Hava Durumu

#Finike

TOURISMJOURNAL - Finike haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Finike haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya’nın Tatlı Sürprizi: Elmalı Baklava   Haber

Antalya’nın Tatlı Sürprizi: Elmalı Baklava  

Antalya, Akdeniz'in incisi olarak sadece doğal güzellikleriyle değil, zengin mutfağıyla da adından söz ettiriyor. Bu mutfağın en özel tatlarından biri ise elma ve tarçınlı dolgusuyla elmalı baklava. Geleneksel baklava tariflerinden farklı bir lezzet arayanlar için elmalı baklava, Antalya'nın mutfak kültüründe sağlam bir konumda bulunuyor. ELMALI BAKLAVA: HAFİF BİR TATLI DENEYİMİ Adından da anlaşılacağı gibi, elmalı baklava ceviz veya fıstık yerine elma ve tarçınla hazırlanıyor. İçindeki elma, tatlıya doğal bir tatlılık ve hafif bir ferahlık katıyor. Tereyağı yerine zeytinyağı kullanılan bu eşsiz tatlı, sıcak şerbetle buluşarak lezzetini tamamlıyor. İsteğe bağlı cevizle zenginleştirilebilen bu tatlı, hafifliğiyle öne çıkıyor.   Elmalı baklavanın hazırlanışı, geleneksel baklavalardan oldukça farklı. Rendelenmiş elma suyunun sıkılmasıyla elde edilen harca ceviz, fındık, tarçın ve bal ekleniyor. İnce açılan yufkalar, her katı zeytinyağıyla yağlanarak üst üste diziliyor. İç harç, katlar arasına serpilip rulo şeklinde sarılıyor ve fırında pişiriliyor. Üzerine dökülen sıcak şerbetle soğutularak servis edilen elmalı baklava, misafirlere unutulmaz bir lezzet deneyimi sunuyor.  ANTALYA MUTFAĞININ TATLI ZENGİNLİĞİ Elmalı baklava, Antalya’nın zengin mutfak mirasının yalnızca bir örneği. Kabak tatlısı, tahinli katmer, Finike muz tatlısı ve taş kadayıf gibi tatlılar, şehrin dört bir yanında şerbetli tatların hakimiyetini gösteriyor. Özellikle yaz aylarında Antalya’ya gelen turistler, bu eşsiz tatları denemek için yerel restoranlara akın ediyor.   Antalya, sadece tatlılarıyla değil, yöresel yemekleriyle de adından söz ettiriyor. Kabak çiçeği dolması, Alanya bohçası ve Girit kebabı gibi yemekler, şehrin gastronomi alanındaki zenginliğini ortaya koyuyor. Her tarif, malzemelerinin lezzeti kadar, barındırdığı hikayelerle de büyülüyor.   Antalya'ya özgü elmalı baklava, sadece bir tatlı değil; aynı zamanda şehrin kültürel mirasına bir yolculuk. Güneşin, denizin ve doğanın buluştuğu bu eşsiz şehirde, sofralar da en yaz manzarası kadar unutulmaz olmayı vadediyor.  

Akdeniz Üniversitesi'nden Sağlık Turizminde Yeni Adım: 3 Dilde Eğitim Verilecek Haber

Akdeniz Üniversitesi'nden Sağlık Turizminde Yeni Adım: 3 Dilde Eğitim Verilecek

Antalya, Türkiye’nin önde gelen turizm merkezlerinden biri olarak, sağlık turizmini geliştirme yolunda önemli bir adım atıyor. Akdeniz Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile sağlık turizmi alanında eğitim ve yabancı dil kursları sunmaya hazırlanıyor. Bu eğitimler kapsamında İngilizce, Almanca ve Rusça olmak üzere üç dilde yabancı dil eğitimi verilecek. Sağlık sektöründeki profesyonellere yönelik hazırlanan bu kapsamlı program, sağlık turizmi kuruluşlarının ve aracılık hizmetlerinin istihdam ettiği çalışanlara yönelik olarak düzenleniyor.  BAKANLIK TEŞVİKİ İLE SAĞLIK TURİZMİ EĞİTİMİ Akdeniz Üniversitesi Sağlık Turizmi ve Talassoterapi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (SATTMER) Müdürü Doç. Dr. Yakın Ekin, 2022 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan hizmet ihracatına ilişkin karar doğrultusunda imzalanan protokol ile sağlık turizmi ve dil eğitimi vereceklerini belirtti. Ekin, bu eğitimin Ticaret Bakanlığı teşviki ile sunulacağını ve özel şirketlerin ya da diğer kurumların eğitimlerinden farklı olarak teşvik desteği alacağını vurguladı. Eğitimlere katılan ve başarı gösteren personelin eğitim masraflarının yüzde 60’ının Ticaret Bakanlığı tarafından iade edileceğini belirten Ekin, bu teşvikin sağlık turizmine yönelik önemli bir adım olduğunu ifade etti. YÜZ YÜZE VE UZAKTAN EĞİTİM SEÇENEKLERİ Sağlık turizmi eğitiminin detaylarını açıklayan Doç. Dr. Ekin, 2018 yılından beri bu alanda eğitim deneyimleri olduğunu söyledi. Ekin, "Biz bu eğitimi merkez olarak uzun zamandır yapıyoruz. İmzaladığımız protokol ile Ticaret Bakanlığından 17 Ekim’de onay geldi. Hazırlıklarımızı yapıyoruz. 2025 yılı itibarıyla eğitim duyurularımızı yapacağız. Eğitimlerimiz toplamda 62 ders saati, yaklaşık 6 hafta sürecek. Katılımcılar programa göre uzaktan eğitim, yüz yüze eğitim ya da ikisini birden tercih edebilir. Tüm Türkiye genelinden katılımcılara açığız. Sağlık Turizmi yetki belgesi olan kuruluşların çalışanları başvurabiliyor. Bireysel başvuruya da açık ama teşvik kapsamında değil" diye ekledi. SAĞLIK TURİZMİNDE NİTELİKLİ PERSONEL İHTİYACI Sağlık turizminin yüksek gelirli turist grubuna hitap ettiğini vurgulayan Ekin, bu alanda nitelikli personele ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Geleneksel turizme kıyasla sağlık turizmi turist başına daha fazla gelir getirmekte ve Antalya gibi turizm merkezleri için cazip bir alternatif oluşturmaktadır. Ekin, sağlık turizminin mevsimsellikten bağımsız olması ve turizmi 12 aya yayması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, "Turizm türlerinin çeşitlendirirken de nitelikli personele ihtiyacımız var. Yabancı dil bilmek, mesleki terminolojiye, yasal boyutlarına hakim olmak lazım. Bu nedenle bu eğitim çok önemli” ifadelerini kullandı. ÜÇ DİLDE EĞİTİM İMKÂNI Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Kemal Demir, sağlık turizmine yönelik dil eğitiminin İngilizce, Almanca ve Rusça olarak sunulacağını açıkladı. Bu eğitim programının, katılımcılara mesleki terminoloji bilgisi ve yabancı dil becerilerini kazandırmayı amaçladığını ifade eden Demir, seviyeye göre gruplar oluşturulacağını ve eğitimlerin sınıfın seviyesine uygun olarak şekillendirileceğini belirtti. Bu şekilde sağlık turizmi alanında yetkin yabancı dil bilgisine sahip personellerin yetiştirilmesi hedefleniyor.

Archaeological underwater work continues in Antalya Haber

Archaeological underwater work continues in Antalya

Kumluca Bronze Age Shipwreck Excavation Head Assoc. Prof. Hakan Öniz and his team are working on new discoveries on the coasts of Kumluca and Finike, known as the Ancient Lycia region, where Gelidonya and Uluburun Bronze Age shipwrecks are located. Accompanying the work, underwater documentary producer and cinematographer Tahsin Ceylan and underwater photographer Mustafa Emre Kolbakır dived to view the team's work off the coast of Finike district. After the necessary preparations were completed, Ceylan and Kolbakır went down to a depth of meters and viewed the underwater surface explorations of Associate Professor Hakan Öniz, Head of the Cultural Heritage Preservation and Restoration Department of the Faculty of Fine Arts of Akdeniz University, the works they had previously documented, and the work carried out to find new shipwrecks. Öniz and his team examined and measured the previously located artifacts. The works are carried out with the permission of the Ministry of Culture and Tourism. Excavation Director Öniz told the AA reporter before the dive that they, as Akdeniz University, carried out underwater research in Antalya and Mersin with the permission of the Ministry of Culture and Tourism. Stating that they are diving to check whether there have been any changes in the shipwrecks they previously documented on the coast of Finike in the last two years and to make new discoveries, Öniz said, "We will investigate new shipwrecks and document new archaeological artifacts. Have any pirate dives been made to the shipwrecks whose locations we know? Is there any deterioration in the artifact? We will understand that." Tahsin Ceylan stated that Turkey's seas have a large inventory of underwater cultural assets. Pointing out that introducing underwater cultural assets and bringing them into diving tourism will provide significant economic returns, Ceylan said, "Kekova region also needs to be brought into diving tourism. It would be an exemplary work for the world." 335 archaeological shipwrecks were found during excavations On the other hand, during the underwater excavations carried out on the Mediterranean coast for about 10 years under the direction of Hakan Öniz, 335 shipwrecks of archaeological quality were found, which are considered to belong to a wide date range from the 16th century BC to the 19th century AD. The majority of these shipwrecks contain amphorae thought to contain commercial cargo such as wine or olive oil. Among these are the 3,600-year-old Middle Bronze Age shipwreck loaded with copper ingots, located in Kumluca and described as the "oldest shipwreck in the world", and the wreck of an Ottoman period merchant ship that sank in the 1720s and was excavated in Alanya. Some of the artifacts brought to science and tourism from the Roman period include materials such as plates, tiles, bricks, sarcophagi and block stones.

Finike, Haber

Finike, "sakin şehir" seçilmesinin ardından turizmle de adını duyurmak istiyor

Polonya'nın Reszel şehrinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi, Antalya'nın Finike ilçesini uluslararası "sakin şehir"ler ağına dahil etti. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan, kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzelliğiyle de öne çıkan Finike ilçesinde, "sakin şehir" seçilmenin heyecanı yaşanıyor. Örtü altı tarım ve coğrafi işaretli Finike portakalı ile tanınan ilçe, yeni unvanın ardından turizmde de adını duyurmak istiyor. İlçeye gelen turistler, sakin koylarda denize girme, kanyonlarda yürüyüş yapma ve Arykanda, Limyra gibi antik kentleri ziyaret etme şansı buluyor. Finike Kaymakamı Musa Kazım Çelik, ilçenin "sakin şehir" ağına katılan Türkiye'deki 22. ilçe olduğunu belirtti. Sakin şehir olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Çelik, "Sakin şehir ağına katılmamız ile tarımın ön planda olduğu ilçemizin turizm açısından da güzel bir konuma geleceğine inanıyorum." dedi. 3 Yıllık Hazırlığın Ardından "Sakin Şehir" Oldu Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi de ilçenin hava ve su temizliği, kentsel katı atıkların ayrıştırılarak toplanması, kanalizasyon ve atık su arıtma tesisleri, görsel kirlilik ve trafik gürültüsünün azaltılması, verimli bisiklet yolları, kentsel yaşam kalitesi, sosyal uyum, misafirperverlik ve eğitim fırsatları gibi çeşitli kriterleri yerine getirdiğini ifade etti. Yaklaşık 3 yıl süren özverili çalışmalarının ardından sakin şehir ağına dahil olduklarını aktaran Geyikçi, "Cittaslow' kimliğinin yurt dışında bilinirliği çok fazla. İlçedeki turizm canlanacak. Finike'nin ismi uluslararası alanda daha fazla duyulacak." ifadelerini kullandı. Finike'de temiz bir doğanın bulunduğuna dikkati çeken Geyikçi, "Sakin şehir' olarak uluslararası fonlara başvuru yapabileceğiz. Bu unvan ile Finike portakalı ve Ernez balı gibi ilçemize özgü tatlar dünya kültürüne daha hızlı yayılabilecek. Mutluyuz." diye konuştu.

Haber

"Sakin şehir" seçilen Finike'de turizm çalışmaları başlıyor

Polonya'nın Reszel şehrinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi, Antalya'nın Finike ilçesini uluslararası "sakin şehir"ler ağına dahil etti. Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan, kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzelliğiyle de öne çıkan ilçe, yeni unvanın ardından turizmde de adını duyurmak istiyor. İlçeye gelen turistler, sakin koylarda denize girme, kanyonlarda yürüyüş yapma ve Arykanda, Limyra gibi antik kentleri ziyaret etme şansı buluyor.  Finike Kaymakamı Musa Kazım Çelik, ilçenin "sakin şehir" ağına katılan Türkiye'deki 22. ilçe olduğunu belirtti. Sakin şehir olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Çelik, "Sakin şehir ağına katılmamız ile tarımın ön planda olduğu ilçemizin turizm açısından da güzel bir konuma geleceğine inanıyorum." dedi. 3 YILLIK HAZIRLIĞIN ARDINDAN "SAKİN ŞEHİR" OLDU Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi de ilçenin hava ve su temizliği, kentsel katı atıkların ayrıştırılarak toplanması, kanalizasyon ve atık su arıtma tesisleri, görsel kirlilik ve trafik gürültüsünün azaltılması, verimli bisiklet yolları, kentsel yaşam kalitesi, sosyal uyum, misafirperverlik ve eğitim fırsatları gibi çeşitli kriterleri yerine getirdiğini ifade etti. Yaklaşık 3 yıl süren özverili çalışmalarının ardından sakin şehir ağına dahil olduklarını aktaran Geyikçi, "Cittaslow' kimliğinin yurt dışında bilinirliği çok fazla. İlçedeki turizm canlanacak. Finike'nin ismi uluslararası alanda daha fazla duyulacak" ifadelerini kullandı. Finike'de temiz bir doğanın bulunduğuna dikkati çeken Geyikçi, "Sakin şehir' olarak uluslararası fonlara başvuru yapabileceğiz. Bu unvan ile Finike portakalı ve Ernez balı gibi ilçemize özgü tatlar dünya kültürüne daha hızlı yayılabilecek. Mutluyuz." diye konuştu. Kaynak NTV

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.