Hava Durumu

#Elektrikli Araç

TOURISMJOURNAL - Elektrikli Araç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Elektrikli Araç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Elektrikli Motosiklet Pazarında Hızlı Yükseliş Haber

Elektrikli Motosiklet Pazarında Hızlı Yükseliş

Pandemi sonrası bireysel ulaşım ve mobilite taleplerinin artmasıyla, Türkiye’de motosiklet pazarı büyük bir büyüme kaydetti. Trafik sorunu, artan yakıt fiyatları ve enflasyon gibi sebepler, motosikletleri ulaşımda cazip hale getirdi. 2024 yılına gelindiğinde, motosiklet tescili 931 bin 890 adete ulaşmışken, elektrikli motosikletler ise bu büyümenin öncüsü oldu. 2022'de 30 bin olan elektrikli motosiklet satışları, 2024'te 185 bin 331’e yükseldi. B SINIFI EHLİYETLE KULLANILMA KOLAYLIĞI Elektrikli motosikletlerin yükselmesindeki en önemli etkenlerden biri, B sınıfı ehliyet ile 4 Kw'ya kadar olan modellerin kullanılabiliyor olması olarak gösteriliyor. Ayrıca, 11 Kw'ya kadar olan modellerde de B sınıfı ehliyetle sürüş imkânı tanınması, kullanıcıları cezbediyor. Türkiye Motosiklet Federasyonu As Başkanı Mahmut Nedim Akülke, bu durumun satışları pozitif etkilediğini belirtiyor.  Bir diğer önemli gelişme, Avrupa Birliği tarafından 2025'te yürürlüğe girecek olan yeni emisyon standartları oldu. Bu yeni düzenleme, motosiklet üreticilerini mevcut modellerini stoklardan çıkarmak için kampanyalar yapmaya zorluyor. Bu süreçte indirimli satışa sunulması beklenen 300 bin adet stok olduğu tahmin ediliyor.  PAZAR TRENDLERİNDE DEĞİŞİM GÖRÜLÜYOR Pazar trendlerinin değişiminde, 125 cc segmentinin büyümesi de dikkat çekiyor. Doğan Trend, 2024'ün ilk yarısında 13 bin adet motosiklet satarken, bu yıl sonunda 15 bin adede ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca, Hero Motor gibi markalar da elektrikli modellere yöneliyor ve Türkiye’de üretim yapma planlarıyla dikkat çekiyor. Soysal Holding bünyesinde Türkiye'ye giren Hero Motor, Hindistan'dan VIDA elektrikli motosiklet modelini pazara sunmaya hazırlanıyor. Honda Türkiye de büyümeye devam ediyor. 2023’te 100 bin motosiklet satışı yapan Honda Türkiye, 2024'te bu rakamı 150 bine çıkarmayı planlıyor. Ayrıca, 500 cc hacmindeki modeller için yeni yatırımlar yapılıyor. YERLİ ÜRETİMDE ARTIŞ VAR Yerli üretim tarafında da önemli gelişmeler yaşanıyor. Şanlıurfa’da CSN Motor, 22 bin metrekarelik alanda motosiklet üretimi yapmaya başladı. Adanalı Cantech Motor ise elektrikli bisiklet ve benzinli motosiklet montajı için yatırımlar yapıyor.  Pazarın büyümesiyle birlikte yeni markalar da sektöre girmeye başladı. Kibar Holding’in yeni markası K-RIDES, Royal Enfield’i Türkiye’ye getirdi ve İstanbul’daki ilk mağazasını açtı. Bu yeni markalar, müşteri odaklı hizmet anlayışları ve topluluk etkinlikleriyle pazarın çeşitlenmesini sağlıyor. ÖZTÜRK: "2025 YILI BEKLENTİMİZ 1 MİLYON ADET SATIŞ" Motosiklet endüstrisinin büyümesinde, devletin sektöre yönelik düzenlemeleri ve yatırımları önemli rol oynuyor. MOTED Genel Koordinatörü Remzi Öztürk, "Motosiklet pazarındaki büyümenin arkasında ilgili bakanlıklarla birlikte yapılan bir çalışma var. Beş yıllık bir çalışma sonucunda sektörün önemli sorunları aşıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte 2022 yılında İstanbul’da motosiklet çalıştayı yapıldı" dedi. Sektöre oluşan güvenle yan sanayi üretiminin ve uluslararası üreticilerin ülkemize yatırımlarının da arttığını belirten Öztürk, hedefin Avrupa'ya ihracat noktasına gelmek olduğunu kaydetti. Olumlu gelişmeler üzerine gelecek beklentilerini paylaşan Öztürk, "Uzun yıllardır bekleyen ehliyet yasası, Artes gibi uygulamalar devreye alındı. Motosiklete kolay ulaşmanın önü açıldı. Son üç yılda 2 milyon yeni kullanıcı motosikletle tanıştı. Daha birçok çalışma devam ediyor. 2025 yılı beklentimiz 1 milyon adet civarında" açıklamasını yaptı.

Elektrikli Araç Devrimi İçin Kritik Hamle Haber

Elektrikli Araç Devrimi İçin Kritik Hamle

General Motors (GM), elektrikli araç üretimindeki büyümesini hızlandırmak amacıyla önemli bir adım attı. Kanada merkezli maden şirketi Lithium Americas ile ortaklaşa, ABD'nin Nevada eyaletinde bulunan Thacker Pass lityum madeni projesine 625 milyon dolarlık yatırım yapacak. Bu yatırım, elektrikli araçların kalbi sayılan bataryaların üretiminde kullanılan kritik bir mineral olan lityumun yerel tedarikini güçlendirecek. GM, bu ortaklık için 625 milyon dolarlık nakit ve kredi sağlayacak. Lithium Americas, projede %62, GM ise %38 hisseye sahip olacak. ABD'nin elektrikli araç üretiminde kullanılan batarya ham maddelerinde Çin'e olan bağımlılığını azaltmak ve yerel bir tedarik zinciri oluşturmak amaçlanıyor. Thacker Pass, ABD'nin en büyük lityum rezervlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu proje, ülkenin elektrikli araç üretimi hedefleri doğrultusunda kritik bir rol oynayacak. Ayrıca, ABD hükümetinin elektrikli araçlara verdiği teşviklerden yararlanabilmek için yerel kaynakların kullanılması gerekiyor. Bu yatırım, ABD'nin elektrikli araç pazarındaki liderliğini güçlendirecek ve küresel elektrikli araç geçişine önemli bir katkı sağlayacak. Yerel lityum üretimi, ABD'nin batarya ham maddelerinde diğer ülkelere olan bağımlılığını azaltacak ve enerji güvenliğini artıracaktır. Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlara göre daha çevre dostu olduğu için bu yatırım, sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Sonuç olarak, GM ve Lithium Americas arasındaki bu ortaklık, elektrikli araç teknolojilerindeki gelişmelerin hızlanmasına ve ABD'nin bu alandaki küresel rekabette daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayacak.

Toyota Japonya Mobilite Fuarı’nda yeni konseptlerini sergileyecek Haber

Toyota Japonya Mobilite Fuarı’nda yeni konseptlerini sergileyecek

 Toyota, 26 Ekim’de başlayacak olan 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda ilk kez göstereceği konseptler ve yeniliklerden detaylar paylaştı. Toyota'dan yapılan açıklamaya göre, Japonya’da örtüsü kaldırılacak tam elektrikli konsept modellerden olan FT-3e ve FT-Se modellerinin tasarım detayları gösterildi. SUV tarzı bir araç olan FT-3e ve sportif tasarımıyla öne çıkacak FT-Se konseptleri, otomobil kullanıcılarına yeni bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Gelecek mobilite dünyasının fiziksel olarak insanları bir yerden bir yere götürmenin ötesine geçeceğine inanan Toyota, yeni araçları müşterilerin ihtiyaçlarına ve değerlerine tamamen uyum sağlayan bir partner olarak konumlandırıyor. Bu konseptler, tam elektriklilere özgü son derece sezgisel kontroller ve etkileyici tasarımların yanı sıra, kişiselleştirilmiş sürüş keyfi sunuyor. Aynı zamanda araç içerisindeki verilere de güvenli ve stressiz bir şekilde göz atmak için kullanışlı özellikleri kullanabiliyor. Toyota FT-3e ve FT-Se konseptiyle ilgili tüm detayları, fuarda gerçekleştirilecek tanıtımla açıklayacak. - Yüksek performanslı elektrikli spor otomobil: FT-Se Toyota’nın Japonya’da sergileyeceği konsept araçlar arasında yer alan FT-Se, yüksek performanslı tam elektrikli model olarak öne çıkıyor. Karbon nötr çağda eşsiz sürüş heyecanını yansıtmayı amaçlayan FT-Se geliştirilirken, markanın motorsporları departmanı TOYOTA GAZOO Racing’in uzmanlığından yararlanıldı. Daha yüksek yol tutuş ve aerodinamik performans elde etmeyi amaçlayan FT-Se, yazılım güncellemeleriyle sürekli olarak geliştirilebilen bir otomobil olarak tasarlandı. FT-3e ise yeni sürüş deneyimini ve kişiselleştirilmiş hizmetleriyle birlikte yenilikçi teknolojileri bir araya getiren yeni nesil elektrikli araç olacak. FT-3e, farklı tasarımıyla estetiği ve yenilikçi bir tarz sunacak. Bu araç aynı zamanda karbon nötr hedefe destek sağlamak ve daha iyi bir dünya yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla araçtaki veri ve bataryadaki enerjiyi diğer araçlara ve aygıtlara iletebiliyor. - Her zaman, her yerde eşsiz mobilite özgürlüğü Verilen bilgiye göre, Toyota, 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda iki tam elektrikli araç konseptine ek olarak eşsiz bir mobilite özgürlüğü sunan KAYOIBAKO'yu tanıtacak. Her yerde ve her zaman istediğiniz hayatı sürdürebilme özgürlüğüne sahip bir mobilite geleceği ortaya koyan KAYOIBAKO konsepti, iş hayatından eğlenceye kadar müşteri ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğini ortaya koyacak. Mobilitenin geleceğini temsil eden yeni bir kompakt yaşam alanı konsepti sunan KAYOIBAKO, ismini ürünlerin tesisler arasında verimli bir şekilde taşınmasını sağlayan ve değiştirilebilir ek parçalarla farklı ihtiyaçları karşılayabilen nakliye konteynırlarından alıyor. Belirli rollere göre özelleştirilebilen donanım ve yazılıma sahip elektrikli KAYOIBAKO konsepti, iş veya özel kullanım için kişiselleştirilebiliyor. İstendiğinde mobil bir mağazaya, servis aracına veya yaşam tarzına göre istenen herhangi bir araca dönüştürülebiliyor. KAYOIBAKO, farklı kişisel kullanım ve yaşam tarzlarına hitap etmenin yanı sıra, tekerlekli sandalye kullanıcılarına daha kolay erişim sunan tasarımlarla 'Herkes için Mobilite' vizyonuna katkı sağlayacak.

Opel, tasarım yarışmasında birinci olan elektrikli aracı üretti Haber

Opel, tasarım yarışmasında birinci olan elektrikli aracı üretti

Opel'in elektrikli modeli Rocks, yakın dönemde düzenlenen 'Design Hack' yarışmasının birincisi ve türünün tek örneği olarak, Opel Rocks e-Xtreme adıyla üretildi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, Opel'in, 'kentsel ulaşımda elektrikli mobilite çözümleri' temasıyla düzenlediği yarışmada Lukas Wenzhöfer'in konsepti birinci olmuştu. Model, Rocks e-Xtreme adıyla üretilerek proje hayata geçirildi. Opel Design Hack jürisi tarafından değerlendirmeye alınan tasarımlar arasında en öne çıkan model, markanın 'Sen Tasarla, Biz Üretelim' vaadi kapsamında gerçeğe dönüştü. Opel Rocks Elektrik'in seri üretim versiyonu, sıra dışı tasarımıyla yenilikçi ulaşımı temsil ediyor. Ancak her şeyden önce Rocks Elektrik, kullanıcısına Avrupa'da 15 yaşından itibaren iki kişi için emisyonsuz sürüş keyfi sunuyor. Endüstriyel tasarım öğrencisi Lukas Wenzhöfer'in bu tasarımı yaparken hayal gücünün sınırlarını zorladığı noktalar sebebiyle aracın adına 'Extreme' eklendi. Opel Rocks Elektrik'in çevik yapısı, bu uçarı tasarımla her türlü arazide eğlenceli bir mobilite çözümüne dönüştürülmek istendi. - 'Opel Design Hack ile yeni bir etkileşim ve iletişim yoluna girdik' Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Opel/Vauxhall Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Rebecca Reinermann, Opel Design Hack ile yeni bir etkileşim ve iletişim yoluna girdiklerini belirterek, Opel'in, bu proje için endüstrinin genelde kapalı olan kapılarını açtığını bildirdi. Reinermann, 'Marka, alışılmışın dışına çıkarak, samimi ve şeffaf bir şekilde Opel tutkunlarının bir konsept otomobilin üretiminde yer alarak, söz sahibi olmasına izin verdi. Ortaya, Rocks Elektrik ürünümüzün benzersiz, havalı bir versiyonu olan Rocks e-Xtreme çıktı. Bir tasarım yarışmasında ortaya çıkan bu modelin 'perde arkası' herkes tarafından yakından takip edildi. Çok başarılı bir iş birliği gerçekleştirdik.' ifadelerini kullandı. Yarışmayı kazanarak hayalindeki aracın üretilmesine şahit olan endüstriyel tasarım öğrencisi Lukas Wenzhöfer ise arazi becerileri sayesinde herhangi bir hedefe kolaylıkla ulaşabilen konsept modelin özünde özgürlük temasını barındırdığını anlattı. Wenzhöfer, 'Rocks e-Xtreme'in sportif ve sıra dışı yapısı, elektrikli ulaşımın bir mobilite çözümünden çok daha fazlasını kullanıcısına vaat ettiğini gösteriyor.' açıklamasında bulundu. - 'Küçük bir elektrikli aracın ne kadar eğlenceli ve havalı olabileceğini gösteriyor' Verilen bilgiye göre, Opel mühendisleri türünün tek örneği olan konsept modeli oluştururken 3 boyutlu çizime olabildiğince bağlı kalmak istedi. Elbette bu istek Opel ekibini bir hayli zorladı. Opel Rocks e-Xtreme'in yolda güven veren bir duruş için çıkıntılı tekerlekleri, önde çift salıncaklı süspansiyonları ve parlak sarı rengiyle dikkat çeken takla kafesi bulunuyor. Tüm bu tasarım ayrıntılarıyla konsept modelin maceracı karakterine vurgu yapılıyor. Araçta Opel Vizör de yeniden yorumlanıyor; LED ön farlar ve turkuaz vurgulu Opel logosu konsept modelde yerini alırken, ağırlığı düşük tutmak ve elektromotorun performansını desteklemek için Opel Vizör ve çamurluklar 3 boyutlu baskı kullanılarak üretildi. Bir diğer önemli unsur ise karbon arka spoyler oldu. Rocks e-Xtreme, konsept otomobil üretme süreciyle üretildi. Özenli bir çalışmayla Opel Konsept Atölyesi'ndeki uzmanlar, tasarımı adım adım hayata geçirdi. Böylece ilk ve türünün tek örneği olan Opel Rocks e-Xtreme gerçek oldu. İlk sunumda uzmanların ortak yorumu; 'Rocks e-Xtreme, küçük bir elektrikli aracın dahi ne kadar eğlenceli ve havalı olabileceğini gösteriyor' şeklinde oldu.

EN YAKIT AŞ, elektrikli araç şarj ağı yatırımlarını artırıyor Haber

EN YAKIT AŞ, elektrikli araç şarj ağı yatırımlarını artırıyor

 EN YAKIT AŞ Genel Müdürü Tayfun Şenses, Türkiye'de elektrikli araç şarj ağı yatırımlarını artırmayı hedeflediklerini belirterek, 'Türkiye'nin yüzde 80'inin, 300 kilometre menzile kadar elektrikli araç ile seyahat edilebilen yüksek hızlı şarj ağını son bir yılda kurduk. Hedefimiz bu menzili 200 kilometreye kadar hızlıca düşürmek.' ifadesini kullandı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, EN YAKIT AŞ, akaryakıt sektöründeki 35 yıllık tecrübelerini elektrikli araç piyasasına aktarmayı istiyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Şenses, dünyada hızlı bir şekilde gelişen enerji dönüşümünde rol almaktan heyecan duyduklarını aktararak, söz konusu dönüşümde gelecek nesillere yenilenebilir enerjinin kullanımı ile temiz bir çevre bırakmanın ilk öncelikleri olduğunu kaydetti. Elektrikli araçların sayısındaki artışla şarj istasyonlarına olan ihtiyacın daha da artacağına dikkati çeken Şenses, elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz hizmet vermenin giderek önem kazandığını ifade etti. Şenses, enerji dönüşümünde şirket politikası olarak dört başlık belirlediklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: 'Başlıklarımız 'yatırıcımlar, pazarlama yönetimi, son kullanıcılar ve sosyal algı'. Akaryakıt filomuzda edindiğimiz pazarlama tecrübemizle yönettiğimiz şirketlerin beklentilerini ve ne istediklerini tam olarak biliyoruz. Öncelikle kullanıcılara neden elektrikli araç kullanmak kavramını iyi anlatmamız gerekiyor. Bu konuda proje ekiplerimiz yeni dönüşümde yeni terimler dahil gündemde oluşan tüm teknik konuları yeni aday kullanıcılara aktarabilecek bir özet haline getirip bilinçlendirme yönünde paylaşımlarına devam ederken, alanında uzman satış ekiplerimiz ise bu konuda devamlı eğitilip tecrübeli bir danışman olarak mevcut müşterilerimize bu gelişimi aktarıyor. Öngörümüz, bireylerde ve filolardaki dönüşümün önümüzdeki 5-7 yıl içinde yüzde elli paylaşımla tamamlanmış olması. Kısaca bir evde iki araç var ise biri elektrikli araç olacak diğeri ise hala fosil yakıt tüketicisi olmaya devem edecek. Aynı durum filolarda da geçerli olacak. Öncelikle filo binek araçlarda sonrasında ticari araçlarda değişim hızlanacak. Bu dönemde oldukça fazla tüketim karşılaştırmaları olacak. Araç yatırımlarının geri dönüşüm hesabı ve fayda analizi yapılacak. Bizim bu süreçte iyi bir danışman olarak öncelikle yer almamız gerekiyor. Yeni sektörün öncelikli ihtiyacı bu olacaktır.' Şirket olarak müşterilerin elektrikli araçlarla özgürce seyahat edebilmelerini hedeflediklerini belirten Şenses, şu ifadeleri kullandı: 'Türkiye'nin ilk elektrikli şarj ağı işletme lisansı sahibi ve şarj lisansı sahipleri arasında tamamı DC (yüksek hızlı) istasyonu tek firma olarak tüm hızıyla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Türkiye'nin yüzde 80'inin, 300 kilometre menzile kadar elektrikli araç ile seyahat edilebilen yüksek hızlı şarj ağını son bir yılda kurduk. Hedefimiz bu menzili 200 kilometreye kadar hızlıca düşürmek ve konusunda uzman yatırım ve operasyon ekiplerimiz büyük bir gayret ve titizlikle durmadan çalışıyor. Elektrikli araç kullanıcılarının şarj süresince 20-30 dakika bile olsa muhakkak zamanı değerlendirmek istediğini gözlemlediklerini, bu sebeple şarj ağımızda bulunan lokasyonların hepsinin 7/24 müşterilerimize hizmet verebilecek konumda olması önceliğimizdir. Kesintisiz ve özgürce seyahat için çok özel yerlere yatırım yapıyoruz. Odağımız, müşterilerin özgürce seyahatini sağlayacak satış endişesi yaşamadan Türkiye'nin her yerine yatırım yapmaktır.' Şenses, EN YAKIT cep telefonu uygulamasını yeni özelliklerle zenginleştirdiklerini aktararak, şunları kaydetti: 'Uygulamamızda bizi dünyada ve Türkiye'de ilk yapan diğer özellik ise elektrikli araçlarda ikmal esnasında kullanılan dolum soketini araca takar takmaz aracınız şarj istasyonu tarafından hiçbir kart veya herhangi bir tanımlama yapmadan sizi tanıyıp ikmale başlanmasıdır. Aynı zamanda değişim sürecini tamamlamaya çalışan akaryakıt kullanıcısı iseniz EN YAKIT uygulamasıyla aracınızdan inmeden ikmalinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Tüm filonuzun enerji kontrolü artık telefonunuzdaki EN YAKIT uygulamasıyla parmaklarınızın ucunda oluyor. Tüketimlerinizi raporlarken, limitlendirme yapabiliyor ve aynı zamanda ödemelerinizi yönetebiliyorsunuz. EN YAKIT ile gelecek için hedeflerimiz var. Çok çalışan ve vizyoner bir ekibimiz var. Kullanıcı dostu Türkiye'nin yeni nesil enerji ikmalcisi EN YAKIT cep telefonu uygulaması ve özelliklerini hem insan gücümüzle hem de gelişen teknolojiyi takip ederek zenginleştirmeye ve bu dönüşümde lider olmaya devam edeceğiz.'

Toyota, Türkiye'de tam hibrit liderliğini pekiştirdi Haber

Toyota, Türkiye'de tam hibrit liderliğini pekiştirdi

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, 2023'te ilk 7 ayda tam hibrit pazarını yaklaşık yüzde 80 pay ile domine etmeye devam ettiklerini belirterek, söz konusu dönemdeki toplam satışların yüzde 40'ının hibrit modellerden oluştuğunu bildirdi. Markadan yapılan açıklamaya göre, Toyota, 2023'te tam hibrit araçlardaki liderliğini artırarak pekiştirdi. İlk 7 ayda Türkiye'de tam hibrit satışlarının yaklaşık yüzde 80'ine hitap eden Toyota'nın sattığı 10 araçtan 4'ü hibrit oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO'su Bozkurt, markanın hibrit araçlarına olan yoğun ilgiye dikkati çekerek, Toyota'nın 2023'ün ilk 7 ayındaki satış performansını ve yıl sonu öngörülerini paylaştı. Hibrit teknolojisinin perakende ve filo müşterileri tarafından çok fazla talep gördüğünü belirten Bozkurt, 'Toyota olarak sahip olduğumuz tam hibrit teknolojisi bize büyük avantajlar sağlıyor. Hem bireysel müşteriler hem de kurumsal şirketler, daha düşük yakıt maliyetleri ve karbon ayak izi sayesinde tam hibrit araçları giderek daha fazla tercih ediyorlar. 2023 yılında ilk 7 ayda tam hibrit pazarını yaklaşık yüzde 80 pay ile domine etmeye devam ettik. Bununla birlikte hibrit araçlarda yaşadığımız bulunurluk sorunlarına karşın, ilk 7 ayda toplam satışlarımızın yüzde 40'ını hibrit modellerimiz oluşturdu. Müşterilerimiz tam hibrit ve hafif hibrit arasındaki farkı çok iyi biliyorlar. Toyota'nın da her binek modelinin tam hibrit modelinin olması, her müşterinin ulaşabileceği çevreci bir modeli tercih etmesine imkan tanıyor.' ifadelerini kullandı. - 'Toyota olarak son çeyrekte atak yapacağız' Toyota'nın ilk 7 aylık satışlarını değerlendiren Bozkurt, 2023'ün son bölümünde daha fazla aracın gelmesiyle birlikte satış adetlerinin de artacağını ifade ederek, şunları kaydetti: '2023'ün ilk 7 ayında 28 bin adedin üzerine çıkan bir satış rakamı elde ettik. Bulunurluk sorunu nedeniyle potansiyelimizin oldukça altında kalan bir satış performansımız vardı ve adetlerimizi bulunurluk belirledi. Ancak yılın son çeyreğinde bulunurluk sorununun azalmasıyla atağa kalkacağımızı belirtebiliriz. Bu doğrultuda, tedarikte ve lojistikte herhangi bir sorun yaşanmaması halinde, 50 bin adetleri geçeceğimizi öngörüyoruz. Eğer tedarik konusunda sorun yaşamasaydık, sadece Corolla Sedan Hybrid modelinden 40 bin ve Corolla Cross Hybrid modelinden en az 30 bin satış gerçekleştirecek potansiyelimiz vardı. Sadece bu iki hibrit modelden 70 bin adet otomobil satışı gerçekleştirebilirdik ve bu yılı 100 bin adetle kapatacak bir potansiyele sahiptik. Araç bulabildiğimiz aylarda yüzde 10-12 pazar payı yakalıyoruz. Her zaman altını çizdiğimiz gibi Toyota'nın Türkiye'de yüzde 10 pazar payı potansiyeli var. 2024'te ise bulunurluk sorununun ortadan kalkmasını ve üretim temposunun normal seviyelere ulaşacağını da öngörüyoruz.' - 'Toplam pazar 1 milyona ulaşma yolunda' Bozkurt, 2023 Türkiye otomotiv pazarının binek otomobil ve ticari araçların toplamıyla 1 milyon civarında bir yerde kapanacağını öngördüklerinin altını çizerek, geçmişte 1 milyona yaklaştıklarını ama ulaşamadıklarını belirtti. Yıl sonunda 1 milyon adetleri geçebileceklerini ancak kalan dört ayın da çok kritik bir dönem olduğunu aktaran Bozkurt, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Filo ve perakende pazarında talep henüz tam anlamıyla karşılanamadı. Son dönemde araç bulunurluğunda da artış gözlemliyoruz. Bu unsurlar pazarın büyümesini desteklese de yüksek talebin satışa dönmesi için krediye ulaşım sorununun çözülmesi gerek. Şu anda herkes krediye ulaşamıyor. Filo firmaları ve kısa-uzun dönem kiralama firmaları da kredi konusunda sorunlar yaşıyor. Bununla birlikte pazarın büyümesinin önüne geçen diğer faktörler olarak, artan araç fiyatların yanı sıra güncellenmeyen matrahlarla 1.6 litre motor hacmine sahip araçların tamamının yüzde 80'lik vergi dilimine girmesi gösterilebilir. Bununla birlikte engelli müşterilerin araçlara erişememesi de pazarı etkileyen önemli bir faktör. Engelli vatandaşların, mevcut baremlere göre ulaşabileceği model sayısında ciddi bir azalma oldu. Tüm bunlar bir araya geldiğinde pazarın daha yavaş seyretmesine yol açıyor. Genel fotoğrafa bakıldığında ise tedarikte, ekonomide ve lojistikte bir sorun olmazsa pazar 1 milyon adetlere ulaşacaktır.' - 'Elektrikliye geçiş sürecinde hibrit ve plug-in hibritlere önemli rol düşüyor' Çevreci ve yenilikçi teknolojileriyle öne çıkan Toyota'nın elektrifikasyona yaklaşımına dikkati çeken Bozkurt, elektrifikasyonun, Toyota markası adına sadece bataryalı elektrikli araçları ifade etmediğini, bunun içerisine tam hibrit, plug-in hibrit, bataryalı elektrikliler ve hidrojenli araçların da girdiğini bildirdi. Bozkurt, 'Elektrikli araçlarla ilgili yıllardır ifade ettiğim gibi teknolojik bir devrim olmazsa, şu anki gelişim temposuyla bu tür araçların pazarı domine etmesi 2035 yıllarına kadar sürecektir. Pazarı domine etmesi için, araç parkında adetlerin yüzde 20-25'leri ifade etmesi gerekiyor. Elektriklide bu hacimlere gelinmesi 2035 yılını bulacaktır.' görüşlerini aktararak, şu ifadeleri kullandı: 'Bildiğiniz gibi Toyota da farklı teknolojilerle birlikte elektrikli araçlar konusunda da ciddi çalışmalar yapıyor. Toyota'nın yaptığı son açıklamaya göre 2026'da 1000 kilometre menzile sahip elektrikli araçlar sunacak. Bunun 10 dakikada şarj edilebilmesinin mümkün olduğu ifade ediliyor. Böylesi teknolojik gelişmeler ise elektrikli araçların daha hızlı benimsenmesini sağlayacaktır. Toyota'nın yaptığı açıklamada dikkat çeken bir diğer konu ise 2030 yılında batarya maliyetini yüzde 50 düşürme hedefiydi. Elektrikli araçların şu anda en büyük maliyeti bataryalarından geliyor ve bataryaların maliyetlerinin düşmesi, insanların bu tür araçları satın almasını kolaylaştıracaktır. Bunun devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz. Elektrikliye geçişler her ülkede aynı hızda gerçekleşmiyor. Elektrikliye geçiş sürecinde hibrit ve plug-in hibritlere önemli rol düşüyor. Toyota bu işi en sağlıklı şekilde yönetmeyi amaçlıyor. Çünkü her ülke ve bölgenin ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor ve bunu pazara doğru zamanda sunuyor.'

Bursalı öğrenci"Tekerlekten Elektriğe" projesini geliştirdi Haber

Bursalı öğrenci"Tekerlekten Elektriğe" projesini geliştirdi

Tekerlek içine yerleştirdiği sistemle, aracın hareketinden elde ettiği elektriği bataryaya aktaran sistemin prototipini üreten 10. sınıf öğrencisi Aknil Özdemir, TÜBİTAK'ın 2024-A Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması'nda bölge birincisi seçildi. Özel bir lisede okuyan Özdemir'in, öğretmeni Hakan Özkaynak'ın danışmanlığında yaptığı jeneratör sistemi sayesinde, aracın lastiklerinin iç kısmına yapılan düzenekle, hareket esnasında üretilen elektrik yeniden bataryaya aktarılarak geri dönüşüm sağlıyor. Araç, hareket ettikçe bataryaya geri dönüştürülen enerji sayesinde daha uzun menzillerde yolculuk yapabiliyor. Okulunun roket takımı sorumlusu olarak TEKNOFEST'e de katılan Özdemir, patent başvurusunda bulunduğu projesini, prototip ve maketleriyle 5-9 Haziran'da düzenlenecek TÜBİTAK yarışmasının finali için hazırlıyor. Aknil Özdemir, elektrikli araçların menzilleriyle ilgili çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Elektrikli araçların fosil yakıtla çalışanlara göre menzilinin daha kısa olmasından hareketle bu projeye başladığını belirten Özdemir, "Daha önce bu menzil farkıyla ilgili çalışmalar vardı ama geri kazanımda şu ana kadar daima geri kazanacağınız bir proje yok. Benim projemde daima, aracın tekeri her döndüğünde elektrik elde edebiliyorsunuz." dedi. "Ne kadar az elektrik kullanırsanız o kadar doğa dostu yaşamış oluyorsunuz" Özdemir, tekerleğin içine yerleştirdiği düzenek hakkında bilgi verdi. Sistemin mantığının, tekerleğin hareketinden enerji üretmek üzerine kurulu olduğunu dile getiren Özdemir, şu ifadeleri kullandı: "Dışarıdan baktığınızda normal bir araç gibi görünüyor ama tekerleğin iç kısmında, kanatçıkları olan bir sistem var. Bu kanatçıkların iki farklı, elektropozitif ve elektronegatif değerleri var. Bu iki materyal birbirlerine her temas ettiğinde elektriklenme oluyor ve bunu bataryaya yönlendirebiliyorum. Elde ettiğimiz elektrik, farklı hız değerlerine, aracın ağırlığına ve tekerleğin büyüklüğüne göre değişebiliyor. Herhangi bir elektrikli araca bu tekerleği entegre ettiğiniz zaman normalde gideceğinizden çok daha fazla kilometre gidebileceğinizden dolayı size öncelikle ekonomik olarak bir katkı sağlıyor. İkinci olarak bunu yaygınlaştırdığınız zaman, ne kadar az elektrik kullanırsanız o kadar doğa dostu yaşamış oluyorsunuz." Özdemir, sistem geliştirildiği takdirde elektrikli araçlarda çok büyük menzil farkları elde edilebileceğini aktardı. Projesini geliştirmeyi sürdüreceğini anlatan Özdemir, "Gelişmiş versiyonunun, bir aracın menzilini binlerce kilometreye çıkarabileceğine inanıyorum. Bu projemle TÜBİTAK'ın proje yarışmasına katıldım. Bursa bölgesinde toplam 1700 proje arasından fizik dalında birinci oldum. Haziranda ulusal finalde de güzel bir derece almayı umuyorum." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.