Endonezya Haberleri - Son Dakika Endonezya Haber Güncel Gelişmeler

Ölmez: "Kapadokya’da Uzak Doğu Turizmi Yükselişte"

NEVŞEHİR (İHA) - Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Başkanı Teyfik Ölmez, Uzak Doğu pazarındaki hareketliliğe dikkat çekerek, pandemi öncesi rakamlara 2025’te ulaşılacağını belirtti. Ölmez, Kapadokya turizminin 2025 yılı itibarıyla Koreli, Çinli ve Japon turistlerden yoğun ilgi göreceğini ifade ederek, "Kore'de yaşanan olaylarla alakalı hiçbir rezervasyonu iptalimiz yok. Normal yaşam devam ediyor. Bir teşebbüs vardı ama gerçekleşmedi, normal hayat devam ediyor. İnsanlar seyahatlerine de devam ediyorlar. Yakın zamanda da artarak devam edeceklerini inanıyoruz. Kore pazarına bakacak olursak, son iki yıldır stabil 200 bin sınırlarına gelmektedir" dedi. Japonya pazarında da ciddi bir büyüme yaşandığını vurgulayan Ölmez, "Önümüzdeki yıl, beklentilerimizin çok daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü şubat ayında Japon hava yolları da Türkiye'ye direkt uçuş yapacak" diye konuştu. Çinli turist sayısında 2025 yılına yönelik umutlu olduklarını belirten Ölmez, "Kitle turizminde çok bir artış yok fakat münferit olarak 2023 yılı ile kıyaslayacak olursak, 2024 yılı çok güzel geçti. Rezervasyonlara baktığımızda 2025 yılı daha da iyi geçek diye tahmin ediyoruz" dedi. Malezya ve Endonezya’dan gelen turist sayısında da sürekli bir artış yaşandığını dile getiren Ölmez, 2025 yılında Uzak Doğu pazarında pandemi öncesi olan 2019 verilerinin yakalanacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

Küresel Turizm Sektörü Pandemi Sonrası Canlanıyor

COVID-19 pandemisinin neden olduğu büyük aksaklıkların ardından, küresel turizm sektörü istikrarlı bir şekilde toparlanıyor. Son eğilimler, gezginlerin popüler destinasyonlara geri döndüğünü ve turizme büyük ölçüde bağımlı ekonomilere yeniden hayat verdiğini gösteriyor. Daha az kısıtlaması olan ülkeler, ziyaretçi sayısında büyük artışlar yaşadı. Örneğin, İspanya ve Fransa gibi destinasyonlar pandemi sonrası turizmde önemli bir yükseliş gördü. İspanya, yalnızca 2023'ün ilk aylarında yaklaşık 8 milyon uluslararası ziyaretçi bildirdi. Bu rakam, ülkenin pandemi öncesi ziyaretçi seviyelerine oldukça yakındı. Fransa ise özellikle kısa mesafeli pazarlardan gelen turistlerin yoğun ilgisini çekti. Süreçte aşılama çabalarının olumlu sonuçlar vermeye devam ettiği gözlemlendi. Seyahat alışkanlıkları değişirken giderek daha fazla gezgin, tatil için açık hava ve daha az kalabalık yerleri tercih ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin sürdürülebilir turizm uygulamalarının kök saldığına işaret ettiğini belirtiyor. Gezginler, doğayı koruma ve çevresel sorumluluğa odaklanan destinasyonları tercih ederken, bu değişim sektörde uzun vadeli bir dönüşüm başlatabilir. Kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe deneyimlerin avantajlarını fark edenlerin sayısı günden güne artıyor. Pandemi sırasında en çok zarar gören alanlardan biri olan hava yolculuğu da toparlanıyor. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'ne (IATA) göre, küresel hava yolculuğunun 2023'ün sonlarında pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık yüzde 60'ına ulaşması bekleniyordu. Özellikle yurt içi uçuşların toparlanmanın büyük bir kısmını oluşturması, gezginlerin uluslararası seyahatlerden ziyade yerel tatilleri önceliklendirdiğini gösteriyor. Düşük maliyetli havayolları, pazar payını ele geçirmek için kıyasıya rekabet ediyor. Ryanair ve easyJet gibi şirketler cazip fiyatlar sunarak birçok kişinin seyahat etme tutkusunu yeniden keşfetmesini sağladı. Bu rekabetçi fiyatlar sayesinde gezginler, daha önce erteledikleri uzak yerleri keşfetme fırsatını değerlendirme eğiliminde oluyor. Pandemi, gezginlerin seyahat önceliklerini değiştirdi. Artık birçok kişi sadece eğlence değil, anlamlı deneyimler de arıyor. Bu talep, yerel halkla etkileşimde bulunulan ve kültür alışverişini teşvik eden etkinliklerin yer aldığı deneyimsel seyahatin yükselişine neden oldu. Yerel deneyimlere vurgu yapan programlar, turistlerin kendilerini tam anlamıyla ve otantik bir şekilde keşfetmelerine olanak tanıdığı için ilgi görüyor. Turizmin yerel ekonomilere olan etkisi yadsınamaz bir gerçek. Yunanistan ve İtalya gibi turist akınına büyük ölçüde bağımlı ülkeler umut verici işaretler bildiriyor. Pandeminin ekonomik etkileriyle sarsılan topluluklar, şimdi güneşli plajlara, gurme mutfağa ve kültürel keşiflere aç gezginler sayesinde yeniden canlanıyor. Yerel işletmeler yeniden açılıyor, personel işe alıyor ve moraller yükseliyor. Ancak toparlanma her yerde eşit ve somut olarak görülebilir değil. Enflasyon ve jeopolitik gerilimler gibi faktörler, gezgin davranışlarını ve genel pazar büyümesini etkileyebiliyor. Artan otel fiyatları ve yaşam maliyeti, potansiyel gezginlerin seçeneklerini dikkatlice tartmasını gerektiriyor. Bölgelere göre dinamikler büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin, Asya-Pasifik turizm için önemli bir bölge olmasına rağmen, birçok ülkenin turist akışını etkileyen sıkı önlemleri devam ediyor. Tayland ve Endonezya gibi destinasyonlar kademeli olarak açılarak turizm fırsatlarını artırıyor. Bali, son raporlara göre ziyaretçi sayısında belirgin artışlar yaşarken, bu durum canlanma umutlarını pekiştiriyor. Bu toparlanma sürecinde teknoloji merkezi bir rol oynamaya devam ediyor. Temassız ödemeler ve kolay planlama ile gezinmeyi sağlayan uygulamalar gibi dijital araçlar, gezgin deneyiminin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Gezginler giderek daha sorunsuz operasyonlar ve geliştirilmiş güvenlik önlemleri bekliyor, bu da sağlayıcıların hızla uyum sağlamasını zorunlu kılıyor. Uzmanlar, pandeminin seyahat sektörünü tüketici davranışından iş operasyonlarına kadar kalıcı olarak değiştirdiği konusunda hemfikir. Değişen gezgin beklentileri ve sağlık-güvenlik konularına ilişkin artan farkındalık, sektör uygulamalarında sürekli bir evrime yol açacak. Turizm sektöründe belirsizlik sürse de mevcut tahminler umut verici. Bu yıl gözlemlenen toparlanma, gelecek yıllar için iyimserlik yaratıyor. Gezginler keşif ve deneyim tutkusunu yeniden kazanırken, sürdürülebilirlik ve uyarlanabilirlik önemli temalar olmaya devam ediyor. Bu canlanma, sadece eski güzel günleri geri getirmekle kalmayıp, geleceğin turizmini şekillendirmeyi hedefliyor.

Antalya, D-8 Tarafından 2025'in Turizm Kenti Seçildi

Türkiye’nin turizm cenneti Antalya, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü tarafından "2025 Yılı Turizm Kenti" unvanına layık görüldü. Bu önemli başarı, Antalya’yı Türkiye’den bu ödüle hak kazanan ilk şehir yaparken, kentin dünya turizmindeki konumunu daha da güçlendirdi. "ANTALYA, MEDENİYETLERİN MİRASINI TAŞIYAN BİR ŞEHİR" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya'da yaptığı açıklamada, kentin tarihi derinliği ve doğal güzellikleriyle her ziyaretçiye sıra dışı bir deneyim sunduğunu ifade etti. Bakan Ersoy, "Antalya, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleri bir araya getiren eşsiz bir destinasyon. Bu özellikleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekiyor" dedi. Bakan Ersoy, Antalya'nın bu ödüle layık görülmesinde katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür ederek, şehrin turizmdeki başarısının tüm Türkiye'ye örnek teşkil ettiğini belirtti. ANTALYA, TÜRKİYE’DEN BU ÖDÜLÜ ALAN İLK ŞEHİR OLDU Antalya, D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü tarafından 2025 yılı için "Turizm Yılı Kenti" ilan edilen ilk Türk şehri oldu. Bu unvan, Antalya'nın uluslararası arenadaki turizm markasını güçlendirirken, kentin popülaritesini daha da artırması bekleniyor. D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü, Türkiye'nin yanı sıra Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan'ın aralarında bulunduğu 8 ülkenin ekonomik ve kültürel iş birliğini teşvik eden bir organizasyon. Bu kapsamda her yıl bir şehir, "Turizm Yılı Kenti" olarak seçiliyor ve o yıl boyunca çeşitli etkinlik ve projelerle destekleniyor. Antalya, bu unvana layık görülen ilk Türk şehri olma onurunu yaşıyor. 2024 HEDEFİ: 17 MİLYONU AŞAN TURİST Antalya, 2023 yılında 16,5 milyon turisti ağırlayarak Türkiye'nin turizmdeki lokomotifi olmayı sürdürdü. 2024 yılında bu sayının 17 milyonu aşması hedefleniyor. "Türk Rivierası" olarak anılan Antalya, her yıl artan ziyaretçi sayısıyla küresel turizmdeki konumunu sağlamlaştırıyor. Şehre en çok turist gönderen ülkeler arasında Rusya, Almanya, İngiltere, Polonya, Kazakistan, Hollanda, Romanya ve Ukrayna bulunuyor. Ancak, Antalya'nın turist çektiği ülke sayısı bununla sınırlı değil. Şehir, toplamda 180'den fazla ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yaparak turizmin başkenti unvanını perçinliyor. 2025, ANTALYA İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLACAK D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün "2025 Turizm Yılı Kenti" unvanını kazanması, Antalya'nın uluslararası tanıtımında büyük bir itici güç olacak. Bu unvan, uluslararası iş birliklerinin artırılmasını, kültürel etkinliklerin zenginleştirilmesini ve şehrin yeni turizm projelerine ev sahipliği yapmasını sağlayacak. Antalya, bu prestijli ödülle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın turizm rotasında bir adım öne çıkacak. 2025 yılı boyunca düzenlenecek uluslararası etkinliklerle, kentin ziyaretçi sayısında rekor artış yaşanması bekleniyor. Bu, hem bölge ekonomisine hem de Türkiye’nin turizm gelirlerine büyük katkı sağlayacak. Antalya'nın tarihi, doğal güzellikleri ve modern turizm altyapısıyla "2025 Turizm Yılı Kenti" unvanına layık görülmesi, şehrin dünya çapındaki prestijini pekiştirip şehri global seyahat rotalarının zirvesine taşıyacak.

Jakarta, Wonderful Indonesia Turizm Fuarı’na Ev Sahipliği Yapacak

Endonezya’nın başkenti Jakarta, 2-4 Ekim 2024 tarihleri arasında ilk kez Wonderful Indonesia Turizm Fuarı’na (WITF) ev sahipliği yapacak. Etkinlik, Endonezya'nın turizm sektörü ile uluslararası paydaşları bir araya getirmeyi amaçlıyor. 38 ülkeden katılım beklenen fuar, aynı zamanda Güneydoğu Asya Turizm İş Etkinlikleri Forumu’na (SEABEF) da ev sahipliği yapacak ve sürdürülebilirlik konularını ele alacak. Endonezya Turizm Sanayi Derneği (GIPI), Endonezya Turizm ve Yaratıcı Ekonomi Bakanlığı’nın (MoTCE) desteğiyle, 2-4 Ekim 2024 tarihleri arasında Jakarta’daki Swissôtel PIK Avenue’de ilk Wonderful Indonesia Turizm Fuarı’nı (WITF) düzenleyecek. Bu fuar, özel sektör tarafından düzenlenen ve her yıl yapılması planlanan bir etkinlik olarak Endonezya ve dünya turizm sektörü profesyonellerini buluşturacak. Etkinliğe yaklaşık 400 katılımcının katılması bekleniyor. 150 satıcı ve 170’in üzerinde uluslararası alıcı, hedeflerin üzerinde bir katılım sağladı. ABD, Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Güneydoğu Asya’dan gelen alıcılar, Garuda Indonesia, Emirates ve Türk Hava Yolları gibi firmalar tarafından destekleniyor. Ayrıca, bazı katılımcılar iş etkinlikleri ürünleri sunduğu için kurumsal alıcılar da fuara davet edildi. Etkinlik alanı olarak seçilen Pantai Indah Kapuk 2 (PIK 2) bölgesi, Jakarta’ya yakın gelişen bir destinasyon olup, yakınında birçok otel ve havalimanı bulunuyor. Ayrıca, katılımcılar 2 Ekim’deki açılış yemeği öncesinde PIK 2 tesislerini gezme fırsatı bulacaklar. WITF ile paralel olarak, Güneydoğu Asya Turizm İş Etkinlikleri Forumu’nun (SEABEF) ikinci toplantısı da aynı tarihlerde gerçekleştirilecek. Sürdürülebilirliğin İş Etkinlikleri Sektöründeki Dönüştürücü Etkisi temasıyla düzenlenecek olan SEABEF 2024, sürdürülebilirlik, insan gelişimi, teknoloji ve destinasyon yönetimi gibi önemli konuları ele alacak. Forumda, ICCA Asya Pasifik Bölge Direktörü Waikin Wong ve UFI Asya Pasifik Bölge Direktörü Mark Cochrane gibi uluslararası konuşmacılar yer alacak.

Ruslar ‘altın vize’ peşinde: Gayrimenkul alımında yeni gözdeler

Ev alan Rusların ilk hedefleri arasında artık Türkiye yok. 2024 yılının Ocak-Haziran döneminde, Rusya vatandaşları için en popüler gayrimenkul alım ülkeleri Fransa, Endonezya (özellikle Bali), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kıbrıs ve İspanya oldu. Bu ülkelerde gayrimenkul yatırım talepleri bir önceki yıla kıyasla önemli ölçüde artış gösterdi. Özellikle Fransa, Bali ve BAE’de yapılan talepler artarken, Kıbrıs ve İspanya’da bu oran seviyelerine ulaştı. Fransa’da gayrimenkul sahipliği, oturma izni alma imkânları sunduğu için büyük ilgi görüyor. Fransa’da oturma izni almak için en popüler programlardan biri olan, belli alanlarda yetenek sahibi kişileri kapsayan "Pasaport-Yetenek" programı, yatırımcıların ilgisini çekiyor. Özellikle Paris ve Côte d'Azur bölgelerinde küçük daireler ve lüks konutlar talep görüyor. Kıbrıs ise, 300 bin euro ve üzeri gayrimenkul alımıyla kalıcı oturma izni sağlıyor. Kıbrıs'ta, özellikle IT sektöründeki göç nedeniyle yoğun bir talep artışı gözleniyor; 2023 yılında Kıbrıs'ta 12 bin Rusya vatandaşına oturma izni verildi. RBC'nın araştırmasına göre Bali'de Rusların gayrimenkul yatırımlarına olan ilgisi hızla artıyor. Endonezya’nın Bali adasında gayrimenkul yatırımı, 350 bin dolar ve üzeri mülk alımıyla “altın vize” imkanı sunuyor. Bali'nin %5’lik yıllık ekonomik büyümesi ve turizm sektöründeki gelişmeler, bölgenin cazibesini artırıyor. Özellikle lüks tatil köyleri ve otel zincirlerinin adada varlık göstermesi, yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor. BAE, özellikle Dubai’deki Business Bay ve Dubai Marina bölgeleri Rus yatırımcılar tarafından yoğun talep görüyor. Bu bölgelerde 1-2 yatak odalı daireler 400 bin dolardan başlayarak yatırımcıların ilgisini çekiyor. BAE'de gayrimenkul yatırımı yoluyla alınan “altın vize” programı da ilgi odağı. Ancak, Umman ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde sunulan yeni yatırım fırsatları, bazı yatırımcıların BAE’den bu ülkelere yönelmesine neden oluyor. 2024 yılında Tayland’a olan talep %70 oranında arttı. Bu artış, özellikle yeni açılan doğrudan uçuşlar ve iyileştirilen ulaşım altyapısından kaynaklanıyor. Ayrıca, Tayland’da gayrimenkul yatırımları yıllık -15 oranında kira getirisi sağlıyor, bu da Rus yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi haline geliyor. Tayland'da, adalarda bulunan lüks villalar ve tatil köyleri yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Rus yatırımcılar, daha önce ilgi göstermedikleri Vietnam, Kamboçya ve Mauritius gibi pazarlara yönelmeye başladı. Vietnam ve Kamboçya’da yapılan gayrimenkul alımları, yıllık %40’a kadar çıktığı iddia edilen kâr potansiyeli sunarken, bu bölgelerde düşük giriş maliyetleri de yatırımcıların dikkatini çekiyor. Mauritius ise, yüksek kira getirisi ve vergi avantajlarıyla öne çıkıyor.

Türkiye ile Endonezya arasında sağlık turizmi alanında işbirliği

Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) bünyesinde faaliyet gösteren Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) heyeti, Ankara'da bulunan Endonezya'nın Ankara Büyükelçiliği'ni ziyaret etti. Endonezya'nın Ankara Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama tarafından karşılanan ASATUF Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Endonezya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her alanda güçlü olduğunu belirterek, “Güçlü olan bu ilişkilerimizi daha da geliştirmek bizim için çok önemlidir” dedi. Özellikle sağlık turizmi alanında yapacakları işbirliğinin her iki ülke açısından da çok önemli olduğunu ifade eden Karabulut, “Bu nedenle Endonezya Cumhuriyeti Devleti ile sağlık turizmi alanında iş birliği yapmak istiyoruz. Ülkemizdeki sağlık kuruluşlarımız güçlü bir alt yapıya sahiptir. Bunun yanında ülkemiz, alternatif tıp alanında, termal kaplıcaları ve doğal güzellikleri bakımından oldukça zengindir. Ayrıca başta saç ekimi, diş tedavisi, plastik cerrahi, medikal, kanser, organ nakli, akapunktur ve tüm cerrahi müdahaleler konusunda da uzman kadrolarımız bulunmaktadır. Türk Hava Yolları ile yapmış olduğumuz protokol ile de tedavi için gelen misafirlerimize ayrıcalıklar yapılacaktır. Ayrıca alternatif tıp alanında da Endonezya Cumhuriyeti Devleti ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Tıbbi bitkilerin doğal sağlıklı yaşam üzerine etkileri konusunda bilimsel çalışmalarımız bulunmaktadır. Sağlık alanında bilişim alt yapımız ile çevrimiçi eğitimler veriyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde sağlık turizmi alanında partner ortaklarımızla da iş birliği içerisindeyiz. Endonezya Cumhuriyeti Devleti'nde bulunan doktorlara ve tıp fakültesi öğrencilerine sağlık alanında çevrimiçi eğitimler verebiliriz. Federasyonumuz yeni kurulmuştur. En kısa zamanda dünyadaki birçok ülkeye Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bilgisi dahilinde ve Dışişleri Bakanlığı'nın programıyla kalabalık heyetlerle ziyaretler gerçekleştirmek istiyoruz. Bu doğrultuda Endonezya Cumhuriyeti Devleti'ne de kalabalık bir heyetle ziyaretler gerçekleştirip, sağlık turizmi alanında ikili anlaşmalar yapmak istiyoruz. İkili ilişkilerimizin daha da güçlenmesi açısından karşılıklı görüşmelerin ve toplantıların çok önemli olduğuna inanıyoruz” dedi. Endonezya Büyükelçisi Achmad Rizal Purnama ise, Türkiye ile ilişkilerinin her geçen gün gelişmekte olduğunu ifade ederek, “Endonezya'nın sağlık alanında sizlerle işbirliği yapmasını çok önemsiyoruz. Taraflar arasındaki karşılıklı ziyaretler ve görüşmeleri devamlı hale getirirsek, ilişkilerimizi daha da güçlendirebiliriz. Endonezya Cumhuriyeti Devleti olarak sağlık turizmi alanında sizlerle her türlü işbirliğini geliştirmekten mutlu olacağımızı belirtmek isterim. Sağlık turizmi ile ilgili çalışmalar büyükelçilik olarak en önemli hedeflerimizden biridir. Sağlığın önemini pandemi ile birlikte daha da iyi anladık. Aşı ve ilaç sektörüne önem veriyoruz. Sizlerden özellikle tıbbi cihazların temini hususunda desteklerinizi bekliyoruz” diye konuştu.

Borobudur Tapınağı: Binlerce Yılın Işığında Bir Mirasın Keşfi

Binlerce yıl öncesine dayanan köklü bir geçmişe sahip olan Borobudur, 9. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bir tapınak kompleksi olarak öne çıkıyor. Dönemin inançları ve kültürüyle harmanlanmış bu yapı, Budizm'in ana prensiplerini simgelerken aynı zamanda bir manevi yolculuğun sembolü olarak görülüyor. Borobudur'un muhteşem yapısı, 2 milyon taş bloğun ustalıkla bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Toplamda 9 kademeli bir piramit şeklinde tasarlanan bu yapı, toplamda 504 adet Buddha heykeline ve 2.672 kabartmaya ev sahipliği yapıyor. Bu kabartmalar, Budist kozmolojinin çeşitli unsurlarını ve hikayelerini anlatıyor. Borobudur'un ana tapınağı olan orta kısım, muazzam bir stupa şeklinde tasarlanmış ve tapınak, bir yıldız kıvılcımının içinden doğmuş gibi bir his uyandırıyor. Ancak Borobudur sadece bir yapıdan çok daha fazlasını temsil ediyor. Ziyaretçiler, tapınağın tasarımının Budist kozmolojideki evrenin sembolik bir temsilini sunduğuna inanıyor. Yolculuklarına tapınağın alt katlarından başlayan ziyaretçiler, dünyevi düşüncelerden kurtulmaya yönelik bir arınma sürecine giriyorlar. Her seviye, insanın dünyevi bağlarından kurtulma yolunda daha da yükselmesini simgeliyor. Borobudur'un mistik atmosferi, gün doğumu veya gün batımı gibi belirli zamanlarda ziyaret edildiğinde en belirgin hale geliyor. Efsanevi Java Dağı'nın eteklerinde bulunan tapınağın manzarası, ruhu huzur ve dinginlikle dolduruyor. Bu zamanlarda, tapınağın çevresindeki sessizlik, ziyaretçilere derin bir meditasyon deneyimi sunuyor. Ancak Borobudur'un güzelliği sadece mimarisi ve manzarasıyla sınırlı değil. Aynı zamanda Endonezya'nın zengin kültürel mirasının bir parçasını oluşturuyor. Yerel halk, tapınağın korunması ve ziyaretçilere sunulması için titizlikle çalışıyor, aynı zamanda geleneksel danslar ve festivaller gibi kültürel etkinliklerle Borobudur'un önemini vurguluyor. Borobudur Tapınağı, sadece Endonezya'nın değil, tüm dünyanın mirasıdır. Binlerce yıl boyunca dimdik ayakta kalan bu anıt, insanlığın geçmişine ve manevi arayışına ışık tutuyor. Her ziyaretçi, Borobudur'un büyüsünü deneyimleyerek, geçmişle bugün arasında bir köprü kuruyor ve sonsuzluğun kapılarını aralıyor.

Komodo Ulusal Parkı: Nadir Canlıların Ev Sahipliği

Komodo Ulusal Parkı, adını dünyanın en büyük ve tehlikeli kertenkelesi olan Komodo ejderhasından alıyor. Bu etkileyici yaratıklar, adanın doğal dengesini sağlamak ve kontrol etmek amacıyla burada koruma altına alınmış durumda. 3 metreye kadar uzayabilen bu devasa kertenkeleler, zehirli tükürükleri ve avcı yetenekleri ile oldukça ünlü. Park, sadece Komodo ejderhasıyla değil, aynı zamanda birbirinden farklı ekosistemleri barındırmasıyla da dikkat çekiyor. Mangrov ormanları, mercan adaları, savanalar ve yağmur ormanları gibi çeşitli doğal alanlar, zengin bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. Park, yüzlerce farklı bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yaparak bir doğa harikası olarak öne çıkıyor. Komodo Ulusal Parkı, hem doğal hem de kültürel zenginlikleriyle öne çıkarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Park, sadece biyolojik çeşitliliği değil, aynı zamanda bölgedeki yerel toplulukların kültürünü ve tarihini de yansıtan önemli bir destinasyon olarak kabul ediliyor. Turizmin etkisi göz önüne alındığında, park yönetimi sürdürülebilir turizm uygulamalarını benimsemiş olup, ziyaretçi sayısını kontrol altında tutmak, doğal yaşam alanlarını korumak ve yerel toplulukların refahını artırmak amacıyla çeşitli projeler yürütmekte. Komodo Ulusal Parkı, doğal kaynakları koruma ve araştırma amacıyla çeşitli projelere ev sahipliği yapıyor. Bilim adamları, burada endemik türlerin davranışlarını ve ekosistemlerin dinamiklerini anlamak için yoğun bir çalışma yürütüyor. Park, macera tutkunları için ideal bir yer. Zorlu doğa yürüyüşleri, manzaralı tepeler, kristal berraklığındaki sular ve renkli mercan resifleri, ziyaretçilere unutulmaz anılar yaşatıyor. Komodo Ulusal Parkı, sadece Endonezya'nın değil, dünyanın en benzersiz ve korunmuş doğal alanlarından biri. Burada, doğanın kusursuzluğunu keşfetmek ve Komodo ejderhasının etkileyici dünyasına tanık olmak, unutulmaz bir deneyim.

Endonezyalı turistler Erciyes’e hayran kaldı

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından tüm dünyanın hizmetine sunulan Erciyes Kayak Merkezi, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri konuk ediyor. Bu çerçevede Türkiye’ye 9087 kilometre uzaklıkta bulunan Asya ülkesi Endonezya’dan Erciyes’e gelen turistler, “İsviçre ve Alpler yerine buraya gelebilirsiniz. Çok güzel, çok yakışıklı bir dağ” dediler. Kayseri’nin simgesi, Türkiye’nin incisi olan kış turizm merkezi olan Erciyes Kayak Merkezi, yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de ilgi odağı oluyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Erciyes Master Planı ile Türkiye'nin gözde kayak merkezlerinden biri haline gelen Erciyes Kayak Merkezi, dünyanın dört bir yanından misafirlerini ağırlıyor. Bu çerçevede, Asya ülkesi olan Endonezya’dan bir grup, Kayseri’ye gelerek, Erciyes Kayak Merkezi’ni gezdi. Kayseri Erciyes A.Ş. Genel Müdürü Zafer Akşehiroğlu ile buluşarak tesisi tanımaya çalışan ve bilgiler alan Endonezyalı turistler, ilk defa geldikleri Erciyes’ten ve tesislerden memnuniyet duyduklarını dile getirdi. “İsviçre ve Alpler yerine buraya gelebilirsiniz” Erciyes Kayak Merkezi’ne ziyarette bulunan Endonezyalı turistler, buraya gelecek ziyaretçilere de çağrıda bulunarak, “İsviçre ve Alpler yerine buraya gelebilirsiniz. Çok güzel, çok yakışıklı bir dağ var. Böyle güzel bir dağınız varken, diğer yerlere gitmeye gerek yok” ifadelerinde bulundular ve “Erciyes çok güzel, teşekkürler” diyerek sözlerini sonlandırdılar. “Kar gördüklerinde çok mutlu oldular” Erciyes A.Ş. Genel Müdürü Zafer Akşehiroğlu da “Erciyes’i sevmişler, hepsinin ilk tecrübesi olduğu için özellikle kar gördüklerinde çok mutlu oldular. Grubun tamamının ilk deneyimi” dedi. Ellerinde Türk Bayrakları ile kayak merkezini gezen ve Erciyes Dağı’nı keşfeden turistler, Erciyes’e ilk defa ziyarette bulunduklarını ve Erciyes’i çok beğendiklerini belirterek, ‘Güzel Erciyes’ sloganları ile toplu fotoğraf çekinmeyi de ihmal etmediler.