Hava Durumu

#Enflasyon

TOURISMJOURNAL - Enflasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enflasyon haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ekimde Enflasyon, Yıllık Bazda %32,87’ye Geriledi Haber

Ekimde Enflasyon, Yıllık Bazda %32,87’ye Geriledi

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) pazartesi günü açıkladığı verilere göre, ekim ayında yıllık enflasyon yüzde 32,87'ye gerilerken, aylık bazda ise 2,55 oldu. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Ekim 2025'te aylık yüzde 2,55, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde 1,63 artış kaydetti. TÜİK verilerine göre, ekimde 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 37,15, yurt içi üretici fiyatları yüzde 25,49 arttı. Verilerde en yüksek ağırlığa sahip üç ana harcama grubunun yıllık değişim oranları ise gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 34,87, ulaştırmada yüzde 27,33 ve konutta yüzde 50,96 artış olarak gerçekleşti. Bu grupların yıllık enflasyona katkıları ise sırasıyla yüzde 8,44, yüzde 4,34 ve yüzde 7,75 puan oldu. Aylık bazda ise aynı gruplardaki değişimler; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 3,41, ulaştırmada yüzde 1,07 ve konutta yüzde 2,66 artış olarak kaydedildi. Aylık enflasyona etkileri de yüzde 0,83, yüzde 0,16 ve yüzde 0,45 puan şeklinde gerçekleşti. ENAG'a göre enflasyon Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) TÜİK'ten yarım saat önce açıkladığı verilere göre, Ekim 2025'te Tüketici Fiyat Endeksi yüzde 3,74 oranında arttı. Yıllık bazdaki artış oranı ise yüzde 60,00 oldu. ENAG'ın açıklamasında, "ENAG, topladığı günlük 230 binden fazla fiyat verisiyle önce günlük, sonra da aylık ve yıllık enflasyon oranlarını hesaplamaktadır," ifadeleri yer aldı. Ekim ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla yasal kira artış oranı da belli olurken, kasım ayında ev ve iş yerleri için uygulanacak kira artış oranı yüzde 37,15 olarak belirlendi. Yani mülk sahiplerinin yapabileceği 'tavan' zam oranı yüzde 37,15'i geçemeyecek. Öte yandan, tüketici fiyatlarında beklentinin altında bir enflasyon görülürken, üretici fiyatları tarafında da önceki aya göre ekimde yavaşlama izlendi. TÜİK, eylül ayında enflasyonu yüzde 3,23; yıllık enflasyonu ise yüzde 33,29 olarak açıklamıştı. ENAG ise eylülde enflasyonun aylık yüzde 3,79 arttığını, yıllık bazda ise yüzde 63,23 olduğunu bildirmişti. TÜİK verilerine göre Mayıs 2024'ten itibaren her ay gerileyen yıllık enflasyon, 16 ay aradan sonra Eylül 2025'te ilk kez bir önceki aya kıyasla artış göstermişti. Bu nedenle ekonomistler, ekim verilerinin kritik önem taşıyacağı görüşündeydi. Anadolu Ajansı'nın (AA) ekim ayı enflasyon beklenti anketine katılan ekonomistler, TÜFE'nin aylık bazda yüzde 2,69 artacağı tahmininde bulunmuştu. Ekonomistlerin beklentileri doğrultusunda, bir önceki ay yüzde 33,29 olan yıllık enflasyonun ise ekimde yüzde 33,05'e ineceği öngörülmüştü. Bloomberg HT'nin yaptığı enflasyon anketine göre ise ekim ayında aylık enflasyon beklentisi yüzde 2,71; yıllık enflasyon beklentisi ise yüzde 33,1. ENAG ve TÜİK verileri arasındaki uçurum neden kaynaklanıyor? ENAG ile TÜİK arasında açıklanan enflasyon verileri arasındaki farkın bu denli büyük olmasının temelinde farklı veri toplama ve hesaplama yöntemleri yatıyor. TÜİK, belirli mağazalardan ve sabit zaman aralıklarında toplanan fiyatlarla oluşturulan sabit bir tüketim sepetine dayanarak enflasyonu aylık olarak hesaplıyor. Sepetteki mal ve hizmetlerin ağırlıkları yılda bir kez güncelleniyor ve fiyat değişimleri bu yapı üzerinden izleniyor. ENAG ise internet üzerinden toplanan günlük fiyat verilerini kullanarak daha dinamik ve hızlı değişen bir sistemle enflasyonu ölçüyor. Tüm bu teknik farkların ötesinde, TÜİK’in hükümete bağlı bir kurum olması nedeniyle verilerin siyaseten manipüle edildiğine dair kamuoyunda zaman zaman şüpheler oluşuyor.

Ağustos Enflasyonunda Fiyatı En Çok Değişen Ürünler Haber

Ağustos Enflasyonunda Fiyatı En Çok Değişen Ürünler

Ağustos ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Buna göre, geçen ay yüzde 36,43 fiyat artışı görülen havayolu ile yolcu taşımacılığı en fazla pahalanan ürün olurken, en fazla ucuzlayan ise yüzde 10,40 azalışla patates oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi verilerini paylaştı. Buna göre, TÜFE'deki değişim 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 21,50 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,95 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 39,62 artış olarak gerçekleşti. Enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte fiyatı en çok artan ve azalan ürünler belli oldu. Buna göre, geçen ay yüzde 36,43 fiyat artışı görülen havayolu ile yolcu taşımacılığı en fazla pahalanan ürün olurken, en fazla ucuzlayan ise yüzde 10,40 azalışla patates oldu. En fazla fiyat artışı yaşanan bazı ürünler ve oranları şöyle: Gazete ve dergiler yüzde 16,32, un ve diğer tahıllar yüzde 8,14, ekmek yüzde 8,11, sigaralar yüzde 6,36, toz kakao yüzde 6,32, kahvaltılık tahıl ürünleri yüzde 5,92 ve evcil hayvanlarla ilgili veterinerlik ve diğer hizmetler yüzde 5,80. En çok ucuzlayan bazı ürünler ve oranları şöyle: Çocuk giyim yüzde 2,86, mutfak mobilyaları yüzde 2,06, şarküteri ürünleri yüzde 1,97, televizyonlar yüzde 1,87, çeşitli küçük aksesuarlar yüzde 1,69, kadın giyim yüzde 1,33, kırtasiye malzemeleri yüzde 0,79, başka yerde sınıflandırılmamış diğer kişisel aksesuarlar yüzde 0,74, oyunlar, oyuncaklar ve hobiler yüzde 0,70 ve erkek giyim yüzde 0,57.

ATSO Başkanı Hacısüleyman’dan Enflasyon Ve Turizm Yorumu Haber

ATSO Başkanı Hacısüleyman’dan Enflasyon Ve Turizm Yorumu

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Temmuz ayında enflasyonun aylık yüzde 2,06, yıllık ise yüzde 33,52 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, yılsonuna kadar yüzde 6-7 civarında bir iyileşme daha beklendiğini kaydetti. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu'nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk'ün başkanlığında gerçekleşti. Toplantının açılışında konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Oda çalışmalarının yanı sıra, ekonomi ve gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon, faiz oranları, kurumlar vergisi tablosu, krediye erişim sorunları, nefes kredisi, KOBİ tanımının değişimi konularına değinen Başkan Hacısüleyman, Burdur ile iş birlikleri, kooperatifler için arazi tahsisi çalışmaları hakkında bilgi verdi. Enflasyonda düşüş beklentisi ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Temmuz ayında enflasyonun aylık yüzde 2,06, yıllık ise yüzde 33,52 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, bunun son 44 ayın en düşük seviyesi olduğunu söyledi. Yılsonuna kadar yüzde 6-7 civarında bir iyileşme daha beklendiğini kaydeden Hacısüleyman, Merkez Bankası ve ekonomi uzmanlarının öngörüsünün de bu yönde olduğunu ifade etti. Faizlere ilişkin de değerlendirmede bulunan Hacısüleyman, "Bugün itibariyle faizlerde beklediğimiz düşüşler henüz tam istediğimiz gibi olmadı. Şu anda faizler yüzde 43 seviyesinde. Ancak Eylül, Ekim ve Aralık aylarında yapılacak toplantılarda ikişer buçuk puanlık indirimlerle yılsonunda yüzde 35 seviyelerine gerilemesi öngörülüyor. Yılsonuna kadar bu faiz oranıyla mücadele etmek zorunda kalacağız" dedi. Hacısüleyman, BDDK ve Merkez Bankası tarafından bankalara getirilen kredi sınırlamalarının en azından üretici kesim için gevşetilmesi gerektiğini de vurgulayarak, "Finansa erişim konusundaki zorluklarımızın bir nebze açılması için bu konuda bir adım bekliyoruz" diye konuştu. Nefes kredisi ve KOBİ tanımı TOBB Nefes Kredisi'nin şirketlere bir rahatlama sağladığını belirten Hacısüleyman, "Ancak bu rahatlama beklendiği kadar güçlü olmadı. Birçok üyemiz ‘derin nefes almak istiyorduk ama tam anlamıyla oh diyemedik' şeklinde geri dönüş yaptı. Yine de kredilerin fayda sağladığını söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı. Türkiye genelinde 23 bin 515 şirketin toplamda 30 milyar TL Nefes Kredisi kullandığını aktaran Hacısüleyman, Antalya verilerine henüz ulaşamadıklarını söyledi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun girişimleriyle ikinci paket için çalışmaların sürdüğünü belirten Hacısüleyman, "Ne zaman hayata geçeceğini bilmiyoruz ama kısa sürede bir nefes daha almayı umut ediyoruz" dedi. KOBİ tanımında yapılan güncellemeye de değinen Hacısüleyman, bilanço üst sınırının 500 milyon TL'den 1 milyar TL'ye yükseltilmesini memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi. Ancak çalışan sayısı sınırının 250'de kalmasının önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Örneğin, 900 milyon TL ciro yapan bir şirket 260 kişi çalıştırdığı için KOBİ kapsamı dışında kalıyor. Oysa bu şirket yüzlerce aileye ekmek kapısı oluyor. Bu nedenle çalışan sayısı sınırının tamamen kaldırılmasını, yalnızca mali kriterlere bakılmasını öneriyoruz" diye konuştu. Orman yangınlarıyla mücadelede gece görüşlü helikopter ihtiyacı ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadelede ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Yangınların başlıca sebeplerinin ihmal, kaza, piknik ve sorumsuz davranışlar olduğuna dikkat çekti. Hacısüleyman, gece yangınlara müdahale etmenin zorluğuna işaret ederek, "Hava karardıktan sonra etkin bir işlem yapılamıyor. Bu nedenle gece görüşüne sahip yangın söndürme helikopterlerine acil ihtiyaç var" dedi. Antalya olarak bu konuda yapılacak yardım kampanyalarına destek vermeye hazır olduklarını da vurguladı. Akdeniz ülkelerindeki tabloya değinen Hacısüleyman, son 10 yılda Portekiz'in en fazla orman kaybı yaşayan ülke olduğunu söyledi. İtalya, Yunanistan, İspanya, Fransa ve Türkiye'nin de ciddi kayıplar verdiğini belirtti. "Yangın sorunu yalnızca bize özgü değil, tüm ülkeler bu sorunla mücadele ediyor ve birbirine yardım ediyor. Ancak gece müdahale edilemediğinde tüm çabalarımızın karşılığını tam anlamıyla alamıyoruz. Bu nedenle gece görüşlü helikopterler kritik önem taşıyor" ifadelerini kullandı. Binaların yangından korunma yönetmeliği için ortak akıl toplantısı Hacısüleyman, Ankara'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı davetiyle binaların yangından korunma yönetmeliği taslağı üzerine yapılan toplantıya katıldıklarını hatırlattı. Taslak yönetmeliği detaylı şekilde incelediklerini ve ATSO komitelerinin görüşlerini güçlü şekilde dile getirdiklerini söyledi. Toplantıda görüşlerinin not alındığını belirten Hacısüleyman, bir sonraki buluşmanın ATSO ev sahipliğinde yapılacağını açıkladı. "29 Ağustos günü saat 10'da bakanlıktaki bürokratlarla birlikte taslak tekrar tartışılacak. Mesleği veya binasıyla ilgili olan tüm üyelerimiz davetlidir. Ayrıca diğer ilgili kuruluşlara da duyurular yapılacaktır" dedi. Hacısüleyman, bu toplantının büyük fırsat olduğuna vurgu yaparak, "Genellikle yönetmelik yayımlandıktan sonra önümüze geliyor ve görüş bildirmek için geç kalıyoruz. Artık ortak akıl toplantılarıyla görüşlerimizi yönetmelik çıkmadan önce aktarabileceğiz. Bu yöntem, olumsuz bir düzenlemeyle karşılaşmamamız için kritik öneme sahip" diye konuştu. Yangın yönetmeliği toplantısında ATSO komitelerinden çok değerli katkılar geldiğini kaydeden Hacısüleyman, taslak yönetmeliğe ilişkin 10 önemli konunun gündeme getirildiğini söyledi. Bundan sonra da benzer durumlarda ulusal veya Antalya çapında yapılacak düzenlemelerde ortak akıl toplantılarıyla görüş oluşturacaklarını ifade etti. Antalya turizminde planlama ve gelecek stratejileri Turizmin Antalya ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirten Hacısüleyman, sektörde henüz anlamlı bir iyileşme görülmediğini dile getirdi. "Sadece yüzde 1'lik küçük bir değişimden bahsediyoruz. Bu sektörün genel durumu açısından yeterli değil" dedi. Artan yatak kapasitesini karşılayacak talep hacmine ihtiyaç olduğunu kaydeden Hacısüleyman, geçen yıldan bu yana kârlılık oranlarında düşüş yaşandığını, maliyet artışlarının da bu durumu etkilediğini söyledi. Turizmin ülke ekonomisine yansımasının fiyat artışları şeklinde görüldüğünü belirterek, "Artık insanlar eskisi gibi dışarıda harcama yapamıyor, tatil bütçelerine öncelik veriyor" dedi. Planlama eksikliğine dikkat çeken Hacısüleyman, "Henüz hangi iş yerlerinden ne kadar açılacağını, hangi mahalleye kaç restoran, market veya eczane gerektiğini bilimsel olarak belirleyen bir çalışma yok. ATSO olarak bu çalışmayı başlatmayı planlıyoruz" diye konuştu. Bu projenin uzun soluklu olacağını söyleyen Hacısüleyman, mahalle bazlı nüfus, iş kapasitesi ve sektörel dağılım analizlerini içerecek bir model üzerinde çalışacaklarını açıkladı. Başkan Hacısüleyman, "Antalya kısa süreli değil, uzun yıllar yaşanacak bir şehir. Planlı bir stratejiyle turizm potansiyelini en iyi şekilde kullanmalıyız. Bu çalışma için yeni bütçe döneminde kaynak aktarımı talep edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Bayram Alışverişinde 120 Milyar TL Ciro Bekleniyor Haber

Bayram Alışverişinde 120 Milyar TL Ciro Bekleniyor

ANKARA (İHA) - Ramazan Bayramı öncesi piyasada büyük bir hareketlilik bekleniyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Ramazan Bayramı'na artık sayılı günler kaldı. Bayram öncesinde, alışverişte hızlı bir tüketim alışkanlığının yanı sıra bayramın vecibelerini yerine getirmek, ailede ve çocuklarımızda eksikleri tamamlamak için hazırlıklar da başladı. Çarşılarda ve pazarlarda esnafımız hareketli günler yaşanmasını bekliyor. Her bayramda ve özel günlerde belirli bir ciroyu yakalıyorduk. Bu sefer beklentimiz biraz daha yüksek. Çünkü yapılacak alışveriş çeşitlendirildiğinde, yaklaşık 415 meslek dalını kapsayacak şekilde 100-120 milyar liralık bir ciro bekliyoruz" dedi. Çarşı ve pazarlarda yoğunluk yaşanacağını vurgulayan Palandöken, enflasyondaki düşüş beklentisine rağmen, temel gıda dışındaki sektörlerde durgunluk olduğunu ve bayram alışverişinin esnaf için kritik bir fırsat sunduğunu ifade etti. 415 MESLEK DALI BAYRAMA HAZIR Esnafın büyük bir heyecanla bayrama hazırlandığını belirten Palandöken, özellikle gıda ve giyim sektörlerinde gözle görülür bir canlanma yaşanacağını söyledi. Uzun tatil beklentisinin düşük olması nedeniyle, insanların memleketlerine veya turizm bölgelerine gitmek yerine bulundukları şehirlerde kalacağını ve bu durumun iç piyasaya olumlu yansıyacağını dile getirdi. 415 farklı meslek dalında esnafın, halkın bütçesine uygun seçenekler sunarak bayram alışverişine katkı sağlamaya hazır olduğunu belirtti. DENETİMLER ARTIRILMALI, TÜKETİCİLER DİKKATLİ OLMALI Bayram öncesi artan alışveriş yoğunluğunun merdiven altı üretimi de artırdığına dikkat çeken Palandöken, tüketicilerin özellikle gıda, tekstil ve ayakkabı gibi ürünlerde kaliteye dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Sentetik boya hataları olan kıyafetler ve sağlıksız malzemeden üretilen ayakkabılar konusunda vatandaşları uyardı. Denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirten Palandöken, fiyat etiketlerinin gerçekçi olup olmadığının incelenmesi gerektiğini ifade etti. Kolluk kuvvetleri ve ilgili bakanlıkların bu süreçte kayıt dışı ürünlerle mücadelesinin önemine değindi. Esnafın bayram hazırlıklarını tamamladığını ve halkın beklentilerini en iyi şekilde karşılamaya hazır olduğunu söyleyen Palandöken, herkesin bayramı huzur ve güven içinde geçirmesini temenni etti.

Yıldıray Karaer: Haber

Yıldıray Karaer: "Türkiye Turizmi 2025’te İyi Olacak"

Corendon İcra Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, düzenlediği iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Konuşmasında, turizm sektörünün krizlere dayanıklı olduğunu vurgulayan Karaer, otelcilik, havacılık ve tur operatörlüğü alanlarında güçlü bir marka olabilmek için büyük çaba gösterdiklerini belirtti. Her faaliyet alanlarını ayrı bir kar merkezi olarak yönettiklerini ifade eden Karaer, iş mükemmelliğini sürdürürken pazar çeşitliliğinin önemine dikkat çekti. Tek bir kanal ya da müşteri grubuna bağlı kalmadan turizmde sürdürülebilir bir model oluşturduklarını söyledi. "TÜRKİYE TURİZMİNİN 2025'TE İYİ OLACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ" Yoğun bir katılımın olduğu iftar yemeğinde Karaer, "2025'te Türkiye turizminin iyi olacağını tahmin ediyoruz. Yapılan ön rezervasyonlara bakıldığında satışların gayet iyi gittiğini görüyoruz. Piyasada ağızlara pelesenk olan bir şey var, 'Türkiye pahalı, uçak pahalı, otel pahalı'. Her yerde hayat pahalı. Ben bu laflara kulak asmıyorum" dedi. Fiyat seviyelerinin artmasını kur dalgalanmaları ve işçilik maliyetlerindeki yükselişe bağlayan Karaer, bu durumun havacılık ve otelcilik sektörleri için zorluklar yarattığını ifade etti. "HAVACILIK SEKTÖRÜ ZORLU BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR" Pandemi sonrası tedarik zincirindeki kırılmalar ve Boeing ile Airbus'taki krizler nedeniyle havacılık sektörünün zor bir süreçten geçtiğini belirten Karaer, dünya genelinde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığının maliyetleri artırdığını ve bunun doğal olarak yolcuya yansıdığını dile getirdi. "TÜRKİYE 'HER ŞEY DAHİL' SİSTEMİYLE ÖNE ÇIKIYOR" Türkiye'nin "her şey dahil" konseptiyle rakiplerinin önüne geçtiğini belirten Karaer, bu sistemin ülkenin turizmdeki gücünü kanıtladığını söyledi. Gelen turistlerin "Türkiye'ye gelirsem her şeyin iyisini alırım" düşüncesiyle hareket ettiğini ve bu konsepte sahip otelleri tercih ettiğini vurguladı. CORENDON AİRLİNES, TURQUALITY PROGRAMI’NDA Turizm sektöründe 30 yıllık deneyime sahip olduğunu belirten Karaer, Corendon’un da havacılık alanında 20. yılını kutladığını hatırlattı. Turizmin her alanında faaliyet gösteren Corendon’un, bulunduğu her ülkede Türkiye’yi temsil ettiğini ve marka güvenilirliğini artırma ilkesiyle çalıştığını söyledi. Corendon Airlines’ın TURQUALITY Programı kapsamına alınmasından gurur duyduklarını belirten Karaer, bu başarının şirketin uluslararası marka değerini yükselttiğini ifade etti.

Yükselen Aidatlar Site Sakinlerini Zorluyor Haber

Yükselen Aidatlar Site Sakinlerini Zorluyor

Konut sektöründeki yüksek aidatlar, özellikle kiracılar ve ev sahipleri arasında gerginliklere yol açıyor. Enflasyon ve artan enerji fiyatlarının etkisiyle, site yönetimleri sürekli artan giderleri karşılamak amacıyla aidatları artırmak zorunda kalıyor. Geçmişte yılda bir kez yapılan aidat artışları, şu an enflasyonist ortamın etkisiyle sık sık yapılır hale gelmiş durumda. İstanbul’daki ortalama 100 m²’lik bir dairenin aidat tutarı 2024 itibarıyla 2 bin 400 TL'ye ulaşırken, daha lüks ve merkezi bölgelerde aidatlar çok daha yüksek seviyelere çıkabiliyor. Özellikle Beşiktaş'ta 100 m²’lik dairenin aidatı 5 bin 750 TL'ye kadar yükseldi. Şişli ise 4 bin 800 TL ile en yük aidat ortalamasında ikinci sırada yer alıyor. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin yaptığı araştırmaya göre, İstanbul’daki aidatlar son yıllarda hızla artmış durumda. 2023’teki artış oranları ortalama yüzde 77 iken, 2024-2025 döneminde bu oranların yüzde 48,5 civarında olması bekleniyor. Aidat artışlarının sebepleri arasında özellikle personel giderleri, enerji fiyatlarının yükselmesi ve dövize endeksli maliyetlerin artması ön plana çıkıyor. Örneğin, site yöneticilerinin ve çalışanlarının maaşları ile ortak alanların bakım ve temizlik masrafları aidatlara büyük oranda yansıyor. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin koordinatörü Serkan Bal, "Enflasyon oranı düzelse de aidatlar düşmeyecek, çünkü giderler sabit ve her yıl artıyor" diyerek bu durumun ekonomik düzelse bile devam edeceğini vurguluyor. Ancak artış hızında bir yavaşlama olacağı tahmin ediliyor. AİDAT ARTIŞLARININ TEMEL SEBEPLERİ Aidat artışlarının başlıca nedenleri arasında, site görevlilerinin maaşları, enerji tüketimi ve genel bakım masraflarındaki artışlar yer alıyor. 2024 yılına gelindiğinde, asgari ücretin yüzde 30 artışının yanı sıra dövizdeki yükselişle birlikte, aidatlar genellikle bu oranları aşan seviyelerde artış gösterdi. En büyük artışlar, markalı konut projelerinde ve lüks site projelerinde yaşanırken, daha sakin bölgelerde aidat artışları nispeten düşük kalabiliyor. Beşiktaş ve Şişli gibi bölgelerdeki yüksek aidat fiyatları, konut sahipleri ve kiracılar arasında ciddi bir mali yük oluşturuyor. Site yönetimleri de, yıllık bütçe hazırlıkları kapsamında aidatların artış hızını belirlerken, personel giderleri ve bakım masraflarını hesaba katıyor. Yılda bir kez yapılan aidat toplantılarına katılım, sakinlerin aidatları denetleyebilmesi açısından önem taşıyor. Av. Elvan Kakıcı Şimşek, aidatların yüksek olması durumunda kat malikleri kuruluna katılımın, itirazların ve gerekirse dava açılmasının önemli olduğunu belirtiyor. BAKANLIK DÜZENLEMELERİ VE ŞEFFAFLIK GEREKİYOR Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, site yönetimlerine yönelik yeni düzenlemeler hazırlıyor. Bu düzenlemelerle birlikte, site yönetimlerinde belirli bir yeterlilik seviyesi arandığı ve şeffaflık konusunda yeni kriterlerin getirileceği bekleniyor. Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı'ya göre, bu değişiklikler ile aidatların hesaplanması sürecinde daha fazla şeffaflık sağlanması ve dolayısıyla sakinlerin ödeyecekleri tutarlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmaları hedefleniyor. İstanbul Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Ahmet Erkurtoğlu, "Enerji tasarrufu sağlanarak ve bazı hizmetler modern sistemlerle değiştirilerek, aidatlarda düşüş sağlanabilir" önerisinde bulunuyor. Güneş enerjisi kullanımı, yağmur suyu toplama sistemleri ve elektronik güvenlik önlemleri gibi yöntemler, aidatı düşürebilecek önlemler arasında gösteriliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.