Hava Durumu

#Finans

TOURISMJOURNAL - Finans haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Finans haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 178,5 Milyar Dolara Ulaştı Haber

Özel Sektörün Yurt Dışı Kredi Borcu 178,5 Milyar Dolara Ulaştı

İSTANBUL (İHA) - Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yılı sonuna göre 14,3 milyar ABD doları artarak 178,5 milyar ABD dolarına ulaştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri'ni açıkladı. Buna göre, 2023 yılı sonuna kıyasla, özel sektörün dış kredi borcu 14,3 milyar ABD doları artışla 178,5 milyar ABD doları seviyesine yükseldi. Vadeye göre yapılan incelemelerde, uzun vadeli kredi borcunun 10,2 milyar ABD doları artarak 165,2 milyar ABD doları, kısa vadeli kredi borcunun ise 4,1 milyar ABD doları artarak 13,3 milyar ABD doları seviyesinde olduğu gözlendi. Eylül sonu itibarıyla, uzun vadeli kredi borcunun bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 1,7 milyar ABD doları artarak 18,4 milyar ABD doları, tahvil ihracı ile yapılan borçlanmalar ise 3,6 milyar ABD doları artışla 18,4 milyar ABD doları oldu. Bankacılık dışı finansal kuruluşların borçlanmaları 188 milyon ABD doları azalarak 1,1 milyar ABD doları, finansal olmayan kuruluşların borçlanmaları ise 2,2 milyar ABD doları artarak 12,9 milyar ABD doları seviyesine yükseldi. Kısa vadeli borçlar ise, bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,8 milyar ABD doları artarak 7,3 milyar ABD doları, finansal olmayan kuruluşların borçlanmaları ise 479 milyon ABD doları azalarak 1,1 milyar ABD doları oldu. Alacaklıya göre yapılan dağılım incelendiğinde, Eylül sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan uzun vadeli kredi borcu, bir önceki yıl sonuna göre 5,1 milyar ABD doları artarak 111,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcu ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun 3,5 milyar ABD doları artışla 11,4 milyar ABD doları seviyesine yükseldiği gözlendi. Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 57,6’sının ABD doları, yüzde 35,0’ının Euro, yüzde 2,5’inin Türk lirası ve yüzde 4,9’unun diğer döviz cinslerinden oluştuğu, 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 43,8’inin ABD doları, yüzde 15,9’unun Euro, yüzde 35,3’ünün Türk lirası ve yüzde 5,0’ının diğer döviz cinslerinden oluştuğu gözlemlendi. Sektör bazında yapılan incelemede, Eylül sonu itibarıyla 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,6’sının finansal kuruluşlar, yüzde 62,4’ünün ise finansal olmayan kuruluşlar tarafından borçlandığı belirlendi. Aynı dönemde, 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 78,5’ini finansal kuruluşlar, yüzde 21,5’ini ise finansal olmayan kuruluşlar üstlendi. Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Eylül sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde yapılacak anapara geri ödemelerinin toplam 54,3 milyar ABD doları olduğu kaydedildi.

Akbank’tan Türk Ekonomisine 1,6 Trilyon TL Kredi Desteği Haber

Akbank’tan Türk Ekonomisine 1,6 Trilyon TL Kredi Desteği

İSTANBUL (İHA) - Akbank, 2024 yılının ilk dokuz ayında Türk ekonomisine sağladığı finansal katkıyı açıkladı. Banka, bu dönemde toplam 1 trilyon 591 milyar TL tutarında kredi desteği sağladığını duyurdu. Akbank’ın ayrıca 6 milyar 784 milyon TL vergi karşılığı ayırdığı ve 33 milyar 135 milyon TL konsolide net kâr elde ettiği belirtildi. Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, 2024’ün üçüncü çeyrek finansal sonuçları üzerine yaptığı değerlendirmede, global ekonomik koşullarda enflasyon oranlarındaki düşüşe bağlı olarak gelişmiş ülkelerde faiz indirimlerinin başladığını belirtti. Gür, bu gelişmenin küresel finansal ortamın gevşemesine katkı sağladığını ifade ederken, jeopolitik riskler ve faiz oranlarındaki belirsizliklerin hala devam ettiğine dikkat çekti. Türkiye’de ise ekonomi yönetiminin attığı adımların makroekonomik dengelere pozitif etkiler yarattığını ve önümüzdeki dönemde faiz indirimleri için uygun zeminin oluşmaya başladığını belirtti. Akbank’ın, bu süreçte güçlü finansal yapısını koruyarak Türkiye ekonomisine ve reel sektöre kaynak sağlamaya devam ettiğini vurgulayan Gür, önümüzdeki dönemde de bu desteğin süreceğini belirtti. KREDİ DESTEĞİ VE FİNANSAL PERFORMANS RAKAMLARI Gür, 2024 yılının ilk dokuz ayında Akbank’ın sağladığı kredi desteğinin detaylarını paylaşarak açıklamalarına devam etti. Bankanın, bu dönemde ekonomiye sağladığı toplam kredi desteğinin 1 trilyon 292 milyar TL’sinin nakdi kredi olarak sunulduğunu, toplam kredi desteğinin ise 1 trilyon 591 milyar TL seviyesine ulaştığını ifade etti. Gür ayrıca, Akbank’ın toplam mevduat miktarının 1 trilyon 575 milyar TL’ye, aktif büyüklüğünün ise 2 trilyon 404 milyar TL’ye ulaştığını belirtti. Bankanın sermaye yeterlilik oranının yüzde 19,6 düzeyinde gerçekleştiğini ifade eden Gür, Akbank’ın reel sektörün büyümesine katkıda bulunma konusunda kararlılıkla ilerlediğini söyledi. 2024 yılının ilk dokuz ayında elde edilen 33 milyar 135 milyon TL net kâr ile bankanın güçlü finansal performansını sürdürdüğünü belirten Gür, başarılı sonuçların Akbank çalışanlarının özverili çalışmaları ve müşterilerin bankaya duyduğu güven sayesinde elde edildiğini ifade etti.

TCMB Eylül Raporu: Okula Dönüş ve Kira Artışlarının Enflasyona Etkisi Haber

TCMB Eylül Raporu: Okula Dönüş ve Kira Artışlarının Enflasyona Etkisi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayında gerçekleşen enflasyon gelişmeleri üzerine kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Merkez Bankası, Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının özetini yayımlayarak, hizmet sektöründeki enflasyon dinamiklerine ve kira maliyetlerinin enflasyona etkilerine dikkat çekti. Toplantı özetine göre, Eylül ayında hizmet aylık enflasyonu üzerinde belirgin bir "okula dönüş" etkisi görüldü. Bu durum, özellikle eğitim giderlerinin artışıyla ilişkilendirildi. Kira kaleminin de bu dönemde öne çıktığı vurgulandı. Merkez Bankası’nın verileri, Ekim ayı enflasyonunun gıda fiyatlarının etkisiyle şekilleneceğine işaret ediyor. Öncü göstergeler, Ekim ayındaki enflasyon oranının artış gösterebileceğini, bu artışın da büyük ölçüde gıda fiyatlarındaki dalgalanmalara bağlı olabileceğini öngörüyor. Bu bilgiler, Eylül ayında gıda fiyatlarındaki değişikliklerin, Ekim ayında beklenen enflasyon üzerinde önemli bir rol oynayacağını ortaya koyuyor. KÜRESEL EKONOMİDE DURUM Küresel ekonomi, 2024 yılı itibarıyla sınırlı bir büyüme beklentisiyle dikkat çekmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde, işgücü piyasalarında arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi devam ederken, Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin %2,0 artacağı, 2023’teki %1,8’lik büyümenin üzerinde bir performans sergileyeceği tahmin edilmektedir. Ancak, küresel iktisadi faaliyetin genel olarak zayıf seyrini sürdürmesi beklenmektedir. Hizmet sektöründeki olumlu gelişmelere karşın, imalat sanayindeki zayıflık devam etmektedir. ABD ekonomisi, diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışırken, Çin’in teşvik adımları ve jeopolitik gelişmeler emtia fiyatlarında genel bir artışa yol açmıştır. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi amacıyla faiz indirim süreçlerinin temkinli bir şekilde ilerlemesi, jeopolitik belirsizlikler ise küresel iktisadi faaliyet üzerindeki risk faktörleri arasında yer almaktadır. Küresel enflasyondaki düşüş devam ederken, hizmet sektöründeki enflasyon katılığı da azalmaktadır. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke merkez bankalarının, enflasyon görünümündeki olumlu eğilimi koruyacak şekilde faiz indirimlerine temkinli yaklaşmaları beklenmektedir. Küresel belirsizliklerin etkisiyle risk iştahı ve gelişmekte olan ülke (GOÜ) hisse senedi piyasalarına yönelik portföy akımları dalgalı bir seyir izlemektedir. FAİZ DÜZENLEMELERİ Son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, gecelik faiz oranlarının politika faizi etrafında oluşması ve zorunlu karşılık düzenlemelerindeki değişiklikler neticesinde, mevduat faizleri 20 Eylül’den bu yana 31 baz puan düşerek %55,9 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri %55,8’e yükselmiş, bireysel ihtiyaç kredisi faizleri %71,7’ye çıkarken, konut kredisi faizleri %41,6 seviyesine düşmüştür. Taşıt kredisi faizleri ise dalgalı bir seyir izleyerek %43,3 seviyesine ulaşmıştır. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranları, %3,3’ten %2,0’ye gerilerken, TL ticari kredilerde ise %2,3 olarak gerçekleşmiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranı %1,5 seviyesine düşmüştür. Makrofinansal istikrarı sağlamak amacıyla bazı makroihtiyati düzenlemeler yapılmıştır. 21 Eylül 2024 tarihli duyuruda, TL mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları vadesiz ve kısa vadeli mevduatta ’den ’e, daha uzun vadeli mevduatta ise %8’den ’a çıkarılmıştır. Yabancı para mevduat için gerekli zorunlu karşılık oranı ise %8’den %5’e indirilmiştir. Ayrıca, kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranları da değişmiştir. İhracatın finansmanı için kullanılan reeskont kredilerinin günlük limiti 4 milyar TL’ye yükseltilmiştir. Yeni uygulama ile firmaların ihracatçı skorları, ihraç edilen ürünlerin teknolojik düzeyi ve firma ölçeği gibi kriterlere göre hesaplanacaktır. TALEP, ÜRETİM VE İŞGÜCÜ KATILIMI Ağustos ayında perakende ve ticaret satış hacim endeksleri aylık ve çeyreklik bazda artış göstermiştir. Hizmet üretiminin yanı sıra hizmet üretim endeksi, temmuzdan sonra ağustosta da sınırlı bir düşüş kaydetmiş ve çeyreklik bazda azalmayı sürdürmüştür. Eylül ayında kartla yapılan harcamaların artması, ekim ayının ilk haftasına ilişkin verilerin normalleşme sinyalleri vermesi, tüketim harcamalarının arttığını göstermektedir. Ancak, otomobil ve beyaz eşya satışları, üçüncü çeyrekte iç talepte kademeli bir yavaşlamaya işaret etmiştir. Sanayi üretim endeksi ise mevsim ve takvim etkilerinden arındırılarak %1,6 azalmıştır. İstihdam durumu da dikkat çekici bir şekilde iyileşmiştir. Ağustos ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam, çeyreklik bazda %0,3 artarak 32,8 milyon kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı sınırlı bir artış göstermiş, işsizlik oranı ise %8,6’ya düşmüştür. Cari işlemler dengesi, ağustosta 4,3 milyar ABD doları fazla vermiştir. Yıllıklandırılmış cari açık ise 11,3 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Eylül ayında ise ihracatta sınırlı bir azalma, ithalatta ise ılımlı bir artış gözlemlenmiştir. Bu çerçevede, cari açıktaki düşük seviyenin seyahat gelirlerinin katkısıyla korunacağı öngörülmektedir.

Garanti BBVA'da üst düzey atama Haber

Garanti BBVA'da üst düzey atama

Garanti BBVA Ödeme Sistemleri ve Ortaklıklardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olan Murat Çağrı Süzer, Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine atandı. Garanti BBVA'dan yapılan açıklamaya göre, Murat Çağrı Süzer’in mevcut sorumluluklarına ek olarak sürdüreceği yeni görevi çerçevesinde Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ), Tüketici Finansmanı, Dijital Varlıklar ve İş Ortaklıkları alanları Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılık ile birleşti. Garanti BBVA Ödeme Sistemleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği ve Garanti BBVA Dijital Varlıklar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevleri devam etmekte olan Murat Çağrı Süzer aynı zamanda bankanın iletişim faaliyetlerinin yönetimini de üstlenecek. 2013’te Garanti BBVA’ya katılan Murat Çağrı Süzer, 2017-2020 yılları arasında BBVA’nın Amerika’daki bankası BBVA Compass’ta Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı olarak yaklaşık 5 bin 500 kişilik bir ekibe liderlik etti ve Mayıs 2020 itibari ile grup içinde geçiş yaparak Garanti BBVA Ödeme Sistemleri A.Ş. Genel Müdürlüğü görevini üstlendi. Finans sektöründe Türkiye ve yurtdışında satış ve pazarlama, strateji, risk yönetimi, insan kaynakları, M&A gibi birçok alanda önemli projeler yöneten Süzer, 2013-2017 yılları arasında Türkiye’de ödeme sistemleri alanında birçok yeniliğin öncüsü GÖSAŞ’ta farklı pozisyonlarda görev yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.