarihi alanlara da kolay erişim sağlıyor. Tabor Dağı, İncil'de önemli olaylara ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Yenilenen milli park, bu tarihî zenginliği ziyaretçilere sunmak için çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Rehberli tarih turları, kültürel festivaller ve geleneksel el sanatları atölyeleri, ziyaretçilere hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunacak. Tabor Dağı Milli Parkı'nın ziyaretçi merkezi, interaktif sergiler, eğitim programları ve yerel el sanatlarıyla dolu bir alan haline getirildi. Ayrıca, piknik alanları ve dinlenme noktalarıyla donatılan park, ailelerin ve gezginlerin rahatça vakit geçirebileceği bir ortam sunuyor. Yerel yönetim, Tabor Dağı Milli Parkı'nın doğal ve kültürel mirasını gelecek nesillere aktarmak amacıyla sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimseyerek, ziyaretçileri bu benzersiz destinasyona çekmeyi hedefliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.